‘Ulusal tarım atlası’ geliyor
Gıdaya ulaşmada büyük önem taşıyan tarımsal arazilerin planlı kullanımı için yeni düzenlemeye gidiliyor. Taslak düzenlemeye göre tarımsal araziler için köy, mahalle, belde, ilçe, il ve ülke bazında veri tabanı oluşturulacak. Laboratuvar analizlerini de içeren toprak etütleriyle, arazi kullanım planları hazırlanacak. Toprak, sulama ve yağış verileri kullanılarak, tarım arazileri sınıflandırılacak. Planla belirlenen araziler, tarım dışında kullanılamayacak, kamu ve özel girişimler plana uyacak. Tarımsal potansiyeli yüksek, toprak kaybı tehlikesi olan ovalar, “koruma alanı” olarak belirlenecek. En verimli tarlalardan bataklıklara kadar tüm arazilerin tarım potansiyeline göre envanteri çıkarılacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nca hazırlanan yönetmelik taslağına göre, Türkiye genelinde toprak ve arazi varlığının belirlenmesi için çalışma yürütülecek. Mera, orman ve diğer kanunlar çerçevesindeki arazilere ilişkin veriler, yerel idareler ve ilgili kurumlardan toplanacak. Köy/mahalle, belde, ilçe, il, ülke bazında veri tabanı oluşturulacak. Laboratuvar analizlerini de içeren toprak etütleri yapılacak. Toprak sınıflamasıyla harita ve rapor hazırlanacak, veriler tarım arazileri değerlendirme sistemine yüklenecek. Ülke genelinde toprak serilerini belirlemek üzere komisyonu oluşturulacak.
KULLANIM PLANI
Planların hazırlanmasında makro ve mikro ölçekte toprak, iklim, topoğrafya, fizyografya, su potansiyeli verileri esas alınacak. Toprak, sulama ve yağış verileri kullanılarak, tarım arazileri sınıflandırılacak. Yapılan çalışmalara dayanarak bakanlık tarafından arazi kullanım planı hazırlanacak. Bu planlar, Cumhurbaşkanı kararı ile yürürlüğe girecek. Arazi kullanım taleplerinde bulunacak tüm kamu ve özel girişimler, bu plana uymak zorunda olacak. Planla belirlenen tarım arazileri, tarım amacı dışında kullanılamayacak. Toprak nitelikleri belirlenerek, arazinin hangi tarımsal arazi kullanım için uygun olduğu tespit edilecek. Bakanlıkça belirlenen tarımsal arazi kullanım türleri için gelen talepler değerlendirilecek, toprak istekleri belirlenecek.
Tarımsal ilaçlamada helikopterli dönem
Tarım ve Orman Bakanlığı, tarımda verim ve kaliteyi artırmak, kaynakların sürdürülebilir ve etkin kullanımını sağlamak, yabancı ot, hastalık ve bitki zararlıları ile mücadele yönetimi oluşturmak için tarımsal ilaçlama helikopteri ’Tarkopter’i üretiyor.
İnsanlı hava araçları ile yapılan havadan ilaçlama, ilaçlama tekniğine uygun ilacın doğru yöntem ve doz ile uygulanmaması halinde, çevre-insan ve hayvan sağlığı ile doğal denge üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor. Bu nedenle birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de havadan ilaçlama yasaklandı.
Havadan ilaçlamanın bir ihtiyaç olması, oluşan bu boşluğu döner kanatlı insansız ilaçlama platformları ile doldurmaya başladı. Bu çerçevede Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Toprak ve Su Kaynakları Araştırmaları Daire Başkanlığınca tarımda verim ve kaliteyi artırmak, kaynakların sürdürülebilir ve etkin kullanımını sağlamak, yabancı ot, hastalık ve bitki zararlıları ile mücadele yönetimi oluşturmak için tarımsal ilaçlama helikopteri ’Tarkopter’in üretimi hedeflendi.
Tarkopter için başlanan proje çerçevesinde 32 litre kapasite ve 45 dakika uçuş süresine sahip küçük ölçekli tarımsal ilaçlama helikopterinde montaj aşamasına gelindi.
Öte yandan Tarım ve Orman Bakanlığı, tarımda kullanılmak üzere akıllı uçuş sistemlerine sahip pek çok teknolojik ürün geliştirerek çiftçi ve üreticiye destek oluyor.
Fas ile Çin arasında tarım işbirliği mutabakatı imzalandı
Fas Tarım ve Deniz Avcılığı Bakanı Muhammed es-Sıddıki ile Çin Tarım Bakanı Tang Renjian, tarım alanında işbirliğini güçlendirmek ve gıda güvenliği ile tarımın ekonomiye katkısını artırmak amacıyla bir mutabakat zaptı imzaladı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi de son yıllarda artış göstermektedir.
Fas ile Çin arasında gıda güvenliği ve tarımda işbiriliğine yönelik mutabakat zaptı imzalandı.
Fas’ta kamuya ait haber sitesi “snrtnews”e göre, Fas Tarım ve Deniz Avcılığı Bakanı Muhammed es-Sıddıki ile Çin Tarım Bakanı Tang Renjian, başkent Rabat’ta bir araya geldi.
İki bakan tarafından imzalanan mutabakat zaptı, tarım alanında işbirliğini güçlendirmeyi, gıda güvenliği ile tarımın gayrisafi yurtiçi hasılaya katkısını artırmayı amaçlıyor.
Faslı Bakan Sıddıki, Çin’in bu alanlarda kaydettiği ilerlemeye dikkati çekerek, mutabakat zaptının hayvansal ve bitkisel üretimin yanı sıra sulama suyu ve balık yetiştiriciliğiyle ilgili olduğunu belirtti.
Çin-Fas ticari ilişkileri
Çin ile Fas arasındaki ticaret hacmi 2016’da ortalama 4 milyar dolar iken 2021’de 6 milyar dolara yükseldi.
Fas Dışişleri Bakanlığına göre, ülke genelinde Çinli şirketlerle 80’den fazla ortak proje yürütülüyor.
İki ülke arasında Çin’in “Kuşak ve Yol Projesi” kapsamında da geçen yıl çeşitli anlaşmalar imzalanmıştı.
“Modern İpek Yolu” olarak bilinen “Kuşak ve Yol Projesi” Pekin’den Londra’ya kadar kesintisiz bir ticaret yolu oluşturmayı hedefliyor.
Proje ayrıca katılımcı ülkeler arasında ulaşım altyapısını geliştirmeyi, siyasi ve ekonomik ilişkileri güçlendirmeyi amaçlıyor.
Dolu ve sağanak yağışı tarım arazilerine büyük zarar verdi
Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde etkili olan dolu ve sağanak yağışı, hasadı yaklaşan hububat başaklarının tanelerini döküp boyunlarını kırdı. Yağışlar sonucunda 25 bin dekar tarım arazisi hasar aldı ve çiftçiler büyük zarar yaşadı. Tarım arazisindeki hububat başaklarının neredeyse tamamı yere yattı ve çiftçiler yardım bekliyor.
Dolu 25 bin dekar hububatı hasat edilmeyecek düzeye getirdi
Verimden son derece umutlu bir biçimde harman dönemine giren çiftçilerin umutları tükenme noktasına geldi
ESKİŞEHİR – Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde etkili olan dolu ve sağanak yağışı, hasadı yaklaşan hububat başaklarının tanelerini döküp boyunlarını kırdı. Yağışları sonrası 25 bin dekar tarım arazisi hasar alırken, çiftçiler yüzde 100′ yaklaşan zarar sonrası durumdan muztarip.
Seyitgazi ilçesine bağlı Cevizli Mahallesi’nde geçtiğimiz gün sağanak ve dolu yağışı etkili oldu. Yağışın çok şiddetli olmasından dolayı hasadı yaklaşan sararmış hububat başakları zarar gördü. Bu yıl verimden son derece umutlu bir biçimde harman dönemine giren çiftçilerin umutları, yağışlar sonrası tükenme noktasına geldi. Mahallede yaklaşık 25 bin dekar hububat ekili tarım arazisi biçilemeyecek düzeye geldi.
Yağış sonrası Seyitgazi İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerce zarar gören tarım arazilerinde inceleme yapılıp, hasarın boyutu hesaplandı. Genellikle tarımın yanında hayvancılıkla da uğraşan üreticiler, arazilerindeki yüzde 100 zarar sonrası önümüzdeki dönemde tohum, gübre ve saman sıkıntısı çekeceklerini öngördü. Tarım arazisinde bulunan hububat başaklarının neredeyse hepsi yere yatan çiftçiler yetkililerden yardım bekliyor.
Bingöl'de istilacı çekirgeler tarımsal ürünler için tehdit oluşturuyor
Bingöl’de popülasyonu artan istilacı çekirgeler tarımsal ürünler için tehdit oluşturuyor.
Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa İlçin, çekirgeler üzerine 13 yıldır yaptığı araştırmada, kentte başta etçil ve otçul çekirge türü olan “Uvarovistia Satunini”, İtalyan Çekirgesi (Calliptamus italicus), Madrap Çekirgesi (locusta Migratoria), Fas ve Sudan çekirgeleri bulunduğunu tespit etti.
İlçin, son yıllarda kırsaldaki arazilere yayılan ve boyları 15 santimetreye kadar çıkabilen çekirge türlerinin yüksek kesimlerden yerleşim alanlarına ilerlediğini belirledi.
Dr. Öğr. Üyesi Mustafa İlçin, AA muhabirine, son dönemde Bingöl’de çekirge istilası ile karşılaştıklarını söyledi.
Sıkça ilaçlama yapılmasına rağmen çekirgelerin ciddi anlamda artış gösterdiğini ifade eden İlçin, uzun vadede ilaçlamanın da bir faydasının olmadığını belirtti.
İlçin, çekirgelerin tarım arazilerine verdiği zararın önüne geçilmesi için bunlarla beslenen hayvan sayısının artırılması gerektiğine işaret ederek şunları kaydetti:
“Kuş avcılığı giderek artıyor, mutlak surette önlenmesi lazım. Çünkü kuşların sayısındaki azalma bu şekildeki bitki zararlılarının artışıyla neticeleniyor. Çekirgeler ısırıcı ve çiğneyici ağız yapısına sahip oldukları için sebze ve meyve ağaçlarına zarar verebiliyor. Kurumlarımızın da desteğiyle keklik ve sığırcık gibi kuş türlerinin artırılması, avcı olan çeşitli böceklerimizin doğaya salınmasıyla çözüm getirilebilir. Yine sonbaharda toprağın derin şekilde sürülmesi de bu çekirgelerin yumurtalarının dış kısımdaki müdahalelere bırakılarak etkisiz hale getirilmesini sağlayacaktır.”
– Önlem alınmadığında çekirge sayısının daha da artacağı uyarısı
Biyoçeşitliliğin desteklenmesi gerektiğine değinen İlçin, desteklenmediği takdirde bitki zararlılarının şehre doğru ilerleyeceğini anlattı.
İlçin, önceki yıllarda bunun tecrübe edildiğine dikkati çekerek, “Şehre yakın olan köylerimizde yoğun şekilde bahçelerde, bostan alanlarında yaygınlık gösterdiğini tespit etmiştik. Buna yönelik bilimsel çalışmalarımız da mevcut. Net bir şekilde önerimiz, kesinlikle burada kuş avcılığının ciddi anlamda sınırlandırılması ve yetkililerin köylülere ilaç vermemesi. Çünkü ilacın gerekiyorsa uzman kişiler tarafından kullanılması gerekir.” diye konuştu.
İlacın bilinçsizce kullanıldığında çekirgelerin daha yaygın ve dirençli hale gelerek tarımsal üretimi sekteye uğrattığını aktaran İlçin, önlem alınmadığı takdirde çekirge sayısının daha da artacağı uyarısında bulundu.
– “Fideleri, meyve tomurcuklarını yiyor”
Çukurca köyünde yaşayan çiftçi Abdulmenak Baytemur da ilkbaharda çekirgelerin görülmeye başladığını, temmuz ayına kadar da etkili olduklarını dile getirdi.
Mağduriyet yaşadıklarını vurgulayan Baytemur, “Çekirgeler fideleri, meyve tomurcuklarını yiyor, zarar görüyoruz. Kullandığımız ilaçların da bir faydasını göremiyoruz.” dedi.
