Kırıkkale'de sağanak sele dönüştü: Dereler taştı, tarım arazileri zarar gördü
Kırıkkale’de akşam saatlerinde yağan yağış, kentin bazı bölgelerinde hayatı olumsuz etkiledi.
Merkez ilçeye bağlı Ulaş ve Pazarcık köylerine yağan kuvvetli yağış dereleri taşırdı. Yüksek kesimlerden gelen sel suları, derenin de taşmasıyla Alparslan Türkeş Bulvarı’nı kapladı. Bir süre sonra sel sularının çekilmesiyle bulvar yolu yeniden araç trafiğine açıldı.
“Köprülerin altını tıkadı dal parçaları ve kütükler”
Bölgede yaşayan Yakup Güreşen, “Pazarcık köyü tarafına yağdı bizim Ulaş köyü tarafında yok. Yukarı tarafa yağan çok şiddetli dolu sel, dere tarafı bu tarata olduğu için bizim buraları bastı. Köprülerin altını tıkadı dal parçaları ve kütükler. Sebze bahçeleri zarar gördü. Yukarı tarafta da ekin tarlalarında zarar var” dedi.
Kırşehir'de hasar tespiti yapıldı
İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, kentteki kuvvetli yağışlar nedeniyle tarımsal üretim yerlerindeki zarar tespiti için çalışma yapıldı.
Akpınar ve Boztepe ilçelerinde dolu ve kuvvetli yağışın ardından oluşan zararlar için ekipler sahada incelemelerini sürdürürken, tarım arazilerindeki hasar tespiti yapıldı.
Kuvvetli yağışın bazı bölgeleri olumsuz etkilediğini aktaran İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, Boztepe’nin Çamalak köyünde hayvan telefi, yem zararı ve istinat duvarında yıkılma suretiyle zarar meydana geldiğini ifade etti.
Akpınar’ın Çiftlik Mehmet Ağa, Alişar ve Büyükabdiuşağı köylerinde ise lokal olarak yağış nedeniyle dere yataklarına yakın tarımsal arazilerde kısmi ürün zararlarının olduğunu vurgulayan Seçen, ekiplerin sahadaki çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
Balıkçı kadınlara ek destek geldi
TARIM ve Orman Bakanlığı, kadın balıkçılara pozitif ayrıcalık tanıyan kararını açıkladı. Buna göre ilk defa balıkçı gemisi sahibi veya ortağı olan kadınlara yüzde 25 daha fazla destek ödemesi yapılacak.
Haberin Devamı
Bakanlıktan verilen bilgilere göre son dönemde balıkçılık desteklemeleri için 55 ilden toplam 15 bin 239 başvuru geldi. Ancak bunun sadece 720’si kadın balıkçılar tarafından yapıldı. Sektörde kadın girişimciliği artırmayı hedefleyen bakanlık, Hürriyet’e önemli açıklamalarda bulundu.
İHTİYAÇ İKİ KATINA ÇIKACAK
Dünya Gıda Örgütü (FAO) tahminlerine göre, bugün yaklaşık 7 milyar olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 9.1 milyara ulaşması öngörülüyor. Bu da beslenme ihtiyacının artması anlamına geliyor. Besin çeşitliliği açısından önemli bir yeri olan su ürünlerine talebin de aynı oranda artacağını belirten uzmanlar, “Su ürünlerine olan talep 2050’ye kadar en az iki kat artacak” diyorlar.
Tarım Ve Orman Bakanlığı, dünya su ürünleri üretiminde kadınların önemli rol oynadığını belirterek, Türkiye’de de kadınları bu alanda güçlendirme kararı aldıklarını açıkladı. Bakanlık, “Balıkçılıkta kadın varlığını güçlendirme yönünde politikalar uyguluyoruz. Bakanlık olarak kadın balıkçıların da yer aldığı küçük ölçekli balıkçılık faaliyetlerini 2017 yılında destekleme kapsamına aldık. 2017 yılından bu zamana kadar küçük ölçekli balıkçılarımıza 82.9 milyon lira ödeme yaptık. 2023 yılı desteklemesinde ilk defa balıkçı gemisi sahibi veya ortağı olan kadınlara yüzde 25 daha fazla destekleme ödemesi yapılacak” ifadelerini kullandı.
Bakanlığın tespitlerine göre aslında balıkçılık sektöründeki kadın varlığı görünenden çok daha fazla. Tekne bakımından ağ onarımına kadar daha pek çok faaliyette kadın eli bunuyor. Küçük ölçekli balıkçılıkta ve içsu avcılığında tayfa olarak eşine yardım eden pek çok kadın balıkçının varlığı biliniyor. Kadınların bu alandaki yetkinliklerini girişimci olarak da desteklemek amacıyla pozitif ayrımcılığa gidildiği belirtilirken, “Bu katkı çok değerli. Kadınlarımız balıkçılık sektörü için de en büyük umut kaynaklarından biri” denildi.
Şırnak'ta tarıma kazandırılan atıl araziler mercimek üretimiyle canlandı
Şırnak’ta atıl durumda olan 5 bin dönüm arazi mercimek üretimiyle tarıma kazandırıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığının “Tarım Arazilerinin Kullanılmasının Etkinleştirmesi Projesi-(TAKEP)” kapsamında Şırnak merkez ile İdil, Cizre ve Silopi ilçelerinde 270 çiftçiye ait 5 bin dönüm kullanılmayan arazi tespit edildi.
Tarıma kazandırılmak istenen bu alanda geçen yıl kasım ayında çiftçilere yüzde 75 hibe destekle dağıtılan 70 ton sertifikalı mercimek tohumu toprakla buluşturuldu.
Çiftçilerin büyük emekle ürettiği mercimekte hasat sezonu başladı.
– “Üretimin devamlılığını sağlamak istiyoruz”
Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Altan Altan, AA muhabirine, Bakanlığın uyguladığı proje ile yüzde 75 devlet destekli 70 ton mercimek tohumunun 5 bin dekara geçen yıl ekim yapıldığını söyledi.
Üretim aşamasında da hastalığa karşı kontrollerin ve verim çalışmalarının Tarım ve Orman İl Müdürlüğünce yapıldığını ifade eden Altan, “Bu yıl il genelinde 10 bin ton rekolte bekliyoruz. Üreticilerimiz memnun. Biz de atıl durumda olan arazilerin kurtarılmasından dolayı onlarla aynı mutluluğu yaşıyoruz.” dedi.
Üreticinin yanında olduklarını belirten Altan, her yıl bu şekilde kullanılmayan arazileri tarıma kazandırmak istediklerini aktardı.
“Proje kapsamında 5 bin dönüm alan atıl olmaktan çıkarıldı. Bunu artırmak istiyoruz. Üretimin devamlılığını sağlamak istiyoruz.” diyen Altan, kentte kuru tarım yapılan alanların çok olduğunu, bu alanları atıl olmaktan kurtarmak için de Bakanlığın sertifikalı tohum desteği verdiğini kaydetti.
Altan, çiftçiye bereketli bir hasat sezonu diledi.
– Çiftçi destekten memnun
Kumçatı beldesindeki çiftçilerden Mehmet Demir, kullanmadığı 33 dönüm arazisine devletin verdiği yüzde 75 hibe destekle 250 kilogram sertifikalı mercimek tohumu ektiğini ve iyi verim elde ettiğini söyledi.
Lokman Ar da devletin çiftçilere her türlü yardımı ve kolaylığı sağladığını ifade ederek, “Duymadığımız destekleri de bizlere veriyorlar. 20 dönüm atıl arazim vardı, ekmeye imkanım yoktu. Onların verdiği destekle ektim. Valiliğimiz, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bizlere çok destek oluyor. Gübre ve mazot desteği sağlıyorlar. Allah devletimizden, yetkililerimizden razı olsun.” diye konuştu.
İdil’in Alakamış köyünde üretim yapan Mansur Ay ise 70 dönüm arazisine mercimek ekimi yaptığını, iyi verim elde ettiğini düşündüğünü anlattı.
Ay, “Bölge kurak olduğu için yağmur yağmayan sene sıkıntı yaşıyoruz ve tarlamızı ekemiyoruz. Yetkililerden ricamız Cizre Barajı suyunun bölgemize ulaşması.” ifadelerini kullandı.
Tarım teknolojileri projesi Avrupa'da örnek gösterildi
İZMİR Yaşar Üniversitesi’nin ortakları arasında yer aldığı ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen, Ege Bölgesi’nde tarım-gıda alanında inovasyon ve girişimciliği artırmayı hedefleyen Ekosistem Entegrasyon Laboratuvarı ‘AgTech-EIL’ projesi Avrupa’da başarılı örnek olarak gösterildi.
Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü tarafından koordine edilen Yükseköğretim İnisiyatifi’nin (EIT-HEI) kapsamında fon alan ilk projelerden biri olan RiEcoLab’ın pilot uygulama süresi sonlanırken proje meyvelerini vermeye başladı. 6 farklı Avrupa ülkesinden 7 kurumun ortaklığında yürütülen proje kapsamında, yükseköğretim kurumlarının yenilikçilik kapasitesini artırmak ve bölgesel yenilikçilik ekosistemini güçlendirmek amacı ile Polonya, İrlanda, Romanya ve Türkiye’de dört farklı temada dört adet Ekosistem Entegrasyon Laboratuvarı (EIL) kuruldu. Bu yaşam laboratuvarlarından biri olan, Yaşar Üniversitesi’nin tarım-gıda alanında Ege Bölgesi’nin en aktif inovasyon ve girişimcilik merkezi olma vizyonu ile tarım teknolojileri temasını benimseyerek kurduğu AgTech-EIL, Prag’da düzenlenen deneyim aktarımı çalıştayında iyi örnek olarak yer aldı.
EKONOMİK KALKINMAYA DESTEK
Avrupa’daki yükseköğrenim kurumlarından davet edilen 15 üst düzey başarılı akademik liderden biri olan Yaşar Üniversitesi Araştırma ve Yenilikçilikten Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kandiller, Prag’da yapılan ve AB Komisyonu delegesi, HEI İnisiyatifi Yöneticileri ve EIT Yöneticilerinin katıldığı 25 kişilik toplantıda deneyimlerini paylaştı, yapılan genel oturumda da AgTech-EIL örnek uygulamasını sundu. Prof. Dr. Kandiller, toplantıda, Türkiye’nin tarımda bilişim teknolojileri temalı ilk AR-GE ekosistemi için İzmir Ticaret Borsası koordinasyonunda kurulan İzmir Tarım Teknoloji Merkezi (İTTM) ile gerçekleştirilen uygulamaları anlattı.
PİLOT UYGULAMA SÜRECİ DEĞERLENDİRİLDİ
Prag’da düzenlenen çalıştayın hemen ardından Yaşar Üniversitesi, RiEcoLab proje ortaklarını İzmir’de ağırladı. Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleşen toplantıda, proje ortakları ve Ekosistem Entegrasyon Laboratuvarı temsilcileri pilot uygulama sürecini değerlendirdi.
‘TÜM EGE BÖLGESİ’NE KATKI SAĞLAYACAK’
Prof. Dr. Levent Kandiller, “Bu proje sadece üniversitemize değil bölgedeki tüm üniversitelere ve teknoloji transfer ofislerine doğrudan katkı vererek İzmir’in yenilikçi ve girişimci ekosistemini güçlendirecek. Projenin diğer bir somut çıktısı da Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültemizin de katkılarıyla İzmir Ticaret Borsası koordinasyonunda yürütülen İzmir Tarım Teknolojileri Merkezi kurma inisiyatifi çerçevesinde, bir ‘Ekosistem Entegrasyon Laboratuvarı’nın hayata geçirilmesi oldu. Proje kapsamında yapılan çalışmalar ile bölgesel, çevresel, kültürel ve sosyal ihtiyaçları karşılayan, sürdürülebilir döngüsel ekonomik kalkınmaya destek verilmesi amaçlanıyor” diye konuştu.
