28.04.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Tarımsal destek ödemeleri hesaplara aktarıldı

Bakan Kirişci, resmi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yazılı açıklamada, “5,5 milyar TL tarımsal destekleme ödemesini bugün çiftçilerimizin hesaplarına aktarıyoruz. Böylece 2023 yılında tarımsal destekleme bütçemiz 57,6 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bugün ödeyeceğimiz 5,5 milyar TL destekleme ödemesiyle birlikte 2023 yılı desteklemelerimizin yüzde 56’lık kısmını oluşturan 32,4 milyar TL’yi çiftçilerimizin hesaplarına aktarmış oluyoruz. Hayırlı ve bereketli olsun” ifadelerini kullandı.

Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, Afyonkarahisar'da konuştu:

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 2023 yılı tarımsal destekleme bütçesinin 57,6 milyar lira olduğunu belirterek, “Sadece bugün 5,5 milyar liralık tarımsal desteklemeleri çiftçimizin hesabına aktarıyoruz.” dedi.

Kirişci, tarım sektörü temsilcileriyle bir termal otelde bir araya geldiği toplantıda, tarımsal üretimin insanlık tarihi boyunca hep ön planda olduğunu söyledi.

Yapılan tüm tarihi kazılarda medeniyetlerin hep verimli sulak tarım topraklarında kurulduğunun ortaya çıktığını ifade eden Kirişci, “Teknoloji ne kadarda ilerlerse ilerlesin mutlaka insanoğlu gıdaya ihtiyaç duymaktadır. Kovid-19 pandemisi ile Rusya-Ukrayna Savaşı, geçtiğimiz dönemde buna en iyi iki örnektir. Tarımsal üretim, sağladığı katma değerin yanı sıra ve sanayi için tedarik edilen ham madde açısından ekonominin çarklarının dönmesinde büyük fayda sağlamaktadır. Bu nedenle Bakanlık olarak tarım sektörünün durumunu analiz ederken geleceğe dönük sürdürülebilir politikalar üretmek zorundayız.” diye konuştu.

Tarım ve orman sektörünün ve kırsal alanın geliştirilerek desteklenmesi için düzenlemelerin yapılmasına olanak sağlayan başta Tarım Kanunu olmak üzere birçok yasal düzenlemenin hayata geçirildiğini dile getiren Kirişci, gıda arz güvenliğini destekleyecek 15 kanunun yasalaştırıldığını belirtti.

Türkiye’nin tarımsal üretimde dünyada ilk 10 ülke arasında bulunduğunu vurgulayan Kirişci, şöyle devam etti:

“Dünyanın en büyük un ihracatçısıyız. Dünyanın en büyük ikinci makarna ihracatçısıyız. Tarımsal ihracatta söz sahibiyiz. 30 milyar dolar ihracat, 85 milyon nüfus, 52 milyon turist, 182 milyon hava yolu yolcusunun gıda ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Biz bu başarıyı nasıl sağladık? Üreticimizin rekabet gücünü artırmak ve üretim planlaması yapmak için çiftçimizi desteklememiz gerekiyordu. Son 20 yılda sektörü rekabet gücünü artıracak destek, hibe ve yatırımlarla kırsalı cazibe merkezi haline getirdik. Bu kapsamda, son 20 yılda reel rakamlarla 830 milyar lira tarımsal destek sağladık. Bu sayede üretimi ve verimliliği artırdık. İşletmelerimiz daha modern bir yapıya sahip olurken, çiftçimizin, yetiştirdiği hayvan ve üretimde kullandığı tohumdan aldığı verimle yüzü güldü.”

– “97 ülkeye tohum ihraç etmeye başladık”

Kirişci, son 20 yılda tarımsal üretimdeki desteklerle bitkisel üretimde Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığına dikkati çekerek, bitkisel üretimin yaklaşık 128,6 milyon tona çıktığını, bitkisel üretimde stratejik öneme sahip ürünlerdeki fark ödemesinde 5 olan ürün sayısının 18’e yükseltildiğini söyledi.

Sertifikalı tohumluk üretimin 9 kat artışla 1,4 milyon tona çıktığını belirten Kirişci, “İhtiyacımız olan sertifikalı tohumluğun yüzde 96’sı yurt içinden. 97 ülkeye tohum ihraç etmeye başladık.” dedi.

Tarımsal üretimin ana unsurunun toprak olduğunu, tarım alanlarının korunması için 9,3 milyon hektar büyüklüğündeki 440 büyük ovanın tarımsal sit alanı ilan edildiğini anlatan Kirişci, yeter gelirli arazi büyüklüğü düzenlemesiyle satış ve miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesini önlediklerini ifade etti.

Kirişci, tarım sektörünün son 20 yılın 16’sında büyüme gösterdiğini belirterek şunları kaydetti:

“2023 yılı tarımsal destekleme bütçesi 57,6 milyar lira. Sadece bugün 5,5 milyar liralık tarımsal desteklemeleri çiftçimizin hesabına aktarıyoruz. Çiftçimize 5,1 milyar lirası yağlı tohum bitkileri olmak üzere 9 kalemde toplam 5 milyar 511 milyon lira desteklemede bulunacağız. Böylece 2023 yılında ödemesini yaptığımız, yapacağımız tarımsal destekleme bütçemiz 57,6 milyar liraya ulaşmıştır. Yani yılın üçte birini tamamlamadan 2023 yılı desteklemelerimizin yüzde 56’lık kısmını oluşturan 32,4 milyar lirayı çiftçimizin hesaplarını aktarmış olduk.”

Tarımsal ticaretin nabzı bu borsada atıyor

 

TİCARET borsaları; tarımsal ticaretin, daha doğru bir ifadeyle, tarımsal ürün ticaretinin nabzının attığı ekonomik merkezler… İlçenin her vesile altını çizdiğimiz büyük potansiyeli göz önüne alındığında, Ödemiş Ticaret Borsası’nın bu alanda ne kadar stratejik rol oynadığı daha iyi anlaşılır. Ödemiş Ticaret Borsa Başkanı Latif Aka ise bölge ekonomisinde ‘akil adam’ olarak bilinen çok deneyimli bir isim.

GELECEĞE YÖN VERİYOR

Dolayısıyla Başkan Latif Aka, yönetim kuruluyla birlikte ilçe ekonomisinin bugünü ve geleceğinde yönlendirici olmaya devam ediyor. Bilindiği gibi ticaret borsaları, 5174 sayılı Odalar, Borsalar ve Birlik (TOBB) Kanunu’nun 28. Maddesi’ne göre bu kanunda yazılı esaslar çerçevesinde borsaya dahil maddelerin alım satımı ve borsada oluşan fiyatlarının tespit, tescil ve ilanı işleriyle meşgul olmak üzere kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlar… Diğer yandan, borsa denildiğinde genellikle hisse senetlerinin işlem gördüğü menkul kıymet borsaları akla geliyor. Ancak ticaret borsaları ile menkul kıymet borsaları arasında ciddi farklar bulunuyor. İkisini birbirinden ayıran en temel fark ise ticaret borsalarında tarımsal-hayvansal ürünlerin işlem görmesi olarak ortaya çıkıyor.

1968’DE ÇALIŞMA BAŞLADI

Şimdi gelin, Ödemiş Ticaret Borsası’nı daha yakından tanıyalım… Söz Başkan Latif Aka’da: “Ekonomisi tarıma dayalı ilçemizde ticaret borsası kurulması çalışmaları 1968 yılında başlatılmış olup, 1969 yılında meslek komiteleri seçimlerinin yanı sıra ilk yönetim kurulu teşkil olunarak 01.04.1970 tarihinde az sayıda tüccarın çabaları sonucunda Ödemiş Ticaret Borsası kurulmuştur. Mütevazı kira yerinde ilk hizmetine başlayan Ödemiş Ticaret Borsası, bir süre eski Zirai Donatım Kurumu ve Fatih Caddesi’nde bulunan işyerlerinde kiracı olmuş ve 1984 yılında şu an hizmet verdiği işyerini (Akıncılar Mah. Saraçoğlu Cad. Atasoy İşhanı No:3/210-211, ÖDEMİŞ) satın aldı.”

Aynı zamanda TOBB Ticaret Borsaları Konsey Üyesi de olan Latif Aka. şöyle devam etti: “Bu işyerini satın alırken personel maaşlarını dahi ödeyemeyecek durumda olan kurum, şu an yaklaşık 150 adet ihtiyaç sahibi üniversite öğrencisine karşılıksız burs vermeye devam ediyor. Önceki yıllarda 400 adet öğrenciye burs veren kurumumuzda, İdari Hizmet Binası’nın tamamlanmasına verilen öncelik sebebiyle, bursiyer adedinde kısıtlamaya gidildi. Ödemiş girişinde bulunan 4 bin 144 metrekare arazimiz 1989’da Borsa’ya kazandırıldı. İzmir ilimizin 30 ilçesi içerisinde sadece Ödemiş’te ‘ticaret borsası’ bulunmasının kıymetini Ödemiş Ticaret Borsası üyelerimiz iyi bilmiyor.”

Tarımsal ticaretin nabzı bu borsada atıyor
ÖDEMİŞ Ticaret Borsası’nın 2022’de Ödemiş patatesine coğrafi işareti aldığını hatırlatan Başkan Latif Aka, sözlerine şöyle devam etti: “Bu adımla, yöresel ürünümüzün tanıtımına katkı sağladık. Ödemiş Ticaret Borsası, 21 Nisan 2010 tarihinde yönetim kurulu-meclis kararlarıyla Ege Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk AŞ. firmasına yüzde 1 hisse oranıyla ortak oldu. Meslek komitelerinin iştigal ettiği tarımsal ürünlerin alımı, satımı ve fiyatlarının tespit, tescil ve ilanı işlerinin yanı sıra toplumsal sorumluluğunu da en iyi şekilde yerine getirmek üzere faaliyetler yürüten Ödemiş Ticaret Borsası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Türkiye’deki oda ve borsaların üyeleri için kaliteli hizmetlere yerel düzeyde erişimini kolaylaştırmak ve üye çıkarlarının gözetilerek rekabet güçlerinin artırılmasını sağlamak üzere sürdürdüğü ‘Akreditasyon Standardı’ çalışmalarına 2015 yılı itibariyle dahil oldu. Borsamızı, yapılan denetimler sonucunda ‘Akredite Borsa’ olarak hizmet vermeye devam ediyor.”

LATİF Aka, “Üyelerinin ve Ödemiş’imizin yararına sunmak, yeni hizmet binası (laboratuvar, alım-satım salonu) kazandırmak için Ödemiş Ticaret Borsası yöremizde yıllardır atıl durumda bulunan Ödemiş Tekstil Fabrikası‘nı 12 Şubat 2009 tarihinde satın aldık. Söz konusu bölgedeki imar planındaki değişikliklerin neticelenmesi bekleniyor” diyor.

GENEL sekreter dahil 5 adet personeli bulunan Ödemiş Ticaret Borsası’nın 5174 sayılı yasayla üzerine düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını ifade eden Latif Aka, 2022 işlem hacmiyle ilgili şu bilgiyi paylaştı: “2022 yılı işlem hacmi 7 milyar 621 milyon 333 bin 194 TL olup, en fazla işlem gören ürünler süt, patates, peynir, kestane, fidan – süs bitkisi, kornişon, domates, kuru incir, canlı hayvan, kekik, zeytinyağı ve diğer zirai ürünlerdir.”

” YENİLİKÇİ VE KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLER İÇİN ÇALIŞIYORUZ

BAŞKAN Latif Aka, sözlerini şöyle tamamladı: “Yeniliklere açık bir yapıya sahip olan Ödemiş Ticaret Borsamız, önümüzdeki günlerde çağdaş borsacılık anlayışı ile tarımsal üretimin geliştirilmesinde ve markalaşmasında önemli pay sahibi olarak, sektörler arası gelişim faaliyetlerinin içerisinde yer almaya devam edecek. Ödemiş tarım sektöründe sahip olduğu gücünü, yenilikçi, güvenilir ve katma değeri yüksek tarımsal ürünlere dönüştürecek çalışmalara hız kesmeden devam eden Ödemiş Ticaret Borsası üyelerine ve ilçesine hizmet etmeye devam ediyor.”

 

İş Bankası’ndan Süt Hayvancılığı Çalıştayı

Türkiye İş Bankası ile Alman finans kuruluşu Finance in Motion ve danışmanlık firması Frankfurt School arasında tarım alanındaki faaliyetler için imzalanan sponsorluk anlaşması kapsamında gerçekleştirilen ‘İmece Çalıştayları’nın 3’üncüsü, ‘Süt Hayvancılığı’ temasıyla Bursa’da düzenlendi. ‘Süt Hayvancılığının Geleceği’ başlığı altında, ‘Geleceğimize Umut, Sürümüze Bereket’ sloganı ile düzenlenen çalıştay, süt ve damızlık hayvan birliklerini, sanayicileri, ilgili sivil toplum kuruluşlarını, kamu temsilcilerini, akademisyenleri ve girişimcileri bir araya getirdi. Ülkemizdeki süt hayvancılığının geleceğine dair kısa ve uzun vadeli riskler ile bu risklerin nasıl yönetilebileceği, süt hayvancılığının güvenliği ve sürdürülebilirliği için neler yapılması gerektiği, bu alanda ihtiyaç duyulan teknolojik dönüşümler ve atılması gereken adımların ele alındığı çalıştayın sonuçları, bir rapor haline getirilerek kamuoyuna duyurulacak.

“ÇİĞ SÜT ARZ VE TALEBİNİN GÜVENLİĞİ, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ KRİTİK”

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı İzlem Erdem, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, süt fiyat trendleri, artan yem ve işletme maliyetleri, Türkiye’nin süt hayvanı varlığı, tarım politikaları açısından çiğ süt arz ve talebinin güvenliği ve sürdürülebilirliğinin son yıllarda kritik konu başlıklarından biri haline geldiğini söyledi. Erdem, beslenme ve toplum sağlığı açısından önemli bir gıda ürünü olan sütün çevresel, ekonomik, hijyenik koşulların yanı sıra teknolojik gelişimler, toplumsal tercihler başta olmak üzere pek çok farklı alanda risklere maruz kaldığının altını çizdi. Süt endüstrisinin özellikle 1970’lerden sonra büyük işletmelerin de sektöre dâhil olmasıyla gittikçe gelişen ürünlerini artık dünyaya da ihraç edebilen büyük ve çok katmanlı bir sektöre dönüştüğünü belirten Erdem, 1 milyon civarında süt işletmesi bulunan Türkiye’nin dünyanın en büyük 8’inci, Avrupa’nın en büyük 3’üncü süt üreticisi olduğunu, 110’dan fazla ülkeye süt ve süt ürünleri ihraç ettiğini aktardı.

ERDEM, SEKTÖRDEKİ TEMEL SORUNLARA DEĞİNDİ

Sektörde karşılaşılan temel sorunlara işaret eden Erdem, bunların başta yem olmak üzere girdi fiyatlarındaki hızlı artışlar, çiğ süt fiyatlarındaki belirsizlikler, desteklemelerdeki çeşitli aksaklıklar, finansmana dair yaşanan sıkıntılar, özellikle aile işletmelerinin hem modernizasyon hem rekabet edebilme anlamında yeterli seviyede olmamaları, teknolojinin yetersiz kullanımı, hayvan sağlığına ve hayvan refahına dair hatalı uygulamalar olduğunu söyledi.

İzlem Erdem, “Biz tarım bankacılığı alanında her geçen yıl öze dokunan katkılar sunmak için büyük bir gayretle çalışıyoruz. Tarım, finans ve teknolojinin birlikte etkin kullanımı ile sadece uygun finansman koşulları sunmakla yetinmiyor, teknolojiyi merkeze alarak daha az girdi kullanımı, daha yüksek verim ve daha sürdürülebilir tarımsal üretimi teşvik ediyoruz. Geleneksel tarım bankacılığının yanı sıra dijitalleşme, inovatif bakış açısıyla tarım ve teknolojiyi buluşturma, tarım ve teknolojinin buluştuğu noktada ortaya çıkan finans ihtiyacını en doğru kanallarla ve yöntemlerle desteklemeye yönelik çalışmalar yürütüyoruz” diye konuştu.

“ÇÖZÜM İÇİN TÜM PAYDAŞLAR BİRLİKTE HAREKET ETMELİ, ORTAK ZEMİNDE BULUŞMALI”

Kurum olarak insana, hayvana, toprağa saygılı ve doğayla uyumlu üretim süreçlerini desteklemeyi önemsediklerini vurgulayan Erdem, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu hassasiyetimiz çerçevesinde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Göstergeleri ile uyumlu konvansiyonel bankacılık işlerimizin yanı sıra tarımın teknoloji ve finansla çok daha fazla kesiştiği sektöre özgü yenilikçi çözümler üretme yönündeki çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kesin ve sürdürülebilir çözümlerin bulunarak uygulanabilmesi, daha büyük adımlar atılabilmesi ve tarım sektörüne önemli çıktılar sağlanabilmesi için tüm paydaşların birlikte hareket etmesini, ortak zeminde buluşmasını gerekli görüyoruz. Bu konuda sadece bir banka olarak değil, tarımsal değer zincirinin bir halkası ve ilgili tüm kesimlerin iş ortağı olarak sektörü iyi tanıyan, dinamiklerini çok yakından bilenlerle birlikte bilgimizi artırmayı, Türkiye’nin tarım ve hayvancılık alanındaki üretim hikâyesinde yeni ve ümit verici sayfalar açmayı istiyoruz.”

“SÜT HAYVANCILIĞININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİN TEK YOLU TOPRAKTAN SOFRAYA BÜTÜNLEŞİK BİR YAKLAŞIM”

Çalıştaya sunumu ile katılan Frankfurt School of Business and Management Tarımsal Saha Araştırmaları Grup Müdürü İbrahim Oğuz, süt hayvancılığını sürdürülebilir kılmanın tek yolunun topraktan sofraya bütünleşik bir yaklaşım ve kırmızı et sektörünü de kapsayacak şekilde dinamik planlama olduğuna işaret etti. Büyükbaş süt hayvancılığı konusunda başarılı devletlerin ortak özelliklerine de değinen Oğuz, dünyadaki ve ülkemizdeki mevcut sorunların doğru politikalar ve uygulamalarla çözülebileceğine, sektörün tüm değer zinciri paydaşlarının üretim odaklı “kazan – kazan” modeli ile konumlandırılmasının önemine vurgu yaptı.

“HER FİKİR TARIMIN GELECEĞİNE DAİR UMUT IŞIĞIDIR”

Finance in Motion Yatırım Yöneticisi Oğuz Bardak da dünyada faaliyet gösterdikleri ülkelerde verdikleri hizmetleri aktararak, “Ortaya konulan her fikir, tarımın geleceğine dair umut ışığıdır. Tarım alanında özellikle küçük işletmelerin sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak ayrıca çok kıymetli. Gerek Türkiye’de gerekse aktif olduğumuz diğer ülkelerde tarım alanında özellikle kırsal kesimi önceliklendiriyor, küçük işletmeleri destekleyerek finansmana erişimlerini kolaylaştırmayı amaçlıyoruz” dedi.(DHA)

Main Menu