Türkiye'nin en büyük tarım işletmesinde buğday tohumları toprakla buluşuyor
Şanlıurfa’da yaklaşık 1 milyon 663 bin dekar arazide tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yürütüldüğü Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Ceylanpınar Tarım İşletmesinde, 658 bin dekarlık alanda hububat tohumları toprakla buluşturulmaya başlandı.
Dünyanın sayılı işletmeleri arasında gösterilen ve alanında Türkiye’nin en büyüğü olan işletmede, hayvancılık faaliyetlerinin yanı sıra buğday, arpa, mısır, mercimek, pamuk, Antep fıstığı, ayçiçeği, fiğ ve yulaf gibi birçok ürün de yetiştiriliyor.
Yılın 12 ayı tarımsal faaliyetlerin sürdüğü işletmede, yaklaşık 658 bin dekarlık alanda özenle üretilen hububat tohumlarının son teknoloji makinelerle ekimi gerçekleştiriliyor.
– 225 bin ton buğday rekoltesi bekleniyor
Ceylanpınar Tarım İşletmesi Gökçayır Müdür Yardımcısı Mustafa Önem, AA muhabirine, 1 milyon 633 bin dekar arazi varlığıyla ülkenin en büyük tarım işletmesi olduklarını hatırlatarak, bu sezonki ekim faaliyetine başladıklarını söyledi.
Güzlük ekim çalışmalarının 15 Aralık 2022 tarihinde bitirilmesinin planlandığını anlatan Önem, şöyle konuştu:
“Ekim faaliyetleri 45 mibzer, 24 kamyon ve 220 çalışan personel ile 75 gün sürecek. 2022 yılında 558 bin dekar buğday, 7 bin 500 dekar arpa, 73 bin dekar kırmızı mercimek, 12 bin dekar fiğ, 7 bin 500 dekar diğer ekilişler olmak üzere toplam 658 bin dekar alanda güzlük ekim yapılacaktır. Güzlük ekilişlerden 225 bin ton buğday, 45 bin ton arpa, 10 bin ton kırmızı mercimek ve bin ton fiğ rekoltesi beklenmektedir. İşletmemizde 6 çeşit makarnalık ve 7 çeşit ekmeklik olmak üzere toplam 13 çeşit buğday üretimi yapılmaktadır. Ekilen tohumlar TAGEM tarafından ıslah edilmiş yüksek verim potansiyeline sahip çeşitlerden oluşmaktadır. Islah edilmiş çeşitler diğer çeşitlere göre genellikle yüzde 50 civarında verim artışı sağlamaktadır.”
Sertifikalı tohumların sertifikasız olan tohumlara göre yüzde 25 verim artışı sağladığını belirten, Önem, “Mahsullerden elde edilen sertifikalı tohumlar TiGEM bayileri, Pankobirlik, Tarım Kredi Kooperatifleri, Tarım il ve ilçe Müdürlükleri vasıtasıyla ülke çiftçisine ulaştırılmaktadır. İşletmemizde yılın 12 ayı tarımsal faaliyetler devam etmektedir. ” dedi.
Önem, işletmede bulunan 120 bin dekar dane mısır hasadına da başlanacağını ifade ederek, bundan da 132 bin ton rekolte beklendiğini sözlerine ekledi.
Tarımda rekor üstüne rekor
Sivas’ta buğday ve pancar üretiminin ardından patates üretiminde de rekora koşuluyor.
Sivas’ta bu yıl yaklaşık 800 bin tonluk buğday üretimiyle rekolte rekoru kırılmıştı. Hemen ardından pancar üretiminde de 1 milyon ton aşılarak yeni bir rekor kırıldı. Devam eden patates hasadında da rekora koşuluyor.
Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ yaptığı açıklamada, şeker pancarı ve buğday hasadında rekor kıran Sivas’ta patates rekoltesinde de rekora koştuğunu belirtti. Çetindağ, 2021 yılında 400 bin ton olan patates hasadının 2022 yılında 600-650 bin ton beklenti içerisinde olduklarını belirterek, “Geçen sene 400 bin ton civarında olan patates hasadında bu sene 600-650 bin ton üzerinde rekolte bekleniyor. Tabi bu tohumluk ve cipslik olarak ayrılır ama ortak verdiğimiz zaman büyük bir rekolte var. Şu an patates hasadı devam ediyor, bir sıkıntı yok. Bu yıl fiyat, ürün kalitesi ve rekolte bakımından patates, şeker pancarı ve buğdayda rekora koşuldu. İnşallah 2023 yılı içerisinde aynı bereket devam eder” dedi.
Yeni sulama sistemleri etkili oldu
Hacı Çetindağ Sivas’ta tarım ürünlerindeki rekolte artışında yeni sulama sistemlerinin etkili olduğunu belirtip, “Sivas tarım ve hayvancılık şehri, buğday hasadında mükemmel bir verim elde edildi. Cumhuriyet tarihinin en yüksek buğday rekoltesine ulaşan Sivas rekor üzerine rekor kırdı. Bunun akabinde şeker pancarı ve patates hasadımız başladı. Geçen sene 750-800 bin ton civarında şeker pancarı üretirken bu sene farklı sulama havzalarının açılmasından dolayı bir milyon tonun üzerinde şeker pancarı üretmeye başladık. Kalite ve verim çok güzel oldu. Bunun yanında patates hasadında da Sivas yine bir rekora koşuyor. Şu anda hasatları başladı. Sofralık patates, cipslik patates bunların da bizim topraklarımızda aşırı derece bir verimi var. Belli yerlerde sulamanın açılması ve baraj yapılmasından dolayı çok güzel bir başarı oldu. Bunun yanında yağlık ve çerezlik Ayçiçek hasadında da yüksek verim bekliyoruz” diye konuştu.
2023 umut veriyor
Çetindağ açıklamasında 2023 yılının da aynı şekilde bereketli gezmesi için çalıştıklarını kaydedip, “Şimdi 2023 yılının hazırlıklarına başlandı. İnşallah hava şartları istediğimiz gibi olursa ve barajlarda su sıkıntımız olmazsa katma değeri kazandırmaya devam edeceğiz. Bu yıl fiyat, ürün kalitesi ve rekolte bakımından patates şeker pancarı ve buğdayda rekora koşuldu. İnşallah 2023 yılı içerisinde aynı beklentiler devam edecek” dedi.
Tarım Kredi Market Bir Alana Bir Bedava Kampanyasını Resmen Başlattı!
Enflasyondaki artış sonrası, Tarım Kredi Market temel ihtiyaç ürünlerinde kampanya düzenlemeye başladı. Gerçekleşen kampanyalar ile müşteri memnuniyetini sağlayan ve indirim açıklamaları büyük bir merakla beklenen Tarım Kredi Market, son açıklamasıyla bir kez daha dikkat çekti. Farklı ürünlerde fırsatlar düzenleyen Tarım Kredi Market, 1 alana 1 bedava kampanyasını resmen başlattı. Kampanya kapsamında satılacak ürün de netlik kazandı.
Tarım Kredi Market İndirim Fiyatları
Tarım Kredi Market, çeşitli ürünlerde indirim kampanyalarının yanı sıra, farklı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Tarım Kredi Market tarafından yapılan son açıklamaya göre, Cornetto, Algida ve Nogger çeşitlerinde bir alana ikincisi bedava verilecek. Söz konusu kampanyanın hangi tarihler arasında geçerli olacağı belli oldu.
Çiftçinin pamuk fiyatı isyanı!
Bu yıl, geçtiğimiz yıla göre tohum, gübre, mazot, ekipman gibi girdilerdeki yüzde 100 ile yüzde 300 oranındaki artışla ekim yapan pamuk üreticileri, hasat dönemi öncesi 25-26 lira olan pamuk fiyatının 14-15 liralara gerilemesinin şokunu yaşıyor.
Çiftçinin içinde bulunduğu zor durumdan yararlanan tüccarların fiyatları daha da indirmeye çalışması pamuk üreticilerini bitirme noktasına getirdi.
Urfa’da pamuk üreticisi Sinan Gül, tüccarın pamuğu için sadece 6 lira fiyat biçtiğini belirterek, “Yemin ederim kanımı böbreğimi satsam borçlarımı ödeyemem. Bir daha pamuk ekmek mi, tövbe” dedi.
Türkiye’nin en çok pamuk üretilen illerinin başında gelen Aydın’daki pamuk üreticileri de pamukta büyük oyunların oynandığını dile getirerek hükümet ve bakanlığın bu aşamada devreye girmesini istedi.
Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri, pamuk fiyatlarının üreticiyi çok üzdüğünü, şok ettiğini belirterek, “Bir yıl önceye göre tohum, tarım ilaçları, elektrik, ekipman ve diğer girdilerde yüzde 100 ile yüzde 300 arasında artışlar oldu. Buna rağmen geçtiğimiz yıl 12-13 liraya sattığımız pamuğu bu yıl 14-15 liraya satıyoruz. Arz talep meselesi midir, bir oyun mudur bilemiyoruz” ifadelerini kullandı.
“PAMUK YUVAMIZI YIKTI”
Bir daha pamuk ekmeye tövbe eden Sinan Gül, çektiği video ile sosyal medyadan yetkililere seslenerek, şu ifadeleri kullandı:
*Yaptığımız ekim ile gübre, tohum satıcısı, elektrik firması kazandı. Yaz boyunca 50-60 kişi çalıştı, ekmek yedi.
*İlgili herkes kazandı, kazanmayan üretici oldu. Bu gün tüccar gelip pamuğuma sadece 6 lira fiyat verdi. Bu fiyat sadece toplama parası değil. Bir arabam vardı, satıp bir kısım borçlarımı ödedim.
*Daha ödemem gereken elektrik, gübre, tohum borçları var. Yemin ederim kanımı böbreğimi satsam borçlarımı ödeyemem.
*Pamuk yuvamızı yıktı. Artık evde huzur kalmadı. Her şey yükselirken pamuğa ne oldu anlayamıyoruz.
*Gece gündüz Allah’ım bizi perişan etme diye dua ettim, ama sonunda perişan oldum. Gelecek yıl kimse bana artık gübre vermez, ilaç vermez.
*Borcu olanlar biraz zaman versin, borçlarımı öderim. Bir daha pamuk ekmek mi, tövbe.
“PAMUK ÜRETİMİ YÜZDE 50 AZALIR”
Üreticilerin borçlarını ödemek için pamuğu girdi fiyatlarının altında sattığını söyleyen Tanyeri,
şöyle konuştu:
*Üreticimizin pamuğu bekletme şansı yok. Çiftçimiz borçlarını Ekim, Kasım, Aralık aylarında öder.
*Arazisi kendinin olan, borçlarını ödeyebilecek durumda olan çok az çiftçi pamuğu bekletebilir, diğerleri yani en az yüzde 80’ni yılbaşına kadar üretilen pamuğu satmak zorunda. Hükümetin, bakanlığın bu aşamada devreye girmesi gerekiyor.
*Üç yıl önce bir lira 10 kuruş olan prim bu yılda aynı şekilde açıklandı. Bu kötü piyasanın yaşandığı, pamuğun sürekli aşağı gittiği bir dönemde destek priminin en az yüzde 200-300 artırılması gerekirdi.
*Maalesef hükümet ve bakanlık bunu yapmayarak üreticiyi kendi haline bıraktı. Üretici karamsarlığa girdi. Eğer bu tabloda düzelme olmazsa önümüzdeki yıl pamuk üretimi yüzde 50 azalır.
“DIŞA BAĞIMLI HALE GELİRİZ”
Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Mehmet Kendirlioğlu’da, fındık, çay gibi ürünlerde olduğu gibi devletin fiyatlara müdahale ederek alım garantisi vermesi gerektiğini söyledi.
Kendirlioğlu, ekilmeyen her dönüm pamuk için yurtdışına döviz ödeneceğini belirterek şunları söyledi:
*Böyle giderse seneye kimse pamuk ekmez, tamamen dışa bağımlı hale geliriz. Gelecek yıl ekilmeyen ürün kadar pamuk ithalatı yapılacak.
*Türk çiftçisine verilmeyen pamuk parası, yurt dışındaki çiftçiye ödenecek. Verilen 1 lira 10 kuruş pamuk priminin en az 2.5-3 liraya çıkarılması gerekir.
Güvenlik önlemi almadan biçerdöverin içine mısırları atan çiftçi yürekleri ağza getirdi
Mardin’in Mazıdağı ilçesinde güvenlik önlemi almadan havaya kaldırılmış römorkun üstüne çıkarak çalışan biçerdöverin içine mısırları atan çiftçi, yürekleri ağza getirdi.
Mazıdağı ilçesinde ismi öğrenilmeyen bir çiftçi, tarladan topladıkları mısırları biçerdövere atmak için traktöre bağladığı römorku havaya kaldırdı. Römorkta bulunan mısırlar biçerdöverin içine düşmeyince mısır sahibi eline kürek alarak havaya kaldırdığı römorkun üzerine çıktı. Hiçbir güvenlik önlemi almadan römorkun üstünde kürekle çalışan biçerdöverin içine mısır atan çiftçinin görüntüleri pes dedirtti. Canını hiçe Sayan çiftçi, yarım saat boyunca tehlikeli şekilde çalıştığı öğrenildi.
Faizsiz çiftçi kredisini hangi banka veriyor? Çiftçiler faizsiz kredileri kullanabiliyor mu?
Faizsiz çiftçi kredisini hangi banka veriyor? Bitkisel üretime yönelik çiftçi kredisi üst limiti ne kadar oldu? Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati konuyla ilgili açıklama yaptı. Hazine Faiz Destekli Kredi Paketi’nin yürürlüğe girdiğini sosyal medya hesabından duyuran Bakan Nebati, çiftçi kredisi üst limiti ve Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla kullandırılan çiftçi kredileri hakkında bilgi verdi.
BİTKİSEL ÜRETİME YÖNELİK ÇİFTÇİ KREDİSİ ÜST LİMİTİ NE KADAR OLDU?
Hazine Faiz Destekli Kredi Paketi kapsamında üretici ve çiftçilere kullandırılan kredilerde değişiklik yapıldı. Bitkisel üretime yönelik yüzde 100 faiz indirimi uygulanacak işletme ve yatırım kredisinin üst limiti değişti. Çiftçi kredileri ile ilgili Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla üretici ve çiftçilere kullandırılan geleneksel (yaygın) bitkisel üretime yönelik yüzde 100 faiz indirimi uygulanacak işletme ve yatırım kredisinin üst limitinin de 200 bin liraya çıkarıldığını hatırlatarak, “Esnafımıza, çiftçimize, gençlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum” açıklamasını yaptı.
ÇİFTÇİLER FAİZSİZ KREDİLERDEN FAYDALANABİLİYOR MU?
Tarımdan Haber ve ziraat mühendisi Faik Toy, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan faizsiz kredilerin limitinin artırıldığı açıklamasının ardından İzmir’de çalıştığı banka şubelerine uğradığını ancak banka çalışanlarından böyle bir krediden haberlerinin olmadığı cevabını aldığını kaydetti. Konuyla ilgili twitter hesabından bir paylaşımda bulunan Toy, şunları kaydetti: “Ziraat bankasının iki şubesiyle çalışıyorum, bugün Balçova 9 Eylül şubesine sordum, geçen sene de bu kredi varmış dedim, böyle bir krediden haberimiz yok araştırıp size geri döneceğiz dediler. Bir çok banka şubesinin bile haberi olmayan krediden çiftçinin haberi nasıl olsun?”
Kışlık meyveler pazara inmeye başladı
Kış aylarının sebze ve meyveleri tezgahlara inmeye başladı. Yaz aylarında özellikle tarla ürünlerinin çoğalması ve iç piyasaya tonlarca ürünün girmesi pazarlarda ki fiyatlara yansımıştı.
Fakat kış aylarına girilmesi ile birlikte yazdan kışa geçiş süreci pazarlarda başladı. Sera ürünleri de tezgahlara girmeye başladı. 15-20 günlük süreç içerisinde arz ve talep dengesinin kurulacağını dile getiren Düzce Sebze ve Balıkçılar Odası Başkanı İslam Batuhan Yangaz, “Yazdan kışa geçiş var. Tarla malları ortadan kalkıyor. Sera dönemi başlıyor. Geçiş döneminde fiyatlar düşerken bazıları artıyor. 15-20 gün içerisinde kışın fiyatları ile ilgili arz talep dengesi kurulmuş olur” dedi.
“Market fiyatlarından 3 ila 7 lirası arasında daha uygun”
Sebze ve meyvelerin pazarlarda daha ucuz olduğunu dile getiren Yangaz, “Ülkemizde ve dünyada artan fiyatlar sebebi sebze meyve fiyatları uygun. Öncelikle 3 harfli marketlere göre sebze ve meyve fiyatları 3 ila 7 lira arasında daha uygun. Tarla zamanı bitti. Tarla zamanı uygun fiyatlarımız oldu. Domates yüksek geçmişti. Bu sene boşluk oldu. Genel anlamda fiyatlandırmaların yüksek olması sebebi ile denge oluşturulamadı. Pazarlar marketlere göre haliyle uygun. İnsanları biz pazaryerlerine bekliyoruz. Rahat alışveriş ve yerel alışveriş yapmaları için buraya gelmelerini bekliyoruz” diye konuştu.
Batman 4. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sanayi Ticaret Fuarı açıldı
Batman’da 4’üncüsü düzenlenen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sanayi Ticaret Fuarı açıldı.
Batman Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ekrem Canalp, Kent Otogarı yanında bulunan alanda gerçekleştirilen fuardaki konuşmasında, kent ekonomisini bir ve bütün olarak temsil eden bir fuarın organize edildiğini söyledi.
Dünyada gıdanın sadece insanların ihtiyacını karşılayan bir sektör olarak değil, aynı zamanda ulusal güvenlik meselesi olarak ele alındığını belirten Canalp, şöyle konuştu:
“Geçmişte herkes milli güvenlik diye bir kavramı bilirdi. Yakın zamanda buna enerji güvenliği diye bir kavram da eklendi. Bundan 5-10 yıl öncesine kadar da gıda güvenliği dediğimiz zaman gıdanın insanlara, tüketicilere hijyenik koşullar altında ve sağlıklı koşullar altında sunulması anlamına geliyordu ama artık gıda güvenliği dediğimiz zaman gıdanın teminiyle ilgili bir kavram haline geldiğini ve aynen ulusal güvenlik gibi temin edilmesi gerektiğini anlıyoruz.”
Tarım ve hayvancılığın iki önemli alan olduğunu kaydeden Canalp, “Bu fuarın hemen arkasındaki iki kavram daha ön plana çıkıyor. Biri tarım, diğeri hayvancılık. Bu, gıdanın ham maddesinin temini anlamına da geliyor, ülkelerin, illerin, ilçelerin, beldelerin ekonomisinin pek çok noktada can damarı olmak gibi bir anlama da geliyor.” dedi.
Canalp, Batman’da yoğun şekilde tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yürütüldüğüne işaret ederek, bundan sonraki süreçte bu alanlarda katma değeri de önemli bulduklarını kaydetti.
Yüzden fazla firmanın katıldığı fuar, 4 gün sürecek.
Bingöl'de Tarım ve Hayvancılık çalıştayı
Bingöl’de Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu (TÜMBİKON) ve Zikte Bölgesi Sürdürülebilir Kalkınma Platformu (Zikte SÜRKAP) ortaklığıyla, tarım ve hayvancılık konulu çalıştay gerçekleştirildi. Modaretörlüğünü Can Çobanoğlu’nun yaptığı çalıştay, 5 oturum şeklinde gerçekleşti. Çalıştayda, 20’ye yakın profesör ve yerelde hayvancılık sektöründe yer alan STK temsilcileri görüşlerini bildirdi. Çalıştayın amacının, Bingöl’ün tarım ve hayvancılık sektörü başta olmak üzere havza bazlı doğal kaynaklara dayalı ekonomik modeller ve yatırım imkanlarının tespit edilerek, kırsal ve bölgesel kalkınma potansiyelini ortaya çıkarmak ve üniversite-kamu-STK-sanayi işbirliğini somut hale getirmek olduğu belirtildi.
Programın açılış konuşmasını yapan TÜMBİKON Başkan Vekili Metin Keskin, “Ülkemizin gelişmekte olan illeri arasında yer alan Bingöl’ümüzde böylesine değerli bir organizasyonun düzenlenmesi her bakımdan kıymetli ve takdire şayandır. Bu çalıştayın Bingöl’de düzenlenmesinin amacı, ilimizin keşfedilmemiş doğal, kültürel ve insani kaynaklarına dikkat çekmektir. Her bakımdan bakir ve keşfedilmemiş bir coğrafyanın masaya yatırılacağı bu çalıştayda ilimize dokunacak çıktıların vücut bulmasını temenni eder, hepinizi en derin saygı ve hürmetlerimle selamlarım” dedi.
Çalıştay hakkında bilgi veren düzenleme kurulu başkanı Prof. Dr. Alaaddin Yüksel ise “Bu çalıştayın amacı, Bingöl ili mevcut sosyo-ekonomik durumunu dikkate alarak tarım ve hayvancılık sektörü başta olmak üzere havza bazlı doğal kaynaklara dayalı ekonomik modeller ve yatırım imkânlarının tespit edilerek kırsal ve bölgesel kalkınma potansiyelini ortaya çıkarmak ve bu amaçla üniversite-kamu-STK-sanayi işbirliğini somut hale getirmektir. Çalıştayda özellikle Bingöl Tarım ve hayvancılığı başta olmak üzere, Bingöl ili doğal kaynakları, jeotermal ve sağlık turizmi gibi potansiyeli olan doğal kaynakların yönetimi ile bu kaynakların ekonomiye katma değer sağlaması için sürdürülebilir kalkınma modelleri ve yatırım potansiyelleri konularını bilimsel oturumlarda ele alınacaktır. Aralarında eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Yüksel Yalova’nın da olduğu 20 civarında bilim ve iş insanı da çalıştaya katılarak sunumlarını yapacak ve tecrübelerini aktaracaklardır. Çalıştayın ilimiz ve bölgemiz için hayırlı olmasını diliyor, tüm paydaşları ve halkımızı davet ediyoruz” diye konuştu.
Eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Yüksel Yalova da tarım ve hayvancılık konusunda görüşlerini aktardı.