29.04.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Kadın çiftçiler çölyak hastalarına umut oluyor

Eskişehir’in Mahmudiye ilçesi Kaymazyayla mahallesinde, “Kadın Çiftçilerimiz Çölyak Hastalarına Umut Oluyor” projesi çerçevesinde 10 kadın çiftçi ile 50 dekar alana Bahri Dağdaş Uluslararası Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen Güneş cinsi karabuğdayın demonstrasyon…

Eskişehir’in Mahmudiye ilçesi Kaymazyayla mahallesinde, “Kadın Çiftçilerimiz Çölyak Hastalarına Umut Oluyor” projesi çerçevesinde 10 kadın çiftçi ile 50 dekar alana Bahri Dağdaş Uluslararası Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen Güneş cinsi karabuğdayın demonstrasyon çalışması gerçekleştirildi.

Etkinliğe Tarım ve Orman İl Müdürü Ender Muhammed Gümüş, Kaymazyayla Nesibe Hatun Yaşam Köyü Kooperatifi Başkan ve üyeleri, il ve ilçe teknik personeli ve üreticiler katıldı. Dünyada tarım çalışmalarının son dönemlerde daha fazla önem kazandığına dikkat çeken Müdür Gümüş, “Malumunuz uluslararası gündemde savaşlar yüzünden bütün dünya farklı bir yöne doğru evrildi. Burada tarımla alakalı hem bizim üzerimize düşen hem çiftçimizin üzerine düşen, hem de kooperatifimizin üzerine düşen çok fazla sorumluluklar ve konular var” dedi .” İnşallah diğer çiftçilerimize de örnek bir proje olur” Yapılan projelerin gelecek adına çok önemli olduğunu belirten Gümüş, “Bu arada çiftçilerimizin kendi arazilerinde daha fazla ürün elde etmelerini sağlayacak, artık başkalarına muhtaç olmadan kendi topraklarımızda, kendi ihtiyaçlarımızı yetiştirmenin yollarını arama noktasında kız kardeşim projesi ile başlayan ve personelimizin kooperatifimiz ile beraber hazırlamış oldukları bu proje çok kıymetlidir. İnsanlar tarafından çok da bilinmeyen, gündemde ve basında çok da yer etmeyen fakat toplumumuzun bir gerçeği normal buğday unundan elde edilen ekmekleri tüketemeyen çölyak hastası olan vatandaşlarımız var. Kooperatifimizin bu sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde aynı zamanda bizim arazilerimizin daha iyi değerlendirilmesi anlamında böyle bir projeye başlamış olmanın, İl Tarım Müdürlüğü olarak mutluluğunu yaşıyorum. Konya’da bulunan Bahri Dağdaş Uluslararası Araştırma Enstitüsünün bize bu projede vermiş oldukları destekten dolayı teşekkür ediyorum. Kooperatif başkanımıza ve üyelerine bu proje çerçevesinde bizim kendi mesai arkadaşlarımızla beraber göstermiş oldukları ilgi ve alakadan ötürü teşekkür ediyorum. İnşallah memleketimiz için hayırlı ve bereketli olur. İnşallah diğer çiftçilerimize de örnek bir proje olur ve atıl arazilerimizin değerlendirilmesi konusunda farklı yerlerde de uygularız. Memleketimizde bir karış ekilmedik boş yer kalmaması lazım. Bunun için de hem İlçe Tarım Müdürlüğümüz hem İl Müdürlüğümüz hem kooperatiflerimiz ve hem de çiftçilerimiz hep beraber el birliği ile çalışmaktan başka bir düşüncemiz ve çabamız olmamalı. Bize bu anlamda kim gelirse gelsin kapımız her daim açık. Burada olduğu gibi çiftçimizin her zaman yanındayız. Yapılan çalışmalarımızın çiftçilerimize hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Eskişehir Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün destek ve yönlendirmesi ile karabuğday ekimini gerçekleştirdiklerini söyleyen Kaymazyayla Nesibe Hatun Yaşam Köyü Kooperatifi Başkan Yardımcısı İrem Ersöz, “Biz kooperatifimizde karabuğdayı alternatif bir ürün haline getirerek aynı zamanda işleyip çölyak hastalarımız için sunmak istiyoruz.” dedi.

Karabuğday tohumlarının 50 dekarlık alana ekiminin yapılmasıyla etkinlik sona erdi. – ESKİŞEHİR

İhracat gelirini arttıracak ‘işaret’

Avrupa Birliği’nde tescilli ürünlerin tescilli olmayan benzerlerine göre ortalama 2.1 kat daha yüksek fiyattan satıldığını belirten İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Türkiye, 2021’de 25 milyar dolarlık tarımsal ürün ihracatı gerçekleştirdi. Oysa coğrafi işaret alanındaki potansiyelimizi değerlendirebilsek bu ihracatı aynı miktar ile daha yüksek bir değere çıkarmak mümkün olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

İZMİR Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye’nin coğrafi işarette hedefinin dünya pazarından yüzde 10 olması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye’nin ekolojik yapısıyla yerel ve coğrafi işaretli ürünler konusunda büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Kestelli, “Avrupa’da toplam 3 bin 500 coğrafi işaretli ürün bulunurken Türkiye’de 3 bin potansiyel ürün bulunması büyük zenginlik. Bu potansiyeli daha iyi değerlendirmek coğrafi işaretleri ürünlerimizi etkin şekilde tanıtmak için çalışmalıyız. Son bir yılda, ülkemizde, coğrafi işaret tescilli ürün sayısı hızla iki katından fazla bir oranda artış göstermiştir. Ancak, ana amacımız coğrafi işaret tescil sayısını artırmak, bu sistemi bir arşivleme hizmeti olarak kullanmak değil, coğrafi işaretli ürünlerin yaratacağı ekonomik değeri artırmak, üretimden-pazara ideal bir değer zinciri oluşturmak ve böylece bu ürünler de sürdürülebilirliği sağlamak olmalıdır” dedi

Türk şirketlere kolay ticaret kapısı açılıyor

CNR Holding, Afrika kıtasının ticaret kapısını, yerli ve yabancı üreticiler için açtı.

Fuarcılık sektörünün en büyük kuruluşlarından biri olan CNR, bu yıl içerisinde, Afrika’nın 54 ülkesi için toplam 6 farklı sektörel fuar birden organize etmeye hazırlanıyor.

İHRACAT SEFERBERLİĞİ

Afrika’nın çok büyük bir pazar olduğunu vurgulayan CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem; “Sadece Türkiye’nin değil, başta Avrupa olmak üzere tüm dünyanın ticaret rotası Afrika’ya yöneldi” dedi. Ruanda Kalkınma Bakanlığı’yla Ruanda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın da fuarlara tam destek verdiğini dile getiren Erem, şunları söyledi: “Bu fuarlarla alıcıları Ruanda’da buluşturacağız. Ruanda veya Afrika kıtasıyla iş yapan ya da yapmak isteyen firmalar fuarlarımıza büyük ilgi gösterdi. Bu nedenle fuarlarımızın yabancı katılımcı rakamını yüzde 60 seviyesinde dondurduk. Yüzde 40’lık oranını ise Türk firmalara ayırdık. Bu fuarlarla önemli bir ihracat seferberliğini başlatmış olduk.” Erem, Ruanda’nın ülkede yatırım yapmak isteyenlere yatırım sermayesi de sağladığını kaydetti.

SEKTÖRLERE ÖZEL FUARLAR YAPILACAK

CNR Holding, tüm Afrika kıtası için ayakkabı, deri ve hazır giyim sektörlerine 18-20 Ağustos, gıda ve horeca sektörlerine 2-4 Kasım, yapı ve inşaat sektörlerine 3-5 Kasım, mobilya, yatak ve ev tekstili sektörlerine 7-9 Kasım, tarım ürünleri ve makineleri sektörleri için ise 10-12 Kasım tarihlerinde fuarlar organize edecek. Söz konusu fuarlar, Türkiye’nin ve dünyanın lokomotif sektörlerine, Afrika ile yeni ve uzun soluklu ticaret anlaşmaları fırsatı sunacak.

TMO, 18 bin ton ayçiçek yağı ithal edecek

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası üst üste gelen zamlarla gündemden düşmeyen ayçiçek yağında, Toprak Mahsulleri Ofisi’nden ithalat hamlesi geldi. TMO, Avrupa’dan 18 bin tonluk ithalat için ihale açtı. 

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) dün 18,000 ton ham ayçiçek yağı ithalatı için uluslararası ihale açtı. Avrupalı ticaret kaynakları tarafından yapılan açıklamada, 28 Nisan’a kadar tekliflerin alınacağı belirtildi.

İhalede ürünün 16 Mayıs ile 16 Haziran arasında Tekirdağ ve Mersin limanlarına teslim edilmesi istendi.

İhaleye katılanlar daha önce Mersin limanı depolarına getirdikleri ayçiçek yağını satmak için de teklif verebilecekler.

Ukrayna’da Rusya müdahelesinin başlamasıyla ayçiçek yağında yaşanan sıkıntılar nedeniyle mart ayı başında fiyatlar zirve yapmıştı. Tüketiciler marketlerde ayçiçek yağına hücum ederken fiyatlardaki sert yükselişler dikkat çekmişti. Artan fiyatlar sonrası Ukrayna’da yola çıkan gemilerle Türkiye’ye taşınan ayçiçek yağları arz krizini bir süreliğine çözmüştü.

Çeşme kavunu tescillendi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yöreye has Çeşme kavunu için Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret belgesini aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilk tescilli ürünü olan Çeşme kavunuyla üreticiler yeniden heyecanlı günlere döndü. İzmir Köy Koop Birliği Başkanı Neptün Soyer, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Onan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay da Çeşmeli kavun üreticilerini hasat yerlerinde ziyaret etti. Lezzeti ve dayanıklılığıyla öne çıkan çeşme kavunu, üreticiye pazarlama konusunda büyük avantajlar sağlarken coğrafi işaret sayesinde de iç ve dış pazarlarda ürünlerini daha çok tanıtabilme imkanı sunacak.

SU VERİLMEYEN TOHUMDAN ÜRETİLİYOR
Ovacıklı üretici Halil Koç’un tarlasındaki hasada katılan İzmir Köy Koop Birliği Başkanı Neptün Soyer, “Coğrafi işaret almış bir ürünün mutlaka farklı bir pazarlanma şekli olmalı. Katma değerinin çok daha yüksek olması gerek. Herhangi sıradan bir kavundan bahsetmiyoruz. Anadolu’nun kadim bir kültüründen bahsediyoruz. Su verilmeyen bir tohum kullanılıyor. İklim kriziyle mücadele konusunda destek verilmesi gereken önemli bir nokta var burada. Dolayısıyla maliyet ve giderler açısından da üreticilerin devlet politikalarıyla desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

DIŞ PAZAR HEDEFİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay yerel yönetim olarak üreticilerin her zaman yanında olduklarının altını çizerek, “Başkanımız Tunç Soyer’in vizyonu doğrultusunda yapılan bir çalışmaydı. Bugün de coğrafi işaret anlamında üreticilere önemli bir değer kazandırılmış oldu. Coğrafi işaretle birlikte pazar payı artırılacak özellikle de dış pazara ulaşma noktasında kapımız artık açılacak. Çok mutluyuz. Çeşme’ye üreticilerimize hayırlı olsun” dedi.

Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Onan ise “Susuz yetiştirilen, ata tohumlu Çeşme kavunu Türkiye piyasasına yıllar sonra yeniden sunuluyor. Eskiden tırlarla ihraç olan Çeşme kavunu, piyasaya döndü” şeklinde konuştu.

6 AY DAYANIYOR
Çeşme kavunu Çeşme yarımadasının bol güneş alan bereketli topraklarında uzun süre sulamaya ihtiyaç duymadan yetiştiriliyor. Taze tüketilen bir meyve olmakla birlikte, uygun koşullarda 6 aydan fazla dayanabildiği için yörede askı kavunu olarak da adlandırılan sulu Çeşme kavununun en önemli ayırt edici özelliği kendine has tatlı aroması ve dayanıklılığı. Yetiştiği coğrafyanın ılık/sıcak iklimine uyum sağlayan ürün kurak koşullara dayanabiliyor. Ovacık, Çiftlik, Nohutalan, Zeytineli, Birgi ve Barbaros mahallelerinde yüzlerce yıldır geleneksel yöntemlerle üretilmeye devam eden Çeşme kavunu, yüksek ihracat potansiyeli ile de bölge ekonomisi için büyük önem arz ediyor.

Main Menu