14.12.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

MÜSİAD, Azerbaycan'da Tarım ve Gıda Forumu düzenledi

Bakü’de düzenlenen forumun açılışına Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, KKTC Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer, Azerbaycan Tarım Bakanı Yardımcısı İlhame Gadimova, Azerbaycan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Gelişimi Ajansı (KOBİA) Başkanı Orhan Memmedov, MÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu Başkanı Cemal Özen, MÜSİAD Azerbaycan Başkanı Reşad Cabirli ve iş insanları katıldı.

Büyükelçi Bağcı, etkinlikte, Türkiye ve Azerbaycan’ın tarımsal açıdan da önemli bir kapasiteye sahip olduğunu, Türkiye’nin son 21 yılda tarım ve gıda alanında örnek bir büyüme gösterdiğini söyledi.

Bağcı, Türkiye’nin tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise ilk on ülke içinde olduğunu bildirerek, “Bugün Türkiye, 85 milyonluk nüfusu ve ülkemizi ziyaret eden 50 milyon turistin gıda ihtiyacını karşılayan, üstüne 30 milyar dolara ulaşan tarım ve gıda ürünleri ihracatı yapan bir üretim altyapısına sahiptir. Tüm bu gelişmeler kamunun yanında, özel sektör ve akademik camianın da gayreti ve başarısının bir sonucudur. Bizler, birikimimizi Azerbaycan ve diğer kardeş ülkelerle paylaşmaya devam ediyoruz.” dedi.

Tarım ve gıdanın son yıllarda Azerbaycan’da öne çıkan sektörlerin başında geldiğini, bu alanlara önemli teşvik ve desteklerin sağlandığını belirten Bağcı, “Son dönemde Türkiye’den de önemli yatırımlar Azerbaycan’a geldi. Karabağ’da kurulan Dost Agro bunlardan birisidir. Besi hayvancılığı ve bitkisel üretimin yapıldığı bu modern tesis ile bölgeye 100 milyon dolarlık bir yatırım ekosistemi oluşturulmuştur. Buna benzer çok sayıda Türk firmasının tarım ve gıda alanında biten veya devam eden yatırımları bulunuyor.” diye konuştu.

Bağcı, hem Türkiye ile Azerbaycan hem de Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin artırılması gerektiğine dikkati çekti.

Cabirli ise MÜSİAD’ın dünya çapındaki ve Azerbaycan’daki çalışmaları hususunda bilgi verdi.

“Türkiye de tarım sektörü giderek gelişiyor”
Türkiye ve Azerbaycan’ın kalkınmasında tarım sektörünün büyük pay sahibi olduğunu belirten Cabirli, “Bugün Azerbaycan’da verimli ekonomik ortam ve yatırım fırsatları bulunmaktadır. Azerbaycan’da petrol dışı sektörün bir parçası olan tarım sektörüne ülke yönetimi tarafından ciddi önem ve teşvik veriliyor. Türkiye de tarım sektörünün giderek geliştiği, ekonomisi güçlü ülkelerden biridir. Bu bakımdan her iki ülkenin iş insanlarının bir araya gelmesi, birbirlerinden faydalanma, tecrübe alışverişinde bulunma, yeni fikirlerin ortaya çıkması için bir fırsattır.” diye konuştu.

Azerbaycan ve Türkiye’den yaklaşık 120 iş insanının katıldığı forum, tarımsal yatırım, ticaret alanında fırsatlar ve ilgili sektörlere ilişkin sunumlar ve ikili görüşmelerle devam etti.

Uzman Eller Projesi ile gençler tarıma yöneliyor

Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, ‘Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi’ ile 2023 yılında 11 projeye toplamda 2 milyon 700 bin TL destek verildiğini belirterek, “Şu anda bu projeler faaliyetlerine başlamış durumda. Proje hem üniversiteden mezun gençlere istihdam sağlıyor hem de tarımsal üretimde verimlilik ve kalitenin arttırılmasına yardımcı oluyor” dedi.


Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2020 yılında başlatılan ve ilk olarak 4 pilot ilde uygulanan proje ile sürdürülebilir kırsal kalkınma hedeflerine ulaşmak hedefleniyor. Proje ile üniversitelerin 2 ve 4 yıllık bölümlerinden mezun olan tarım, ormancılık, gıda, hayvancılık konularında eğitim alan mezunların yanı sıra tarım meslek liselerinden mezun olan gençler de kırsalda istihdam ediliyor. Tarımsal üretimin, verimliliğin ve kalitenin arttırılması amacıyla uygulanan proje hem üniversiteden mezun gençlere istihdam sağlıyor, hem de tarımsal üretimde verimlilik ve kalitenin arttırılmasına yardımcı oluyor.

 

“Ordu’da 2 milyon 700 bin TL destek sağlandı “


Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, projenin 2020 yılında 4 üretici tarafından uygulandığını ve sonrasında sayının arttığını söyledi. 2023 yılında 11 üreticiye toplamda 2 milyon 700 bin TL destek sağlandığını aktaran Yılmaz, “2023 yılında aldığımız başvuruların içerisinde 16 tane projenin şartları uygundu. Bakanlığımız bu projelerin tamamını uyguladı. 16 proje başvurusunun içerisinde 13 tanesi ile sözleşme imzaladık. Bu 13 kardeşimizden 11 tanesi projede belirtmiş olduğu konuya uygun olarak faaliyetlerini tamamladı ve hayata geçirdi. Bakanlığımız tarafından da bu projelere toplamda 2 milyon 700 bin TL destek ödemesi sağlandı” diye konuştu.

 

“Projeden destek alanlar faaliyetlerine başladı”


İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, destek alan 11 projeden 9’unun hayvancılık, 2’sinin ise bitkisel üretim üzerine olduğunu belirterek, “İlimizde arıcılık önemli, bu noktada gelen başvuruların birçoğu arıcılık üzerine yapılmıştı, burada 5 tane üreticimize destek verdik. Onun dışında süt sığırcılığı konusunda müracaat edenler oldu ve 4 kişiye destek verdik. 2 arkadaşımıza da bitkisel üretim konusunda destek aldı. Toplamda 11 üreticimiz 2023 yılında bizden destek almış oldu. Bu projeler faaliyete de geçmiş durumda” ifadelerine yer verdi.

 

“Hayalimi gerçekleştiriyorum”


Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi kapsamında hibe desteği alarak Ünye ilçesinde 500 metrekare serada topraksız tarım yapan Ziraat Teknikeri Gülçin Tonkal, “Bu proje benim hayalimdi ve başvurum kabul oldu. Şuan burada 500 metrekarelik topraksız tarım serası kurdum, içerisinde yaklaşık 4 bin 800 kök ürün üretmekteyim. Şuanda marul ve maydanoz ağırlıklı üretim yapıyorum. Ziraat teknikeri olarak hayalimi gerçekleştirdiğimi düşünüyorum” şeklinde konuştu.

 

Uzman Eller Projesi ile gençler tarıma yöneliyor

Bakan Yumaklı duyurdu: Öğretmenlere 'su verimliliği' eğitimi

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, su kaynaklarının sürdürülebilir ve verimli kullanılması için ülke ölçeğinde büyük bir dönüşüm başlatılırken, yürütülen çalışmalarla toplumsal farkındalığın güçlendirilmesi hedefleniyor.

Bakanlık koordinasyonunda, bütün paydaşlar sürece ortak edilerek daha hızlı dönüşüm sağlanması amacıyla “Su Verimliliği Seferberliği” başlatıldı.


Seferberlikle, çocuklarda su verimliliği bilgisi ve bilinci geliştirilmek üzere 3 bin 500 öğrenci ile hayata geçirilen eğitimler, Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde ve eğitici öğretmenlerin katkılarıyla 2023-2024 eğitim öğretim yılında da artarak devam edecek.

 

Bu kapsamda, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde, 81 ilden öğretmenlerin katıldığı “Su Verimliliği Eğiticilerin Eğitimi Programı” düzenlendi.


Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü organizasyonunda gerçekleştirilen programa, Ankara’dan 35 ve diğer illerden 250 öğretmen çevrim içi katıldı. Programda, “Su Kaynaklarının Önemi”, “İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına Etkisi ve Su Verimliliği Seferberliği” ile “Çocuklara Yönelik Su Verimliliği Eğitim Materyalleri” konulu sunumlar yapıldı.


‘Sudan elde edilen faydanın azami seviyeye çıkarılmasını hedefliyoruz’
Açıklamaya göre, Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, eğitime katılan öğretmenlere videolu bir mesajla seslendi.


Mesajında, Türkiye’nin su stresi altında bir ülke olduğuna dikkati çeken Yumaklı, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde 6 yıl sonra “su kıtlığı” yaşanabileceğini belirtti.


Sudan elde edilen faydanın artırılmasının önemine işaret eden Yumaklı, şunları kaydetti:

“Su israfının engellenmesiyle sudan elde edilen faydanın azami seviyeye çıkarılmasını hedefliyoruz. Biz buna ‘su verimliliği’ diyoruz. Bu yılın başında Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde Su Verimliliği Seferberliği’ni başlattık. Stratejilerimiz arasında da yer alan ve toplumsal dönüşümün en önemli araçları olan eğitim ve farkındalık çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle çocuklarımızın eğitimi, toplumun geleceği açısından anahtar niteliğinde. Tüm çocuklarımıza ulaşabilmek için eğitimleri daha sistematik hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu eğitim programlarıyla sizlerle işbirliği içerisinde olmayı son derece önemsiyoruz. Öğretmenlere verilecek eğitimle, ilkokul çağındaki çocuklarımızla başladığımız bu yolculukta su verimliliği bilincini tüm eğitim kademelerindeki çocuklarımıza aşılamak istiyoruz.”

Tarım ve Orman Müdürü Ar’dan örnek ari işletmelerine ziyaret

“İşletmelerin daha yüksek destekleme almalarını sağlar”

Ziyaret hakkında açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman Müdürü Zekeriya Ar, “Bakanlığımızın kırsal kalkınma destekleri ile hayat bulmuş olan ve başarılı faaliyetlerini hastalıktan ari işletme belgesi alarak perçinleyen işletmelerimiz yatırımcı adaylarımız için örnek birer rol model olmuştur.


Hastalıktan Ari İşletme, Asgari hijyenik ve teknik bakımdan yeterli, Bütün hayvanlar veri tabanına kayıtlı, Ayrı gözetim ve karantina bölmelerine sahip, Sağlık taraması neticesinde zoonoz hastalık barındırmayan işletme diyebiliriz. Hastalıktan Ari İşletmenin Faydaları, Zoonoz hastalıklar ile etkin mücadele sağlanır. Kaliteli damızlık hayvan üretimi yapılır. Kaliteli ve sağlıklı süt üretilir. Hayvanların refahı sağlanır. Sürdürebilir hayvancılığa uygundur. Süt ve süt ürünleri ihracatı için onaylı süt çiftliklerine temel teşkil eder. Halk sağlığının korunmasına yardımcı olur. İşletmelerin daha yüksek destekleme almalarını sağlar.

Buzağı desteğinin yanında ari hayvan başına 2023 yılı için 1200 TL/Baş destek verilir. Sağlıklı ve güvenilir süt ve gıda üretimi açısından ilimizde bu tür işletmelerimizin sayısının artması yönünde 2024 yılında da çalışmalarımız hazırdır. İnşallah en kısa zamanda ari işletmelerimizin sayısını arttırmak neticesiyle sağlıklı ve güvenilir süt üretimimizi ilimizde arttırmak başlıca hedefimizdir. Bu vb. İşletmelerimiz gerekli hammaddelerini kendisi üreterek maliyetlerini minimuma indirgemiş, karlılık sürecinde önemli kazanımlar elde etmiştir.

Ziyaretlerimiz neticesinde üreticilerimizin karşılaştığı sorunları ve bizlerden beklentilerini not alırken çözüm için birlik ve beraberlik içerisinde hareket etme noktasında karar kılınmıştır. Bu işletmelerimizde bizleri mutlu eden diğer bir hususta ne mutlu ki gençlerimizin üretimden uzaklaştığı bir ortamda, bu kardeşlerimiz genç yaşıtlarına güzel bir örnek teşkil etmektedir. Bizler açısından bakacak olursak üreten, üretmek isteyen dinamizmini üretimden yana kullanan genç çiftçilerimizle muhabbet etmek ayrı bir mutluluk, gurur kaynağı olmuştur. Üreten Bolu’muzun Üreten gençlerinin, çiftçilerinin ürünleri bol kazançları bereketli, başarıları daim olsun.” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı: Bitkisel üretim bütçesi yetersiz

Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Uğur Erdem, bütçede bitkisel üretim için ayrılan 51,1 milyar liranın kimseyi memnun etmediğini belirterek, “O 50 milyarı bize tahsis eden Hazine ve Maliye Bakanı. Cumhurbaşkanı bunu vermekten mutlu değil. Bu 50 milyar lirayı alan siz de mutlu değilsiniz. Böyle bir paradoksun içerindeyiz. Ama bütçe imkanları çerçevesinde verebildiğimiz bu.” dedi.

 
Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Uğur Erdem çiftçilere bitkisel üretim için ayrılan 51,1 milyar lira destekleme miktarına ilişkin hiç kimsenin mutlu olmadığını belirterek, “Şöyle düşünün bir 50 milyar lira para var, 51 milyar. O 50 milyarı bize tahsis eden Hazine ve Maliye Bakanı. Cumhurbaşkanı bunu vermekten mutlu değil. Bu 50 milyar lirayı dağıtan biz o kadar büyük bir iş gücünün içerisindeyiz ki teşkilatlarımız hani hepinizin eleştirdiği… ‘Ziraatçılar araziye çıkmıyor. Ziraatçılar bilgisayar başında bilgi giriyor.’ Bu 50 milyar liranın işlemlerini yapan biz de mutlu değiliz. Bu 50 milyar lirayı alan siz de mutlu değilsiniz. Böyle bir paradoksun içerindeyiz.” dedi.

“NE KADAR KOPARIRSAK O KADAR YETERLİ”

Erdem sözlerine şöyle devam ediyor: “Bunlar Cumhurbaşkanlığı kararıyla ortaya konan ülkenin ihtiyaçları çerçevesinde Gayri Safisi Milli Hasıla’daki (GSMH) o kanunun içerisindeki yüzde 1’in içerisinde verilmiş rakamlar. Ben Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü olarak Tarım Bakanlığı’nın bir çalışanı olarak üreticilerimizin maliyetlerinin büyük bir kısmını biz karşılayalım ki üretim sürdürülebilir olsun, kaliteli üretim olsun. Ama bütçe imkanları çerçevesinde verebildiğimiz bu. 2024 için de bütçe görüşmelerimiz var biz orada sizin adınıza sanki bu para bizim cebimize girecekmiş gibi ciddi bir çaba sarf ediyoruz. Mevkidaşlarımızı ikna etme noktasında ne kadar koparırsak o kadar bizim için yeterli. Enflasyonist bir süreç yaşıyoruz iki yıldır. Görece olarak bu desteklerimiz ilk günkü kadar etkin ya da etkili olmayabilir ama bu süreç geçtiğinde yine bizim desteklerimiz maliyetleri, – baştan beri düşündüğümüz bir oran vardır bizde- biz bütün maliyeti karşılayamayız ama ana ürünlerde maliyetin belli bir oranını karşılama gibi bir uygulamamız var. Mazotta en azından yüzde 50’yi vermeye çalışıyoruz. Bu yeni dönemde de ona dikkat edeceğiz.”

“SOYA ÜRETMEK İÇİN BİRKAÇ ÜRÜNDEN FEDAKARLIK YAPMANIZ LAZIM”

TMO Genel Müdürü Güldal da soyanın Türkiye’de neden üretilmediğine ilişkin bir soru üzerine soyanın diğer ürünlere oranla rekabet gücünün olmadığını belirterek belirterek şunları söyledi:

“Türkiye soyayı 2 milyon ton tüketiyor. 140 veya 150 bin ton da üretiyoruz. Yüzde 5’in altında. 2 milyon ton soya Türkiye üretir hiçbir problem değil ama ekonomik olarak birkaç şey söylemek istiyorum. Hangi ürünle mükayese ederseniz soya değil karşılaştırdığınız ürün daha değerli. Soya yetiştirmek için muhakkak bir veya birkaç üründen fedakarlık yapmanız lazım. Pamuk, ayçiçeği, mısır ağırlıklı olarak bu ürünler. Soya üretiminin en çok yapıldığı ülkelerdeki maliyetlerle Türkiye’deki maliyetler farklı. Bu da başka bir unsur. Dolayısıyla soyanın üretilmesinde neredeyse maliyeti karşılıyoruz buna rağmen soya da diğer ürünlere rekabet edememe söz

Gelecek akıllı tarımda!

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, günümüz tarım sektöründe kritik rol oynayan akıllı tarım uzmanlarına ve bu kapsamda Ziraat Fakültelerinde verilen eğitimlerin önemine dikkat çekti. Sensörler, robotlar, makine öğrenimi ve yapay zeka gibi teknolojilerin entegre edilmesiyle tarımsal üretimin daha verimli, sürdürülebilir ve şeffaf hale getirildiğini belirten Yağanoğlu, bu teknolojilerin etkin bir şekilde kullanılabilmesi için uzmanlara olan ihtiyacın arttığını ifade etti.

Akıllı tarım uzmanı ihtiyacının giderilmesi için Ziraat Fakültelerine büyük görev düştüğünü kaydeden Yağanoğlu, “Bu fakülteler, öğrencilere, ziraat mühendisliği, bilgisayar bilimi, ekonomi gibi farklı alanlarda geniş bir perspektif sunarak, öğrencilerin akıllı tarımın çok boyutlu yapısını anlamalarını sağlamalıdır” dedi.

Ziraat Fakültelerine büyük görev düşüyor

Ziraat Fakültelerinde verilecek eğitimlerin akıllı tarım uzmanı açığını giderebileceğini söyleyen Yağanoğlu, “Akıllı tarım, sensörler, robotlar, makine öğrenimi ve yapay zeka gibi teknolojilerin entegre edilmesiyle tarımsal üretimin daha verimli, sürdürülebilir ve şeffaf hale getirilmesini sağlar. Ancak, bu gelişmiş teknolojilerin etkin bir şekilde kullanılabilmesi için uzmanlara olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Ziraat Fakülteleri, bu ihtiyaca cevap vermek adına eğitim programlarını gözden geçirmelidir. Bu fakülteler, öğrencilere, ziraat mühendisliği, bilgisayar bilimi, ekonomi gibi farklı alanlarda geniş bir perspektif sunarak, öğrencilerin akıllı tarımın çok boyutlu yapısını anlamalarını sağlamalıdır. Eğitim programları, akıllı tarım teknolojileri hakkında temel bilgileri içermelidir. Öğrencilere, bu teknolojilerin türleri, kullanım yöntemleri, avantajları ve dezavantajları konusunda detaylı bilgi verilmelidir. Ayrıca, akıllı tarımın tarım sektörüne etkileri ve bu teknolojilerin etik boyutları da öğrencilere aktarılmalıdır” diye konuştu.

Teorinin yanında pratik şart!

Teorinin yanında pratiğe de dikkat çeken Yağanoğlu, burada verilecek eğitimlerle öğrencilerin sektöre hazır hale geleceğini kaydederek, “Bu teorik bilgiyi pekiştirmek ve öğrencilere pratik deneyim kazandırmak da önemlidir. Laboratuvar çalışmaları ve saha uygulamaları, öğrencilerin akıllı tarım teknolojilerini gerçek dünya uygulamalarında kullanma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ziraat Fakülteleri ayrıca, öğrencilere çiftçi eğitimleri ve sektöre özgü projelerde yer alma fırsatları gibi pratik deneyimler sunarak, onların sektöre hazır bir şekilde adım atmalarını desteklemelidir. Bu, mezun olan bireylerin tarım sektöründe liderlik yapabilecekleri ve akıllı tarımın gelişimine önemli katkılarda bulunabilecekleri bir eğitim yaklaşımının bir parçası olacaktır. Sonuç olarak, akıllı tarımın uzmanlarını yetiştirmek, geniş bir disiplinler arası eğitimle birlikte pratik deneyimleri içeren kapsamlı bir program gerektirir. Bu çabalar, geleceğin tarım sektöründe sürdürülebilirlik, verimlilik ve inovasyon konularında liderlerin yetişmesine önemli katkı sağlayacaktır. Geleceğin hasadı akıllı tarımla mümkün olacaktır” ifadelerine yer verdi.

Tarım alanlarını yok ettiler

Soykırımcı İsrail, Gazze’de sadece insanlığı değil çevreyi de katlediyor. Gazze Şeridi’nin gıda ihtiyacını büyük oranda karşılayan 180 bin dönümlük tarım arazisinin 120 bin dönümü kullanılamaz hale geldiği ve 100 milyon dolardan fazla kayıp yaşandığı tespit edildi. Bu alanlarda hem meyve ve sebze yetiştiriciliği hem de küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılıyordu. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından incelenen Gazze Şeridi’ne ait uydu görüntüleri, Gazze’nin kuzeyindeki meyve bahçelerinin, seraların ve tarım arazilerinin yerle bir edildiğini gösteriyor. Bir zamanlar yeşil olan tarım arazileri artık kahverengiye döndüğü kaydedildi. Bombardımanın yanı sıra tarlalar ve meyve bahçeleri İsrail’in ekim ayı sonunda başladığı kara harekâtı sebebiyle zarar gördü. Yerle bir edilen tarım alanlarında Gazze’deki Filistinli çiftçiler narenciye, portakal, limon, patates, domates, lahana, çilek, ejderha meyvesi ve dikenli armut gibi sebze ve meyve ürünleri ekerek geçimlerini sağlıyordu.

Main Menu