02.11.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

DAP illerinde turizm ve tarım revaçta

Doğu Anadolu Projesi (DAP) 2021-2023 Eylem Planında bölge açısından turizm ve tarım sektörünün ön plana çıkan ilk iki sektör olduğu ifade edildi.

 

Temel hedefi bölgenin potansiyelini harekete geçirecek ortamın oluşmasını sağlamak olan DAP Ana Planı; ekonomik, sosyal ve çevresel olmak üzere 3 hedef alanı işaret ediyor. DAP bu hedeflerini mevcut gelişme eğilimlerine engel oluşturmamakla birlikte, bu eğilimleri organize etmek suretiyle güçlendirmeye yönelik bir planlama stratejisini esas alıyor.

 

Bölgede değişkenlik var

 

(DAP) 2021-2023 eylem planında ise, bölge illerinde ortak eğilimin tarım ve turizm sektörleri yönünde olduğunun görüldüğü anlatılırken “Bazı illerde sanayi sektörü de ön plana çıkmaktadır. Fakat alt sektörler arasında farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, büyükbaş hayvancılık kuzeydoğu illerinde öne çıkarken küçükbaş hayvancılık iklimin nispeten yumuşak olduğu bölgelerde daha etkindir. Bitkisel üretim bazında büyük mera ve çayırlara sahip alanların olduğu illerde yem bitkileri üretimi ön planda iken iklimin daha yumuşak ve yeryüzü şekillerinin (dağ, göl, ova, vb.) daha çeşitli olduğu illerde meyve ve sebze üretim potansiyeli daha yüksektir.” denildi.

 

Tekstil ve hazır giyim sektörü bölgeyi kalkındırır

 

Bölgede inanç ve kültür turizmi alt sektörünün hemen hemen her ilde potansiyeli belirli bir seviyede olduğu açıklanan eylem planında şöyle devam edildi “Kış turizmi alt sektörü ise Kars-Erzurum-Erzincan koridorunda daha çok öne çıkmıştır. Sanayi sektörünün ise Elazığ, Malatya, Sivas ve Van illerinde diğer illere nazaran daha ağırlıkta olduğu görülmektedir. Fakat alt sektörler çeşitlilik arz etmektedir. Tarıma ve madenciliğe dayalı sanayi potansiyeli daha baskın olmakla beraber bölgede var olan genç iş gücü ve teşvik avantajları sayesinde tekstil ve hazır giyim alt sektörü de bölgede gelişim sağlayabilecek önemli sanayi sektörleri arasında yer almıştır.”

 

Erzurum’da gelişime açık sektör çok

 

Doğu Anadolu Projesi (DAP) 2021-2023 Eylem Planında Erzurum için gelişme eksenleri olarak tarım, hayvancılık ve turizm sektörleri öne çıktığı belirtilerek, “Tarım sektöründe tarıma dayalı sanayi alt başlığında gıda ürünlerinin imalatı (et ve süt ürünleri, un ve yem sanayi, arıcılık) öne çıkmaktadır. Erzurum ili, Türkiye iller sıralamasında büyükbaş hayvan sayısı bakımından ikinci, büyükbaş hayvanlardan elde edilen süt miktarı bakımından ise üst sıralarda yer almaktadır. Erzurum, iklimi, doğal yapısı ve gelişen altyapısı nedeniyle başta kış turizmi olmak üzere kültür ve inanç turizmi, yüksek irtifa kamp turizmi, doğa, macera, eko-agro, sağlık ve kongre turizmi gibi alanlarda çok ciddi bir potansiyel barındırmaktadır.” denildi.

 

Şehir Hastanesi sağlık turizmini geliştirir

 

Erzurum’un, sağlık altyapısı bakımından oldukça ileri bir durumda olduğu hatırlatılan DAP Eylem Planı’nda şu tespitlere dile getirildi, “Şehir hastanesinin faaliyete başlamasıyla il ve ülke dışından gelecek ziyaretçilerde gözle görülüş bir artış ve sağlık turizmine katkı yapması beklenmektedir. İlde kış turizminin yanı sıra Tortum Gölü, Tortum Şelalesi, Narman Peri Bacaları, Çoruh Nehri, Uzundere Sakin Şehir gibi doğal güzelliklerle doğa turizmi de önemli potansiyel barındırmaktadır. İlde tekstil/hazır giyim gibi emek yoğun sektörlere yapılacak yatırımla birlikte, yatırım teşvik sisteminde sağlanan cazip altıncı bölge destekleri sonrası tekstil/hazır giyim sektörünün de kısa vadede ilin üretim, istihdam ve ihracat potansiyeline ciddi katkılar sunan başat sektörlerden birisi haline geleceği değerlendirilmektedir.”



DAP illerinde turizm ve tarım revaçta

Kastamonu'da "Tarım Tanıtım Günü Etkinliği" düzenlendi

 Kastamonu'da "Tarım Tanıtım Günü Etkinliği" düzenlendi

Kastamonu’da “Tarım Tanıtım Günü Etkinliği” düzenlendi.

Kuzeyken Fuar Alanı’ndaki programda İl Tarım ve Orman Müdürlüğü merkez ve ilçe teşkilatlarınca yürütülen hizmetlere ilişkin sinevizyon gösterimi yapıldı.

Programda, buzağı ve kuzu güzellik yarışması ile en kaliteli sarımsak yarışması da düzenlendi.

Vali Meftun Dallı, buradaki konuşmasında, Kastamonu’nun bir tarım kenti olduğunu söyledi.

Dallı, “İnsanoğlunun en stratejik ihtiyacı olan şey, önce gıda. Kendi kendimize yeter seviyede olmazsak çok büyük sıkıntılarla karşılaşacağımız belli. Onun için tarım konusunda devlet olarak şimdiye kadar verdiğimiz her türlü teşviği, desteği daha artırarak bu stratejik konuda, milli güvenlik sorunu haline gelen gıdaya hem güvenli hem sağlıklı ulaşım konusunda kendimizi güvenceye almamız şart. Devletimiz de bunun farkında. Bu konuda her türlü desteği bütün kurumlar aracılığıyla devletimiz vermeye devam ediyor.” dedi.

Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu da iklim değişikliğine işaret etti.

İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu da tarımda büyük işler başardıklarını belirterek, “Tüm hedefimiz, otta da ette de sütte de Kastamonu’yu marka yapmak olacaktır. Bizler her daim sizlerin yanında sizlerle beraber olduk, olmaya da devam edeceğiz.” diye konuştu.

Konuşmaların ardından yarışmalarda dereceye girenlere ödülleri verildi, Kırsal Kalkınmanın Desteklenmesi Projesi kapsamında hibe alan üreticilere makine ekipmanları teslim edildi.

Metropol çiftlikler geliyor

CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Cevdet Yılmaz, stratejik sektör gördükleri tarım ve gıda alanını güçlendirmek amacıyla metropollerin çeperlerinde şehir ve kırsal hayatı birleştiren projelere teşvik vereceklerini açıkladı.

Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen 12’nci Kalkınma Planı’nda tarım ve gıda, tartışma konularının başında geldi. “Toplumun yeterli ve dengeli beslenmesini sağlayan bir tarım sektörü hedeflenmektedir” diyen Yılmaz, şunları söyledi: “Tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla üreticilerimize girdi ve fark ödemesi desteklerini sağlamaya devam edeceğiz. 750 bin hektar alan ilave sulamaya açılacak ve böylece ekonomik olarak sulanabilir arazilerimizin yüzde 92.4’ünü plan dönemi sonu (2028) itibarıyla sulamış olacağız. Bununla eşzamanlı olarak 2.5 milyon hektar alanda arazi toplulaştırmayı yapmayı öngörüyoruz. Ayrıca, üretici örgütlerinin kurumsal ve beşeri yapılarını güçlendirmeyi de bu dönemde önemli bir politika hedefi olarak ortaya koyuyoruz.

Tarım stratejik bir sektör. Son dönemde jeopolitik gelişmeler, iklim değişikliği, değişen tüketim kalıpları stratejik konumu daha da güçlenmiş durumda, gıda güvenliği çok çok kıymetli. Ancak şunu da ifade etmek zorundayım, bütün gelişme hikâyelerine bakın; gelişmiş ülkelerin, tarımın milli gelirdeki payı nispi olarak azalır. Bunun sebebi, tarımın hacminin küçülmesi değil, sanayinin ve hizmetlerin nispeten daha hızlı büyümesiyle alakalıdır. Bu da kalkınma sonucunun doğal bir gereğidir.” Gençleri tarıma teşvik edeceklerini anlatan Yılmaz şöyle devam etti:

ŞEHİRDE GENÇ ÇİFTÇİ

“Önümüzdeki dönemde özellikle yaşlı nüfusun çok arttığını biliyoruz tarımda, kırsal alanda. Genç nüfusu tarıma çekecek politikaları ve şehirlerin çeperlerinde, kırsal ile şehir hayatını aynı anda yaşama imkânı veren yerlerde genç girişimcileri tarıma teşvik etme yönünde de çok güçlü politikalarımız var. Planlı tarım politikalarımız var, destekleme sistemlerimizi de bu çerçevede gözden geçireceğiz.” İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, bütçeden yapılan tarım amaçlı transferlerin milli gelir içerisindeki payının düştüğünü dikkat çekerken, Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç da “2023’te katma değerin sektörel dağılımında tarım yüzde 6.9’luk oranda yer alırken 2028 planlamasında 6.2’ye düşürülmüştür. Tarım bir milli güvenlik meselesidir. Tarım ve hayvancılıkta ithalata dayalı, üretimi baltalayan politikaları uygulamaya devam ederseniz gıda enflasyonunu önleyemezsiniz” görüşünü dile getirdi.

Kayseri'de tarım işçilerinin yaşamı konteyner kent ile kolaylaşıyor

Kayseri’de Talas Belediyesi tarafından “Tarım Anneleri Ev’leniyor Projesi” kapsamında geçen yıl hayata geçirilen konteyner kent, kırsal mahallelere mevsimlik işçi olarak çalışmaya gelen ailelere konforlu barınma imkanı tanıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, doğu ve güneydoğudan gelen mevsimlik işçilere insani şartlarda barınma imkanı sunduklarını aktararak, “Önceden çadır bile denemeyecek, etrafı bez veya battaniye ile çevrili yerlerde kalan mevsimlik işçilerimize çok konforlu ve güvenli bir ortam sağladık. Tarımın ne kadar önemli olduğunun bilinciyle bu uygulamayı hayata geçirdik.” ifadelerini kullandı.

 

Konteyner kentten sorumlu Alaybeyli Mahallesi Muhtarı Ender Şahin da şehir dışından gelen mevsimlik tarım işçilerine her türlü imkanın sunulduğunu belirtti.

Oluşturulan konteyner kentte konforlu bir yaşamın yanı sıra güvenliğinde ön plana çıktığını aktaran Şahin, şunları kaydetti:

“Buraya yoğun olarak bir talep var. Burası bulunmaz bir nimet. Mevsimlik tarım işçilerimiz, başka yerlerdeki imkanlarla kıyaslandığında çok konforlu bir hayat yaşıyor. Ayrıca güvenli bir ortam, 24 saat güvenlik kamerası ile izlenen bir yer. Burada birçok imkan da sağlanıyor. Şofbenlerinden tutun ısıtıcıları ve mutfak tüpüne kadar her imkanı barındırıyor. İnsanlar burada çok mutlu.”

 

Mevsimlik tarım işçileri, konteyner kentteki tüm hizmetlerden konaklama da dahil ücretsiz yararlanıyor.

Eskişehir’de kıraç tarım arazilerinde hububat ekimine başlandı

Eskişehir’in kıraç arazilerinde hububat ekimi başlarken, çiftçiler geçen yıl yeterli olan yağışları bu yıl da bekliyor.

Mihalıççık ilçesi Karaçam Mahallesi’nde bulunan kıraç tarım arazilerinin ekimine başlandı. Ekim ayının gelmesiyle birlikte çiftçilerin yoğunlaşan ekim mesaisinde, sürülerek hazırlanan tarlalar mibzer adı verilen tarım makinaları ile ekiliyor. Bölgede sulama imkânı olmadığı için, az su ile yeşeren ve büyüyebilen hububat ürünleri; arpa, buğday, nohut ve mercimek genellikle ekiliyor. Yağmurların yağışının verimi doğrudan etkilediği bölgede geçtiğimiz yıl çiftçiler 500 ile 600 kilogram verimi dönümden elde etti.


“‘Bismillahirrahmanirrahim’ diyerek tohumlarımızı attık”

Ekim çalışmalarına başlayan çiftçi Hüdayi Turgut, yaptığı iş hakkında, “Mihalıççık ilçesi Karaçam Mahallesi’nde buğday ekilişi yapıyoruz. Geçen yıl mahsullerimiz ve verimimiz iyiydi. Yağmurlar çok güzel yağmıştı. Geçen yıl dönümden 500 ile 550 kilogram verim almıştık. Bu senede umudumuz var. ‘Bismillahirrahmanirrahim’ diyerek tohumlarımızı attık. Bu yıl 120 dönüm yer ekeceğim 50 dönüm buğday kalanı da arpa ekeceğim. Babamızdan, dedemizden kalan tarım arazilerini ekiyoruz, onlar bize emanet etmiş emanete, ata toprağına sahip çıkmaya çalışıyoruz” dedi.

Stratejik ürün yoksa çiftçi tehdit altında

İzmir Ticaret Borsası Ekim ayı meclis toplantısı, İzmir Ticaret Odası meclis salonunda gerçekleştirildi. Gerçekleşen toplantıya İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban da katıldı. Toplantıda konuşan Vali Elban, Cumhuriyet’in ilk yıllarında olduğu gibi tarımla ilgili yeni çalışmalara ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Elban, “Cumhuriyet’in ilk yüzyılı acısıyla tatlısıyla geride kaldı. O döneme ilişkin çok şeyler konuştuk. Artık ikinci yüzyılda çok lüksümüz yok. Bu hedefleri ilk yüzyılda yakalayamadıysak, hedef koyanlara mahcubiyetimiz var. İkinci yüzyılda yeni çalışmalar yapmamız gerekiyor. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar elde etmemiz mümkün değil” dedi.

 

Ülkemizde en büyük sorunlardan bir tanesinin çiftçi tanımı olmaması olduğunu belirten Dr. Elban, “Çiftçi tanımı olmayınca çiftçiyle ilgili verilecek destekler konusunda sorunlar ortaya çıkıyor. Sigortalanma, sosyal haklar, destekler, sübvansiyonlar gibi birçok konuda gerçek anlamda destek verilse de yerini bulamıyor. Sanayileşme, şehirleşme, nüfus artışı tarımı tehdit ediyor. Tarım arazileri sürekli daralıyor. Tarım arazilerinde büyümeyi garip biçimde tercih etmiş durumdayız. Bunun birçok nedeni var.

ÜRÜN DESENİ DEĞİŞMELİ

Tarım toprağı en sahipsiz, gariban toprak, insanlar pervasızca her şeyi yapıyor. Toprak statüsüyle ilgili sorun var. Bunun hayvancılık ve mera konusuyla ele alınması gerekiyor. Klasik hayvancılığa dönelim mi, dönmeyeceksek meraları ne yapacağız, meralardan tarım toprak olabilecekleri tarıma verelim, orman olanı ormancılığa verelim” diye konuştu. Tarımda suyun kritik konulardan olduğunu söyleyen Dr. Elban, “Su her geçen gün kritik konu haline gelmeye başladı. Ürün desenini değiştirmek zorundayız. En modern ve cimri teknikleri kullanmak zorundayız. Diğer tehdit kirlilik. Maalesef tarım toprakları hem akarsu hem gübreler ilaçlar hem de atıklar nedeniyle kirlilik tehdidi altında” diye konuştu.

BAŞKAN KESTELLİ’DEN 10 MADDELİK MANİFESTO

İZMİR Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise toplantıda yaptığı konuşmada, “Tarımsal üretim planlaması için son dönemde atılan adımlara kararlılıkla devam edilmeli; planlama faaliyetleri müdahaleden uzak bilimsel gerçeklere göre yapılmalıdır. Destekleme sistemi tümden yenilenmelidir. Bu kapsamda 5 yıllık planlamalar yapılmalı, sistem garanti fiyat uygulaması üzerine tesis edilmeli ve üreticilerimize gelir garantisi sağlayacak mekanizmalar mutlaka kurulmalıdır” dedi. Kestelli, Cumhuriyetin ikinci yüzyılı için 10 önemli çözüm öneride bulundu.

Efeler’de beyaz altın hasat kontrolleri devam ediyor

Aydın’ın Efeler ilçesinde pamuk üreticileri sezon hareketliliği yaşarken, sahaya inen Efeler İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, pamuk hasat kontrollerine devam ediyor.

Aydın tarımının tansiyonunu belirleyen pamukta sezon hareketliliği devam ederken, beyaz altın üreticileri de ürünlerine gözü gibi bakıyor. Öte yandan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde hastalıklara karşı pamuk kontrolleri de aralıksız sürerken, Efeler ilçesinde de saha ekipleri pamuk hasadına katılarak kontrol gerçekleştirdi. Üreticilerin daha iyi verim alabilmesi ve pamuğun hastalıklara karşı korunması hedefiyle kontroller yapılırken, üreticilere bereketli bir sezon geçirilmesi temenni edildi.

Konu ile ilgili Efeler İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “Beyaz altında hasat zamanı. Üreticilerimizin büyük emek harcayarak elde ettikleri ürünlerinde hasada dayalı kayıpları önlemek için denetimlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. Bugün olduğu gibi” ifadeleri yer aldı.

Efeler’de beyaz altın hasat kontrolleri devam ediyor

Main Menu