Kırklareli'nde "Sözleşmeli Üretim Değerlendirme Toplantısı" yapıldı
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Abdulkadir Karabulut, “Temel hususumuz tarımda üretim planlamasıdır ve Tarım ve Orman Bakanlığı Türkiye 100 yılında daha güçlü politikalarla tarım sektörünü ülke toplumu için gıda güvenliğinde çok sağlam bir altyapıya kavuşturmak istiyor.” dedi.
Karabulut, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce Rektörlük Kültür Merkezi’nde “Sözleşmeli Üretim Değerlendirme Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, gıda sektöründe arz güvenliğinin son derece önem teşkil ettiğini vurguladı.
Dünyada en stratejik önceliklerden bir tanesinin gıda güvenliği olduğunu ifade eden Karabulut, gıda arz güvenliğinin bulunabilirlik, ekonomik erişim ve fiziksel erişim olarak temel esas üzerine inşa edildiğini kaydetti.
Pandemiden önce ekonomik erişimin fiziksel erişimi kolay kıldığını anımsatan Karabulut, “Yani ekonomik olarak gücünüz yüksekse herhangi bir yerde üretilen gıdaya erişim şansı vardı. Dolayısıyla tarım sektöründe daha çok ekonomi üzerinden şekillenen bir politika, bir paradigma vardı. Özellikle son 2020 yılında küresel anlamda yaşadığımız pandemi akabinde Rusya Ukrayna savaşı artık tarımda ve gıda güvenliğinde yeni bir yaklaşım tüm ülkelerde yavaş yavaş politik haline getirmeye başladı.” diye konuştu.
Pandemiden sonra ekonomik erişim gücünün, fiziksel erişime imkan sağlamadığını dile getiren Karabulut, tüm dünya ülkelerinde gıda güvenliği konusunda ciddi hassasiyet oluştuğunu söyledi.
1900’lü yıllarda bir çiftçinin yaptığı üretim ile 4 kişinin gıda ihtiyacını sağlarken, günümüzde üretim kapasitesinin artmasıyla bu sayının yaklaşık 150 kişiye arttığını belirten Karabulut, şöyle devam etti:
“Bu da arz talep dengesini gözetme zorunluluğu ortaya getiriyor. Bir taraftan da iklim değişikliğiyle beraber kaynakların azaldığı, doğal üretim kaynakları üzerindeki riskleri de varsaydığımız zaman arz talep dengesini iyi kuracak, tarımda çok sık yaşanan zaman zaman arz fazlalıkları, zaman zaman arz yetersizliklerinin gerek üreticinin emeği gerekse tüketicinin ekmeği üzerindeki yaratacağı olumsuz etkileri gidermek açısından bir takım planlamalar zaruri hale geldi. Temel hususumuz tarımda üretim planlamasıdır ve Tarım ve Orman Bakanlığı Türkiye 100 yılında daha güçlü politikalarla tarım sektörünü ülke toplumu için gıda güvenliğinde çok sağlam bir altyapıya kavuşturmak istiyor. Burada bizim tarımsal üretim planlaması başladı. Bununla ilgili de kanuni düzenlemede alt mevzuat çalışmaları var. Bir üretim planlaması yaptığınız zaman ne kadar bir ürüne ihtiyacınız var o kadar yetişmesi orada bir arz fazlası veya arz fazlasından kaynaklanan fiyat düşüklüğünün engellenmesiyle ilgili özellikle stratejik ürünlerde yeterliliği sağlayacak planlama yapılacak.”
Toplantıda Kırklareli Valisi Birol Ekici ile İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy da konuşma yaptı.
Toplantı, basına kapalı olarak devam etti.
Depremzede çiftçilere 8,8 milyar liralık destek ödemesi yapıldı
Tarım ve Orman Bakanı İbrahin Yumaklı, depremzedelerin yardımına koşmak ve yaralarını sarmak için ilk andan itibaren sahada olduklarını belirterek, Bakanlığa bağlı merkez ve taşra birimlerinin, barınma ve beslenme başta olmak üzere temel ihtiyaçların karşılanması amacıyla yoğun bir çalışma yürüttüğünü ifade etti.
“Çiftçilerimizin hesaplarına 8,8 milyar lira yatırıldı”
Depremden etkilenen illerde içme ve kullanma suyu, yem ve yakacak temini başta olmak üzere her türlü sorunun çözümü için Bakanlığın uzman personelinin sahada görev yaptığını dile getiren Yumaklı, şunları kaydetti:
“Deprem bölgesinde 6 Şubat’tan bugüne kırsalın ayağa kaldırılması için önemli hibe ve desteklerde bulunduk. Afet bölgesindeki çiftçilerimizin hesaplarına toplamda 8,8 milyar lira tarımsal destekleme ödemesi yatırıldı. Depremden etkilenen illerimizde tarımsal üretimin aksamaması, üreticilerimizin üretime devam etmeleri en büyük önceliğimiz. Bakanlık olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra de depremzede üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.”
Depremin tarımsal üretimde açtığı yaralar desteklerle sarılıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, Bakanlık deprem bölgesinde en yoğun çalışmaların olduğu dönemde yaklaşık 15 bin personel ve 5 bin makine-ekipman ile çalışmalara destek verdi. Hali hazırda çalışmalara 472 makine ekipman ve 5 bin 743 personel ile devam ediliyor.
Tarımsal desteklemeler kapsamında Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak 2023 üretim yılı için başvuru süresi uzatıldı, başta deprem bölgesinde bulunan 11 ildeki yaklaşık 300 bin çiftçi olmak üzere tüm Türkiye’deki 2 milyon 195 bin çiftçinin bu düzenlemeden yararlanması sağlandı.
Depremden etkilenen illerde 198 bin 371 işletmeye toplam 1 milyar 373 milyon lira yem desteği, 10 bin 604 işletmeye 101,4 milyon lira besleme amaçlı şeker yardımı, 1500 işletmeye 340,5 milyon lira küçükbaş canlı hayvan dağıtım desteği ödendi. Ayrıca, diğer hayvancılık destekleri kapsamında da 663,7 milyon lira ödeme yapıldı. Çiftçilere 2 milyar 903 milyon lira mazot gübre destekleme ödemesi de yapıldı.
Toplamda 3 bin orman köylüsünün ve Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin, 6 Şubat-31 Temmuz dönemindeki 11,3 milyon lira Orman ve Köy İlişkileri Dairesi (ORKÖY) kredi borçları faizsiz olarak 31 Aralık tarihine kadar ertelendi.
Depremden etkilenen illerde tarım sigortası yaptırmış büyükbaş, küçükbaş, kanatlı ve arılı kovan yetiştiricilerinin telef olan hayvanlarının yerine TARSİM tarafından 37 milyon lira hasar tazminatı ödenmeye de devam ediliyor.
Balıkçı gemisi sahiplerine 60 bin liraya kadar destek
Hayvancılık yetiştiriciliğinde ilk etapta 43 bin 618 küçükbaş hayvanın teslim çalışmaları sürerken, bunun ardından büyükbaş, kanatlı hayvan ve arılı kovan dağıtımlarının başlaması için de planlamalar yapılıyor.
Ayrıca deprem bölgesindeki 10 bin 328 arıcının 5 bin 358 ton besleme şekeri ihtiyacı da karşılandı.
Deprem bölgesindeki su ürünleri ruhsat tezkeresine sahip, deniz ve iç sularda faaliyet gösteren balıkçı gemisi sahiplerine, gerçekleştiremedikleri avcılık faaliyetinden dolayı oluşan gelir kayıplarını karşılamak ve avcılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak üzere gemi başına 3 bin 500 lira ile 60 bin lira arasında ödeme yapılması öngörülüyor.
Söz konusu illerde Kırsal Kalkınma ve Uzman Eller Proje destekleri de aralıksız sürerken, bu kapsamda 89 ekonomik yatırım projesine 209 milyon lira, 11 altyapı projesine 3,3 milyon lira, 2 bin 498 makine ekipman alım projesine 101,6 milyon lira ve 650 uzman eller projesi için 162,5 milyon lira olmak üzere bu illerde toplam 476,4 milyon liralık hibe desteği ödenmesi planlanıyor.
ESK, TMO ve TİGEM eliyle destekler
Et ve Süt Kurumu (ESK) Genel Müdürlüğü tarafından 93 ton et ürünü bölgeye teslim edildi. ESK, stoklarında bulunan 290 bin et konservesini de AFAD koordinesi ile deprem bölgelerine sevk etti, bölgede toplam 7 ton süt ürünü dağıtımı yapıldı.
Bölgedeki yetiştiricilerin elde ettiği çiğ sütler ise Bakanlık koordinasyonunda üretici örgütleri ve özel sektöre yönlendiriliyor. Bugüne kadar, bölgedeki süt işletmelerinin ve yetiştiricilerin ürettiği 263 bin 181 ton süt toplanarak üretime dönüştürüldü.
Deprem bölgesine gönderilmek üzere vatandaşlar tarafından ESK’ya verilen küçükbaş ve büyükbaş hayvanlardan elde edilen et ve et ürünleri ise Kızılayın talebi doğrultusunda bölgeye ulaştırıldı.
AFAD aracılığıyla dağıtımı yapılmak üzere Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından da 3 bin 786 ton un, 1435 ton pirinç, 1453 ton kırmızı mercimek, 1510 ton ayçiçek yağı, 700 ton kavrulmuş iç fındık, 156 ton fındık kreması, 982 ton kuru üzüm, 450 ton üzüm pekmezi, 20 ton fındık ezmesi ayrıca Kızılay aracılığıyla dağıtımı yapılmak üzere 75 ton un hibe edildi.
Afet bölgesindeki yetiştiricilerin hayvan varlığının yem ihtiyacı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) koordinasyonunda karşılanmaya başlandı ve 1520 ton kesif yem bölgeye ulaştırıldı.
Ayrıca, afet bölgesinde bulunan yetiştiricilerden gelen talepler doğrultusunda hayvanları için bakım, besleme ve barınma sorunu yaşayan yetiştiricilerden hayvanları alınarak, TİGEM işletmelerine geçici bakım amacıyla nakledildi.
Tarımsal sulama, içme ve kullanma suyu çalışmaları
Bölgedeki barajlar da Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı DSİ Genel Müdürlüğü teknik ekiplerince detaylı incelemeye alındı. Bu kapsamda 110 baraj ve 30 gölet kontrol edildi.
Malatya, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş’ta toplamda 93 kuyuda sondaj çalışmaları tamamlanarak saniyede 1879 litre su elde edildi. Ayrıca Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, Elazığ ve Diyarbakır’da toplam 515 kooperatif kuyusunun kontrolleri yapıldı.
DSİ bölgede, toplam 56 kilometre uzunluğundaki kanaletlerde bakım ve onarım çalışması yürüttü, 12,4 kilometrelik sulama kanalı imalatları ile 1,2 kilometrelik işletme bakım yolu onarımı tamamlandı.
Afet bölgesinde yapılan gıda denetimleri 33 bine yaklaştı
Türkiye genelinde Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara ait misafirhanelerdeki yaklaşık 10 bin kullanılabilir yatak kapasitesi depremzede vatandaşların hizmetine sunuldu.
Afet Bölgesinde gıda denetimleri kapsamında il/ilçe tarım ve orman müdürlüklerinde görevli 926 uzman personel ile 32 bin 659 gıda denetimi gerçekleştirildi.
Öte yandan bölgeye 1204 barınma çadırı, 208 seyyar tuvalet, 46 tuvalet//banyolu konteyner ve 232 yatakhane konteyner gönderildi. Bakanlık tarafından 500 litrelik 70 ve 300 litrelik 45 su tankı bölgenin su ihtiyacının karşılanması amacıyla AFAD’a teslim edildi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü koordinasyonunda depremde barınakları zarar gören hayvanlar için 16 bin 736 hayvan çadırı/branda bölgeye gönderildi. Sokak hayvanları için yaklaşık 50 ton mamanın Bakanlık paydaş çözüm ortağı olan Türk Veteriner Hekimler Birliği ve AFAD aracılığı ile dağıtımı sağlandı.
Deprem afetinden etkilenen illere Orman Genel Müdürlüğü tarafından 82 bin 284 ton odun dağıtıldı.
Tarım, gıda ve içecek sektöründen 12,23 milyar dolarlık ihracat
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Dış Ticaret Verileri temel alınarak hazırlanan TGDF Dijital Veri Paneli’ne göre, bu yılın ilk 6 ayında tarım, gıda ve içecek sektörü geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 1,04 artışla 12,23 milyar dolar ihracat ve yüzde 19,71 artışla 12,46 milyar dolar ithalat yaptı.
Yılın ilk 6 ayında Dış Ticaret Dengesi açık verdi
Bu yılın ilk 6 ayında tarım, gıda ve içecek sektörü dış ticaret açığı verdi. Geçen yılın ilk 6 ayında sektörde Dış Ticaret Dengesi 1,7 milyar dolar fazla verirken, bu yıl aynı dönemde yüzde 113,41 düşüşle 230 milyon dolar açık verdi. Sektörde Mayıs ayında da Dış Ticaret Dengesi, 390 milyon dolar açık vermişti. Böylece sektör iki ay üst üste dış ticaret açığı vermiş oldu.
Bu yılın ilk yarısında birim ihracat değeri geçen yıl aynı döneme kıyasla, yüzde 13,66 yükselişle, 1.325 dolar/ton oldu. İthalat birim değeri ise geçen yıl aynı dönemle karşılaştırıldığında yüzde 12,85 düşüşle, 601 dolar/ton oldu.
Dış ticarette öne çıkan ürünler
2023 yılının ilk 6 ayında ihracatta öne çıkan ürünlerde ilk sırayı 683,4 milyon dolar ile un aldı. Bu ürünü 493,6 milyon dolar ile rafine ayçiçeği yağı ve 456,4 milyon dolar ile fındık içi izledi. Bu ürünler, Haziran ayı itibariyle toplam ihracatın yaklaşık yüzde 13,3’ünü oluşturdu.
Aynı dönemde ithalatta ise en fazla ithal edilen ürün 2 milyar 303 milyon dolar ile buğday oldu. Buğdaydan sonra sırayı 1 milyar 83 milyon dolar ile soya fasulyesi ve 917 milyon dolar ile ham ayçiçeği yağı aldı. Bu 3 ürün, toplam ithalatın yüzde 34,5’ini oluşturdu.
Aylık temelde değerlendirildiğinde, Haziran ayında ihracatta öne çıkan ürünlerde ilk sırayı 112 milyon dolar ile buğday unu aldı. Bu ürünü, 95,7 milyon dolarla kiraz ve 74,2 milyon dolarla makarna izledi. Bu ayda kiraz ihracatı, rafine ayçiçeği yağının yerini alarak ikinci sıraya yerleşti. Aynı dönemde, en fazla ithal edilen ürünler ise 260,2 milyon dolar ile buğday, 190.5 milyon dolar ile soya fasulyesi ve 78,1 milyon dolar ile ham ayçiçeği yağı olarak sıralandı.
İthalatta Rusya ve Ukrayna ilk sırada yer aldı
Yılın ilk yarısında yapılan ithalatta ilk sırayı, 2 milyar 303 milyon dolar ile buğday aldı. Rusya ve Ukrayna, buğdayın en fazla ithal edildiği ilk iki ülke olmaya devam etti. Bu dönemde, Rusya’dan 1 milyar 654 milyon dolar ve Ukrayna’dan 607,8 milyon dolar tutarında buğday ithalatı yapıldı. Bu iki ülkenin toplam buğday ithalatındaki payı yaklaşık yüzde 98’i buldu.
Aylık temelde değerlendirildiğinde ise Haziran ayındaki 260,2 milyon dolarlık buğday ithalatının 201,7 milyon doları; yani yüzde 77,5’i Rusya’dan yapıldı. Rusya’yı, 55 milyon dolar ile Ukrayna (yüzde 21,1) ve 1,4 milyon dolar ile Moldova (yüzde 0,5) takip etti.
İthalatta yılın ilk yarısında buğdaydan sonra 1 milyar 83 milyon dolar tutarında soya fasulyesi ve 917 milyon dolar tutarında ham ayçiçeği yağı ithal edildi. Soya fasulyesi ithalinde ilk sırayı 578,9 milyon dolar ile Brezilya alırken, bu ülkeyi Ukrayna (373 milyon dolar) ve ABD (116,1 milyon dolar) izledi. Ayçiçeği yağında ise sıralama 572,1 milyon dolar ile Ukrayna, 329,4 milyon dolar ile Rusya ve 14,7 milyon dolar ile Bulgaristan şeklinde oldu.
Türkiye’nin ithalatında ilk 3 sırada yer alan 3 üründe ithalatın büyük bölümünün Rusya ve Ukrayna’dan yapılmasına devam edildi.
En fazla ihracat ve ithalat yapan sektörler
Yılın ilk yarısına ait dış ticaret verileri sektörlere göre incelendiğinde; en fazla ihracatın 1 milyar 353 milyon dolar ile Şeker ve Şekerli Mamuller sektöründe yapıldığı görüldü. Bu sektörü sırasıyla Bitkisel Yağ sektörü (1 milyar 279 milyon dolar), Yaş Meyve sektörü (989 milyon dolar), Sert Kabuklu Meyveler sektörü (892 milyon dolar) ve Balıkçılık ve Su Ürünleri (807 milyon dolar) sektörü takip etti.
Şeker ve Şekerli Mamuller sektörünün toplam ihracat içindeki payı yüzde 12,98, Bitkisel Yağ sektörünün yüzde 12,27, Yaş Meyve sektörünün yüzde 9,49, Sert Kabuklu Meyveler sektörünün yüzde 8,55 ve Balıkçılık ve Su Ürünleri sektörünün yüzde 7,74 oldu. Böylece, bu beş sektörün toplam ihracattaki payı yüzde 43,5’i buldu. Yine aynı dönemde en fazla ithalat 3 milyar 274 milyon dolar ile Hayvan Yemi sektöründe yapıldı. Bu sektörün ardından en fazla ithalat yapan sektörler, Un (2 milyar 475 milyon dolar), Bitkisel Yağ (2 milyar 216 milyon dolar), Bakliyat (498 milyon dolar) ve Kakao ve Çikolata (431 milyon dolar) sektörleri olarak sıralandı. Hayvan Yemi sektörünün toplam ithalat içindeki payı yüzde 30,33, Un sektörünün yüzde 22,93, Bitkisel Yağ sektörünün yüzde 20,53, Bakliyat sektörünün yüzde 4,62 ve Kakao ve Çikolata sektörünün yüzde 3,99 oldu. Bu dönemde toplam ithalatın yüzde 71,3’ü bu 5 sektör tarafından yapıldı.
İhracatın arttığı ve azaldığı sektörler
Bu yılın ilk yarısında geçen yıl aynı döneme kıyasla ihracatı değer olarak en fazla artan sektörlerin başında 260 milyon dolar ile (yüzde 25,55 artış) Bitkisel Yağ sektörü geldi. Bu sektörü, 158 milyon dolar ile (yüzde 13,2 artış) Şeker ve Şekerli Mamuller sektörü, 144 milyon dolar ile Sebze sektörü (yüzde 28,02 artış), 80 milyon dolar Tohumculuk sektörü (yüzde 60,44 artış) ve 75 milyon dolar ile (yüzde 10,02 artış) Balıkçılık ve Su Ürünleri sektörü izledi.
Söz konusu dönemde ihracatı değer olarak en fazla düşen sektör, 198 milyon dolar ile (yüzde 52,98 düşüş) Süt ve Süt Ürünleri oldu. Ayrıca Beyaz Et sektörü 177 milyon dolar (yüzde 36,06 düşüş), Hayvan Yemi sektörü 63 milyon dolar (yüzde 15,91 düşüş), Salça ve Konserve sektörü 58 milyon dolar (yüzde 13,22 düşüş) ve Sert Kabuklu Meyveler sektörü 46 milyon dolar (yüzde 4,92 düşüş) geriledi.
Bu yılın ilk 6 ayında geçen yıl aynı döneme göre, ithalatı değer olarak en fazla artan sektör 676 milyon dolar ile (yüzde 37,6 artış) Un sektörü oldu. Canlı Hayvan Ticareti sektörü 303 milyon dolar (yüzde 411 artış), Bakliyat sektörü 251 milyon dolar (yüzde 101,1 artış), Bitkisel Yağ sektörü 232 milyon dolar (yüzde 11,7 artış) ve Pirinç Değirmenciliği sektörü de 200 milyon dolar (yüzde 1.150 artış) ile ithalatı değer olarak en fazla artan sektörler olarak sıralandı.
Bu dönemde ithalatı en çok düşen sektörler ise 11 milyon dolar ile (yüzde 36,1 düşüş) Yumurtacılık sektörü ve yine 11 milyon dolar ile Kuru Meyve/Sebze sektörü (yüzde 36 düşüş) oldu.
Dış ticarette öne çıkan ülkeler
Yılın ilk yarısında dış ticaret verileri ülke bazında değerlendirildiğinde; en fazla ihracat yapılan ülke 1 milyar 395 milyon dolar ile Irak oldu. Irak’tan sonra en fazla ihracat, 889 milyon dolar ile Almanya’ya, 884 milyon dolar ile Rusya’ya, 825 milyon dolar ile ABD’ye ve 401 milyon dolar ile İtalya’ya yapıldı. Yılın ilk yarısında, bu 5 ülkeye yapılan ihracat toplam ihracatın yüzde 35,9’unu oluşturdu. Aynı dönemde ülke bazında ithalat en fazla 3 milyar 338 milyon dolar ile Rusya’dan yapıldı. Bu ülkeyi, 2 milyar 79 milyon dolar ile Ukrayna, 961 milyon dolar ile Brezilya, 542 milyon dolar ile ABD ve 527 milyon dolar ile Malezya izledi. Bu 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 59,7’sini oluşturdu.
Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı ilk 2 ülke sıralamasında Rusya ve Ukrayna yerlerini korudu. Bu 2 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,4’üne denk düştü. Türkiye, Irak’a en fazla un, dondurulmuş tavuk eti, kırmızı mercimek; Almanya’ya fındık içi, ambalajlı fındık, kiraz, Rusya’ya ise alabalık, mandalina ve tohumluk ayçiçeği ihraç etti. Türkiye aynı dönemde Rusya’dan buğday, dane mısır, ham ayçiçeği; Ukrayna’dan buğday, ham ayçiçeği yağı, soya fasulyesi ve Brezilya’dan ise soya fasulyesi, kahve ve sığır ithal etti.
TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman, yaptığı değerlendirmede, Türk ekonomisinin ilk 6 ayda zorlu bir dönemden geçtiğini söyledi. Şarman, küresel gıda fiyatlarındaki belirsizlikler, küresel tedarik zincirindeki aksamalar ile döviz kurlarındaki belirsizliklerin yanı sıra enflasyonist ortamın, sektörün fiyatlama politikaları ve yurt dışı pazarlardaki rekabetçiliğini olumsuz etkilediğini de vurguladı.
Yılın ilk 6 ayında tarım, gıda ve içecek sektörünün ihracatının geçen yıl aynı dönemdeki seviyesini korurken, ithalatının ise geçen yıl aynı döneme kıyasla daha fazla arttığını kaydeden Şarman, bu yılın başından itibaren sektörde, ihracatın yavaşlamaya başlaması ithalatın ise artması yüzünden dış ticaret fazlasının giderek daraldığına dikkat çekti. Dış Ticaret Dengesi’nin Mayıs ayından sonra Haziran ayında da açık verdiğini kaydeden Şarman, “Küresel piyasadaki koşulların da etkisiyle ihracatımız daralıyor. İhracatta daha iyi bir noktaya gelebilmek, yatırım ortamının öngörülebilirliği ve istikrar sağlayıcı tedbirler önemli” diye konuştu.
Şarman, iş dünyası olarak, ekonomik tedbirler ve uygulanan rasyonel politikalar ile öngörülebilir, istikrarlı ve güven veren bir piyasa ortamının oluşmasını beklediklerinin altını çizdi. Şarman, şöyle devam etti: “Enflasyon başta olmak üzere, yapısal bazı sorunlarımızı hızla aşarak, küresel ekonomiden aldığımız payı nasıl artırabileceğimizi, dünya piyasalarındaki fırsatları nasıl yakalayabileceğimizi ve büyümeyi nasıl artırabileceğimizi düşünmeliyiz. Hükümetin ve ekonomi yönetiminin ihracatı desteklemek konusundaki yeni adımlarının etkili olması, iş dünyasının finansmana erişim sorununun çözülmesi, rasyonel, verimlilik, sürdürülebilirlik gibi ana eksenlerde yürütülecek politikalarla yılın ikinci 6 ayında belirlenen hedeflerin tutturulabilmesini bekliyoruz. Sektörlerin beklentilerinin, taleplerinin dikkate alınması ve bu konuda girişimde bulunulması da bu süreçteki önemli unsurlardan biri olacak.”
Çin sellerin ardından çiftçilere destek için tarım teknisyenleri görevlendirdi
Samsun’da organik tarıma makine desteği
Samsun’da organik tarımı destekleme çalışması çerçevesinde kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan havzalarda çiftçi birliklerine 4 adet dal parçalama makinesi teslim edildi. Çiftçiler bu makineleri kullanarak çevreyi ve bahçelerini korurken aynı zamanda kompost hazırlayarak kendi gübrelerini üretecek.
Türkiye’nin en önemli tarım arazilerine sahip kentlerden biri olan Samsun’da, Büyükşehir Belediyesi tarımsal üretimin artması ve tarımın güçlenmesi için çalışmalar yapmaya devam ediyor. Hayata geçirilen projelerde özellikle organik tarımla ilgili çalışmalara özel olarak hassasiyet gösteriliyor. Yeşilırmak ve Kızılırmak havzaları üzerinde kurulan Çakmak Barajı ve 19 Mayıs I, 19 Mayıs II, Kavak Güven Göleti ve 19 Mayıs Göletleri 1 milyon 371 bin nüfuslu kentin içme suyu ihtiyacını karşılarken bu bölgelerde yapılan çalışmalar ile çiftçiler organik tarıma yönlendiriliyor. Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanması amacıyla Büyükşehir Belediyesi ile Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) iş birliğinde “Samsun İli İçme suyu Havzaları (Çakmak-Dağköy) Çevrelerinin Korunması ve Organik Tarımın Geliştirilmesi Projesi” gerçekleştiriliyor. Projenin birinci etabında 100’ün üzerinde üyeye sahip çiftçi birliklerine 4 adet dal parçalama makinesi teslim edildi. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışma ile çiftçilerin bu makineleri kullanarak çevreyi ve bahçelerini korurken aynı zamanda kompost hazırlayarak kendi gübrelerini üretecekleri belirtildi.
“Öncü çalışmalar yapmaya devam edeceğiz”
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, organik tarımın yaygınlaşmasını çok önemsediklerini belirterek bu amaçla çiftçileri desteklemeye ve teşvik etmeye devam edeceklerini söyledi. Samsun’da organik tarımın yaygınlaştırılması için yapılan çalışmalara çok önem verdiklerini belirten Demir, “Bu kapsamda birçok projeyi gerçekleştiriyoruz. Özellikle organik tarımın yaygınlaştırılacağı alanlar noktasında içme suyu havzalarımızla ilgili özel bir çalışmamız var. İçme suyu havzası ve çevresinin korunması ile iyi tarım ve organik tarım faaliyetlerinin artırılması için çiftçilerimizi destekliyoruz. Çevresel sürdürülebilirlik ve kirlenmenin en aza indirilmesi amacıyla adımlarımızı atıyoruz. İnsan sağlığını önceleyen ve bu amaçla su kalitesini en üst düzeyde tutacak olan bir tarımsal üretim modeli hayata geçiyor. Ovalarımızda organik tarım sektörünün gelişimini sağlayacak iyi örnekleri oluşturmak için öncü çalışmalar yapmaya, çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
“Organik tarımı teşvik ediyoruz”
Proje ile ilgili bilgi veren Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı personeli Ziraat Yüksek Mühendisi Hicran Çıkış Kanca, “Samsun’da organik üretim yapan 8 bin 580 çiftçi mevcuttur. Baraj havzalarında Belediyemiz ve DOKAP işbirliğinde 2020 yılında ilk olarak yürütülen ‘Çakmak Barajı Çevresinde Bulunan Havzasının Korunması ve Organik Üretimi Desteklemesi Projesi’ ile havzada organik üretim teşvik edilmiş 648 üye 16 bin 882 dekar alanda üretim yaparken bu sayı 2023 yılında 791’e yükselmiştir. Samsun İli İçme suyu Havzaları (Çakmak-Dağköy) Çevrelerinin Korunması ve Organik Tarımın Geliştirilmesi Projesi’ kapsamında ise çiftçilerimizi desteklemeye devam ediyoruz. Projelerle organik tarımın yaygınlaştırılması tüm gelir gruplarının tüketebileceği organik ürünlerin üretiminin desteklenmesi, izlenebilirliğin tesis edilmesi, etkin kontrol ve sertifikasyon sisteminin işletilmesi, organik ürün konusunda tüketici bilincinin artırılması sağlanacak” diye konuştu.
Konya'da tarımsal verime yeni hamle
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya’da tarımsal üretimi artırmak için verdikleri desteklemelerin yanında tarımsal sulama yatırımlarına da büyük önem verdiklerini söyledi.KONYA (İGFA) – Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya tarımının kalkınması için tarımsal desteklemelerin yanında tarımsal sulama yatırımlarına da ara vermeden devam ediyor.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya’da tarımla uğraşan vatandaşların gelirinin artırılması için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirterek, bu kapsamda fidan, fide ve ekipman gibi tarımsal destekleri artırarak sürdürdüklerini söyledi.
Kuraklığın en fazla etkilediği şehirlerin başında gelen Konya’da tarımsal sulama yatırımlarına da büyük önem verdiklerini kaydeden Başkan Altay, “Tarım arazilerini suyla buluşturmak için göletler inşa ediyor, sulama tesisleri yapıyoruz. 2019 yılından bu yana KOP desteğiyle şehir genelinde 39 tarımsal sulama yatırımını hayata geçirdik. Bu yıl da bunlara ilave olarak 9 noktada tarımsal sulama tesisleri, hayvan içme suyu göleti ve tarımsal sulama amaçlı gölet yatırımlarımıza devam ediyoruz. Amacımız üreticimizin fazla kazanç elde edeceği farklı ürünler ekmesi ve elde ettiği verimi artırarak şehrimize ve ülkemize katma değer sağlamasıdır” dedi.
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin tarımsal sulamaya verdiği destek ve sulu tarıma geçilmesiyle sadece hububat ekimiyle sınırlı olan Konya Ovası’nda artık endemik bitkilerin de yetiştiğini vurgulayan Başkan Altay, Konya çiftçisi ürettikçe destek olmaya devam edeceklerini ifade etti.
9 NOKTADA DAHA TARIMSAL SULAMA YATIRIMI BAŞLADI
Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğü, KOP Bölge Kalkınma İdaresi desteğiyle 2023 yılı yatırım programı kapsamında; Akşehir Cankurtaran Kapalı Sistem Sulama Tesisi yapımı, Bozkır Dereiçi Kapalı Sistem Derivasyon Tesisi ve Güneş Enerji Santrali yapımı, Hadim Dedemli Kapalı Sistem Sulama Tamamlama Tesisi, Halkapınar Dedeli-Körlü Kapalı Sisteme Sulama Tamamlama Tesisi yapımı, Doğanhisar Yenice Kapalı Sistem Sulama Tamamlama Tesisi yapımı, Ereğli Kızılgedik Hayvan İçme Suyu Göleti, Emirgazi Karaören Hayvan İçme Suyu Göleti, Seydişehir Susuz Hayvan İçme Suyu Göleti yapımı ve Ilgın Yukarıçiğil Göleti’nin onarımı çalışmalarını başlattı.