Sular çekilince tarım arazileri geri döndü
Kuraklığın kıyı sınır çizgisini değiştirdiği Akşehir Gölü kıyısında tarlaları olan ve yürütülen çalışmalar sonucu tapularını alan çiftçiler, son yıllarda hububat, şeker pancarı ve haşhaş üretiyor

Ortaköy, Karabulut ve Pazarkaya mahalleleri sınırında 1969’da yaşanan taşkın nedeniyle sular altında kalan bazı tarlalar, o dönem kadastro çalışmasında Akşehir Gölü alanında kabul edildi.
Afyonkarahisar-Konya sınırları içinde yer alan gölde kuraklığın yanı sıra kaçak kuyular, iklim değişikliği gibi nedenlerle yıllar önce sular çekildi.

Nasreddin Hoca’nın “Ya tutarsa” fıkrasında yoğurt yapmak için maya çaldığı Akşehir Gölü’nde suların çekilmesi nedeniyle güneyindeki alanda kıyı sınır çizgisi belirlenmesi sorunu yaşandı.
Göle kıyısı olan Konya’nın Akşehir ve Tuzlukçu ilçelerinde uzun yıllardır süren ve 10 bine yakın vatandaşı ilgilendiren bu mülkiyet sorunu üzerine 2019’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı çalışma yaptı.

Düzenlemeyle Akşehir Gölü’nün kıyı kenar çizgisinin yeniden tanzim edilerek, göl vasfını yitiren alandaki 782 tapu, vatandaşa teslim edildi. Ayrıca 482 Hazine taşınmazı da 10 yıllığına kullanıcılarına kiralandı. Tapularını alan çiftçiler, göl kıyısındaki bozkırı andıran alanlarda tarımsal üretim yapıyor.
20 Mart 2021’de Resmi Gazete’de yayımlanan “Geçici Madde” ile de mülkiyet sorunu çözüme kavuşturuldu. Bu kanun kapsamında Tapu Kadastro çalışmalarını sürdürüyor. Çalışmalar sonucunda yaklaşık 1750 parça arazide, toplam 17 milyon 600 bin metrekare arazinin mülkiyet sorunu çözülecek, tapuları hak sahiplerine verilecek.
Bakanlık, vatandaşların tarımsal faaliyetlerini sürdürmelerine destek olurken, Akşehir Gölü’nün de korunması için tedbirlerini almaya devam ediyor.
Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, Akşehir Gölü’nün 1935 yılında tamamen kuruduğunu söyledi.
Sonraki yıllarda yağışların etkisiyle gölde su seviyesinin arttığını belirten Akkaya, “1969’da da taşmış, Yunak yolu, göl suları altında kalmış. Sular altında kalan arazilerin tapuları iptal edilmiş. Sonra gölde su çekilip açığa çıkınca insanlar tarlalarını istedi. Bu da bugüne kadar süren sorun haline geldi.” diye konuştu.
Akkaya, gölün uzun yıllardır dolmaması üzerine kıyı kenar çizgisinin güncellendiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü maksimum su kotunu 956,30 metre olarak belirledi. Kıyı kenar çizgisi kotu da bundan aşağı olamayacak. Arazi ölçümlerini de Akşehir Belediyesi olarak biz üstlendik. Bölgemizde önemli bir sorundu. Geçtiğimiz günlerde ilgili kurumlara bu konunun kesinleştiği yazıldı ve bu süreç tamamlandı. Geçerli tapusu olanların tarlası, bahçesi artık kullanılabilir hale gelecek. Akşehir’de kıyı kenar çizgisi sorununun yüzde 100’e yakını çözülmüş olacak. DSİ’nin kotu düşürmesindeki en büyük etken, gölün kuraklık, iklim değişikliği ve küresel ısınmayla alakalı çekilmesi. Su seviyesinin bu kotun üzerine çıkması mümkün değil.”
Akkaya, gölde su varlığına ilişkin, “Bu sene yağış güzel oldu. Gölde su toplandı ama eski büyük hacimli görünümde değil. Su var, tamamen kurumuş değil. Kıyıdan uzak, ortalarda ve sığ derinlikte az su var. Türkiye’de alansal büyüklüğü oranında beşinci göl.” dedi.
Akşehir ilçesine bağlı Karabulut Mahallesi’nin muhtarı Muzaffer Karakoyun ise bin nüfuslu mahallede tarım ve hayvancılıkla geçimin sağlandığını söyledi.
Mahallelinin göle kıyı olan arazide tarımsal faaliyette bulunduğunu anlatan Karakoyun, “1980’li yıllarda göl düzenli olarak çekilme eğilimine girdi ve hızla çekildi. 2000’li yıllarda tamamen kurudu. Bölgesel yağışlarla da su birikintileri oluştu. Eskiden sular altında olan arazilerimiz, kuraklık sebebiyle göl kuruyunca açığa çıktı. Biz de arazilerimize kavuştuk. Buralarda hububat, şeker pancarı, haşhaş ekiliyor.” diye konuştu.
Çiftçilerden Akif Kızmaz da “Tarlalar, göl alanındaydı. Önceden değersizdi. Buraları değerlendirip kendimize, milletimize, devletimize bir katkıda bulunmak istiyoruz. Burayı hayvancılıkta çiftçilikte kullanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tarım makinelerinin giremediği tarlalardaki nohutları kadın işçiler topluyor
Muş’ta arazi yapısı nedeniyle tarım makinelerinin giremediği tarlalardaki nohutlar kadınlar tarafından hasat ediliyor.
Kentteki ova ve dağlık arazilerde ilkbaharda ekilen nohutların hasat dönemi başladı.
Ovalardaki ürünleri tarım makineleriyle hasat eden çiftçiler, makinelerin girmediği tarlalardaki nohutları da insan gücüyle toplamaya çalışıyor.
Bunun için istihdam edilen kadın işçiler, günün ilk ışıklarıyla geldikleri tarlalarda sıcak havaya rağmen nohut hasadı yapıyor.
Kadınlardan Belkıs Çetin, geçimlerini sağlamak için akşama kadar tarlalarda çalıştıklarını söyledi.
Güneşin altında çalışmanın zor olduğunu anlatan Çetin, “İş makinelerinin giremediği dik yamaçlı tarlalarda nohutları elle topladığımız için bazen ellerimiz yaralanıyor. Çocuklarımız için çabalıyoruz.” dedi.
Aile bütçesine katkıda bulunmak için tarlada çalıştığını söyleyen işçilerden Fatma Altun da ekmek parası için kavurucu sıcakta elle nohut topladıklarını dile getirdi.
Suriye'den koyun ihracatında büyük tezgah!
,Milli Gazete’nin gündeme getirdiği Suriye’den Körfez ülkelerine yapılan koyun ihracatında büyük tezgâh ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının Tarım Kredi Kooperatiflerine verdiği 50 bin koyun ihracat yetkisini ihalesiz bir şekilde belli firmalara vererek kıyak geçmek için Cumhurbaşkanlığı isminin kılıf olarak kullanıldığı gündeme geldi.
İhracat izni için başvuran birçok firmanın başvurusu, Cumhurbaşkanlığı güvenlik soruşturmasına takıldıkları gerekçesiyle reddedilirken, aslında böyle bir soruşturmanın hiç yapılmadığı ortaya çıktı.
KOYUN PEŞKEŞİNDE CUMHURBAŞKANLIĞI KILIFI!
Tarım Kredi Kooperatiflerine yaptığı ihracat başvurusunun ‘Cumhurbaşkanlığı soruşturmasına’ takıldığı gerekçesiyle reddedilen bir firma yetkilisinin Cumhurbaşkanlığında yaptığı araştırmada böyle bir yazışma ve soruşturmanın hiç yapılmadığı bilgisine ulaştı.
Firmasının şu anda Hatay Valiliği adına yıkım ve enkaz işi yaptığını dile getiren firma yetkilisi, “Güvenlik soruşturmasına takıldığımızı öğrenince kafama takıldı, devletime karşı nasıl bir suç işledik de bu soruşturmaya takıldık diye! Hatay Valiliğinden iş alabilirken, Tarım Kredi Kooperatiflerinde güvenlik soruşturmasına takılmak beni ciddi anlamda rahatsız etti. Cumhurbaşkanlığında yaptığımız araştırmada da gördük ki ihracat izninin belli yandaş firmalara verilmesi için kurgulanan büyük bir tezgâhmış! Çünkü bizimle ilgili ne bir yazışma yapılmış ne de soruşturma” dedi.
Milli Gazete’den Sadettin İnan’ın haberine göre, 2023 yılında Tarım ve Orman Bakanlığının verdiği yetkiye istinaden Suriye’de Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerdeki küçükbaş hayvanların Katar başta olmak üzere Körfez ülkelerine ihracatı ile ilgili olarak Tarım Kredi Kooperatifleri yetkilendirilmişti. Tarım Kredi Kooperatifleri bu yetkiyi kötüye kullanarak bir rant kapısı oluşturduğu ortaya çıktı. İhracat izninin yüzde 80’i daha önce hiç bir koyun ihracatı bulunmayan tek bir kişiye ihalesiz bir şekilde verilirken, ihracat izni için başvuran birçok firma ise güvenlik soruşturmasına takıldıkları gerekçesiyle başvuruları reddedildi.
KİM BU FEYZULLAH SAYIN?
Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Türkiye üzerinden Suriye’den Körfez ülkelerine transit koyun ihracatı Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından ihalesiz bir şekilde Feyzullah Sayın’a verilirken, 2023 yılı ihracat kotasının da yüzde 80’i yine aynı kişiye verildiği ortaya çıkmıştı. Türkiye’nin küçükbaş hayvan ihracatını kapattığı bir dönemde, firmaya verilen yüksek ihracat kotası ile büyük bir kıyak geçilirken, Feyzullah Sayın’ın arkasındaki siyasi bağlantılar sorgulanmaya başlanmıştı.
KOYUN İHRACATINDA KURGULANAN TEZGAH ORTAYA ÇIKTI
Suriye’den Türkiye üzerinden Körfez ülkelerine yapılan koyun ihracatı peşkeşinde gündeme gelen şok iddia ise akıllara durgunluk verdi. İddialara göre, Tarım Kredi Kooperatiflerinin peşkeşi meşrulaştırmak için ihracat başvurusunda bulunan birçok firmayı, ‘Cumhurbaşkanlığınca yapılan güvenlik soruşturmasından geçemediklerini’ gerekçe göstererek geri çevirdiği ancak bunun büyük bir tezgâh olduğu ortaya çıktı. Tarım Kredi’nin bu yolla firmalara terörle iltisaklı olduklarını ima edip adeta aba altından sopa gösterip, itiraz etmelerini engellemeyi amaçladığı kaydediliyor.
Tarım Kredi Kooperatifleri bunda da başarılı olurken, ihracat başvurusu ‘güvenlik soruşturmasından’ dolayı reddedilen birçok firma korkup, güvenlik soruşturmasından neden geçemediklerine dair hiç bir itirazda bulunmazken, bir firmanın konunun üzerine gitmesi Cumhurbaşkanlığı ismi kullanılarak güvenlik soruşturması adı altında kurgulanan tezgahı ortaya çıkardı.
BALLI KAYMAKLI İHRACAT YETKİSİNİ KENDİ YANDAŞLARINA VERMEK İÇİN CUMHURBAŞKANI İSMİNİ BİLE KULLANMAKTAN ÇEKİNMİYORLAR!
İsminin açıklanmasını istemeyen firma yetkilisi, Cumhurbaşkanlığında yaptıkları araştırmada gerçekte böyle bir güvenlik soruşturmasının yapılmadığını ortaya çıkardıklarını belirterek, “Ballı kaymaklı koyun ihracat yetkisini kendi belirledikleri firmalara vermek için kurguladıkları bir tezgâhmış” dedi.
HATAY VALİLİĞİNDE GÜVENLİK SORUŞTURMASINA TAKILMIYORUZ ANCAK TARIM KREDİ’DE GÜVENLİK SORUŞTURMASINA TAKILIYORUZ!
Kendi firmasının aynı zamanda deprem bölgesinde Hatay’da Valilik adına yıkım ve enkaz işini yaptığını ve herhangi bir güvenlik soruşturmasına takılmadıklarını dile getiren firma yetkilisi, şunları kaydetti: “Suriye’den koyun ihracatı ile ilgili Tarım Kredi Kooperatiflerine yaptığımız başvurumuzun güvenlik soruşturmasından dolayı reddedilmesi üzerine üst makamlara başvurarak bunun gerekçesini öğrenmek istedim. Devletimize karşı nasıl bir suç işlemişiz ki Hatay’da Valilik firmamıza iş verirken, Tarım Kredi Kooperatiflerinde güvenlik soruşturmasına takılıyoruz? Üst makamlara yaptığım başvuruda Tarım Kredi Kooperatiflerinin aslında bizimle ilgili herhangi bir resmi yazışmanın olmadığını ve gerçek anlamda bir soruşturmanın dahi yapılmadığını öğrendim. Bunu öğrenince şok oldum. Tarım Kredi Kooperatiflerinin koyun ihracat iznini yandaşa vermek için uyguladığı bir tezgâhmış! Kurgulanan bu tezgahta Cumhurbaşkanlığı isminin kullanılması ise yolsuzlukta artık hiçbir sınır tanınmadığını gösteriyor”
ABD'de tarım dışı istihdam beklentinin altında kaldı
ABD’de istihdam temmuzda daha ılımlı bir hızda artarken, ücretler ivmelenen ekonomiyle birlikte sürekli işgücü talebine paralel sert bir artış kaydetti. ABD’de tarım dışı istihdam Temmuz’da 187 bin arttı. Haziran istihdam verisi ise 209 binden 185 bine revize edildi. İşsizlik oranı yüzde 3,5’e düşerken ve ortalama saatlik ücretler yıllık yüzde 4,4 ile beklentiyi aşan güçlü artış kaydetti.

ABD’de tarım dışı istihdam Temmuz’da 187 bin arttı.
Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi tarım dışı istihdam artışının 200 bin olması yönündeydi. Haziran ayı için 209 bin olarak açıklanan artış da 185 bine revize edildi.
Temmuz’da ülkede işsizlik yüzde 3,5 olarak açıklandı. Ankette işsizliğin yüzde 3,6 oranında kalması bekleniyordu.
Temmuz ayında ortalama saatlik kazançlarda ise beklentilerin üzerinde gerçekleşmeler dikkat çekti. Buna göre Temmuz’da ortalama saatlik kazançlar bir önceki aya göre yüzde 0,4 arttı. Beklenti artışın yüzde 0,3 olması yönündeydi.
Yıllık olarak bakıldığında ise ortalama saatlik kazançlar yüzde 4,4 arttı. Bu veriye ilişkin beklenti yüzde 4,2 olarak belirlenmişti.
Öncü göstergeler farklı sinyaller vermişti
İstihdam verileri açısından öncü göstergelerden biri olan ADP özel sektör istihdamı verisi piyasadaki sıkılığın sürdüğünü göstermişti.
ADP verilere göre, ABD’de özel sektör istihdamı Temmuz’da 324 bin arttı.
Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin medyan tahmini 190 bindi. İstihdam artışı geniş çaplı olurken artışa 201 bin ile eğlence ve konaklama sektörü öncülük etmişti. Özel sektör istihdamı Haziran ayında 497 bin artarak Şubat 2022’den bu yana en yüksek artışı kaydetmişti.
Tarım ve veteriner ilaçları ile gübre ambalajları ekosistemi tahrip ediyor
Tüketiciyi Destekleme Derneği (TÜKDES) Genel Başkan Vekili Uzman Eczacı Hülya Kelleci, tarım ve veteriner ilaçları ile gübre ambalajı atıklarının ekosistemi tahrip ettiğini belirtti. Kelleci, atıkların toplanması ve geri dönüşümü için düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade etti.

Tüketiciyi Destekleme Derneği (TÜKDES) Genel Başkan Vekili Uzman Eczacı Hülya Kelleci, “Toplanmayan tarım ve veteriner ilaçları ile gübre ambalajı atıkları ekosistemi tahrip etmektedir” dedi.
Kelleci, tarımsal ve hayvansal üretimde son yıllarda ilaç ve gübre kullanımının arttığını söyledi. Buna bağlı olarak da tarım ve veteriner ilaçları ile gübre ambalajı atığı oluştuğunu ifade eden Hülya Kelleci, “Ülkemizde tarım ve veteriner ilaç ambalaj atıklarının toplanması, depolanması ve geri dönüşümü için sistemli bir çalışma bulunmamaktadır. Tarım ve veteriner ilaçları ile gübre ambalajı atıkları genellikle ilaçların sulandırıldığı, hazırlandığı çeşme, kuyu ve tarla başına bırakılmakta. Bu atıklar ekosisteme telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir. Usulüne uygun olarak toplanıp, bertaraf edilmeyen, gelişigüzel atılan atıklar can ve mal kayıplarına sebep olurken, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı, havamızı suyumuzu zehirlemektedir” dedi.
“Toplanma ve geri dönüşüm için satıcılar ve kullanıcılara sorumluk getirilebilir”
Tarım ve veteriner ilaçları ile gübre ambalajı atıklarının tarım il ve ilçe müdürlüklerinin sıkı denetiminde toplanmasının ve geri dönüştürülmesinin gerektiğini ifade eden Kelleci, “Tarım ve veteriner ilaçları ile gübre ambalajı atıklarının toplanması, depolanması ve bertaraf edilmesi için acilen gerekli mevzuat düzenlemesi yapılmalıdır. Bu atıklar geri dönüştürülmeli ve işlemler Tarım Orman il ve ilçe müdürlükleri ile Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlükleri takibinde sıkı denetimde olmalıdır. Bahsi geçen atıkların geri dönüşümü için dünya örnekleri incelenebilir. Ambalaj, kullanıcının satıcıya iade edeceği şekilde teşvik edilerek depozitolu satılabilir. Toplanma ve geri dönüşüm için ilaç, gübre üreticisi, deposu, yetkili satıcılar ve kullanıcılara sorumluk getirilebilir” şeklinde konuştu.
Şanlıurfa’da fıstık fiyatı belli oldu!
Şanlıurfa’da yeni mahsul Urfa fıstığından önce toplanan ve ” boz” olarak tabir edilen tam olgunlaşmamış iç fıstığın hasadı başladı.

Şanlıurfa ve Gaziantep başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu bölgesinin önemli geçim kaynağı olan fıstık su altı boz fiyatı Şanlıurfa’da 110 liradan satıldı.

FISTIK REKORU YİNE ŞANLIURFA’DA
‘Yeşil altın’ olarak nitelendirilen ve literatüre ‘Antep Fıstığı’ olarak giren fıstığın üretim rekoru yine Şanlıurfa’nın oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yılında Antep Fıstığı üretimi ile ilgili istatistikleri paylaştı. Buna göre, Şanlıurfa 2022 yılında 107.034 tonluk üretimiyle ilk sırada yer aldı. Şanlıurfa’da meyve veren ağaç sayısı 22 Milyon 446 Bin 288 olarak kayıtlara geçerken, meyve vermeyen ağacın ise 9 Milyon 485 Bin 197 olduğu belirtildi. Şanlıurfa’yı fıstık üretiminde 55.939 tonla Gaziantep, 30.611 tonla Siirt ve 27.148 tonla Adıyaman takip etti.
2. Korgun Kültür Sanat ve Hayvancılık Festivali düzenlendi
Korgun ilçesinde 2. Korgun Kültür Sanat ve Hayvancılık Festivali düzenlendi.
İlçede 4-5 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen festival kapsamında mevlit okutuldu, mehteran gösterisi sunuldu.
Programda, Çankırı Valisi Abdullah Ayaz ile Korgun Kaymakamı Durdu Yavuz Öğüt ve Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Kozan açılış konuşması gerçekleştirildi.
Çekilişle vatandaşlara hediyelerin dağıtıldığı festivalde, buzağı yarışması yapıldı, semazen gösterisi sunuldu, sanatçılar konser verdi.