Çin'in Tarım Ürünleri Ticareti İlk Yarıda Arttı
Çin’de tarım ürünlerinin dış ticareti yılın ilk yarısında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,4 arttı. Çin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na göre ülkenin tarım ürünleri ithalatı ve ihracatı yılın ilk yarısında 171,76 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Tarım ürünlerinin ithalatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 artarak 124,05 milyar ABD doları oldu. Veriler ayrıca, Çin’de tarım ürünleri için yılın ilk yarısındaki ticaret açığının, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,9 artışla 76,34 milyar ABD doları olduğunu gösterdi.
BEİJİNG, 23 Temmuz (Xinhua) — Çin’de tarım ürünlerinin dış ticareti yılın ilk yarısında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,4 arttı.
Çin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na göre ülkenin tarım ürünleri ithalatı ve ihracatı yılın ilk yarısında 171,76 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti.
Bakanlık, Çin’de tarım ürünleri ihracatının önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,7 artarak 47,71 milyar ABD dolara ulaştığını açıkladı.
Tarım ürünlerinin ithalatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 artarak 124,05 milyar ABD doları oldu.
Veriler ayrıca, Çin’de tarım ürünleri için yılın ilk yarısındaki ticaret açığının, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,9 artışla 76,34 milyar ABD doları olduğunu gösterdi.
Afyonkarahisar'da tarım arazilerinde yangın
AFYONKARAHİSAR’ın Kızılören ve İhsaniye ilçelerinde dün buğday ekili tarım arazilerinde çıkan yangında yaklaşık 80 dekar alan zarar gördü.
Afyonkarahisar – Antalya kara yolu Ekinova köyü yakınlarında dün saat 17.00 sıralarında, henüz belirlenemeyen nedenle ekili tarım arazilerinde yangın çıktı. İhbar üzerine bölgeye, Kızılören ve Sandıklı Belediyesi itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin söndürme çalışmalarına köylüler de destek verdi. Köylüler su tankeriyle söndürme çalışmalarına katıldı. Ekiplerin yaklaşım 3 saat süren müdahelesiyle alevler söndürüldü. Yangında, yaklaşık 50 dekar buğday ekili arazinin zarar gördüğü bildirildi.
Dün aynı saatlerde, İhsaniye ilçesine bağlı Beyköy’ün Meşealtı mevkisinde buğday ekili arazide çıkan yangına çevre belediyelerin itfaiye ekipleri müdahale etti. Köylülerin de destek verdiği yangın, ekihlerce söndürüldü. Yangında, yaklaşık 30 dekarlık ekili arazi ile biçerdöverin zarar gördüğü belirtildi.
Manisa’da tarım arazileri zararlılardan ’dijital tuzak’ ile korunacak
Manisa’da tarım alanlarında ürünün verim ve kalitesini etkileyen ve tarımsal ürünlere zarar veren zararlıların bölgedeki popülasyon yoğunluğunu, türlerini ve gelişimlerini erken zamanda uzaktan takip edebilmek için Demirci, Kula, Gördes, Selendi, Köprübaşı ilçelerinde 25 adet yüksek teknoloji yöntemlerini kullanan yapay zeka temelinde oluşturulmuş dijital kameralı feromon tuzak cihaz sistemi kurulacak.
Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Zafer Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından eş finansmanı sağlanan “Tarımda Entegre Mücadelede Dijital Gözüm Projesi” çerçevesinde dijital tuzak cihazlarının tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Salihli Ticaret Borsası’nda düzenlenen toplantıya Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Yılmaz Usta, Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Bayram, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Müdürü Gökmen Kaya, Salihli Ticaret Borsası Başkanı Yetiş Aksoy, ilgili ilçe tarım ve orman müdürleri ile konu sorumlusu teknik personeller katıldı.
Toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, “Tarımsal üretimde ürünün verim ve kalitesini etkileyen ve tarımsal ürünlere zarar veren zararlıların bölgedeki popülasyon yoğunluğunu, türlerini ve gelişimlerini erken zamanda uzaktan takip edebilmek için Demirci, Kula, Gördes, Selendi, Köprübaşı ilçelerimizde 25 adet yüksek teknoloji yöntemlerini kullanan yapay zeka temelinde oluşturulmuş dijital kameralı feromon tuzak cihaz sisteminin kurulumları gerçekleştirilecektir. Cihaz ile entegre zararlı mücadelesinde üreticilerin doğru zamanda doğru ilacı yeterli miktarda kullanarak ilaçlama yapmalarını sağlamak, gereksiz ilaçlamadan kurtarmak, ayrıca seçilen ilçelerimizde bitki zararlıları konusunda görev alan teknik personellerimizin kurulacak dijital tuzak cihazların kullanımı ile ilgili eğitim alması amaçlanmaktadır” dedi.
Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Yılmaz Usta, “Tarım adına, üretim adına bir şeyler yapacaksak, mutlaka herkesin işbirliği yapması gerekiyor. Kurumların ortak hareket etmesi, kıt olan kaynakların etkin ve verimli kullanmak adına tekrara düşmemek adına istişare etmek önemli. Ziraatçılar olarak pandemi öncesinde anlatmakta güçlük çektiğimiz, her ne kadar anlatmaya çalışsak da kamuoyunun çok da ilgisini çekmeyen gıda arz güvenliği, tarımsal üretimde sürdürülebilirliği, bir felaketle çok daha iyi anlaşıldı. Yaşadığımız pandemi süreci, arkasından Rusya-Ukrayna savaşı, bizim anlatamadığımızı daha iyi anlattı. Biz de bu dezavantajlı durumu, avantajlı duruma çevirebilmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. İl Müdürümüz Metin Bey bahsetti, biz erken uyarı sistemlerine 2016 yılında 14 adet olmak üzere bağ alanlarında başlamıştık. Arkasından Türkiye Belediyeler Birliği Akıllı Şehirler Proje yarışmasına çıktı. İl Müdürlüğümüzle projeyi olgunlaştırdık, projemiz Türkiye Belediyeler Birliğinin en çok beğendiği proje oldu. 500 bin lira ödül aldık, bu paranın tamamını yeni istasyonların alımına harcadık. İl Müdürlüğümüzün şu an kullandığı 49 istasyonun 38 tanesini Büyükşehir Belediyesi olarak tedarik ettik ve İl Müdürlüğümüze teslim ettik. Bu istasyonların il genelindeki dağılımını çok düzenli yaptık. İl Müdürlüğümüzdeki teknik personelin gözlemleri bu istasyonlardan alınan verileri anlamlı hale getiriyor” diye konuştu.
Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden ‘Tarımda Entegre Mücadelede Dijital Gözüm Projesi’ için işbirliği teklifi geldiğini belirten Usta, “İl Müdürlüğümüzden bu proje bize geldi. Teknolojiyi tarıma transfer etmek için biz de elimizden gelen katkıyı koyarız dedik. Projeyi Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımıza sunduk. Sonrasında projede finansman desteği sağladık. Bundan dolayı da mutluyuz. Zafer Kalkınma Ajansı’nın ilk defa proje çağrısı yaptığı kapalı sulama sistemlerine ilişkin başvuru yapmıştık. Üst limiti 4 milyon liraydı biliyorsunuz. Oradan 4 milyon TL’lik hibeyi aldık. Buna ilaveten Cengiz Ergün başkanımız da 6 milyon liralık bir ilave bütçe tahsisi yaptı. 10 milyon 600 bin TL bütçe ile Kırkağaç ilçemizde 2100 dekar zeytin alanını modern kapalı sistemle sulamaya geçirilmesi için sondaj açım işlemlerine başladık. Sulamada bizim için önemli bir pencere. Büyükşehir Belediyesi olarak bu konunun üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Çünkü Manisa’da yoğun bir şekilde yer altı suyu kullanılıyor. Vahşi sulamanın yoğun olduğu bölgelerimiz var. Bunun önüne geçmek de hepimizin sorumluluğunda. Bu anlamda ilgili kurumlarla da işbirliği yapmaya gayret ediyoruz. Üreticinin yanında olmaya ve ilgili tüm paydaşlarla işbirliği yapmaya devam edeceğiz. Teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Daire Başkanı Yılmaz Usta’nın konuşmasının ardından cihazların teslim ve kurulum ihalesini alan firma Temsilcisi Ersel Erdem, tuzakların tanıtımına yönelik bilgilendirmelerde bulundu. Firma tarafından Demirci, Kula, Gördes, Selendi, Köprübaşı ilçelerimizde zararlı takibi yapılacak meyve bahçelerinde 25 adet cihazın kurulum işlemleri gerçekleştirecek.
Tarımda planlı ekim dönemi: Her ilde planlı ekim yapılacak
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilen proje ile yapılacak planlı ekimle her ilde çiftçiler, planlanan ürünü ekebilecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilen proje ile yapılacak planlı ekimle her ilde çiftçiler, planlanan ürünü ekebilecek. Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, planlı ekim ile birlikte 132.8 milyon ton üretim ile Cumhuriyet tarihinin en fazla üretimini yaparak vatandaşların ihtiyacının karşılanacağını söyledi.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Kastamonu‘nun ev sahipliğinde Bartın, Zonguldak, Bolu, Düzce, Kocaeli, Karabük ve Sakarya’dan yetkililer ile sektör temsilcilerinin katıldığı “Tarımsal Üretim Planlaması Bölge İstişare Toplantısı” gerçekleştirildi. Kastamonu Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, “Pandemi, iklim değişikliği, savaşlar, artan enerji maliyetleri, ekonomik krizlerle yeni normal olarak tanımlanan bu dönemde tarımsal üretim gibi önemli bir konuda planlamaya olay ihtiyacımız had safhaya ulaşmıştır. Gazi meclisimiz ile seçim öncesinde yapmış olduğu kanun değişikliği ile bakanlığımıza önemli bir görev addetti. Böyle bir sorumluluk ile bakanlığımızı buluşturdu. Sulama kavramının da tarımda ne kadar geniş bir kavramının olduğunu biliyoruz. Tarım sektöründeki artan nüfus sebebiyle genç nüfusun kentlere olan göçü ve bu konuda üretim planlamasının tarımda sadece tek başına değil, ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan ele almamız gereken geniş bir kavram olduğunu biliyoruz” dedi.
“26 milyon hektarlık tarım arazisi 23.8 milyon hektara kadar gerilemiş durumda”
Tarım sektörünün en önemli sermayesinin tarım toprağı olduğunu söyleyen Hasdemir, “Bunu herhalde en iyi bilen yerlerden bir tanesi Kastamonu’dur, Karadeniz Bölgesidir. Çünkü bir avuç toprağın bile kıymetli olduğu bölgeden bahsediyoruz. Son 20 yılda tarımsal nüfusumuz neredeyse 25 milyon arttı. Yani 60 milyon nüfustan 85 milyona çıktı. Üzerine 5 milyona varan sığınmacıyı, bir de 50 milyona yakın turisti ağırlıyoruz. Ama tarım topraklarımız aynı, nüfus arttığı sürece 20 yıl boyunca bir vatandaşımızı 4 dekar tarım arazisiyle beslerken şimdi 2.8 dekar tarım arazisiyle beslemek zorundayız. Üzerine 20 yıl önce 3,5 milyar dolar ihracat yaparken şu anda 30 milyar dolar ile Dünyanın 200’e yakın ülkesine tarım ürünleri ihracat ediyoruz. Bu durumda bir taraftan ihtiyaç artıyor, bir taraftan tarım arazileri üzerine olan baskı ile kişi başına düşen tarım arazisi miktarı düşüyor, bizim bir metrekare tarım toprağını bile kendi halinde bırakmaya daha fazla tahammülümüz yok. Daha doğru planlamalarla halkımızın daha güvenli gıda tüketmesini sağlamalıyız. Ayrıca kentleşme, şehirleşme, tarım dışı kullanım talepleri, Kastamonu’da var, sanayi için yer lazım. İlave konutlar için çocuklarımız evleniyor, yerler lazım. Eskisi gibi 2+1 80 metrekarelik konutlarla hiçbirimiz oturmak istemiyoruz. Daha geniş alanlarda oturmak istiyoruz. Hal böyle olunca 26 milyon hektarlık tarım arazisi 23.8 milyon hektara kadar gerilemiş durumda. Ama bu gerilerken bir paradoks ortaya çıkıyor. Türkiye’deki tarımsal arazilerin yaklaşık 3.6 milyon hektarı meyve bahçeleri, bunlar azalmıyor. Meyve alanlarında yüzde 41 artış görülüyor ama çeltik, buğday, mısır gibi halkımızın beslenmesinde önemli olan tarla bitkilerinde yüzde 8’lik bir daralma söz konusu. Çiftçilerimiz daha çok kar getirsin diye meyve dikmeye çalışıyor ama Çukurova gibi, Hatay’da Amik Ovası gibi, Konya gibi arazilerimizde yanlış arazi kullanımı sebebiyle belki de 50 yılda var edeceğimiz bir bahçeyi ovaya teslim edip, üç ürün alacağımız yerde bir ürün ile idare etmek zorunda kalıyoruz. Ayrıca meyve alanları, Karadeniz Bölgesinde belki de yağış sorunu yok ama yeraltından çok fazla su tüketmekte, iklim değişikliklerine karşı bu bölgede daha duyarlı olmak gerekiyor, doludan, selden, fırtınadan etkilenmekte, bu yüzden tarımsal üretimimizde Karadeniz Bölgesinde tehdit etmekte. Son 20 yılda bitkisel üretim sektöründe önemli bir üretim artışı yaşandı” diye konuştu.
“132.8 milyon ton üretim ile Cumhuriyet tarihinin en fazla üretimini yapacağız”
Bu yıl Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın koordinasyonunda tarım sektörünün tüm zamanların üretim rekorunu kıracağını söyleyen Hasdemir, “132.8 milyon ton bitkisel üretim ile Cumhuriyet tarihinin en fazla üretimini yapacağız, bununla gurur duyuyoruz. Hamdolsun halkımızın da ihtiyacını karşılıyoruz. Ama bu üretim artışına geriye dönüp baktığınızda meyvenin son 20 yıldaki üretim artışı yüzde 90’larda. Ama stratejik ürünlerimizin üretim artışı ise yüzde 26’larda, sebzeninki yüzde 25’lerde. Meyve üretimi daha çok artıyor, biz asıl toprağımızı stratejik açıdan daha önemli olan un, yağ, şeker dediğimiz ürünlere tahsis etmek durumundayız. Türkiye, Dünya’nın en önemli kayısı ihracatçısı, en önemli fındık ihracatçısı, hem üretimde hem de ihracatta birinci sıradayız. Ama yüzde 5 yetersiz olan bir ürünü daha fazla arttırmak varken yoksa az açığımız olan ürünleri arttırmak mı diye baktığımızda karşımızda meyve ve sebzeden yeterlilik durumumuz yüksek iken ayçiçeğinde yüzde 60’lardayız, pirinç ve çeltikte yüzde 75’lerdeyiz, pirinç üretimimizi bizler 300 tondan 1 milyon tona çıkarttık. Mısır üretimimizi 2 milyon tondan 8,5 milyon tona çıkarttık. Ama halen ihtiyacımız var, nüfusumuz artıyor. Pandemi oldu, yollar kapandı, dünyada birçok ülke ihracatını durdurdu. Biz, halkımızın sofrasına domatesi, şeftalisini, nektarını, kayısını koyarak buyurun ekmek yerine bunları yiyin diyemeyiz. Bizim buğdaya, mısıra ihtiyacımız var. Dolayısıyla tarım topraklarını bu ürünlere tahsis etmek zorundayız” şeklinde konuştu.
“Son 20 yılda yem bitkileri ekim alanını 3.6 kat arttırdık”
Son 20 yılda yem bitkileri ekim alanını 3.6 kat arttırdıklarını belirten Hasdemir, “Yem bitkileri ekim alanını daha fazla arttırırsak bu sefer bu alan, buğdaydan alıyor. Fiğ, yonca gibi ürünlerde çok önemli ama ne kadar bunların alanı artarsa buğday, mısır, pamuk, sarımsak, soğan, patates alanları daralıyor. Bizim bu taktirde hayvancılığı meralarımızın, yaylalarımızın olduğu yerlere kaydırmamız, oralarda planlamamız lazım. Boş yaylanın ya da meranın olduğu yerde hayvancılık işletmelerini tesis etmemiz lazım. Aksi taktirde 600 kilometre öteden kamyonlarla samanları taşıyıp bu hayvanların önüne o yemi koyuyorsak burada ekonomik bir hayvancılıktan bahsedemeyiz. Böyle bir tablo planlamayı bizlere zorunlu kılıyor” şeklinde konuştu.
“Karadeniz Bölgesinde su ürünlerinde elde ettiğimiz başarıyı tüm Türkiye’ye yayacağız”
Son 20 yılda su ürünleri sektöründe ihracatı 17 kat arttırdıklarını vurgulayan Hasdemir, “Karadeniz Bölgesine önemli bir kıyısı olan bu bölgede su ürünlerinin hem yetiştiriciliği hem de avcılığı önemli. Son 20 yılda su ürünleri sektörü ihracatını tam 17 kat arttırdı. Türkiye, su ürünleri ihracatını tam 17 kat arttırarak Dünyada en önemli su ürünleri ihracatçısı haline geldi. Ama bunu yaparken bizlerde şunu yaptık. Hiç kimse bir yerde gidip kafasına göre su ürünleri tesisi kuramadı. Çünkü mevzuatıyla ne kadar balık kapasitesi var, ne kadar yavru atılacak. Bölgenin üretimi uygun mu diye bakıyorduk. Buradan elde ettiğimiz tecrübe ile Türkiye’nin diğer alanlarında aynı şekilde uygulamayı planlıyoruz. Bu yüzden tarım sektöründe bir kanun değişikliğine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
“Önemi bulunan ürünlerde planlama yapacağız”
Tarımsal üretimde planlamaya gidileceğini ifade eden Hasdemir, şunları kaydetti: “Önemi bulunan ürünlerde planlama yapacağız. Bazı bölgelerde oranın özelliklerine göre belirli ürünler üretilecek. Örneğin belirli ürünlerin üretiminin yapıldığı bir yerde bir çiftçimiz, ‘ben istediğimi ekerim’ dedi. Biz çiftçimizle hasım olmak istemiyoruz, üreticilerimizle beraber yol yürümek istiyoruz. Ona bu yaptığınız ülke üretim planlamasına uygun değil diyeceğiz ve 12 ay süre verip planlamaya uygun üretim yapmasını isteyeceğiz. Buna da uymadı. O zaman bu çiftçiye 2. yaptırım olarak bu yolda yalnız yürüyeceksiniz deyip 5 yıl desteklemelerden yararlanmayacağını söyleyeceğiz. Çiftçi buna rağmen, ‘ben kendi yolumda devam edeceğim’ derse elde ettiği bürüt hasılatın yüzde 1 ile yüzde 5’i arasında idari para cezası uygulayacağız. Bu parayı da fedakarlık yaparak planlı üretim yapan çiftçimize desteklerde kullanacağız. Kademeli bir yaptırım süreci uygulayacağız. Bu yaptırımı bir dayatmayla, zapturapt uygulayarak değil sizleri yönlendirerek yapacağız”
Bütüncül bir çalışma içerisinde çalışmanın oluşturulacağını kaydeden Hasdemir, “Biz bir yerde planlama gereği bir ürünü desteklemiyorsak TKDK’dan da o ürünün depolama sistemine destekleme vermemesini isteyeceğiz. Ziraat Bankasına o ürünle ilgili kredi vermemsiniz talep edeceğiz. Tüm bunu bütüncül bir yaklaşımla yapacağız. Desteklemeleri de önemli bir politika aracı olarak kullanıp bu süreci beraber yönetmek istiyoruz” dedi.
Toplantıya, AK Parti Kastamonu milletvekilleri Halil Uluay ile Serap Ekmekci, Tarım ve Orman İl Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu ile çok sayıda davetli ve sektör temsilcisi katıldı.
Başkan Altay: “Susuz tarım yöntemiyle ekimini desteklediğimiz kekiklerin hasadı yapıldı”
Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya genelinde ekilmeyen atıl arazileri üretime kazandırmak için susuzluğa dayanıklı tıbbi aromatik bitkilerin yetiştirilmesine destek veriyor.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, çağımızın en büyük sorunlarından biri olan küresel iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadelede Konya’nın, Türkiye’de ve dünyada çok önemli bir yere sahip olduğunu hatırlattı.
“Katma değeri yüksek bitkileri tercih ediyoruz”
Büyükşehir Belediyesi olarak kuraklıkla mücadelede Konya çiftçisini desteklemeye devam ettiklerini belirten Başkan Altay, “Destekleme yapacağımız ürün desenini oluştururken öncelikle az su gerektiren, bölgeye uyumlu ve katma değeri yüksek bitkileri tercih ediyoruz. Baharat, ilaç, kozmetik ve kimya sektörü başta olmak üzere pek çok kullanım alanına sahip tıbbi aromatik bitkilerinden kekik ve adaçayını 2021 yılından itibaren bölgemizde kullanılmayan atıl arazileri üretime kazandırmak için destekleme çerçevesine aldık. Bu istikamette Güneysınır ilçemizde susuz tarım yöntemiyle daha önce ekimi yapılan kekiklerin hasat işlemi gerçekleştirildi. Çiftçimiz için bereketli olmasını diliyorum” diye konuştu.
“Damıtma tesislerinde elde edilen kekik yağı ve adaçayı yağı ekonomiye kazandırılıyor”
Kekik yetiştiriciliğinin, üretim maliyetlerini kısa zamanda amorti edebilen karlı bir tarımsal faaliyet olmasıyla öne çıktığına dikkat çeken Başkan Altay, “Ayrıca 2023 yılında hasat zamanındaki işçilik maliyetlerini düşürmek için üreticimize kekik ve adaçayı hasat makinası hibe ederek çiftçimizin kullanımına sunduk. Ayrıca Güneysınır’daki damıtma tesislerimizde elde ettiğimiz kekik yağı, lavanta yağı ve adaçayı yağını da ekonomiye kazandırmış oluyoruz. Tarım şehri Konya’mızda her zaman çiftçimizin yanında olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Konya Büyükşehir Belediyesi, kıraç ve atıl arazileri tarıma kazandırmak için çiftçilere 2021 yılından itibaren artarak devam eden ve yüzde 85 hibe ile 662 bin adet kekik fidesi ve 222 bin adet adaçayı fidesi desteğinde bulundu. Toplamda 884 bin adet kekik ve adaçayı 257 dekar alanda ekilerek üretime kazandırılmış oldu. Desteklemeden faydalanarak kekik üretimi yapan Güneysınırlı çiftçiler de kekik üretmenin arpa ve buğday ekmekten daha karlı olduğunu ifade ederek, her zaman üreticinin yanında olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a teşekkür etti.
Başkan Altay: “Susuz tarım yöntemiyle ekimini desteklediğimiz kekiklerin hasadı yapıldı”
90 bin dekarlık arazi sulu tarıma kavuştu
Ankara Büyükşehir Belediyesi kentin tarımsal üretimle uğraşan mahallelerinde ekonomik kalkınmanın sağlanması ve ürün çeşitliliğinin artırılması amacıyla sulu tarımı destekleme çalışmalarını sürdürüyor. Su kaynaklarının verimli kullanılması amacıyla 2021 yılında başlayan çalışmalar kapsamında 223 kilometrelik sulama borusu dağıtımı gerçekleştirildi ve 90 bin dekarlık arazi sulu tarım imkânına kavuştu.ANKARA (İGFA) – Ankara Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmayı önceleyen desteklerle Başkentli üreticilerin yüzlerini güldürmeyi sürdürüyor.
Kırsal Kalkınma Daire Başkanlığı, kent genelinde sulu tarım imkânlarının genişletilmesi amacıyla başladığı çalışmalarına kentin tüm ilçelerinde devam ediyor. Şereflikoçhisar Karabük Mahallesi’nde kapalı sistem sulama borusu projesi hayata geçirildi. Proje doğrultusunda 4 bin metre boru döşendi ve 1500 dekarlık arazi sulu tarıma kavuştu.
AMAÇ: EKONOMİK KALKINMAYI SAĞLAMAK VE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTIRMAK
Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı Tarımsal Yapılar Şube Müdürlüğü; kırsal mahallelerde ekonomik kalkınmanın sağlanması ve ürün çeşitliliğinin artırılması amacıyla sulu tarım imkânlarının genişletilmesi çalışmaları gerçekleştiriyor.
Su kaynaklarının daha verimli kullanılması için 2021 yılında başlatılan çalışmalar kapsamında ise bugüne kadar 223 kilometrelik sulama borusu dağıtılırken 90 bin dekar tarım arazisi de sulu tarım imkânına kavuştu.
“SULAMA BORUSU HİBELERİ DEVAM EDECEK”
Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı Tarımsal Yapılar ve Sulama Şube Müdürlüğü Şereflikoçhisar İlçe Şefi Mustafa Koçak, hibe ile dağıtılan sulama boruları çalışmasıyla ilgili şunları söyledi:
“Daire başkanlığımız Ankara genelinde sulu tarım imkânlarını genişletmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmalarımızdaki amaç su kayıplarını engellemek ve su kaynaklarını değerlendirmek. 2021 yılında bu yana 223 kilometrelik sulama borusu dağıtıldı.90 bin dekar tarım arazisi de sulu tarım imkânına kavuştu. Ankara genelinde muhtarlarımızın talepleri doğrultusunda sulama borusu hibelerimiz devam edecek.”