Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Ukraynalı mevkidaşı Solskyi ile görüştü
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanı Mykola Solskyi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede, Türkiye’nin Ukrayna ile siyasi ve ekonomik ilişkilerinin güçlü olduğunu belirten Yumaklı, Ukrayna’nın, topraklarında devam eden savaşa rağmen Kahramanmaraş merkezli depremlerde gösterdiği yardımlaşma ve dayanışmadan dolayı teşekkür etti. Bakan Yumaklı, 1,5 yıldır süren savaşın sona erdirilmesi için Türkiye’nin yoğun çaba harcadığını hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu:
“Diplomatik çözüm için yürüttüğümüz çalışmaların en somut ve başarılı örneğini Karadeniz Tahıl Girişimi oluşturmaktadır. Karadeniz Girişimi’nin hayata geçirilmesinde ve tüm sorunlara rağmen devamlılığının sağlanmasında ülkemiz öncü ve kilit rol oynadı. Sayın Cumhurbaşkanımız ilk günden beri girişimin sağlıklı şekilde yürütülmesi, küresel düzeyde bir gıda krizinin yaşanmaması için sürece şahsen ağırlığını koydu.”
Tahıl Koridoru sayesinde uluslararası piyasalarda zirveye çıkan hububat fiyatlarının istikrara kavuştuğuna dikkati çeken Bakan Yumaklı, dünya piyasalarına ulaşan 33 milyon tona yakın tahıl ürünün birçok ülkedeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını ifade etti. Bakan Yumaklı, Tahıl Koridoru Anlaşması’nın devam etmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin girişimlerinin süreceğini kaydetti.
Dolu tarım alanlarına zarar verdi
Salihli’nin Kapancı Ovası’nda etkili olan fırtına ve dolu yağışı, üzüm bağları ile biber, domates ve patlıcan tarlalarında hasara yol açtı. Salkımdaki bağlarda büyük hasara neden olan dolunun üç tanesi yumruk büyüklüğündeydi. Üreticiler zararlarının büyük olduğunu belirterek, hasarın bağlarda daha fazla olduğunu ve ürün kaybına neden olacağını kaydettiler.
YK Enerji, bin dönümlük tarım arazisinin sulama sorununu çözdü
YK Enerji, Milas’ta S.S. Çamköy Sulama Kooperatifi’ne ait sulama sisteminde bulunan 3 adet akım trafonsunun yenileyerek, çiftçinin kuraklıkla mücadele ettiği bu dönemde yüzlerce dönümlük tarım arazisine can suyu oldu. Kooperatif Başkanı ve Çamköy Muhtarı Mehmet Emin Soydan, “Bu trafolar yenilenmeseydi kooperatif üyesi 111 çiftçimiz toprağını ekemeyecek ve çok ciddi bir gelir kaybı yaşayacaktı. Bizim için bu konuda destek sağlayan YK Enerji’ye tüm üyelerimiz adına teşekkür ederim” dedi.
Yerli kaynaklarla enerji üretimi yaparak önemli bir kamu hizmeti sağlayan Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ (YK Enerji), diğer yandan da ‘Toprağın Değerini Bileniz’ ilkesiyle faaliyet gösterdiği Muğla’nın Milas ilçesinde toplumsal ve ekonomik kalkınmaya destek sağlamaya devam ediyor. Kapatılan maden sahalarında 22 bin 100 zeytin ağacının bakımını üstlenen ve Coğrafi İşaret belgeli zeytinyağıyla aynı zamanda bölgenin en önemli tarımsal üreticilerinden olan YK Enerji, S.S. Çamköy Sulama Kooperatifi’ne ait sulama sistemindeki trafoları yenileyerek yaklaşık bin dönümlük tarım arazisinin sulanmasını sağladı.
Çamköy Sulama Kooperatifi’nin 111 üyesi için yılda 2 veya 3 hasat yapacak şekilde yemlik arpa ve buğday ile domates, biber, karpuz, mısır gibi sebze türleri ektikleri tarım alanları en önemli geçim kaynakları olarak yer alıyor. Kooperatife ait sulama sisteminde bulunan 3 adet trafonun arızalanması ile birlikte, köyde sulu tarım yapılması imkansız hale geldi. YK Enerji yönetimi, ‘Toprağın Değerini Bileniz’ ilkesi ile köylünün bu sorununa sahip çıkarak her 3 trafonun da yenilenmesini sağlayarak, sıcak yaz aylarının aniden bastırdığı bu günlerde toprağın yeniden suya kavuşmasını sağladı.
Sulama faaliyetlerini yerinde incelemek üzere Çamköy’ü ziyaret eden YK Enerji Genel Müdür Yardımcısı Nilgül Pelit, aynı zamanda kooperatif başkanı olan Çamköy Muhtarı Mehmet Emin Soydan’dan ve çiftçilerden yapılan tarım faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Muhtar ve çiftçiler YK Enerji’ye teşekkür ederek, “En çaresiz zamanımızda bize yardım elini uzatan YK Enerji sayesinde toprağımızı işlemeye, ekmeğimizi kazanmaya devam edebiliyoruz. Her konuda olduğu gibi YK Enerji’nin desteğini burada da görmek çok güzel” dedi.
YK Enerji Genel Müdür Yardımcısı Nilgül Pelit, “Faaliyet gösterdiğimiz Milas bölgesinde santrallerimize komşu köylerimize istihdam desteği sağlarken, diğer yandan toplumsal ve ekonomik sıkıntılarını da sahiplenerek çözüm ortağı olma gayretindeyiz. Kendimiz de bölgenin önemli bir zeytin ve zeytinyağı üreticisi olarak ‘Toprağın Değerini Bileniz’ diyoruz ve bölgemizdeki tarımsal kalkınma faaliyetlerine destek oluyoruz. Çamköy için hayati öneme sahip olan bu sulama sistemini yeniden işler hale getirmek ve bu sayede 111 hanenin gelir kaynaklarına kavuşmasını sağlamak bizim için de mutluluk verici” diye konuştu.
S.S. Çamköy Sulama Kooperatifi Başkanı ve Çamköy Muhtarı Mehmet Emin Soydan ise, “Kooperatifimiz çatısı altında faaliyet gösteren çiftçilerimiz için üç trafonun yenilenmesi son derece hayati bir konuydu. Eğer bu trafolar yenilenmeseydi yüzlerce dönümlük alanda sulu tarım yapılamayacak, çiftçilerimiz çok ciddi gelir kaybına uğrayacaktı. YK Enerji köylerimizde yaşadığımız birçok soruna çözüm ürettiği gibi trafoları yenileyerek sulama sorununu da çözdü. Bölge tarımına ve ekonomisine sağladığı bu katkıdan dolayı YK Enerji yönetimine teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Tarım Konseyi’nden üretim planlamasına 11 maddelik görüş
Antalya Tarım Konseyi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hazırladığı Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik Taslağını görüşmek üzere icra kurulu ve üyelerinin katılımıyla toplantı düzenledi. Tarım sektöründen 49 kurum ve kuruluşun temsil edildiği ATAK toplantısı, ATAK Başkanı Ali Çandır başkanlığında yapıldı.
Toplantının açılışında konuşan ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, üretim planlamasının önemine vurgu yaparken, planlamaya yön verecek düzenlemeleri önemsediklerini kaydetti. Çandır, hazırlanan yönetmelik taslağının uygulanabilirliği, denetlenebilirliği, planlamaya kimlerin katkı koyacağıyla ilgili tarım sektöründe bazı soru işaretleri olduğunu bildirdi. Konsey olarak, üretimin içerisinde olan tarım paydaşlarını toplayarak yönetmelik taslağına yönelik görüş ve önerileri almak istediklerini belirten Çandır, toplantı sonrasında hazırlanan raporun ilgili Bakanlık ve birimlere iletileceğini bildirdi.
11 maddelik öneri ve talep
Toplantıya katılan tarım paydaşları temsilcileri, ürün planlamasıyla ilgili görüş ve taleplerini dile getirirken, toplantı sonunda 11 maddelik rapor hazırlandı. Hazırlanan rapor, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’ne iletildi.
Raporda, Antalya Tarım Konseyi’nin üretim planlaması ve modellemesi çalışmasının içerisinde olmaya hazır olduğu kaydedildi. Üretim planlaması için dünyada farklı modeller uygulandığı belirtilen raporda, “Tarımsal üretimin planlanması konusu, gelişmiş dünyada, bir taraftan doğrudan destekler ve teşvikler aracılığı ile diğer taraftan da medeni ve borçlar hukukunda çözülmüştür. Mutlaka o uygulama modellerinden esinlenilmelidir. Taslak bu konuda yetersiz kalmıştır” denildi.
“Önce kayıt sistemi düzenlenmeli”
Üretim planlamasının uygulanabilmesi için başta Bakanlık kayıt sistemleri olmak üzere, ilgili mevzuatta planlama modeline uygun değişikliklerin acilen yapılması gerekliliğine işaret edilen raporda, “Uygulamaya ancak bu değişikliklerden sonra sağlıklı şekilde geçilebilir. Planlamanın uygulama usul ve esasları açık, berrak, sade ve iç tutarlılığa sahip olmalıdır. Planlamayı konu alan kurul ve benzeri oluşumların kompozisyonu aşırı merkeziyetçi, mevzuatçı ve sektörün tek boyutuna sıkıştırılmış haldedir. Mutlaka yönetişime, uzmanlık alanına ve doğal işleyişe uygun hale getirilmelidir” denildi.
Tarım sayımı ve alım garantisi istendi
ATAK’ın raporunda, üretim planlaması uygulamasından önce kapsayıcı ve gerçekçi bir tarım sayımı yapılması gerektiği vurgulandı. Raporda, planlama modelinin uygulanmasında “alım garantili” ve “sigortalı” bir yapının oluşturulması gerekliliği vurgulandı. Rapora göre, uygulama başvuruları, izinleri ve muvazaaları çok daha sade, akıcı, esnek ve hızlı hale getirilmeli. Üretim planlamasının başarısının, Tarım ve Orman Bakanlığı personelinin nitelik ve nicelik olarak hazır olmasına da bağlı olduğu vurgulanan raporda, “Planlamaya uygun personel kapasitesi oluşturulmalıdır” denildi.
Adabağ'da yılın ilk organik tarım hasadı başladı
Konya’nın Ereğli İlçe Belediyesi, Adabağ’da başlattığı Organik Tarım Projesi çerçevesinde ekilen arpa ve buğday hasadına başladı.
Oldukça geniş bir alanda organik tarımın gelişmesi ve yaygınlaşması amacıyla başlatılan projeden geçen yıldan bu yana önemli mesafe kat edildi. Organik tarımın önemini her fırsatta ifade eden Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Oprukçu, “Organik Tarım Projesi ile hem organik tarım ürünlerinin üretilmesini sağlamaya hem de şehrimizde organik tarımın gelişmesinde öncü olmaya kararlıyız. Ereğli’mizde bir ilk başlattığımız Organik Tarım Projemizin meyvelerini toplamak, gelişimini ve örnek olduğunu görmek bizleri fazlasıyla mutlu ediyor. Tamamen organik tarım yapıyor ve genetiği bozulmamış ürünler yetiştiriyoruz. Organik tarım ürünleri insan, hayvan ve çevre sağlığı için de önem arz etmektedir. Yani organik tarım insan sağlığından tutun da bitkiler, hayvanlar ve doğa üzerinde olumlu etki yapan bir tarım metodudur. Hemşerilerimizin sağlığı, doğamızın canlılığı, bitkilerimizin verimliliği ve hayvanlarımızın korunması söz konusu olunca bizim de organik tarım projesini hayata geçirmemiz kaçınılmaz oldu. Çünkü biz Ereğli’ye sevdalıyız; taşına, toprağına, bitkisine, hayvanına ve en önemlisi insanına fayda sağlayacak her projeyi gerçekleştirmek için tüm imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz. Bu istikamette Adabağ’da gerçekleştirdiğimiz yılın ilk hasadı ve tüm çiftçilerimizin hasatları hayırlı ve bereketli olsun” ifadelerini kullandı.
Kocaeli'de topraksız tarım çalışmasında olumlu sonuç alındı
KOCAELİ´nin Darıca ilçesinde, Darıca Yeni Nesil Teknolojik Sistem Organomineral Topraksız Tarım Ar-Ge Serası tanıtıldı. Olumlu sonuç alınan topraksız tarım projesiyle ilgili konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Bu bir yönüyle küresel iklim değişikliğine ve dirençli şehirlere yönelik de çok ciddi yenilikçi bir proje olma yolunda kentimizden ortaya konmuş ciddi bir yenilik olacak” dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Darıca Kaymakamlığı ve Darıca Belediyesi’nin ortaklaşa yaptığı Darıca Yeni Nesil Teknolojik Sistem Organomineral Topraksız Tarım Ar-Ge Serası, bugün Darıca ilçesinde düzenlenen programla tanıtıldı. Programa Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, Darıca Kaymakamı Yüksel Kara, Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yelda Özden Çiftçi, bölgedeki çiftçiler ve davetliler katıldı.
40-50 TON ARASINDA VERİM BEKLENİYOR
Bir dönümlük uygulama sahasında gerçekleştirilen proje kapsamında, ham maddesi Türkiye’de bulunan volkanik cüruflar kullanılarak hazırlanan sistem, içerisinde besin eriyiği ile organik gübre karışımının verilmesi ve bitkinin ihtiyacı olan kısmı aldıktan sonra süzülen eriyiğinin sistemin altında bulunan drenaj hattı ile toplanarak devir daim suretiyle tekrardan bitkiye üstten damlama ile verilmesi prensibine dayanıyor. Seraya Marvelance, Torry, Climbo, Altess ve ayrıca ata tohumlarından elde edilmiş siyah, pembe, mor, çeri olmak üzere toplam bin 950 adet fide dikimi gerçekleştirildi. Seradan aralık ayına kadar hasat yapılması ile 40-50 ton arasında verim alınması bekleniyor.
‘CÜRUF İLE ON YILA KADAR KULLANMA İMKANINIZ VAR’
Proje hakkında açıklamalarda bulunan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Burada yenilikli bir proje hayata geçiriliyor. Diğerlerinden farkı şu olacak. Birincisi kokopit ile yapılmıyor üretim. Cüruf ile yapılacak. Cüruf yerli, kokopit ithal. İthalattan kurtulma anlamında bir avantaj sağlayacak. İkincisi kokopiti yenileme için iki yıl, üç yıl gibi bir zaman gerekli; cürufla yaptığınızda bunu on yıla kadar kullanma imkanınız var. Diğer yandan üniversitenin yapmış olduğu çalışmalarla, suyun kullanımında, gübrenin kullanımında avantajlar sağlanıyor. Geri kazanımda avantajlar sağlanıyor. Emsalleriyle kıyaslandığında bir buçuk kata varan verim artışları söz konusu. Kurulum maliyetleri açısından da az önce bahsettiğim gibi mesela kokopitle yaptığınız üretimde 180 bin liralık yatırım yapmanız gerekirken, 1 dönümlük bir serada cürufla yaptığınızda 15 bin liraya bu halloluyor. Neredeyse onda bir. Hatta biraz daha fazla bir yatırım maliyeti, avantajı da sağlıyor. Bu bir yönüyle küresel iklim değişikliğine ve dirençli şehirlere yönelik de çok ciddi yenilikçi bir proje olma yolunda kentimizden ortaya konmuş ciddi bir yenilik olacak” dedi.
‘SUYU BOŞA HARCAYACAĞIMIZ BİR ZENGİNLİKTE DEĞİLİZ‘
GTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yelda Özden Çiftçi de volkanik cüruf ile tarım yapıldığını belirterek, “Suyu boşa harcayacağımız bir zenginlikte değiliz. Bu yüzden burada da biz yağmur sularını toplayarak ve daha sonrasında da bunları besleme solüsyonumuzla bir araya getirerek defalarca kullanıyoruz. PH değerini kontrol ediyoruz. Dolayısıyla güvenli sulama yapıyoruz. Damla sulama kullanıyoruz ve depodan kullanıyoruz. 7 Nisan’da ilk ekimi gerçekleştirdikten sonra depodaki suyu değiştirmedik. Sadece değerlerini kontrol ederek kontrol altında tuttuk. Dolayısıyla burada tamamen geri dönüşümün kullanıldığı, sıfır atık teknolojisinin kullanıldığı bir AR-GE serasındayız” dedi.
