TAGEM bu yıl 42 tarla bitkisi çeşidini tescil ettirdi
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün (TAGEM) farklı bölgelerdeki araştırma enstitülerince, bu yıl, hastalığa ve kuraklığa dayanıklı 42 tarla bitkisi çeşidi tescil ettirilerek Türk tarımına kazandırıldı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, tohumculuk sisteminin ana unsurunu, etkin tohumculuk üzerine yapılan araştırma ve geliştirme projeleri oluşturuyor. Yerli tohumculuğun geliştirilmesi için yerli bitki ıslahı ve geliştirme çalışmalarının artarak devam etmesi büyük önem taşıyor.
Tohumculuk sektörünün fonksiyonlarının etkin bir şekilde yerine getirilmesini sağlayan bitki ıslahı ve çeşit geliştirme, genetik araştırmalar, çeşitlerin değerlendirilmesi, tanıtım ve yayın, özel bilgi, beceri ve tecrübe gerektiriyor.
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı TAGEM de yerli tohumculuğun geliştirilmesine yönelik ıslah ve geliştirme çalışmaları yürütüyor. TAGEM, AR-GE faaliyetleri çerçevesinde, Türkiye genelindeki ıslah çalışmalarında birçok gelişmiş ülkede kullanılan “markör” teknolojisini kullanıyor.
Bu teknolojiyle uygun bitkilerin hızlı ve doğru tespitinin çok kısa sürede yapılması, özellikle verim düşüşlerine neden olan hastalıkların engellenmesi, kalite ve verimin artırılması amaçlanıyor.
TAGEM, tarla bitkilerinde geliştirilen yüzde 100 yerli ve milli çeşitlerle tohumculukta büyük pay sahibi bir konumda bulunuyor. Bu çerçevede, tarla bitkilerinde son 5 yılda 289, toplamda ise 900’den fazla çeşit tescil ettirildi. Araştırma enstitülerinin geliştirdiği bu çeşitler, özel sektör firmalarına devredilerek çiftçilere ulaştırılıyor.
ÜRETİME KAZANDIRILAN ÇEŞİTLER
Tarla bitkileri alanında, Türkiye’de üretilen sertifikalı tohumluk üretiminin yüzde 40’lık bölümü, TAGEM’e bağlı araştırma enstitülerince geliştirilen çeşitlerden oluşuyor.
TAGEM, geçmişte kenevir, siyez buğdayı, antioksidan oranı yüksek siyah çeltik, insan gıdası (diyet) amaçlı kullanılan kavuzsuz arpa ve oleik aspir gibi onlarca çeşidi, uzun emekler sonucu, ülkede ilk defa tescil ettirerek milli çeşit listesine dahil ettirmişti.
Son yıllarda geliştirilen 12 yerli patates çeşidi ve tıbbi aromatik bitkiler kapsamında geliştirilen 28 çeşit de ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamak üzere üretime kazandırıldı.
Hayvancılığın en önemli girdilerinden olan kaliteli kaba yeme ulaşabilmek adına geliştirilen 77 yem bitkisi çeşidine ilişkin ise sözleşme imzalandı.
Geliştirilen doğal renkli pamuk çeşitleri, tekstil sektörünün kullanımına sunulurken, yakın zamanda ülkede ilk defa iki indirgeyici mısır hattı tescil ettirilerek koruma altına alındı.
42 ÇEŞİDİN İÇERİSİNDE BUĞDAY, ARPA, KEKİK VE FASULYE DE BULUNUYOR
Yerli bitki ıslahı ve geliştirme çalışmalarında yeni bir çeşit ortalama 10-15 yıllık bir emeğin sonucunda tarıma kazandırılarak tescil ettiriliyor. Bu kapsamda yürütülen çalışmalar sonucunda, TAGEM bünyesindeki araştırma enstitüleri tarafından, bu yıl, 42 tarla bitkisi çeşidi tescil ettirilerek Türk tarımına kazandırıldı.
Bu çeşitler Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Tarla Bitkileri Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Mısır Araştırma Enstitüsü, Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Atatürk Bahçe Kültürleri Merkezi Araştırma Enstitüsünce geliştirildi.
“Yalı Çapkını”, “Pembe İnci”, “Mete”, “Sultan”, “Poyraz”, “Kurtuluş”, “Uluğ Bey” gibi farklı isimlerle tescil ettirilen çeşitlerin hangi türlerden kaç adet olduğunu gösteren liste şu şekilde:
“- Serin iklim tahıllarında 13 çeşidin 4’ü arpa, 4’ü ekmeklik buğday, 2’si makarnalık buğday, 1 kavılca buğdayı, 1 tritikale ve 1 yulaf
– Endüstri bitkilerinde 21 çeşidin 4’ü ayçiçeği, 9’u tütün, 6’sı pamuk, 1’i patates ve 1’i yer fıstığı
– Çayır mera ve yem bitkilerinde 5 çeşidin 2’si İtalyan çimi, 2’si gazal boynuzu ve 1’i yem bezelyesi
– Tıbbı ve aromatik bitkilerde 2 çeşit kekik
– Yemeklik tane baklagillerde 1 çeşit kuru fasulye.”
TARSİM Genel Müdürü Engürülü: "Primlerin düşürülmesine yönelik çalışmalarımız olacak"
Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi (TARSİM) Genel Müdürü Engürülü, tarım sigortasının önemine vurgu yaparak, ‘Tarım sigortasız olmaz. Primlerin düşürülmesine yönelik çalışmalarımız da olacak.’ ifadesini kullandı.
TARSİM’den yapılan açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Engürülü TARSİM’de yeni dönemde hedeflenen çalışmalar ve projeler ile Manisa ve Giresun’da meydana gelen zirai don sonrasında gerçekleştirilen hasar tespit çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Engürülü, depremden zarar gören üreticilere 30 milyon lira hasar ödemesi gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
‘Kahramanmaraş’ta 6 Şubat tarihinde meydana gelen deprem sebebiyle özellikle Hayvan Hayat Sigortaları branşında zararlarımız çok oldu. Bitkisel üretimde fazla kayıp yaşamadık. Özellikle arazilerdeki kaymalardan kaynaklı küçük çaplı kayıplar meydana geldi. Deprem bölgesindeki illerde zarar gören sigortalı üreticilerimize yaklaşık 30 milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirdik ve ödemelerimizi tamamladık. Çok sevindirici bir gelişmedir ki; tarımsal düzen bu bölgede yeniden rayına oturmaya başladı ve tarım sigortasının da bu süreçte önemli bir rolü oldu.
Hayvan Hayat Sigortaları branşında şunu bir kez daha anladık; hastalık riskinin de dâhil olduğu geniş kapsamlı sigorta yaptırılmasa dahi, hayvancılıkla uğraşan yetiştiricilerimizin mutlaka dar kapsamlı dediğimiz, yani deprem, heyelan, yıldırım düşmesi, sel-su baskını, vb. gibi doğal afet risklerinin yer aldığı dar kapsamlı tarife ile sigortasını yaptırmaları son derece önemli. Devletimiz de zaten, yem, vb. destekleri diğer branşlar için verdi. Biz de zararları hızlıca telafi ederek, bu bölgedeki tarımın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmuş olduk.’
Deprem sonrasında Hayvan Hayat Sigortalarında artış olduğuna dikkati çeken Engürülü, ‘Tarım sigortalarında bir bölgede zarar meydana gelirse, o zararın hemen akabinde hareketlenme oluyor. Doğal olarak, bu bölgede deprem sonrasında Hayvan Hayat Sigortalarında bir artış oldu. Sigortacılıkta en önemli tanıtım, ödenen tazminattır. Ödenen tazminat arttıkça, üreticiye tarım sigortasını daha kolay bir şekilde anlatmış oluyorsunuz. Ben bir kez daha bu vesileyle, bölge halkımıza geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum.’ değerlendirmesinde bulundu.
Engürülü, Manisa ve Giresun’daki üzüm ve fındık ürünleri don hadisesinden etkilendiğini belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
‘Türkiye’nin ilkbahar geç donları diye adlandırdığımız don mevsimi, genelde mart sonunda başlar. Nisanın 18’i ile 23’üne kadar bu süreç devam eder. Martın sonundan nisanınn 25’ine kadar zirai donun en yüksek düzeyde yaşandığı dönemdir. Bu sene de; 28, 29, 30 Mart ve 1 Nisan’da bazı bölgelerimizde don hadisesi gerçekleşti. Bundan özellikle Manisa ilimiz çok etkilendi. Manisa’dan yaklaşık 24 bin 500 poliçemiz için ihbar aldık. Buradaki ön ekspertizlerin tamamını gerçekleştirdik. Yaklaşık olarak 700 milyon TL hasar tespit ettik.
Ancak hasar tutarı, kesin ekspertizlerden sonra netleşmiş olacak. Fındıkta ise, Giresun ve Ordu’da don zararı meydana geldi. Fındıkların bir kısmı da fırtınadan etkilendi. Giresun’da 19 bin, Ordu’da 7 bin civarında poliçe için ihbar aldık. Bunların 3’te ikisini tamamladık. 3’te biri için ise ekspertiz çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Ben de geçtiğimiz günlerde bölgede bulundum ve ekspertiz çalışmalarını çok yakından takip ettim.’
-‘Herhangi bir hasar meydana gelmesi olasılığına karşı her zaman hazırlıklıyız’
TARSİM olarak, herhangi bir hasar meydana gelmesi olasılığına karşı her zaman hazırlıklı olduklarına vurgu yapan Engürülü, şu ifadeleri kullandı:
‘Eksper sayımız, hem Bitkisel Ürün Sigortaları hem de Hayvan Hayat Sigortaları branşında yeterli. Ancak burada değinilmesi gereken önemli bir husus var. Bu durumu bir örnekle açıklamak isterim.Portakalda don zararı meydana geldiğini varsayalım. Portakalda don zararı meydana geldiğinde ve siz eksperleri alana ertesi gün yönlendirdiğinizde don hadisesinin emareleri tam olarak tespit edilemez. Ancak 3-4 gün geçtikten sonra üründe kahverengileşme ve kristalleşme meydana gelir. Tadı da acımtırak olur. Bu nedenle, hasarın tam olarak tespit edilebilmesi açısından, bazı ürünlerde ve risklerde, eksperin tespitini erken bir dönemde gerçekleştirmesi çiftçimizin lehine bir durum değil.
Aynı durumu, dolu hadisesi için örneklememiz gerekirse; örneğin Malatya’da dolu hasarı var. Doludan hemen sonra eksper alana gidip, ürünü incelediğinde, dolunun vurduğu yerde hücrelerde henüz bozulma olmadığı için zarar olmadığı gibi bir durum ortaya çıkabilir. Buna karşılık, 4-5 gün sonra gidildiğinde, dolunun vurduğu hücrelerde deforme olacağı ve kahverengileşme meydana geleceği için hasar olduğu net olarak görülebilecektir. Keza selde de aynı durum söz konusu. Seranın konstrüksiyonuna verdiği zarar hemen tespit edilebiliyor. Ancak seranın içindeki bitkiler hemen etkilenmiyor.
Selden almış olduğu etkiye bağlı olarak, belki 20-25 gün sonra üründe ve bitkide zarar görme söz konusu oluyor. Özellikle mantari hastalıkların gelişmesinden dolayı.Buna karşılık, yangında eksperlerin hemen ve en kısa süre içerisinde alana gitmelerini sağlıyoruz. Çiftçimiz bir hasar meydana geldiğinde haklı olarak, eksper hemen gelsin ve işlemlerini tamamlasın istiyor. Ancak işin doğası gereği bu durum riske ve ürüne göre farklılık gösteriyor. Biz bu durumu göz önünde bulundurarak hareket ediyoruz. Bu nedenle üreticilerimiz, ekspertiz çalışmaları ile ilgili müsterih olsun.’
– ‘Primlerin düşürülmesine yönelik çalışmalarımız olacak’
Engürülü, TARSİM’in kuruluş amacı üreticinin zararını karşılayarak, tarımın sürdürülebilirliğini sağlamak olduğuna dikkati çekerek, ‘Kar amacı bulunmuyor. Bu nedenle, üreticimizin acaba kaybımız karşılanmayacak mı şeklinde endişe etmesine hiç gerek bulunmuyor. Eksperler de alanında bilgili ve sürekli olarak eğitime tabi tutulan kişiler. Eksiklerimiz elbette olabilir. Biz bunları hızlıca tespit edip, gidermeye gayret ediyoruz. Üreticimiz artık az çok nerede riskle karşı karşıya kalacağının bilincinde. Tarım sigortasız olmaz. Primlerin düşürülmesine yönelik çalışmalarımız da olacak.’ yorumunu yaptı.
Sözleşmeli üretim modelinde tarım sigortasının önemli bir yeri olduğuna da vurgu yapan Engürülü, ‘Sözleşmeli tarım ürünlerine ve üretim varlıklarına tarım sigortası zorunlu hale geldi. Bu kapsamında, ben üretici olarak ne üreteceğimi biliyorum ve kime satacağımı biliyorum. Tarım sigortası ile bu süreçteki üretimim güvence altında. Ülkemizdeki üretimin sürdürülebilirliği açısından son derece önemli bir uygulama.’ ifadelerini kullandı.
-‘Alo TARSİM 172 devrede’
Engürülü, Alo TARSİM 172 numaralı hattını devreye aldıklarını belirterek, ‘Bugüne kadar üreticilerimize 0850 250 82 77 numaralı Çağrı Merkezimiz üzerinden hizmet sunuyorduk. Üreticilerimizin bize daha kolay ve pratik bir şekilde ulaşabilmesi ve işlemlerini hızlandırabilmesi için, Alo TARSİM 172 numaralı hattı devreye aldık. Çiftçilerimiz bu hat aracılığıyla, hem hasar ihbarında bulunabiliyor; hem de talep ve önerilerini bizlere iletebiliyor.’ değerlendirmesinde bulundu.
Şekerbank'ın çiftçilere özel mobil uygulaması Hasat Mobil'in hizmet kapsamı genişledi
Dijital bankacılık yatırımlarında da üretimi desteklemeyi önceleyen Şekerbank, çiftçi müşterileri için hayata geçirdiği “Hasat Mobil” uygulamasını geliştirerek hizmet kapsamını genişletti.
Şekerbank’tan yapılan açıklamaya göre, çiftçilere tarlalarının anlık takibini yaparak, verimli üretim faaliyetleri, hastalık, zarar ve meteorolojik olay risklerine karşı önceden bilgi sahibi olma olanağı sunan uygulama, aynı zamanda kullanıcılarına uygulama üzerinden toplayacakları dijital puanlarla masrafsız ürünlerden, faiz ve sigorta indirimi alma avantajı sağlıyor. İçeriği geliştirilen Hasat Mobil’e eklenen, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS), Bakanlık Bilgi Havuzu, Tarımsal Finansman İçin Soru Sorma ve Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) hizmetleri sayesinde ise artık çiftçiler, ilgili kurumlara daha kolay ulaşabilecek ve işlemlerini de daha hızlı gerçekleştirebilecek.
Hasat Mobil uygulaması üzerinden Çiftçi Kayıt Sistemi’ne ulaşarak kayıt yenileme başvurusu, ürün değişikliği, belge sorgulama işlemleri yapabilen kullanıcılar, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çiftçi bilgi havuzundan üretim ve desteklerle ilgili bilgi alabilecek ve Şekerbank’a tarımsal finansman konusunda merak ettikleri soruları sorabilecekler. TARSİM ekranlarına ise yine uygulama üzerinden ulaşarak, bilgi alıp ürünlerini ve hayvanlarını sigorta ettirebilmek için başvuruda bulunabilecek.
Hasat Mobil’i kullanan çiftçiler, mobil uygulamayı kullandıkça dijital puan toplamaya ve topladıkları puanlarla özel kredi teklifi, masraf, faiz, sigorta indirimi ve çeşitli avantajlardan ayrıcalıklı olarak yararlanmaya da devam edecek.
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Şekerbank KOBİ, Perakende ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Tuğbay Kumoğlu, şunları kaydetti:
“Şekerbank olarak önemi her geçen gün giderek daha da artan dijital bankacılık ile çiftçilerimizin ihtiyaçlarını çok iyi analiz ediyor ve teknolojinin sağladığı imkanlar doğrultusunda üretimi önceliyoruz. Saha bankacılığı faaliyetlerimizle, çiftçilerimizi yerinde ziyaret ediyor, ihtiyaçlarını dinlemeye, sorularını cevaplamaya önem veriyoruz. Bu amaçla başlattığımız ‘Üreten Anadolu Çiftçi Buluşmaları’ projemiz kapsamında, çiftçilerimize finansal okuryazarlık eğitimleri veriyor, verimli üretim ve kaynakların etkin kullanımı için tarımda dijitalleşmenin önemi, kooperatifleşme ve sözleşmeli üretim modelleri hakkında üreticilerimizi bilinçlendiriyoruz. Projemiz ile bugüne kadar 280 köyde 20 binden fazla üreticiye dokunduk. Diğer yandan geliştirdiğimiz ‘Hasat Mobil’ uygulamamıza eklediğimiz hizmetlerle, çiftçilerimizin en az maliyetle verimli üretim yapmasına katkı sağlıyoruz. 12 bini bulan Hasat Mobil kullanıcı sayımızı 2023 yıl sonuna kadar 100 bine ulaştırmayı, böylelikle özellikle Anadolu’daki üreticilerin verimliliğini artırmayı hedefliyoruz.”
"Akıllı Tarım Akıllı Çiftçi" projesi Aydın’ın ev sahipliğinde başladı
Aydın Efeler İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde hayata geçirilen “Akıllı Tarım Akıllı Çiftçi” projesi, gerçekleştirilen toplantı ile Aydın’ın ev sahipliğinde başladı.
Önemli tarım kentlerinden olan Aydın’da üreticilerin gelişen teknolojiye ayak uydurmasını sağlamak ve akıllı tarım uygulamalarının kullanılmasını yaygınlaştırmak amacıyla hayata geçirilen “Akıllı Tarım Akıllı Çiftçi” projesinin açılış toplantısı gerçekleştirildi. Efeler İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün koordinatörlüğünde Türkiye Ulusal Ajansı’nın desteklediği ve proje ortakları ile birlikte gerçekleştirilen toplantıda dünya genelinde uygulanan tarım modelleri ve akıllı tarım sistemleri anlatıldı. AB proje ortağı olan Yunanistan ve Macaristan’dan gelen yetkililerin de bulunduğu toplantıda dijital dünyaya ayak uydurmanın önemine de dikkat çekildi.
Akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, tarımsal ve çevre ile ilgili sürdürülebilirliğe katkıda bulunması amacıyla hayata geçirilen proje, Efeler ilçesinde akıllı tarım konusunda Avrupa düzeyinde bilincin artırılmasını sağlamayı hedefliyor. Ayrıca projede yapılacak çalışmalar ile üreticilerin akıllı tarıma karşı geliştirdikleri önyargılarının kırılarak farkındalığın artırılması, Sivil Toplum Kuruluşları’nın, çiftçilerin akıllı tarım konusunda bilgilendirilmesi hedefleniyor. Proje çerçevesinde Aydın’da ve AB proje ortağı olan Yunanistan’ın Trikala ile Macaristan’ın Hdmezvsrhely şehirlerinde akıllı tarım iyi uygulama çalıştayları düzenlenecek.
“Çiftçilerimizin kazançlarını artırmayı hedefliyoruz”
Çiftçilerin dijital dünyayı yakından takip etmelerinin önemli olduğunu vurgulayan Aydın İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Ökdem; “Efeler İlçe Müdürlüğümüzün koordinatörlüğünde hazırlanan ve Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenmeye değer bulunan Akıllı Tarım Akıllı Çiftçi projesinin açılış toplantısında bir araya geldik. Kurumsal misyonumuz gereği sürdürülebilir tarımsal üretim ve yenilikçi çalışmalarda çiftçilerimizin teknolojik gelişmeleri ve dijital dünyayı yakından takip edebilmesi bizim için büyük önem arz etmektedir. Bu maksatla yola çıkılan Akıllı Tarım Akıllı Çiftçi projesi çerçevesinde proje ortaklarımız ile akıllı tarım uygulamalarını derleyerek çiftçilerimizle buluşturmayı, iş yaşamlarında verimlilik ve kazançlarını artırmayı hedefliyoruz. Çiftçilerimiz ve personellerimiz başta olmak üzere tüm hedef kitleye faydalı tecrübeler kazandıracak olan bu projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasını dilerim ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Projenin ilimize hayırlı olmasını dilerim” dedi.
“Farkındalık oluşturacağız”
Toplantıda konuşma yapan Efeler İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Esen ise koordinatör olarak üstlendikleri proje hakkında bilgiler vererek; “Tarım büyük bir sektör. Dün de bugün de tarım çok kıymetli olmuştur ama anlayış farklılıkları var. Üretim modellerin de farklılıklar var. Dün tarım daha çok üretim odaklıydı bugün ise üretimin yanında pazar ve tüketici odaklı. Dünya ve ülke nüfusumuz hızla artıyor ancak bununla orantılı olarak tarım alanlarımız maalesef artmıyor. Yerinde de durmuyor. Her geçen gün çeşitli faktörlerin etkisiyle azalıyor. O zaman artan nüfusun nasıl besleneceği noktasında bir çalışmaya ihtiyaç var. Bu konu ile ilgili bizler de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu proje çerçevesinde de ayrıca Yunanistan ve Macaristan da gezilerimiz olacak. Oradaki tarım uygulamalarını, üreticilerimizin işine yarayacak tarım modellerini, tarım teknolojilerini, yapacağımız toplantılar ile üreticilerimize anlatmayı hedefliyoruz. Önce üreticilerimizde farkındalık oluşturmak sonra da uygulamaya geçmelerini sağlamak temel hedeflerinden bir tanesi olacak. Bugün açılışını yaptığımız projemizin ilimize ve üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.