04.04.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Depremler, Türkiye'nin tarım üretiminin 5'te 1'ine zarar verdi

Depremler, Türkiye'nin tarım üretiminin 5'te 1'ine zarar verdi

Merkezi Roma’da bulunan FAO’dan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye ve Suriye’de depremlerin yol açtığı tarımsal hasarı, uzun vadeli etkilerini ve kırsal kesimin temel gıda üretimini sürdürmesine yardımcı olabilecek faaliyetleri belirlemeye yönelik çalışmaların sürdüğü belirtildi.

Açıklamada, “Türkiye’nin güneyini ve Suriye’nin kuzey bölümünü 6 Şubat 2023’te yıkıcı depremler vurdu. Depremlerin Türkiye’deki etkisine ilişkin ilk değerlendirmeler, etkilenen bölgelerde tarım altyapısı, mahsuller, hayvancılık, balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği bakımından ciddi hasar olduğunu gösteriyor.” ifadeleri kullanıldı.

FAO açıklamasında, “Deprem, Türkiye’de 15,7 milyon insanı ve ülkenin gıda üretiminin yüzde 20’sinden fazlasını etkileyen 11 önde gelen tarım ilini ciddi şekilde vurdu. Türkiye’nin ‘bereketli hilali’ olarak bilinen, depremden etkilenen bölge, tarımsal gayrisafi milli hasılanın yüzde 15’ini oluşturuyor ve Türkiye’nin tarımsal gıda ihracatının yüzde 20’sine katkıda bulunuyor.” değerlendirmesi yapıldı.

Depremden en çok etkilenen kentlerde nüfusun üçte birinin kırsal alanlarda yaşadığına ve geçimlerini tarımla sağladıklarına dikkat çekilen açıklamada, tedarik zincirlerinin kesintiye uğramasının yanı sıra mali güçlüklerin, kırsal kesimdeki ailelerin tarımsal üretimi için gerekli temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale getirdiği kaydedildi.

“SEKTÖRDE 5,1 MİLYAR DOLARLIK KAYIP”

Açıklamada, “İlk değerlendirmeler, sektörde 5,1 milyar dolarlık kayıp ve 1,3 milyar dolarlık hasarlık ön tahminlerle tarım üzerinde önemli etkilere işaret ediyor.” ifadesi yer aldı.

Deprem felaketinin tarım sektörü haricinde önemli hayvancılık bölgelerini de vurduğu, hayvanların telef olmasına ve yaralanmasına yol açtığı da vurgulanırken barınak ve yem kıtlığı, kesintiye uğrayan aşı üretimi, şap hastalığı risklerini ve kötüleşen hayvancılık koşullarına dair endişeleri artırdığı belirtildi.

Ayrıca 34 balık çiftliğinin, üç balıkçı barınağı ve önemli balık türlerinin kaybıyla balık üretiminin de tehlikeye girdiği kaydedildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“FAO, Türkiye’de depremden etkilenen ailelere ve topluluklara ivedi ve uzun vadeli destek sağlamak için acilen 112 milyon dolar talep ediyor. Buna, kırsal kesimde yaşayan 900 bin kişi için hızlı şekilde nakit, canlı hayvan ve tarım desteği sağlamak için şubat ayında yayınlanan BM Türkiye Destek Çağrısı kapsamındaki 25 milyon dolar da dahildir.”

Kuraklıkta son çıkış! Bahar yağmurları yeterli olacak mı?

Kuraklıkta son çıkış Bahar yağmurları yeterli olacak mı

 Baharın yağışlı geçmesi tarım sektöründe umudu artırdı. Bu durum Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarımsal kuraklıkla mücadeleye yönelik hazırladığı “Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı”nın mart ayı risk değerlendirme raporuna da yansıdı.

‘Sorun yok’

Risk değerlendirme komitesinin hazırladığı raporda, 2022-2023 tarım yılı şubat-mart ayında; hububat ekili alanlarda bölgelere göre değişmekle birlikte buğdayın kardeşlenme ve sapa kalkma döneminde olduğu, Türkiye genelinde yağış yetersizliğinden söz edilebileceği ancak tarımsal kuraklık açısından bir sorun olmadığı vurgulandı. Özellikle Türkiye geneli mart ayı yağışlarının 80.2 milimetre olduğu, bu durumun aynı dönem uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 53 artış gösterdiği, bir önceki yılın mart ayı dikkate alındığında ise artışın yüzde 8.2 olduğu tespit edildi. Nisan ve mayıs yağışlarının düzenli ve yeterli miktarda olması durumunda tarımsal kuraklığın yaşanmayacağı öngörülüyor.

İşlemesiz tarım


Tarım Bakanlığı’nın tarımsal kuraklıkla mücadele stratejisindeki bazı hedefler ise şöyle:

*Kuraklığa dayanıklı ve iklime uyumlu hububat çeşitleri geliştirilerek bunların kullanımının yaygınlaştırılması.

*Daha az su tüketen, su kullanım etkinliği yüksek endüstri bitkileri geliştirilmesi.

*Kuraklığa dayanıklı çayır-mera yem bitkilerinin geliştirilmesi.

*Toprak sağlığının korunması ve topraktaki suyun muhafaza edilmesi adına toprak işlemesiz tarım, azaltılmış toprak işleme ve doğrudan ekim sistemlerinin tanıtılması ve yaygınlaştırılması.

*Çayır ve meralara kuraklığa dayanıklı bitki tohumlarının doğrudan ekim sistemi ile ekilmesi.

*Orta Anadolu’da küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması. Bu kapsamda Merinos ve Akkaraman geliştirme projeleri yürütülüyor.

*Orta Anadolu’da büyükbaş hayvancılıkta iklim değişikliğine uyumlu hayvan varlığının arttırılması ve gerekli dönüşümün sağlanması. Anadolu Esmeri geliştirme projesi örnek verilebilir.

Burdur’da içme suyu sıkıntısı

Son yıllarda su varlığının önemli kısmını kaybeden Burdur Gölü, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu yıl yağış düşüklüğüyle, gölü besleyen kaynaklar da azaldı. Kuraklık riskinin önemli boyuta ulaştığı gölde, su seviyesinin yarıya yakını yitirildi. Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, başta Burdur Gölü olmak üzere çevredeki diğer göllerdeki kuraklığın yanı sıra kentte bu yıl içme suyunda önemli sorunla karşı karşıya olduklarını söyleyerek, “Şehrimizin içme suyunda yetersizlik başladı. Vatandaşımızı tasarrufa zorlamayı düşünüyoruz” dedi.

Adıyaman'da baharın gelmesiyle çiftçiler tarımsal faaliyetlere başladı

Adıyaman'da baharın gelmesiyle çiftçiler tarımsal faaliyetlere başladı

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adıyaman’da çiftçiler tarlalarında üretime devam ediyor.

“Asrın felaketi” olarak nitelenen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremler dolayısıyla tarımsal faaliyetleri sekteye uğrayan Adıyaman’daki çiftçiler, yaşadıkları zorluklara rağmen bahçelerinde tarımsal faaliyetlerine başladı.

İl Tarım ve Orman Müdürü Nurettin Kıyas, AA muhabirine, depremin ardından hayat normale dönerken tarımsal çalışmalarda da ciddi şekilde normalleşme olduğunu söyledi.

Nisan ayının gelmesiyle çiftçilerin tarlalarına gübrelerini atmaya başladıklarını belirten Kıyas, “Şu an tütün ekim zamanı, çiftçilerimiz fidelerini dikmeye başladı. Tarım ve Orman Bakanlığınca yaklaşık 3 milyon lira değerinde çiftçilerimize fide aldık ve bu ayın 15’ine kadar çiftçilerimize bu fideleri diktirmeyi planlıyoruz.” dedi.

Bölgedeki çiftçilerin depreme rağmen tarlalarına sahip çıkacaklarını ve tarımsal faaliyetlerde kesinti olmayacağını vurgulayan Kıyas, şöyle devam etti:

“Ciddi bir yıkımdan sonra gelirde de sıkıntı oluştu. Dolayısıyla ekimini yapan çiftçiler için tarım, gelir kapısı. Çiftçiler ektikleri arpa, buğday, nohut, mercimek ve meyve bahçelerini mutlaka terk etmeyecekler. Sonbaharda gelir elde edecekler hasattan sonra. Deprem sonrası gittikleri yerlerde belki çiftçi olmayanlar iş bulacaklar ama burada çiftçi olanların hazır, kurulu bir düzeni var, ekili ürünleri var. Dolayısıyla çiftçilerin bu ürünlerine sahip çıkacağını düşünüyorum.”

Kıyas, depremden zarar gören hayvan sahiplerine de yem desteği sağladıklarına işaret ederek, “Bakanlığımızca hem nakdi yem desteği hem de hayırseverler tarafından gönderilen ayni yem desteği sağladık. Hayvan çadırları dağıttık. İlimizde yaklaşık 20 bin büyükbaş ve küçükbaş hayvan ölümü gerçekleşti depremde. Bu hayvanların enkaz altından kaldırılmasını, sağlığı tehdit etmeyecek şekilde gömülmesini sağladık. Çiftçilerimiz havanın ısınmasıyla tarımsal faaliyetlerine normal zamanlardaki gibi devam etmeye başladı.” ifadelerini kullandı.

Çemberlitaş köyünde tütün üretimi yapan Salime Çalğan ise filizlenen tütün fidelerinin zararlı otlardan temizliğini yaptıklarını anlatarak, “Köyümüzde arpa, buğday ve çoğunlukla tütün üretimi yapılır. Deprem sonrası köyden gidenler oldu, daha dönmediler. Evleri yıkılanlar il dışına gitti. Depremde yağmur yağdı. Bu sene kurak geçmişti. Biz de tütün fidelerini yetiştiriyoruz.” diye konuştu.

Giresun’da ilk kez meslek lisesinde ’Tarım Alanı Bölümü’ açıldı

Giresun’un Bulancak ilçesinde Millî Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında imzalanan “Tarım Alanı Bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri Ortak Yönetim Modeli Protokolü” kapsamında Bulancak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden Tarım Alanı Bölümü açıldı.

Bahçe bitkileri, tarla bitkileri, Süs Bitkileri ve Peyzaj dallarına ait bilgi, beceri, tutum ve iş alışkanlıklarına sahip meslek elemanlarının yetiştirilmesine yönelik eğitim verilen bir bölüm olan “Tarım Alanı” geleneksel tarımdan modern tarım tekniklerine geçişi de hızlandırması bekleniyor.


Tarım alanı açılması çalışmalarına Milli Eğitim Bakanlığının vizyon ve hedefleri doğrultusunda başlandığını belirten İlçe Millî Eğitim Müdürü Şenel Bulut ”Milli Eğitim Bakanlığı 2023 vizyonunda meslek liselerine önem vermiş, beceri atölyeleri ile öğrencilerin alanlarında uygulamalı olarak yetişmesini desteklemiştir. Uygulamalı tarım alanı eğitimi MEB 2023 vizyonuna uygun bir eğitim yaklaşımıdır. Bu bağlamda tarım alanımız hem üretim hem de girişimcilik adına güzel çalışmalara olanak sağlayacak. Öğrencilerimiz seralarda ürün yetiştirecek, fındık üretimini bilinçli hale getirerek üretim kapasitesini artıracak ve de üretmekle kalmayarak fındıkları işleyecek, kurutma ve paketleme yaparak ihracat yapacaklar. Böylece öğrencilerimiz okul döner sermaye çalışmaları kapsamında emeklerinin maddi karşılığını alacak ve katma değer oluşturarak ülke ekonomisine ciddi katkı sunacaklar. Bulancak olarak güzel projelere ve çalışmalara öncü olmaya devam edeceğiz. Tarım alanın açılması için gayret gösteren Bulancak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi idareci ve öğretmenlerine, protokoller ile sürece destek veren kamu kurumu ve özel sektörümüze teşekkür eder öğrencilerimize, ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ederim” dedi

Tarım ve gıda sektörü için önemli gelişme: Sözleşmeli üretim yapılacak

Tarım ve gıda sektörü için önemli gelişme: Sözleşmeli üretim yapılacak

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen kanuna göre, Tarım ve Orman Bakanlığınca sözleşmeli üretim planının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması adına düzenlemeler yapılacak.

Sözleşmeli üretim kapsamında irade serbestisi esas alınacak.

Fiyatlar düşüşe geçebilir
Tarım ticaretince güvenliğin oluşturulması, salgın hastalık önlemlerinin alınması, iç ve dış taleplere uygunluk ya da bitki ve hayvan sağlığının korunması adına ürün ve ürün grupları sözleşmeli biçimde üretilebilecek.

Bu gelişmelerle birlikte buğday ekiminde artış, fiyatlarda ise düşüş eğilimi öngörülüyor.

“Tahıl Koridoru Anlaşması, hayati öneme sahip”
Buğday başta olmak üzere hububat ürünlerinin stratejik konumda olduğunu belirten Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan ise şunları söyledi:

Toplumların kitlesel olarak geniş anlamda beslenmesinde ana besin kaynağı olması nedeniyle vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Türkiye’nin başrol üstlenerek hazırlanmasında rol oynadığı Tahıl Koridoru Anlaşması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya ve Ukrayna tarafları ile görüşmesi ile alınan anlaşma süresinin uzatılma kararı, küresel gıda tedarikinin istikrarı bakımından hayati öneme sahip olmuştur. Anlaşmanın bir kez daha uzatılması konusunda sürece katkısı bulunanlara teşekkür ediyoruz.

Yıllık 3 milyon ton un ihraç ediliyor
Tezcan, Türkiye’nin üretimde kendi ihtiyacını karşılayabilme imkanına sahip ülkelerden biri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

85 milyona yaklaşan nüfusu ile Türkiye, kişi başı dünyada en çok un ve unlu mamul tüketen ülkelerden biri olarak kendi iç pazarının yanında her sene yüzün üzerinde ülkeye un ihracatı gerçekleştirmektedir. Uzun yıllardır dış piyasaya un tedarikinde dünyada zirvede yer alan un sektörü, yıllık 3 milyon ton un ihraç etmektedir. Bunun yanında yaklaşık olarak 11-12 milyon ton olan iç piyasadaki talebi de karşılamaktadır. Ülkemizin buğday üretimi 2022 yılı için yaklaşık 19 milyon ton olarak açıklanmıştır. Türkiye un sanayisi pazar arayışını sürdürmekle birlikte daha çok mevcut pazarları derinleştirmek için çalışmaya devam etmektedir.

Ceviz Barajı tamamlandı

Ceviz Barajı tamamlandı

Tarım ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı ve içilebilir su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için tüm gücüyle çalışırken, sürdürülebilir su yönetimi anlayışıyla da suyun her damlasına sahip çıkıyor.

Temelden 49 Metre Yükseklikte İnşa Edildi

Şiran Ceviz Barajının tamamlandığını müjdeleyen Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, “Gümüşhane ilimizin mümbit topraklarını su ile buluşturmak adına çalışmalarımızı gayretli bir şekilde sürdürüyoruz. Gümüşhane ilimizde Baraj depolama kapasitesini 343,08 milyon m³ hacmine, gölet depolama kapasitesini ise 2,44 milyon m³ hacmine ulaştırdık. İnşa ettiğimiz bu barajlarla bereketli topraklarımızı su ile buluşturmaya devam ediyoruz. Gümüşhane İlimiz DSİ ile bir barajı daha bünyesine katıyor. Şiran İlçesi Söğütalan Köyü Zunzunu Deresi üzerine temelden 49 metre yükseklikte inşa ettiğimiz Ceviz Barajını tamamlayarak, geçici kabul aşamasına getirdik” dedi.

7 bin 270 Dekar Zirai Tarım Arazinin Sulanmasına Hizmet Edecek

126 milyon TL’ye inşa edilen Ceviz Barajının 1,68 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip olduğunu ifade eden Genel Müdür Balta, “229 metre kret uzunluğuna sahip Ceviz Barajı, 7 bin 270 dekar tarım arazinin sulanmasına hizmet edecek ve ekonomiye yıllık 36 milyon TL katkı sağlayacaktır. Sulama inşaatının da tamamlanması ile birlikte Ceviz Barajı çiftçilerimizin ürün kalitesi ve çeşitliliği konusunda önemli avantajlar sağlayacaktır” diye konuştu.

“Tarım alanlarımız ister istemez giderek azalıyor”

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Muğla Tarım Sektörü Temsilcileri Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Muğla’nın tarımsal üretimde önemli bir şehir olduğunu söyledi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Üretiyoruz, sanayileşiyoruz, şehirlerimiz büyüyor. Bizim tarım alanlarımız ister istemez giderek azalıyor. Kişi başı arazi miktarımız 2002 yılında 4 dekar iken bugün 2,8 dekara düşüyor, 2050 projeksiyonu olarak da 1,7 dekara düşeceği öngörülüyor” dedi.

Bakan Kirişci, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Muğla Tarım Sektörü Temsilcileri Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Muğla’nın tarımsal üretimde önemli bir şehir olduğunu söyledi.

“1,4 milyar liralık yem desteği verdik”
Kentin, nüfusunun 16 katı turisti misafir ederek ihtiyaçlarını karşıladığını ifade eden Kirişci, su ürünleri alanında da ülke ihracatının üçte ikisinin Muğla’nın karşıladığı bilgisini verdi.

Türkiye’nin “asrın felaketi” olarak nitelenen bir depremi yaşadığını, 3 kentte de sel felaketinin olduğunu kaydeden Kirişci, şöyle konuştu:

“Bakanlık olarak ilk günden itibaren 15 bin çalışanımız ve 5 bin makinemizi seferber ettik. Sahada vatandaşlarımızın yarasının sağlanmasına katkı sağladık. Birbirine bitişik 11 ilin eş zamanlı olarak depremden zarar görmesi birbirine yakın iller birbirine çare olamadı. Çünkü hepsi depreme muhatap oldu. Bir kıyamet senaryosu desek abartı olmaz. Sınırlarımızı aşarak pek çok coğrafyayı da etkilemiş olan bir depremden söz ediyoruz.

Bu deprem millet olarak hepimizi derinden etkiledi. Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya’da sel ve taşkın hadisesi yaşadık. Orada da can kayıplarımız oldu ve maddi kayıplar yaşadık. Şanlıurfa’ya 3 günde 138 kilogram yağış düştü. Üstleri kapanmış olan dereler, akmaz hale getirilen menfezler ve aşırı yağışın etkisiyle bir felakete dönüştü. Çok şükür oralarda da yaralar hızla sarılıyor. Bölgede 60 bin ton odun dağıttık. 16 bin ton hayvanlar için yem dağıttık. 1,4 milyar liralık yem desteği verdik. Gıda ve temizlik maddesi, giyim malzemelerini de karşılamaya çalıştık.”

“Türkiye’nin yüzde 55-60’ı yanmaya meyilli ormanla kaplı bir coğrafya”
Kalıcı konutların temellerinin atılmaya başlandığına dikkati çeken Kirişci, Bir yılda köy evleri ve konutlarını bitireceklerini dile getirdi.

Orman Kanunu başta olmak üzere 9 kanunda değişiklik öngören bir paketin meclisten geçtiğini belirten Kirişci, bu değişikliklerin devrim niteliğinde olduğunu belirtti.

Türkiye iklimsel açıdan kuraklıkla aşırı yağışı bir arada yaşayan ve bunu da deneyimleyen bir ülke olduğuna işaret eden Kirişci, “Artık hiç kimsenin buna itirazı kalmadı. Türkiye’nin yüzde 55-60’ı yanmaya meyilli ormanla kaplı bir coğrafya. Tam kuraklığı konuşuyorduk ülke olarak bir anda aşırı yağışları, sel ve heyelanları konuşmaya başladık. Dolayısıyla biz bu gerçekleri kabul ederek kendimizle ilgili doğru bir üretim planlaması yapmak zorundaydık. Tarımda planlama şart. Bu planlamayı sağlayacak olan mevzuat şuanda kanun artık bizim meclisimizden geçti. Bundan sonra resmi gazetede yayınlanmasının ardından en kısa sürede alt mevzuatları çıkarılarak uygulamaya konulacak.” diye konuştu.

Son 20 yılda Türkiye’nin nüfusunun 65 milyondan 85 milyona çıktığını, ülkeyi ziyaret eden turist sayısının ise 15 milyondan 50 milyona yükseldiğini vurgulayan Kirişci, Türk Hava Yolları’nın da 225 destinasyona uçarak 185 milyon yolcuya ülke üreticilerinin ürünlerinden hazırlanan yemekleri servis ettiğini ifade etti.

2050’de 1,7 dekara düşeceği öngörülüyor
Türkiye’nin son yıllarda hızla büyüdüğüne ve tarım alanlarının azaldığına dikkati çeken Kirişci, şunları kaydetti:

“Üretiyoruz, sanayileşiyoruz, şehirlerimiz büyüyor. Bizim tarım alanlarımız ister istemez giderek azalıyor. Kişi başına düşen arazi miktarımız 2002 yılında 4 dekar iken bugün 2,8 dekara geriledi. 2050 projeksiyonu olarak da 1,7 dekara düşeceği öngörülüyor. Hal böyle olunca planlı tarım bunun için gerekiyor. Gelişigüzel üretimden bunun için kurtulmamız gerekiyor. Biz sözleşmeli üretimi getirdik. Bundan sonra stratejik ürünlerde gerektiğinde sözleşmeli tarımı zorunlu kılacağız. Böylelikle üreticinin mağdur edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Sözleşmeli üretim modeliyle hem alıcıyı hem üreticiyi gözetiyoruz.

Burada tarım sigortasını zorunlu hale getireceğiz. Sözleşmeli üretim de yine bir devrim niteliğinde. Varis nedeniyle yüzbinlerce dekar boş kalan tarım arazileri var. Bu araziler iki yıldan fazla boş bırakılırsa kira uygulaması yapacağız. Rayiç kira bedelini varislerse varislerin mülk sahibi ise mülk sahibinin hesabına yatıracağız. Amacımız bir karış toprağımız boş kalmasın. Böylelikle var olan kapasitemizi en üst düzeyde kullanıyor olacağız.”

Depremzede çiftçiler salatalık hasadı için hazırlıklara başladı

Depremzede çiftçiler salatalık hasadı için hazırlıklara başladı

“Asrın felaketi” olarak nitelenen 6 Şubat’taki depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta, salatalık yetiştiricilerinin hasat telaşı başladı.

Türkoğlu ilçesinde sebze yetiştiricileri, yaşadıkları kayıplara ve zorluklara rağmen üretmeye devam ediyor.

Kadıoğluçiftliği Mahallesi’nde 1200 dönüme yakın serada salatalık ve domates başta olmak üzere sebze ağırlıklı üretim yapılıyor.

Deprem nedeniyle salatalık fidelerini gecikmeli olarak toprakla buluşturan üreticiler seralarda ürünlerinin bakımını yaptı.

Çiftçiler seralarda, ilk salatalık hasadı için mesaiye başladı.

Üreticilerden Tahir Topaktaş, AA muhabirine, her şeye rağmen hayatlarına devam etmek zorunda olduklarını söyledi.

Mahallede 2 dönüm alanda salatalık yetiştirdiğini belirten Topaktaş, “Mahallemizdekilerin geçimi seracılıktan. Bunun dışında hayvancılıkla uğraşanlar da var. Her şeye rağmen salatalık üretimimiz devam ediyor. Çok büyük bir felaket atlattık. Depreme burada mahallede yakalandık. Çok acı günler yaşadık. Rabbime şükürler olsun yine işimizin başındayız. Allah devletimize milletimize zeval vermesin.” diye konuştu.

Topaktaş, üretime devam etmek zorunda olduklarını, toprakla uğraşarak kendilerini iyi hissetmeye çalıştıklarını dile getirdi.

Depremden dolayı bu yıl salatalık fidelerini 10 gün geç diktiklerini ifade eden Topaktaş, şunları söyledi:

 

“Fideleri geç diktiğimiz için hasat da biraz geç oldu. Hasadımızı yapmaya başladık. Durmadık, Allah’ın izniyle çalışmaya devam ediyoruz. Deprem acısını unutamayız. Seracılık bizim için bir uğraş, bizim işimiz. Biz bu işi aşkla yapıyoruz. Bu işi severek yapmazsak ürünü çıkartamayız. Depremi unutmamıza imkan yok ama yine de hayat devam ediyor. Bir şekilde ayakta kalmaya çalışacağız.”

Tunahan Topaktaş da ailecek serada hasat mesaisine başladıklarını aktardı.

Salatalıkları dikiminden hasadına kadar çocuk gibi yetiştirdiklerini anlatan Topaktaş, mahsulü siparişe göre hasat ettiklerini söyledi.

Main Menu