15.03.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Hatay'daki depremzede tarım işçileri havuç mesaisinde

Hatay'daki depremzede tarım işçileri havuç mesaisinde

Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde havuç tarlalarında çalışan tarım işçileri, “asrın felaketi” olarak nitelendirilen depremlerin neden olduğu acılara rağmen geçim kapıları olan tarlalarda çalışmayı sürdürüyor.

Evleri hasarlı olduğu için çadırlarda kalan işçiler, sabahın erken saatlerinden itibaren traktörlerle havuç tarlalarına gidiyor.

Traktörlerin arkasına takılan makineyle sökülen havuçlar, elle topraktan çıkarılıp kasalara yerleştiriyor. Tarlalarda işçiler tüm gün çalışıyor.

– “İşle uğraşırken unutmak daha kolay”

İşçilerle birlikte tarlada çalışan çiftçi Nadir Aslan, AA muhabirine, depremde evinin hasar gördüğünü, ailesinden ölen olmadığını ancak bazı akrabalarını kaybettiklerini söyledi.

Büyük bir felaket yaşandığını vurgulayan Aslan, şunları kaydetti:

“Allah kimsenin başına getirmesin. Milletimiz sağ olsun, yardım yapmışlardı. Herkes seferber olmuştu. Bir hafta sonra mecburen tekrar çalışmaya başladık. Çünkü geçim sıkıntısı var. Çünkü bu zamanda ekmek aslanın ağzında. Ürün tarlada kalacak, iş sahibi etkilenecek, biz de doğal olarak etkilenecektik. Mecburuz bu işi yapmaya. Başka imkanlar yok. Hayat devam ediyor. Depremi atlatmamız için işimizi yapmak zorundayız. Terapi gibi de geliyor. Bir işle uğraşırken unutmak daha kolay oluyor.”

Tarım işçilerinden Sinan Koyuncu ise depremden sonra sadece 1 hafta çalışmadıklarını belirtti.

Gün doğmadan tarla yolunu tuttuklarını, güneş batarken de çadırlara döndüklerini anlatan Koyuncu, “Hayat zor.” ifadesini kullandı.

İsmail Kılıç da tarladaki mahsulün zarar görmemesi için hasada başladıklarını ve hayatta kaldıkları için şükrettiklerini dile getirdi.

Erdal Subaşı, çocukluğundan bu yana tarım işiyle uğraştığını ifade ederek, “Evimiz zaten yıkık halde duruyor. Biz zaten yaz kış, çamur demeden çalışıyoruz.” diye konuştu.

Hayvancılık ve tarımla uğraşan depremzedelerin yaraları sarılıyor

Hayvancılık ve tarımla uğraşan depremzedelerin yaraları sarılıyor

Asrın felaketi 11 ildeki hayvancılık ve çiftçilik faaliyetlerini de vurdu. Devlet tarafından hayvancılık ve çiftçilik yapan depremzedeler için peş peşe destekler açıklandı. Uzman isimler, Türkiye’nin canlı hayvan varlığının yüzde 15’ini oluşturan 11 ilde yaşanan olumsuzlukların önümüzdeki süreçte fiyatları etkileyebileceğini de ifade etti.

“TİGEM HAYVANLARA ÜCRETSİZ BAKACAK”

Ziraat Odaları Birliği İstanbul İl Koordinasyon Kurul Başkanı Ömer Demir, “TİGEM hayvanlara ücretsiz bakacak. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) sahipsiz kalmış veya bakıma imkanı olamayan vatandaşların hayvanlarını satın alacak. Genç ve gebe hayvanların bakım ve beslenme işinin de TİGEM’e devredilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.


ÜRETİCİYİ KORUMA AMAÇLI FİYATLAR ARTTI AMA…

Öte yandan üreticiyi korumak amaçlı karkas et fiyatlarında artış yaşandığını ifade eden Demir, şöyle konuştu;

“Büyük baş karkas et fiyatlarına 16 lira, küçük baş karkas et fiyatlarına 7 lira artış yapıldı. Bu üreticiyi korumak için yapılan bir artış ama bunun tüketiciye yansıması çok daha farklı oluyor.”

“DEVLET YANLARINA BIRAKMAZ”

Fırsatçılık yapanlarla ilgili de açıklamalarda bulunan Demir, “Fırsatçılar ve kurallara uymayanlar ile ilgili mücadele edilmedir. Hep söylüyorum, ‘devlet yarına bırakır ama yanına bırakmaz” dedi.


DEPREM HAYVANCILĞI ETKİLEDİ

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yaşar Özekenci ise, “Türkiye’deki hayvan varlığının yüzde 15’i deprem bölgesindeki 11 ilde yer alıyor. Bu illerden bazıları depremden çok kötü etkilendi. Bazıları ise nispeten daha az etkilendi. Kötü etkilenenler biliyorsunuz Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep özellikle Nur Dağı bölgesi. Bu bölgede de hayvancılık yoğun şekilde yapılıyordu. Genelde kırsalı konuşuyoruz. Kırsalda bazı köylerde bazıları daha az gördü bazıları ise daha fazla hasar gördü” dedi.

“FİYATLARA OLUMSUZ YANSIYABİLİR”

Deprem sebebiyle yaşanan olumsuzlukların fiyatlara olumsuz anlamda yansıyacağını ifade eden Özekenci, “Bunun nedeni ise şöyle açıklıyor;

“Bazı vatandaşlarımız ahırlarını, hayvanlarını kaybettiler. Bu bölgelere gerekli tedariklerin yapılması gerekiyor. Doğal olarak bu durumun et üretimini, süt üretimini olumsuz olarak etkileyecektir. Tabi bu durumda net bir şey söylemek için henüz erken. Kırsalda ne olduğuyla ilgili elimizde tam bir veri yok. Orada meydana gelen olumsuzlar hayvancılığı da etkileyecektir.”

“ÇİFTÇİYE 1.5 MİLYAR LİRA ÖDENECEK”

Özekenci, vatandaşlara yapılan teşviklerden de bahsederek, “Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, ilk günden beri her deprem bölgesine bir genel müdür görevlendirerek konuya hızlı bir giriş yaptı. Depremin yoğun hasar gördüğü 3 4 ilde en yüksek düzeyde temsil bulunuyor. Devlet de bu konuda birkaç düzenlemede bulundu. Vadesi daha ileri tarih olan hayvancılık adına tüm desteklemeleri Şubat ayı içeresinde ödeyecekleri beyan ettiler. Bu beyan doğrultusunda 185 bin işletmeye yaklaşık olarak 1.5 milyar lira gibi bir rakam ödenecek. Bu destek çok faydalı olacaktır. Onun haricinde mazot ve gübre destekleri yine şubat ayı içerisinde depremden zarar gören üreticilere ödenecek. Bu da çok faydalı ve yapılması gereken bir destekti. Ellerinde hububat ve tahıl bulunan üreticiler var. Orada da TMO’lar ve lisanslı depolar üzerinden kota olmaksızın çiftlilerin ellerindeki tahıl ve hububatı saklama olanağı sunulacak” açıklamasını yaptı.

TİGEM’LER ÇİFTÇİNİN İMDADINA YETİŞTİ

Deprem bölgesinde hayvancılığı devam etmek isteyenlerin yardımına TİGEM’lerin koştuğunu ifade eden Özekenci, “Kamunun elinde TİGEM gibi enstrümanlar var. ‘TİGEM’ler deprem bölgesinde geçici hayvan bakabiliriz’ dediler. Deprem bölgesinde üreticilerin bir kısmı üretime devam etmek istiyor, bir kısmı da ben ‘hayvanımı satıp buralardan gitmek istiyorum’ diyor. TİGEM’ler bu konuda depremzedelere geçici barınak sağlıyor. Bir de besicilik yapan üreticiler var. Kesime gelmiş olan hayvanlarını değerlendirmek istiyorlar. Orada da ESK devreye girildi. ESK aracılığıyla deprem bölgesine yakın olan kombinalarda bu hayvanların kesimini yapılıp depremzedelere ödenecek” şeklinde konuştu.


“3 KURUŞA HAYVANLARINI VERMESİNLER”

Özekenci, “Fiziki koşuları uygun olmayan ve hayvanlarını satmak isteyen depremzedeleri fırsatçılar karşı dikkat olması konusunda uyarıyorum. Burada TİGEM’lerin devreye girmesi çok önemli ve kıymetli. Hayvanını satmak isteyen üreticiye bunun nasıl yapması gerektiği TİGEM’ler vasıtasıyla anlatılması çok önemli. Depremzedeler suyunu yemini veremiyorum diyerek 3 kuruşa hayvanlarını vermesinler. Bunun haricinde de ESK kendi kombinalarını devreye soktuğu için et kesimi yapılıyor. Çevre şehirlerde ve yakın ilçelerde özel söktürün kendilerine ait kombinaları var. ESK bunlarla kesim anlaşması yapıp buradaki kombinalarını da aktif edebilir. ESK’nın kesim ağını biraz daha genişletmesi gerekiyor. Onun haricinde geçici bakım ile alakalı damızlık ve STK birliklerinin çiftlikleri var. Bakanlık olarak anlaşma sağlayarak oradaki atıl olan çiftlikler hayvanların bakımı için kullanılabilir. Maalesef fırsatçılık oluyordur. O noktada da biz dernek olarak inisiyatif aldık. O noktada vatandaşlar bizlere ulaşıp bakanlıkla olan koordinasyonlarını sağlamak adına yardım alabilirler. Bizim gibi farklı STK’lar ve üretici birlikleri de bu tarz girişimlerde bulundu. Oradaki üreticilerin bizim gibi STK’lara ulaşarak yardım istemelerini istiyoruz. En azından bu konudaki koordinasyonda bizim de bir faydamız olabilir” diye konuştu.

Muş'ta bu yıl 70 bin buzağı doğumu bekleniyor

.Muş'ta bu yıl 70 bin buzağı doğumu bekleniyor

Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden Muş’ta, bu yıl büyükbaş anaç hayvanların doğumundan 70 bin civarında buzağı bekleniyor.

Muş Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cemal Aral, gazetecilere, büyükbaş hayvanda doğum sezonunun başladığını söyledi.

2023’te 70 bin civarında buzağı beklediklerini ifade eden Aral, şöyle konuştu:

“İl genelinde büyükbaş hayvan varlığı artmaya başladı. Doğacak buzağılar kent ekonomisine büyük bir katkı sağlayacak. Temennimiz 2023 yılında büyükbaş hayvan varlığının artması. Muş, tarım ve hayvancılık bölgesidir. Tarım ve hayvancılığa önem vermemiz gerekiyor. Muş Ovası, Türkiye’nin en büyük 3. ovasıdır. Coğrafi itibariyle hayvancılığa elverişlidir. Terörün bitmesiyle besicilerimiz rahat ve huzurlu bir şekilde yaylaya çıkıyor ve hayvanlarını otlatıyor. Devlet, buzağı başına 1300 lira destek vermekte.”

Besicilik yapan Sinan Ertuğrul da çiftliklerinde 350 büyükbaş hayvandan 150’sinin doğum yapacağını belirtti.

Şimdiye kadar 16 ineğinin doğum yaptığını ifade eden Ertuğrul, “Diğer inekler ise doğmaya hazırlanıyor. Ondan sonra hayvanlarımızı yaylaya götüreceğiz. Buzağıları 1,5 yıl sonra satışa sunuyoruz.” dedi.

Deprem bölgesinde tarım sektörüne yönelik yeni tedbirler alındı

Deprem bölgesinde tarım sektörüne yönelik yeni tedbirler alındı

Depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen yerlerde, arılı kovan, büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvan yetiştiricilerine, bir defaya mahsus olmak üzere, canlı hayvan ve besleme amaçlı şeker yardımı yapılacak.
Olağanüstü Hal Kapsamında Tarım Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen yerlerde, arılı kovan, büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvan yetiştiricilerine, bulundukları bölgelerde hayvancılık faaliyetlerinin devamlılığını sağlamak, verimliliğini artırmak ve hayvan sağlığı ile refahını temin etmek amacıyla, bir defaya mahsus olmak üzere canlı hayvan ve besleme amaçlı şeker yardımı yapılacak.

Telef olduğu tespit edilen hayvan sayısı kadar destek yapılacak

Deprem nedeniyle telef olan hayvanların tespiti Tarım ve Orman Bakanlığınca ilgili il/ilçe hasar tespit komisyonlarınca gerçekleştirilecek.

Tespiti yapılan hayvanların, Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Bilgi Sistemi’nde kayıtlı olması gerekecek.

Besleme amaçlı şeker dağıtılacak arılı kovanların miktarı ise Tarım ve Orman Bakanlığı Arıcılık Kayıt Sistemi’nden alınacak.

Depremden zarar gören yetiştiricilere, ilgili il/ilçe hasar tespit komisyonu tarafından telef olduğu tespit edilen arılı kovan, büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı sayısı kadar canlı hayvan desteği yapılacak.

Arıcılar için, bir defaya mahsus olmak üzere, kovan başına 4 kilograma kadar besleme amaçlı şeker desteği sağlanacak.

Ağaçtan düşen çiftçi hayatını kaybetti

Ağaçtan düşen çiftçi hayatını kaybetti

Olay, Salihli’ye bağlı Çamurhamamı Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Çamurhamamı Mahallesi’nde yaşayan 3 çocuk babası Sabri Öztürk (57), Yanıktarla mevkiinde bulunan bahçesindeki ayva ağaçlarını budamaya gitti.

Öztürk’ün evine geri dönmemesi üzerine endişe eden yakınları aramaya çıktı. Bahçeye gittiklerinde Öztürk’ü hareketsiz halde bulan yakınları durumu jandarma ve sağlık ekiplerine haber verdi.

İhbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri, yaptıkları kontrolde Öztürk’ün hayatını kaybettiğini belirledi.
Olay yerindeki incelemenin ardından Salihli Devlet Hastanesi morguna kaldırılan Öztürk’ün cansız bedeni, daha sonra İzmir Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

Erzincan’da çiftçilere fide desteği

Erzincanda çiftçilere fide desteği

Çiftçilere yüzde 75 hibeli domates ve kapya biber fidesi desteğinde bulunulacak.Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi çerçevesinde en az 1 dekar ve üzeri açık alanlarda olmak üzere sanayi tipi linda ve kapya biber fidesi verilecek.

Dağıtılacak fideler yüzde 75 hibe yüzde 25 çiftçi katkısı şeklinde olacak.

Başvuruların bütçe imkanlarından fazla olması durumunda Bakanlıkça belirlenen kriterler doğrultusunda değerlendirme yapılacak. Projeden faydalanmak isteyen üreticilerin başvuru formuyla birlikte Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğüne 9- 17 Mart tarihleri arasında mesai bitimine kadar başvurmaları gerekmekte.

Zonguldaklı balıkçıların yüzü palamutla güldü

Yeni Haber Başlığı

Balıkçılar bu yıl hamsiyi tüm sezon bulamadıysalar da palamut başta olmak üzere diğer balıklarla yetindi.

Hamside umduğunu bulamayan Zonguldaklı balıkçıların yüzünü yine palamut güldürdü.

Kentte olumsuz hava koşulları nedeniyle zaman zaman denize açılmakta güçlük çeken balıkçılar, sezon genelinde balık çeşitliliği sayesinde vatandaşlara hizmet verebildi.

Hamside istenen verim alınamadı
Özellikle bol miktarda palamudun yer aldığı tezgahlarda vatandaşlar, mezgit ve istavrite de rağbet gösterdi ancak hamsi avcılığından istenen verim alınamadı.

Yeni Haber Başlığı
“Aşırı avcılık hamsinin gelişimine engel oldu”
Kozlu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ergün Kayhan, palamut açısından çok güzel bir sezon geçirdiklerini söyleyerek, özellikle hamside bu yıl istedikleri avı gerçekleştiremediklerini şöyle anlattı:

Yavaş yavaş sezonu kapatıyoruz. Kıyı balıkçılığında da mezgit ve kalkan oldu. Özellikle vatandaşlar palamudu ucuza yedi ama hamsi son zamanlarda Marmara’dan geldi. Hamsi gelişimini çok sağlayamadı. Aşırı avcılık hamsinin büyümesine engel oldu.

“Sezon bereketli geçti”
Kentte 45 yıldır balıkçılık yapan Hasan Santur da sezonun bereketli geçtiğini söyledi.

Bu sezon palamutta yaşanan bolluğa dikkati çeken Santur, “Bu yıl hamsi biraz düzensiz oldu. Çeşitlilik bakımından boldu. Fiyatlar müşteriye hitap edecek şekilde uygundu.” diye konuştu.

Muğla’da olta balıkçılığı alanları dışında avlanmak yasak

Av Yasakları, Balıkçılık ve Balık Kültürü - Yemek.com

Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından amatör balıkçılar için hazırlanan avlanma sahaları ve avlanmanın yasak olduğu alanlar belirlendi. Avcılığın kıyıdan olta takımları ile serbest olduğu yerler arasında Hisarönü Körfezi, Kurucabük ve Çiftlik koyları, Kargı koyu, Selimiye koyu, Bozburun koyu, Söğüt Koyu, Bördübet Limanı, Boncuk Koyu, Çamlı Limanı, Akyaka, Akbük Limanı, Fethiye Limanında kıyıdan olta takımları ile avcılık serbesttir.

Olta ve her türlü malzeme ile deniz avcılığının yasak olduğu alanlar ise İztuzu sahilinde 1 Kasım-30 Nisan tarihleri arasında, Güllük Dalyan Kuzuluklarından deniz yönünde 500 metrelik mesafe içerisinde her türlü avcılık yasak.

Akdeniz fokunun yaşadığı sualtı ve su üstü girişli kıyı mağaralarında ışık kullanmak, her türlü vasıta ile dalış yapmak, yüzerek veya herhangi bir deniz vasıtasıyla girmek, mağara girişlerinde beklemek, demirlemek ve avlanmak yasak. Kültür ve Tabiat Varlıklarını korumak amacıyla Bakanlar Kurulu kararı ile su altında korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu bölgelerde dalış yapılarak su ürünleri avcılığı yapmak yasak. Limanlarda, balıkçı barınak, barınma ve çekek yerlerinde dalış yapılarak su ürünleri avcılığı yasak. Deniz askeri yasak bölgelerinde de su ürünleri avcılığı yasak.

Main Menu