Kurtaramadıkları gölde tarım yapılacak
Son yıl içerisinde suların tamamen çekilmesi sebebiyle tamamen kuruyan ve ‘Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan’ alan olarak tescillenen Marmara Gölü’nün önemli bir kısmı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) tarımsal amaçlı faaliyet için devredildi.
Manisa’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ‘Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan’ olarak tescillenen, başta tepeli pelikan olmak üzere, karabatak gibi nesli tehlike altında olan 421 kuş türünün 101 çeşidine ev sahipliği yapan Marmara Gölü son bir yıl içinde kuraklık ve kaçak sulama nedeniyle tamamen kurudu.
Marmara Gölü’nün çevresinde geçimini balıkçıkla sağlayan köylülerin kayıkları karaya otururken, gelir kapıları kapanmış oldu. Zemininde derin yarıkların oluşan göl, zaman zaman kaçak yollarla tarım arazisine çevrilen Marmara Gölü’nün çevresinde jandarma güvenlik önlemleri almaya başladı.
GÖL İÇİN İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANMIŞTI
DSİ Genel Müdürlüğü, kuruyan göle Bozdağ’dan su sağlanması konusunda çalışmalarını sürdürürken, Manisa Valiliği ise geçtiğimiz ay Marmara Gölü konusunda dikkat çeken bir işbirliği protokolüne imza atmıştı. Manisa Valiliği kuruyan gölün rehabilitasyonu için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında iş birliği protokolü imzalandı.
İmzalanan iş birliği protokolü kapsamında su tutma kapasitesi azalıp kurumaya başlayan Marmara Gölü’nün bir kısmına, sulama ve havzadaki biyolojik çeşitliliğin devamlılığı amacıyla temiz su depolama/rezerv alanı oluşturulacağı, kuruyan diğer kısımlarında organik TİGEM tarafından tarımsal üretim faaliyetinde bulunulması amaçlandığı belirtildi.
AKP’Lİ BİLEN TİGEM’E DEVREDİLECEĞİNİN SİNYALİNİ VERMİŞTİ
AKP Manisa Milletvekili Bilen Marmara Gölü ile ilgili yaptığı bir açıklamasında gölün su tutana kadar TİGEM’e tahsis edileceğini ifade ederek şu ifadelere yer vermişti: “Marmara Gölü Havzası’nın, DSİ Genel Müdürlüğü’nce başlatılan proje hayata geçinceye kadar TİGEM tarafından işletilmesi noktasında bir karar alındı. Bir süredir Marmara Gölü ile ilgili gelişmeleri sizlerde kamuoyu ile paylaşıyordunuz. Bu havzanın bir kısmı Hazine’ye ait.
Gerekirse Hazine ile de temasa geçilecek. Marmara Gölü havzası, toprak yapısı itibariyle ele alınacak. Buraya Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu stratejik tarım ürünleri ekilecek. TİGEM’in yapacağı teknik çalışmaların ardından Tarım ve Orman Bakanlığı son kararını verecek. Herhangi bir mağduriyet yaşanmaması adına ve aynı zamanda bu havzanın atıl kalmaması için gölümüz yeniden su tutana kadar buranın TİGEM tarafından değerlendirilmesi noktasında mutabık kaldık”
MANİSA VALİLİĞİ GENEL EMİR YAYINLADI
Kuruyan Marmara Gölü’nü kurtarmak için hayata geçirilen ‘Marmara Gölü Sulak Alanı Rehabilitasyon Üzerine İş Birliği Protokolü’ çerçevesinde mevcut göl havzasının yaklaşık üçte birlik kısmının sulak alan olarak kalacağı geri kalan kısımların ise TİGEM tarafından tarımsal amaçlı kiralanacağı öğrenildi. Manisa Valiliği tarafından ‘Marmara Gölü Sulak Alanı Rehabilitasyon Üzerine İş Birliği Protokolü’ çerçevesinde yazılı bir genel emir yayımlayarak göl havzasında yapılacak çalışmaları paylaştı.
Manisa Valiliği tarafından yayımlanan genel emirde, DSİ Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında 4 Kasım 2022 tarihinde imzalanan ‘Marmara Gölü Sulak Alanı Rehabilitasyon Üzerine İş Birliği Protokolü’ hükümlerinin sağlıklı bir şekilde işletilmesinin sağlanması, ekilen ve dikilen alanların zarar görmemesi açısından öncelikle sınırları belirlenen araziye yapılacak işgallerin önlenmesi, sınırları belirlenen alanda TİGEM tarafından yapılacak tarımsal faaliyetler nedeniyle gerçek ve tüzel kişilerin neden olabileceği kamu zararının önlenmesi ile can ve mal güvenliğinin sağlanmasının amaçlandığı bildirildi.
Yayınlanan yazılı emirde ayrıca, göl aynasında DSİ tarafından oluşturulacak yeni göl alanı dışında kalan ve TİGEM tarafından tarımsal üretime elverişli olduğu belirlenerek sınır ve koordinatları belirlenen alanlarda ve sınırları belirlenen arazi içerisine şahısların, şahıslara ait taşıt, traktör ve benzeri araçlar ile iş makinesi ve tarım aletlerinin girişine izin verilmeyeceği bildirilen genel emirde, idari yaptırım cezalarının DSİ, TİGEM, Doğa Koruma ve Milli Parklar görevlileri ile kolluk tarafından yapılan tespit ve hazırlanan tutanak üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından uygulanacağı açıklandı.
“DEDİKLERİNİ YAPTILAR”
Kuruyan Marmara Gölü tekrar kazandırılması konusunda önemli mücadeleler veren Salihli Çevre Derneği’nin Başkanı Hakkı Uysal, valilik tarafından yayınlanan emrin ve imzalanan işbirliği protokolünün gölü kurtarmak amaçlı olmadığını iddia etti.
AKP’li İsmail Bilen’in gülün TİGEM’e devredileceğine yönelik geçtiğimiz aylardaki açıklamalarının resmiyete kavuşmasından büyük üzüntü duyduklarını ifade eden dernek Başkanı Uysal, “Gölün TİGEM’e devredilmesi konusunda kamuoyundan tepkiler gelmesine karşın dediklerini yaptılar. Gölü kurtarmak yerine tarım arazine çevirmeyi tercih ettiler. Yıllardır yüzlerce kuş türünün uğrak yeri olan ve balıkçılığın yapıldığı gölde artık tarım yapılacak. Çok acı bir tablo. Gölü kurtarmak çok basitti.
Besleyen su kaynaklarının önünün açılması gölü kurtarırdı. Gölün TİGEM’e devredilip tarım arazisine çevrilmesi demek önümüzdeki aylarda veya yıllarda gölün peyder peyder bazı kesimlere rant kapılarını açılacağı anlamına gelir. Ancak dernek olarak biz buna müsaade etmeyeceğiz. Gölün tarımsal amaçlı kullanılmasını önüne geçilmesi amacıyla önümüzdeki günlerde hukuksal yollara başvuracağız. Göl eski haline getirilinceye ve bozulan ekolojik denge düzeltilinceye kadar mücadelemiz sonuna kadar sürecek.”
ABD tarım dışı istihdamı sürpiz yaptı
ABD kasım ayı tarım dışı istihdam verisi piyasa beklentilerinin üzerinde gelerek süpriz yaptı.
ABD Çalışma Bakanlığı, kasım ayı tarım dışı istihdam verisini açıkladı. Buna göre, tarım dışı istihdam kasım ayında 263 bin arttı. Ekonomistlerin beklentisi 200 bin olması yönündeydi. İşsizlik oranı yüzde 3,7’de kaldı.
PİYASALAR NE TEPKİ VERDİ?
Haftanın en kritik verilerinden biri olan tarım dışı istihdam verisinin beklentierin üzerinde gelmesiyle piyasalar hareketlendi. Altının ons fiyatı 1778 dolara kadar gerilerken; ons altında yaşanan düşüşün etkisiyle gram altın yüzde 1’in üzerinde değer kaybetti ve 1065 liraya kadar düştü.
ABD tahvil faizleri ve dolar endeksi yükselişe geçti. Küresel borsa endeskleri ise, kayıp verdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı çiftçilerin yüksek kalitede ürün elde etmesini sağlıyor
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen toprak analizi çalışmalarıyla, çitçilerin yüksek kalitede ürün elde etmesi sağlanırken, aynı zamanda hem çevreye hem de ekonomiye katkı yapılıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Türkiye’nin birçok bölgesine kurduğu toprak analiz laboratuvarlarında toprakların analizini yapıyor. Laboratuvara çiftçiler tarafından ulaştırılan toprakların analizleri gerçekleştirilerek, çiftçinin yüksek kalitede ürün elde etmesi sağlanıyor.
Genel müdürlüğün çatısı altında faaliyetlerini yürüten Ankara’daki Toprak Analiz Laboratuvarında da çiftçiler için yapılan analizler titizlikle yürütülüyor. Toprak analiz yöntemleri hakkında bilgiler veren Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Toprak Koruma ve Arazi Değerlendirme Daire Başkanlığı Laboratuvar Hizmetleri Çalışma Grubu Sorumlusu Ahmet Seçim Ottan, toprak, bitki ve sulama suyu analizi yapmak isteyen kuruluş, kişi, şahıs, tüzel kişilik ve üniversite gibi kuruluşların açtığı laboratuvarları yetkilendirmek ve değerlendirmenin asıl önemli görevleri olduğunu ve bu çerçevede Türkiye’de kurulmuş 184 laboratuvarın yer aldığını ifade etti.
184 laboratuvara çiftçiler tarafından getirilen toprak numunelerinin Tarım Arazileri Değerlendirme (TAD) Portalı’nda kayıt altına alındığı bilgisine yer veren Ottan, bu portalda 40 yılı aşkın tespitlerin kayıtlı olduğunu söyleyerek, “Toprak analiz laboratuvarları, çiftçilerden gelen toprakların analizini yaptıktan sonra ihtiyaç duyulan gübre ve besin elementi miktarını bilerek eksik olanı gübre tavsiyesi olarak veriyoruz. Portalımız, çiftçilerimize analiz sonucu çıktığı zaman SMS yoluyla analizinin tamamlandığı ve nereden alacağı link olarak atılıyor” diye konuştu.
Ottan, şöyle devam etti:
“Çiftçilerimizin her dekar için 1 kilogram fazla gübre attığını düşünecek olursak, Türkiye’de 28 milyon hektar tarım arazisi olduğunu düşündüğümüzde, binlerce kilo gübreyi fazladan atmış ve ülkemizin dövizinin gereksiz yere yurt dışına gitmesine neden olmuş oluruz. Bunun dışında bitkinin kullanacağından fazla gübreyi toprağa vererek bitkinin kullanmadığı kısmı yağışlar ya da sulamayla eriterek yer altı sularının kirlenmesine neden olarak, esas halk sağlığını tehdit edecek sorunlara neden oluyoruz. Çiftçilerimize mutlaka ekim ve dikimden önce toprak analizi yaptırmalarını, çıkan sonuca göre tarlanıza gübre atın. Böylece en iyi kalite ve yüksek verimde ürün elde edecekler. Ayrıca fazladan gübre atmayarak ekonomik anlamda da kazanç sağlayacaklar. Bizim esas amacımız ülkede bunu sağlamak ve yaygınlaştırmak.”
Laboratuvarlar tarafından yapılan analizlerin çiftçilerin kendi inisiyatiflerine dayalı olduğuna vurgu yapan Ottan, çiftçilerden nerede dikim yapılacaksa, önce toprağı analiz ettirmelerini ve gübreyi çıkan rapora göre atmalarını ve bu sayede çiftçilerin ürün ile mahsulde verim artışı yakalayacaklarını aktardı.
Çiftçilerin kullandıkları sulama suyundan numune alınarak yapılan analizler sonucunda kendilerine ulaştırılan suyun sulamada kullanıp kullanılmayacağını da raporladıklarını anlatan Ottan, “Bu yıl bize gelen toprak analiz sayısı 30 bin civarında. Kayıtları tamamlayan numuneler de var ama ben bu sayının 100 binleri bulacağını düşünüyorum. 184 kuruluştan bazıları bu analizi ücretsiz, bazıları da uygun ücretle yapıyor. Biz 184 laboratuvarların adreslerini ve hangi analizleri yaptıklarını portalımızda ilan ediyoruz. Çiftçilerimiz kendi illerindeki yetkili toprak analiz laboratuvarını bu portala bakarak iletişime geçerek detaylı bilgiyi öğrenebiliyor” dedi.
Gıdada ‘bal’lı oyuna Tarım Bakanlığı engeli
Tarım ve Orman Bakanlığı, 2012-2022 yılları arasında toplamda 1.887 firmaya ait 4.164 taklit ve tağşiş ürünü kamuoyuna ifşa ederken, sahte gıda ürünlerinin başında bal geldi. Balı et ve süt ürünleri, bitkisel yağlar, alkollü ve alkolsüz içecekler, çikolata, enerji içecekleri, kahve, şekerli ürünler ve baharatlar takip etti. Baldaki sahtecilik öyle bir boyuta ulaştı ki son dönemde özellikle “beta fruktofuranoza” adlı bir enzim sayesinde bal görünümündeki glikoz şurubu raflarda tüketiciye sunulmaya başlandı.
‘Tarımda irade konulması İzmir için mutluluk verici’
“Tarım Buluşmaları İzmir” etkinliği Yeni Asır gazetesinin öncülüğünde yarın gerçekleştirilecek. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, “Yeni Asır öncülüğünde kamu kurumlarının, çiftçilerin, girişimcilerin, tarımın geleceği buluşmasında yer almaları şehrimiz adına sevindirici” derken, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak tarım devrimine ihtiyaç duyulduğunu söyledi
İzmir’de yarın Yeni Asır Gazetesinin öncülüğünde gerçekleştirilecek olan “Tarım Buluşmaları İzmir” etkinliği öncesi İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, açıklamalarda bulundu. İzmir Valisi Köşger, “Turkuvaz Medya Grubu ve Yeni Asır Gazetesinin öncülüğünde, kamu kurumlarının, çiftçilerin, girişimcilerin, sanayicilerin, bankacıların ve diğer paydaşların bir araya gelerek İzmir Tarım Zirvesinde, tarımın geleceği için irade ortaya koymaları ve bu buluşmanın içerisinde yer almaları gerçekten şehrimiz adına mutluluk verici” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Necdet Budak ise, “İnsanoğlu iklim değişikliğinin hem nedeni hem de sonucu olan tarım alanında yaşanan değişimi anlamaya, mevcut değişiklikleri takip ederek akılcı önemler almaya azami gayret göstermeli. Tarımın sürdürülebilir kılınması noktasında yeni bir tarım devrimine ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.
BÜYÜK KATKI SUNACAK
Tarım Buluşmaları İzmir etkinliğinin kent ekonomisi açısından yararına vurgu yapan Vali Köşger, sürdürülebilir, akıllı tarımın ve tarımda teknolojinin daha etkin kullanılmasının önemine dikkat çekti. Vali Köşger, “Sürdürülebilir tarım, iklim değişikliğinin tarımsal faaliyetlere etkisi, sağlıklı gıdaya erişim ve bu doğrultuda ülkemizde tarımın geleceğinin ele alınacağı zirve, özü itibarıyla bizlerin de önemle üzerinde durduğumuz konularda bütün paydaşlara büyük katkılar sunacaktır. Tarım Zirvesinde; akıllı tarım, kaynakların daha ekonomik ve verimli kullanılması, tarım teknolojilerinin yaygınlığının arttırılması gibi birçok konu ele alınacak. Zirvede bir araya gelecek tüm sektör bileşenlerinin iş birliği içerisinde ve gayretle İzmir’imiz için değerli çıktılar ortaya koyacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
“ACIL ÖNLEMLER ALINMASI GEREK”
EGE Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, iklimin dünyanın 4.5 yıllık tarihi boyunca doğal bir değişim eğilimi gösterdiğini belirterek “İnsanların yerleşik hayata girmesiyle yaşanan Tarım Devrimi sürecinde özellikle dünya nüfusunun hızla artması ve 19. Yüzyılda yaşanan hızlı sanayileşmenin ekosistem üzerinde olumsuz etkilerinin başlamasıyla birlikte, doğal bir süreç olarak işleyen “iklim değişikliğinde” antropojenik etkilerin hâkim olduğu bir döneme girilmiştir. İnsan kaynaklı etkilerden; doğal kaynaklarımız olan toprak ve su kaynaklarının yanlış kullanımı, bilinçsiz ve plansız uygulamalarla gerçekleştirilen tarımsal faaliyetlerin ve bunların sonucu oluşan sera gazlarının iklim değişikliği üzerinde ciddi olumsuz etkileri bulunmaktadır” dedi. Prof.Dr. Budak, şunları söyledi: “İklim değişikliğinde yaşanan olumsuz etkilerin doğal bir döngü olarak insan yaşamını etkilemesi de kaçınılmaz olmaktadır. İklimde yaşanan değişiklikler, insanlar açısından yaşanabilecek yerleri, doğal kaynakları, bitkilerin uygun yaşam ortamlarını, insan sağlığını ve yaşam kalitesini etkileyecek olumsuz değişimlere neden olmaktadır. İklim değişikliği, insan yaşamı için elzem bir unsur olan tarımı, gıda üretimini ve gıda kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. İnsanoğlunun tarımda yaşanan değişimi anlamaya, mevcut değişiklikleri takip ederek akılcı önemler almaya azami gayret göstermesi gerek. İnsanoğlu, tarımın sürdürülebilir kılınması noktasında yeni bir tarım devrimine ihtiyaç duyuyor. Sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği için ulusal politikaların üretilmesi ve bu yönde acil önlemler alınması gerekmektedir.”
ZİRVE PROGRAMI
Yeni Asır öncülüğünde, İzmir Ticaret Odası merkez binasında gerçekleştirilecek olan “Tarım Buluşmaları İzmir” etkinliğinin program akışı belli oldu. Yarın gerçekleşecek program şöyle:
■ 09:15-09:30 AÇILIŞ KONUŞMASI ● Ercan Demir (Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni)
■ 09:30-09:45 AÇILIŞ KONUŞMASI ● Mahmut Özgener (İZTO Yönetim Kurulu Başkanı)
■ 10:10-10:30 ÖZEL OTURUM ● İklim Değişikliği ile Yüzleşmek ● Prof. Dr. Necdet Budak (Ege Üniversitesi Rektörü)
■ 11:00-11:15 AÇILIŞ KONUŞMASI ● Yavuz Selim Köşger (İzmir Valisi)
■ 11:15-11:25 KAHVE ARASI
■ 11:25-12:25 PANEL
● Konu: Sürdürülebilir Tarım ● Moderatör: Prof. Dr. Banu Yücel (Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı) ● PANELİSTLER: Mustafa Kayhan (Et ve Süt Kurumu Başkan Vekili), Ahmet Güldal (TMO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü), Yener Arslan (Migros Meyve Sebze Pazarlama Müdürü), Hayrettin Uçak ( Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı), Faruk Aydın (S.S. Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Koop. Birliği Yönetim Kurulu Başkanı)
■ 12:25-12:30 KAHVE ARASI
■ 12:30-13:30 PANEL ● Konu: Dijital Tarım ● MODERATÖR: Ejder Oruç ( Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Danışmanı), Prof. Dr. Metin Turan ( Yeditepe Üniversitesi Tarım Ticareti ve İşletmeciliği Bölüm Başkanı), Sümer Tömek Bayındır (TETA Teknik Tarım Genel Müdürü ve Tarım 4.0 Derneği Başkanı), Tülin Akın (Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri Kurucu Ortak), Dr. Erçin Güdücü (İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreteri), Ali Rıza Aksoy (İON Academy Kurucusu)
Çiftçi isyan etti: Gübre alamadık, malın zibillerini tarlamıza döküyoruz
Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde çiftçilik yapan Ali Samet Kocamanoğlu, artan fiyatlar nedeniyle gübre alamadığı için tarlasına hayvan gübresi atmak zorunda kaldığını belirterek, “Bu sene gübre alamadık. Bizim burada tarlamız ekmezsek ne olacak? Ekmek zorundayız çünkü malcılık yapıyoruz. Ondan dolayı malın zibillerini (hayvan gübresi) de tarlamıza döküyoruz” dedi.
,
Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Koçlu köyünde çiftçilik ve küçükbaş hayvancılık yapan Ali Samet Kocamanoğlu, artan fiyatlar ve hayat pahalılığından yakındı. Kocamanoğlu, toprak gübresi ve yem alamadığını belirterek, şunları söyledi:
“MALIN GÜBRESİ ALTIN OLDU”
“Toprak gübresinin torbası 600 lira, ekonomik sıkıntılarımız var. Bu sene gübre alamadık. Bizim bura tarlamız, ekmezsek ne olacak? Ekmek zorundayız çünkü malcılık yapıyoruz. Ondan dolayı malın zibillerini de tarlamıza döküyoruz. Bu tarlaya gübre atamadık. Normalde bu tarlaya bizim 10 torba toprak gübresi atmamız lazımdı, atamadık. Zaten malın gübresi de altın oldu. Ondan dolayı da tarlamıza malın gübresini atıyoruz.
.
“ALTERNATİF OLARAK KESME PALITI YEDİRİYORUZ”
Yıllardan beri hayvancılık yapıyoruz ilk kez biz yem alamaz olduk, yani yem alıyoruz da az alıyoruz. Arpa ezmesinin torbası 400 lira olmuş, küspenin torbası 600 lira, bir torba 50 kiloluk silajın torbası 75 lira. Biz yem alamıyoruz. Doğal olarak alternatif yollara başvuru yapıyoruz. Kesmenin palıtını (palamut) topluyoruz onu samanla karıştırıp mallara onu veriyoruz. Ne yapalım hayvan aç mı kalsın? Alternatif yollara başvuru yapmamız lazım.” ANKA
Hayrabolu Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı kır bekçisi alacak
Basın İlan Kurumu ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre, Hayrabolu Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı kır bekçisi alımı yapacak.
Hayrabolu Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bünyemiz Hayrabolu çiftçi malları koruma başkanlığımızda istihdam edilmek üzere kır bekçisi alımı yapılacaktır. Başvurular 07/12/2022 tarinde başlayıp 08/12/2022 tarihinde sona erecektir. Aranan şartlar En az lise mezunu olması b sınıfı ehliyete sahip olması ve ayrıca köy kanunlarının 71. Madde gereğince belirtilen şartları taşıması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
Son başvuru tarihi 8 Aralık 2022 olarak bildirildi
