11.11.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan açıklama: Çiftçi artık zarar etmeyecek

Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan açıklama: Çiftçi artık zarar etmeyecek

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, bundan sonra üretime daha fazla önem vereceklerini belirterek, “Ekilmeyen tek bir metrekare alanımız olmasın istiyoruz. Bununla ilgili bir yasal düzenleme getireceğiz inşallah” dedi.

Burada konuşan Gizligider, kadının toplumdaki önemine vurgu yaparak, “Kadınlar insan, biz insanoğluyuz. Bizler biraz aciz, biraz bakıma muhtaç, biraz yardıma muhtaç varlıklarız. Sizler olmazsanız bizim durum çok iyi değil. Sizlerin elinizin değdiği her şey ayrı bir bereket, ayrı bir verim, ayrı bir rahmet” dedi.

‘EKİLMEYEN ALANLAR İÇİN YASAL DÜZENLEME GETİRİYORUZ’

Pandeminin ve küresel krizin, tarımın önemini bir kez ortaya koyduğunu ifade eden Gizligider, üretime daha fazla önem vereceklerini belirterek, “Ekilmeyen tek bir metrekare alanımız olmasın istiyoruz. Bununla ilgili bir yasal düzenleme getireceğiz inşallah. Ve böylece herhangi bir sebeple boşalan alanlar için diyeceğiz ki; ‘Sana 2 yıl süre. Bu tarlayı ektin ektin, ekmedin ben devlet olarak bunu kiralıyorum. Bunun parasını da hesabına yatıracağım.’ Bunu da son derece şeffaf, elektronik ortamda yapacağız. Önce buradan başlayacağız. Sonra diyeceğiz ki, bir ürün ekerken dikkat etmemiz gereken işler var. En başta su. Toprağın özelliği, iklimin özelliği. Geldiğimiz noktada yaşadığımız sıkıntılara son vermek istiyoruz. Diyeceğiz ki; ‘Sen burada şu ürünleri ekebilirsin. Bunları yaparsan destek var. Arkandayız. Ama öbür türlü başka bir yola girersen ben bunun sana teminatını veremem.’ Bu şekliyle hem ürün desenimizi planlayacağız hem de çiftçimizin Allah izin verirse bir daha zarar etmesi yönünde bir ihtimali ortadan kaldıracağız” diye konuştu.

 

‘ARTIK ÇİFTÇİMİZ ZARAR ETMEYECEK’

Bakanlık olarak yeni bir uygulama daha yaptıklarını kaydeden Gizligider, “Yeni bir uygulama olarak şu anda Konya’da bu yıl itibariyle uygulama yapıyoruz. ‘Gelir Koruma Sigortası’ dedik biz buna. Her şeye rağmen öngörülemeyen faklı şeyler olabilir. Çünkü malum zirai faaliyet, dış etkenlere son derece açık bir faaliyet. Eğer öyle bir faaliyet olursa gelir koruma sigortası devreye girecek, fark ödemesi girecek, Allah’ın izniyle çiftçimizin artık zarar etmesiyle ilgili bir problem Türkiye’de kalmayacak” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından programa katılan kursiyerlere katılım belgeleri verildi.

Adana'da tarım işçilerini taşıyan araç kaza yaptı: 12 yaralı

Adanada tarım işçilerini taşıyan araç kaza yaptı: 12 yaralı

Adana’da tarım işçilerini taşıyan midibüsün kontrolden çıkarak kanalete düşmesi sonucu 12 kişi hafif yaralandı.

Kaza, saat 16.30 sıralarında Adana’nın Yüreğir ilçesi Havutlu Mahallesi’nde meydana geldi. Tarladaki mesaileri biten işçileri taşıyan, İsmail Gerçek yönetimindeki 27 US 557 plakalı midibüs, kontrolden çıkarak içi boş kanalete düştü.

Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yan yatan midibüste hafif yaralanan 12 işçi, sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından ambulanslarla çevredeki hastanelere götürülerek tedavi altına alındı.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Sakarya'da "4. Tarım Hayvancılık Makinaları Teknolojileri ve Yem Fuarı"

 

 

Sakarya'da "4. Tarım Hayvancılık Makinaları Teknolojileri ve Yem Fuarı" -  Sakarya'dan Haber

Hendek’te, 4. Tarım Hayvancılık Makinaları Teknolojileri ve Yem Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı.

Hendek Çok Amaçlı Kapalı Ticaret Merkezi ve Fuar Alanı’nda düzenlenen fuarda, tarım ve hayvancılık makineleri sektöründen 140 firma 4 gün boyunca ziyaretçilerini ağırlayacak.

Fuarın açılışında konuşan Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, tarım ürünlerinin, yetiştirilmesinin yanı sıra onlara değer katılmasıyla daha da önemli hale geldiğini söyledi.

Sakarya’nın tarımda Türkiye’nin en iyi kenti olması gerektiğini vurgulayan Kaldırım, şunları kaydetti:

“Tarımda çiftçimizin cebine girecek parayı 10 kat, 20 kat arttırmamız lazım. Bu potansiyel var. Yaptığımız deneme ürünlerde de bunu gördük. Bunun üzerinde ciddi şekilde kafa yormamız lazım. Çok güzel projeler var, inşallah hepsini tek tek hayata geçirip bu şehrin ekonomisine tarımı can damarı yapmamız lazım. Şehirler genelde tek sektör üzerinde büyür gelişir sanayi, tarım veya turizm şehridir. Ama burada bu üç saç ayağı var. Bu üç sektörü birbirini destekleyecek, birbirine zarar vermeyecek şekilde destekleyip daha da ileri götürmemiz lazım.”

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce de kentte hayata geçirilen UTÇEM, Seracılık Mükemmeliyet Merkezi, Sakarya Botanik Vadisi, Sera AŞ, Arıcılık Projesi, Mera Islah ve Sulama Projesi çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Sakarya’nın bereketli topraklarıyla bir tarım şehri olduğunu vurgulayan Yüce, “Sakarya, birçok numune projesiyle, tarım ve hayvancılık alanında ismini altın harflerle yazdırmayı başarmış bir şehirdir. Araştırmalarımızı yapıyor, toprak ve iklim yapımıza en uygun şekilde çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Toprağını bilen, ürününü bilen, üretim aşamasını öğrenen, gerekli tüm teknik ekipmana sahip üreticilerin yapacağı her iş verimli olacaktır.” diye konuştu.

Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, Sakarya Ticaret Borsası (STB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Genç ile Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ali Şener Bayraktar da konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından, Sakarya İl Tarım Orman Müdürlüğü koordinasyonunda, her ilçeyi temsilen belirlenen kadın yarışmacıların katıldığı “Kadın Çiftçi Bilgi Yarışması”nda dereceye girenlere ödülleri verildi.

Fuarın açılışını gerçekleştiren protokol üyeleri, daha sonra firmaların standını gezerek ürünleri inceledi.

Fuar, 13 Kasım Pazar günü sona erecek.

Çiftçiye güç katacak yakıt

Çiftçiye güç katacak yakıt

Mazot desteğinden yararlanmak isteyenler için başvurular başlarken, Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, ”Altındağ’da tarım ve hayvancılığı desteklemek için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Çiftçilerimiz zarar görmesin, emeklerinin karşılığını alabilsinler diye böyle bir destek vermeyi uygun bulduk. Çiftçilerimize mazot desteği yapacağız” dedi.

SON BAŞVURU 18 KASIM

Başvuruların Altındağ İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne yapılacağını belirten Balcı, son başvuru tarihinin 18 Kasım olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Başvuru yapmak için çiftçilerimizden traktör ruhsatı, ruhsat sahibinin kimlik fotokopisi, ruhsat sahibinin ÇKS kaydı ve ikametgâh belgesi istiyoruz. Bu belgelerle birlikte başvurular İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne yapılabilir. Var olan potansiyelimizi en etkili şekilde kullanmamız ve tarımsal gelirlerimizi katlamamız gerekiyor. Bu nedenle verdiğimiz bu Mazot Desteği çok gerekli ve de çok önemli. Bu fırsattan faydalanacak tüm çiftçilerimize hayırlı ve bereketli kazançlar diliyorum.”

Altıeylül Belediyesinden jeotermal kaynaklı tarım desteği

Altıeylül Belediyesi ile Güney Marmara Kalkınma Ajansı arasında jeotermal kaynakların tespiti ve topraksız sera üretiminde kullanılmasını kapsayan destek sözleşmesi imzalandı.

Buna göre örtü altı tarım üreticileri, sağlık, turizm, enerji vb sektörlerindeki yatırımcılar, TR22 bölgesinde çiftçilikle uğraşan, yatırımlarını büyütmek isteyen ve üretim yapmak isteyen vatandaşları kapsıyor.


Güney Marmara Kalkınma Ajansında imzalanan destek sözleşmesi ile Altıeylül ilçesinde bulunan jeotermal kaynakların sağlık, enerji, ısınma, tarım ve birçok alanda ekonomiye kazandırılması ve aynı zamanda bölgedeki kırsal alanların gelişmesinde öncü olacak tarımsal üretime ivme kazandırması amaçlanıyor.


Verilen desteğin Altıeylül’ de ki tarımsal üretim ve turizm açısından çok önemli olduğunu söyleyen Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı: “Balıkesir’imiz Türkiye’yi doyuran şehir, Balıkesir’i doyuran ilçe ise Altıeylül. Altıeylül ilimizde ki en önemli tarım merkezlerinden birisi. 81 kırsal mahallemizde yapılan tarımsal üretim şuan da Balıkesir’imiz için çok önemli. Dolayısıyla bizlerde vatandaşlarımıza tarımsal üretim konusunda her zaman destek olmak istiyoruz. Bugün de burada bu doğrultuda önemli bir adım atıyor ve jeotermal kaynakların araştırılması, tarımsal üretimde, sağlıkta ve turizmde kullanılması için çalışma başlatıyoruz. Bu önemli sözleşmenin ilçemize, çiftçilerimize ve tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.” Dedi. İmza töreninde konuşan Güney Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdullah Güç: “Bölgemizde çok fazla jeotermal kaynağı olduğunu biliyoruz ve bu kaynakların araştırılması, çıkarılması ve gerek tarıma gerekse turizme kazandırılması için Altıeylül Belediyemiz ile çok önemli bir işbirliğine imza attık. Bu konuda Altıeylül Belediye Başkanımız Hasan Avcı’ya ve ekibine çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Zengine 91.6, çiftçiye 6.4, esnafa 2.5 milyar

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bankada parası olan zenginlere 91.6 milyar TL aktardıklarını, çiftçi ve esnafa faiz desteği olarak ise sırasıyla 6.3 milyar ve 2.5 milyar verdiklerini bildirdi. 

Zengine 91.6, çiftçiye 6.4, esnafa 2.5 milyar

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bankalarda parası olan zenginlere Merkez Bankası hariç, sadece bütçeden ödenen kur garantisi parasının 91.6 milyar liraya yükseldiğini açıkladı.

Nebati, bu dönemde çiftçiye faiz desteği olarak 6.4 milyar TL, esnafa ise 2.5 milyar lira ödeme yaptıklarını söyledi.

Nebati, yoksulların elektrik ve doğalgaz faturalarına yardım için ödedikleri paranın ise 4.3 milyar lira olduğunu bildirdi.

Türkiye ekonomisine ilişkin pembe bir tablo çizen Nebati’nin AB ülkelerinde enflasyonun yükseldiğini, satınalma gücünün azaldığını söylemesi dikkat çekti.

2,3 MİLYON MEVDUAT SAHİBİNE 91,6 MİLYON TL

Nureddin Nebati, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçesini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunumunda kur korumalı mevduat hesabı nedeniyle 2.3 milyon mevduat sahibine hazine kaynaklarından 91.6 milyon lira ödediklerini söyledi.

Ancak Merkez Bankası’nın ödediği miktarı açıklamayan Nebati bankalarda varlıklı kesimlere ait garantili mevduat tutarının 1.5 trilyon lira olduğunu bildirdi.

Nebati, parası kur korumada olan mevduat sahiplerinin yüzde 70’inin hesabını vade sonunda yenilediğini, yüzde 30’unun ise ayrıldığını belirtti.

ÇİFTÇİYE 6.4, ESNAFA 2.5 MİLYAR TL

Bakan Nebati, bankada parası olanlara bütçeden 91.6 milyar lira ödediklerini belirtirken Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kredi kullanan çiftçilere faiz desteği olarak 6.4 milyar lira verdiklerini, bu tutarın yıl sonuna kadar 10.5 milyar liraya ulaşmasını beklediklerini söyledi.

Nebati, Halkbank’tan kredi kullanan esnafa ise faiz desteği olarak 2.5 milyar lira verdiklerini anlattı.

ELEKTRİĞE 2.5, DOĞALGAZA 1.8 MİLYAR

Nebati, dar gelirli 2.1 milyon hanenin elektrik faturalarına destek sağladıklarını, bu sayıyı gelecek yıl 4 milyona çıkararak 4.8 milyar lira destek sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Buna göre bu yıl elektrik desteğinin 2.5 milyar lira olması bekleniyor.

Doğalgazda da 331 haneye yıllık 900 TL ila 2 bin 500 TL arasında fatura desteği verdiklerini belirten Nebati, gelecek yıl dar gelirlilerin doğalgaz faturalarına destek için 1.8 milyar lira kaynak ayırdıklarını söyledi.

ELEKTRİK FATURANIZI 2, DOĞALGAZ FATURANIZI 5’LE ÇARPIN

Bakan Nebati, elektrik ve doğalgaz desteğiyle ilgili çarpıcı bir örnek de verdi.

Nebati, “Maliyeti 300 TL olan bir elektrik sarfiyatının vatandaşımıza faturalanan kısmı sadece 150 TL’dir. Kalan 150 TL’si ise sübvanse edilmektedir. Doğalgaz içinse bu tutarlar daha çarpıcı olup maliyeti 500 TL olan gaz tüketiminin sadece 100 TL’si vatandaşımıza fatura olarak yansırken, 400 TL’lik büyük kısmını devletimiz karşılamaktadır” dedi.

VATANDAŞIN SIKINTILARINI FARKINDAYIZ

Bakan Nebati, AB ülkelerinde enflasyonun yükseldiğini, satınalma gücünün azaldığını belirtirken, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artan hayat pahalılığı nedeniyle vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların elbette farkındayız” dedi.

SİZ ACI ÇEKİYOR MUSUNUZ SAYIN BAKAN!

Komisyonda konuşan HDP Milletvekili Garo Paylan, Bakan Nebati’ye, “Ya halkı ezen bu programı durdurun ya da baskı altındaysanız istifa edin” çağrısında bulundu.

Uygulanan programın zenginleri daha zengin yoksulları daha yoksul yaptığını belirten Paylan, şöyle dedi.

“Zenginlerin gözü ışıl ışıl, ama yoksulların gözündeki ışığı söndürdünüz Sayın Bakan. Bütçede kaynak yok diyorsunuz ama zengine 300 milyar lira aktardınız. Çocuklarımız beslenemediği için gelişim bozuklukları gösteriyor. Dar gelirli aileler bulgurla makarnayla ayakta kalmaya çalışıyor. Vicdansız bir ekonomi uyguluyorsunuz Sayın Bakan.

Ben sizi vicdanlı biri bilirdim. Bu nasıl vicdan? 1 evde 4 kişi çalışsa yoksulluk sınırını geçemiyor. Bakanın gözündeki ışık kimi aydınlatmış kimi karartmış? Bindiğiniz lüks Mercedese olan talep 10 kat artmış. 6 ay sıra var. Zengin lüks araba kuyruğunda, yoksul çorba içemiyor. Vicdanınız kurumuş. Bu sistemin acı verici olacağını biliyorduk diyorsunuz. Sayın Bakan siz acı çekiyor musunuz?

Acıyı yüzde 90 çekiyor, sefayı yüzde 1 sürüyor. TÜİK’e enflasyonu düşük açıklatarak emek hırsızlığı, alım gücü hırsızlığı yapıyorsunuz. Enflasyonu düşük açıkladığınız için her bir emekliden ortalama 5 bin lira, toplamda 750 milyar lira çalıyorsunuz. Memurun alım gücünden 1.4 trilyon lira çaldınız. Özel sektörde patronlar trilyonları çalıyor.”

Tablo: Zengine, çiftçiye, esnafa yoksula bu yardımlar yapılıyor.

Kendini Çin Seddi'nin Korunmasına Adayan Çiftçi

Kendini Çin Seddi'nin Korunmasına Adayan Çiftçi - Son Dakika

Çin’in kuzeyindeki Hebei eyaletinin Qian’an kentine bağlı Majingzi köyünde yaşayan bir çiftçi olan Zhang Lihua, 12 yıldır kendisini Çin Seddi’nin korunmasına adadı.Çin’in kuzeyindeki Hebei eyaletinin Qian’an kentine bağlı Majingzi köyünde yaşayan bir çiftçi olan Zhang Lihua, 12 yıldır kendisini Çin Seddi’nin korunmasına adadı.Köy, Ming Hanedanlığı (1368-1644) sırasında inşa edilen Çin Seddi’nin bir bölümünün güvenli kanatları altında yer alıyor.Zhang, 2010 yılında, Çin Seddi’nin 3 km uzunluğundaki bir bölümünü devriye gezmek ve korumaktan sorumlu bir korucu oldu.O zamandan beri her iki ila üç günde bir Çin Seddi’nde devriye geziyor, çöpleri ve yabani otları temizliyor, tuğlaları kontrol ediyor ve turistlerle çobanlara Çin Seddi’ni korumaları gerektiğini hatırlatıyor.Xinhua haber Ajansı muhabirleri Shijiazhuang’dan bildiriyor.

Emirdağ'da çiftçilere 32 ton yerli buğday tohumu dağıtıldı

Emirdağ'da çiftçilere 32 ton yerli buğday tohumu dağıtıldı

Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde çiftçilere, yüzde 50’si hibe olarak 32 ton 150 kilogram buğday tohumu verildi.

İlçe Ziraat Odası Başkanlığı’ndaki dağıtım törenine, Emirdağ Kaymakamı Osman Bilici, Belediye Başkanı Serkan Koyuncu, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Halil İbrahim Koku, Ziraat Odası Başkanı Öztürk Köycü, meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve çiftçiler katıldı.

Bilici, törende, Emirdağ’ın sahip olduğu geniş tarım arazileri ve sulama imkanlarıyla önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.

Kenttin mevcut tarımsal potansiyelinin daha da artırılması konusunda çalışmaların sürdüğünü aktaran Bilici,”Yürütülen çalışmalardan birisi de ilçemizde de uygulamaya konulan ‘Tarımsal Arazilerin Kullanımının Etkinleştirilmesi’ projesidir. Üreten çiftçi, gelişen Türkiye anlayışıyla ilçemizdeki ürün çeşitliliği ve toprak verimliliğini artırarak çiftçimizin yanında olmaya çalışıyoruz.”ifadesini kullandı.

İlçe Tarım ve Orman Müdürü Koku da dağıtımı yapılan yerli tohumunun ekmeklik buğday cinsi olduğunu, kuru tarım şartlarında istikrarlı bir verime sahip olduğunu ifade etti.

Konuşmaların ardından çiftçilere, yerli buğday tohumu dağıtıldı.

Sebzede örtü altı sezonu açıldı, fiyatlar düşüyor

Türkiye’nin örtü altı üretim merkezi konumundaki Antalya’da sahil bandındaki seralarda kış dönemi hasat sezonu açıldı. Ekim ayı itibarıyla başlayan yeni ürünlerin hasadıyla birlikte domates, biber, salatalık, patlıcan gibi birçok ürün ve çeşitlerinin fiyatları inişe geçti. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, toplam 800 bin dekarın üzerindeki Türkiye’deki toplam örtü altı üretim alanına bakıldığında 300 bin dekar ile Antalya ilk sırada yer alırken, bu kenti Mersin ve Adana takip ediyor.


Sebzede örtü altı sezonu açıldı, fiyatlar düşüyor

 

 

15 EKİM’DE YENİ ÜRÜNLER ÇIKMAYA BAŞLADI

Seralarda 15 Ekim itibarıyla yeni ürünlerin çıkmaya başladığını söyleyen Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Doğan, “Her türlü ürün şu an çıkıyor diyebiliriz. Domates, patlıcan, biber çeşitleri, salatalık hepsi başladı. Domates fiyatları şu anda 10- 20 TL arasında, domatesin çeşidi ve rengine göre değişiyor. Biber çeşitleri 15 liradan 40 TL’ye kadar. İhracatımız devam ediyor, Ukrayna, Rusya olsun savaşa rağmen şu an talep var. Avrupa’ya aynı şekilde ihracat devam ediyor” dedi.

 

Sebzede örtü altı sezonu açıldı, fiyatlar düşüyor

 

ÇEŞİDİNE GÖRE FİYAT DEĞİŞİYOR

İhracatta domates fiyatının ortalama 16-17 lira civarında olduğunu belirten Doğan, günlük fiyatların borsa gibi değişebildiğine dikkat çekerek, “Şu an ihracata yazdığımız fiyat, domatesin çeşidine göre 15- 20 TL arasında. Salkım domates ise 25 TL’ye kadar. Hangi domatesi aldığınıza bağlı. Bu yılki fiyatlar geçen yılın aynı dönemine göre yüksek, en az iki kat artış var. Fiyatların yüksek olması da gerekiyor, çünkü belli fiyatın altına düşerse çiftçimiz para kazanmıyor, girdi maliyetlerimiz de aşırı arttı. Çiftçimizin önümüzdeki dönemde tekrar üretim yapabilmesi için para kazanması gerekiyor” diye konuştu.

 

50 TL’Yİ BAZI DOMATES ÇEŞİTLERİ GÖREBİLİR

‘Bu kış domates 50 TL olacak’ söylemini değerlendiren Cüneyt Doğan, “Geçen sene nisan-mart aylarında salkım ve bazı çeşit domatesler 40 TL’ye kadar gördü. Bunun yanında 20 liraya da domates vardı. Şimdi yine aynı domatesler için 50 TL’yi göreceği söyleniyor ama Antalya bazında baktığınızda özellikle o para eden dönemlerde şubat, mart, nisan domatesin olmadığı, kış üretiminden çıkan domateslerin ekimine baktığımızda bu sene yüzde 50’ye yakın da artış var. Bu nasıl pazarı etkiler, ihracat talebi nasıl olur bilmiyoruz, bunu zamanla yaşayıp göreceğiz. Belli fiyatların altına da bundan sonra düşmemesi gerekiyor, çünkü üreticinin para kazanması gerekiyor. Halkımız açısından baktığımızda pazara gittiğinde 5 liraya domates almak istiyor ama bu saatten sonra mümkün değil. Maliyetlerin belli bir seviyeye gerilemesiyle mümkün olabilir” dedi.

 
 
 

DOMATES FİYATI DÜŞÜYOR

Örtü altı yeni dönem ürünlerin 10- 15 gündür Antalya’da Toptancı Hal’e gelmeye başladığını belirten hal esnafından Nevzat Akcan, “Hasat başladı, inşallah hep beraber üreticisi, esnafı, ihracatçısı ve tüketicisiyle mutlu olacağımız bir sezon geçer. Domates 15-20 TL bandındaydı, bugün 10-15 TL bandına geriledi. İhracatta da şu an talep var. Hatta Avrupa’daki doğal gaz sıkıntısından dolayı üretim azalmasına bağlı talep var. Şu an ürünler yeni çıktığı için Avrupa’ya inanılmaz, gayet iyi bir talep var. Kış aylarında ise tamamen hava şartları ve ihracata bağlı fiyatlar belli olur. İhracata da kesinlikle kısıtlama getirilmemeli, yoksa seneye paramızla alacak domates bulamayız. Bu yıl üretimde düşüş, sıkıntı yok” diye konuştu.

 

Sebzede örtü altı sezonu açıldı, fiyatlar düşüyor

 

BULGARİSTAN SINIRINDA TIR’LAR YİNE GEÇEMİYOR

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci, yeni sezonun başlamasıyla Antalya Hali’nde her türlü ürünün mevcut olduğunu belirterek, Bulgaristan sınırındaki Kapıkule’de, Bulgaristan’da daha önce de yaşanan kendi iç sorunlarıyla alakalı TIR’ları bekletme olaylarıyla yine karşılaştıklarını açıkladı. Ekinci, “TIR’lar 10-20 kilometre kuyruklar oluşturuyor. Bu kuyruklar nedeniyle sevkiyatta sıkıntı yaşıyoruz. İnşallah devletimiz bunu da aşacaktır. Bulgar kapısında kendi sorunlarından kaynaklı, daha önceki yaşanan bir olaydı ve devam ediyor. Bir TIR’ı 2-3 gün tutuyorlar ve sebzenin çabuk bozulması demek” dedi.

 

 

Sebzede örtü altı sezonu açıldı, fiyatlar düşüyor

 

DOMATES 50 TL’Yİ GÖRMEZ

Girdilerin yüksek olmasına bağlı ürün fiyatlarındaki artışlara ve Ukrayna-Rusya savaşı kaynaklı bu iki pazara yönelik ihracat sorunlarına da değinen Ekinci, kış dönemi için domatesin 50 TL’yi görmeyeceğini kaydetti. Ekinci, “Zaten Hollanda firmaları buraya salkım domates için gelmişlerdi, bu karıştırılıyor. Tabi ki salkım domatesi Hollanda’nın alması tek domatesi etkiler diye bakıyorlar ama şu an İspanya’dan gelen Demre domatesi gibi topraklı salkımı 70 Euro/Sente Almanya’ya teslim ediyorlar. Şimdi fiyatlar yüksek kaldığından bizde işler yavaşladı. Üretimde azalma yok, her geçen gün çoğalıyor, azalma olacağını da düşünmüyorum ama ekimde bir sene domates fazla ekiliyor, diğer yıl biber fazla ekiliyor. Bunları ayarlamak lazım, havalar da güzel gidiyor” diye konuştu.

 

YENİ ÜRÜNLER ÇIKTI, FİYATLAR DÜŞÜYOR

Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Hasan Ali Yılmaz, Antalya sahil bandı üretiminin başlamasıyla, bütün sebze gruplarının da hale geldiğini, fiyatların da ürünlerin çıkmasıyla düşüşe geçtiğini kaydetti. Domatesin 14 TL seviyesinden 12 TL seviyesine düştüğünü açıklayan Yılmaz, “Biberlerimiz 11 TL, patlıcan 8 TL, salatalık 7 TL seviyesinde ve fiyatlar gayet normal, çitçimizi de memnun ediyor. Tüketiciyi de memnun edecek bir seviyeye gideceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

AVRUPA’YA İHRACATTA ARTIŞ BEKLENTİSİ

Avrupa’da, Rusya kaynaklı doğal gaz krizine işaret eden Yılmaz, buna bağlı üretimdeki düşüşün, Türkiye’den talepleri artıracağını kaydetti. Türkiye’deki üretimin de geçen senenin üzerinde olduğunu dile getiren Yılmaz, enerji krizinden dolayı yurt dışına ihracatta artış beklediklerini açıkladı. Domatesin kış döneminde bazı lüks semtlerde ve lüks çeşitlerin 50 TL olabileceğini de söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:

“Ama şu andan 50 lira olacak demek mümkün değil. Neye dayanarak diyeceğiz, belli bir dönem belli lüks bölgelerde olabilir, şu an çok erken. Kokteyl domates 16, pembe 21 TL seviyesinde. Lüks dediğimiz ürünlerde bazen o fiyatları gördüğümüz bölgeler olabilir ama kışın devamlı suretle 50 TL’ye domates yiyeceğiz demek yanlış olur. Şimdi bir şey söylemek için erken. İhracat, hava şartlarıyla alakalı 20- 30’u bulur.”

Kırklareli’nde jeotermal su kaynağıyla seralarda sebze ve meyve üretilecek

Kırklareli’nde jeotermal su kaynağıyla seralarda sebze ve meyve üretilecek

Turizm ve enerji gibi alanlarda Kırklareli jeotermal kaynaklarında başkenti olması hedefleniyor.

Trakya’da 2014 yılında ilk kez Kırklareli’nin Asılbeyli köyünde bulunan jeotermal su kaynağı bulunmuştu. Yatırımcı firma tarafından yeni açılan bin 370 metre derinliğinde sondajla ulaşılan 60 derece sıcaklığındaki kaynağı kullanarak 54 dekar alanda seraların hazırlık çalışmaları devam ediyor.

Son teknolojide 54 dekar alanda kurulan seralarda jeotermal su kaynağı ile meyve, sebze gibi ürünler daha kaliteli yetiştirilecek.

Asılbeyli köyünde bin 370 metre derinliğinde buldukları jeotermal su kaynağı ile kurdukları seralarda daha kaliteli ürünler üretileceğini belirten Jeoloji Mühendisi Ahmet Uğur Özgür, “MTA İstanbul dahil olmak üzere pek çok il de ve ilçede sondajlar yaptı ama hiçbir kuyunun debisi, yani su miktarı bu kuyu kadar yüksek değildi. Yaptığımız çalışmalar sonucunda bin 370 metre derinliğe ulaştık, 58-60 derece suyumuz var. Yaklaşık olarak 5 lt/sn. artezyen yapıyor. Ancak kompresör ile yaptığımızda 35 lt/sn. suyumuz olduğunu tespit ettik. Dalgıç pompa ile 55 dekarlık seramıza suyu basacağız. İki kuyumuzdan çıkan debinin toplamı seramızın tamamını ısıtmaya yetecek gibi görünüyor. Ancak sahanın sömürülmemesi adına bir enjeksiyon kuyusu açacağız. Bu kuyuda ısısı alınan suyu tekrardan yer altına enjekte edeceğiz” dedi.

ÜÇÜNCÜ KUYU DA AÇILACAK

Üçüncü kuyunun da inşaatının başlayacağını söyleyen Jeoloji Mühendisi Özgür, 3. kuyudan 30 lt/sn. üzerinde 55-60 derece arasında jeotermal akışkan beklediğini vurguladı.

Yatırımcı firma Otağ Jeotermal Tarımcılık A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Kerkez, 2014 yılında kazandıkları ihale ile birlikte Kırklareli’ne büyük katma değer sağlayacaklarını belirterek, “Biz 2014 yılındaki MTA’nın ilk açtığı Asılbeyli köyündeki kuyusunu Kırklareli Valiliği İl Özel İdaresi tarafından ihaleyi kazanmış olduk. İhalenin neticesinde ruhsatla alakalı arama ruhsatından sonra işletme ruhsatı ile sahada çalışmaya başladık. 2. kuyumuz bin 370 metrede 60 derece sıcaklıkta 35 debide olan bir suyumuzda çıkmış oldu. Bizim bu sahada Kırklareli’nde yine toplamda Özel İdareden aldığımız arama ruhsatı ile beraber hemen hemen 120 bin dekar jeotermal aramaya devam ediyoruz. İkinci kuyumuzdan sonra üçüncü kuyumuzun inşaatı yakın zamanda başladı. Elimizdeki sismik raporlara baktığımız zaman bu havzada zaten jeotermal kaynaklarını almış durumdayız. Şuan inşaatımıza da başlayacağız” diye konuştu.

“ENERJİ MALİYETİNİ ÇIKAN ÜRÜNLE YÜZDE 70 KARA ÇEVİRİYOR”

Kerkez, jeotermal su kaynağı ile üretecekleri ürünlerin maliyeti enerjiyle 70 kara çevirdiğini vurgulayarak, “Şuan biz jeotermal kaynağı seramızı ısıtmada kullanacağız sonra turizmde de kullanılacak bir su. Ama şuanda 54 dekar yaptığımız birinci seramız bitmek üzere, asıl enerjiden dolayı kullanacağımız için enerji maliyetini çıkan ürünle yüzde 70 kara çeviriyor. Türkiye’nin en son teknolojik serasını kuruyoruz. Tamamen otomasyonlu yapay zekanın yürüttüğü teknolojik serada kullanacağımız bir enerjiye çeviriyoruz” şeklinde konuştu.

Kerkez, enerjilerin sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji olması için kaynakları seramızda kullandıktan sonra yeraltına enjekte edeceklerini söyledi.

“KALİTELİ BİR ÜRÜN ÇIKACAĞINI BEKLİYORUZ”

Serada üretilecek ürünlerin kalitesine değinen Kerkez, “Yapacağımız sera teknolojik sera olacağı için normalde dekar başına 50 ila 60 ton bir beklentimiz var. Birde burada gün ışı fazla olduğu için tarım olarak diğer illere göre iklim olarak daha güzel bu da sebzenin büyümesine yol açıyor. Bizim oradaki kapasitemize baktığımız zaman 3 bin ile 3 bin 500 ton bekliyoruz birinci etapta. Buranın en güzel noktası Avrupa’ya yarım saat uzaklıktayız İstanbul’a 1 buçuk saat uzaklıktayız. Her şey lojistiğe döndüğü için raf ömrü ön plana çıkıyor. Kaliteli bir ürün çıkacağını bekliyoruz” dedi.

Antalya'daki yaş sebze ve meyve üreticilerinden Tayland'a ticari ziyaret

Antalya'daki yaş sebze ve meyve üreticilerinden Tayland'a ticari ziyaret

Antalya’daki yaş meyve ve sebze üreticileri, ihracatı artırmak için Tayland’a ticari heyet ziyareti gerçekleştirdi.

Antalya Ticaret Borsası Başkanvekili Halil Bülbül, Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Doğan’ın başkanlığındaki heyet, Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (URGE) Projesi kapsamında Tayland’ın başkenti Bangkok’a gitti.

Türkiye’nin Bangkok Büyükelçisi Serap Ersoy ile Ticaret Müşaviri Öykü Ünal’ı ziyaret eden heyet, Asya Meyve Lojistik Uluslararası Meyve, Sebze Ticaret Fuarı’na katıldı.

Borsa Başkanvekili Bülbül, yaptığı açıklamada, Antalya’nın yaş meyve ve sebze üretiminde ciddi potansiyele sahip olduğunu belirtti.

İhracat alanında pazarı genişletmek amacıyla Tayland’a ticari bir ziyaret gerçekleştirdiklerini bildiren Bülbül, şunları kaydetti:

“Üretimimizi ihracata yönlendirmek için alternatif pazar arayışındayız. Hedefimiz ürettiklerimizi daha fazla ihraç edebilmek. Karşılıklı ticaretini yapabileceğimiz tarım ürünleri hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Gerek ikili, gerekse heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdik. Başarılı ve verimli bir ziyaret oldu.”

Taylan’daki yaş sebze ve meyve hali ile Rayong kentindeki tropikal meyve bahçelerini gezdiklerini anlatan Bülbül, işleyişler ve ürün yetiştiriciliği hakkında bilgi aldıklarını ifade etti.

Main Menu