08.11.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Tarımda tehlikeli gelişme: 60 ilde kışlık ekim yapılamadı

Toplam 60 ilde hububat ve diğer kışlık ekimler için yeterli yağış gerçekleşmediğini, üreticilerin yağış beklediğini bildiren TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, “Yağışlar Türkiye genelinde normaline göre yüzde 38 azaldı. Değişen iklim koşullarına karşı üreticilerimiz desteklenmelidir” dedi.
Video Player

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımsal üretimi ve kışlık ekimleri etkileyen kuraklık hakkında bir basın açıklaması yaptı.

İklim değişikliğinin etkileri: Gıda ve su kıtlığı, göç, sağlıksız bir yaşam!

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de iklim değişikliğinin etkilerinin son yıllarda kendini fazlasıyla gösterdiğini belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sel, don, fırtına, aşırı yağış ve sıcaklık gibi doğal afetlerin yanı sıra kuraklık da hissediliyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün 2021 yılı raporunda sera gazı emisyonlarının, deniz seviyelerinin, okyanus ısısının ve okyanus asitlenmesinin rekor seviyeye ulaştığı ifade edildi.

Rapora göre iklim değişikliği, dünya çapında soğuk ve sıcak hava dalgaları, aşırı yağışlar, seller, kuraklık, tropik fırtına ve şiddetli fırtınalar şeklinde etkisini sürdürüyor. Raporda ayrıca küresel ısınma ve iklim değişikliğinin gelecekte gıda ve su kıtlığı, istihdam azalması, göç, ekosistemlerde dengesizlik, alt yapılarda zarar, sağlıksız bir yaşam ve düşük hayat standardı getireceği belirtiliyor.

Ülkemiz Akdeniz çanağında yer alması itibarıyla iklim değişikliğinden zarar görecek ülkelerin başında geliyor. 2020-2021 sezonunda yaşadığımız aşırı kuraklığın olumsuz etkileri hala devam ediyor.

“ÇİFTÇİLER İKLİM DEĞİŞİMLERİNE UYUM SAĞLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYOR”

2022 yılında Akdeniz ülkelerinden İtalya ve İspanya’da görülen aşırı kuraklık, bu ülkelerin tarımsal üretimini de önemli ölçüde etkiledi. Türkiye’de tarımsal üretim, iklimdeki bu değişimlerden her geçen gün daha fazla etkileniyor. Çiftçilerimiz de bu değişim ve farklılıklara uyum sağlamakta oldukça zorluk çekiyor.

Yağışlar mevsim normallerine göre yetersiz kalırken, olması beklenen yağışlarda tarımsal üretim için beklenen aylarda gerçekleşmiyor. Kış aylarında bazı yıllar kar yağışı görülmezken, bazı yıllar normallerin üzerinde gerçekleşiyor.

Ayrıca, son yıllarda sonbahar aylarında gelmeyen yağışlar, yaz aylarında sel ve su baskınları oluşturacak düzeye ulaşıyor. Artık tarımsal üretimimizi değişen iklime göre yeniden şekillendirmemiz gerekiyor.

TARIMDA KIŞLIK EKİM ZAMANI!

2022-2023 yılı tarımsal üretim ve pazarlama dönemi ekim ayı itibarıyla başladı. Başta kışlık hububat olmak üzere, bazı baklagiller, kanola ve bazı sebzelerin ekimleri yapılıyor.

Ülkemiz için temel ürünlerden buğday ve arpanın yer aldığı hububat ekimi, Eylül ayının son haftası itibarıyla başlarken, ülke genelinde ekimler Ekim ayında yoğunlaşıyor.

Ziraat odalarımızdan aldığımız bilgilere göre özellikle kuruda yetiştirdiğimiz ürünler için önemli bir faktör olan ekim ayı yağışları yetersiz kalırken, bu durum kuraklık riskini artırdı.

Sonbahar aylarında gerçekleşen yağışları artık eskisi kadar göremiyoruz. Ülkemizde değişen iklimin yeni özelliklerinden biri sonbahar yağışlarının yetersizliği ve sıcaklıkların normallerin üzerinde seyretmesidir.

YAĞIŞLAR NORMALİN ALTINDA KALIYOR!

2019 yılından bu yana Eylül, Ekim ve Kasım ayları yağışları normallerin altında gerçekleşiyor. 2022 Eylül ayı raporlarında da durum değişmedi. Eylül ayı yağışlarında mevsim normallerine göre yüzde 23 azalma görüldü. Yine sıcaklık verilerine bakıldığında 2022 yılı Eylül ayı son 52 yılın en sıcak 7. Eylül ayı olarak gerçekleşti. Normalin üzerinde gerçekleşen sıcaklıklar yağış alan toprağı daha hızlı kurutuyor. Ekim ayı yağışları oldukça yetersizken hava sıcaklıkları da çoğu ilde mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti.

Yağışlar, Türkiye genelinde normaline göre yüzde 38 azalırken, Akdeniz hariç tüm bölgelerde normalinin altında yağış kaydedildi.

“60 İLDE KIŞLIK EKİMLER İÇİN YETERLİ YAĞIŞ GERÇEKLEŞMEDİ”

Güneydoğu Anadolu bölgesinde 22 dereceye varan sıcaklıklar görüldü. Toplam 60 ilde hububat ve diğer kışlık ekimler için yeterli yağış gerçekleşmedi. Birçok üreticimiz ekimlerini erteledi. Ekim yapabilmek için yağış bekliyor. Çiftçilerimiz çoğu ilde toprak tava gelmeden kuruya ekimini yaptı. Sulama imkanı olan ise sulama yaptı. Daha fazla beklemek istemeyen üreticilerimiz de yağış olmasa dahi, ‘tohum ambarda duracağına toprakta dursun’ diyerek bugünlerde ekimini yapıyor. Hububat ekiminin yapıldığı tarım alanlarında önümüzdeki günlerde beklenen yağışın gerçekleşmemesi durumunda tohumlarda çürüme riski oluşacaktır.

Marmara Bölgesinde Eylül ayı sonunda ekimi yapılan kanola, yetersiz yağışlar sonucu çıkış yapamadı. Kanola üreticisi çiftçilerimiz ise tarlasını bozmak zorunda kaldı.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde iki yıldır kuraklık yaşanıyor. Hububatta ve kırmızı mercimekte önemli verim düşüklükleri oldu. Bölgede bu yıl da halen yağış olmaması çiftçilerimizde benzer bir durumla karşı karşıya kalma endişesi yarattı. Hububat ekimi sonrası kasım ve aralık aylarında yağış olmaması halinde hububatta önemli verim kayıpları yaşanabilir.

“ÜRETİCİLERİMİZ DESTEKLENMELİ”

Üreticilerimizin değişen iklime uyumlu üretim yapabilmesi ve gelir elde edebilmesi için değişen iklim koşullarına karşı üreticilerimiz desteklenmelidir.

Kuraklık verim sigortasında devlet desteği devam etmeli ve prim miktarları artırılmamalıdır. Çiftçimizin kuraklık verim sigortasına olan talebini artırmak için hasar tespitleri hassasiyetle yapılmalıdır.

Çiftçimiz kuraklık afetiyle karşılaştığında aldığı tazminat, zararını karşılamalıdır. Bölge bazında kuraklığa ve soğuğa dayanıklı tohum çeşitleri daha fazla geliştirilmelidir. Hastalıklara dayanıklı çeşitlerin de kullanım alanları yaygınlaştırılmalıdır. Basınçlı sulama imkanlarının artırılması sağlanmalı ve sulama maliyetleri düşürülmelidir.

2022-2023 tarımsal üretim döneminin; verimli geçmesi için yağış almayan tüm bölgelerimizde en kısa zamanda yeterli yağışın alınarak, çiftçilerimizin bol kazanç sağladığı, kalite ve rekoltenin düşmediği bir yıl olarak tamamlanmasını temenni ediyorum.”

Manisa'da Tekno Tarım Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı açıldı

Tarım Kredi Genel Müdürü Aydın: Tüm illere yayılacak, pilot 6 şehir seçildi

Tarım Kredi Genel Müdürü Aydın, KOOP Bakkal projesiyle ilgili olarak, “Pilot 6 il seçtik fakat bütün illere yayılacağız. Zamanla toptancı gibi çalışmayı planlıyoruz” dedi. Aydın, Tarım Kredi marketleriyle için ise, “Tüketiciye en ekonomik şekilde ürünü ulaştırmak öncelikli hedefimiz. 70-72 kadar ana ürünü Türkiye’deki bütün marketlerden daha ucuza satıyoruz” şeklinde belirtti.
Haberin Devamı

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Hüseyin Aydın, TRT Haber’de KOOP Bakkal projesinin detaylarını anlattı.

Hüseyin Aydın’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

81 ilimizde ve 500 ilçemizde Tarım Kredi market olarak hizmet veriyoruz. Daha çok tüketiciye ulaşmak adına iş ortakları ediniyoruz. 2023 yılının ilk yarısında vatandaşlarımız Tarım Kredi market ürünlerini asgari 3 bin noktada bulacak.

Tarım Kredi, 800 bin ortağı olan bir çiftçi kuruluşudur. Kamuyla bir iş birliği içindeyiz. Tarım sektörü için tartışılan üretiyor ama satamıyor konusunu Tarım Kredi çözüyor. Bir insan tarımsal faaliyet gösteriyorsa biz onun girdilerini temin ediyoruz. Ürettikten sonra biz ürününü satın alıyoruz. Kooperatiflerimiz vasıtasıyla, 40 fabrikamızda bu ürünleri alıp marketlerde satıyoruz.

Günlük bin ton süt kapasiteli fabrika aldık. Ayçiçek yağında, ilaçta, gübrede büyük yatırımlar yapıyoruz.

Tarım Kredi Genel Müdürü Aydın: Tüm illere yayılacak, pilot 6 şehir seçildi

“TÜRKİYE’DEKİ BÜTÜN MARKETLERDEN DAHA UCUZA SATIŞ YAPIYORUZ”

Bizim birinci amacımız sürdürülebilirliktir kâr değil. Çok ortaklı olduğumuz için bütün mali verilleri kamu oyuyla şeffafça paylaşıyoruz. Tüketiciye en ekonomik şekilde ürünü ulaştırmak öncelikli hedefimiz. 70-72 kadar ana ürünü Türkiye’deki bütün marketlerden daha ucuza satıyoruz. En iyisini en ekonomik olarak veriyoruz.

Kalite ve nitelik olarak baktığınızda biz şu anda Türkiye’deki bütün marketlerden daha ucuza satış yapıyoruz. Biz bunu yaparken asla zarar etmiyoruz. Diğer marketlerle bizi kıyaslarken ürün kalitesine dikkat etmekte fayda var.

“KOOP Bakkal PROJESİNDE AMACIMIZ DAHA FAZLA TÜKETİCİYE ULAŞABİLMEK”

Bakkal normal gündelik işlerini yapsın fakat 1 rafını bize ayırsın, biz ona iskontosunu verelim bizim ürünlerimizi satsın. Temel tüketim ürünlerini bakkallarımıza veriyor olacağız. Tarım Krediye ulaşamadım sorununu ortadan kaldırmış oluyoruz. Pilot 6 il seçtik fakat bütün illere yayılacağız. Zamanla toptancı gibi çalışmayı planlıyoruz.

Ülke genelinde kıtlık veya bir ürünün kalmaması gibi bir şey söz konusu değil. Bizim üretimimizde bazı aksaklıklar zamanlama sıkıntıları oluyor. Onları da kısa sürede çözüyoruz. Biz üreticimizin ürününü satamama ihtimalini ortadan kaldırıyoruz. Türkiye’de ayçiçeği üretip de elimde kaldı diyen hiç olmadı.

Tarım Kredi Genel Müdürü Aydın: Tüm illere yayılacak, pilot 6 şehir seçildi
Market kiraları en önemli maliyet unsurumuz. Olabildiğinde müşterinin en kolay gelebileceği yerlere marketlerimizi açıyoruz.

Sosyal medyada fiyatları paylaşılacak bir sosyal medya hazırlığımız var.

Van'da 200 hektar tarım arazisi suyla buluşturuldu

Van'da 200 hektar tarım arazisi suyla buluşturuldu

Van Büyükşehir Belediyesi, Özalp ilçesinde yeni yaptığı 3 bin 600 metrelik sulama kanalı sayesinde bölgedeki 200 hektar tarım arazisini suyla buluşturdu.

Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, kentte tarım ve hayvancılığın geliştirilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.

Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının (DAP) desteğiyle ilçeye bağlı Şemsettin Mahallesi’nde yapımı tamamlanan sulama kanalı hizmete alındı.

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Özvan ve Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yusuf Altun, çalışmanın yürütüldüğü bölgede inceleme yaptı, görevlilerden bilgi aldı.

Altun, kanaldan yaklaşık 150 hanenin faydalanacağını ve 200 hektar alanda kuru tarımdan sulu tarıma geçilebileceğini belirtti.

Bölgenin su bakımından zengin olduğunu ancak suyun arazilere ulaşamadığını aktaran Altun, şunları kaydetti:

“Beton kanalımızla en ücra araziye bile sağlıklı bir şekilde su ulaşacak. Bölgede şu anda sadece yonca ekimi yapılmakta. Bu projeler sayesinde değişik endüstriyel bitkilerden de ekim yapılabilecek. Desteklerinden dolayı Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekilimiz Ozan Balcı’ya, Genel Sekreterimiz Mehmet Fatih Çelikel, genel sekreter yardımcılarımıza teşekkür ediyorum.”

Mahalle Muhtarı Ramazan Yıldırımçakar da yıllardır sulama sorunu nedeniyle arazilerden istedikleri verimi alamadıklarını bildirerek, “Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığına bu konuda müracaatımız oldu. Sağ olsunlar kanal yaptılar. Su artık arazimize ulaşıyor. Bundan sonra sezonda bir sefer biçebildiğimiz yoncalarımızı 2-3 kez biçme imkanına kavuşacağız. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun.” diye konuştu.

ABD'de tarım dışı istihdam beklentileri aştı

ABD'de tarım dışı istihdam beklentileri aştı | Ekonomi Haberleri

 ABD’de tarım dışı istihdam beklentileri aştı‹
ABD tarım dışı istihdam verisi ekim ayında 261 binle tahminlerin oldukça üzerinde geldi.

ABD Çalışma Bakanlığı, tarım dışı istihdam verisini açıklandı. Buna göre ekim ayında kritik veri 261 bin gelerek beklentileri aştı. Piyasa beklentisi 200 bin olması yönündeydi.

ABD’de istihdam, tahminlerin üzerinde gelerek işgücü piyasasının Fed’in agresif faiz artışlarına rağmen güçlü kaldığını gösterdi.

Tarımda AR-GE projelerine 118,6 milyon lira destek

Tarımda AR-GE projelerine 118,6 milyon lira destek

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından AR-GE çalışmaları kapsamında, 2007’den beri bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan gübreye kadar tarım sektörünün çeşitli alanlarında geliştirilen 477 projeye 118,6 milyon lira destekleme ödemesi yapıldı.
AR-GE Destek Programı’nın başladığı 2007 yılından bugüne kadar 2 bin 235 proje önerisi alındı.

Projelere verilen destek üst limiti 3 milyon lira olarak belirlendi. Önerilen projelerden 477’si destekleme kapsamına alındı. Bunlardan 403’ü sonuçlandırıldı, 74’ü devam ediyor. Bakanlık tarafından AR-GE Destek Programı’nın başlamasından bu yana kapsama alınan projeler için 118,6 milyon lira destekleme ödemesi yapıldı.

Bu süreçte Bakanlık bünyesinde 27 AR-GE ve İnovasyon Merkezi faaliyete geçirildi. Gelecek iki yılda 11 merkezin daha faaliyete geçmesi planlanıyor.

AR-GE faaliyetleriyle sektöre kazandırılan yenilikler

Bitkisel üretimde bahçe bitkileri araştırmaları çerçevesinde yapılan ıslah çalışmalarıyla bugüne kadar araştırma enstitüleri tarafından 564’ü meyve, 144’ü bağ, 281’i sebze ve süs bitkilerinde olmak üzere toplam 989 çeşit tescil edilerek, sektörün kullanımına sunuldu.

Tarla bitkileri araştırmaları kapsamında kamu kaynaklarıyla araştırma enstitülerinde geliştirilen yüzde 100 yerli serin iklim tahıllarında 322, çayır-mera ve yem bitkilerinde 78, sıcak iklim tahıllarında 132, endüstri bitkilerinde 256, yemeklik tane baklagillerde 94, tıbbi ve aromatik bitkilerde 29 olmak üzere toplam 911 çeşit tescil ettirildi.

Geliştirilen plastik örtülü yüksek tünel kurutma yöntemiyle hasat edilen tütün yaprakları daha kısa sürede, daha yüksek ekspertiz ve kimyasal kalite değerlerine ulaştırılarak kurutulmaya başlandı. Ayrıca, Türkiye’de ilk defa keten, kenevir ve ısırgan saplarından lif soyma makineleri yapıldı.

Hayvansal üretimde ise Manda Islah Projesi ile canlı ağırlıklarda 18 kilogramlık artış sağlandı. Yerli koyun ve keçi ırkları koruma altına alınarak farklı koç teke katımları önlenerek, ırkların saf yetiştirilmesi sağlandı. İlgili projelerde yer alan işletmelerin kuzu ve oğlaklarının yaşama gücünde ortalama yüzde 10,6 artış hesaplandı.

Damızlık yumurta tavukçuluğunda iki adet kahverengi yumurtacı ATAK ve ATAK-S ile iki beyaz yumurtacı ATABEY ve AKBAY damızlık hatları geliştirildi.

Ayrıca, Balıkçılık Faaliyetlerinde Stok Değerlendirme Uygulamaları (IFİSH) Projesi ile AB IPA-2 kapsamında Karadeniz ve Marmara’da 6 deniz izleme sistemi oluşturuldu.

Gübre araştırmaları çerçevesinde de nohut, mercimek, fiğ ve bezelyeye özel Azotek-1, Azotek-2 ve Azotek-3 mikrobiyal gübrelerine ek olarak bu yıl Azotek-Fasulye gübresine de tescil belgesi alındı.

Toprak yönetiminde ise zeytin karasuyu, biyogaz fermente atığı, odun sirkesi gibi atıkların tarımda kullanımı ve toprağa geri dönüşümünün etkilerini araştıran 7 proje çalışması devam ediyor.

“AR-GE çözümlerinin yüzde 70’ini Bakanlık olarak biz üretiyoruz”

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, AR-GE çalışmalarında büyük hedeflerinin olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Gururla söyleyebilirim ki ülkemizde tarım ve gıda alanındaki inovatif çözümlerin ve AR-GE çözümlerinin yüzde 70’ini Bakanlık olarak biz üretiyoruz. Bu yönüyle ekonomimize yıllık 4,2 milyar lira doğrudan, 50 milyar lira da dolaylı katkımız oluyor. AR-GE yapma kabiliyetine sahip ya da AR-GE ihtiyacı olan diğer kamu kurumlarla da çalışıyoruz.”

Tarımda küçük üreticiliğin kurumsal yapı altında bir güç oluşturması gerekiyor

Serbest Kürsü

Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi- Doç. Dr. Faik Gür

“FAO tarım ve gıda çerçevesinde güvenilir verileri raporlarla tüm dünyaya sunarak insanlığın geleceği için vazgeçilemez öneme sahip bir çalışmaya imza atıyor. Raporda Türkiye’nin de dahil olduğu Küresel Güney verilerine baktığımızda, ayırt edici özellik olarak pazarla bütünleşmiş küçük üretici işletmelerin, 1980’lerden bu yana giderek zayıflasa da tarımsal yapılar içinde egemenliğinin devam ettiğini gözlemliyoruz. Tarımla (hayvancılık dahil buna) uğraşan kırsal bölgelerde gördüğümüz bu işletme biçimlerinin, gıda zincirinde faaliyet gösteren kentsel versiyonları da var. Bunlar doğrudan tarım üretimde değiller; ama gıda üretimi faaliyetindeler. Bunların sayısını tam olarak bilmiyoruz; ama sermaye yapısı ve emek kullanma biçimleri (aile emeğine dayalı bir üretim süreci) açısından küçük meta üreticisi özeliklerini taşıyorlar. “Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme 2022” raporuna baktığımızda, bu küçük üreticiliğin çeşitli tiplerinin egemen yapı olduğu Küresel Güney’de gıda güvencesi ve güvenliği konularında belirgin sorunlar yaşandığını görmekteyiz. Bu sorunlar hem iktisadi hem de siyasi sorunların varlığını tartışmaya açıyor. Raporun sonunda da tarım politikaları ve bununla ilgili konular çerçevesinde kamu politikası alanına vurgu yapılması bu sebeple şaşırtıcı değil. Küçük aile işletmelerinin girdi fiyatları ile ürün satış fiyatları arasında sıkıştığı ve faaliyet alanını terk etmeye zorlandığı ile ilgili yüzlerce çalışma mevcut. Dolayısıyla bu sıkışmışlık durumu, özelikle neoliberal iktisadi politikalar çerçevesinde derinleşen haliyle, kaçınılmaz olarak uygulanan kamu politikalarının rolünü gözler önüne seriyor” dedi.

Küçük üreticinin erozyonu gıdaya erişimi zorlaştırıyor
Küçük üreticiliğin egemen olduğu tarımsal yapılardaki erozyon aynı zamanda kent yoksulluğunu artmasına ve gıdaya erişimi zorlaştırıyor. FAO 2022 raporunda da gösterildiği üzere açlık ve yetersiz beslenme verilerinde pandemi öncesi bir azalma eğilimi görülse de pandemi ile azalma eğilimi tersine dönüyor. Bunun nedenlerine baktığımızda karşımıza çıkan şu: Küçük üreticiliğin egemenliğindeki Küresel Güney’deki tarımsal yapılar ve bu yapının gıdanın sıradan bir meta olarak görüldüğü dünya ekonomisi ile olan ilişkisi. Bu ilişkinin 1980 sonrası gelişimine baktığımızda şunları gözlemliyoruz: Tarım destekleme politikaları giderek zayıflıyor. Kalkınmacı kamu politikası anlayışı yerini piyasa yoluyla kalkınmacı olduğunu söyleyen neoliberal politikalara bırakıyor. Küçük üretici piyasayla hazırlıksız karşı karşıya kalıyor, tarım girdi fiyatları ve tarımsal ürün fiyatları arasında bir kapana giriyor ve tarımsal faaliyeti terk etmeye başlıyor. Bu da özelikle Küresel Güney’de yapısal sorun oluşturuyor. Örneğin; Türkiye’de bu dönemde küçük üreticilik sayısal olarak 3 milyonun altına inmiş, tarımdan kopuş hız kazanmış ve her iki yerde yani hem kırda hem de kentte birleşik bir mutlak yoksulluk oluşmuştur. Sonuçta tarımın ve bu bağlamda küçük üreticilerin desteklenmesi olmaksızın üretim ve tedarik zincirlerinin kırılganlığı devam edecektir. Çözüm ise elbette var. Kamu politikaları yeniden tasarlanmalı. Bununla birlikte küçük üreticiliğin kurumsal yapı altında bir güç oluşturması, bir kurum kimliği ile piyasa ile ilişkiye girmesinin yolunu bulup yaygınlaştırmak gerekiyor. Bu konuda deneyimler mevcut. Küçük üreticiliğin örneğin kooperatif benzeri kurumsal şemsiyeler altında faaliyet göstermesi bu dönüşüme hizmet edebilir. Türkiye’de ve hem dünyada bunun çok iyi örnekleri mevcut.

Özyeğin Üniversitesi’nde sürdürülebilir kırsal kalkınma ve tarım & gıda sistemleri alanlarında eğitim, akademik yayım, öğrenci deneyimleri oluşturma ve yerel kalkınma planları hazırlama çalışmaları yürütüyoruz. Özyeğin Vakfı’nın 2007 yılında başlattığı entegre, hak temelli kırsal kalkınma yatırım programlarının deneyimi üzerine şekillenen çalışmaları önemsiyoruz. Kırsal yaşamın güçlenmesi için akademi, kamu, sivil toplum ve üretici örgütleri arasında köprüler kurmayı kendimize misyon edinmiş bulunuyoruz. Bu çerçevede 8 yıldır devam eden Yerel ve Kırsal Kalkınma Uzmanlık Eğitim Sertifika Programları sürdürülebilir tarım & gıda sistemleri, ekoloji ve kırsal ve yerel kalkınma alanlarında çalışan pek çok kişi ve kurumun kapasitelerini güçlendirmelerine olanak sağlıyor. Sahanın bilgisi ile akademinin birikimi arasında köprüler kuruyor.”

NEVÜ Tarım ve Hayvancılık bölümü öğrencileri At Çiftliği gezisine katıldı

NEVÜ Tarım ve Hayvancılık bölümü öğrencileri At Çiftliği gezisine katıldı

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Derinkuyu Emineana ve Yaşar Ertaş Tarım ve Hayvancılık Meslek Yüksekokulu (MYO) tarafından ‘At Yetiştiriciliği Dersi’ çerçevesinde öğrencilere yönelik teknik gezi düzenlendi. NEVÜ Derinkuyu Emineana ve Yaşar Ertaş Tarım ve Hayvancılık MYO Laborant ve Veteriner Sağlık Programı 2. sınıf öğrencileri ‘At Yetiştiriciliği Dersi’

çerçevesinde ve Öğr. Gör. Arif Kızılırmak, Öğr. Gör. Murat Şen ve Öğr. Gör. Dr. Coşkun Aslan eşliğinde, Nevşehir merkez Göreme Kasabası’nda bulunan Dalton Kardeşler At Çiftliğini ziyaret etti. Teknik gezi çerçevesinde öğrenciler öncelikle atların zoolojideki yeri, atların anatomik ve fizyolojik yapıları, davranışları, ırkları, donları (renkleri), atların bakımı, beslenme ve binicilik konuları üzerinde saha uygulamaları gerçekleştirdi. At ve at yetiştiriciliğinin Kapadokya bölgesindeki tarihsel süreci hakkında bilgilendirilen ve daha sonra at biniciliğine yönelik uygulamada bulunan öğrenciler ayrıca, çiftlik idaresi ve atların yönetimi konusunda çiftlik çalışanlarından bilgi aldı.

 

İTB'den 'Cumhuriyet'in 100'üncü Yılında Tarım' konulu Instagram Fotoğraf Yarışması

İTB'den 'Cumhuriyet'in 100'üncü Yılında Tarım' konulu Instagram Fotoğraf Yarışması

İZMİR Ticaret Borsası’nın bu yıl 7’ncisini düzenleyeceği Instagram Fotoğraf Yarışması’nın bu yılki konusu ‘Cumhuriyet’in 100’üncü Yılında Tarım’ olduğu açıklandı.

İzmir Ticaret Borsası’nın @izmirticaretborsasi adresli Instagram hesabı üzerinden, 7 Kasım 2022-31 Ocak 2023 tarihleri arasında tek kategoride düzenlenen yarışmaya katılacak fotoğrafların içeriği herhangi bir sınırlama söz konusu olmadan üretimden hasada, ticaretten sosyal hayata kadar tarımın tüm alanlarını kapsadığı bildirildi.

Yarışmada birincilik ödülü 10.000 TL, ikincilik ödülü 7.500 TL, üçüncülük ödülü ise 5.000 TL. Jürinin uygun görmesi halinde verilecek mansiyon ödülü ise 2.500 TL olarak belirlendi. Ayrıca yarışmada bu yıla özel olarak jürinin belirleyeceği bir esere Cumhuriyet’in 100’üncü Yılına özel olarak 8.000 TL ödül verilecek. Her kategori için jürinin belirleyeceği sayıda eser için sergileme ödülü ise 1.000 TL oldu. Cumhuriyet’in 100’üncü yılına özel olarak tek başlık altında düzenlenecek yarışmanın sergilemelerle birlikte toplam ödül miktarı ise 70 bin Türk lirası olarak belirlendi. Yarışmaya katılan eserler, İzmir Ticaret Borsası, 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğrafçılık Bölümü, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Fotoğrafçılık ve Grafik Ana Bilim Dalı, Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Ege Bölge Temsilciliği ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti temsilcilerinden oluşan jüri heyeti tarafından değerlendirilecek.

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, yarışmaya ‘Cumhuriyet’in 100’üncü Yılında Tarım’ temasına uygun fotoğraflarla katılım sağlanabileceğini belirtip, “Tarihi Borsa Sarayımızı konu alan ilk Instagram yarışmamız ve sırasıyla üzüm ve incir, pamuk ve zeytin-zeytinyağı, hayvancılık, Toprak ve Çocuk ile Tarımda Sürdürülebilirlik temalı fotoğraf yarışmalarımız büyük ilgi görmüştü. Cumhuriyet’in kuruluşundan önce çalışmalarına başlayan ve tüm Cumhuriyet tarihine tanıklık eden Borsamız, bir asırdan uzun bir süredir bu toprakların servetini geleceğe dönüştürmek için çalışıyor. Marka stratejimiz olan ‘Tarımın Servetinin Dönüştürülmesi’ kapsamında, tarımın servetlerinin korunması, üretim ve çeşitliliğin devam etmesi, gelişmesi ve geleceğe taşınması amacıyla geçmişten aldığı emanetleri, geleceğe miras bırakabilmek adına her biri alanında öncü projeler geliştiriyor. Üstlendiğimiz bu değerli misyonla sektördeki diğer kuruluş ve paydaşlara örnek oluyor, onları teşvik ediyoruz. Bu doğrultuda Cumhuriyetin 100. Yılına özel olarak düzenleyeceğimiz Instagram Yarışmamızda ‘Cumhuriyet’in Bereketli Topraklarına’ dikkatleri çekmek istiyoruz ve bu alanda çekilecek fotoğraf karelerini Instagram Yarışmamıza konu ediyoruz” dedi.

Elbistan Besi OSB'nin imar planında sona gelindi

Elbistan Besi OSB'nin imar planında sona gelindi

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde büyükbaş hayvancılıkla tarım sektöründe 500 milyon liralık katma değer üretecek Tarıma Dayalı Besi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin (TDİOSB) imar planında sona gelindi. Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde büyükbaş hayvancılıkla tarım sektöründe 500 milyon liralık katma değer üretecek Tarıma Dayalı Besi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin (TDİOSB) imar planında sona gelindi. İlçeye bağlı Doğan Mahallesi’ndeki 2 bin 800 dönümlük alan üzerinde kurulacak Elbistan Tarıma Dayalı Besi İhtisas OSB’de 50 büyükbaş kapasiteli 11 adet, 100 büyükbaşlık 23 adet, 200 büyükbaş kapasiteli 29 adet ve 250 büyükbaş kapasiteli 68 adet olmak üzere 300’den fazla işletme yer alacak. 500 başlık et kombina tesisi, biyogaz üretim tesisi, yem üretim fabrikası, deri ve sakatat ön işleme tesisi, et kombinasında oluşan boynuz, tırnak, paça ve kemiklerin bertarafı için rendering tesisi, idari binalar, sosyal ihtiyaçların karşılanması için cami, kafeterya, yemekhane, dinlenme salonu, dezenfeksiyon ünitesi, hayvan muayene ve sevk kontrol merkezi yer alacak.

Elbistan TDİOSB’nin işletmelerinde, yem fabrikası, biyogaz tesisi, atıksu arıtma tesisi, idari ve sosyal birimlerde, güvenlik gibi birimlerde yaklaşık 5 bin kişi istidam edilecek. 14 MW gücündeki biyogaz tesisinin yanı sıra işletmelerin çatısı da güneşten elektrik üretimine uygun olarak yapılacak.60 bin büyükbaş hayvanın, etinden tırnağı ve derisinden gübresine kadar her şeyinin değerlendirileceği Elbistan Besi OSB’nin müteşebbis heyet toplantısı Elbistan Kaymakamı Hasan Hüseyin Vural’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda Elbistan Besi OSB’nin yatırıma hazırlık süreciyle ilgili sunum yapıldı.Sunum sonrasında değerlendirme yapan Elbistan Kaymakamı ve Besi OSB Müteşebbis Heyet Başkanı Hasan Hüseyin Vural, bölge açısından büyük önem arz eden bu projeyi hayata geçirme noktasında kararlılıkla çalışma devam ettiklerini söyledi.Besi OSB’nin, kentteki tarım ve hayvancılık özelinden birçok sektörü harekete geçirecek bir ekonomik döngü oluşturacağını dile getiren Kaymakam Vural, önemli bir aşamaya gelindiğini anlattı.

Kaymakam Vural, Besi OSB’nin kent için özel ve detaylı bir ekosistem olacağına işaret ederek, “Bu yapıyı ilçemize kazandırmak için süreci en hızlı şekilde götürme gayretindeyiz. Kuruluş protokolü Tarım ve Orman Bakanlığımızca onaylanmıştı. Müteşebbis heyet toplantımızı gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte izlenecek yol haritamızı belirledik. Şehrimize en kısa sürede bu yapıyı kazandırmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız” şeklinde konuştu.Elbistan Belediye Başkanı Mehmet Gürbüz ise, Tarıma Dayalı Besi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin yaklaşık 5 bin kişilik istihdam oluşturacağına dikkati çekti.’Gelişen, büyüyen ve üreten Elbistan hedefimize adım adım ilerliyoruz’ diyen Başkan Gürbüz, “Elbistan’ın en büyük sorunlarından bir tanesi istihdam olarak önümüzde duruyor. İstihdam sorunun çözülmesiyle ilgili gösterilmesi gereken en önemli çaba organize sanayi bölgelerimizin hızla yatırım alması ve bu yatırımın da ihracata dönmesiyle beraber hem kent hem de ülke ekonomisine değer üretmesidir. Bu vesileyle bu projeyi çok önemsiyoruz. Elbistan Tarıma Dayalı İhtisas Besi OSB’mizin imar planı sürecinde son aşamaya gelindi. Bakanlık tarafından jeolojik etüt raporu inceleniyor. ve bu incelemenin ardından da 15 gün bir sürede imar planı tamamlanmış olacak” bilgilerini aktardı.Tahsis çalışmaları tamamlandıktan sonra tapu devir işlemlerinin yapılacağını bildiren Başkan Gürbüz, ” Projenin, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yatırım programına alınması için gerekli karar alındı. Kısa zaman içerisinde bakanlığa gönderilecek. İnşallah, bu süreçleri bitirip ön başvuruları almayı planlıyoruz. Şehrimizi kalkındırma, büyütme ve geliştirme yönündeki kararlılığımızı benzer çalışmalarla da devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.

Torbalı’daki 59 üreticiye 214 küçükbaş desteği

İzmir Büyükşehir Belediyesi çiftçi ve köylüye sağladığı desteklerle üreticisinin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi Torbalı’da yetiştiricilik eğitimini tamamlayan 59 üreticiye 214 küçükbaş hayvan dağıttı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonuyla yerel üreticiye ve kırsala destekler tüm hızıyla devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Torbalı’da yetiştiricilik eğitimini tamamlayan 59 üreticiye 214 küçükbaş hayvan dağıttı. Torbalı’daki törene İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Şevket Meriç, CHP Torbalı İlçe Başkanı Övünç Demir, muhtarlar, üreticiler ve yurttaşlar katıldı.
Torbalı’da daha önce 45 üreticiye 173 küçükbaş hayvan, 30 mahalleden 193 üreticiye ise 12 bin 962 çuval kuzu büyütme yemi dağıtılmıştı.

13 binden fazla küçükbaş dağıtıldı
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kırsalda ve dağ köylerinde hayvancılığı desteklemek için Aliağa, Bayındır, Bergama, Beydağ, Dikili, Güzelbahçe, Karaburun, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Menderes, Menemen, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbalı ve Urla ilçelerinde 462’si kadın 3 bin 339 üreticiye toplam 13 bin 30 küçükbaş hayvan dağıttı.

Main Menu