"TAHIL KORİDORU'NDAN GEÇEN GEMİ SAYISI 304'E ÇIKTI"
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Tahıl Koridoru’ndan geçen gemi sayısının 304’e çıktığını ve taşınan tahıl miktarının 6 milyon 900 bin tona ulaştığını bildirdi. Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Tahıl Koridoru’ndan geçen gemi sayısının 304’e ulaştığını ve taşınan tahıl miktarının 6 milyon 900 bin tonu geçerek 7 milyon tona yaklaştığını belirten Kirişci, gübreye ilişkin de “Şu anda daha hala bir aksiyon alınmadı, bekliyoruz ama şimdi stratejik noktalara saldırı var. O bizim için tabii ki büyük bir tehlike yani limanların güvende olmadığı bir ortamda Tahıl Koridoru ister istemez zarar görebilir.” dedi.
Kirişci, şu an için olumsuz bir durumun olmadığını ve Tahıl Koridoru’nun çalışmaya devam ettiğini dile getirdi.
Önce Kerç Köprüsü’nün vurulması, ardından Rusya’nın buna saldırılarla karşılık vermesiyle yükselen gerginliğin Tahıl Koridoru’nu etkilemesi durumunda birçok ülkenin zarar göreceğini vurgulayan Kirişci, “Sizce öyle bir ihtimal var mı?” sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Olabilir, çünkü savaş bu. Biri bir yere saldırıyor, öbürü de karşılık veriyor. Restleşmenin boyutu nereye sıçrayacak, onu hiçbirimiz bilmiyoruz ama bu dünyanın da çok dikkat kesilmesi gereken bir konu. Küresel gıda fiyatları da bu süreçten etkilenebilir.”
“Bizim açımızdan şimdilik bir risk yok”
Kirişci, Türkiye için bir riskin bulunup bulunmadığı yönündeki soruyu “Bizim adımıza yok. Çünkü şu anda bütün ihtiyaçlarımız karşılanmış durumda. Bereketli bir hasat sezonu geçiriyoruz. Stoklarımız yeterli. Sanayicimiz malum ithal edip un, makarna, diğer hububat ürünlerini üreterek ihraç ediyor. Onlara biz içeriden mal vermiyoruz, ‘Dışarıdan ithal edip, ithal belgenizi gösterin, ondan sonra da üretiminizi yapın, sonra da ürettiğinizi ihraç edin.’ diyoruz. Dolayısıyla bizim açımızdan bir risk yok ama savaş eğer bu haliyle giderse risk var, bu durum herkesi endişelendirmeli.” diye yanıtladı.
Şu an taraflar ve diğer aktörlerin aklıselimle hareket etmediklerini dile getiren Kirişci, herkesin barış için adım atması gerektiğini söyledi.
Gübre tedariki süreci
Gübre konusunda Türkiye’nin Rusya’dan deniz veya kara yoluyla tedarik şansı bulunup bulunmadığına ilişkin ise Kirişci, “Zaten gübreyle ilgili daha önce de konuştum, bir kısmı doğal gaza bağlı, doğal gazdan elde edilenler var. Önemli olan doğal gazın gidiyor olması, doğal gaz akışının sağlanması. Bizim şu an doğal gazla ilgili herhangi bir kesintimiz yok, akış devam ediyor. Diğer Avrupa ülkelerinin büyük bir telaşı var. Onlar doğal gazı elde edemedikleri için doğal olarak gübre sektörü konusunda da problemleri var.” dedi.
Tarım alanları uydudan takip edilecek
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) faaliyet alanında bulunan ürünlerin ekim alanlarının ölçüm, kontrol ve verim tahmini çalışmaları uydu görüntüleri aracılığıyla yapılacak.
TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, kurumda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve faaliyet alanında uygulayan kurumların başında geldiklerini söyledi.
Haşhaş üretimi konusundaki faaliyetlere yönelik Türksat’la yapılan çalışmaların olumlu ve verimli gitmesi sonucunda bu iş birliğinin diğer ürünleri de kapsaması amacıyla protokol yapıldığını ifade eden Güldal, “Hububat ve bakliyat başta üzere tarım piyasalarının ‘Merkez Bankası’ rolünü yürüten ve bu piyasalarda denge ve istikrarı sağlamak için gayret eden 84 senelik devlet kurumuyuz.” dedi.
Güldal, hayata geçecek bu hizmetten alınacak verilerle ürünlere ilişkin daha rahat hesaplama ve politika üretme şansına sahip olacaklarını aktardı.
Tarım alanları uydudan takip edilecek
“Uydu teknolojileri birçok alana destek sağlıyor”
Türksat Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ertok da uzay teknolojilerinin önemine değinerek, uydu teknolojilerinin devletlerin coğrafi konumunun değerine, teknolojik yetkinliklerine, ekonomik kapasitelerine, uluslararası manevra kabiliyetlerine değer kattığını belirtti.
Ertok, “Zira uydu teknolojileri, düşünüldüğü gibi sadece yayıncılık ve savunma sektöründe değil; eğitimden sağlığa, su kaynaklarının yönetiminden tarıma, haberleşmeden hayvancılığa kadar birçok alana destek sağlıyor. Söz konusu alandaki teknolojik gelişmelerin sonucu olarak sunulan hizmetler, sayısız iş sürecini hızlandırmanın yanı sıra risklerin anlaşılması ve azaltılması konusunda da önemli bir rol oynuyor. Ayrıca hizmet verdiği iş kollarında maliyetleri azaltıp, verimliliği artırıyor.” diye konuştu.
“Tarımsal üretim daha verimli ve sürdürülebilir hale gelecek”
Ertok, TMO ile haşhaş ekim alanlarında uydu görüntüleri aracılığıyla uzaktan algılama, coğrafi bilgi teknolojileri ve yazılımsal araçlar kullanılarak ölçüm, kontrol ve verim tahmin çalışmaları yapılabilmesi için teknik altyapı çalışmalarını başlattıklarını ve başarılı sonuçlar aldıklarını anlatarak “İşte bugün altına imzamızı atacağımız bu protokol ile artık TMO faaliyet alanına giren tüm tarım ürünlerimiz, yüksek doğruluk oranıyla, çok kısa zamanda ve çok az personel ile Türksat aracılığıyla uydu görüntüleri üzerinden kontrol edilebilecek. Ülkemizde tarımsal üretim uydularımız aracılığıyla daha verimli ve sürdürülebilir hale gelecek.” dedi.
Tarım Kredi marketlerde üç ayda rekor satış
Tarım Kredi’nin 15 Ağustos’ta başlayan indirim kampanyası devam ediyor. Kampanya kapsamında yurt genelinde 48 milyondan fazla ürün satılarak rekor kırıldı. Tüketici en büyük rağbeti ayçiçek yağına gösterdi.
Tarım Kredi Kooperatifleri’nin başlattığı indirimli satış kampanyası 81 ilde büyük ilgi görüyor.
İndirimin başladığı 15 Ağustos’tan bugüne 48 milyon 300 bin adet ürün satıldı. Tüketici 30’u aşkın temel tüketim ürününü uygun fiyatla alma imkanı buldu. Marketlerdeki yoğunluk ise kampanyanın başladığı ilk zamanları aratmıyor.
Yüzlerce ürünün uygun fiyata satıldığı marketlerde, en çok ilgiyi ayçiçek yağı gördü. İndirimin başladığı günden bugüne 10,2 milyon litre ayçiçek yağı satışı yapıldı.
Tüketici, ayçiçeği yağından sonra en büyük ilgiyi şeker, un ve pirince gösterdi. Ürün siparişleri pttavm.com internet sitesi üzerinden de verilebiliyor.
Gaziantep'te tarımda 87 bin olimpik havuz kadar su tasarruf edildi
Tarımda yeni devreye geçen uygulamalarla su tasarrufu sağlanıyor. Çiftçiye de yüzde 50 destek veriliyor.
Gaziantep’te de modern sulama sistemleriyle birlikte yaklaşık 87 bin olimpik havuzluk su tasarrufu sağlandığı açıklandı.
Yapılan çalışmaların çiftçilere olan katkısını dile getiren yetkililerin, çiftçilerden de tasarrufu sağlayacak faaliyette bulunmaları talebi geldi.
“Basınçlı sistemle sulama alanları her geçen gün artıyor”
AA’nın haberine göre Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Karayılan, Gaziantep’te 2015’ten bu yana basınçlı sistem modern sulama sistemlerinde proje sayısını her geçen gün artırdıklarını aktardı.
Tahıl Koridoru ile buğdayın tonu 330 dolar seviyesine geriledi
TARIM ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Tahıl Koridoru sayesinde hububat fiyatlarının gerilediğini belirterek, “Bir anda 450 dolarlara gelen buğdayın tonu şu anda 330 dolarlara geriledi” dedi. Kirişci, “Uluslararası Misafir Öğrencilerle Dünya Gıda Güvenliği Buluşması” etkinliğinde 30 ülkeden 60 öğrenciyle bir araya geldi. Burada yaptığı konuşmasında Kirişci, misafir öğrencilerin iki ülke arasında köprü olması gerektiğine işaret ederek, bunun iki ülke ilişkilerini her anlamda geliştireceğini anlattı. Türkiye’nin son 20 yılda çok büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığına, büyük bir potansiyeli olduğuna vurgu yapan Kirişci, 3-4 saatlik uçuşla 50’den fazla ülkeye ulaşabildiğine dikkati çekti. Bakan Kirişci, ülkedeki misafir öğrencilerin de bu potansiyelden faydalanması gerektiğini söyledi.
450 DOLARA KADAR ÇIKMIŞTI
Kirişci, Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşını istemediğini ve barıştan yana olduğunu anımsatarak, “Dünya bir gıda krizi, bir açlığı artık iliklerine kadar hissederken bir anda dörtlü zirve gerçekleşti. Bu zirveden çıkan sonuçla beraber adına Tahıl Koridoru dediğimiz koridordan bugüne kadar 304 gemi ile 6.9 milyon ton hububat, ihtiyaç duyan ülkelere ulaştırılmış durumda. Bir anda 450 dolarlara gelen buğdayın tonu şu anda 330 dolarlara geriledi” ifadelerini kullandı. Öğrencilerle sohbet eden Kirişci, daha sonra Türkiye Tohum Gen Bankası’nı gezdi. Bankada 60 bin 476 aksesyon ve üretim yenileme materyali ile toplam 60 bin 440 tohum örneği yer alıyor.
Kayseri'de üretilen milyonlarca alabalık yumurtası 30 kente gönderiliyor
Pınarbaşı ilçesinde 1500 metre rakımlı Uzunyayla’da yer alan Şerefiye Mahallesi’nden doğan Zamantı Irmağı ve Bahçelik Barajı üzerinde kurulan 21 tesis, yurt içi ve dışı balık piyasasında önemli rol üstleniyor.
Türkiye’deki alabalık yavrusu üretiminin önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği Pınarbaşı ilçesinden Trabzon, Samsun, Sivas ve Elazığ gibi birçok kente alabalık yumurtası da sevk ediliyor.
Pınarbaşı Tarım ve Orman Müdürü Fahri Ekinci, AA muhabirine, sadece Türkiye değil, dünya sofralarına ilçeden balık pazarladıklarını söyledi.
Bölge şartlarının balık üretimine elverişli olduğunu anlatan Ekinci, alabalık yavrusu üretim kapasitelerinin 200 milyon adet olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Zamantı Irmağı, özellikle yavru alabalık yetiştiriciliğinde büyük öneme sahip. Yılda 150 milyon adet yavru alabalık üretimimiz var. Bu üretim 5 yıl öncesinde 65 milyon civarındayken şu an yüzde 100’ün üzerinde bir artış sağlandı. Bir tesisimiz modernizasyon içerisine girdi, kapasitesini 20 milyon adet artıracak. 2023 baharında başka bir üretim tesisimiz de modernizasyon çalışmaları kapsamında 20 milyon adet kapasite artıracak. Böylelikle toplam kapasitemiz yılda 240 milyon olacak.”
Ekinci, üretim kapasitelerinin yüzde 100’ünü kullanmayı hedeflediklerini, üreticilerle sürekli iletişim halinde olduklarını belirtti.
İlçenin, alabalık yavrusu üretiminde söz sahibi olduğunu vurgulayan Ekinci, “Şu anda Türkiye’deki yavru alabalık üretiminin yüzde 37’si Pınarbaşı ilçemizden.” dedi.
“160 milyon adet yumurta kapasitemiz mevcut”
Ekinci, ciddi miktarda alabalık yumurtası üretiminin de yapıldığına değinerek, şöyle devam etti:
“Yumurtada üretim kapasitemiz 160 milyon adet. Bunun şu anda yüzde 50’sini kullanıyoruz. Yani 80 milyon adet yumurta üretimimiz var ve 30 ilimize sevk ediyoruz. Aynı şekilde 30’un üzerinde ilimize yavru alabalık sevkiyatı Pınarbaşı’ndan gerçekleşiyor. Yumurta sevkiyatında da kapasitenin yüzde 50’si değil yüzde 70’i, yüzde 100’ü diye hedef koyarak ilerlemeye devam edeceğiz. Kayseri’den çıkan balıkların farklı işletmelerde büyütüldükten sonra yurt dışına ihracatı da söz konusu. Özellikle Rusya’ya inanılmaz sevkiyat var. Japonya, Amerika, Kanada gibi ülkelere de çok fazla olmasa da ihracat mevcut.”
Üretici Ufuk Türker de işletmelerinin daha önce porsiyon için üretim yaptığını ancak ihtiyaç doğrultusunda yavru ve kuluçka işletmesine döndüklerini dile getirdi.
Kapasitelerinin 60 milyon yavru, 30 milyon yumurta olduğunu belirten Türker, “Burada anaçlardan yumurtaları sağıyoruz. Belli bir boyuta ulaştırdıktan sonra diğer işletmemize gönderiyoruz. Diğer işletmelerimizde de balıklar somon ve somon adayı olarak piyasaya satılmaktadır. Karadeniz’de üretilen her Türk somonunun dördünden biri bu işletmeden çıkmaktadır. Türk somonunun doğduğu işletmeyiz diyebiliriz.” diye konuştu.
Giresun'un tescilli Şebin cevizinde hasat mesaisi başladı
İlçede hasadına başlanan, ince kabuğu ve aromasıyla öne çıkan Şebin cevizi, yoğun talep görüyor. Cevizin büyük kısmı ilçedeki tesislerde pestil ve kömede kullanılarak katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülüyor.
Çiftçilerin önemli gelir kaynakları arasında yer alan Şebin cevizi, rekolte az olsa da fiyatıyla üreticiyi memnun ediyor.
Şebinkarahisar Ziraat Odası Başkanı Muhlis Arslan, AA muhabirine, hasadın ilçede yaklaşık 10 gün önce başladığını, ekim sonuna kadar rakım yüksekliğine göre devam edeceğini söyledi.
Geçmiş yıllarda ortalama 500-600 ton rekolte gerçekleştiğini belirten Arslan, bu sene ilkbaharda yaşanan don nedeniyle 200-250 ton civarında rekolte beklediklerini ifade etti.
Arslan, rekoltenin üreticinin istediği seviyede olmadığını kaydederek, “İlkbaharda riskli gecelerde köy ve mahallelerde üreticilerle saman yakma gibi farklı yöntemlerle don olayına karşı mücadele etmemize rağmen ürün kaybı yaşadık. Üreticilerimizin bazıları sigorta yaptırmıştı, TARSİM tespitlerine göre yüzde 50-60 oranında kayıp yaşayan üreticilerimiz var.” dedi.
Toplanan cevizin kurutulduktan sonra piyasaya sürüleceğini aktaran Arslan, şöyle devam etti:
“Fiyatlar arz talep meselesi, bu yıl rekolte düşük olduğu için Şebin cevizinin 75 ile 100 lira arasında kabuklu, 150 ile 200 lira arasında iç ceviz olarak piyasada satılacağını tahmin ediyoruz. Şebin cevizinin hiçbir zaman pazar sıkıntısı olmadı, bundan sonra da olmayacak, talep her gün artıyor. Şebin cevizini alıp da başka bir bölgeye dikseniz aynı aromayı bulamazsınız.”
Arslan, üretilen cevizin yüzde 70’inin ilçedeki pestil ve köme tesislerinde işlendiğini, kalan kısmının ise İstanbul ağırlıklı olmak üzere diğer illerde satıldığını söyledi.
Kütküt Mahallesi’nde ceviz üreticiliği yapan Selahattin Okuyar ise bu yıl geçmişe oranla üretimin azaldığını ifade ederek, “Bizim 200-250 kilogram civarında bir ceviz üretimimiz oldu, daha önceki yıllarda ise bu 500-600 kilogram oluyordu. Ceviz zahmetli bir iş. Ağaca çıkıp yüksek bir yerden sırıkla cevizi dökmek, toplamak, kurutması zahmetli. Kendi ihtiyacımızdan fazlasını satıyoruz, tabii bu sene satış miktarımız az olacak.” diye konuştu.
Tekirdağ'da bozuk orman arazisinde yetiştirilen cevizlerin hasadı başladı
Tekirdağ’da 2 bin 500 hektar bozuk orman arazisinde yetiştirilen 375 bin ceviz ağacından 1500 ton rekolte bekleniyor.
Tekirdağ Orman İşletme Müdürü Ali Şen, AA muhabirine ceviz hasat mesaisinin başladığını söyledi.
375 bin ceviz ağacının bulunduğu 2 bin 500 hektar bozuk orman arazisinden geçen sene 1200 ton verim elde edildiğini ifade eden Şen, bu sene yaklaşık 1500 ton rekolte beklediğini belirtti.
Bozuk orman arazilerinde üretim yapılmasının son derece kıymetli olduğunu ve arazi tahsisi yapılan üreticilerden isteyenlere fidan desteği de sağlandığını aktaran Şen, hasadın hayırlı olmasını diledi.
“Ceviz üretimi arttı”
Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesi Naip köyünde ağaçlandırma sahası olan orman arazisinde görevli Ziraat Mühendisi Abdulkadir Danışman ise vasfını yitirmiş orman arazilerinde sürdürülebilir tarımın önemine vurgu yaptı.
Yaklaşık 1000 dönüm üzerinde tarım yaptıklarını aktaran Danışman, şunları kaydetti:
“Son yıllarda ceviz üreticileri artmış durumda. Bakanlığın vermiş olduğu destekle beraber vasfını yitirmiş orman arazileri ciddi oranda yükseliş kaydetmekte. Bununla beraber özel alanlarda da dikimler gerçekleşmekte.Bu şekilde devam ettiği sürece şu an sadece iç pazara giden Türk cevizinin, ilerleyen yıllarda Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine ihracatı söz konusu olabilecek. Bu durum büyük önem arz etmektedir.”
Danışman, 9 yıldır büyük bir gayretle çalıştıklarını anlatarak, vasfını yitirmiş orman arazilerini verimli hale dönüştürmenin mutluluğunu yaşadıklarını ve milli ekonomiye katkı ve bölge halkına istihdam sağlandığını dile getirdi.