Tarım arazisinde çıkan yangın büyümeden söndürüldü
Muğla’nın Menteşe ilçesinde çıkan arazi yangını büyümeden söndürüldü.
Muğla’nın Menteşe ilçesinde çıkan arazi yangını büyümeden söndürüldü.
Yangın gece saatlerinde Menteşe ilçesi Akçova Mahallesi Küme evleri yakınlarında meydana geldi. Yangını gören vatandaşlar durumu 112 acil çağrı merkezine bildirmesiyle bölgeye Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı arasöz, Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri ve Menteşe ilçe Jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler kısa sürede yaptıkları müdahale ile yangın büyümeden söndürdü.
Jandarma yangının çıkış sebebini araştırmak için geniş çaplı soruşturma başlattı.
Denizli’de tarım işçilerini taşıyan traktöre, kamyonet çarptı: 11 yaralı
Kaza, saat 08.00 sıralarında, Hırka Mahallesi Denizli-Muğla yolunda meydana geldi. Tütün tarlasında çalışacak tarım işçilerini taşıyan Mesut Nelik’in kullandığı 20 K 8503 plakalı traktöre, Azmi Türkben yönetimindeki 48 AIM 684 plakalı kamyonet arkadan çarptı. Çarpışmanın etkisiyle traktör ve arkasındaki tarım işçilerinin bulunduğu römork devrildi, 9 kişi yola savruldu.
Çevredekilerin ihbarıyla kaza yerine sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Bölgeye ulaşan itfaiye ekipleri, kamyonetin sıkışan sürücüsüyle yanındaki 1 kişiyi kurtardı. Kazada yaralanan toplam 11 kişi, ambulanslarla Kale ve Tavas devlet hastanelerine kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Jandarma, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Manisa'da sulu tarım sayesinde atıl arazilerde üretim yapılıyor
Manisa’nın Demirci ilçesinde sulama barajları ve modern sulama sistemleri ile atıl arazilerde üretim yapılarak ülke ekonomisine katkı sağlanıyor.
Demirci’de 2021 yılında hizmete giren 900 bin metreküp kapasiteli Kılavuzlar sulama barajı 1540 dekar araziyi suluyor.
Yöredeki çiftçiler, barajın faaliyete girmesinin ardından başta kornişon olmak üzere mısır ve meyve üretimi yapmaya başladı.
Demirci Ziraat Odası Başkanı Mehmet Karakaya, AA muhabirine ilçeye yapılan göletlerin önemine değinerek, bunun sulu tarıma büyük katkı sağladığını ifade etti.
Baraj ve göletlerle yöredeki atıl arazilerde üretimin yaygınlaştığını vurgulayan Karakaya, “Çiftçilerimiz kazanıyor, kadınlar günlük yevmiye ile salatalık hasadı ve meyve bahçelerinde çalışıyorlar. Bu da ilçe ve ülke ekonomimize katkı sağlıyor.” dedi.
Çiftçilerden Mehmet Emre de 2 yıldır kornişon salatalık ürettiğini, hasadın verimli şekilde sürdüğünü anlattı.
Su sayesinde yüksek rekolte beklediklerini anlatan Emre, şunları kaydetti:
“Kornişon ekimini haziranda yaptık. Ağustos başı gibi hasada başladık, 3 ay sürecek. Barajımız olduğu için modern damlama sistemi ile sulama gerçekleştiriyoruz. Ürünümüz güzel, fiyatlar toparlandı. Bir numarayı 8 lira, iki numara 4 lira ve üç numarayı da 1,5 liraya veriyoruz. Ürünlerimizi alıcı firmaya teslim ediyoruz oradan da yurt dışına gönderiliyor. Bu yıl 250 ton gibi rekolte bekliyorum.”
“Burdur susuz tarıma geçmeli”
Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, dünyanın hızla kuraklığa gittiğini, Türkiye’de de kuraklık sıkıntısı yaşandığını dile getirerek, çok fazla su tüketen tarımsal ürünler yerine susuzluğa dayanıklı ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini kaydetti.
Burdur, yanlış tarım uygulamaları nedeniyle yeraltı suları hızla tükenen ve içme suyu sıkıntısı yaşayan bir kent haline döndü. Bu sorunu çözmek amacıyla Burdur’da susuz tarıma geçmek için çeşitli çalışmalar yürütülüyor, projeler hayata geçiriliyor. Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, bölgede susuzluğa dayanıklı kıraç topraklarda lavanta, çörekotu, adaçayı, kekik ve karakılçık buğday üretiminin yaygınlaştırılmasını istedi. Kentin ürün deseninin değişmesi gerektiğini dile getiren Gündüzalp, bölgede susuzluğa dayanıklı kıraç topraklarda yetişen katma değer yaratacak ürünlere yönelmesi gerektiğini bildirdi.
“Katma değer yaratacak bitkilere yönelmeliyiz”
Burdur Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile başlatılan “Ata Tohumu Ata Toprağı ile Buluşuyor” projesini önemsediklerini ifade eden Ömer Faruk Gündüzalp, “Ekonomik bağımsızlığı sağlamanın tek yolu, üretimden geçiyor. Son 3 yıldır aktif olarak yaşadığımız sıkıntı ve pandemi süreci, gıdanın önemini bir kez daha ortaya koydu” dedi. Gündüzalp, şöyle devam etti: “Burdur özelinde de susuzluğa dayanıklı başta lavanta olmak üzere katma değer yaratabilecek ve ihraç edilebilecek çörekotu, adaçayı, kekik gibi tıbbi aromatik bitkiler ile kıraç topraklarda yetişebilen karakılçık buğday ve Ayçiçek gibi ürünlere yönelmeli ve ürün deseni değişmeli.”
“Suyu kaybedersek tarımı kaybederiz”
Burdur’da yaz döneminde içme suyu sıkıntısı yaşandığını belirten Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ise, taze fasulye üretim bölgesi ve kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan İnsuyu yeraltı su kaynaklarının yer aldığı Çatağıl köyünde üreticileri ziyaret etti. Burdur’un en önemli sorununun içme suyu olduğunu belirten Ercengiz, sadece Burdur’da değil tüm ülkede su konusunda sıkıntı yaşandığını söyledi. Su kaynaklarının hızla tükenmesi halinde insanlığın çok büyük sorunlar yaşayacağını ifade eden Ercengiz, 10-15 yıl önce 7-8 metreden su çıkan Burdur’da yanlış sulama yapılması ve yanlış tarım uygulamaları nedeniyle bugün 200 metre derinlikten su çıkarılmaya çalışıldığını bildirdi. Ercengiz, şunları kaydetti: “Bugün sulu tarıma mahkûm edilen İnsuyu Havzası geçtiğimiz yıllarda çok değil 10-15 yıl önce 7-8 metreden su çıkartabiliyorken, şu anda içme suyu derin su sondajlarımız 200 metrede su arıyor. Bugün su bulmakta zorlanıyoruz. Suyu kaybettiğimiz anda, tarımı da kaybedeceğiz. Buğday değersiz olduğu ve para kazanamadığı için çiftçimiz üretmedi. Bu ülkenin değerli toprakları yanlış tarım ve hayvancılık politikaları nedeniyle değersizleşti.”
Burdur Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile susuzluğa dayanıklı bu toprakların ata tohumu karakılçık buğdayı üretim projesi başlattıklarını anlatan Ali Orkun Ercengiz, şöyle devam etti: “Projemize katılan çiftçilerimize alım garantisi ile açıklanan buğday fiyatın iki katı ödenecek. Bu yıl açıklanan 7 bin lira fiyatın karşılığında ton başına 14 bin lira fiyat verilecek. Bugün en az hasat eden çiftçimiz dönüm başına 250-300 kilo buğday aldı. 100 gün tarlasında yatacak fasulye üreticisinden belki 4-5 kat daha fazla para kazanacak. Suyu kaybetmemek ve ülkenin dışa bağımlılığını azaltmak adına atılacak en önemli adımdır. Biz bu projeyi büyütece ğiz daha da büyümesini istiyoruz.”
Tarım arazisi yakınına mermer ocağına 'ÇED gerekli değildir' kararına Danıştay'dan ret
Antalya’nın, önemli meyve üretim bahçelerine sahip yayla konumundaki Korkuteli ilçesinin kırsal Yazır ve Güzle mahalleleri sınırlarında, bir firmanın 22,16 hektarlık alanda ‘II-B Grubu Maden (Mermer) Aranması ve Açık İşletme Tesisi’ başvurusu üzerine, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce 10 Ekim 2018’de ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildi. Bunun üzerine mahalleli 6 kişi, avukat Tuncay Koç aracılığıyla, kararın iptali için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Antalya Valiliği aleyhine dava açtı.
8 BİN DÖNÜM TARIM ARAZİSİ
Dava dilekçesinde, ‘ÇED gerekli değildir’ kararında, maden ocağının köye olası etkileri, tarım alanlarına ve su kaynaklarına olası zararların göz önüne alınmadığı, söz konusu alanda 8 bin dönüm tarım arazisi bulunduğu, maden sahasının işletilmesiyle meydana gelen tozumayla verimin düşeceği belirtildi. Alan yakınında 3 kuyu ve 6 çeşmenin de olduğu belirtilerek, bu su kaynaklarının zarar göreceği, alanın yanında lahitler olan sit bölgesinin de bulunduğu, yeterli araştırma ve değerlendirmenin yapılmadığı ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istendi.
Tarım arazisi yakınına mermer ocağına ÇED gerekli değildir kararına Danıştaydan ret
MAHKEME İPTAL ETTİ
Antalya 2’nci İdare Mahkemesi’nin 2020’nin Aralık ayında atadığı bilirkişi heyetinin incelemesi, 18 Şubat 2021’de tamamlandı. Bilirkişi heyeti raporunda, genel olarak olumsuz görüş bildirildi. Mahkeme de rapor doğrultusunda, ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptaline karar verdi. Antalya Valiliği, iptal kararına itiraz etti. Danıştay 6’ncı Dairesi itirazı reddederek mahkemenin iptal kararını onadı.
ÇED OLUMLU DA VERİLMEMELİ
Davacı köylülerin avukatı Tuncay Koç, ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptaline ilişkin mahkeme hükmüne yapılan itirazın Danıştay tarafından reddedilmesiyle kararın kesinleştiğini kaydetti. ‘ÇED gerekli değildir’ kararı doğrultusunda bölgede maden ocağı açılamayacağını söyleyen Koç, “Eğer firma sahada maden ocağı açmak istiyorsa ÇED olumlu kararı olmalı. Buraya herhangi bir şekilde ÇED olumlu kararı da verilmemesi gerekiyor” dedi.
İTB'den tarım alanında proje fikri olan gençler için ödüllü yarışma
İZMİR Ticaret Borsası (İTB) tarım alanında çalışmalar yapmak isteyen gençlere destek vermek amacıyla ‘Tarım Gençlerle Yükseliyor’ fikir yarışmasının yedincisini düzenliyor. Yarışmayla birlikte tarımda sürdürülebilirlik ve rekabet gücünü arttırmak adına çağdaş tarımsal uygulamaları geliştirmek, genç kesimin tarım sektörüyle olan ilişkisini güçlendirmek, gençlerin tarımda yenilik yaratacak ve tarımın farklı çalışma alanları ile entegrasyonunu sağlayacak fikirler üretmeye teşvik etmek hedefleniyor.
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme yolunda tarımın hayati rolüne dikkati çekerek, “Gençlerin tarım ve hayvancılık sektörünün içinde tutulması çözmemiz gereken çok büyük bir mesele. 131 yıldır İzmir’e ve ülke ekonomisine hizmet eden İTB olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda evrensel değerler ışığında çalışmayı ilke edinmiş bir kurumuz. Başarıların tesadüflerin eseri değil, istikrarlı çalışmaların ürünü olduğuna inanıyoruz. Buradan hareketle, bu yıl 7’ncisini düzenleyeceğimiz Tarım Gençlerle Yükseliyor Proje Fikir Yarışmamızla tarım alanında farklı çalışmalara imza atmak isteyen gençleri destekleyerek yaratıcı fikirleri ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. ‘Gelenekten Geleceğe’ anlayışıyla hareket eden İTB olarak bu yolda her zaman gençlerimizin yanındayız” diye konuştu.
Başvuruların tamamlanmasının ardından Borsa üyeleri, akademisyenler ve diğer resmi kurum temsilcilerinden oluşacak jüri tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucunda her kategori için birinci olan projeye 10 bin para ödülü verilecek. Ayrıca birincilik ödülleri haricinde kategori ayrımı yapılmaksızın 2 kişiye 4 bin TL mansiyon ödülü, 25 başarılı projeye 1500’er TL sergi ödülü ve 3 projeye İzmir Tarım Teknoloji Merkezi (İTTM) hızlandırıcılık programı ücretsiz katılım hakkı ödülü verilecek.
Sonuçlar, kamuoyuna basın ve İzmir Ticaret Borsası internet sitesi ‘www.itb.org.tr’ kanalıyla duyurulacak ve ödüller hak sahiplerine düzenlenecek tören ile takdim edilecek. Yarışma başvuruları online alınacak olup, ilgili dokümanlara ‘www.itb.org.tr’ internet adresinden erişilebildiği bildiridi. Ayrıca, katılımcılar 0232 481 13 70 numaralı telefondan Araştırma ve Piyasa Geliştirme Müdürlüğü’ne bağlanarak detaylı bilgiye ulaşabileceği belirtildi.
Yarışmayla birlikte tarımda sürdürülebilirlik ve rekabet gücünü arttırmak adına çağdaş tarımsal uygulamaları geliştirmek, genç kesimin tarım sektörüyle olan ilişkisini güçlendirmek, gençlerin tarımda yenilik yaratacak ve tarımın farklı çalışma alanları ile entegrasyonunu sağlayacak fikirler üretmeye teşvik etmek hedefleniyor.(DHA)
Tarım emtia fiyatları talep endişeleriyle düşüşte
Soya fasulyesi ve mısırın Chicago borsasında işlem gören vadeli kontratları, ABD’de elverişli hava koşulları görüleceği yönünde beklentiler ve en büyük ithalatçı olan Çin’de talebin azalmasıyla kayıplarını ikinci güne taşıdı.
Çin Merkez Bankası (PBOC) Cuma günü açıklanan verilerin beklentilerin altında kalmasının ardından dün beklenmedik şekilde faiz indirimine gitti ve küresel resesyon endişelerini kuvvetlendirdi.
Dünyanın ikinci en büyük ekonomisi olan Çin’in ekonomisinde daralma görülmesinin, ABD soya fasulyesinin en büyük ihracatçısı olan ülkede ABD emtialarına olan talebi düşürebileceği düşünülüyor.
Öte yandan, ABD’nin ekim alanlarının bulunduğu bölgesinde geçen haftalarda sıcak ve kuru hava koşulları görülürken, gelecek haftalarda beklenen yağışların kurumuş soya fasulyesi hasadı için elverişli olacağı düşünülüyor.
Buğday fiyatları art arda iki seansta kayıp vermesinin ardından bugün yükseldi. Chicago borsasında en yüksek işlem hacmine sahip olan soya fasulyesi vadeli kontratları yüzde 0.7 azalarak 14.02 dolar/bushel, yani 515.1 dolar/ton seviyesine geriledi. Mısır yüzde 0.3 değer kaybederek 6.26 dolar/bushel yani 246.4 dolar/ton seviyesine geriledi. Buğday yüzde 0.8 yükselerek 8.07 dolar/bushel yani 296.5 dolar/ton seviyesine yükseldi.
Kiraz'da ilk kez tarım ve sanayi fuarı düzenlenecek
Kiraz Belediyesi, ilçenin düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 1. Tarım ve Sanayi Fuarı düzenleyecek.
Belediye tarafından 30 Ağustos – 1 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek kutlamalarda Zafer Yürüyüşü gerçekleştirilecek, 1. Tarım ve Sanayi Fuarı’nın açılışı yapılacak.
Kurtuluşun 100. yılını büyük coşkuyla kutlayacaklarını belirten Belediye Başkanı Saliha Özçınar Kutlu, bu kutlu zaferde cephelerde savaşmış başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatan toprağını korumak için mücadele gösteren, kadın erkek tüm kahramanları saygı, rahmet ve minnetle andıklarını söyledi.
Kutlu, “100. yılımızda Kiraz Belediyesi olarak bu ruhu yaşatmak adına her yıl olduğu gibi bu yıl da etkinlikler düzenledik. Özellikle bu yıl 1. Tarım ve Sanayi Fuarı yapma kararı aldık ve bundan sonraki yıllarda da devam etmesi için katkılarımızı sürdüreceğiz. Gelişmekte olan Kiraz ilçemizde tarım ve sanayi ön planda. İlçemize katkıda bulunan ve bulunacak olan firmaların kendilerini tanıtmaları adına düzenlediğimiz bu fuarın üreticimize de katkı sağlayacağını düşündük.”dedi.
Üç gün boyunca konser düzenleyeceklerini belirten Özçınar Kutlu, Kiraz halkının çalışan ve üreten bir toplum olduğunu, tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların eğlenmeye hakkı olduğunu ifade etti.
Kutlu, “30 Ağustos günü Atiye, 31 Ağustos Ayşe Dinçer, 1 Eylül’de Tuğçe Kandemir sahne alacak. Kiraz halkını ve çevre ilçelerimizdeki vatandaşlarımızı bekleriz. Cem Yazan Kapalı Pazar Yeri alanında üç gün boyunca palyaço gösterisi, yüz boyama, oyun parkurları ile 16:00-21:00 saatleri arasında çocuklarımız için etkinlikler düzenledik. Onları mutlu etmek bizi mutlu ediyor. Tüm çocuklarımızı bekliyoruz.” dedi.
TEKNİK TARIM DÜZE ÇIKARIR
DÜNYANIN gıda tedarik smüzde tarım sektörü giderek daha önemli hale geldi. İklim değişikliği, pandemi, savaş ve her geçen yıl artan nüfus kaynaklı ihtiyaçların etkisiyle bu dönemde tarım üretimi ve tedariği zorlaştı. 2022 yılında Batı Akdeniz tarımının fotoğrafını çeken sektör temsilcileri, son dönemde üretimde yaşanan son durumu Hürriyet’e anlattı.
ÜRETİM SÜRDÜ, ÜRÜNLER DEĞİŞTİ
Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş, “Antalya’daki seraların yüzde 90’ında domates, biber, patlıcan ve salatalık üretiliyor. Bu dönemde maliyetlerde ortaya çıkan artış nedeniyle karpuz, kavun, yeşillik gibi ürünlere bir kayma söz konusu. Gübreye gelen zamlar da yeni hissedilmeye başladı. Çiftçi gübresini temmuz, ağustos aylarında alıyor ve sezon boyunca kullanıyor. Yani bu yıl gelen zamlardan sonra gübre alımı ilk kez bu dönemde yapılıyor. O nedenle üretici, maliyetlerdeki artış kaynaklı zorluklar yaşıyor” dedi.
BUĞDAY REKOLTESİ AZALDI
Buğdayda, arpada bu yıl yaşanan arz azalışı nedeniyle ürün fiyatlarında artışların ortaya çıktığını belirten Büyüktaş, şöyle konuştu: “Üretici artık üretmekten kaçıyor. 2002’de buğday ekim alanı yaklaşık 9,3 milyon hektardı ve biz 20 milyon ton buğday üretiyorduk. Yıllar içinde bu rakam giderek azaldı. 2021’de buğday ekim alanı 7 milyon hektara düştü. 2,3 milyon hektar alanda buğday ekiminden vazgeçildi. Üretim 17,5 milyon ton oldu. Bu sene 15-16 milyon ton buğday rekoltesi bekleniyor.”
SU YÖNETİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Kuraklığın etkilerinin önümüzdeki dönemde artacağı uyarısında bulunan Dursun Büyüktaş, Akdeniz havzasının küresel ısınmadan en fazla etkilenecek bölgelerin başında geldiğini belirtti. Su tasarrufunun önemine değinen Büyüktaş, “Hava bundan sonra daha da ısınacak, yağışlar azalacak ve düzensizleşecek. Kuraklığın etkileri giderek artacak ve daha fazla kaynağa etki edecek. Su kaynaklarının 4’te 3’ü tarımda kullanılıyor. O nedenle tarımsal su yönetimi çok önemli. Bunun için de üretimde acil teknolojik altyapı desteklerine ihtiyaç var. Tasarruf edeceksek bu büyük parçadan, tarımdan başlamalıyız” dedi.
BUĞDAY VE AYÇİÇEKTE KRİZ
Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği Başkanı Müslüm Yanmaz ise buğday ve ayçiçek yağı krizinin pandemiyle patlak verip savaşlarla birlikte daha da önem kazandığını söyledi. Yanmaz, bu dönemi üretime devam ederek atlatmak için şu önerilerde bulundu: “İklim değişiklikleri, küresel ısınma, nüfusun artıyor tarım alanlarının azalıyor olması, 2050 projeksiyonunda gıda kriziyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bu nedenle daha teknik, daha teknolojik ve daha konforlu tarım yapmamız gerekiyor. Türkiye ve dünya ölçeğinde bunu yapmamız lazım.”
TARIM 4.0’LA ENGELLERİ AŞARIZ
Tarımın öneminin bu süreçte çok daha dikkat çekici bir hal aldığına vurgu yapan Müslüm Yanmaz, “Bizim tarımdan vazgeçmememiz gerektiğini, yaşananlar bize net bir biçimde gösterdi. Gıda krizinin teknolojik tarımla, ‘Tarım 4.0’la aşılacağını düşünüyoruz. Bu sayede krizle rağmen tarımsal üretim, bizim kendi besin kaynağımız olmanın yanında en büyük ihraç kalemimiz de olacak” diye konuştu.
