05.08.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Tarım ihracatında rekor

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı, bu yılın yedi ayında 2021’in aynı dönemine kıyasla yüzde 19,1 artarak 144 milyar 416 milyon dolara yükseldi.

Söz konusu dönemde tarım grubu da 18 milyar 790 milyon dolarla Cumhuriyet tarihinin en yüksek ocak-temmuz ihracatını gerçekleştirdi.

Türkiye’nin tarım ihracatı, yılın yedi ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,4 artarken, toplam ihracattan yüzde 13,0 pay aldı.

Ocak-temmuz döneminde hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 6,3 milyar dolar, meyve sebze mamulleri 1,3 milyar dolar, kuru meyve ve mamulleri 829,8 milyon dolar, su ürünleri ve hayvansal mamuller 2,4 milyar dolar, mobilya kağıt ve orman ürünleri 4,7 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek ocak-temmuz ihracatını yaptı.

Yılın yedi ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracatta, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri yüzde 31,4, meyve sebze mamulleri yüzde 20,9, kuru meyve ve mamulleri yüzde 9,8, su ürünleri ve hayvansal mamuller yüzde 32,1, mobilya kağıt ve orman ürünleri yüzde 27,3 artış kaydetti.

IRAK İLK SIRADA

Tarım grubunda ihracatta rekor kıran sektörlere en fazla talep Irak’tan geldi. Böylece Irak, tarım ihracatında önde gelen pazar konumunu korudu.

Irak’a hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 1,3 milyar dolar, su ürünleri ve hayvansal mamuller 455,1 milyon dolar, mobilya kağıt ve orman ürünleri 553,2 milyon dolar tutarında dış satım yaptı.

ABD’ye, meyve sebze mamulleri, 198,4 milyon dolar, kuru meyve ve mamulleri Almanya’ya 108,5 milyon dolarlık ihracat yaptı.

Dış satımda Irak’a hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri yüzde 61,6, su ürünleri ve hayvansal mamuller yüzde 63,3, mobilya kağıt ve orman ürünleri yüzde 8,4 artış kaydetti.

Meyve sebze mamulleri sektörünün ABD’ye ihracatı yüzde 48 artarken, kuru meyve ve mamullerinin Almanya’ya ihracatı yüzde 5,8 azaldı.

TİM verilerine göre, ocak-temmuz döneminde tarım ve tarıma bağlı ürünlerin ihracatı (bin dolar) şöyle:

 1 OCAK – 31 TEMMUZ
SEKTÖRLER20212022Değişim (’22/’21)Pay(22) (%)
I. TARIM15.608.53218.790.91320,413,0
A. BİTKİSEL ÜRÜNLER10.099.56811.690.33015,88,1
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri4.784.3136.285.72131,44,4
Yaş Meyve ve Sebze1.637.5561.613.569-1,51,1
Meyve Sebze Mamulleri1.087.0991.314.11820,90,9
Kuru Meyve ve Mamulleri755.367829.7509,80,6
Fındık ve Mamulleri1.167.335920.872-21,10,6
Zeytin ve Zeytinyağı159.541217.09336,10,2
Tütün409.705419.0252,30,3
Süs Bitkileri ve Mamulleri98.65290.184-8,60,1
B. HAYVANSAL ÜRÜNLER1.795.3652.371.98532,11,6
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller1.795.3652.371.98532,11,6
C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ3.713.6004.728.59827,33,3
Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri3.713.6004.728.59827,33,3
 
 

Talas'ın tarım ve hayvancılığa desteği sürüyor

 

Talas Belediyesi’nin tarıma ve hayvancılığa yönelik destekleri artarak devam ediyor.
Talas Belediyesi’nin tarıma ve hayvancılığa yönelik destekleri artarak devam ediyor. Bu çerçevede başlatılan ‘Koyunlarınız bizden üretim sizden’ projesi ile Talaslı hayvan besicilerine toplamda 270 adet küçükbaş hayvan dağıtımı yapıldı.

 

Göreve geldiği günden bu yana birçok alanda ilçe tarım ve hayvancılığına çeşitli alanlarda katkılar veren Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, projelerine bir yenisini daha ekleyerek Talaslı üreticilere doğrudan küçükbaş desteği sağladı. Reşadiye Mahallesi eski stadyumda düzenlenen törenle küçükbaş hayvanlar üreticilere teslim edildi.

 

“Bizim işimiz desteklemek”


Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, konuşmasına Talas Belediyesi olarak ilçe tarımına ve hayvancılık faaliyetlerine sürekli katkı sağladıklarının altını çizerek başladı.


Pandemi öncesinde tarımsal faaliyetler gerçekleştirdiklerini hatırlatan Başkan Yalçın, “Daha pandemi ortada yokken ‘Ekilmeyen dikilmeyen yer kalmasın’ düşüncesiyle taş toplama makinesi alalım, sonra kompost gübre makinesi alalım, gübreyi tarlaya serpme makinesi alalım dedik. Nohut, mercimek, kuru fasulye ve kabak çekirdeği tohum desteklerinde bulunduk. Bizim işimiz desteklemek ve tarımda neler yapılabileceğini çiftçilerimize göstermek.” dedi.

 

“Gıda sektörü, en önemli sektör”


Gıda sektörünün önemine de vurgu yapan Başkan Yalçın, konuşmasına şöyle devam etti: “Şu anlaşıldı ki gıda sektörü, insan hayatının başlıca sektörü konumundadır. Özellikle bu pandemi döneminde o kadar güzel anlaşıldı ki yeme-içme sektörünü bir tarafta tutarak hayatı devam ettirme mümkün değil. Ben bu vesileyle Anadolu’nun gerçek sahibi bizim de sağlığımızın, sıhhatimizin ve gıdamızın teminatı olan çiftçi kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum. Sizler köylerde, kırsal mahallelerimizde Türkiye’nin ve dünyanın geleceğiyle alakalı fedakârlık yapıyorsunuz, Allah hepinizden razı olsun. Ne kadar küçükbaş verdiğimizi saymaya gerek yok, kardeş kardeşe verdiğini saymaz. Hepimiz bu devletin bir bireyiyiz, Allah devlete zeval vermesin.”

 

“TALAS BİR KEZ DAHA FARKINI ORTAYA KOYDU”


Programa katılan Talas İlçe Tarım Müdürü Murat Ürker de, Başkan Yalçın’ın göreve geldiği günden bu yana çiftçilerin daima yanında olduğunu kaydederek verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti. “Küçükbaş hayvan desteği ile Talas Belediyesi bir kez daha farkını ortaya koydu” diyen Ürker, bu tarz programların çok önemli olduğunu söyledi.


Konuşmaların ardından toplam 270 koyun, Talas Belediyesi’ne ait mobil koyun yıkama banyoluğu ile yıkandıktan sonra sahiplerine teslim edildi. Programda ayrıca 75 ton kaba yem bitkisi macar fiğinin dağıtımı gerçekleştirildi.


Programda ayrıca Talas Belediyesinin Ali Dağı’nda bulunun mini hayvan çiftliği için Başkan Yalçın’a lagun cinsi bir kuzu hediye edil

Melikgazi'nin yerli tohumları ürüne dönüştü

Melikgazi Belediyesi’nin çiftçilere tohum desteği verdiği nohut ve aspir üretiminde hasat zamanı başladı.
Melikgazi Belediyesi’nin çiftçilere tohum desteği verdiği nohut ve aspir üretiminde hasat zamanı başladı.

 

Melikgazi Tarım ve Orman Müdürü Okay Sağnak, Ağırnas Mahalle Muhtarı Muharrem Uzun ve Küçük Bürüngüz Mahalle Muhtarı Hacı Bölük Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu’nu ziyaret ederek, tarıma olan destekleri için teşekkür ettiler. Melikgazi Belediyesi olarak yerel üreticilere desteklerinin artarak devam edeceğini söyleyen Başkan Mustafa Palancıoğlu, “Melikgazi Belediyesi olarak bu sene ilk defa aspir tohumu ve nohut tohumu dağıtımı yaptık. Çiftçilerimiz ekimlerini yaptılar şu anda hasat edilme vakti geldi ürün haline dönüşmesi mümkün oldu. İnşallah eylül ayında aspirin ilk yağını almaya başlayacağız. Aspir yağı özellikle sağlımız açısından etkili bir yağ. Bu sene hem aspir hem nohut ekmiş olduk. 1’e 10 gibi oranlarda yaklaşık 150 ton biri 200 ton biri olmak üzere üretim sağlanmış olacak. Çiftçilerimize mahsullerinde bolluk ve bereket diliyorum. Muhtarlarımıza, tarım müdürlüğümüze, kırsal hizmetler müdürlüğümüze ve çiftçilerimize teşekkür ediyorum.” dedi.


Kırsal Hizmetler Müdürlüğü’nün kırsala büyük bir desteği olduğunu söyleyen muhtarlar ve çiftçiler ise tohum desteği ve verdikleri hizmetler için Başkan Dr. Palancıoğlu’na teşekkür etti.

Büyükkılıç: “Esnaf dostu bir belediyeyiz”

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.
Memduh Büyükkılıç, Kayseri Hali’nde esnafları ziyaret ederek, KAYSEM A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Burhanettin Acar ve yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi.

 

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Hal Kompleksi’ni (KAYSEM) ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, şehrin gıda zincirinde önemli bir yeri olan Kayseri Hali’nde yapılacak hizmetlerle ilgili istişarelerde bulundu. Başkan Büyükkılıç, hummalı bir şekilde çalışan Hal Kompleksi’ndeki esnafları da tek tek ziyaret ederek, esnaflara bereketli kazançlar diledi. KAYSEM A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Burhanettin Acar ve yönetim kurulu üyeleri ile görüşen Başkan Büyükkılıç, burada yaptığı açıklamada, “Cenab-ı Allah’a şükürler olsun, bu güzel Cuma günündeyiz. Hal esnafımızı, başkanımızı ziyaret ettik, yönetimimizle görüşmeler yaptık. Daha sonra esnafımızın da gönüllerini fethedecek, gönüllerinde yer alacak şekilde her birini ayrı ayrı ziyaret ederek, dualarını aldık” dedi.


“Kayseri’mizin en güzel ürünleri burada”


Esnaf dostu belediye olduklarını vurgulayan Büyükkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Biz esnaf dostu bir belediyeyiz, Kayseri zaten esnaf şehridir. Onlarla birlikte, onların beklentilerine cevap verecek, yapabileceklerimizi paylaşıp, konuşup, yolumuza devam etmeyi amaçlıyoruz. Bizlere her zaman destek veren, sahip çıkan esnaf kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum. Cenab-ı Allah helalinden bol rızık versin. Kayseri’mizin en güzel ürünleri burada hal esnafımız tarafından vatandaşlarımıza ve diğer esnaflarımıza ulaştırılıyor. İnşallah hep beraber, tüketicisiyle, üreticisiyle, pazarlayıcısıyla, hal esnafıyla el ele verirsek, kazanan hepimiz oluruz. Huzur şehri olan Kayseri’de herkes böylece helalinden rızkını temin etmiş olur.”


Başkan Büyükkılıç, esnaflara teşekkür ederek, “Bizlere göstermiş oldukları sıcak ilgiden dolayı her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum, dualarını bekliyorum” diye konuştu.


Esnaflar da Başkan Büyükkılıç’a, ilgi ve alakalarından dolayı teşekkür ederken, Büyükkılıç, ziyaret esnasında ürünleri de inceledi.


Başkan Büyükkılıç’a Kayseri Hali ziyaretinde Genel Sekreter Hüseyin Beyhan, Genel Sekreter Yardımcısı Serdar Öztürk ve daire başkanları da eşlik etti.

İslam ülkeleri, tarımsal emtia borsalarını daha güçlü kılmalı

 

İzmir’de tarımsal emtia borsalarının önemini ve ticarete katkısını konuşmak üzere geçtiğimiz günlerde Wyndham Grand İzmir Özdilek’te bir toplantı düzenlendi. Etkinlikte konuşan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Bugün dünyada yaşayan 1.6 milyar Müslümanı temsilen bir aradayız. Amacımız, tüm insanlığın refahına katkı vermek. Bunun yolu da üretmekten ve ürünün değerini bulmasını sağlamaktan geçiyor. İslam Ülkeleri Ticaret Sanayi ve Tarım Odaları Birliği (ICCIA) üyeleri olarak, dünya tarımsal üretim değerinin yüzde 20’sine sahibiz. 3.5 trilyon dolarlık dev pazardan 695 milyar dolar pay alıyoruz” dedi.

Güçlüyüz ancak…

ICCIA üyelerinin dünya tahıl üretimindeki payının yüzde 13.8 olduğunu, meyve üretimindeki payın yüzde 21, bakliyat üretimindeki payın yüzde 18, sebze üretimindeki payın yüzde 14 ve şeker bitkileri üretimindeki payın da yüzde 9.8 olduğunu kaydeden Kestelli, “Ürettiğimiz ürünlerin değerini biz belirleyemiyoruz. Üretimde güçlüyüz ama işin ticaret kısmında yeterince sözümüz geçmiyor. Bu durumu değiştirmek için bir olmaya, birlikte yol almaya ve İslam ülkeleri olarak tarımsal emtia borsalarımızı daha güçlü kılmaya mecburuz. Hepinizin bildiği gibi tarım, insan ve emek ağırlıklı bir sektör. Bugün global ekonominin yüzde 6.4’ünü tarım oluşturuyor. Dünyadaki toplam işgücünün yüzde 40’ı doğrudan ya da dolaylı olarak tarım sektöründe çalışıyor. Tarım, dünyadaki düşük gelirli nüfusta yer alan, yetişkin bireylerin yüzde 68’ini istihdam ediyor. Dolayısıyla tarlada yetişen ürünün borsada değerini bulması, sosyal adaletin tabana yayılmasının en hızlı ve en etkili yolu. Yaptığımız işe bu gözle bakmamız gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.

 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı, ICCIA Başkan Vekili Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, üç yıl önce Türkiye Ürün İhtisas Borsası’nı hayata geçirirken kullandığı sloganı hatırlatan Kestelli, “Hisarcıklıoğlu, ‘Ürün toprağında yetişir, borsasında değerlenir’ demişti. Bu sözü hiç aklımızdan çıkarmayalım. Ürün bizim, değerini belirlemek de bizim elimizde olmalı. Biz borsa olarak pamuk ve üzüm işlem salonlarımızdan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’na, lisanslı depomuz Elidaş’tan elektronik ticaret portalımıza ve son olarak da tarımsal üretimi modern teknolojilerle destekleyecek İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’ne kadar her çabada bunu sağlamaya uğraştık, uğraşmaya devam ediyoruz. Çatı kuruluşumuz TOBB’un öncülüğünde makul bir zamanda adil ve küresel sisteme entegre bir fiyat sistemi oturtacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Bir kişi 93 kilo israf ediyor

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle başlayan savaşın dünyayı büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bıraktığını söyleyen Kestelli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu tehlikenin adı gıda krizi. 8 milyara dayanan dünya nüfusunu doyurmakta zorlanan tarımsal üretimin, eşit ve adil dağılmamasının nasıl büyük bir risk oluşturduğu net olarak görüldü. Tarımsal üretimde kendi kendine yetebilmenin önemi çok daha iyi anlaşıldı. İmzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması sayesinde küresel açlık krizi şimdilik ötelendi. Ama tekrarlanmaması için gerekli adımları atmalıyız. Malum; özellikle tahıl konusunda Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı olan ülkelerin büyük bölümü Afrika ülkeleri. Çoğu da Müslüman. Bu arada, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Gıda İsrafı Endeksi Raporu 2021 verilerine göre, dünyada üretilen gıdanın yüzde 17’si israf ediliyor. Sadece Türkiye’de her yıl 19 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Hanelerimizde kişi başı yıllık 93 kilo gıdayı israf ediyoruz. Üretimi artırmak, uzun vadeli emek ve yatırım gerektiriyor. Ama israfı önlemek çok daha hızlı ve kolay bir çözüm. BM gibi kurumların varoluş sebebi, bu tür dengesizlikleri ve eşitsizlikleri ortadan kaldırmak olmalı. Nasıl ki iklim krizinin etkilerini yavaşlatmak için karbon ayak izi salımı hesaplanıyor, bunu aşan şirketler ve ülkeler bir bedel ödüyorsa, israfı önlemek için de benzer adımlar atılabilir. İsraf edilen gıda miktarına göre uygulanacak mali yaptırımlardan elde edilecek gelir, dünya üzerinde açlığın bitirilmesi için kullanılabilir. Verimi artırmak, ürünün değerini bulmasını sağlamak, israfı sona erdirmek… Bu üç hedefin üçünü aynı anda başarmak zorundayız. Daha iyi, daha adil bir dünyada; refah ve barış içinde yaşayabilmemizin tek yolu bu. Ve inanıyorum ki, biz bunu başarabiliriz.”

Buzağı desteğinde yeni düzenleme! Yetiştirici aylardır bu değişikliği bekliyordu! 450 gün şartı yükseltildi!

Buzağı desteğinde yeni düzenleme! Yetiştirici aylardır bu değişikliği bekliyordu! 450 gün şartı yükseltildi! Tarım ve Orman Bakanlığı, üreticilerden gelen tepkiler üzerine hayvancılık desteklemelerindeki iki buzağı doğumu arasında 450 gün olması şartını 600 güne çıkardı. Birçok besici, 450 gün kuralı nedeniyle 2021 yılı hayvancılık desteklemelerinden yararlanamamıştı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, üreticilerden gelen tepkiler üzerine hayvancılık desteklemelerindeki iki buzağı doğumu arasında 450 gün olması şartını 600 güne çıkardı. Birçok besici, 450 gün kuralı nedeniyle 2021 yılı hayvancılık desteklemelerinden yararlanamamıştı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Hayvancılık Desteklemeleri Uygulama Tebliği’nde değişiklik yapılmasına ilişkin tebliği, Resmi Gazete’de bugün yayınlandı. Buna göre, tebliğin “buzağı desteklemesi” başlıklı 4. maddesinin ç bendinde yer alan “Buzağıların analarında, ilkine buzağılama yaşı 510-810 gün arasında veya destekleme kapsamındaki buzağılaması ile bir önceki buzağılaması arasındaki süre 235-450 gün olmalıdır” ifadesinde değişikliğe gidildi. ‘510-810 gün’ ibaresi “510-960, “235-450 gün” ibaresi de “235-600 gün” olarak değiştirildi.

Destekleme ödemeleri, 1 yıl geriden geldiği için karar 1 Ocak 2021 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak.

YETİŞTİRİCİ TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Artan fiyatlar nedeniyle gerekli besini damızlık ineklerine sağlayamadıklarından şikayet eden üreticiler, doğum yapan bir ineğin 450 gün sonra ikinci buzağıya gebe kalmasının olumsuz beslenme şartları nedeniyle zor olduğunu ifade etmişti. Birçok besici, iki buzağılama arasında 450 gün şartını yerine getiremediği için 2021 yılının buzağı desteklerinden yararlanamamıştı.

Ordu'da tarım aracı devrildi, 1 kişi hayatını kaybetti

Ordu’nun Gölköy ilçesinde tarım aracının devrilmesi sonucu 1 kişi hayatını kaybetti.

Orduda tarım aracı devrildi, 1 kişi hayatını kaybetti

Alınan bilgiye göre, Dursun Katırcı’nın (72) kullandığı pat-pat olarak tabir edilen tarım aracı Gölköy Mahallesi mevkiinde devrildi.

Kazada, aracın altında kalan Katırcı için olay yerine 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi.

İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Katırcı, Gölköy Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Katırcı, hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Tarım Kredi Genel Müdürü Hüseyin Aydın'ın kömür çelişkisi! 200 milyon lira gelir getiren kömür satışı yasaklandı!

Tarım Kredi Genel Müdürü Hüseyin Aydın'ın kömür çelişkisi! 200 milyon lira gelir getiren kömür satışı yasaklandı!

Tarım Kredi Genel Müdürü Hüseyin Aydın, kooperatiflere yıllık ortalama 200 milyon lira gelir getiren kömür satışını hiçbir gerekçe göstermeden yasakladı. Özellikle doğalgaz olmayan köylerde kömür ihtiyacını vadeli bir şekilde Tarım Kredi’den karşılayan çiftçi ortaklar bu kararla birlikte kömür tüccarlarının kucağına itilirken, sonbaharın yaklaşmasıyla birlikte ortaklar şimdiden kara kara düşünmeye başladı. Kooperatiflerde yıllık ortalama 300 ile 400 bin ton kömür satışı yapılırken, Hüseyin Aydın’ın ‘Kömür satmak bizim işimiz mi!’ diyerek kömür satışını yasaklaması akıllara ‘Marketçilik Tarım Kredi’nin işi mi?’ sorusunu gündeme getirdi.

Marketçilik Tarım Kredi Kooperatiflerinin işi olmamasına rağmen sözde vatandaşın ucuz gıda temin etmesi için zararına da olsa marketçilikten taviz verilmezken, Anadolu’nun ücra köşelerinde yaşayan çiftçi ortakların kömür ihtiyacını karşılayan ve Tarım Kredi’ye yıllık ortalama 200 milyon lira gelir getiren kömür satışından vazgeçilmesi Hüseyin Aydın’ın yaşadığı çelişkiyi gözler önüne serdi.

KARARA KOOPERATİFLER TEPKİ GÖSTERDİ

Tarım Kredi Kooperatiflerinde yıllardır satışı yapılan ve kooperatiflerin en önemli gelir kalemi olan kömür satışının biranda durdurulması tepkileri de beraberinde getirdi. Hüseyin Aydın’ın ‘kömür satmak bizim işimiz mi’ diyerek Tarım Kredi’ye yıllık ortalama 200 milyon lira gelir getiren kömür satışını kooperatiflerde durdurması dikkat çekti.

DOĞALGAZIN OLMADIĞI KÖYLERDE ÇİFTÇİLER KÖMÜR İHTİYACINI TARIM KREDİ’DEN KARŞILIYORDU

Kooperatiflerde kömür satışının yasaklanması özellikle doğalgazın olmadığı köylerde çiftçi ortakları şimdiden kara kara düşündürmeye başladı. Çiftçi ortaklar, bugüne kadar kömür ihtiyacını peşin veya vadeli bir şekilde kooperatiflerden karşılıyorlardı. Kooperatiflerin kömür satışında devreden çıkarılması, Tarım Kredi ortağı çiftçileri de tamamen piyasada kömür firmaların kucağına itmiş oldu.

Marketçilik, Tarım Kredi Kooperatiflerinin asli görevi olmamasına rağmen, zarar ettiği halde marketçilik tavizsiz bir şekilde uygulanırken, Hüseyin Aydın’ın kooperatiflerin yıllık ortalama 200 milyon lira gelir elde ettiği kömür satışını, ‘bizim işimiz mi’ diye durdurması Tarım Kredi’de yaşanan çelişkiyi de gözler önüne serdi.

KÖMÜR SATMAK İŞİMİZ DEĞİLSE GOFRET SATMAK İŞİMİZ Mİ?

Kooperatiflerde kar getiren kömür satışı haklı bir gerekçe gösterilmeden durdurulurken, diğer yandan kooperatiflerde çiftçinin gübre, yem ve zirai ilaç gibi tarımsal girdilerin yanında market reyonu gibi gofret ve çikolatadan tutun da bütün gıda ürünlerinin satılmasına isyan eden kooperatif personeli, “Kömür satmak işimiz değilse gofret, çikolata satmak mı işimiz” diyerek yaşanan duruma tepki gösteriyorlar.

Main Menu