Tarım, gıda ve içecek sektöründen 2022'nin ilk 5 ayında 10,1 milyar dolarlık ihracat
TGDF Dijital Veri Paneli’ne göre 2022 yılının ilk 5 ayında tarım, gıda ve içecek sektörü 10,1 milyar dolar ihracat, 8,6 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan dış ticaret verileri baz alınarak Agrimetre tarafından hazırlanan TGDF Dijital Veri Paneli’ne göre 2022 yılının ilk 5 ayında tarım, gıda ve içecek sektörü 10,1 milyar dolar ihracat, 8,6 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. 1 ile 23 fasılları arasındaki tüm GTIP kalemleri ile 29. ve 35. fasıllardan seçili ürünlerin dahil edildiği hesaplamalara göre, 2022 yılının ilk 5 ayında sektörün dış ticaret fazlası önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7,8 düştü.
Özel Ticaret Sistemi (ÖTS) çerçevesinde yayınlanan dış ticaret verilerine göre 2022 yılının ilk 5 ayında ihracat, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21,1 oranında artarak 10,05 milyar dolara, ithalat yüzde 27,8 artarak 8,62 milyar dolara ulaştı. İhracatın 2022 yılının ilk 5 ayını önceki yıla kıyasla yüzde 21,1 artışla geçirmesi sektör açısından olumlu değerlendirilirken, ithalattaki artış hızının bu oranı geçmiş olması (yüzde 27,8) da dikkat çekti. Mayıs 2022’de, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,6 artan aylık ihracat değeri 1,76 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ithalat yüzde 59,4’lük bir artışla 1,87 milyar dolar oldu.
Tarım ve gıda sektörü Nisan ayında dış ticaret açığı verdi
2022 yılının ilk 5 ayında dış ticaret fazlası önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 düşüşle, 1,42 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sektör yıl genelindeki net ihracatçı konumunu korumasına rağmen, aylık bazda dış ticaret açığı verdi. Yılın ilk aylarında dış ticaret fazlasındaki artış, önceki yıla kıyasla yüzde 50 seviyesindeydi. Mart ayında bu oran yüzde 101,5’e ulaştı ancak Nisan ve Mayıs aylarındaki yüksek aylık ithalat rakamları ve aylık bazda dış ticaret açığı verilmesi, dış ticaret fazlasını aşağıya çekti. Birim ihracat değeri 2022 yılının ilk 5 ayında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7 artarak 1.129 dolar/ton olarak gerçekleşti. İthalat birim değeri ise önceki yıla göre yüzde 11,9 artışla 673 dolar/ton’a yükseldi.
Dış ticarette öne çıkan ürünler
2022 yılının ilk 5 ayında ihracatta öne çıkan ürünler sırasıyla un (0,54 milyar dolar), fındık içi (0,41 milyar dolar) ve makarna (0,37 milyar dolar) olurken bu ürünler toplam ihracatın yaklaşık yüzde 13,1’ini oluşturdu. 2022 yılının ilk 5 ayında en çok ithal edilen ürünler ise sırasıyla buğday (1,4 milyar dolar), soya fasulyesi (0,9 milyar dolar) ve ham ayçiçeği yağı (0,7 milyar dolar) oldu. Bu 3 ürün, toplam ithalatın yaklaşık yüzde 34,8’ini, yani 3’te 1’inden fazlasını oluşturdu. 2022 Mayıs ayında ihracatta öne çıkan ürünler buğday unu (103 milyon dolar), rafine ayçiçeği yağı (97,7 milyon dolar) ve dondurulmuş tavuk eti (76,5 milyon dolar) oldu. Aynı dönemde en çok ithal edilen ürünler buğday (349,6 milyon dolar), soya fasulyesi (245,9 milyon dolar) ve ham ayçiçeği yağı (187 milyon dolar) oldu.
En fazla ithal edilen ürün kalemlerinde Rusya-Ukrayna’nın yeri
İthalatta ilk sırada yer alan buğdayın (1,4 milyar dolar) en fazla ithal edildiği ilk 2 ülkenin şu anda savaşta olan Rusya (1,06 milyar dolar) ve Ukrayna (0,23 milyar dolar) olması dikkat çekti. Yılın ilk 5 ayındaki buğday ithalatında bu 2 ülkenin payı yüzde 92’nin üzerinde yer aldı. Mayıs ayında yapılan 349,6 milyon dolarlık buğday ithalatının 309 milyon doları, yani yüzde 88’i, Rusya’dan geldi. Ukrayna’dan yapılan aylık ithalatın oranı ise yüzde 5’te (18,9 milyon dolar) kaldı. İthalatta 3. sırada yer alan ham ayçiçeği yağında (0,70 milyar dolar) da ilk 2 sırada Rusya (0,61 milyar dolar) ve Ukrayna (0,08 milyar dolar) yer aldı. Yılın ilk 5 ayındaki ham ayçiçeği ithalatında bu 2 ülkenin payı yüzde 98,6 oldu. Türkiye’nin ithalatında ilk 3 sırada yer alan 2 üründe, ithalatın büyük bir bölümü şu anda savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna’dan yapıldı.
En çok ihracat yapan sektörler
2022 yılı ilk 5 ayına ait dış ticaret verileri sektörlere göre incelendiğinde şeker ve şekerli mamuller (974 milyon dolar), bitkisel yağ (831 milyon dolar), sert kabuklu meyveler (815 milyon dolar), yaş meyve (721 milyon dolar) ve balıkçılık-su ürünleri (576 milyon dolar) sektörleri en fazla ihracat yapan sektörler olarak sıralandı. Toplam ihracatın yüzde 39’u bu 5 sektör tarafından gerçekleştirildi. 2022 yılı ilk 5 ayında hayvan yemi (2 bin 612 milyon dolar), bitkisel yağ (bin 590 milyon dolar), un (bin 583 milyon dolar), kakao-çikolata (266 milyon dolar) ile kahve, çay ve baharat sektörü (211 milyon dolar) sektörleri ise en çok ithalat yapan sektörler olarak sıralandı. Toplam ithalatın yüzde 72,6’sı, neredeyse 4’te 3’ü bu 5 sektör tarafından gerçekleştirildi. Bu oranın yüksek olması ve geçmiş dönemlere göre artması, ithalatın az sayıda sektörde yoğunlaştığını gösterdi. Tek başına hayvan yemi sektörü, 2022 yılının ilk 5 ayında 2,612 milyon dolar hacim ile toplam ithalatın yüzde 30,3’ünü oluşturdu. Bitkisel yağ sektörü, 2021 yılında 3 milyar doları aşan ithalat ile toplam ithalatın yüzde 17,9’unu oluşturmuştu. 2022 yılının ilk 5 ayında da bin 590 milyon dolar ile toplam ithalatın yine yüzde 18,4’ünü oluşturdu.
İhracatın arttığı ve azaldığı sektörler
2022 yılının ilk 5 ayında, önceki yılın aynı ayına göre ihracatını değer olarak en fazla arttıran sektörler bitkisel yağ sektörü (261 milyon dolar artış), beyaz et sektörü (178 milyon dolar artış), hayvan yemi sektörü (176 milyon dolar artış), un sektörü (170 milyon dolar artış) ve süt-süt ürünleri sektörü (150 milyon dolar artış) oldu. Aynı dönemde ihracatın gerilediği sektörler sert kabuklu meyveler sektörü (140 milyon dolar düşüş), yaş meyve sektörü (25 milyon dolar düşüş), kahve, çay ve baharat Sektörü (3 milyon dolar düşüş) ve yumurtacılık sektörü (2 milyon dolar düşüş) oldu. 2022 yılının ilk 5 ayında, önceki yılın aynı ayına göre ithalatı değer olarak en fazla artan sektörler hayvan yemi sektörü (806 milyon dolar artış), un sektörü (792 milyon dolar artış), bitkisel yağ sektörü (190 milyon dolar artış), şeker ve şekerli mamuller sektörü (73 milyon dolar artış) ile kahve, çay ve baharat sektörü (63 milyon dolar artış) oldu. Aynı dönemde ithalatı en çok düşen sektörler pirinç değirmenciliği sektörü (131 milyon dolar düşüş), canlı hayvan ticareti sektörü (94 milyon dolar düşüş), kakao ve çikolata sektörü (88 milyon dolar düşüş), makarna sektörü (57 milyon dolar düşüş) ve tohumculuk sektörü (45 milyon dolar düşüş) ve oldu.
Dış ticarette öne çıkan ülkeler
2022 yılının ilk 5 ayına ait dış ticaret verileri ülkeler bazında incelendiğinde en çok ihracat yapılan 5 ülke Irak (bin 446 milyon dolar), Almanya (672 milyon dolar), ABD (612 milyon dolar), Rusya (459 milyon dolar) ve İtalya (341 milyon dolar) oldu. Bu 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 35,1’ini oluşturdu. Ülkelere göre en çok ihraç edilen ürünler Irak için dondurulmuş tavuk eti, un, domates salçası; Almanya için fındık içi, ambalajlı fındık, kuru üzüm; ABD için elma suyu, sakızlı jöleli şekerler ve soya fasulyesi oldu. Ülke bazında ithalat verileri incelendiğinde, 2022 yılının ilk 5 ayında en fazla ithalat yapılan ülkeler Rusya (2,410 milyon dolar), Ukrayna (852 milyon dolar), Brezilya (826 milyon dolar), Malezya (481 milyon dolar) ve ABD (466 milyon dolar) oldu. Bu 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 58,4’ünü oluşturdu. Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı ilk 2 ülkenin, şu anda savaşta olan Rusya ve Ukrayna olması, aynı zamanda Rusya’nın tüm ithalattaki payının yüzde 28’e yakın olması dikkat çekti. Rusya ve Ukrayna’dan yapılan ithalat ise toplam ithalatın yüzde 37,8’ini oluşturdu. İthalatta öne çıkan ürünler Rusya için buğday, ham ayçiçeği yağı ve dane mısır; Ukrayna için buğday, dane mısır ve soya fasulyesi; Brezilya için soya fasulyesi, kahve ve buğday oldu.
Meslek lisesi öğrencilerine tarım alanlarını kullanma imkanı
TARIM ve Orman Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol kapsamında Sİvas’ta öğrenciler eğitim amaçlı olarak tarım sahalarını kullanabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında 2023 hedefleri doğrultusunda dijital çağın ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine destek verilmesi ve tarımsal değerlere sahip çıkılması amacıyla iş birliği protokolü imzalandı. İmzalanan protokol kapsamında Tarım Meslek Liseleri’nde eğitim gören öğrenciler İl Tarım ve Orman Müdürlüklerinin alanlarından faydalanabilecek. Konu hakkında Sivas Tarım ve Orman Müdürlüğü binasında basın bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantı odasında gerçekleştirilen toplantıya Sivas Milli Eğitim Müdürü Ergüven Aslan, Tarım ve Orman Müdür Seyit Yıldız ve yetkililer katıldı.
İl Tarım ve Orman Müdürü Seyit Yıldız, “Tarım sektörü üretim, istihdam ve iş gücü açısından önemli ve sürekli geliştirilmesi gereken bir sektör. Aynı zamanda ülkeler arasında da stratejik öneme sahip. Tarım günümüzde savunma sanayi kadar önemli hatta daha da önemli diyebiliriz. Son zamanlarda pandemi dönemiyle birlikte küresel iklim değişikliğinin meydana getirdiği çevresel ve ekonomik problemler, iklim değişikliğinin sürdürülebilir tarım üzerindeki etkileri, savaşlar nedeniyle küresel ölçekte olumsuz etkilenen gıda tedarik zinciri tüm kesimlerin malumu. Bu kapsamda gıda talebinin karşılanması, nitelikli işgücüne ve teknolojiye olan ihtiyacı her geçen gün artırmakta. Dünyada gittikçe tarım arazilerinde azalma, daralma buna bağlı olarak da nüfusta artış oluyor. Dolayısıyla bizler tarım olarak birim alandan daha yüksek verim elde etmemiz gerekiyor ki insanları doyuralım. Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı ve Tarım Orman Bakanlığı olarak en güçlü tarımsal girdi olduğunun bilinciyle özellikle gençlerin tarımda daha etkin ve verimli bir şekilde yer almasını hedefliyoruz. Tarım sektöründe eğitimle iş birliği yapmak hayati önem taşımaktadır. Giderek tükenen doğal kaynakların tarım faaliyetleri sırasında verimli, etkin, sürdürebilir ve çevre dostu uygulamalar temelinde kullanılması teknoloji ile geleneksel tarımın entegrasyonunun sağlanması, gıda güvenliği ve güvenirliği gibi pek çok etken tarım ve eğitim dünyasının iş birliğine gerekli önemi kılmaktadır” dedi.
‘TARIM MÜDÜRÜLÜKLERİNİN TÜM İMKANLARINDAN YARARLANILACAK’
Protokol hakkında bilgi veren İl Milli Eğitim Müdürü Ergüven Aslan ise, “İnsanların yaşamlarını devam ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu ana şeylerden birisi gıda ve gıda ihtiyacıdır. Tarım alanı, hayvan sağlığı ve yetiştiriciliği laboratuvar hizmetleri alanında faaliyet gösteren Türkiye’de okullarımızda tarım liselerimizde bulunmakta. Bu meslek liselerimiz 55 ilimizde var. Birisi de Suşehri’nde Sezai Karakoç Tarım Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi. Her iki bakanlık da bu protokol ile şunu amaçlamakta, bu alanlarda öğrencilerin daha donanımlı yetişmeleri, bu alanlardaki öğretmenlerin yeterliliklerinin daha üste çıkarılması. Kapsam olarak da sektörün ihtiyacının karşılanması, nitelikli, aranan elemanların bulunması amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı meslek lisemizin Tarım ve Orman Bakanlığımız ile birlikte gerekli iş birliği sağlandı” diye konuştu.
Milli Eğitim ile Tarım ve Orman Müdürlüğü arasında işbirliği
Milli Eğitim Müdürlüğü ile Tarım ve Orman İl Müdürlüğü yetkilileri Bakanlıklar arasında yapılan iş birliği protokolü çerçevesinde bir araya geldi.
İl Milli Eğitim Müdür Vekili Ali Fırat, beraberinde Mesleki Eğitim Biriminden Sorumlu Şube Müdürü Necmettin Beyaz, Adıyaman’da yeni açılan Tarım Teknolojileri Lisesi Müdür ve Müdür Yardımcısıyla birlikte Tarım ve Orman İl Müdürü Nurettin Kıyas’ı ziyaret etti.
İş birliği protokolü çerçevesinde tarım, hayvan sağlığı ve yetiştiriciliği, laboratuvar hizmetleri alanlarında faaliyet gösteren tüm okullarda öğrenci ve öğretmenlerin yeterliliklerini artırarak tarım ve gıda sektöründe ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünü yetiştirmek amacıyla Adıyaman’da yapılacak çalışmalar hakkında fikir alış verişinde bulunuldu.
Ortak bir yazılı açıklamada bulunuldu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, hızla değişen teknolojik gelişmeler ışığında eğitimi verilen 47 meslek alanına ait 105 dalda ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücünü yetiştirmek ve nihai olarak sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunmak amacıyla ilgili sektör temsilcileri, bakanlıklar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliği protokolleri tesis etmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda bir taraftan içinde bulunduğumuz dijital çağın ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine destek vermek; diğer taraftan da geçmişten bu yana sahip olduğumuz tarım ülkesi olma özelliğimizi gelişen teknolojiler ile güçlendirerek ve çeşitlendirerek yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz.
Son dönemde dünyada yaşanan ve etkisi ülkemizde de hissedilen küresel iklim değişikliğinin oluşturduğu çevresel ve ekonomik problemler, artan gıda talebi, iklim değişikliğinin sürdürülebilir tarımsal üretime olumsuz etkileri, çevre ve biyolojik çeşitliliğin korunmasının önem kazanması, daha az kaynakla gıda talebinin karşılanması gerekliliği nitelikli işgücü ve teknolojiye olan ihtiyacı her geçen gün artırmaktadır.
Bu bağlamda Tarım ve Orman Bakanlığı olarak, bilginin en güçlü tarımsal girdi olduğu bilinciyle; özellikle gençlerin tarımda daha etkin ve verimli bir şekilde yer alması için ülkemiz topraklarında eğitime entegre olmuş, doğru bilgiyle buluşan ve dünya ile rekabet edebilen birey olmasını sağlamayı hedefliyoruz. ‘Gelecek Tarımda Tarımın Geleceği Gençlerde’ yaklaşımımızla geleceğimizi garanti altına almaya çalışıyoruz.
Bilindiği üzere ülkemiz son yıllarda tarım sektörünün yasal ve kurumsal çerçevesini güçlendirmeye yönelik ilerleme kaydederken üreticilerimizin de rekabetçi piyasa koşulları karşısında ayakta kalabilmelerini sağlayacak tedbirler alarak üretimin devam etmesi için çaba sarf etmektedir. Bu çerçevede Tarım ve Orman Bakanlığı üretimi desteklemeye, tarımsal verimliliği artırmaya ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına imkân veren politikaları uygulamaya koymuştur. Her sektörde olduğu gibi tarım sektöründe de eğitimde iş birliği ile yola devam etmek hayati önem taşımaktadır. Giderek tükenen doğal kaynakların tarım faaliyetleri sırasında etkin, sürdürülebilir ve çevre dostu uygulamalar temelinde kullanılması, teknoloji ile geleneksel tarımın entegrasyonunun sağlanması, gıda güvenliği ve güvenilirliği olgusunun hayatımıza girmiş olması gibi pek çok etken tarım ve eğitim dünyasının iş birliğini gerekli ve önemli kılmaktadır.
Bu doğrultuda, Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı güçlerini birleştirerek tarım, hayvan sağlığı ve yetiştiriciliği ve laboratuvar hizmetleri alanlarında faaliyet gösteren tüm okullarda öğrenci ve öğretmenlerin yeterliliklerini artırarak tarım ve gıda sektöründe ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünü yetiştirmek amacıyla 01.06.2022 tarihinde iş birliği protokolü imzalamıştır.
20212022 eğitimöğretim yılında; Tarım, Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı ile Laboratuvar Hizmetleri alanlarında Millî Eğitim Bakanlığı uhdesinde 123 okul, 9.309 öğrenci ve 264 öğretmeni içerisine alan bu protokol ile; okul yöneticisi ve öğretmenleri, teknik ve mesleki yönden her iki bakanlığın mevzuatı çerçevesinde belirlenecek. Yabancı dil ağırlıklı olarak alan öğretim programları ve yüz yüze/dijital eğitim materyalleri hazırlanacak. Alan derslerinde Tarım ve Orman Bakanlığı Eğiticilerinin görev almaları sağlanacak. Alan öğretmenlerinin, ortaklaşa belirlenecek takvim ve programa göre Tarım ve Orman Bakanlığının belirlediği atölye/laboratuvarlar, eğitim merkezleri, araştırma enstitüleri ve arazilerde iş başında eğitim düzenlenecek. Alandan mezun öğrencilerin tarım sektöründe istihdamı için ortak proje ve çalışmalar yapılacak. Alan öğrencilerinin işletmelerde mesleki eğitimi/staj uygulamalarını bütçe olanakları doğrultusunda Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı kurum veya kuruluşlarda yapmaları sağlanacak. Alana uygun tohum, gübre, fide, canlı hayvan vb. temrinlik malzeme desteği sağlanacak. Alana uygun donatım yapılacak. Tohum yetiştirmeye yönelik ortaklaşa pilot çalışma ve uygulamalar yapılacak. Hastalık, zararlı bitkiler, gübre, bitki besleme vb. konularda ortaklaşa çalışmalar yapılacak. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Dijital Tarım Kütüphanesi ve Tarım Orman Akademisine erişim izni sağlanacak. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulların ve Tarım ve Orman Bakanlığı uhdesindeki eğitim merkezlerinin ortaklaşa belirlenecek takvim ve program çerçevesinde çiftçi eğitim vb. faaliyetlerde kullanılması sağlanacak. Mesleki ve teknik eğitime yönelik etkinlikler (proje, seminer, kariyer günü, rehberlik, yarışma, gezi vb.) ve farkındalık faaliyetleri düzenlenecek. Tarım teknolojilerindeki gelişmeleri, akıllı tarım, dijital tarım, dikey tarım, topraksız tarım vb. konularda öğretmen ve öğrencilere yönelik ortak eğitim faaliyetleri düzenlenecek. Yerel çeşitler konusunda farkındalık oluşturmak üzere çalışmalar ve tescil edilen çeşitler hakkında bilgilendirme faaliyetleri yapılacak. Alan öğrencilerine başarı bursu verilmesine yönelik çalışma ve girişimlerde bulunulacak. Okulların toprak, yaprak, su vb. analiz yapabilmeleri için kapasitelerinin güçlendirilmesi şeklinde belirlenmiş olan faaliyetler gerçekleştirilecektir.”
Tunceli’de 'Tarımda Tasarruflu Su Kullanma' eğitimleri verildi
Tunceli’de çiftçilere yönelik olarak ‘Tarımda Tasarruflu Su Kullanma’ eğitimleri verildi.
Tunceli Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “İklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerini minimize etmek için çalışmalarımız sürüyor. Bu çerçevede su kıtlığı, taşkın veya kuraklık gibi temel sorunların bertaraf edilmesinde suyun ve su kaynaklarının yönetimi, basınçlı sulama sistemlerinin kullanımı önemlidir. Ayrıca etkin su kullanımı hakkında hem üreticilerimizin hem de toplum bilincinin yükseltilmesi amacıyla il ve ilçe müdürlüğümüz teknik personellerince kent genelinde Tarımda Tasarruflu Su Kullanma eğitimleri verildi” denildi.
Seferihisar’da tarım asla bitmeyecek
Lavanta ve ekinezya için düzenlenen hasat şenliğinde konuşan Belediye Başkanı Yetişkin, “Sahip çıktığımız bu tarlalar ve bahçeler, tarım hikayemizi yüzlerce yıl sonraya taşıyacak” dedi.
Seferihisar Belediyesi, bölgede üretilen lavanta ve ekinezya için hasat şenliği düzenledi. 2015 yılında üreticilere katma değeri yüksek, alternatif bir ürün olarak sunulan ve Turgut Köyü’nde ekimi yapılan lavanta çiçeği ile Düzce Köyü’nde üretimine bu yıl başlanan ekinezya çiçeğinin hasadı yapıldı.
3 dönüm ile başlayan lavanta üretiminin bugün 200 dönüm ile devam ettiğini belirten Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Düzce Köyü’nde üretimine başlanan ekinezya da şimdiden Seferihisar’ın marka ürünlerinden olmaya aday. Seferihisar için tarım can damarlarından biridir. Bizim için memleketimizin her karış toprağı değerlidir. Seferihisar Belediyesi bu anlayışla yıllardır yaptığı tohum merkezi, tohum takas şenlikleri gibi projelerle herkese örnek model oldu. Buranın binlerce yıllık tarihini zeytin ağaçları, mandalina bahçeleri, üzüm bağları bunu anlatır. Biz inanıyoruz bundan yüzlerce yıl sonra da lavanta ve ekinezya tarlaları anlatacak” diye konuştu.
Türkiye, dünya tarım makineleri ihracatında ilk 10'u hedefliyor
Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Önal “Hedefimiz, dünya tarım makineleri ihracatında ilk 10’un içerisinde yer almak. Bu da 2,5 milyar dolar ihracat bandını geçmekle olacak.” dedi.
nal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye tarım makineleri ve tarım teknolojisi sektörünün 1800’lü yılların başında ilk pulluğunun üretimini Bursa’da gerçekleştirdiğini, 1950’li yıllarda ilk traktörünü Ankara’da ürettiğini hatırlattı.
“Şu anda ise tarım makineleri sanayimiz ülkemiz tarımının, çiftçimizin ihtiyaç duyduğu tarım makinelerinin, birkaç istisnai durum hariç, hepsini üretme kabiliyetine sahiptir” diyen Önal, sektörün özellikle son yıllarda ciddi yatırımlar yaptığını, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığının Türkiye tarım makineleri ve tarım teknolojisi sektörünün gelişmesine önemli katkıları bulunduğunu anlattı.
Söz konusu yatırımlarla sektörde son 20 yılda önemli ilerlemeler kaydedildiğini ifade eden Önal, şunları kaydetti:
“İhracat yönünden değerlendirdiğimiz zaman 20 yıl önce 60 milyon dolar seviyelerinde ihracat yapan ve önemli miktarda da dış ticaret açığı veren sektörümüz, ilk defa 2019 yılında 1 milyar doları aşan bir ihracat gerçekleştirdi ve 600 milyon dolar seviyesinde de bir dış ticaret fazlası verdi. Son 20 yıla baktığımız zaman burada ciddi bir gelişme görmekteyiz. Dünya tarım makineleri ihracatında 30’uncu sıralardan 15’inci sıralara kadar ilerledik. Fakat biz burayı da beğenmiyoruz. Hedefimiz, dünya tarım makineleri ihracatında, ilk 10’un içerisinde yer almak. Bu da 2,5 milyar dolar ihracat bandını geçmekle olacak.”
Önal, ihracat hedefinin sadece “yaparız, yapmalıyız” gibi sözlerle mümkün olmayacağını belirterek, “Bunun gerekliliklerini yerine getirmemiz gerekiyor. Sanayicilerimiz, teknolojilerini geliştirme anlamında son dönemlerde ciddi yatırımlar yapmaya başladı ancak burada daha eksikliklerimiz var. İlgili bakanlıklarımızın önümüzdeki dönemde yapacakları desteklerle teknoloji anlamında daha da iyi seviyelerde olacağımızı düşünmekteyiz.” ifadelerini kullandı.
– “TÜRKİYE’DE AGROSHOW EURASIA FUARININ OLMASI BÜYÜK AVANTAJ SAĞLAYACAK”
Şenol Önal, ihracatı geliştirme konusunda bir diğer kritik noktanın ürünlerin yurt dışına tanıtılması olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Geldiğimiz noktayı potansiyel alıcılarımıza tanıtabilmemiz gerekiyor. Bunun da en önemli yolu fuarlardan geçer. Bugüne kadar uluslararası fuarlara, Almanya ve İtalya’da dönüşümlü düzenlenen fuarlara üreticilerimiz ciddi ilgi gösteriyordu. Düzenleyici ülkelerin üreticileri haricinde dünyada en fazla stant açan 2’nci, 3’üncü ülke Türkiye oluyordu. Şimdi ise Türkiye’de AgroShow Eurasia fuarının olması bize büyük avantaj sağlayacak.”
Söz konusu fuarın başarılı olması için çabaladıklarını ifade eden Önal, “Fuardan biz de heyecan duyuyoruz. Başarılı olması için elimizden gelen gayreti ve çabayı gösteriyoruz ki olacağına da inanıyoruz. Önümüzdeki yıllarda daha iyileri yapılacaktır.” dedi.
Türk firmalarının mekanik anlamda dünyanın sayılı markalarıyla rekabet ettiğini belirten Önal, “Fakat işin içerisine teknoloji, yani yazılım ve elektronik girdiği durumlarda istediğimiz seviyede olamıyoruz. Bu alanda gelişmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
Sektör olarak Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı konusunda TARMAKBİR üyelerini bilgilendirdiklerine aktaran Önal, “Yeşil Mutabakat’ta bizi ilgilendiren kısım akıllı tarım konusu olacak. Alınan karar gereği zirai ilaçların yüzde 50 miktarında azaltılması, gübrenin de yüzde 30 miktarında azaltılması hedeflenmektedir. Bu ‘tarlaya biz 100 kilo atıyoruz, yüzde 30 azalttık, gübreyi 70 kilo atalımla’ olmayacak. Gereken yere gerektiği kadar gübre veya ilaç vermekle olacak. Bu da akıllı makinelerle yapılabilecek bir işlem. Destek ve teşvik mekanizmalarının özellikle bu tip makineleri ön plana çıkartacak şekilde belirlenmesinin bu işin çözümünü kolaylaştıracağını düşünmekteyiz.” şeklinde konuştu.
Uzmanından tarım alanlarını tehdit eden istilacı ve zararlı çayır güvesine karşı uyarı
Düzce Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da yayılış gösteren, özellikle Çin, Amerika ve Asya’nın kuzeyinde ve Doğu Avrupa’da periyodik ağır salgınlar yaparak tarım ve hayvancılığı ciddi bir şekilde tehdit ettiği raporlanan istilacı…Düzce Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da yayılış gösteren, özellikle Çin, Amerika ve Asya’nın kuzeyinde ve Doğu Avrupa’da periyodik ağır salgınlar yaparak tarım ve hayvancılığı ciddi bir şekilde tehdit ettiği raporlanan istilacı ve göç eden bir zararlı olan “çayır güvesi”nin Düzce’de görüldüğünü ve müdahalenin gecikmeden yapılması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Öztemiz, yaptığı yazılı açıklamada, zararlının daha önce Marmara, Ege ve Karadeniz olmak üzere üç bölgede farklı kentlerde saptandığını, tarla, bahçe, boş alanlarda, kentsel alanlarda, çayır ve yabancı otlarda yaygın olduğunu bildirdi.Çayır güvesi zararlısının genellikle periyodik 10-12 yılda bir meydana gelen kitlesel salgınları ile bilindiğini vurgulayan Öztemiz, Düzce’de 2022 yılında haziran ayının ikinci yarısında çok sayıda zararlının birinci nesil ergin kelebeklerinin beklenmedik bir şekilde ortaya çıktığını, zararlı ile ilgili ulusal ortak izleme ve bilgi paylaşımı yapılmasının önemli olduğunu aktardı.Larvaların gelişim süreçlerine de değinen Öztemiz, kelebeklerin beslenme ve yumurtlama için uygun yer arayışlarında onlarca kilometre uçabildiğini, böcek gelişiminin sıcaklık ve yağışa bağlı olduğunu, kışı geçiren larvaların sıfırın altında 40 dereceye kadar çok düşük kış sıcaklıklarında hayatta kalabilme yeteneğine sahip olduklarını kaydetti.”Tahribat ve verim kaybına neden oluyor”Zararlının genellikle 10-12 yılda bir meydana gelen popülasyon artışı ve kitlesel üreme dönemlerinde salgın yaptığını ve etkili bir zararlı olduğunu aktaran Öztemiz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:”Bu zarar yüzde 60 verim azalmasına ve bazen yüzde 100 bitki tahribatına neden olur. En büyük zararı şeker pancarına verdiği gibi ayçiçeği, çok yıllık baklagiller (fasulye), bezelye, kenevir, mısır, sebze bitkileri; arpa, buğday, sorgum, patatese zarar verebilir. Zararlı, 200’den fazla yabani bitki türünü istila eder. Mücadelesinde kültürel önlemler çok önemlidir. Sonbaharda tarlalar derin sürülmelidir. Böylece pupa kokonlarının bir kısmı derine düşmekte ve kelebek toprak yüzüne çıkamamaktadır. Bir kısım kokonlar ise toprak yüzünde kalarak kuşlara yem olmakta veya kış soğuklarından etkilenmektedir. İlkbaharda yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. Böylece yabancı otlara bırakılmış yumurtalar ve larvalar yok edilmiş olur. Kültür bitkilerinde de yabancı ot mücadelesinin sürdürülmesi aynı faydayı sağlayacaktır. Yonca, tirfil, üçgül gibi yem bitkilerinin erken biçilmesi de popülasyonun kırılması bakımından önemli bir yöntemdir.”Prof. Dr. Öztemiz, zararlının görüldüğü bölgelerde farkındalık oluşturulması, panik olmadan çevre dostu uygulamalara öncelik verilmesi, gerekli tüm önlemlerin geciktirilmeden alınması gerektiğine işaret ederek, son çare ilaçlama yapılacaksa da arıcıların mutlaka uyarılması ve önlem alması gerektiğinin de ihmal edilmemesi önerisinde bulundu.