Yasak 15 Nisan'da başlıyor
Denizlerde 15 Nisan’da başlayacak av yasağına yaklaşık 3 hafta kalmasına rağmen bazı tekneler bekledikleri gibi avlanma yapamayınca erken paydos ederek limana demirledi. Bazı balıkçılar gelecek sezon için şimdiden teknelerini ve ağlarını bakıma alırken, bazıları da 15 Mayıs’ta Orkinos avı için Akdeniz ve Atlas Okyanusu’na gidecek.
Denizlerde trol ve gırgır ağları ile avcılık yapan balıkçılar için 1 Eylül’e kadar sürecek yasak 15 Nisan’da başlıyor. Karadeniz’de bu yıl umduğunu bulamayan balıkçılar erken paydos ederek tekneleri limana çekti ve sezon henüz bitmemesine rağmen gelecek sezon hazırlıkları için ağlarını ve teknelerini bakıma aldı.
Karadeniz’de 1 Eylül’de başlayan av sezonunun ardından denize açılan büyük tekneler sezona, palamutla başlarken bu balıkta umdukları avcılığı bulamadı. Daha sonra umutlarını hamsiye çeviren balıkçılar hamside de zaman zaman gelgitleri yaşadı. Yaklaşık 25 yıldır balıkçılık sektörüyle uğraşan Yavuz Yılmaz, sezonun fena geçmediğini ancak hamsinin hava şartlarından dolayı erken göç ettiğini belirterek, “Yaklaşık 25 yıldır sektördeyiz. Sezon fena değildi şükürler olsun. Ancak mazot fiyatları konusunda biraz muzdaribiz. Bu sezon avcılığın yarısından sonra çok pahalı mazot aldık. Devlet yetkililerin bunu görmesini istiyoruz. Çok büyük yatırımlar yapıyoruz ancak masraflarımız fazla olunca karşılığını alamıyoruz. İnşallah seneye sezona başlarken bu işi çözmüş oluruz. Balık her zaman istediğimiz derecede olmuyor. Her zaman standart bir balık oluyor. Bu sezon genelde hamsi avladık. Palamut aşırı miktarda olmadı ama hamsi fena değildi. Bizim olmazsa olmazımız hamsi. Hamsi avı için Gürcistan sularına gittik, orada aşırı avcılık olmadı ama yine de fena değildi. Hamsi azalmıyor ancak 20 yıl önceki gibi değil. Hava şartları, havanın sıcak olması bölgemizde deniz suyunun soğumaması nedeniyle hamsi başka ülke sularına erken göç ediyor” dedi.
“ORKİNOS AVI İÇİN MALTA VE KIBRIS AÇIKLARINA GİTMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Mayıs 15’te orkinos avı için farklı ülke sularına açılacaklarını ve bu nedenle tekneyi ve ağları bakıma aldıklarını kaydeden Yılmaz, “ Şimdi orkinos avcılığı var, Orkinos avcılığı için hazırlıklarımız başladı. Mayıs 15 gibi tekneler Orkinos avcılığına çıkacak. Kıbrıs ve Malta açıklarına gitmeyi düşünüyoruz. İnşallah kısmetimizi oralarda arayacağız. Sezon bitmek üzere diğer teknelerde yavaş yavaş gelmek üzere 10 gün sonra hepsi burada olur inşallah. Şimdilik ağların, teknenin bakımlarını yapıyoruz. Sezona hazırlık yapıyoruz, seneye inşallah balık bol olur mazot fiyatları da inşallah düşer” diye konuştu.
Ahmet Karaçengel de balık olmadığı için limana demirlediklerini ifade ederek “Şu an paydos ettik ağların bakımlarını yapıyoruz. Karadeniz’de şu an balık olmadığı için limana demirledik. Burada ağlarımızın tamirlerini yapıyoruz. Daha sonra kota çıkarsa Orkinos avına çıkacağız. İsteyen Moritanya’ya gidecek. Bu sezon balığın az olması erken göç etmesinden dolayı erken paydos etmek durumunda kaldık. Bundan sonrası için artık başka denizlerde Orkinos avına bakacağız” şeklinde konuştu.
Et ve Süt Kurumu karkas kesim fiyatını 74 liraya yükseltti!
Et ve Süt Kurumu, aylardır artırmadığı karkas kesim fiyatını nihayet bugün yükseltti. İthal hayvanlar için 58 lira, yerli hayvanlar için 60 lira olarak uygulanan karkas kesim fiyatları, piyasa fiyatlarının çok altında kalmıştı. Serbest piyasada karkas kesim fiyatları 85 liraya çıkmasına rağmen ESK’nın günlerdir karkas kesim fiyatlarını artırmaması besicilerin tepkisini çekiyordu.
KARKAS KESİM FİYATI 74 LİRAYA ÇIKARILDI ARADAKİ AÇIK DESTEKLE KAPATILACAK
ESK, bugün yaptığı fiyat artımı ile karkas kesim fiyatlarını yerli ve ithal hayvan ayrımı yapmadan 74 lira yaptı. Ancak bu fiyatta piyasa fiyatlarının altında bulunuyor. Besici bu karkas kesim fiyatına da hayvanını ESK’da kestirmeyeceği için tarımsal destek bütçesinden karşılanmak üzere ayriyeten hayvan başına 2500 lira da destek verilecek. Verilecek destekle birlikte ESK’nın kesim fiyatı ortalama 84 liraya gelmiş olacak.
RAMAZAN SONRASI NE OLACAK?
Bilindiği üzere hayvan başına verilecek 2500 lira destek ödemesi sadece Ramazan ayı içinde kesilecek hayvanlar için verilecek. Ramazan ayından sonra kesilen hayvanlar için 2500 lira destek verilmeyeceği için ESK’nın uygulayacağı 74 liralık karkas kesim fiyatı yine piyasa fiyatlarının çok altında kalacak. ESK’nın besicilerin hayvanlarını kesebilmek için sadece Ramazan ayı için bir formül üretmesi uygulanan politakalardaki çarpıklığı gözler önüne seriyor.
BESİCİLER KARKAS KESİM FİYATLARININ ARTIRILACAĞINI MİLLİ GAZETE’DEN ÖĞRENMİŞTİ
Söz konusu ESK’nın karkas kesim fiyatlarını 74 liraya çıkaracağına yönelik çalışmayı, Milli Gazete geçtiğimiz hafta haberleştirerek kamuoyunun gündemine getirmişti.
Birlik Başkanından ucuz et tepkisi: Yem fiyatlarına çözüm bulunmadan et fiyatları ucuzlamaz!
Ramazan ayı boyunca ESK’ya kestiren besiciye hayvan başına 2500 lira destek ödemesine ilişkin kararı değerlendiren Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Nazif Karabulut, uygulamanın bir aylık olduğuna dikkat çekerek, “Et şuan serbest piyasada 83-85 lira civarında geziyor. Uygulamanın serbest piyasaya bir etkisi olmaz.” dedi.
Dün Resmi Gazete’de yayımlanan et piyasasının düzenlenmesine ilişkin karara göre, ucuz et kapsamında hayvanlarını Ramazan ayı boyunca ESK’ya kestiren besiciye hayvan başına 2500 lira destek ödemesi yapılacak. ESK tarafından kesimi yapılan hayvanlarda Tarım Kredi Kooperatifleri Marketleri ve ESK Satış Büfelerinde vatandaşlara kıyma ve kuşbaşı olarak satılacak.
HAYVAN YEMİNE ÇARE BULUNMASI LAZIM
Asıl üzerinde durulması gereken konunun yem meselesi olduğuna dikkat çeken Karabulut, üretimin sürekli olması ve halka ucuz et yedirmek için üreticinin maliyetlerinin azaltılması gerektiğini belirtti. Karabulut, “Kesimi yapılacak hayvanımız var. Üretici boyutu ile en büyük sıkıntı yemde. Hayvan yemine çare bulunması lazım. Biz yıllardır, üretim, üretim, üretim diyoruz. Mehdi beyden sonra 5 tane bakan geldi geçti. İthalat 2011 yılında başladığında söyledik. Üretim dedik. İthalat çözüm değildir. Ne üretici için ne de tüketici için. İthalat yapılınca millet ucuz et mi yedi? Milyarlarca dolarımız gitti. 2011 yılından beri ucuz et yemedik. Ucuzlamadı et. Ucuzlamaz da. Yeme çare bulunmadıktan sonra. Üreticiye ucuza mal ettireceğiz ki ucuz et yiyelim” dedi. “
Hükümetin zaman zaman bu tür uygulamalar yaptığını aktaran Karabulut “Halka ucuz et yedirmek için zaman zamanbu tür uygulamalar yapılıyor. Bakanlık 86 lira kıymayı 92 liradan kuşbaşı Tarım Kredi marketlerden paketlenip satılacak ramazan boyunca. Bu güzel bir şey. Fakir fukara yesin diye yapıldı” ifadelerini kullandı.
Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dinçer GÜCÜM’de Karar’ın güzel bir uygulama olduğunu belirterek, “Üreticilerimizi desteklemek, vatandaşımıza ucuz et yedirmek amacıyla yapıldı. Güzel bir uygulama. Et Süt Kurumu uygulamayı nasıl yapacak? Onu bilmiyoruz. Sanırım Cuma gününe netleşir. Ramazan sonrası için yeni bir çalışma yapıldığı bilgisini almıştım. Sayın Cumhurbaşkanımızdan güzel bir çalışma bekliyoruz. Bu üç-beş ay bir sıkıntımız olacak. Bunların hepsinin giderileceğine inanıyorum” dedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, buğday tarlasında basın toplantısı düzenledi.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, buğday üreticilerinin sorunlarını ele almak, artan gıda ürünlerinin fiyatlarını değerlendirmek üzere Ankara Malıköy’de, buğday tarlasında basın toplantısı düzenledi. Buğday tarlasında önünde kurulan bir masa ve yazı tahtasıyla artan gıda fiyatlarıyla ilgili tespitlerini kamuoyu ile paylaşan Muharrem İnce; “Bu gidişin sonu açlık, kıtlıktır. Yetkililer bir an önce önlem almalı bu gidişi durdurmalıdır” dedi. ‘ÇÖZÜLMEZSE SONUMUZ KITLIK, AÇLIK’ Türkiye’de 2001 yılında 9,4 milyon hektar buğday üretildiğini, nüfusun 67 milyon olduğunu 2019’da ise 6,8 milyon hektara buğdayın üretiminin düştüğünü nüfusun ise 90 milyona yaklaştığını belirten İnce, “Vatandaş et süt peynir pahalı dedikçe ithal ederiz dediler. Bir gün para olsa da alamayacağını öngöremediler. Yazın başı pişmeyenin kışın aşı pişmez. Ülkeyi yönetmekten ve yönetmek isteyenler koltuklarından kalkıp tarlaya meraya gelmeleri lazım. Köylünün ürettiğini yiyip yüksek duvarlarla köylüyü uzaklaştıranlar Afgan çoban Suriyeli tarım çalışanıyla bu işler çözülmez. Tarımdaki kayıpları telafi etmek çok zordur. İş işten geçmiş değildir. Durumumu kötüdür ama bunu kısa süre içerisinde çözmezsek sonumuz kıtlık, açlıktır” diye konuştu. Çiftçiye alım garantisi verilmesi gerektiğini, bunun da dolar ve euro üzerinden olması gerektiğini belirten Muharrem İnce, “Sanki tarım cahillerin işi, kenarda bir iş gibi görüyorlar. Bilgisayar iyi kullanman için karnının tok olması lazım. Önce ekmek ekmek. Paramız var alırız işe yaramaz. Bu kafayla giderlerse ekmek 10 lira olur. Dolar on lira olur dediğimde benimle dalga geçiyorlardı 20 lira oldu” dedi. Genel Başkan İnce, “Geçmişin buğday üreticileri bugün halk ekmek kuyruklarında ucuz bayat ekmek peşindeler. Bu verimi artırmadığın sürece aç kalırsın. ‘Stokçular’ diye bağırarak, soğancıları basarak bu sorun çözülemez. Buradan başlayacaksın. Geçen yıl Toprak Mahsuller Ofisi, çiftçiden 2,25’e buğday aldı. Türk çiftçisinden üretmesinler, ekmesinler, diye ucuza alıyorlar. En son buğday ihalesi yaptılar, Ukraynalıdan 6,42’ye aldılar. Türk çiftçisinden 5 liraya alsaydın da Rusya’nın, Ukrayna’nın buğdayına muhtaç kalmasaydık” diye belirtti. İnce, “Ama ne iktidar ne muhalefet akıllandı. Sorunu görmüyorlar. Seçilmişlerle atanmışların masalarında çiftçi, üretici yok. Koyunu görüp yün sananlar, danayı görüp et sananlar, arıyı görüp bal sananlar, ne yazık ki yönetimi memlekette doğru düzgün yapamıyorlar. Ülkeyi yönetenler ve yönetmek isteyenlerin koltuklarından kalkıp seraya, tarlaya gelmeleri lazım. Salıdan salıya hazine destekli partileriyle kavga ederek değil. Afgan çoban, Suriyeli Tarım işçileriyle bu iş çözülmez. Milletimizin bu sorununa derhal el atmalıyız. Yoksa tarımdaki kayıpları telafi etmek çok zordur, zaman alır. Eğer bunları kısa süre içerisinde çözmezsek iş işten geçmiş değildir, durumumuz kötüdür ama çözümü vardır. Bunu kısa süre içerisinde çözmezsek bunun sonu açlıktır. Bunun sonu kıtlıktır. Memleket Partisi olarak milletimize sözümüzdür; tarımı, Tarım Bakanlığı’ndan yöneteceğiz. İthalat lobilerine teslim olmayacağız” diye konuştu.
Ziraat Bankası tarım bankacılığında yeni stratejisini açıkladı, yeni kredileri devreye aldı
Ziraat Bankası tarım bankacılığı alanındaki yeni stratejisini “Tarım Ekosisteminin Finansmanı” olarak açıkladı ve yeni kredilerini uygulamaya aldı. Tarım bankacılığı alanındaki yeni stratejilerinin “Tarım Ekosisteminin Finansmanı” olarak nitelendiren Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, “Bizim temel hedefimiz tarımda üretimi, verimliliği, karlılığı ve sürdürülebilirliği artırmaya yönelik finansal enstrümanlarla üreticilerimizi desteklemektir” dedi
Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, tarım bankacılığı alanındaki yeni kredi ürünlerine ve Tarım Ekosistemine yönelik sağlayacakları katkılara dair açıklamalarda bulundu. Alpaslan Çakar “Ziraat Bankası’nın kuruluşundan bugüne kadar tarımın çehresinin her yönüyle değiştiğini, ihtiyaçların arttığını, yeni gereksinimlerin ortaya çıktığını ama Ziraat Bankası’nda ülke tarımının verimliliğine, karlılığına, üretimin sürdürülebilirliğine ve geleceğine gereken finansal desteğin verilmesi misyonu hiç değişmedi” dedi.
“BİR KARIŞ TARIM ARAZİSİNİ BOŞ BIRAKACAK LÜKSÜMÜZ YOK”
Çakar “Biz daha çok üretmek zorundayız. Bizim bir karış tarım arazisini boş bırakacak lüksümüz yoktur. Daha çok çalışmak, üretmek ve ülke tarımını ileriye taşımak zorundayız. Mekanizasyona ve teknolojiye erişimi, hammadde üreten yapıdan katma değerli ürünlere geçişi hızlandırarak, verimlilik, karlılık ve sürdürülebilirlik için işletmelerimizi ölçek ekonomisine uygun boyuta taşımalı, birlikte iş yapma kültürünü yaygınlaştırmalıyız. Biz tarım sektörünün üretim potansiyelini biliyor, finansmanın ana bankası olarak ülke tarımının geleceğine inanıyoruz. Bu inanç ve güven doğrultusunda tarımsal üreticilerimize kullandırdığımız kredileri 120 milyar TL’nin üzerine taşıdık. Kredi kullanan üretici sayımızı 732 binin üzerine çıkardık. Tarım sektörü, kurumsal nakit kredi portföyümüzde %20 ile en yüksek paya sahiptir. Diğer bir deyişle tarım, Ziraat Bankası’nda her zaman birinci sıradadır ” dedi.
KREDİNİN 32 MİLYAR TL’LİK KISMINDA FAİZLER HAZİNE TARAFINDAN KARŞILANMAKTA”
Faiz destekli tarım kredilerine ayrı bir başlık açılması gerektiğini belirten Alpaslan Çakar, “Kullandırdığımız tarım kredilerinin yaklaşık 100 milyar TL’lik kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığımızın faiz desteği verdiği kredilerden oluşmaktadır. Bu kredilerin 32 milyar TL’lik kısmında faizin tamamı üretici adına Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Yani üreticinin faiz gideri sıfırdır. Yaklaşık 23 milyar TL’lik kısmında üreticiye yansıyan faiz oranı yıllık % 0,1-5 arasında; 43 milyar TL’lik kısmında ise yıllık % 5-10 arasındadır” dedi.
“TARIM KREDİLERİNDE TAKİP ORANIMIZ YÜZDE 0.82”
Ziraat Bankası’nın tarım kredilerinde takip (NPL) oranının %0,82’ye gerilediğini belirten Alpaslan Çakar, Kredi borçları bir şekilde takip hesaplarına intikal etmiş olan üreticilerimize sunduğumuz faizsiz olarak defaten ödeme ve faizsiz olarak taksitlendirme çözümlerinin üreticiler tarafından yoğun ilgi gördüğünü, bu uygulamalarla takipteki tarım kredilerinin hem tutar hem de oran olarak azaldığını, amaçlarının tarım kredilerini takibe düşmeden yönetmek olduğunu ifade etti.
“YENİ TARIM BANKACILIĞI STRATEJİMİZ: TARIM EKOSİSTEMİNİN FİNANSMANI”
Tarım bankacılığı alanındaki yeni stratejilerinin “Tarım Ekosisteminin Finansmanı” olarak açıklayan Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Çiftçilerin, tarımsal üretime yönelik girdi üreten ve tedarik edenlerin, üretici örgütlerinin, tarım ürünlerini depolayan, satan, işleyen, satışına aracılık eden tüccarların, sanayicilerin, esnafın, ürünleri nihai tüketicilere ulaştıran toptan ve perakende satıcıların, enerji üretenlerin, veri, yazılım, teknoloji geliştiren ve sunan şirketlerin ve strateji yapıcılarının, tarım ekosistemini oluşturduğunu; bu ekosistemdeki tüm oyuncuların karşılıklı olarak ve birbirinden ayrılmaz bir bütün halinde etkileşim içinde olduklarını; Ziraat Bankası’nın tüm tarafları kapsayan ve finansal ihtiyaçlarına cevap verecek bir stratejiyle tarım ekosisteminin ayrılmaz bir parçası ve bu ekosistemin finansmanının ana bankası olmayı sürdüreceğini belirtti.
Yeni tarım bankacılığı stratejilerini sürdürülebilir finansman, ulaşılabilir finansman, çözüm odaklılık ve güçlü iletişim temeline dayandırdıklarını ifade eden Çakar, “Gençleri ve kadınları da tarımsal ekosisteme dahil ederek, bu temelin üzerine katma değerli üretimi ön plana çıkaran, tarım ürünleri fiyat oluşumuna ve istikrarına katkı sağlayacak, tarımsal okuryazarlığı ve tarım girişimciliğini, kooperatifçiliği, tarım ve sanayi entegrasyonunu, dijital tarım bankacılığını geliştirecek ürünler inşa edeceğiz. Tarımın tüm taraflarıyla işbirliği fırsatlarını kollayacağız ve geliştireceğiz.
Bizim temel hedefimiz tarımda üretimi, verimliliği, karlılığı ve sürdürülebilirliği artırmaya yönelik finansal enstrümanlarla üreticilerimizi desteklemektir. Bugün uygulamaya koyacağımız gerek yeni kredi ürünleri, gerekse yenilenen tarım ürünlerimizle yeni stratejimizi uygulamaya alıyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde de yeniliklerimizle üreticilerimize daha iyi hizmet vermeye ve onları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz. Bu doğrultuda hazırladığımız yeni tarım stratejimizin ve yeni kredi ürünlerimizin tarım sektörüne hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.” dedi.
YENİ KREDİ ÜRÜNLERİ
Ziraat Bankası, yeni tarım bankacılığı stratejisini açıkladığı toplantıda uygulamaya koyduğu yeni kredi ürünlerini de tanıttı. Uygulamaya konulan yeni kredi ürünleri şunlar:
· Genç Çiftçi Kredileri, Kadın Çiftçi Kredileri, Altın Kovan Kredisi, Güneş Enerjili Tarımsal Sulama Kredisi, Üreten Kooperatif Kredisi, Tarım Transfer Kredisi,
Yenilenen Kredi Ürünleri, Küçük Ekipman Kredisi. Kredi limiti 50.000 TL’den 100.000 TL’ye yükseltildi. Azami vade 48 aydan 60 aya uzatıldı
– Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var. Kredi limiti 150.000 TL’den 250.000 TL’ye yükseltildi. Uygulama süresi 31.12.2023’e kadar uzatıldı.