12.04.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Yerli tohumla yetişen bakliyatlar Bizim Toptan'da satışa sunuldu

Bizim Toptan, ‘Ülker Bizim Topraklardan’ bakliyat ve pirinç serisi altında yerli tohumla üretilen 6 yeni ürünün satışına başladı.

Şirket açıklamasına göre, dermason fasulye, koçbaşı nohut, kırmızı mercimek, Osmancık pirinç, baldo pirinç ve pilavlık bulgur farklı büyüklükteki ambalaj seçenekleriyle raflardaki yerini aldı. Serideki tüm ürünlerin üretiminde Türkiye topraklarında yetişen, kıymetli ve kaliteli yerli ata tohumu kullanılırken, sürdürülebilir tarım ilkesi de gözetilerek Türkiye’deki tarım ve çiftçiliğe önemli katkıda bulunuluyor.

Bizim Bakliyat ürünleri 1 ve 2,5 kilogramlık ambalajlarıyla raflarla buluşurken, çok yakında işletmelerin kullanımına uygun 25 kilogramlık ürünler de satışa sunulacak. Seride yer alan tüm ürünlerin ambalajlarında ilgili ürünün bu topraklardaki tarihçesi ve üretildiği bölge ile ilgili bilgi yer alıyor. Müşterilere ürünün özellikleriyle birlikte ‘bizim topraklarımızın hikayesi’ de aktarılıyor.

– ‘Serimizdeki tüm ürünler Türkiye’nin tohumu, toprağı, mahsulü’

Açıklamada görüşlerine yer verilen Bizim Toptan Pazarlama Direktörü Raşit Çebi, ‘Ülker Bizim Topraklardan’ bakliyat ve pirinç ürünlerinin satışına Bizim Toptan mağazaları ve Seç Marketler’de başladıklarını bildirdi.

Pandemi sonrası tüm dünyada sürdürülebilir tarımın öneminin daha iyi anlaşıldığını aktaran Çebi, şunları kaydetti:

‘Biz de sorumlu üretim anlayışıyla kendi imkanlarımızla, bizim çiftçimizle, bizim tohumumuzla yerel üretimi desteklemeye katkı sağlıyoruz. ‘Ülker Bizim Topraklardan’ serimizin üretiminde atalarımızın geçmişte kullandığı ve herhangi bir işleme maruz kalmadan yüzyıllar önceki haliyle korunarak bugüne ulaşan doğal yerli tohumları kullanıyoruz. Serimizdeki tüm ürünler Türkiye’nin tohumu, toprağı, mahsulüdür. Yüzyıllardır Anadolu’da kullanılan yerli ata tohumlarından elde edilen vitamin ve mineral bakımından zengin baklagiller, besin içerikleriyle dengeli beslenme için oldukça değerli. Aynı zamanda pişme performansları ve lezzetleriyle, özlemini çektiğimiz yemeklerin eşsiz tadını tekrar sofralarımıza taşıyorlar.”

Çanakkale'de üreticilere yüzde 50 hibeli ayçiçeği tohumu dağıtıldı

 Çanakkale’de 500 üreticiye, Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi kapsamında hazırlanan “Ayçiçeğim Bal Çiçeğim Projesi” ile yüzde 50 hibeli ayçiçeği tohumu dağıtıldı.

İl Tarım ve Orman Müdürü Erdem Karadağ, Biga’daki kapalı pazar yerinde düzenlenen törendeki konuşmasında, Türkiye’de yaklaşık olarak 8 milyon 100 bin dekarlık alanda ayçiçeği ekilişinin yapıldığını söyledi.

Bu alanlarda 2 milyon 215 bin ton bir üretim elde edildiğini ifade eden Karadağ, “Tabii bu ülkemizin ihtiyacı olan ayçiçeğini karşılamıyor. Yüzde 62,5 ve 65’lik oranını karşılıyor. İnşallah bu alanlarda verimi arttırarak daha kaliteli ürün elde ederek, bu açığımızı kapatma yoluna gideceğiz. 3 milyon tonun üzerinde ayçiçeğine ihtiyacımız var. İlimizde de yine 220 bin dekarlık alanda ayçiçeği ekilişinin yapıldığını görüyoruz. Toplamda bu alanlardan 64 bin ton bir ürün elde etmekteyiz.” dedi.

Verim ortalamasının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğuna işret eden Karadağ, 1 milyonu çiftçi katkılı 1 milyonu ise devlet katkılı olmak üzere toplam 2 milyon liralık projeyi hayata geçirdiklerini ifade ederek şunları söyledi:

“500 üreticimiz ile birlikte yaklaşık olarak 30 bin dekarlık alanda ‘Ayçiçeği Bal Çiçeğim Projesini’ uygulayacağız. Bugün Biga’da da yine 200 üreticimiz ile 12 bin dekar alanda 427 torba tohumu çiftçilerimize dağıtıyoruz. Hayırlı olsun. İnşallah bu yılı bol ve bereketli bir şekilde geçiririz.”

Konuşmaların ardından Erdem Karadağ, Biga Kaymakamı Erdinç Dolu ve Belediye Başkanı Bülent Erdoğan tarafından üreticilere ayçiçeği tohumu torbaları teslim edildi.

Proje kapsamında il merkezi, Biga, Bayramiç, Çan, Ezine, Eceabat, Lapseki ve Gelibolu ilçelerindeki 500 üreticiye 30 bin dekar alanda ekim yapabilecekleri bin 97 torba ayçiçeği tohumu dağıtılacak.

Mersin'de açık alanda üretilen çileğin hasadı devam ediyor

Anadolu Ajansı haberine göre;
MERSİN (AA) – Mersin’in Silifke ilçesinde açık alanda hasadı yapılan çilekler, kilogramı 18-25 liradan satılıyor.

Yaş meyve ve sebze üretimiyle öne çıkan ilçede, havaların ısınmasıyla olgunlaşan çileklerin hasadı sürüyor.

Sabahın erken saatlerinde özenle toplanan çilekler, sandıklara yerleştirildikten sonra kamyonetlerle ilçe haline gönderiliyor.

Silifke Ziraat Odası Başkanı Cafer Doygun, gazetecilere, ilçede 20 bin dönüm alandan yaklaşık 70 bin ton rekolte beklediklerini söyledi.

Üretici Ali İhsan Şahin de 400 dönüm alanda çilek yetiştirdiğini belirterek, “Bu sezon, dönümden ortalama 4 ton ürün bekliyoruz. Hasadımız devam edecek. Ürünlerin fiyatından memnunuz. Çileklerin kilogramını iç piyasada 18, ihracatta 25 liradan satışa sunuyoruz. Tüm çiftçilerimize bereketli bir sezon diliyorum.” ifadesini kullandı.

Mersin'de araştırma enstitüsünün serasında kuzugöbeği mantarı yetiştirildi

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne (TAGEM) bağlı enstitü, mantarların ekonomik değerinden üreticinin de faydalanması için proje başlattı.

Enstitünün seralarında ekimine başlanan kuzugöbeği mantarı, bir aylık sürede hasat edilecek seviyeye geldi.

Enstitü Müdürü Doç. Dr. Davut Keleş, gazetecilere, tarımsal ürünlerin sayısını ve çiftçilerin kazancını arttırmak için çok sayıda araştırma yaptıklarını söyledi.

Doğadan toplanan mantarların kültür çalışmasıyla örtü altında ekildiğini ifade eden Keleş, “Kuzugöbeği çok değerli bir mantar. Özellikle Fransız mutfağının vazgeçilmezlerinden. Kuzugöbeğinin yer aldığı Fransız yemekleri 4-5 katına fiyatla satılmaktadır çünkü kuzugöbeği aynı zamanda şifa kaynağı olarak bilinmektedir.” dedi.

Keleş, mantarın yetiştiricisine ciddi gelir sağlayacağını belirterek, şöyle konuştu:

“Kuzugöbeği mantarının üretiminde, dekarda 300-700 kilogram rekolte hedefliyoruz. Yaş kuzugöbeği mantarının kilogramının 400 liradan satıldığını düşünecek olursak müthiş bir gelir elde ediliyor. Dekara 120-280 bin lira gelir elde etme olanağı sunmaktadır. Mantarın kurusunun kilogramı da yaklaşık 3 bin liradan satılabiliyor. Kuzugöbeğinin kültüre alınması projemiz sayesinde ilk kez doğa değil de serada yetiştiriciliğini yapıyoruz. Dünyada bazı ülkelerde yetiştiriciliği yapılıyor ama Türkiye’de bu çalışma bir ilk.”

“Çok verimli bir alan var”
Projede yer alan yüksek ziraat mühendisi Dr. Atilla Ata da mantarın yetiştirilme süreciyle ilgili şunları kaydetti:

“İlk önce doğadan mantarları topladık, sonrasında da ürünleri laboratuvar ortamında çoğalttık ve geçen kasım ayında ekimini gerçekleştirdik. İlk meyve görüntüsünü 11 Mart’ta elde ettik. Bugün bir ay geçti. Şu an çok verimli bir alan var. Yetiştiriciliği için gölgeli koşullar gereken bir mantar türü çünkü güneşte zarar görüyor. Bu nedenle ortamı gölge tülleriyle kapattık.”

Mersin'de araştırma enstitüsünün serasında kuzugöbeği mantarı yetiştirildi

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne (TAGEM) bağlı enstitü, mantarların ekonomik değerinden üreticinin de faydalanması için proje başlattı.

Enstitünün seralarında ekimine başlanan kuzugöbeği mantarı, bir aylık sürede hasat edilecek seviyeye geldi.

Enstitü Müdürü Doç. Dr. Davut Keleş, gazetecilere, tarımsal ürünlerin sayısını ve çiftçilerin kazancını arttırmak için çok sayıda araştırma yaptıklarını söyledi.

Doğadan toplanan mantarların kültür çalışmasıyla örtü altında ekildiğini ifade eden Keleş, “Kuzugöbeği çok değerli bir mantar. Özellikle Fransız mutfağının vazgeçilmezlerinden. Kuzugöbeğinin yer aldığı Fransız yemekleri 4-5 katına fiyatla satılmaktadır çünkü kuzugöbeği aynı zamanda şifa kaynağı olarak bilinmektedir.” dedi.

Keleş, mantarın yetiştiricisine ciddi gelir sağlayacağını belirterek, şöyle konuştu:

“Kuzugöbeği mantarının üretiminde, dekarda 300-700 kilogram rekolte hedefliyoruz. Yaş kuzugöbeği mantarının kilogramının 400 liradan satıldığını düşünecek olursak müthiş bir gelir elde ediliyor. Dekara 120-280 bin lira gelir elde etme olanağı sunmaktadır. Mantarın kurusunun kilogramı da yaklaşık 3 bin liradan satılabiliyor. Kuzugöbeğinin kültüre alınması projemiz sayesinde ilk kez doğa değil de serada yetiştiriciliğini yapıyoruz. Dünyada bazı ülkelerde yetiştiriciliği yapılıyor ama Türkiye’de bu çalışma bir ilk.”

“Çok verimli bir alan var”
Projede yer alan yüksek ziraat mühendisi Dr. Atilla Ata da mantarın yetiştirilme süreciyle ilgili şunları kaydetti:

“İlk önce doğadan mantarları topladık, sonrasında da ürünleri laboratuvar ortamında çoğalttık ve geçen kasım ayında ekimini gerçekleştirdik. İlk meyve görüntüsünü 11 Mart’ta elde ettik. Bugün bir ay geçti. Şu an çok verimli bir alan var. Yetiştiriciliği için gölgeli koşullar gereken bir mantar türü çünkü güneşte zarar görüyor. Bu nedenle ortamı gölge tülleriyle kapattık.”

Kırşehir'e zirai don uyarısı

Kırşehir Valiliği, zirai don riskine karşı vatandaşları uyardı.

Valilikten yapılan yazılı açıklamada, akşam saatlerinden itibaren sıcaklıkların 10-15 derece civarında düşeceği belirtildi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

`Yüksek kesimler başta olmak üzere yer yer karla karışık yağmur ve kar şeklinde yağış beklenmekte Yarın sabah saatlerinden itibaren zirai don tehlikesi bulunmakta zirai don tehlikesine karşı tarımsal faaliyetlerle uğraşan vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları, kendi bölgeleri için meteorolojik rapor ve uyarıları dikkatle takip etmeleri önem arz etmektedir.`

Jeotermal suyla ısıtılan seradan domates ihracatı

Afyonkarahisar’ın Sandıklı İlçesi’nde jeotermal suyla ısıtılan modern bir serada üretilen salkım domatesler, Almanya, Hollanda ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor. 

102 bin metrekare kapalı alanda 2021’de kurulan jeotermal ısıtmalı salkım domates serasında hasat sürüyor. İhracatçı firmanın yöneticisi Merve Koyuncu, iyi tarım uygulamalarıyla bitkilerin yetiştirme süreçlerinin takip edildiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

KİMYASAL KULLANMIYOR

“Burada topraksız tarımla ‘bambus’ arıları kullanarak ağırlıklı olarak doğal ve hormonsuz salkım domatesle bir miktar çeri ve kokteyl domates üretiyoruz. Kimyasal kullanmadan sadece biyolojik mücadeleyle ürettiğimiz ürünler Avrupa standartlarında. Gerekli sertifikalara da sahibiz. Domateslerin büyük kısmını Almanya, Hollanda ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Bir kısmını da yurtiçine pazarlıyoruz. Avrupa’da bizi öne çıkaran en büyük faktör, biyolojik mücadele. Bu yılki hasadımızda 5 milyon kg domates üretmeyi hedefliyoruz.”

Main Menu