Türkiye'deki tarım alanlarında korkutan düşüş!
Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müdahir Özgül, Türkiye’deki tarım arazileriyle ilgili DHA’ya açıklamalarda bulundu. Arazi kullanımı ve yönetim meselesinin, Türkiye’de hatta dünyada büyük bir sorun olarak karşımızda durduğunu, bazı ülkelerde üretim sorunlarının önemli derecede ortaya çıkmasına bağlı olarak bazı adımlar atıldığını ifade eden Prof. Dr. Özgül, “Maalesef dünyanın tamamında tarım arazilerinin yönetimi, kullanımı ve bitkisel üretimde tutma, gıda arzının temel kaynağı olan toprak işlemeli tarım arazilerini, bitkisel üretimin bir argümanı olarak değerlendirme veya orada tutmak için çok önemli sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. Bunları ülkemizde de yoğun bir şekilde yaşıyoruz. Özellikle nüfusun kalabalık olduğu büyük şehirlerin yakınındaki ovalarda, ova niteliğinde olan tarımsal üretim açısından uygun düz ve düze yakın alanlarda, tarımsal faaliyetin yapıldığı yerlerde şehir yaşantısından uzaklaşmak isteyenlerin çeşitli hüllelerle farklı yöntemlerle bir yolunu bulup orada bir yer tesis etme, orada yaşama, doğaya yakın olma ama sonuçta da tarım arazisini amacının dışına çıkarmaya dönük birtakım çabaları var. Ülkemizde bunlarla bakanlık düzeyinde önemli derecede mücadele edilse bile tarım arazileri amacının dışına çıkarılıyor” dedi.
‘TARIMSAL ÜRETİMDE HİÇBİR AMACI OLMAYACAK ŞEKİLDE KULLANILIYOR’
“Son birkaç yıldır gündemimizde olan tarım arazilerinde kurulma gayreti olan özellikle inşaat işleriyle uğraşan kişilerin bu inşaat faaliyetlerini geliştirme, yapma ve bunun üzerinden de müşteri bularak bunları pazarlama noktasında faaliyetlerinin olduğu belli alanlarda hobi bahçeleri isminde alanlar tesis ediliyor “diyen Prof. Dr. Özgül, şöyle konuştu: “Bunun taliplileri var. Toplumun farklı kesimleri haklı olarak, şehrin gürültüsünden uzak, apartman dairesinde yaşamanın birtakım sıkıntılarıyla doğaya biraz daha yakın, bağımsız ve kendi şartlarında yaşamak istiyor. Bunlar tarihi açıdan incelendiği zaman hem dünyada hem de gelişmiş ülkelerin önemli bir kısmında artık modern şehirlerin bir parçası olarak tesis ediliyor. İmar alanları içerisinde, altyapısı belli, suyu, elektriği belli, kaynakları belli olan alanlarda tesis ediliyor. Şehrin bir parkı gibi bir kamunun kullandığı bir alan gibi veya bir sanayi tesisinin şehrin civarında veya çevresinde yapıldığı gibi imar alanları içerisinde tesis ediliyor. Bizde ise bir kooperatif adı altında tarım arazisi belli bir kitleye tesis ediliyor, onun üzerinde bunlar bir yoluyla yerel yönetimlerden destek alarak suyunu veya işte orada faaliyet gösteren birtakım şirketler aracılığıyla diğer altyapılarını yaptırarak bu alanlar da amacı dışında, tarımsal üretimde hiçbir amacı olmayacak şekilde kullanılıyor. Dünyadaki ve ülkemizdeki arazi yönetimi ve arazi kullanımı ihtiyaçları bakımından tarımsal alanlarda tarımsal niteliği üstün alanlarda yapılmasına veya test edilmesini asla müsaade etmemeliyiz.”
‘GÖZÜMÜZ GİBİ KORUMAYILIZ’
Tarım alanlarına yapılan toplu hobi evlerine değinen Prof. Dr. Özgül, “Şehrin dışında tarımsal üretimde kullanılan toprak işlemeli tarıma uygun alanlarda hangi gerekçelerle olursa olsun bu ve bu benzeri tarımın dışına çıkarılan bütün faaliyetlerden uzak durulmalıdır. Bunlar bir muhtarlığa da bağlı değiller. Yarın buralarda güvenlikte alakalı sosyolojik birtakım problemlerle alakalı ortaya çıkacak birtakım olumsuzlukları nasıl giderileceğini kendileri dahi bilmiyor. Bunların bir tanımı yok. Bunları yerel yönetimlerin ne yapacağı kanunlar üzerinde belli. Toprak Koruma Kurullarına geldiği ölçüde belli illerde zaten bunlarla ilgili yıkım kararları var ama bunları yapacak bunu uygulayacak kurumlar, valilikler aracılığıyla ilgili alt belediyelere yazar. Burayla ilgili tasarruf kendilerindedir. Nasıl bir tasarrufta bulunduklarını ve ne yapmaları gerektiğini de kendileri ifade etmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘BU ALANLARI KORUMAK, TOPLUMUN ORTAK GÖREVİDİR’
Türkiye’de son yıllarda nitelikli tarım arazilerinin amacı dışında kullanıldığı alanlarla ilgili rakamlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özgül, şöyle konuştu: “Biz üniversite öğrencisi iken bundan 30 yıl öncesinde Türkiye’de 27 milyon hektar tarım arazisi var, deniliyordu. Bugün Bakanlığın rakamlarıyla nitelikli tarım arazisi 23 milyon hektar. Ben bunun altında olduğunu düşünüyorum. Tarım ve Orman Bakanlığı ‘Büyükova Koruma Alanı’ olarak ilan ettiği 450’nin üzerinde bir alanda yaklaşık 10 milyon hektarlık alan koruma altında. Geri kalan alanların tamamında çeşitli şekillerde yerleşim, iskan veya sanayi tesisleri veya yollar olsun başka amaçlarla tarımın dışına çıkarılıyor. Bu rakamlar büyük rakamlar. Özellikle ülkemizde arazinin toplamı düşünüldüğü zaman bu yaklaşık dörtte birine tekabül ediyor. Bunu tabir yerindeyse gözümüz gibi korumak durumundayız. Buna belli bahaneler, belli gerekçeler ve belli hileler uydurarak bunların alanını azaltamayız. Gözümüz gibi korumak durumundayız. Bu da sadece ziraat mühendislerinin, ziraat fakültelerinin, tarımcıların veya çiftçilerin görevi değil, toplumun ortak bir görevidir. İster konut, ister sanayi tesisleri, ister mezarlık olsun, hangi anlamda söylerseniz söyleyin, hangi alana ihtiyaç var ve biz onu tesis edeceksek o alana uygun araziyi bulup ilgili sektörün kullanımına sunmak durumundayız. Bunu ülkemizde yapmak zor değil. Bugün bunun bilimsel altyapısı akademik altyapısı bilgisi bu bilgiyi kullanan insan sayısı yeterli derecede var. Ancak bunu uygulamada yani bu alanları korumada var olan kanunları da uygulamada önemli derecede sıkıntılar çekiyoruz.” <<
Ukrayna: Rusya'nın Odessa'ya saldırısında liman ve tarımsal tesisler hasar gördü
Odessa Bölgesi Askeri İdare Başkanı Oleg Kiper, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, sabah saatlerinde Rusya’nın yaklaşık 3 saat boyunca Odessa’nın İzmail ilçesine İHA’larla saldırı düzenlediğini belirtti.
Saldırıda bir tarım işletmesi çalışanının hayatını kaybettiğini aktaran Kiper, “Birkaç yerleşim yerinde yıkım ve yangın meydana geldi. Silolar, idari binalar ve tarımsal işletmeler gibi liman ve tarımsal altyapı tesisleri hasar gördü.” ifadesini kullandı.
Kiev Şehri Askeri İdare Başkanı Sergey Popko da sosyal medya hesabındaki paylaşımında, Rusya’nın Х-101/555/55 tipi seyir füzeleriyle başkent Kiev’e saldırı gerçekleştirdiğini açıkladı.
Kiev yönünde ilerleyen tüm Rus hedeflerinin Ukrayna hava savunma sistemleri tarafından imha edildiğini aktaran Popko, can kaybı ve yıkım meydana gelmediği bilgisini paylaştı.
Ukrayna Hava Kuvvetlerinden yapılan açıklamada ise Rusya’nın 6 Ağustos gecesi Ukrayna topraklarına füzeler ve İHA’larla saldırı düzenlediği anlatıldı.
Toplam 7 Х-101/Х-555/Х-55 tipi seyir füzesi, bir İskender-M balistik füze ve 25 Şahed-136/131 tipi İHA tespit edildiğine işaret edilen açıklamada, Ukrayna hava savunma güçlerinin 7 seyir füzesi, 1 balistik füze ve 15 İHA olmak üzere 23 hava hedefini imha ettiği kaydedildi.
Bakan Yumaklı: TDT ülkeleri tarım sigortaları havuzu oluşturacak
Bakan Yumaklı, Özbekistan’ın Semerkant şehrinde Özbek hükümeti ile BM Gıda ve Tarım Örgütünce (FAO) organize edilen Gıda Güvenliği Uluslararası Konferansı’na katıldı.
Konferansla ilgili Türk basınına değerlendirmede bulunan Yumaklı, gıda güvenliğinin önemine dikkati çekerek, konferansta bununla ilgili Türkiye’nin yaptıklarını yeniden anlatma imkanı bulduğunu belirtti.
Yumaklı, “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın (Recep Tayyip Erdoğan) girişimleriyle bütün dünyanın takdirine şayan tahıl koridoru başta olmak üzere Türkiye’nin dünya gıda güvenliğine katkısını anlattık. Ayrıca ülkelerin bundan sonraki dönemde tarımsal üretimlerinin ne kadar önemli olduğunu ve hangi unsurlara bağlı olduğunu da burada yeniden dile getirme fırsatı bulduk.” dedi.
“Özbekistanlı mevkidaşlarımızla ikili görüşmeler yaptık”
TDT’ye üye ülkelere tecrübelerini aktarmaya hazır olduklarını belirten Yumaklı, bazı çevresel ve iklimsel faktörlere ilişkin neler yapılabileceği konusunda da yine hep birlikte olacaklarını vurguladı.
Yumaklı, şunları dile getirdi:
“Bu konuda Özbekistanlı mevkidaşlarımızla ikili görüşmeler yaptık. Konu başlıklarını gerek Türkiye’de gerekse burada Türk devletleri olarak tekrar bir araya gelerek konuşacağız. Burada amaç, bu sinerjiden iyi bir ivme yakalamak. Türk Devletleri Teşkilatına üye olan ülkelerle hem tarım hem orman hem su konu başlıklarında birbirimize destek olmak, ilişkilerimizin daha üst düzey sonuçlara ulaşması için işbirliğine gitmek arzumuzdur.”
Yumaklı, tarım sigortası konusunda Azerbaycan ile olduğu gibi Özbekistan ile de bir model üzerinde durduklarına dikkati çekerek, Özbekistan’da da yine bu modelin kurulmasıyla ilgili bir süredir çalıştıklarını ifade etti.
Daha sonra üye ülkelerin ortak tarım sigortaları havuzu oluşturacağını kaydeden Yumaklı, bu birlikteliğin bütün ülkelere katkısının olacağını dile getirdi.
Yumaklı, ayrıca Türkiye’nin Özbekistan ile özel bir ilişkisinin bulunduğunu belirterek, bu zamana kadar çok hızlı ivme yakalamış olan ilişkilerin tarım, ormancılık ve su konseptinde gelişmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.
Türkiye ve Özbekistan tarım sigortalarına ilişkin niyet beyanı imzaladı
Bakan İbrahim Yumaklı, Özbekistan’da düzenlenen Gıda Güvenliği Uluslararası Konferansı kapsamında Semerkant’ta bir dizi ikili görüşmelerde de bulundu.
Bakan Yumaklı konferans kapsamında ilk olarak Özbekistan Çevre Bakanı Aziz Abduhakimov ile bir araya gelerek, taraflar arasındaki iş birliği meselelerini ele aldı.
Yumaklı, daha sonra Katar Belediye ve Çevre Bakanı Abdullah Al-Subaie, Tacikistan Tarım Bakanı Kurban Hakimzoda ve Kırgızistan Tarım Bakanı Asarbek Canıbekov ile bir araya gelerek, taraflar arasındaki iş birliğinin geliştirilmesiyle ilgili meselelerde fikir alışverişinde bulundu.
Ayrıca Özbekistan Tarım Bakanı Aziz Voitov ile bir araya gelen Yumaklı, taraflar arasındaki iş birliği meselelerini ele aldı.
Yumalı ve Voitov görüşmelerin ardından Türkiye ve Özbekistan tarım bakanlıkları arasında tarım sigortaları alanında bir niyet beyanına imza attı. Taraflar arasında imzalanan niyet beyanı, tarım sigortası sisteminin kurulmasına yönelik iki ülke temsilcilerinden oluşan bir çalışma grubunun oluşturulmasını, iki ülke akademisyenlerin de katılacağı tarım sigortaları ve tarım ekonomisi ile ilgili bir sempozyumun düzenlenmesini, Türkiye ve Özbekistan bilim adamlarının ortak çalışmalarının desteklenmesini öngörüyor.
Niyet beyanı kapsamında Türkiye’nin Tarım Sigortaları Kanunu’nun Özbek uzmanlarca incelenerek, Özbekistan tarım, maliye, vergi hukukuna uygun Tarım Sigortaları Kanunu’nun hazırlanması planlanıyor.
Erzurum Hınıs Başköy Barajı Sulaması ile Tarım Alanlarına Can Suyu Veriliyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, Erzurum Hınıs Başköy Barajı Sulaması ile tarım arazilerine modern sulama imkanı sağlayarak verim artışı ve ek gelir sağlamayı hedefliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı ve içilebilir su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için tüm gücüyle çalışırken, sürdürülebilir su yönetimi anlayışıyla da suyun her damlasına sahip çıkıyor.Erzurum Hınıs Başköy Barajı Sulaması ile 205 Bin 350 dekar sulama işi çalışmaları hızla devam ediyor. Sulama şebekesinde imalatlarının devam ettiği projede % 13 fiziki gerçekleşme oranı aşılırken DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, projeyi bitirmek için adeta zamanla yarıştıklarını söyledi. Erzurum Hınıs Başköy Barajı Sulaması işi yapım çalışmalarının, 2026 yılında tamamlamayı hedeflediklerini açıkladı.Erzurum Hınıs Başköy Barajı Sulaması işi yapım çalışmaların hızla devam ettiğini vurgulayan DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta,” inşaatta 2 adet regülatör imalatı, 2 adet tünel imalatı ve 10.000 metre sulama şebekesini tamamladık. Çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek. 2026 ilk ayları ile birlikte projeyi bitirip, 205 Bin 350 dekar tarım arazisinin sulamaya açılmasını amaçlıyoruz.” diye konuştu.”Erzurum’a yılda 1 Milyar 26 milyon 750 Bin lira ek gelir imkanı”205 Bin 350 dekar araziye can suyu verecek Hınıs Başköy Barajı Sulaması işinin bölge tarımı için büyük önem taşıdığını belirten DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta ” Hınıs Başköy Barajı Sulaması işi sayesinde modern sulama ile tanışacak 205 Bin 350 dekar arazide sulama maliyetleri düşecek, verim artacak. Sulu tarıma geçilmesiyle birlikte çiftçimiz farklı ürünler ekip, dikebilecek. Kazançları artacak. Erzurumlu üreticiler, 2023 yılı rakamlarıyla yılda yaklaşık 1 Milyar 26 milyon 750 Bin lira daha fazla kazanacak” dedi. – ERZURUM
Gediz Tarım ve Hayvancılık Fuarı 80 Bin Ziyaretçi Bekliyor
Kütahya’nın Gediz ilçesinde düzenlenen Tarım ve Hayvancılık Fuarı, 80 bin ziyaretçi bekleniyor. Fuar, yerli üretim yapan firmaların ilgi görmesiyle dikkat çekiyor.
Kütahya‘nın Gediz ilçesinde bu sene ilk kez düzenlenen Tarım ve Hayvancılık Fuarına 80 bin ziyaretçi beklenildiği bildirildi.
Gediz Tarım ve Hayvancılık Fuarının açılmasının ardından fuar alanında stantlar vatandaşların akınına uğruyor. Özellikle yerli üretim yapan firmalar ziyaretçilerin ilgisinden memnun olduklarını belirtiyorlar.
Bu çerçevede fuara bütün vatandaşları davet eden Gediz Kaymakamı Hakan Alkan, bu sene ilki düzenlenen Gediz Tarım ve Hayvancılık Fuarının çiftçiler açısından tarımsal araç ve gereçleri yerinde görerek, tarımda kullanılabilmesi adına büyük önem taşıdığını belirtti.
Tarım ve Hayvancılık sektörü insanlığın varoluşundan beri süregelen, insanlık açısından son derece önemli yaşamın sürdürülmesi bakımından zorunlu bir sektör olduğunu ifade eden Alkan, “Birincisini gerçekleştirdiğimiz Tarım ve Hayvancılık Fuarına 80 binden fazla ziyaretçi bekliyoruz” dedi.
Tarım ve hayvancılığın önemine değinen Alkan, “Ülke nüfusunun beslenmesini sağlaması, milli gelire ve istihdama katkı sağlaması, sanayi sektörünün hammadde ihtiyacını karşılaması, ihracata doğrudan ve dolaylı katkıda bulunması gibi nedenler Tarım ve hayvancılığı ülke ekonomisi bakımından vazgeçilmez sektör halindedir” şeklinde konuştu.
Tarımda yeni teknolojik araç ve gereçlerin kullanım gerekliliğine de vurgu yapan Alkan, “Tarımda yeni teknolojik araç ve gereçlerini yeni tekniklerin kullanılması; gerek tarımın daha verimli yapılmasına gerekse çiftçilerin omuzlarındaki yükün azaltılmasına büyük bir katkı sunmakta, gayrisafi milli hasılanın artışını sağlamaktadır.Dünya üzerinde artan nüfus ve şehirleşme oranı tarımsal üretimde artışı zorunlu halde. Bu bakımdan tarımsal üretimde teknolojiye teknolojilerin olumlu ihtiyaç vardır. Bu teknolojik araç ve gereçlerin çiftçilerimiz tarafından kullanılabilmesi için de devletimizin, kırsal kalkınma ajanslarının, ziraat odalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Fuarın Kütahya’ya, Gediz’e tüm bölge il ve ilçelerine, iştirakçi firmalarımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ifadelerini kullandı.
Eskişehir 4. Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı başladı
Vali Hüseyin Aksoy, ETO-TÜYAP Fuar Merkezi’ndeki açılışta yaptığı konuşmada, Eskişehir’in, tarım sektörü bakımından potansiyelinin yüksek olduğunu söyledi.
Organizasyonda emeği geçen paydaşlara teşekkür eden Aksoy, beraberindekilerle fuarın açılış kurdelesini keserek alandaki stantları gezdi.
Programa, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TÜYAP Fuarlar Yapım AŞ Genel Müdürü İlhan Ersözlü, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş ile diğer ilgililer katıldı.
Tarım ve hayvancılıkla ilgili son teknolojiler ve ekipmanlara yer verilen fuar, 10 Eylül’de sona erecek.
İZTO'da tarım ve hayvancılık sektörü temsilcileri buluştu
İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, toplantıda yaptığı konuşmada, bilimsel veri ve sistematik bir çalışma olmadan başarının yakalanamayacağını belirtti.
Tarım ve hayvancılık sektörü temsilcilerini buluşturarak sorunları çözmeyi istediklerini söyleyen Çakan, “Benzer bir çalışmayı su ürünleri sektörümüz için de yaptık. Çok faydasını gördük. Tarım ve Hayvancılık Çalışma Komitesinin de aynı başarıyı göstereceğine inanıyorum.” diye konuştu.
İZTO Meclis Üyesi ve Çalışma Komitesi Başkanı Günay Baysal ise tarımda ve tarıma dayalı sanayilerde sıkıntıların olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Tarıma ve hayvancılığa emek veren tüm paydaşları bu komisyonda görmeyi çok arzu ettik. Sizleri davet ettik. Taşın altına elimizi ne kadar koyarsak İzmir’in, Türkiye’nin tarımına o kadar faydamız olacaktır. Atatürk’ün de dediği gibi ‘Köylü milletin efendisidir’. Çiftçimizin alın terinin ülkemize katkı sağlaması için elimizden geleni yapacağız. Yetkili mercilere durumu aktarıp çözüm üretebilirsek ne mutlu bize.”
Konuşmaların ardından sektör temsilcileri sorunlara ve çözüm yollarına ilişkin görüş alışverişinde bulundu.
Toplantıya, İZTO meclis üyeleri, üniversite ve oda temsilcileri katıldı.