31.08.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Tarımda iş yükünü azaltacak projeler TEKNOFEST'te sergileniyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, üniversite öğrencilerince geliştirilen tarımsal insansız hava ve kara aracı ile tarım alanlarında otonom ilaçlama ve yabani ot tespiti yapılabildiğini söyledi.

Anadolu Ajansının (AA) 8. kez global iletişim ortağı olduğu Türkiye’nin en büyük teknoloji festivali TEKNOFEST, Etimesgut Havaalanı’nda teknoloji ve bilim meraklılarına kapılarını açtı.

Cumhuriyet’in 100’üncü yılında Zafer Bayramı günü ziyaretçilerini ağırlamaya başlayan festivalde üniversitelerin hazırladığı projeler ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.

Rektör Prof. Dr. Ünal, OMÜ standında AA muhabirine yaptığı açıklamada, festivalin zihinsel dönüşüm için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Tarıma yönelik hazırladıkları projelerle düzenlenen yarışmalarda finalde yer aldıklarını belirten Ünal, tarımın dünya ve insanlık açısından önemine değinerek öğrencilerin özellikle bu alanda yoğunlaştığını dile getirdi.

OMÜ’den öğrencilerin ürettiği tarımsal insansız hava ve kara aracı ile tarım işçilerinin yükünün büyük oranda hafifletileceğini ifade eden Ünal şunları kaydetti:

“Yapay zekalı hazırlanan araçlar sadece gerekli yerleri ilaçlıyor. Bu insansız hava aracıyla ilaçlama yapıldığı için de yüzde 5’lik, yüzde 6’lık oranda arazinin durumuna göre içerisine giren ilaçlama araçlarının verdiği zarar engelleniyor. Aynı zamanda bitkinin gereksiz ilaca muhatap olması dolayısıyla insanların o bitkiden alacağı zararlı etkilerden kurtarılması hedefleniyor.”

Ünal, tarımsal insansız kara aracının tarım alanında otonom hareket edebildiğini ve otomatik yabani ot ilaçlaması yaptığını söyledi.

Bunun yanı sıra aracın yaptığı görevlerle ilgili bilgileri bir arayüz ortamında gösterdiğine değinen Ünal, TEKNOFEST 2023 ve TEKNOFEST 2022’de aracın iki kez Türkiye ikinciliği derecesi aldığını dile getirdi.

Prof. Dr. Ünal, “Araçlar, tarımla uğraşanların işini büyük oranda kolaylaştıracak. Hem daha ekonomik hem daha zararsız hem de daha güvenli.” dedi.

Çankırı’da 300 dekar tarım arazisi kül oldu

Çankırı’da 300 dekar tarım arazisi kül oldu

İlçeye bağlı Aliözü köyüne yaklaşık 200 metre uzaklıktaki arazide balya makinesi alev aldı. Daha sonra yangın, tarlalara da sıçradı.

KÖYLÜLER DE DESTEK VERDİ

İhbar üzerine Çerkeş Belediyesi ve çevre ilçelerden itfaiye ekipleri ile Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait arazözler bölgeye sevk edildi. Köylülerin de destek verdiği çalışmalar sonucu yangın kontrol altına alındı.

ARILAR DA YANDI

Aliözü Köyü Muhtarı Yaşar Batakbaşı, gazetecilere yaptığı açıklamada, yangının balya makinesinden kaynaklandığını söyledi.

Batakbaşı, “Arılıkta bulunan 10 kovan arı telef olurken tarlalardaki balyalar da yandı. Köylülerin ve itfaiye ekiplerinin yardımıyla yangın kontrol altına alındı.” dedi. (AA)

Tarım Makineleri Yangınlara Neden Olabilir

Hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyrettiği günlerde tarım makinelerinin ısınması sonucu çıkan kıvılcımlar yangınlara neden olabiliyor. Tarım makine üreticileri, çiftçilere makine bakımlarına dikkat etmeleri konusunda uyarıda bulundu.

Hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmeye devam ettiği bu günlerde tarlada traktöre bağlı olarak yüksek devirde çalışan tarım makinelerinin ısınması sonrası çıkan kıvılcımların yangınlara neden olabildiğini belirten tarım makine üreticileri, olumsuzluklara karşı makine bakımlarına dikkat çekti.

Yurt genelinde mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıklarında tarım arazilerinde üretim yapan çiftçilere muhtemel yangınlara karşı uyarı geldi. Hava sıcaklıklarının artışından dolayı aşırı ısınan tarım makinelerinden çıkan kıvılcımlar tehlike saçıyor. Büyük yangınlar sonrası ovada ve ova çevresinde bulunan ormanlık alanların zarar görebileceğini belirten tarım makineleri üreticisi İbrahim Onur Karalar, “Tahıl ambarı olarak bilinen Konya da Türkiye’nin etkisi altında kaldığı kavurucu sıcaklardan en fazla etkilenen bölgelerden diyebiliriz. Çiftçilerimizin dikkat edebileceği bir takım hususlar var. Özellikle arazide çalışırken sigara izmariti, cam şişe, soda şişesi gibi bunların hepsi güneşin etkisiyle beraber çok fazla yangına sebep olabiliyor. Ayrıca bunun dışında çalışan makinelerde özellikle biçerdöverlerde, elektrik tesisatı ve rulman yatakları gibi malzemelerin değişmesi ve bakımlarının düzenli olarak yapılması lazım. Çünkü çok fazla ısındığı zaman rulman yataklarında dağılma sonucunda alev ve kıvılcım atabiliyor. Bu da yangınlara sebep verebiliyor” dedi.

“Ufak bir detay gibi görünüyor ama büyük yangınlara sebep verebiliyor”

Tarım arazilerinde kullanılan makinelerin bakımının önemine değinen İbrahim Onur Karalar, “Biçerdöverler çok fazla ısıya dayanıklı rulmanlar kullanılıyor. Bunlar da yangınlara sebep olabiliyor. Malzemelerin bakımları yapılmadığı zaman büyük zararlar meydana gelebiliyor. Rulmanların belli aralıklarla değiştirilmesi gerekiyor. Bizim makinelerin yine belli periyotlarla bakımları, yağlamaları yapılması gerekiyor. Örneğin şanzımanlı ürünlerde değişecek parçalara bakılması gerekiyor ama asıl husus araçta bitiyor. Araçta eğer elektrik tesisatı veya herhangi bir sorun varsa bunlar alev atabiliyor. Yani çiftçilerimizden asıl istediğimiz traktör içerisindeki veya herhangi bir araç içerisinde sigara izmaritlerini kül tablalarına atmaları ve içtikleri herhangi bir camlı ürünleri de bir yere biriktirip daha sonra çöp kutularına atmaları. Çünkü bunların hepsi yangına sebep olan ana sebeplerden. Ufak bir detay gibi görünüyor ama büyük yangınlara sebep verebiliyor” şeklinde konuştu.

Ovada bulunan arazideki trafoların da çevresinde yanıcı madde bulundurulmamasına dikkat çeken Karalar, “Trafo etraflarındaki otlar mesela trafodan en ufak bir kıvılcım atması sonucu büyük yangınlara sebep olabiliyor. Özellikle hat başlarında daha fazla yaşanıyor. Bunun için bu tarafa bakımları ve trafo etrafının temiz olmasını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan 81 ilde gıda denetimi

Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri, 81 ilde eş zamanlı gıda denetimi gerçekleştirdi.

Tarım ve Orman Bakanlığından 81 ilde gıda denetimi
Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Güvenilir Gıda arzının sağlanması ve tüketici sağlığının korunması amacıyla 81 ildeki eş zamanlı denetimlerimiz aralıksız devam ediyor. Gıda güvenliği için bir olalım, sağlıkla kalalım” denildi.

Akşehir Belediyesi atıl arazilerde tarıma başladı

Konya’nın Akşehir İlçe Belediyesi, Gözpınarı Mahallesinde bulunan 19 bin metrekarelik atıl arazide tarıma başlayıp nohut ekimi yaptı. Arazide ilk hasat da gerçekleştirildi. Öncesinde kira yöntemi ile ekilen arazilerde ilk kez belediye eli ile ekim ve hasat işlemi gerçekleştirildi. Yapılan hasat ile mülkiyeti belediyeye ait araziler atıl durumda bırakılmak yerine ekilerek faal hale getirildi.


Akşehir Belediyesi, mülkiyetinde bulunan arazileri değerlendirmeye devam ediyor. Tarımsal faaliyetlerin devamlılığının sağlanması için adımlar atan Akşehir Belediyesi, daha önceden kira yöntemi ile değerlendirdiği arazilerde bu yıl ilk kez kendi eli ile ekim ve hasat gerçekleştirdi. Arazilerin atıl durumda bırakılmasının çok büyük bir kayıp olduğunu belirten Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, ata topraklarının ve ata mesleğinin devam ettirilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Akkaya, “Ülke tarımının yüzde 10’luk kısmını Konya karşılamaktadır. Coğrafi anlamda bakıldığında topraklarımızın buna elverişli olduğu gayet açık. Bizler Gözpınarı Mahallemizde bulunan 19 bin metrekare araziden belediyemiz eli ile ilk nohut hasadımızı gerçekleştirdik. Arazimizden kendi imkanlarımızla hasat yaptık, mahsul aldık. Planımız bunu bütün arazilerimiz için yapabilmek ve ülkemize katkı sağlayabilmek” dedi.


Hasattan elde edilen gelirin sosyal yardım faaliyetlerinde kullanılması planlanıyor. Tarımsal faaliyetlerden elde edilen gelir ihtiyaç sahiplerine aktarılacak. Gerçekleştirilen hasat ile Akşehir’in olanın yine Akşehir halkına ulaştırılması hedefleniyor.

TİKA Gazze’de tarımsal kalkınma için çiftlik kurdu

Devam eden İsrail ablukası, altyapı ve yatırım yetersizlikleri, bölgeye giriş çıkışlar ile ihracat ve ithalatta yaşanan kısıtlamalar gibi sorunlar nedeniyle istihdam sorunu Gazze’nin öncelikli meselelerinin başında geliyor.

Fotoğraf: AA

Resmi verilere göre Gazze’de yoksulluk oranı yüzde 65, işsizlik oranı yüzde 46 seviyelerine ulaştı.

Filistin’de gelir getirici, üretim ve istihdam sağlayıcı projelere ağırlık veren Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Gazze’de tarımsal faaliyetler yürüten Gazze Tarım ve Çevre Derneği işbirliğinde “Model Çiftlik Kurulumu Projesi” gerçekleştirdi.

Proje kapsamında dört dönüm arazi üzerine iki dönüm sera kurulurken, bir dönüm arazi tarım alanı olarak değerlendirildi. Çiftlikte küçükbaş hayvancılık için ağıl inşa edilmesinin yanı sıra arıcılık yapılması için de bir bölüm düzenlendi.


TİKA Filistin Koordinatörü Orhan Aydın, model çiftlikte, yıl boyu tam ve yarım zamanlı 10 kişinin istihdam edilmesinin planlandığını belirtti.

Aydın, “Bu model çiftlikte tarım ve hayvancılık alanında üretimin yanı sıra eğitim programlarının düzenlenmesi ve Gazzeli ziraat fakültesi öğrencilerinin de çalışma ve araştırma yapmalarına imkan sağlanması amaçlanıyor.” dedi.

TİKA yetkilisi, çiftlikteki üretimlerden elde edilecek gelirin bir kısmıyla da ihtiyaç sahibi ailelere gıda yardımı yapılacağını aktardı.

Gazze Tarım ve Çevre Derneği Müdürü Osman Siyam da projenin sadece istihdam sağlayıcı ve gelir getirici özelliğiyle değil, çiftçiler ve öğrencilere yönelik araştırma merkezi olarak da “bir umut simgesi” olduğunu belirtti.


Siyam, projenin, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir tarım uygulamaları için önem taşıdığını ifade ederek, proje için verilen destekten ötürü Türk halkına, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve TİKA’ya şükranlarını sundu.

İsrail, yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi’ni 2006’dan bu yana kara, deniz ve havadan abluka altında tutuyor.

Atatürk Barajı'ndan alınan suyla Mardin tarım arazileri sulanıyor

Atatürk Barajı’ndan alınan su, Mardin-Ceylanpınar ana kanalı aracılığıyla Mardin’e taşınıyor ve 70 bin futbol sahası büyüklüğündeki tarım arazileri sulanıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde yürütülen GAP projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarla su kaynakları verimli topraklara ulaştırılıyor. Mardin-Ceylanpınar ana kanalı, sulama tesisleri ve şebeke çalışmalarıyla birlikte hala devam ediyor.

Atatürk Barajı’ndan alınan Fırat’ın suyunu Şanlıurfa’dan Mardin’e taşıyan 221 kilometrelik Mardin-Ceylanpınar ana kanalıyla 70 bin futbol sahası büyüklüğündeki tarım arazisi suya kavuştu.

Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde yürütülen Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünce yapılan çalışmalarla 221 kilometre uzunluğundaki Mardin-Ceylanpınar ana kanalı Şanlıurfa ve Mardin’deki bereketli topaklara “can” veriyor.

Tarım arazilerini suya kavuşturan ana kanalda depolama tesisi ve şebeke çalışmaları ise devam ediyor.

DSİ 15. Bölge Müdürü Ali Naci Kösalı, AA muhabirine, Türkiye ve Avrupa’nın en büyüğü olan Atatürk Barajı’nın sulama, içme suyu ve enerji amaçlı kullanıldığını söyledi.

Kösalı, GAP Aşağı Fırat 2. Kısım etabı kapsamında inşa edilen Mardin-Ceylanpınar ana kanalının dünyanın en uzun sulama tünelleri arasında yer alan Şanlıurfa tünelleri vasıtasıyla aldığı suyu Şanlıurfa ve Mardin’in verimli topraklarına ulaştırdığını ifade etti.

Mardin-Ceylanpınar ana kanalının 4 etapta inşa edildiğini dile getiren Kösalı, şu bilgileri verdi:

“Yaklaşık 2 milyar liraya mal olan Mardin-Ceylanpınar ana kanalı 2019’da işletmeye alındı. Ana kanal, güneyde Türkiye-Suriye sınırı, doğuda Nusaybin Çağ Çağ Sulama sahası, batıda Tek Tek Dağları, kuzeyde ise Eyyüb Nebi Deresi’nden Nusaybin’e kadar uzanan tepeler ile sınırlanan proje sahası sulanmasını sağlayacak. Bu alana ek olarak Şanlıurfa’nın doğusundaki Yukarı Harran ve Harran ana kanalı arasında kalan kısmı da Mardin-Ceylanpınar ana kanalı vasıtasıyla sulanacak.”

“Nehir gibi akıyor”

Mardin-Ceylanpınar ana kanalında GAP eylem planlaması çerçevesinde çalışmaların devam ettiğini aktaran Kösalı, şöyle konuştu:

“Ana kanalımız büyük bir nehir uzunluğunda. Süveyş Kanalı’nda daha uzun, Panama kanalından kat kat daha uzun ve hacim olarak baktığımızda gerçekten devasa bir nehir boyutunda. Bununla birlikte Atatürk Barajı’nda depoladığımız suyu, Şanlıurfa- Mardin illerine iletiyoruz. Atatürk Barajı suyunu Şanlıurfa ve Mardin’in verimli arazileriyle buluşturan Mardin-Ceylanpınar ana kanalı 221 kilometrelik uzunluğuyla adeta bir nehir gibi akıyor.

Ana kanal sayesinde Şanlıurfa’nın Akçakale, Harran, Ceylanpınar, Viranşehir ilçeleri ile Mardin’in Kızıltepe, Derik, Nusaybin ilçelerindeki 249 bin 43 hektar alanın sulanması sağlanacak. Ana kanal, barajdan aldığı suyu sulama mevsimi dışında kanal sonunda bulunan pompa istasyonuyla Mardin depolamasına iletecek. Halen inşaatı devam eden Mardin depolaması 250 milyon metreküp su biriktirme kapasitesine sahip olacak. Şu anda 70 bin futbol sahası ölçülerine denk 50 bin 261 hektarlık kısım sulanıyor. Mardin depolanmasında sulama mevsimi dışında depolanan sular, sulama sezonunda yaklaşık 83 bin 500 hektar sahanın sulanması maksadıyla kullanılacak. Mardin-Ceylanpınar ana kanalı bu sahanın da sulanmasını sağlamış olacak.”

Kösalı, sulanan alanların genişlemesiyle bölgede ürün çeşitliliğinin arttığını ve çiftçinin yıl içinde iki ürün yetiştirme imkanına kavuştuğunu ifade etti.

“Çiftçi rahatlayacak, üretim artacak”

Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki Hububat Ticaret Merkezi Başkanı Mehmet Şerif Öter, GAP’ın bölge için elzem ve ülke için büyük bir zenginlik kaynağı olduğunu söyledi.

Son yıllarda iklim değişikliğinden dolayı üreticilerin su sıkıntısı yaşadığını, Mardin-Ceylanpınar ana kanalının tamamlanmasıyla çiftçilerin rahatlayacağını aktaran Öter, “Sulama kanalları sayesinde elektrik tüketimi azalacak. Çiftçi rahatlayacak, üretim artacak.” dedi.

Kızıltepe ilçesinde çiftçilik yapan Remzi Tekin, yaz aylarında kavurucu sıcaklar yüzünden su sıkıntısı çektiklerini, projenin tamamlanmasıyla üreticilerin rahatlayacağını dile getirdi.

Çiftçilerden Veysi Dalmış da sulama kanalları vasıtasıyla bölgenin tarım yönünden çok zengin kapasiteye sahip olacağını anlatarak, “GAP’ın, ülke ekonomisine ciddi katkısı olur. Şu anda biz 600-700 metreden su çekiyoruz. Mezopotamya Ovası’nı suyla şenlendirirsek dışarıdan getirecek hiçbir şeye ihtiyacımız kalmayacak. Bir an önce sulama kanallarının tamamlanmasını istiyoruz.” diye konuştu.

Main Menu