24.08.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Sebze ve meyveleri tarım ilacından arındırmak mümkün mü?

Neredeyse tükettiğimiz her sebze ve meyvede tarım ilacı kalıntısı bulunduğu bilinen bir gerçek. Dolayısıyla bu ilaçların kanserojen etkilerinin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ela Keskin’e sebze ve meyveleri güvenli tüketme yollarını sordum…

 
Sebze ve meyveleri tarım ilacından arındırmak mümkün mü?

Tarım ilaçları günümüzde öylesine yaygın kullanılıyor ki özellikle sebze ve meyve yemeye korkar hale geldik. Yapılan bilimsel araştırmalar bu ilaçların sağlığımızı ciddi şekilde tehdit ettiğine dikkat çeken Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ela Keskin, tarım ilaçlarının vücuda etkilerini ve bu zehirli kimyasallardan ne kadar korunabileceğimizi şöyle anlattı:

Genç girişimciler Erzincan’da tarıma yatırım yapıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı: Parça parça çıkan her dumana müdahale ediliyor

Tarım ve Orman Bakanlığı: Parça parça çıkan her dumana müdahale ediliyor

Tarım ve Orman Bakanlığı, Çanakkale’de dün başlayan ve rüzgarın etkisiyle devam eden yangında zarar gören 1500 hektarlık geniş bir alanda parça parça çıkan her dumana müdahale edildiğini bildirdi. Eceabat, Kastamonu ve Bingöl’deki yangınlar kontrol altına alınırken Eskişehir ve Çanakkale’deki yangınlar ise devam ediyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı: Parça parça çıkan her dumana müdahale ediliyor

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Çanakkale’deki yangın söndürme çalışmalarına 8 söndürme uçağının katıldığı, bu uçaklardan bir tanesinin çok yüksek tonajda su taşıyabilen, Rusya’dan kiralanan uçaklardan olduğu, 4’ü gece görüş özelliğine sahip 26 söndürme helikopteri, 639 arazöz ve iş makinasının yanı sıra 2 bin 700’e yakın personelle çalışmalara devam edildiği aktarıldı.

Herhangi can ve mal kaybı yaşanmaması adına, yangının tehdit ettiği yerleşim birimlerinde olası en kötü senaryoya karşı her türlü tedbirin alındığı ifade edilen açıklamada, bu amaçla 9 köyün tahliye edildiği, 337 hanenin bulunduğu bu köylerde 1251 vatandaşın yaşadığı belirtildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı: Parça parça çıkan her dumana müdahale ediliyor

“Herhangi bir hayati tehlikesi olan bir vatandaşımız yok”

Bu köylerden Ulupınar köyünde 5, Yağcılar köyünde de 4 evin hasar gördüğü kaydedilen açıklamada, şu bilgiler yer aldı:

“Köylerden ilk etapta kronik hastalığı olan yaşlı olan vatandaşlarımız tedbiren ki bunların sayısı yaklaşık 83 kişi bu vatandaşlarımız hastanelere sevk edildi. Bunlardan sadece 8’i müşahede altında, o da yine kronik hastalığı olan ve belli bir yaş üzerinde olan vatandaşlarımız, herhangi bir hayati tehlikesi olan bir vatandaşımız yok.

85 küçükbaş, 3 büyükbaş olmak üzere toplam 88 hayvan zayiatı bulunmaktadır. Ayrıca 10 ahır hasar almıştır. Halihazırda hava araçları yoğun bir şekilde şu anda su alma faaliyetlerine devam ettiği için Çanakkale Boğazı çift taraflı olarak gemi trafiğine kapatılmıştır. Çanakkale-Çan kara yolu tedbiren kapatılmıştır. 1500 hektarlık bir alanda geniş bir alanda parça parça çıkan her dumana müdahale ediliyor. Amacımız bunların büyümemesini sağlamak. Yangının etrafı bu 1500 hektarın etrafı hemen hemen çevrilmiş vaziyette. Bugün akşamüstü daha genel bir resim ortaya çıkar.”


Tarım ve Orman Bakanlığı: Parça parça çıkan her dumana müdahale ediliyor

“Eceabat’ta çıkan yangın kontrol altına alındı”

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde bugün başlayan orman yangının da kontrol altına alındığını duyurdu.

Kastamonu’da ormanlık alanda çıkan yangın kontrol altına alındı

Kastamonu merkeze bağlı Eymür köyündeki ormanlık alanda çıkan yangın kontrol altına alındı.

Henüz belirlenemeyen nedenle çıkan ve rüzgarın da etkisiyle büyüyen yangının fark edilmesi üzerine, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekipler olay yerine sevk edildi.

Helikopterle havadan da müdahale edilen yangını kontrol altına alma çalışmaları sürüyor.

Yangın, yaklaşık 3 saat süren çalışmanın ardından kontrol altına alındı.

Ekipler soğutma çalışmalarını sürdürüyor.

Bingöl’deki orman yangını kontrol altına alındı

Bingöl’ün merkeze bağlı Uzunsavat köyünde çıkan orman yangını, ekiplerin müdahalesiyle kontrol altına alındı.

Tarım ve Orman Bakanlığı: Parça parça çıkan her dumana müdahale ediliyor

Alınan bilgilere göre, merkeze bağlı Sancak beldesi Uzunsavat köyünde çıkan örtü yangını, büyüyerek ormanlık alana sıçradı.

Yangını gören çevre sakinleri, durumu Orman İşletme İl Müdürlüğü ekiplerine bildirdi.

Bölgeye 2 arazöz, 2 iş makinesi, 1 ilk müdahale aracı, 1 su tankeri ve 25 personel sevk edildi. Vatandaşların ve jandarma personelinin de desteğiyle ormanlık alana sıçrayan yangın kontrol altına alındı. Bölgede soğutma çalışmaları sürüyor.

Eskişehir’de ormanlık alanda etkili olan yangına müdahale ediliyor

Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde çıkan orman yangınına, balya makinesinden sıçrayan kıvılcımın neden olduğu belirlendi.

Tarım ve Orman Bakanlığı: Parça parça çıkan her dumana müdahale ediliyor

Kümbet ve Oynaş kırsal mahalleleri arasındaki alanda anız yangını çıktı.

Durumun bildirilmesi üzerine bölgeye Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü görevlileri ile çevre belediyelerden itfaiye ekipleri yönlendirildi. Yangının ormanlık alana sıçraması üzerine bölgeye destek ekipleri sevk edildi.

Rüzgarın etkisiyle büyüyen yangın nedeniyle Seyitgazi-Afyonkarahisar kara yolu trafiğe kapatıldı.

Eskişehir Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, orman yangınının Seyitgazi’ye bağlı Oynaş Mahallesi’nde saat 13.00 sularında balya makinesinin kıvılcım atması sonucu anız yangını ile başladığı bildirildi.

Alevlerin Gökbahçe ve Kümbet mahallelerindeki ormanlık alana hızla yayıldığı belirtilen açıklamada, “Yangına, 1 yangın söndürme uçağı, 5 helikopter, 3 iş makinesi, 20 arazöz, 8 itfaiye aracı, 3 loder, 6 dozer, 5 su tankeri, 2 greyder ve yaklaşık 200 personel ile müdahale edilerek kontrol altına alma çalışmaları sürdürülmektedir. Çevre illerden personel ve araç destekleriyle müdahaleye devam edilmektedir” bilgisi paylaşıldı.

Tarım Üreticileri, Artan Maliyetlerle Mücadele Ediyor

Organik Tarım Nedir? | Garanti BBVA

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, tarım sektöründe yaşanan maliyet artışlarının tarım üreticileri için büyük zorluk oluşturduğunu belirtti. Girdi maliyetlerinin sürekli artması nedeniyle çiftçilerin mali açıdan sıkıntı yaşadığını ifade eden Doğan, tarımsal girdilerin fiyatlarının sürekli yükselmesi, enerji maliyetleri ve iş gücü giderlerinin artması gibi faktörlerin tarım sektörünün sürdürülebilirliğini tehlikeye attığını söyledi. Ayrıca, tarım arazilerinden alınan emlak vergisinin çiftçileri zor durumda bıraktığını ve bu verginin kaldırılması gerektiğini belirtti.Tarım sektöründe yaşanan maliyet artışlarının özellikle son yıllarda tarım üreticileri için büyük zorluk oluşturduğunu söyleyen Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Ayrıca artan maliyetler, tarım sektörünün sürdürülebilirliği üzerinde derin etkiler bırakmakta. Üretimin geleceği için de tehlike oluşturacak” dedi.

Girdi maliyetlerinin sürekli artması nedeniyle mali açıdan sıkıntılar yaşayan çiftçi sayısının her geçen gün arttığını anlatan Doğan, “Birçok faktör, maliyetlerin yükselmesine sebep olmaktadır. Örneğin; gübre, tohum, ilaç, motorin gibi tarımsal girdilerin fiyatları sürekli bir artış eğilimi göstermektedir. Ayrıca enerji maliyetleri ve iş gücü giderleri gibi faktörler de tarımsal üretimin maliyetini yükseltmektedir. Bu durum, tarım üreticilerinin karlılığını olumsuz yönde etkilemekte ve sektörün sürdürülebilirliğini tehlikeye atmaktadır. Çiftçilerimiz zorunlu girdi maliyetlerini karşılamakta zorlanırken bir de üzerinde emlak olmayan tarlalardan emlak vergisi talep ediliyor” diye konuştu.”Vergi yükümlülükleri çiftçileri zor durumda bırakıyor”Yolun, elektriğin, inşaatın olmadığı üzerinde emlak olmayan sadece tarımsal üretimin yapıldığı arazilere gelen bu vergi yükünün çiftçileri zor durumda bıraktığını belirten Doğan, şöyle devam etti:”2012 yılında çıkarılan yasa ile çiftçiler, 5 yıl tarım arazilerinin emlak vergisinden muaf tutulmuştu. Muafiyet 2017 yılında sona erdi. Bu yasa yeniden, kalıcı olarak getirilmeli ve çiftçilerimiz sadece ekim yaptığı arazileri için emlak vergisi ödememeli, ek maliyet yükünden kurtulmalıdır.”Sürdürülebilir tarımın önemine de vurgu yapan Doğan, “Gıdaya erişimin her geçen gün zorlaştığı bir dönemde tarım üreticilerine her zaman desteklenmelidir. Emlak vergisi ödemeleri ile birlikte çiftçilerin nakit akışı olumsuz yönde etkilenmekte ve finansal sıkıntılar yaşanmaktadır. Tarlalarına binen ek maliyetle birlikte büyük bir mağduriyet yaşayan çiftçiler, tarım faaliyetlerini sürdürmekte zorlanır ve bu durum tarımsal üretimde önemli sorunlara yol açar. Tarım arazilerinden alınan emlak vergilerinin kaldırılması konusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızın desteklerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Tarım stratejik bir sektördür

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Tarım stratejik bir sektördür

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Ben geçmişte Kalkınma Bakanıyken de hep söylerdim, tarım stratejik bir sektördür. Tarım sektörü hiçbir zaman modası geçmeyecek bir sektördür. Tarım ve gıda konularında ülkelerin mutlaka çok iyi planlama yapması gerekiyor.” dedi.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ı ziyaret etti. Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yılmaz, TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar ile tarım alanında genel meseleleri konuştuklarını belirterek, “Her bölgeden gelen temsilcimiz de kendi bölgesiyle ilgili meseleleri aktardı. Bunları bir rapor olarak da aldık. Tabii ikiye ayırmak lazım konuları; bir güncel konular var, bir de orta vadeli daha yapısal hususlar var. Özellikle bu aralar biliyorsunuz Orta Vadeli Program’la ilgili istişare sürecini devam ettiriyoruz. Hemen hemen bütün kesimlerle istişarelerimiz oluyor. Tarım sektörüyle ilgili olarak da bugün burada önemli bir toplantı yaptık. Ayrıca daha geniş farklı meslek kuruluşlarından, birliklerden arkadaşlarımızın da katılacağı, Tarım Bakanımızla birlikte organize edeceğimiz bir istişare toplantımız daha olacak. O da ay sonuna doğru gerçekleşecek. Böylece gelen öncelikleri, fikirleri Orta Vadeli Programımıza yansıtma imkanımız olacak” diye konuştu.


“TARIM STRATEJİK BİR SEKTÖRDÜR”

Yılmaz, tarım ve gıdanın Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında daha da önemli olduğunu tüm dünyanın gördüğünü ifade ederek, şunları söyledi:

“Ben geçmişte Kalkınma Bakanıyken de hep söylerdim, tarım stratejik bir sektördür. Tarım sektörü hiçbir zaman modası geçmeyecek bir sektördür. Tarım ve gıda konularında ülkelerin mutlaka çok iyi planlama yapması gerekiyor. Bu konuları yukarıda etraflıca tartıştık. Özellikle üretim planlaması hem kendi ihtiyaçlarımızı karşılamaya dönük hem de dış dünyayla ticaretimizde üretim planlamasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha yukarıda görmüş olduk. Ölçek meseleleri yine gündeme geldi. Maalesef bizim tarım sektöründe yeterli büyüklüğe, arazi büyüklüğüne sahip olmadığımızı biliyoruz. Miras yoluyla başka şekillerde parçalanan araziler verimliliği de düşürüyor. Bu noktada miras hukukunda yapılan değişikliklerin önemini bir kez daha hatırlattı başkanımız.”


“KAMU YATIRIMLARI İÇİNDE SULAMAYA GİDEREK DAHA FAZLA AĞIRLIK VERMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Toplulaştırma çalışmasının son derece önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bunları tartıştık. Sulama yine gündeme gelen önemli diğer bir başlık oldu. Tarımdaki verimliliğin artırılmasında, sulama konusunun ne kadar kıymetli olduğunu, bu çerçevede Devlet Su İşlerinin yatırımlarının öneminin altı çizildi. Farklı bölgelerden arkadaşlarımız özellikle öncelikli olan sulama konularını da gündeme getirmiş oldular. O konularla ilgili olarak da şunu ifade edebiliriz. Sulama gerçekten çok kıymetli. Toplam kamu yatırımları içinde sulamaya giderek daha fazla ağırlık vermeye çalışıyoruz. Ancak sulama projelerinin içinde de daha kısa sürede bitip üretim sağlayacak olan projeler yine önceliklendirilecek. Onlardan elde ettiğimiz gelirlerle de yeni sulama projelerini destekleme imkanımız olacak. Bu kapsamda GAP, DAP, GOP gibi projelerin de yine önem ve öncelik taşıdığı ifade edildi” dedi.

“TARIMDA ÖRGÜTLENME KONULARI DA YİNE ÇOK KIYMETLİ”

Tarımla ilgili çiftçilere çok destek verildiğini belirten Yılmaz, “Farklı başlıklar altında destekler var. Tarım Bakanlığımız bu konuları daha sistematik bir hale nasıl getiririz diye çalışmalar sürdürüyor. Önümüzdeki toplantıda da bunlarla ilgili yine başkanlarımızla birlikte değerlendirmeler yapacağız. Prensibimiz şu; hükümet ve üretici birlikte bu işleri ele alacak, tasarlayacak, etkilerini de birlikte görüp tedbir alacak. Burada etki değerlendirme çalışmaları çok kıymetli. İyi niyetle yapılan bazı destekler bazen yan etkiler oluşturabiliyor. Hiç başlangıçta tahmin edemediğiniz yan etkiler oluşturabiliyor. İşte bu yan etkileri de gideren, amaca hizmet eden destekler. Bir taraftan da bunları biraz daha toplulaştırarak, sadeleştirerek, idari yükleri de azaltarak verilecek desteklerin anlamlı, önemli olduğunu ifade etmek isterim. Tarımda örgütlenme konuları da yine çok kıymetli. Bu çerçevede de yine odalarımızın işlevleri daha etkili bir şekilde görevlerini yerine getirmeleri konularını da ele aldık” ifadelerini kullandı.


“EYLÜL AYINDA İNŞALLAH ORTA VADELİ PROGRAMIMIZI TOPLUMLA PAYLAŞMIŞ OLACAĞIZ”


Bir taraftan e-Devlet üzerinden çiftçilerin bürokrasisini azaltıcı çalışmalar yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Çiftçilerimizle bu alandaki örgütlenmeler arasındaki bağı da tabii ki koruyarak bunları gerçekleştirmemizin önemi belirtildi. Çok faydalı bir toplantı olduğunu ifade edebilirim. Bütün bu çalışmaların sonuçlarını orta vadeli programımıza genel çerçevede yansıtacağız. Eylül ayında inşallah Orta Vadeli Programımızı toplumla paylaşmış olacağız. Ardından ekim ayında da yine çok önemli bir politika dokümanımız. 12’nci beş yıllık kalkınma planımızı Meclisimize arz edeceğiz ve bütün bunlar çerçevesinde de bütçe sürecini, 2024 yılı bütçesini Meclisimize takdim edeceğiz, arz edeceğiz” diye konuştu.

“TARIM KESİMİMİZLE DİYALOG İÇİNDE POLİTİKALARIMIZI ŞEKİLLENDİRMEYE VE UYGULAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Yapılacak çalışmaların faydalı olacağını belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Biz de buradaki tartışmalardan ve bize verilen belgelerden azami derecede istifade etme gayreti içinde olacağız. Tabii ki her şeyi bir anda yapmak mümkün değil. Belli bir süreç içinde, aşama aşama buradaki önerileri hayata geçireceğiz. Burada en kritik olan husus şu; kamu ve üretici, kamu ve ilgili taraflar sürekli bir diyalog içinde olmalı. Hangi adımı atıyorsak atalım ilgili taraflarla istişare içinde olduğumuzda hem hata marjını düşürüyoruz hem de sahiplenmeyi arttırmış oluyoruz. Biz de bu anlayış içinde tarım kesimimizle diyalog içinde politikalarımızı şekillendirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz diyorum. Hepinize teşekkür ediyorum” dedi.

Akademisyenlerimiz Sürdürülebilir Tarım Projesine TÜBİTAK Desteği

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Tarımsal Genetik Mühendisliği Bölümü TÜBİTAK proje desteği aldı.

Akademisyenlerimiz Sürdürülebilir Tarım Projesine TÜBİTAK Desteği

Tarımsal Gen Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ayten Kübra Yagız’ın yürütücüsü olduğu sürdürebilir tarım projesi TÜBİTAK 1001 Proje Destek Programı çerçevesinde proje desteği almaya hak kazandı.


Dr. Öğr. Üyesi Ayten Kübra Yagız’ın proje yürütücüsü olduğu “Biyopolimer Temelli Kontrollü Salım Sistemi ile Tohum Kaplama Malzemesinin Geliştirilmesi” adlı projede Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesinden Prof. Dr. Sevgi Çalışkan, Prof. Dr. Çiğdem Ulubaş Serçe, Doç. Dr. Ufuk Demirel ve Ortadoğu Teknik Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Demet Asil Alptekin araştırmacı olarak yer alıyor. Proje çerçevesinde şeker pancarında kök çürüklüğü hastalığına neden olan toprak kaynaklı patojenlerin varlığında ve çimlenme sırasında ortaya çıkan pH değişimine bağlı olarak içeriğinde bulunan uçucu yağları ve gümüş nanopartiküllerini salması planlanan bir tohum kaplama malzemesi geliştirilmesi amaçlanıyor.


Tarımsal üretimdeki en büyük problemlerden biri olan kontrolsüz pestisit kullanımını ve bu zararlı kimyasalların çevreye olan hasarını azaltmak amacıyla tasarlanan malzemenin sürdürülebilir tarıma katkı sağlaması hedeflenirken proje ile ilgili açıklama yapan Dr. Öğr. Üyesi Yagız, “Tarım ve kimya bölümlerinin iş birliği ile gerçekleştirilecek olan çalışma sonrası elde edilen tohum kaplama malzemesi, patojenlerle mücadelede kullanılacak kimyasalların kontrollü bir şekilde salımı sağlanarak böylece bu zararlı kimyasalların fazla miktarda kullanımının önüne geçilecektir. Ayrıca farklı uçucu yağ ve nanopartiküllerin patojenlerle mücadelede potansiyeli araştırılarak, zararlı kimyasallara karşı alternatif malzemelerin geliştirilmesi çevre ve toplum sağlığı açısından önemli bir adım olacaktır.” dedi.

Kullanılan 6 tarım zehri yasaklandı

ORMAN BAKANLIĞI TARAFINDAN YASAKLANDI
Tarım ilacı ve bitki koruma ürünü olarak da adlandırılan ve zararları Zehirsiz Sofralar Platformu tarafından dile getirilen tarım zehirleri Desmedipham, Dimethioate, Ethoprophos, Linuron, Imidacloprid ve Thiamethoxam insanlar, çevre ve diğer canlılar için yüksek risk teşkil etmesi sebebiyle Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yasaklandı.

KANSOREJEN ETKİ
Pestisitlerin kanserojen etkilerinin bulunması, endokrin bozucu olduğunun tespit edilmiş olması, toksikolojik ve ekotoksikolojik çalışmalarının tamamlanmamış olması veya yapılan çalışmalar sonucunda toksik olduğunun tespit edilmiş olması, kuşlar için yüksek riskli olduğunun tespit edilmiş olması, yeraltı suları da dahil olmak üzere birçok çevresel maruziyet ve risk değerlendirmesinin tamamlanmamış olması, arıları zehirlemesi sebebiyle koloni halinde arı ölümlerine neden olması sebebiyle Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yasaklandı.

Main Menu