09.05.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Kahramanmaraş'ta tarım alanlarının sulanmasında kullanılan havuz depremde zarar gördü

İndirimli su uygulaması Resmi Gazete'de

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremler nedeniyle zarar gören bir sulama havuzu ile bazı tarım alanlarında oluşan çökme ve yüzey kırıkları havadan görüntülendi.

“Asrın felaketi” olarak nitelenen depremin fay hatlarının geçtiği tarım arazilerinde yarıklar meydana geldi, bazı köy ve bağ evlerinde hasarlar oluştu.

Fay hattındaki bazı köy evleri ise adeta yarılan toprakla birlikte ikiye ayrıldı.

Bunun yanında zeytin, badem, incir ağaçları ile çeşitli sebzelerin bulunduğu tarım arazilerinin sulanması için kullanılan havuz ve göletlerde de hasar oluştu.

Yarılmalar ve toprak kayması nedeniyle kot farkının yaklaşık 1 metreyi bulduğu bazı arazilerde tarla ve bahçelerde ise 5-6 metre genişliğinde çökmeler yaşandı.

Kahramanmaraş’ın Türkeli ile Gaziantep’in Nurdağı ilçelerinin sınırındaki Bademli köyünde de yaklaşık 400 dekarın sulanmasında kullanılan havuzda yarıklar meydana geldi.

400 ton su kapasiteli havuzdaki sular zeminde oluşan yarıklardan aktı.

Bölgede tarımla geçimini sağlayan çiftçiler havuz yeterli dolulukta olmadığı için ürünlerini sulayamıyor.

– “Sebze ekme zamanı, su olmadığı için sıkıntı yaşıyoruz”

Bademli Mahallesi sakinlerinden 58 yaşındaki Burhan Bahar, AA muhabirine, fay hattının zeytin bahçesinden geçtiğini söyledi.

Depremde zeytinliğinde 7-8 metre aralıklarla yaklaşık birer metre derinliğinde 2 yarık oluştuğunu belirten Bahar bazı zeytin ağaçlarının da kökünden çıkarak devrildiğini ifade etti.

Bahar, bölgede yaklaşık 400 dönümlük arazinin sulanması için kullanılan sulama havuzunun depremden hasar gördüğünü anlatarak “Ne yapalım Allah’tan gelene bir şey diyemeyiz. Bu yüzyılın felaketi. Mahallede yaklaşık 60 yıl önce yapılan havuzumuz vardı. Önünde 400 dekar bir arazimiz var. Bu araziyi o havuzdan suluyoruz. Şu anda sebze ekme zamanı. Su olmadığı için biz de biraz sıkıntı yaşıyoruz. Depremin ardından havuz hasar aldı.” dedi.

Sulama havuzunun farklı yerlerinde çatlaklar oluştuğunu aktaran Bahar, “Havuz 3-5 yerinden çatladı. Su tutmuyor. Ancak yarım metre su birikintisi oluyor. O sular da tabandan kayıyor. Yetkililerden ricamız havuzun bir an önce onarılmasını ve su tutmasının sağlanması.” diye konuştu.

Bahar, 400 dekarlık arazide zeytinlik, incir ağaçları, sebze ve değişik meyve bahçeleri ile buğday tarlaları olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:

“Depremin ardından arazide kayma oldu. Zeytin sıraları bile 1-2 metre kaymış. Küçük havuzumuz da yaklaşık 3 metre kaymış. Biz asrın felaketinden böyle bir darbe yedik. İnşallah bir daha başımıza gelmez. Devletimiz büyüktür, milletimiz güçlüdür. İnşallah bunların hepsini başarıyla aşacağız.”

Mahalle sakinlerinden 50 yaşındaki İsmail Çiçek de depremin ardından arazilerinin yaklaşık 1 metre çöktüğünü anlattı.

Çiçek, arazisinin yaklaşık 2,5 metre doğuya kaydığını belirterek “Bölgede 400 tonluk havuzumuz var. Havuzun her tarafı çatlamış. Su tutmuyor. Havuzun bir an önce tamir edilmesini istiyoruz. Yeni dikilen fidanlar var. Hepsi kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Su olmazsa her an kuruyabilir.” dedi.

Kirişci: Arazilerini ekmeyen çiftçilerin arazisi kiralanıp, bedeli mülk sahibine ödenecek

Kirişci: Arazilerini ekmeyen çiftçilerin arazisi kiralanıp, bedeli mülk sahibine ödenecek

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Kırıkkale’nin Keskin ilçesi Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen AK Parti mitingine katıldı. Bakan Kirişci, burada yaptığı konuşmada, 14 Mayıs tarihinde yapılacak seçimi, ‘beka seçimi’ olarak nitelendirdi. Türkiye’nin AK Parti döneminde yapılan çalışmalarla dünya gündemini belirleyen ülke haline geldiğinin altını çizen Kirişci, Türkiye’nin 21 yıl öncesine götürülmek ve kazanımlarının kaybedilmesinin istendiğini söyledi.


Kirişci: Arazilerini ekmeyen çiftçilerin arazisi kiralanıp, bedeli mülk sahibine ödenecek


‘BU ÜLKENİN 35 YILLIK İHTİYACINA CEVAP VEREBİLECEK DOĞAL GAZ ÇIKTI’

Kirişci, “Türkiye 100 yıllık tarihinde birçok badire atlattı. Türkiye en son şahlanışını 15 Temmuz hain darbe girişiminde gösterdi ve artık Türkiye ayağına vurulan bütün prangalardan kurtuldu. Şimdi ayağından prangalarından kurtulmuş bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve başında 21 yıldır cumhurbaşkanlığımızı, başbakanlığımızı, liderliğimizi yapan Recep Tayyip Erdoğan var. Bir anda önümüze engeller çıkmaya başladı. Engelleri aşınca baktık ki bu 780 bin kilometrekareden sonra bir de 462 bin kilometrekare Mavi Vatan var. Mavi Vatan’ı kim keşfetti? Recep Tayyip Erdoğan. Ecdat ömrünü vermiş Libya’da. Libya’ya gittiğimizde, ‘bizim Libya’da ne işimiz var’ dediler. Biliyorsunuz bu Mavi Vatan’la ilgili o anlaşmayı önce Libya’yla imzaladık. Bütün Avrupa ayağa kalktı, dünya ayağa kalktı. Niye? Çünkü Libya’yla aramızdaki o Mavi Vatan’ın içinde ne varsa bunları birlikte araştırma imkanı, bunun içerisindeki petrol, doğal gaz, ne varsa bunları araştırıp, inceleyip insanlarımızın istifadesine sunma konusu gündeme gelmişti. Bu ara kendi sismik gemilerimizi 4 tane, sondaj gemilerimizi 4 tane, 8 tane gemi aldık. ‘Zaten olsaydı bu zamana kadar çıkardı’ dediler ama ne yaptık? Biz dedik ki hayır. Bu açılan kuyuların üzerine beton döken zihniyeti biz betonla, o çamurun içerisine gömdük. Araştırmaya başladılar. Karadeniz’de. Hani duyda inanma deriz biz birbirimize. Nerede ararken doğal gaz nerede çıktı? 710 milyar metreküp doğal gaz çıktı. Bu ülkenin 35 yıllık ihtiyacına cevap verebilecek doğal gaz çıktı” dedi.

Planlı tarım vurgusu yapan Bakan Kirişci, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Tarım Kanunu Meclisten geçti. Ülkede yıllardan beri planlı tarım denilirdi. İşte planlı tarım bu, 23 Mart’ta çıkan yasada birinci önceliğimiz. Artık planlı tarımı hayata geçiriyoruz. Bazı çiftçilerimiz ÇKS’ye kayıtlı değil. Örneğin şu anda destek miktarı 57.6 milyar liraya geldi. 2002 yılında bu sadece 1.8 milyardı. Şimdi ÇKS’ye kayıtlı olmadığı için desteklerden yararlanamayan kardeşlerimize de bu destekleri vermiş olacağız. Kırsalı terk edip kente göçüyoruz. Kırıkkale’nin merkezine veya Ankara’ya veya başka kentlere. Arsalarımız, arazilerimiz boş kalıyor. Şimdi biz şunu diyoruz; ‘mülk sahibi, bunun sen tapusunu elinde bulunduruyor olabilirsin ama buranın işletme hakkı sende değil. Niye? Çünkü 2 yıl bu arazide hiçbir şey yapmadın. Biz boş kalmasına gönlümüz rıza göstermiyor’ diyeceğiz. Götüreceğiz, bunu kiralamak isteyenlere vereceğiz. Kira bedelini de mülk sahibinin hesabına yatıracağız.”
Haberin Devamı

TİM Tarım Kurulu'ndan afet bölgesi için üç öneri

TİM Tarım Kurulu'ndan afet bölgesi için üç öneri

Saha ziyaretlerinin ardından bölgedeki üretici birlik yöneticilerinin de katılımıyla Adana’da toplanan TİM Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, incelemede üç başlığın öne çıktığını ifade etti. Mutlu, “En acil olarak tarımda sürdürülebilirliği kaybetmemek için çalışanların bölgeye dönüşünü sağlamamız gerekiyor. Bunun için nitelikli barınma, çocukların eğitimi ve sağlık taleplerinin karşılanması lazım.” dedi.

SU KUYULARINA DİKKAT
Ardından tarımsal üretim için vazgeçilmez olan ve depremde ağır hasar alan sulama boruları ve kanalları ile derin kuyu pompalarının yenilenerek aktif hale getirilmesi gerektiğini belirten Mutlu, “Bunun için çiftçimiz zaman geçirmeden desteklenmeli. Son olarak da küçük ve orta ölçekli işletmelerin ayağa kaldırılması öne çıkıyor. Hafif hasarlı üretim tesisleri bir an önce ekonomiye geri kazandırılmalı. Bunun için depremden etkilenen ihracatçı firma çalışanlarının SGK ödemeleri 2 yıl süreyle devlet tarafından karşılanabilir veya faizsiz ertelenebilir. Afet bölgesi istihdamına katkıda bulunmak ve işgücünün farklı illere yönelmesini önlemek amacıyla KOBİ çalışanları için kalıcı barınma desteği sağlanabilir. Tüm bu tespitlerimizi ilgili bakanlıklarımıza ileteceğiz.” diye konuştu.

BAŞKAN MUTLU REKOLTEDEN UMUTLU
Melisa Tokgöz Mutlu, bunca olumsuzluk içinde 2023’ün “bereketli bir sene” olduğunu ifade etti. Mutlu, “Fındıkta, meyvede, domateste, narenciyede bereket var. Üretim ve rekolte açısından çok umutluyuz. Biz bu işi doğru yönetemezsek 1.5-2 yıl sonra ‘yok senemiz’ olur.” dedi.

Mutlu sözlerini şöyle sürdürdü: “İşçilik problemi sadece bu bölgeye ait değil. Sezona göre biz buradaki tarım işçisini Karadeniz’e, Ege’ye ve diğer bölgelere çekiyoruz. Mevsimlik tarım istihdamı için bu bölgemiz son derece önemli bir konumda bulunuyor. Güneydoğu’daki tarımsal istihdamı doğru yönetemezsek sadece bu bölge değil tüm Türkiye tarımsal hasadı yapmakta büyük sıkıntı çekecek. Doğru ürün ve doğru pazar için beraber çalışırsak köylü, çiftçi, üreticilerimizle hem iç pazar hem de ihracat ayağında birlikte kalkınırız. Tek amacımız üretimi artırmak.”

 

OYAK’tan tarıma stratejik yatırım

OYAK Grubu şirketlerinden HEKTAŞ’ın 2017 yılında bünyesine kattığı Ferbis Tarım, bitki koruma alanında yeni yatırıma imza attı. Ferbis’in Niğde’nin Bor ilçesindeki fabrikasına yapılan yatırımla yıllık üretim kapasitesi 39 bin tona çıkacak. Fabrikaya kurulan yeni tesis, yeni herbisit üretim hattı ve depolama amaçlı kullanılacak.

OYAK’tan tarıma stratejik yatırım

OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, “Yedi yıl önce HEKTAŞ’ın sloganını ‘Akıllı tarımın öncüsü’ olarak belirledik. Tarımın her alanında fark yaratan akıllı projelerle üreticilerimizin katma değerli üretim yapmalarını ve ihtiyaç duydukları her alanda yanlarında olmayı hedefledik. Türk tarımının gururu HEKTAŞ, verimli tarımın yenilikçi yüzü Ferbis yatırımıyla üreticiye destek olacak, bitki koruma alanındaki pazar gücünü artıracak, bölge için de istihdam yaratmaya devam edecek. HEKTAŞ ile önümüzdeki dönemde Tarım 5.0’a kapı açacak birçok projeye imza atmayı hedefliyoruz” dedi.

Kapasitesi katlanacak

Yapılan açıklamada şu bilgiler verildi: “Niğde’nin Bor ilçesinde toplam 24 bin metrekarelik alanda üretime devam eden Ferbis, Çukurova ve GAP bölgesine yakınlığı nedeniyle avantajlı bir konumda. Ürün çözümlerini ve dağıtım kanallarını artırarak, kısa zamanda pazarda güçlü büyüyen Ferbis, HEKTAŞ bünyesine katıldıktan sonra pazar payını yüzde 0,05’ten yüzde 8’e çıkarttı. Türkiye’nin zirai ilaç pazarındaki en nitelikli üretim alanlarından birine sahip olan firma, hızlı ve kaliteli büyüme performansı sayesinde 6 yılda üretim kapasitesini 6 kat artırarak yıllık 18 bin 500 tona yükseltti. Marka dönüşümüyle eş zamanlı olarak tesis yatırımlarına hız veren Ferbis, 2023’ün üçüncü çeyreğinde üretim kapasitesini 39 bin tona, yani 6 yılda 12 katına çıkarmayı hedefliyor.”

 
OYAK’tan tarıma stratejik yatırım

 

Ferbis’in yurt içi satışlarının yanı sıra KKTC, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Gürcistan gibi yakın coğrafyalarda ihracat fırsatlarını değerlendireceği de belirtildi.

Karadeniz'den çıkan doğal gazla kurulacak gübre fabrikaları çiftçileri umutlandırdı

Karadeniz’den çıkan doğal gaz ile Zonguldak’ta kurulacak gübre fabrikalarının üretime geçmesiyle ülkenin gübre tüketiminin üçte ikisi karşılanacağının açıklanması çiftçileri umutlandırdı. Konya Ovasında üretim yapan çiftçiler, yatırımın tamamlanmasıyla gübre maliyetlerinin düşeceğini, üretim ağlarının genişleyeceğini söyledi.
Karadenizden çıkan doğal gazla kurulacak gübre fabrikaları çiftçileri umutlandırdı
Konya Ovası’nda 38 bin 873 kilometrekare yüzölçümünün yüzde 47’si tarım arazisi olarak kullanılıyor. Ovada, 2022 yılı sezonunda hububat rekoltesi 2 milyon tonun üzerinde gerçekleşerek kayıtlara geçti. Üretimde kullanılan en büyük tarımsal girdi olan gübre fiyatları ise çiftçileri zaman zaman zor durumda bıraktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’den çıkan doğal gazın kara ile buluştuğu Zonguldak’ta gübre fabrikası kurulacağını açıklaması çiftçileri umutlandırdı. Dört yılda tamamlanacak gübre fabrikalarının faaliyete geçmesiyle ülkenin gübre tüketiminin üçte ikisinin karşılanması, dışa bağımlılığın azalması ve maliyetlerin düşmesi hedefleniyor.


“Girdi maliyetlerinde en büyük kısımlardan biri de gübre”

Konya Ovasının ciddi tarımın yapıldığı bir bölge olduğunun altını çizen Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Bölgede üretimin çok olması gübre kullanımını da artırıyor. Çiftçilerimiz gübreyi yoğun bir şekilde kullanıyor. Girdi maliyetlerinde en büyük kısımlardan biri de gübre. Tabii gübre ihtiyacı, ülke olarak çok ciddi anlamda tüketim yaptığımız için çok ciddi para harcadığımız bir konu. Şu anda ülkemizde hali hazırda Mazı Dağından çıkarttığımız fosfor kaynağı var ve arkasından bu doğal gaz kaynağından sonra bu çıkartılan doğal gazın yardımıyla üreteceğimiz üre gübresi gündeme geliyor. Üre gübresi de ülkemizde çok yoğun şekilde kullanılıyor” dedi.


Gübre satışı yapan esnafa büyük destek sağlayacağını ifade eden Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Bazı zamanlarda fiyatların yükselmesi esnafımız para kazanıyor ama bazı dönemlerde fiyatların gerilemesi söz konusu. Çünkü bu gübrelerin tamamı yurt dışından döviz bazlı geldiği için, doların yükselmesi veya düşmesi ürünün de talep miktarındaki artış ve azalış fiyatlarda dalgalanmaya neden oluyor. Tabii gübremizi kendimiz üretmemiz ülke açısından bu dalgalanmanın da önüne geçip istikrarlı bir fiyat oluşturmayı ve ticaretin daha kolay ve rahatlıkla yapılmasına neden olacak” şeklinde konuştu.

“Sezonda gübremizi alacak mıyız, alamayacak mıyız diye düşünüyorduk ama şimdi artık gübre fabrikamız da olacak”

Selçuklu Ziraat Odası Başkanı ve bölgede çiftçilik yapan İsmail Toklu, “Cumhurbaşkanımızın son 10 tane müjdesi vardı. Bunlardan bir tanesi gübre fabrikasıydı. Zaten çiftçimize bir güven ortaya koydu. Hükümetimiz, devletimiz, Cumhurbaşkanımız çiftçimizin arkasında bulunduğu sürece biz üretmek için elimizden gelen her şeyi sarf edeceğiz. Bize güven geldi, daha önce korkuyorduk, ürettiğimiz zaman malımızı kaça satarız, kar edecek miyiz, edemeyecek miyiz diye düşünüyorduk. Sezonda gübremizi alacak mıyız alamayacak mıyız diye düşünüyorduk. Ama şimdi artık gübre fabrikamız da olacak, doğal gazımız da var. Yani enerjimizi ucuza almaya başlayacağız ve bundan dolayı bizde bir güven var. Biz daha çok işimize sarılacağız. Üretmek için elimizden geleni sarf edeceğiz. Biz güvendeyiz diyoruz” ifadelerini kullandı.


“Gübre fiyatlarını da düşüreceğine inanıyorum”

Selçuklu ilçesinde çiftçilik yapan İlhan Armancı ise, “Bir çiftçi olarak geçen yıl gübre fiyatları çok yükseldiği için kullandığımız gübreleri miktar olarak azalttık. Yani girdi maliyetlerimiz yükseldiği için gücümüz yettiği kadar yapabildik. Bu da haliyle bizim üretimimizi etkiledi. Tabii doğal gazın Türkiye’de çıkması gübreyi kendimiz üretmemiz, bu fiyatları etkileyeceğine inanıyorum. Gübre fiyatlarını da düşüreceğine inanıyorum. Bu ucuz gübre üretime katkı sağlarsa hem Türkiye genelinde hem de üreten çiftçiler açısından çok önemli bir gelişme olacak” dedi.

Main Menu