13.02.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Aydın İl Tarım ekipleri deprem bölgesine uğurlandı

Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, görev yapmak üzere deprem bölgesine uğurlandı.

Kahramanmaraş’ta meydan gelen yıkıcı depremlerin ardından birçok ilden kamu kurum ve kuruluşlarından görevli personeller bölgeye gönderildi. Aydın’da da birçok kurum bölgeye ekip gönderdi. Aydın İl Tarım ve orman Müdürlüğü’nden de 7 kişilik ekip bölgeye uğurlandı.

Güvenli alanlara yerleştirilen depremzedelerin tüm ihtiyaçları karşılanıyor

Aydın İl Tarım ve orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde görevli 2 ekipten oluşan 7 arkadaşımızı deprem bölgesinde görev yapmak üzere Hatay iline uğurladık. Allah yardımcıları olsun” denildi.

Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, Adana'da açıklamalarda bulundu.

Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, Adana’da açıklamalarda bulundu.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Hiçbir tesisimizde baraj güvenliğini tehdit eden durum yok. Hidroelektrik santrallerinde de sorun yok.” dedi.
Devlet Su İşleri 6. Bölge Müdürlüğü’nde depremin 7’nci gününde değerlendirmelerde bulunan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Adana’daki son durumu paylaştı. Bakan Kirişci, Adana’da 378 kişinin hayatını kaybettiğini, enkazlardan 34 kişinin sağ kurtarıldığını, hastanedeki tedavilerinin sürdüğünü söyledi. Dünya üzerinde bu zamana kadar böylesine büyük bir depremin yaşanmadığını kaydeden Bakan Kirişci, “Göçmen mücadelesinin yanında dezenformasyonla da mücadele ediyoruz. Deprem bölgesi ve çevresinde 140 adet baraj ve göletimiz var. Bunların 110’u baraj. Hiçbir tesisimizde güvenlik açısından riskli bir durum yoktur. Özel sektör tarafından işletilen 162 adet tesiste de herhangi bir sorun yok. Barajlarımız DSİ ekipleri tarafından her gün kontrol edilmektedir. 132’sinde acil durumu gerektirecek bir duruma rastlanmamıştır. 8 barajımız da takip altındadır. Barajlarla iddialar asılsız. 3 gün önce Atatürk Barajı’nı yerinde inceledik. Duvarlarda çatlaklar var. Her zaman olan şeyler. Bu çatlaklar barajda herhangi bir tehlike ya da risk oluşturmuyor” dedi.

ADANA SON DAKİKA | 10 Şubat Adana ölü ve yaralı sayısı kaç oldu? Deprem bölgesinde son durum - Fotomaç

‘RİSK SÖZ KONUSU DEĞİL’

Bakan Kirişci, sınır dışındaki barajları da takip ettiklerinin altını çizerek, “Suriye’deki barajdaki çalışmalar nedeniyle baraj kapakları açılmış; nehrin debisi saniyede 15 metreküpken, 16 metreküpe yükselmiş. DSİ ekiplerinin müdahalesiyle su seviyesi geriletilmiştir. Asi Nehri’nin debisi düşürülmüştür. Herhangi bir risk söz konusu değildir” diye konuştu.

‘ADANA’DA 1 BİNADA ARAMA-KURTARMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR’

Adana’daki arama-kurtarma çalışmalarının tamamlandığını, sadece Kubilay Apartmanı’nda enkazda çalışmaların sürdüğünü kaydeden Bakan Kirişci, “Hali hazırda bir kişi de olsa bir can bizim için önemlidir. Şu ana kadar 34 vatandaşımız enkazdan sağ olarak kurtarıldı. 34’ünün hastanedeki tedavisi sürüyor. 378 vatandaşımız hayatını kaybetti. Depremin hemen ardından hasarlı binalar boşaltıldı. AFAD koordinasyonunda 350 personel arama-kurtarma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Hasarlı binalarda kalan 13 bin vatandaşımız kurumlarımızın misafirhaneleri başta olmak üzere konaklama merkezlerine yerleştirilmiştir. 4 bin çadırda 22 bin vatandaşımız barınmaktadır. Adana’da 35 bin vatandaşımızın güvenli olarak barınması sağlanmıştır” diye konuştu.

ADANA’DA HASARLI BİNA SAYISI

Bakan Kirişci, hasar tespit çalışmaları sonucunda Adana genelinde 17 ağır, 79 orta hasar, 4 bin 60 binanın az hasarlı, bin 235 binanın hasarsız olduğunu belirterek, “Bu rakamlar çok önemlidir. Burada altını çizmek istediğim husus; az hasarlı ve hasarsız olan binaların sayısı bin 700 civarında. Vatandaşlarımıza şu çağrıyı yapıyoruz: e-Devlet üzerinden kendi binalarıyla ilgili bilgileri görebilirler. Binaları hakkında en sağlıklı bilgiyi alabilirler. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak, AFAD koordinasyonunda 11 bin 938 personelimiz, bir uçağımız, bir helikopterle 4 bin 376 ekipmanla arama-kurtarma çalışmalarında görev aldı. 3 yangın söndürme uçağı, 3 helikopterle İskenderun Limanı’ndaki yangın söndürülerek, soğutma ve temizlik çalışmalarına başlanmıştır. Ülke olarak bu acı ve felaketin içerisinde Türkiye genelinde 6 bin 700 adet yatak kapasitesine sahibiyiz. Depremzedelere tahsis edildi bu tesisler. 11 bin 110 çadır dağıtılmıştır” dedi.

‘HASARLI BİNALARA GİRMEYİN’

Bakan Kirişci, gıda güvenliği temin etmek için 27 farklı ilde Deprem bölgesinde barınakları zarar gören çiftçilere destek verdiklerini ve hayvan yemi dağıtıldığını, yaralı hayvanların kesilmesi için et ve süt kurumu koordinasyonunda ekiplerin çalışma yürüttüğünü, kesilen etlerin de deprem bölgelerine teslim edildiğini kaydetti. Kirişci, hala artçı sarsıntılar devam etiğini, hasar gören binalara girilmemesi gerektiğini anlatarak, “Bu yapılara yaklaşmayın. Hasar tespit çalışmaları tamamlanıncaya kadar bu yapılara girmeyin. Yardım kampanyaları ve AFAD tarafından yürütülmesi çok önemli. Ülkemizin birçok bölgesinden gelen yardımlar, insanlarımıza ulaştırma çaba ve gayretindeyiz. Bu depremi Adana, olabildiğince az hasarla atlatmıştır. Tüm birimlerimiz şu anda teyakkuz halinde. Biz millet olarak, acının paylaşıldığında azalacağına yürekten inanan bir kadim milletiz. Bu acıları dindirme; hafifletme noktasında çaba ve çalışmalarımız da sürüyor. Rabbim bir daha bize böylesi acılar göstermesin.”

Tarım ve Orman Bakanlığı, deprem bölgesindeki gıda denetimleri için özel ekip görevlendirdi

Tarım ve Orman Bakanlığı, deprem bölgesindeki gıda denetimleri için özel ekip görevlendirdi

“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 10 ili kapsayan deprem sonrası yurdun dört bir yanından bölgeye gıda maddeleri gönderiliyor.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Tarım ve Orman Bakanlığı da gerekli denetimlerin yapılabilmesi amacıyla Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kilis, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’da 266 kişilik özel ekip görevlendirdi.

Ekipler, AFAD ve Kızılay’ın yanı sıra gönüllüler tarafından yapılan yardımları da denetliyor, herhangi bir sağlık sorunu yaşanmaması için çaba harcıyor.

Yurdun dört bir yanından yollanan gıda malzemelerinin bulunduğu gıda depolarının yanı sıra ekmek üretim yerleri denetlenen merkezler arasında yer alıyor.

Aynı zamanda yemek dağıtım noktaları ve çadır kentler de hijyen konusunda denetime tabi tutuluyor. Yemek üretim yerleriyle mobil mutfaklar herhangi bir gıda zehirlenmesine yol açılmaması amacıyla Bakanlık ekipleri tarafından sürekli kontrol ediliyor. Vatandaşlardan gelen ihbar ve şikayetler de anında değerlendiriliyor.

27 ilden görevlendirme

Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda denetimleri için görevlendirdiği 266 personelin yanı sıra 27 ilden 34 aracı bölgeye gönderdi. Ekipler, depremin ilk gününden itibaren 1345 gıda denetimi yaptı.

Söz konusu illerde toplamda 189 gıda deposu, 706 ekmek üretim yeri, 219 yemek dağıtım noktası ve çadır kent, 169 yemek üretim yeri (mobil mutfaklar dahil), 61 yardım tırı denetlendi.

“Gıda kaynaklı zehirlenme tespit edilmedi”

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı, AA muhabirine, çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.

Deprem bölgesine, başta AFAD ve Kızılay olmak üzere çok sayıda hayırsever tarafından gıda yardımı yapıldığını belirten Yumaklı, bunların, başka sağlık sorunlarına yol açmaması için denetimden geçirildiğini söyledi. Yumaklı, bu çalışmaların Bakanlık tarafından koordine edildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Ekiplerimiz, bölgede kurulan gıda deposundan ekmek üretim yerlerine, yemek dağıtım noktalarından mobil mutfaklara kadar her yeri denetliyor. İnsan sağlığına zarar verebilecek olumsuzlukları tespit edip, önüne geçmeye çalışıyoruz. Çok şükür ki bugüne kadar gıda kaynaklı herhangi bir zehirlenme tespit etmedik.”

Kuraklık tarımsal ekim tarihlerini sarkıttı

Antalya’nın Aksu ilçesinde Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Ziraat Fakültesi’nin yaptığı ekimler, kuraklık nedeniyle 1 ay ertelendi.

2021’nin Kasım ayı ortalarında gerçekleştirilen buğday ve mısır ekimi, 2022’de ancak Aralık ayı ortalarında yapılabildi.

Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dursun Büyüktaş, “Son birkaç yılda beklediğimiz toprak nemi olmadığı için aralık ayının ortasına kadar kaydı” dedi.

Kuraklık tarımsal ekim tarihlerini sarkıttı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre; 2022’nin Aralık ayı, son 52 yılın ‘en sıcak aralık ayı’ olarak kayıtlara geçti. İklim değişikliği rakamlara yansırken, buna bağlı kuraklık, tarımsal ürünleri de etkiledi. Toprağın ekime uygun hale gelmemesi nedeniyle tarımsal ürünlerin ekim tarihleri ötelendi.

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin, Antalya’nın Aksu ilçesinde ekim yaptığı 1084 dekar alandaki tarımsal faaliyetler, 2021’e göre 1 ay gecikti. 2021’nin Kasım ayı ortalarında gerçekleştirilen buğday ve mısır ekimi, 2022’de ancak Aralık ortalarında yapılabildi.

‘SUYUN ALTERNATİFİ YOK’
AÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, iklim değişikliği ve kuraklığın etkilerinin tarımda olumsuzluklar yaşatmaya başladığını söyledi.

Erkan, “Tarım için toprak, su ve ışık, diye 3 temel öğe vardır. Hem toprağın hem ışığın alternatifleri bulunabildi ancak suyun alternatifi yok. Uzun zamandır dile getirdiğimiz konular, günümüzde hissedilir hale gelmeye başladı. İklim değişiklikleri sadece kuraklık anlamında sıkıntı yaratmayacak. Zamanında üretimin yapılamaması, üretim döneminin kaymaları neticesinde tarımsal üretimde yaşanabilecek olumsuzluklar da olacaktır. Gelecekte de tarımsal üretim, bilgi ve bilim kullanarak yapılabilecek bir üretim şekli olacaktır” dedi.

‘1 AYDA DÜŞECEK YAĞIŞ, 1-2 SAATTE DÜŞECEK’

Kuraklık riskinin her geçen yıl artacağını belirten Antalya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı ve AÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dursun Büyüktaş da “Küresel sıcaklık artışına bağlı olarak yağışların düşme formu değişecek. Önceleri kar şeklinde düşen yağışlar, yağmur şeklinde düşmeye başlayacak. Onlar da ekstrem şekilde 1 ayda düşecek yağış, 1- 2 saatte düşecek. Bu yağışların da faydası değil zararı olacaktır. Bu sene fazlasıyla kurak geçti. Bundan sonraki yıllarda kuraklık riski, olmaya devam edecek” diye konuştu.

KONYA OVASI İÇİN DE UYARI
Mevsimlerde kayma beklendiğini söyleyen Prof. Dr. Büyüktaş, “Ülkemizde hububat tarımının yüzde 85’i, kuru koşullarda yapılmakta. Yağış olursa hububat, buğday verimimiz yüksek oluyor. Kuraklığa bağlı olarak toprağın tava gelmesi gecikecektir. Mevsimlerde bir kayma bekleniyor. Nehirlerin akışlarında pik dönem nisan ayıyken; belki bu 1 ay daha ileri gidecek. Ekim ayının ortalarında buğday ekimi yapılırdı. Son birkaç yılda beklediğimiz toprak nemi olmadığı için aralık ayının ortasına kadar kaydı. Beklenen yağışlar gerçekleşmediği için özellikle Konya Ovası’nda 2023 rekoltesinde en az yüzde 40 verim düşüklüğü olacak” dedi.

100 LİTRE SUYUN 51’İ BOŞA GİDİYOR’
Kuraklık eylem planlarının hazırlanıp, acilen devreye sokulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Büyüktaş, “Kuraklığa dayanaklı, suyu daha az tüketen bitkilerin geliştirilmesi gerekecek. Suyu çok kullanan bitkiler için ekim deseninde bir değişiklikler olabilir. Mevcut suyu daha verimli kullanmamız lazım. Sulamaların yüzde 85’i vahşi şekilde yapılıyor. Bu şekilde yapılan sulamada 100 litre suyun 51 litresi, hiçbir katkısı olmadan boşa gidiyor. Şu an 6,8 milyon hektar alan sulanıyor. Bunun 1,3 milyon hektarı eski tesislerle sulanıyor. Bu tesislerin rehabilite edilmesi gerekiyor. Çiftçinin bu süreçte desteklenmesi gerekiyor” diye konuştu. (DHA)

Depremde binlerce besi hayvanı öldü, kurtulanları da fırsatçılar ucuza kapma peşinde

Evri köyünden görünüm.

Maraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 10 ilde yıkıma ve can kaybına sebep oldu. Hayvancılığın yoğun olduğu Adıyaman, Antep, Malatya ve Maraş’ta binlerce hayvan enkaz altında kaldı. Ahırlardan yaralı olarak çıkarılan hayvanlara ise müdahale edilemedi. Köylüler sağ kalan hayvanlarını yaşatmakta zorluk çekiyor.

HAYVANLAR PERİŞAN DURUMDA, YARALI ÇIKAN DA TEDAVİ EDİLMİYOR
Doğanşehir’de besicilere, Tarım ve İlçe Müdürlüğü tarafından depremden 7 gün sonra yem yardımı yapıldığını söyleyen Tüm Köy Sen Malatya Şube Başkanı Ali Gürel, “Polat 2500 haneli köy. Burada ortalama 2500 küçükbaş, 2000 üzeri büyükbaş hayvan var. Büyük bir kısmının öldüğünü, yarıya yakınının enkaz altında kaldığını, artık kokmaya başladığını, besicilerin yem bulamadıklarını öğrendik. Hayvanlar perişan durumda, yaralı çıkan da tedavi edilmiyor. Devletin destek olmadığı yerde fırsatçılar ortaya çıkıyor, başka illerden geliyor, 40-50 bin lira olan büyükbaşlara 10 bin lira verip alıp gidiyorlar” dedi.

YERİ YIKILAN KÖYLÜLER, YARALI OLMAYANLARI DA SATABİLİRLER
Devlet desteğinin olmadığı kırsalda, hayvanların ve köylülerin kaderine terk edildiğini söyleyen Gürel, “Doğanşehir’e bağlı Kurucuova bölgesine ulaştım 3000 nüfuslu, 1500 haneli bir yer. 2500-3000 büyükbaş ve 2500 küçükbaş hayvan var. İnsanlar, hayvanları yaralı çıkarttıklarını, destek gelmediği için birçoğunun öldüğünü söyledi. Yaralı olan hayvanları ise Antep’ten birinin gelip alacağı söylentisi varmış ama henüz gelmemiş. Yeri yıkılan köylüler, yaralı olmayanları da satabilirler. Çünkü herhangi bir devlet yetkilisinin gelmediğini, arayıp sormadığını söylüyorlar. Sadece siyasi partiler gelip yardım getiriyor buralara” ifadelerini kullandı.

BÖLGEDE 11 MİLYON BESİ HAYVANI VARDI
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 yılı verilerine göre bölgede 2 milyon 49 bin büyükbaş, 9 milyon 105 bin civarı da küçükbaş hayvan bulunuyor. Toplamda 11 milyon 153 bin büyükbaş ve küçükbaş hayvan bulunuyor. Bu rakam ülkedeki toplam hayvan varlığının yüzde 15’ine denk geliyor.

Deprem ile birlikte Türkiye’nin tarım ve sanayide dinamosu sayılan 10 ilde ekonomi sarsıldı

Binlerce insanın hâlâ göçük altında olduğu, hayatta kalanların bir bardak suya bile erişemediği depremde sarsılan 10 il Türkiye sanayisinin ve tarımsal üretimin dinamolarından. Bölgede çok sayıda fabrika da yıkılmış durumda.

Deprem ile birlikte Türkiye’nin tarım ve sanayide dinamosu sayılan 10 ilde ekonomi sarsıldı
Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, Adıyaman, Malatya, Osmaniye, Adana, Kilis, Şanlıurfa ve Diyarbakır 13.5 milyon ile Türkiye nüfusunun yüzde 16’sını oluşturuyor. Ekonomik büyüklük açısından ise Türkiye ekonomisinin 10’da 1’i. Sanayiden tekstile, çelikten hayvancılığa kadar çok farklı sektörlerde üretimin yapıldığı bölgenin ihracatı 20 milyar doların üzerinde.

Depremin merkez üssü Kahramanmaraş iplik, kumaş, mutfak eşyalarında Türkiye’nin bir numaralı üreticisi. Kent, ihracatçı iller arasında 17. sırada bulunuyor. Gaziantep ise özellikle Ortadoğu ülkelerinin tedarikçisi. Son yıllarda turizmde de atak yapan Gaziantep, Türkiye gastronomi turizminin de başkenti konumunda. İskenderun ve Mersin limanları ise bölgeden mal sevkiyatı ve ithalatın merkezi konumunda. Ancak ilk günden beri limanlardaki yangın söndürülemediği için sevkıyat başlayamadı.

TOPARLANMA ZOR OLACAK
Bölgede faaliyet gösteren iş insanları öncelikle insani yardım ve enkazın kaldırılması, insanların kurtarılması için tüm Türkiye’ye çağrıda bulunuyor. Bölgede kaç fabrikanın çöktüğü bilinmezken, binlerce çalışan da enkaz altında. Bölgede ekonominin toparlanmasının uzun yıllar alacağı da konuşuluyor. İstanbul Tekstil Ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) başkanı ve Kahramanmaraş merkezli Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Ahmet Öksüz, “Kahramanmaraş’ta durum çok kötü. Çöken çok fabrika ve hasar alan çok fabrika var. Yaraların sarılması çok zaman alacak” dedi.

Kahramanmaraş Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Narlı, “Benim fabrikam da çöktü. Ama burada öncelik insan hayatı. Bir an önce elektrik ve akaryakıt verilsin. Ayakta kalan fabrika alanlarından bakliyatları alıp yemek yapıp vatandaşa dağıtıyoruz. Bir an önce yaralar sarılmalı” ifadelerini kullandı. TOBB Kahramanmaraş Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Aykut Balcıoğlu da yardım çağrısı yaparak “Maraş’ta enkaz başında çok az insan var, onlar da halk ve teçhizat hâlâ yok. Lütfen bunu paylaşın, Maraş’ın çok büyük yardıma ihtiyacı var, burada durum çok vahim lütfen yardım” çağrısı yaptı.

ELBİSTAN YIKILDI, KİMSE YOK
Kahramanmaraş ekonomisinde tarımın da büyük payı var. Tarımının en önemli noktası konumundaki Elbistan ise 7.6’lık depremde adeta haritadan silindi. Elbistan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Bulut, ilçedeki durumla ilgili şunları söyledi:

“Arabayla tüm Elbistan’ı dolaştık. Elbistan göçtü. Elimiz ayağımız bağlı, yardım yok. Tüm Elbistan’da sadece bir iki enkazın üstünde kurtarma çalışması var. Artık burada köylünün de kentlinin de evi kalmadı. Kim hayatta kaldı bilmiyoruz. Elektrik, akaryakıt acil ihtiyaç. Burası tarım ve hayvancılığın merkezi. İnsanlar yiyecek bulamazken buradaki hayvanlar da aç susuz.” TOBB Hayvancılık Meclisi Başkan Yardımcısı Yılmaz Arpaç ise hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü ve gerekirse bölgedeki hayvancılara yem desteği yapılacağını belirtti. Arpaç, “Kırşehir ve Polatlı’dan birliklerimiz bölgeye et gönderiyor, arkadaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz” dedi.

 

Kırsala da destek gerek

Emel YİĞİT 10 ili etkileyen ve pek çok can kaybına yol açan depremin üzerinden dört gün geçti.

Dört gündür Türkiye tek yürek olmuş durumda. Hepimizin aklı, fikri, kalbi oralarda… Keşke elimizden daha fazlası gelse, yaraları bir an önce sarabilsek. Gelen her haberi pür dikkat izliyor, her kurtarma haberinde seviniyor, oradaki insanımızla üşüyor, ağlıyor, bekliyoruz…

Bir yandan da depremin her yönüyle etkisi kontrol edilmeye çalışılıyor. Uzmanlar sahada hayati öneme sahip tesislerin durumunu kontrol ediyor. Bunlardan ilki su.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi bu konuya dikkat çekti dün. Bölgede 140 tesis var, 110’u baraj, 30’u gölet. Ve böylesi büyük bir depremden ne kadar etkilendiklerini belirlemek çok önemli.

Bakan, 140 barajdan 34 tanesinin kritik öneme sahip barajlar olduğunu söyledi. Onlara dikkat kesildiklerini de vurguladı. Bir sorun olmaması için çalışmalar sürüyor. 79’u dün itibariyle incelenmişti.

En yoğun hayvancılık Diyarbakır’da
Depremden etkilenen bölgede tarım ve hayvancılık da yoğun olarak yapılıyor.

TÜİK’in verilerine baktığımızda bölgede en yoğun hayvancılığın Diyarbakır’da yapıldığını görüyoruz. TÜİK’in son verileri 2021 yılına ait. Bu verilere göre Diyarbakır’da canlı hayvanlar değeri 7.7 milyar lira. Ardından Şanlıurfa geliyor. Şanlıurfa’da canlı hayvanlar değeri 6 milyar lira. Adana’da canlı hayvanlar değeri 4 milyar lira olurken, Kahramanmaraş’ta bu rakam 3,7 milyar lira, Malatya’da 2,3 milyar lira, Hatay’da 2 milyar ve Adıyaman’da 1,2 milyar lira düzeyinde bulunuyor.

Bölge kırsalından haberler geçmeye başlamadı henüz. Hava koşulları ve şehirlerdeki durum nedeniyle gözler merkezlerde.

Bakan, bakanlığın 5 bin 664 personeli ile sahada olduğunu söyledi. Ayrıca, veteriner hekimlerin de yaralı hayvanların kesim işlemlerini yaptığını, Et ve Süt Kurumu’nun kesilen hayvanları alarak, kendi alımlarını gerçekleştirdiğini söylüyor.

Yem desteği başladı
Diğer yandan bölgeye yardımlar sürüyor. Her gün Türkiye’nin dört bir yanından tırlar bölgeye doğru hareket ediyor. Destekler yaşamın sürmesi için çok önemli. Kırsalda yaşamın devamı için hayvan varlığını korumak önem taşıyor. Hayvanları beslemek için yem tedariki şimdi öncelikli.

Bunun için de firmaların harekete geçtiğini görüyoruz. Hayvan yemi yardımları bölgeye gitmeye başladı.

Hayvan yemi için destek gönderen şirketlerden biri Konya Şeker.

Şirket Tarım Bakanlığının koordinasyonuyla bölgeye 3 tır besi ve süt yemi gönderdi. Yemler, Kahramanmaraş TMO ambarına teslim edildi. Şirket yetkilileri, bir çiftçi kuruluşu olduklarını, çiftçinin halini bildiklerini söylüyor. Bu anlamda barınma konusunda yerlerinin bulunduğunu ve yine bakanlığın koordinasyonuyla depremzedelerin hayvanlarına yerlerinde bakım desteği verebileceklerini iletiyorlar.

“Kırsal için organize olunmalı”
Türkiye Ziraatçılar Derneği Şanlıurfa Temsilcisi Müslüm Ösün kırsaldaki son durumu anlatıyor. Ösün, kırsalda ciddi manada bir yardım faaliyeti, elektrik ve yollarla ilgili bir çalışmanın henüz olmadığını söylüyor. Kırsaldaki insanlarla ilgilenecek merkezler oluşturularak muhtarlar ve jandarma birlikleriyle, belediyelerin kırsal hizmetler daireleri koordinatörlüğünde zarar gören köylere ulaşılmasının, sağlık ve gıda ihtiyaçlarının giderilmesinin öncelikli olduğunun altını çiziyor. Özellikle Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep Nurdağı ve Adıyaman köylerine dikkat çekiyor.

Müslüm Ösün, “Ziraat odaları, il ve ilçe tarım teşkilatları kırsalda olmalılar” diyor.

Bunun tarımsal ve hayvansal üretim için önemine dikkat çeken Ösün, özellikle kar yağışının yoğun olduğu illerde yem ve saman desteğinin de çok önemli olduğunu vurguluyor.

Main Menu