26.01.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Diyarbakır'da DSİ'nin tarımsal sulama çalışmaları sürüyor

Diyarbakır'da DSİ'nin tarımsal sulama çalışmaları sürüyor

Diyarbakır’da Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından tarımsal sulamaya yönelik çalışmalar devam ediyor.

DSİ 10. Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı ve içilebilir su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için çalışmalar yürütülüyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, Diyarbakır’da 124 bin 700 dekar tarım arazisinin modern borulu sistemle sulanmasını sağlayacak Kralkızı-Dicle P4 Pompaj Sulaması inşaatında çalışmaların hızla devam ettiğini belirtti.

Projenin tamamlanmasıyla bölgede yapılacak sulu tarım ile ülke ekonomisine yıllık 748 milyon Türk lirası katkı sağlanmasının hedeflendiğini dile getiren Balta, şunları kaydetti:

“Kralkızı-Dicle P4 Pompaj Sulaması işi kapsamında toplam 425 bin 478 m CTP ve HDPE boru döşenecek olup bugüne kadar fiziki gerçekleşme yüzde 7’dir. Projenin tamamlanmasıyla 34 mahalledeki tarımsal araziler sulamaya açılacaktır.”

Büyükşehir'den tarım ve hayvancılığa destek

Muğla Büyükşehir Belediyesi kurulduğu 2014 yılından beri tarıma verdiği desteklerle Muğlalı üreticinin yüzünü güldürüyor.


Verimli toprakları, başta ürünleri ile Türkiye’nin en önemli tarım kentlerinden biri olan Muğla’da Büyükşehir Belediyesi önderliğinde üretim kooperatifleri işbirliği ve ortak akılla tarımsal üretime birçok alanda destek sağlanıyor. Türkiye’nin en donanımlı Toprak Analiz Laboratuvarı’nı yine Türkiye’nin en donanımlı Yerel Tohum Merkezi’ni Muğla’da kuran Büyükşehir Belediyesi, kooperatifleri bir çatı altında topladığı Güç Birliği ve daha birçok yenilikçi projesi ile Muğla’da tarıma büyük destek veriyor.

 

Muğla’nın Toprak Haritası çıkarıldı


Tarımsal üretimde en önemli konulardan biri olan bilimsel verilerle hangi toprakta neyin yetişeceğinin anlaşılmasını sağlayan Toprak analizi Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımıyla 2015 yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi yerleşkesi içerisinde hayata geçirildi. Tarımsal Amaçlı Toprak Sulama Suyu ve Bitki Laboratuvarı bugüne kadar 15 bin 570 numuneyi analiz etti. Türkiye genelinden 43 şehir, Kazakistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen numuneler de laboratuvarda analiz edilerek üretime katkı sağlandı. Laboratuvarda üreticiler tarafından getirilen örneklerde tarımsal amaçlı sulama suyunda 12, toprakta 15, bitkide 13 parametre analiz yapılıyor. 2015 yılından beri Muğla’da yapılan yapılan 12 bin 106 tahlille Muğla’nın toprak haritası oluşturuldu.

 

Türkiye’nin en donanımlı Yerel Tohum Merkezi, Muğla’da kuruldu


“Yerel Tohum Ulusal Güç” sloganıyla yola çıkan Muğla Büyükşehir Belediyesi 29 Ekim 2016 yılında Türkiye’nin en donanımlı Yerel Tohum Merkezi’ni Muğla’ya kazandırdı. 3 adet laboratuvar, 1 adet distilasyon tesisine sahip Yerel Tohum Merkezi tespit edilmiş 958 yerel tohuma ev sahipliği yapıyor. Ayrıca dikimi yapılan, çoğaltılan yerel tohumlardan 17 Milyonu Türkiye’nin 80 iline ücretsiz dağıtıldı.

 

25 milyon alım garantili çiçek üretildi


Muğla Büyükşehir Belediyesi 2015 yılında Köyceğiz Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile başlattığı alım garantili çiçek üretimi ile bugüne kadar 25 milyon çiçek üretti. 3 sera 6 üretici ile başlayan üretim 30 sera 60 üreticiye ulaştı. Özellikle kadın üreticilerle devam eden çiçek üretimi ile Muğla’da üretilen kışlık ve yazlık çiçekler diğer şehirlere satılmaya başladı.

 

318 kadına 954 kıl keçisi dağıtıldı


Muğla Büyükşehir Belediyesi özellikle kadın üreticilerin üretime katılması, aile ekonomisine katkı sağlamaları için 13 ilçede Kıl Keçisi projesini başlattı. Muğla’nın doğasına, yapısına en uygun hayvanlardan olan kıl keçisi ile küçükbaş hayvan popülasyonunu arttırmak, kadınların üretime katılmasını sağlamayı amaçlayan Büyükşehir Belediyesi bugüne kadar 318 kadına 954 kıl keçisi dağıtımı gerçekleştirdi.

 

Meyve Sebze Kurutma Tesisi ile ürünlerin katma değeri artıyor


Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından, Fethiye Karaçulha Toptancı hali içerisinde kurulan Meyve Sebze Kurutma Tesisi üreticilerin katma değeri yüksek ürün elde etmesini sağlamaya devam ediyor. 2018 yılında faaliyete başlayan tesiste bugüne kadar 105 ton yaş ürün kurutuldu. Toplam 153 çiftçinin 26 çeşit ürünü tesiste işlenerek katma değeri yüksek ürüne dönüştürüldü.

 

Türkiye’de ilk Tarımda Kooperatiflerle Güç Birliği kuruldu


Muğla Büyükşehir Belediyesi Muğla’da faaliyet gösteren tarımsal amaçlı kooperatifleri “Muğla Tarım Güç Birliği İşletme Kooperatifi” adı altında bir araya getirerek tek bir çatı altında birleşmelerine öncülük etti. Oluşturulan bu güç birliğine bağlı faaliyet gösteren tarımsal kalkınma, tarımsal üretim ve pazarlama, kadın girişimi üretim ve işletme kooperatifleri gibi tarımsal faaliyet gösteren kooperatifler katılım sağlayabilecek, oluşturulan bu organizasyon ile de ürünlerini daha uygun fiyata daha geniş kitlelere ulaştırabilecek ve kazançlarını arttırmış olacaklar.

 

“Geleceğin tarımda, umudun da bu topraklarda olduğunu biliyoruz”


“Toprağını Satma Ürününü sat, Yerel Tohum Ulusal Güç” sloganları ile 2014 yılında Büyükşehir olarak yola çıktıklarını söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün tarımda üreten köylüyü tekrar milletin efendisi yapacaklarını belirtti. Başkan Gürün; “Muğla, birbirinden değerli 13 ilçesi, muhteşem kıyılar ile dünyada ve ülkemizde turizm kenti olarak bilinir. Kıyılardan içerilere girdiğimizde bereketli toprakları ile kırsal Muğlamız çok önemli bir tarım kentidir. Dünya’nın en seçkin zeytinyağı, susamı, çam balı, narenciye ve daha birçok ürünü bu topraklarda yetişir. 2014 yılında Büyükşehir olan Muğla’mızda tarıma, üreten köylümüze destek olmak için birçok projeyi hayata geçirdik. Toprak analizinden, yerel tohuma, fidan desteğinden, alım garantili çiçeğe, arıcılıktan, ipekböcekçiliğine, sakız ağacından, üzüm bağlarına, tıbbi koleksiyon bahçelerinden akıllı tarım çiftliğine, süt tankı desteğinden belediyelerimizin arazilerini üretim kooperatiflerimize açmaya kadar tarıma tüm gücümüzle destek oluyoruz. Kooperatiflerimizle güç birliği yapıyor, tarımda ortak akılla hareket ediyoruz. Çünkü geleceğin tarımda, umudun da bu topraklarda olduğunu biliyoruz. Üreten köylümüzü tekrar milletin efendisi yapacak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün yolunda Muğla’mızı ve ülkemizi geleceğe taşıyacağız” dedi.

Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Saylak : Su ürünleri yetiştiriciliği ihracatında hedef 1 milyar dolar

Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Saylak : Su ürünleri yetiştiriciliği ihracatında hedef 1 milyar dolar


 MUĞLA İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, su ürünleri yetiştiriciliğinde 2023 yılında 150 bin ton ihracat, 1 milyar dolar gelir elde etmeyi hedeflediklerini söyledi.

Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, 2023’te gerçekleştirilmesi planlanan projeler hakkında basın toplantısı düzenledi. Müdürlük binasının konferans salonunda gerçekleştirilen toplantı da konuşan Saylak, “2023 yılı, tartışmasız tarımın yılı olmak zorunda. Türkiye yüzyılına hazırlanıyoruz. Yurdun dört bir yanından gelipte Muğla’da meyve bahçesi satın alıp, ekmeyen, dikmeyen, üretim yapılmayan arazi varlığına da sahibiz. Bu ciddi bir kayıp” dedi.

“YEREL YÖNETİMLERDE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI”
Deniz dibi temizliğinin önemine değinen Müdür Saylak, “Muğla’da tarımı sadece tarım olarak değerlendirirseniz köklerinden, bağlantılarından, turizmden, çevreden soyutlarsınız. Denizlerimizi temiz tutarsak sürdürülebilir su ürünleri avcılığını, gelecek kuşaklara da aktarabiliriz. İnsanın olduğu her yerde çöp var, kirlilik var. Üstümüze düşmeyen görevlere de müdahale etmek boynumuzun borcu. Yerel yönetimlerde üzerine düşeni yapmalı. Bize miras bırakılan bu toprakları gelecek kuşaklara aynı şekilde bırakmalıyız. 65 noktada 20 bin metrekare ağ toplandı” diye konuştu.
Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Saylak, su ürünlerinde 2023 yılında 150 bin ton ihracat, 1 milyar dolar gelir elde etmeyi hedeflediklerini belirterek, “Türkiye’nin hedefi 1 milyar dolardı. Biz bu hedefi sadece Muğla olarak gerçekleştireceğiz. 2023 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın birinci hedefi, vatandaşımıza sağlıklı güvenilir gıdayı daha düşük fiyata ulaştırmaktır. İlimiz, Eylül-Ekim aylarında ülkemizin dört bir yanından gelen arıcılarımızla beraber yaklaşık 1 milyon 500 bin arı kolonisine ev sahipliği yapıyor. Muğla’da yaklaşık 915 bin 519 koloni sayısı ile ortalama 8 bin ton çam balı üretiliyor. Çam balı nedeniyle ilimizde yaklaşık 5 bin kişi arıcılık ile uğraşıyor” dedi.
2023 hedeflerini açıklayan Müdür Saylak, sözlerini şöyle sürdürdü;
“2023 yılında su ürünleri kontrol ve denetim gemisinin kaynağı ayrıldı. Buzağı ölüm oranını yüzde 6’dan 3’e düşürmeyi hedefliyoruz. Buzağım doğdu alo ihbar hattı ile üreticiye destek veriyoruz. 1000 kadın üreticiye 10 bin koyun, 400 Koç dağıtacağız. Milas Topraksız Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuracağız. Yerelde kırsal kalkınma modeli ile Muğla markasına kavuşacak. 12 milyon liralık proje ile Muğla’nın 4 ayrı noktasında Muğla’da üretilen tüm değerlerin satışı ve destinasyonu yapılacak.

Haslı Göleti'yle 2 bin 450 dekar tarım arazisi sulanacak

Haslı Göletiyle 2 bin 450 dekar tarım arazisi sulanacak

Karabük’ün Eskipazar ilçesinde yapımı devam eden Haslı Göleti ile ülke ekonomisine yıllık 7 milyon 350 bin liralık katkı sağlanması hedefleniyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada,Haslı Göleti’nde çalışmaların hızla devam ettiği belirtildi.

Açıklamada, görüşlerine yer verilen DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, Haslı Göleti’nin tamamlanmasıyla gölette depolanacak su ile 2 bin 450 dekar tarım arazisinin sulanmasının sağlanacağını aktardı.

Balta, aydınlatma ve vana imalatlarının devam ettiğini, göletin en kısa sürede su tutacağını dile getirerek “Temelden yüksekliği 48 metre ve su depolama kapasitesi 548 bin metreküp olan Karabük Eskipazar Haslı Göleti tamamlanması ile 2022 birim fiyatları ile ülke ekonomisine yıllık 7 milyon 350 bin lira katkı sağlaması hedeflenmektedir” ifadesini kullandı.

Sel felaketinden zarar gören TARSİM’li çiftçi yardımdan yararlanamadı

Sel felaketinden zarar gören TARSİM’li çiftçi yardımdan yararlanamadı

Antalya’da geçtiğimiz ay yaşanan sel felaketinde mağdur olan örtüaltı üreticilerinden bir kısmının TARSİM poliçelerindeki hatalı uygulama nedeniyle ödeme alamadığı, TARSİM’li oldukları için Cumhurbaşkanlığı yardımından da faydalanamadıkları ortaya çıktı.

Konuyu dile getiren CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, “Çiftçinin yüzünün gülmesi için, üreticilerin rahat nefes alması için yeter artık, söz milletindir” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün bir konuşma yapan CHP’li Özer; ülkenin büyük bir kuraklıkla karşı karşıya olduğunu ve son on yıldır yağış rejimlerinin değiştiğine dikkat çekti.

12 Aralık’ta Antalya’nın Kumluca ilçesinde yaşanan sel felaketinde 12 bin dekar arazinin ve 3 bine yakın çiftçinin mağdur olduğunu anlatan Özer, şöyle dedi:

“Tarım Sigortaları yani TARSİM, çok iyi düşünceyle kurulmuş, mantıklı kurulmuş, hazırlığı yapılmış düzgün bir sigorta sistemi ama ne yazık ki sahadaki uygulamaları öyle değil.
Bakın, bizim yaşadığımız bölgede yapılan seralarda kenar betonu yok diye TARSİM poliçesinde sel kapsamı dışına çıkarılan araziler var. 30 santimlik bir beton; 80 santimlik, 100 santimlik gelen bir suyu nasıl karşılayabilir? Bunu bir anlatmak lazım, bunu bir öğrenmek lazım.”

‘NE YARDIM ALINDI NE ZARAR SİGORTADAN KARŞILANDI’

“Bu felakette arazi büyüklüğü nedeniyle Türkiye’nin birçok yerinden TARSİM eksperi gönderilmişti ama eksperlerin eksik bilgi sahibi olduklarını gördük ve üreticilerimiz mağdur oldu” diyen Özer; “Devlet bir havuz oluşturdu ve vatandaşlarımıza yardım etti ama poliçesi sel kapsamı dışında bırakılan TARSİM’li çiftçi ne devlet yardımı alabildi ne de zararlarını sigortadan tazmin edebildi” dedi.

“Bölgemizde mülkiyet sorunları var. Elli-altmış yıldır süren sorunlar var, davalık araziler var, özellikle Millî Emlak ile şahıs arasında davalı araziler var” diyen Özer, şöyle devam etti:

“Bu araziler dava bitmediği için TARSİM’e kayıt yaptıramıyor, ÇKS kaydı yaptıramıyor, sigortalı olamıyor. Bunların önünü açmak lazım.

Ayrıca bir araç kaskosunda ne yapıyoruz? Araca bugünkü değeriyle 10 liraya sigorta yaptırdıysak araç bir kaza yapsa, araç pert olsa kasko sigortası poliçe bedelini o günkü kaza yaptığı değerden ödüyor ama TARSİM öyle demiyor.

Bakın, Antalya Aksu’da bir yıl önce bir hortum felaketi yaşadık. TARSİM, zararını tazmin etmek için başvuran çiftçiye, ‘Biz yapılan değerden öderiz yani sigortanın yaptığı değerden öderiz’ dedi. Türkiye’de enflasyon almış başını giderken, eski değerden ödeme yapınca çiftçiyi mağdur etmiş oluyorsunuz ve çiftçi ekime tekrar dönemiyor, inşaatını tekrar yapamıyor, serasını tekrar yapamıyor. TARSİM yasasından bu maddeyi çıkarmak lazım.

Aynı araç kaskosunda olduğu gibi, zararı gördüğü zamanki değerler üzerinden tazmin edilmesi lazım” ifadesini kullandı.

‘NARENCİYEDE SÜRE UZAMALI’
Narenciye sigortasında da sıkıntı yaşandığını söyleyen Özer, şöyle devam etti:

“TARSİM narenciyeye şubat ayına kadar sigorta yapıyor. Hâlbuki bizim bölgemizde mayıs ayının sonuna kadar narenciye üretimi var. O yüzden mayıs ayının sonuna kadar sigorta sisteminin uzatılması gerekiyor.

Biz iktidara geldiğimiz zaman şunu yapacağız: Hallerde çiftçinin üzerinizden kesilen stopaj vergilerinin dörtte 1’ini bir havuzda biriktirerek afet olan yerlerde bütün çiftçileri sigortalı kabul edeceğiz ve çiftçilerin bütün zararlarını ödeyeceğiz. Son bir şey daha; çiftçinin yüzünün gülmesi için, üreticilerin rahat nefes alması için yeter artık, söz milletindir.”

Çiftçinin yüzünü güldüren destekler

Çiftçinin yüzünü güldüren destekler

Mamak Belediyesi, kırsal destek kapsamında 10 farklı dağıtım programıyla geçen yıl ilçedeki yüzlerce çiftçinin yüzünü güldürdü.468 bin sebze fidesi dağıtan belediye, 140 çiftçiye 25 ton gübre desteğinde bulundu. Belediye Başkanı Murat Köse, “Birçok hibe ve dağıtım gerçekleştirdik çünkü kırsal kalkınma bizim için önemli” dedi.
Kırsal Destek programları ve projeleri ile üreticiyi her alanda destekleyen Mamak Belediyesi, 10 farklı dağıtım programı gerçekleştirerek çiftçinin yüzünü güldürdü. Kırsal Hizmetler Müdürlüğü 2022 yılında nohut tohumu, ayçiçek tohumu, sebze fidesi, arpa tohumu, buğday tohumu, fiğ tohumu, yumurta tavuğu dağıtımı ile mazot hibe desteği, gübre hibe desteği, arıcılık hibe desteğinde bulundu. Başvuruda bulunan 83 çiftçiye 20 ton azkan nohut tohumu, 17 çiftçiye 750 kilogram ayçiçek tohumu, 49 çiftçiye dekar başına 15 kilogram olmak üzere arpa tohumu, 103 çiftçiye yine dekar başına 15 kilogram olmak üzere buğday tohumu ve 46 çiftçiye de yine dekar başına 15 kilogram olmak üzere fiğ tohumu dağıtıldı.


468 BİN SEBZE FİDESİ

Belediye, sebze fidesi dağıtımıyla da 407 çiftçinin yüzünü güldürdü. 175 bin domates, 178 bin sivri biber, 115 bin patlıcan olmak üzere 468 bin sebze fidesi dağıtıldı. Belediye, yumurta tavuğu dağıtımı yaparak ilçede hayvancılık ekonomisini de destekledi. 208 üreticiye 2 bin 500 adet ataks cinsi yumurta tavuğu dağıtıldı. Mamak Belediyesi, 2022 yılında içerisinde 5 çerçeve ile toplamda 1 milyon 350 bin adet ‘Anadolu arısı’ bulunan 108 adet arı kovanını çiftçilere hibe etti. Yine 140 çiftçiye 25 ton gübre desteğinde bulunuldu. Kişi başı 100 litre mazot desteğinden ise 107 Çiftçi yararlandı. Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, “Güzel Mamak’ımızın kırsal kesimlerinde belediyecilik faaliyetlerimize hız kesmeden devam ederken çiftçimizi, üreticimizi proje ve programlarla desteklemeyi sürdürüyoruz. Bu kapsamda birçok hibe ve dağıtım gerçekleştirdik çünkü kırsal kalkınma bizim için önemli” diye konuştu.,

Öte yandan Mamak Belediyesi zabıta ekiplerinin 2022 karnesi de açıklandı.Mamak Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne 10 bin 4 yüz 76 şikayet ulaştı. Her ihbar ve şikâyet değerlendirilerek çözüme kavuşturuldu. Tüketici haklarının korunmasına yönelik olarak özellikle marketlerde fahiş fiyat artışı ve etiket denetimlerine ağırlık veren ekipler, 2022 yılında 11 bin 631 iş yeri denetimi yaptı. 5 bin 199 seyyar satıcı kontrolü gerçekleştiren ekipler 75 bin 60 kez de pazar denetimi yaptı. Başkan Murat Köse, “Mamak’ta vatandaşlarımızın huzur, sağlık ve güvenliğinin sağlanması noktasında büyük çaba gösteren Zabıta Müdürlüğü ekiplerimizi kutluyorum. 2022 yılında da canla başla ve aşkla çalışarak halkımıza hizmet ettiler. Vatandaşlarımızın şunu bilmesini istiyorum ki zabıta ekiplerimiz 7 gün 24 saat her yerde, daima hazır bir şekilde vatandaşımızın huzuru için çalışmaya devam edecek” dedi.

 

Canlı hayvan ithalatı yeniden başlıyor

Hayvancılıkta yüksek maliyetler nedeniyle üretimin yetersiz kalması ve son bir ayda hızla artan fiyatlar et ithalatını gündeme getirdi. Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (ETBİR) Başkanı Vet. Dr. Ahmet Yücesan et fiyatlarının üretici açısından olması gereken düzeye çıktığını, normal fiyat çizgisine ulaştığını belirtti. Şu anda stoklarla ilgili sıkıntı bulunuyor. Fiyatlar yükseliyor ve piyasada tedirginlik var. Yücesan, bıçak sırtında giden bir piyasa olduğuna dikkat çekti. “Ramazan ayı, turizm sezonunun açılışı, yaz ayları ve Kurban bayramı gibi ette hareketin başlayacağı dönemler geliyor. Bakanlık ithalat için anlaşmalar yapmaya başladı” diyen Yücesan yurt içi üretim ve beraberinde yapılacak ithalatla kısa vadede piyasanın bir şekilde dengelenebileceğini, orta vadede ise tüketimdeki artışla beraber yine sıkıntının başlayacağını söyledi.

En çok ithalat 2018’de yapıldı

Son 10 yıllık verilere bakıldığında dönem dönem canlı hayvan ithalatının arttığı görülüyor. Ancak özellikle 2016 yılıyla beraber yaşanan artış dikkat çekici. 2016 yılında 322,8 milyon dolar olan canlı hayvan ithalatının 2016 yılında 604 milyon dolara 2017 yılında 1 milyar 212 milyon liraya çıktığı görülüyor. 2018 ise son 10 yılın en çok ithalat yapılan yılı. Bu yıl toplam 1 milyar 768 milyon dolarlı ithalat yapıldı. Sonrasında ise alınan önlemlerle ithalat yavaş yavaş hızını kesti ve 2022 yılının 11 aylık döneminde 120 milyon liraya kadar geriledi.

Et fiyatlarında ciddi bir artış söz konusu. Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) verilerine göre 15 Aralık 2022’de 116,9 lira olan yağsız dana kilogram fiyatı 16 Ocak tarihinde 135,5 liraya kadar yükseldi. İthalatın yolunu açan da fiyatlardaki bu artış oldu.

İthalatta risk var

Ahmet Yücesan ithalatta geçmiş dönemlerde yaşanmış bir riske dikkat çekti. Bir süre sonra ithalat yapılan ülkelerin, kendi pazarlarının daraldığı gerekçesiyle satışı kesmesi söz konusu olabilir. Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem Türkiye’de yurt içindeki ihtiyaca bakılmaksızın ihracata yönelik üretiminin teşvik edildiğini söyledi ve “Üretemediklerinizi de ithal etmek durumundasınız. Aldığımız ürünlerin nereden geldiği belli değil. Sistem küçük çiftçi ve aile üreticilerini yok ediyor” dedi.

Erdem’in değerlendirmesine göre yem fiyatlarının bu kadar yüksek olduğu bir ortamda üreticinin hayvancılık yapması mümkün değil. Eskiden her ailenin 2-3 hayvanı olduğunu ve aynı zamanda bitkisel üretim de yaptıklarını kaydeden Erdem, bunun artık mümkün olmadığını piyasa şartlarında süt ineklerinin dahi kesildiğini söyledi. Bu şekilde ette de dışa bağımlı hale gelinebileceğini ifade eden Erdem “Çözüm tekrar hayvancılık ve bitkisel üretimin bir arada yapıldığı bir sistemde. Tarımı kendi ihtiyaçlarımıza göre organize etmek gerekiyor. Aksi halde ihtiyacımız olmayanları üretip ihtiyaçlarımızı dışarı vereceğiz” dedi.

Ahmet Yücesan: İnsanlara 500 liraya et yediremeyiz

“Süreç hep kendini tekrar ediyor. Sürekli aynı filmi seyredip başka bir final bekleyemezsiniz. 2006’da kuraklık oldu. Yem fiyatları çok arttı. Süt üreticisi sütüne zam yapmaya çalıştı ama bu baskılandı. Böyle olunca hayvanlarını kesmeye başladılar. Sanayici süt bulamadı. 2010’a gelince ithalata mecbur kaldık. Piyasanın yüzde 60’ı ithalatla ikame edildi. O yıl 2 milyon hayvan ithal edildi. Sonra pandemi ve kuraklık yaşandı. Yem fiyatları arttı. Süt ve et fiyatları da yükseldi. Şimdi yine ithalat konuşuyoruz. Biz çok şey biliyoruz diye demiyoruz ama süreci görüyoruz. Tarımsal üretimin kuralları belli. Üç sene önce ‘bu gidişat ithalata gidiyor’ dedik. Bu saatten sona insanlara 500 liraya et yediremeyiz. Kamu da, özel sektör de, birlikler de dernekler de bu sürecin buraya gelmesinde herkesin payı var.”

Taze karkas et satışı yapılacak

Et ve Süt Kurumu’ndan et ve süt fiyatlarına ilişkin bir açıklama geldi. Kurum, Ramazan ayı hazırlıkları kapsamında et ve süt fiyatlarını düzenleme ve dengeleme amacıyla gerekli yetkinin alındığını duyurdu Et ve Süt Kurumu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kırmızı ette arz güvenliğinin sağlanması ve fiyat istikrarı hususunda gerekli tedbirler alınmaktadır. Et ve Süt Kurumu satış mağazaları ve Tarım Kredi Birlik Marketlerde ekonomik fiyatlarla yeterli düzeyde ürün arzı için gerekli olan tedarik süreçleri tamamlanmıştır. Ayrıca, ihtiyaç olması durumunda üreticilerimizin üretim maliyetleri göz önünde bulundurularak piyasaya taze karkas et satışı yapılacaktır.”

Süt inekleri kurtuluyor mu?

TÜİK’in hayvan varlığına ilişkin 2022 Haziran verilerinde büyükbaş hayvan sayısı önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 0,9 azalarak 17 milyon 693 bin baş, manda sayısı ise yüzde 1,5 azalarak 183 bin baş oldu. Küçükbaş hayvan sayısı bu tarih itibariyle 58 milyon 448 bin baş olarak gerçekleşti. Bundan sonraki verilerin açıklanma tarihi şubat 2023. Ancak piyasada konuşulanlar besi çiftliklerinde hayvan sayısının yüzde 30-40’lar civarında azaldığı yönünde. Süt piyasasında oturmuş görünen fiyatlar nedeniyle süt ineği kesimlerinin durduğu da belirtiliyor.

'Soğuk Süt Zinciri' Projesiyle besiciler emeklerinin karşılığını almaya başladı

Van’da yıllardır hayvancılıkla uğraşan besiciler, Van Ticaret Borsasının (VANTB) yürütücülüğünü yaptığı ‘Soğuk Süt Zinciri’ projesi sayesinde emeğinin karşılığını almaya başladı.


Van: Van Ticaret Borsası; ekonomisinin büyük bir bölümünün tarım ve hayvancılığa dayandığı şehirde, yüksek süt potansiyelinin katma değere dönüşmesi için 2022 yılında ‘Soğuk Süt Zinciri’ projesini hayata geçirdi. DAKA’nın fizibilite desteği sunduğu, DAP İdaresi’nin finansmanını sağladığı ve Van İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile ortak yürütülen proje çerçevesinde, pilot bölge seçilen Tuşba ilçesinde 45 adet süt soğutma tankı dağıtıldı. Çiftçilerin daha güvenilir ve daha sağlıklı şartlarda sütlerini pazarlayabilmelerine imkan sağlayan proje sayesinde, adeta bitme noktasına gelen hayvancılık tekrar yapılır hale getirildi.


Konuyla ilgili açıklamada bulunan Van Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Nayif Süer, göreve geldikleri günden itibaren tek hedeflerinin hayvancılığı daha ileriye götürmek olduğunu belirtti. Çiftçilerin emeklerinin karşılığını alabilmeleri amacıyla hayata geçirdikleri ‘Soğuk Süt Zinciri’ projesi çerçevesinde Tuşba ilçesinde 45 adet süt tankının dağıtıldığını aktaran Süer, “Proje çerçevesinde kendi araçlarımızla gidip çiftçilerin kapısından sütü alıyoruz. 15 günde bir bunların ödemesini yapıyoruz. Ayrıca çiftçilerimize çeşitli konularda eğitimler veriyoruz. Şu anda da halk eğitim merkezi müdürlüğüne verdiğimiz proje ile köylerde süt hijyeni konusunda çiftçilerimize eğitimler veriliyor. Çiftçilerimizi buraya çağırmak yerine biz hizmeti onların ayağına götürmeyi prensip edindik. Bundan sonraki süreçte de buna benzer eğitimlerimiz devam edecektir” dedi.


Soğuk Süt Zinciri projesi ile çiftçilerin yeniden emeklerinin karşılığını almaya başladığını vurgulayan Süer, “Çiftçilerimiz bize; ‘Van-Süt varken biz hayvancılıktan, sütten para kazanıyorduk. Bir de Van Ticaret Borsasının başlattığı bu proje ile sütten para kazanmaya başladık. Artık hayvancılığın, sütün bir değeri var’ diyorlar. Van’da hatırlanacağı üzere hem süt hem de yem fabrikası kapatıldı. Kim bunu nasıl aldı, hangi hedefle devraldı ve hangi niyetle ortadan kaldırdı. O, devletin yaptığı büyük bir yatırımdı. O olsaydı, bugün çiftçinin Van Ticaret Borsasının yaptığı bu projesine de gerek yoktu. Çiftçiler, bir Van-Süt bir de Van Ticaret Borsasının yaptığı bu projeyle yeniden hayvancılığa ısındıklarını söylüyorlar. Çiftçilerimizin çoğu şimdiden işletmelerini büyütmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.


“Her çiftçiye 5 büyükbaş hayvan projesini hayata geçirmeye çalışıyoruz”


Van Ticaret Borsası olarak hayvancılığı daha da canlandırmak amacıyla bir proje hazırlandığını ve bu projenin hayata geçirilmesiyle beraber her çiftçiye 5 adet büyükbaş hayvanın verileceğini ifade eden Başkan Süer, “Eğer sıfır faizli uygun bir destek alabilsek, inşallah bu projeyi il geneline yayacağız. Çalışma alanımızda olan Hakkâri ve Bitlis’te de bunun benzeri çalışmalarımız devam ediyor. Van Ticaret Borsasının tek bir amacı var. Bir tane köylümüzü bile köyde tutabilsek, üç ineği olanı 5’e çıkarabilsek yeter. Biz bu düşüncesiyle yola çıktık” diye konuştu.


“Soğuk Süt Zinciri projemize engel olan kesimler var”


Hayvancılığın tekrar sevdirildiği şehirde, projelerine engel olmak isteyen bazı kesimlerin olduğunun altını çizen Süer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Maalesef bugün bizim bu projemize engel olan bazı kesimler var. Özellikle bu sütü toplayanlar olsun, fabrikalar olsun ya da sütü işleten mandıralar olsun; ‘Van Ticaret Borsası bu projeden vazgeçsin’ diye ellerinden gelen tüm çabayı gösteriyorlar, ama başaramazlar. Çünkü biz çiftçimize dokunduk. Çiftçilerimiz para kazanmaya başladı. Çiftçilerimiz artık güvenilir bir yere süt verip, paralarını zamanında alıyorlar. Sütü değerinde satıyor, devletin verdiği desteklerden faydalanıyorlar. Bunun yanında bizden süt alan fabrikalarımız sağlıklı, güvenilir bir süt alıp, sağlıklı bir ürüne dönüştürüyorlar. Tüketicilerimiz de güvenilir bir ürün tüketiyor. Tabi bizden süt alan fabrikalardan bahsediyorum. Bizden süt almayan fabrikaların da denetlenmesini istiyorum. Çünkü çıkış var ama giriş nerede? Fabrikalarda bakıyorum hepsinin de markaları var ama girişi nereden geliyor. Farklı illerden mi geliyor? Eğer bu süt farklı illerden geliyorsa, neden bizden alınmıyor? Varsa bir eksiğimiz söylesinler. Maalesef bizden almak istemiyorlar. Çünkü çiftçiden istedikleri fiyattan alıp ama piyasada istedikleri fiyatta satıyorlardı. Piyasa zaten onların elindeydi. Bu düşünceyle meydan yine onlara kalsın istiyorlar. Ama kusura bakmasınlar. Van Ticaret Borsası, çiftçinin ve bu halkın emrindedir. Van Ticaret Borsası; bırak elini gövdesini taşın altına bırakmış. Bu halk için elinden ne gelirse yapacak. Tabi bu çerçevede yetkililerden de destek istiyorum. Valimiz olsun, Van İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüz olsun, Tuşba Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğümüz gereken desteği bugüne kadar verdiler. Bu anlamda kendilerine teşekkür ediyorum.”


“Eskiden işimiz çerçilikti”


Soğuk Süt Zinciri projesi ile artık sütün tek elden toplandığını belirten Şükrü Şahar isimli çiftçi ise “Eskiden biz de sütümüzü perakende satıyorduk. Bir nevi işimiz çerçilikti. İnsanların kapısına kadar hizmeti götürüyor ama yine de onları memnun edemiyorduk. Şu an süt tek elde toplandığından sütümüz hem kaliteli oluyor hem de fiyatı artıyor. Van’da daha önce süt fabrikamız vardı ama kapattılar. Bir Vanlı olarak bunlara hakkımı helal etmiyorum. Tüm Vanlıların da bunun hesabını sormalarını istiyorum. Ama şu anda Soğuk Süt Zinciri projesi var. Bu manada bu proje çok güzel. İnşallah bunu sonuna kadar götürür. Bu projeye tüm Vanlıların sahip çıkmasını istiyoruz. Bu hizmeti bize sunan Van Ticaret Borsası Başkanı Nayif Süer’e teşekkür ediyoruz” dedi.


“Bu proje sayesinde hayvancılığa tekrar geri döndüm”


Burhan Abiş isimli çiftçi de, “Bundan önce sütümüzün kıymeti yoktu. Sütü satamıyorduk ve neredeyse hayvancılığı bırakacak düzeye geldik Ama Van Ticaret Borsası sayesinde tekrar hayvancılığa geri döndüm. 10 ineği 30 ineğe çıkardım. Süte kıymet verdi. Eskiden sütü götürecek yer yoktu. Çarşı pazarda, sağa sola kova ile satıyorduk. Şimdi ise randıman var. Başkanımız Nayif Süer bize her türlü yardımı yapıyor. Bu anlamda kendisine teşekkür ediyoruz. Allah kendisinden razı olsun” ifadelerine yer verdi.

Main Menu