23.01.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Türkiye'nin kuraklık tablosu ağırlaşıyor! Bir tarım merkezinde daha tehlike büyüyor

İklim değişikliğinin etkisi olarak tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan kuraklıkta tablo gün geçtikçe ağırlaşıyor. “Türkiye’nin tahıl ambarı” olarak bilinen İç Anadolu Bölgesi’nin önemli tarım alanlarından Konya Ovası’nda, beklenen yağışlar düşmediği için tehlike artıyor. Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, “Konya Havzası’nda, durum gün geçtikçe kötüye gidiyor. Hala yağmur veya kar yok. Eskiden bu zamanlarda, kapıdan dışarıya çıkamıyorduk. Şu anda sahada 3’te 2 hasar var. Kurak alanlarda yüzde 50, yüzde 70 arasında sıkıntı var. İnsan yaşamı için önemli olan; hava, su ve gıda. Onun için hep birlikte suyumuza sahip çıkmamız gerekiyor” dedi
Son dakika: Kuraklık tablosu ağırlaşıyor! Tarım merkezi Konya Ovası’nda tehlike büyüyor

“Meteorolojik kuraklık” tarımı tehdit ediyor!


İki milyon 200 bin hektarlık ekim alanına sahip Konya’da, yılda yaklaşık 2,5 milyon ton buğday üretiliyor. “Türkiye’nin tahıl ambarı” olarak bilinen İç Anadolu Bölgesi’nin önemli tarım merkezlerinden Konya Ovası’nda ise beklenen yağışlar düşmediği için kuraklık tehlikesi yaşanıyor.

Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, kuraklık nedeniyle ekilen ürünlerin zarar görmeye başladığını söyledi.


Kavuneker, söz konusu zararın yağışsız geçen her gün daha da artacağını belirterek, “Konya Havzası’nda, durum gün geçtikçe kötüye gidiyor. Hala yağmur veya kar yok. Eskiden bu zamanlarda, kapıdan dışarıya çıkamıyorduk” dedi


“TOHUM ÇİMLENDİ AMA TOPRAĞIN ALTINDA KALDI”

Ekim ve kasım aylarının sonuna doğru çok hafif yağışlar olduğunu hatırlatan Rıfat Kavuneker, “O yağışlardan dolayı tohum çimlendi, ama toprağın altında kaldı ve bozulmaya yön tuttu. Şu anda sahada 3’te 2 hasar var. Kurak alanlarda yüzde 50, yüzde 70 arasında sıkıntı var. Yağışsız ortam devam edecek olursa; bu oran yüzde 100 kurak alana doğru gidiyor” dedi.

“MAALESEF UZUN BİR PERİYOTTA GÖRÜLMÜYOR”

Su kullanımının önemine de dikkat çeken Kavuneker, şunları söyledi:

“Çiftçi acilen yağış bekliyor, ama maalesef uzun bir periyotta da görülmüyor. Suyun önemi daha da arttı. O yüzden dış havzalardan buralara su aktarımı yapılması gerekiyor. Suyu, çiftçisinden esnafına, sanayicisine, ev kadınına kadar çok tasarruflu kullanmamız lazım.

Ukraynalı Bakan Solskyi: Türkiye ile tarımda iş birliği içinde olmayı bekliyoruz

Ukraynalı Bakan Solskyi: Türkiye ile tarımda iş birliği içinde olmayı bekliyoruz

Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanı Mykola Solskyi, Türkiye ile tarımın her alanında yakın iş birliği içinde olmayı beklediklerini söyledi.
Solskyi, 15’incisi düzenlenen Berlin Tarım Bakanları Konferansı’nda, tahıl koridorunda “Rusya’nın sabotajı” nedeniyle sıkıntılar yaşandığının altını çizdi.

İki ay önce Ukrayna limanlarına günlük yanaşan gemi sayısının bugünkünden fazla olduğunu ifade eden Solskyi, “Limanlara gelen gemi şu anda iki kat daha az. 2 ay önce günde en az 6 gemi kontrol ediliyordu. Bugün ise günde 2-3 gemiyi kontrol ediyorlar. Bu yüzden durumu iyileştirecek çözümlere ihtiyacımız var.” dedi.

Solskyi, tahıl koridorunda sorunların çözümü için Ukrayna’nın Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) ile çalıştığını belirterek, durumun iyileşmesi için Türkiye ve BM’nin yardımlarına ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Mykola Solskyi, Türkiye ile tarımın her alanında yakın iş birliği içinde olmayı beklediklerini bildirerek, “Çünkü Ukrayna ve Türkiye bu alanda çok fazla deneyime sahip. Biz hazırız. Ve eminim ki Türkiye ve Türk şirketleri de yeni projeler oluşturmak ve tarımda ilişkileri geliştirmek için hazır.” dedi.

Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanı Mykola Solskyi, “Aslında Türk halkına, Türk hükümetine çok şey söylemek istiyorum. Çünkü Ukraynalılar için çok şey yapıyorlar ve bunları her gün hissediyoruz.” dedi.

Amasya tarım ve besiciliğin merkezi oluyor

Suluova Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi ilave alan ile birlikte toplam 152.5 hektar alan üzerinde yaklaşık 20 bin büyükbaş hayvan kapasiteyle Ülkenin en büyüğü, Avrupa’nın ise alanında en büyüklerinden biri olacak. Hali hazırda mevcut Suluova tarıma dayalı ihtisas besi organize sanayi bölgesinde 32 adet besi, 3 adet sanayi parselinde üreticiler faaliyetlerine devam ediyor. Bölgede yapılan araştırmalar sonrasında şuan mevcut 62.5 hektarlık alan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün de onayıyla genişleme alanı olarak belirlenerek 152.5 hektar alana çıkacak. Yer Seçiminin kesinleşmesi sonrasında ise yeni alanda 25 Besi parseli ve 2 adet de Sanayi parseli oluşturulacak.

Suluova Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi ilave alan ile birlikte toplam 152.5 hektar alan üzerinde yaklaşık 20 bin büyükbaş hayvan kapasiteyle Ülkenin en büyüğü, Avrupa’nın ise alanında en büyüklerinden biri olacak. Hali hazırda mevcut Suluova tarıma dayalı ihtisas besi organize sanayi bölgesinde 32 adet besi, 3 adet sanayi parselinde üreticiler faaliyetlerine devam ediyor. Bölgede yapılan araştırmalar sonrasında şuan mevcut 62.5 hektarlık alan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün de onayıyla genişleme alanı olarak belirlenerek 152.5 hektar alana çıkacak. Yer Seçiminin kesinleşmesi sonrasında ise yeni alanda 25 Besi parseli ve 2 adet de Sanayi parseli oluşturulacak.



Genişleme alanında incelemelerde bulunan Amasya Valisi Mustafa Masatlı, “Amasya tarım ve hayvancılıkta Ülkemizin önemli kentlerinden biri. Hayvancılıkta ise başta Suluova ilçemiz olmak üzere, önemli bir potansiyele ve fiyat belirleme gücüne sahiptir. Bu potansiyel doğrultusunda Ülkemizde alanında ilk olan; Suluova Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgemiz, hali hazırda 32 adet besi, 3 adet sanayi parselinde faaliyetlerini sürdürmekte. 3 adet sanayi parselinden Ekur Et Entegre Tesisine tahsisi gerçekleşen parselde tam kapasite ile günlük 400 büyükbaş hayvan kesimi ve işlemesi yapılabilmekte, diğer 2 sanayi parselinde ise toplam 7.6 megawatt kapasite ile biyogaz tesislerimiz elektrik üretimine devam etmektedir. OSB’mizde 2021 yılı itibariyle tüm parsellerin katılımcılara tahsis edilmesi ile ilave genişleme alanına ihtiyaç duyulmuştur. Bölgede yapılan araştırmalar sonrasında şu an içinde bulunduğumuz 62.5 hektarlık alan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğümüzün de onayıyla genişleme alanı olarak belirlenmiştir. Yer seçiminin kesinleşmesi sonrasında ise yeni alanda yapılan imar planı ile yaklaşık 9 bin büyükbaş hayvan kapasitesi ile toplam 25 besi parseli ve 2 adet de sanayi parseli oluşturulmuştur” dedi.

 

 

Genişleme alanında incelemelerde bulunan Amasya Valisi Mustafa Masatlı, “Amasya tarım ve hayvancılıkta Ülkemizin önemli kentlerinden biri. Hayvancılıkta ise başta Suluova ilçemiz olmak üzere, önemli bir potansiyele ve fiyat belirleme gücüne sahiptir. Bu potansiyel doğrultusunda Ülkemizde alanında ilk olan; Suluova Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgemiz, hali hazırda 32 adet besi, 3 adet sanayi parselinde faaliyetlerini sürdürmekte. 3 adet sanayi parselinden Ekur Et Entegre Tesisine tahsisi gerçekleşen parselde tam kapasite ile günlük 400 büyükbaş hayvan kesimi ve işlemesi yapılabilmekte, diğer 2 sanayi parselinde ise toplam 7.6 megawatt kapasite ile biyogaz tesislerimiz elektrik üretimine devam etmektedir. OSB’mizde 2021 yılı itibariyle tüm parsellerin katılımcılara tahsis edilmesi ile ilave genişleme alanına ihtiyaç duyulmuştur. Bölgede yapılan araştırmalar sonrasında şu an içinde bulunduğumuz 62.5 hektarlık alan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğümüzün de onayıyla genişleme alanı olarak belirlenmiştir. Yer seçiminin kesinleşmesi sonrasında ise yeni alanda yapılan imar planı ile yaklaşık 9 bin büyükbaş hayvan kapasitesi ile toplam 25 besi parseli ve 2 adet de sanayi parseli oluşturulmuştur” dedi.

Güneydoğu'daki kuraklık üreticileri endişelendiriyor

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, Türkiye’de son yıllarda kuraklığın etkisinin daha çok hissedilmeye başladığını söyledi.

Önceki yıllarda ortalama her 10 yılda bir kuraklık etkisi görülürken son 10 yılda 5 kez kuraklığın ülke genelinde etkili olduğunu anlatan Çullu, 2021 ve 2022’de arka arkaya meydana gelen kuraklığın özellikle Güneydoğu, Doğu, İç Anadolu ve kısmen de Akdeniz ve Marmara bölgelerinde tarımsal ve doğal dengeyi bozduğunu ifade etti.

Çullu, Türkiye’nin yüzde 60’ının yarı kurak iklimin etkisinde olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

“- Kuru tarımın yapıldığı kırsal bölgelerde bir damla suyun önemi vardır. Eğer yağış düzenli gitmezse bitkiler etkileniyor. Güneydoğu, Doğu, İç Anadolu ve kısmen de Akdeniz’in bazı bölgeleri kuraklıktan fazla etkilenmektedir.

– Burada özellikle sulanmayan alanlarda yağmurun düzenli yağması lazım. 2019’da çok yağmur yağdı zarar oldu. 2020’de güzel yağdı çiftçiler sevindi fakat 2021 ve 2022’de yağışların dağılımı düzensiz, aynı zamanda yıllık ortalamanın çok altında gerçekleşti.

– Meteorolojinin hazırladığı haritalarda yaptığımız incelemelerde 2021 ve 2022’de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere çevresindeki tarım alanları ciddi şekilde şiddetli kuraklıktan etkilendi.”

“Mevcut su kaynaklarını çok iyi yönetmeliyiz”
Suyun daha dikkatli kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çullu, şunları kaydetti:

“- Yağışların yeterli olmaması, hem tarımsal üretimi azalttı hem de yeraltı sularının, göllerin beslenmesini, su rezervlerini etkiledi, bu da üretimi etkiledi. Türkiye son yılarda sık sık kuraklıkla karşı karşıya ve bu açıdan mevcut su kaynaklarını çok iyi yönetmeliyiz.

– Bunun için de üniversitelerin tarımsal araştırmalarını yaptığı akıllı ve hassas sulama teknolojilerini mutlaka uygulamalıyız. Ürün desenini yeniden gözden geçirmeliyiz. Bu konularda çok çalışmaya ihtiyaç var.

– Tarım ve Orman Bakanlığı, ilgili araştırma enstitüleri, üniversiteler bir araya gelip su yönetimi ve ürün deseni konusunda doğru planlamalar yapması gerekiyor.”

İklimler yer değiştiriyor
Çullu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde fıstık ağaçlarında kuraklıktan dolayı bazı hastalıkların açığa çıktığına, benzer durumun diğer ürünlerde de görüldüğüne işaret ederek, “Türkiye’de kuraklık dışında ayrıca iklimlerin yer değişmesi olayı var. Bu konu bitkiyi şaşırtıyor. Yanlış zamanda çiçek açıyor, meyve oluşuyor ve bu da bitkinin fizyolojisini, ardından da verimi etkiliyor. 2023 sorunlu başladı. Yağışların düzensiz gitmesi gerçekten düşündürüyor. Belki 2-3 ay sonra iyi yağış olacak ama düzenli olmadığında bitkisel üretimde ciddi sıkıntılar yaşanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Çiftçi Mehmet Belit ise tarlasına buğday ektiğini ifade ederek, “Geçen yıl kuraklık oldu bu yıl da yağış çok az. Bu yıl tarlama buğday ve fidan ektim yağış olmadığından sulamak için hazırlık yapıyorum. İnşallah yağmurlarla birlikte bereketli bir yıl geçiririz.” dedi.

Çiftçi Tuncay Dağlı da yağış yetersizliği nedeniyle tarlasına diktiği fidanları erken kaldırmak zorunda kaldığını belirterek, “Geçen yıl diktiğimiz fidanların çoğunu sattık. Bu yıl yağış yetersiz olduğu için çiftçiler fidan dikmeye korktu. Çoğu fidanımız elimizde kaldı, geçen yıla göre yağış çok az. Bakalım ne olacak inşallah bu aylarda istenen yağış olur” ifadelerini kullandı.

Tarım bakanları Berlin’de buluştu

Her yıl Uluslararası Yeşil Hafta Fuarı kapsamında düzenlenen “Dünya Gıda ve Tarım Forumu’nun” en önemli siyasi etkinliği “Berlin Tarım Bakanları Konferansı” başladı.

Tarım bakanları Berlin’de buluştu
Bu yıl 15’incisi düzenlenen konferansa yaklaşık 70 ülkeden tarım bakanları ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katılıyor. Bir günlük konferans boyunca teknolojik gelişmeler doğrultusunda tarım, gıda ve hayvancılık politikaları ele alınırken güncel sorunlara çözüm önerileri de masaya getirilecek.

Türkiye’yi konferansta Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci temsil ediyor. Kirişci, konferansa katılacak diğer ülke ve uluslararası kuruluş temsilcileriyle de ikili görüşmelerde bulunuyor.

Tarım bakanları, bugün konferans sonunda ortak nihai bildiri yayımlayacak.

“Dünya Gıda ve Tarım Forumu” bu sene 20-21 Ocak’ta “Gıda Sistemleri Dönüşümü: Birden Çok Krize Dünya Çapında Bir Yanıt” temasıyla gerçekleştiriliyor. Bu yılki forumda düzenlenecek oturumlarda, ticaret ve ticaretin küresel gıda güvenliği için oynadığı rol her açıdan ele alınırken, “Küresel bir gıda krizi nasıl önlenebilir? Krize dayanıklı gıda tedarik sistemlerini nasıl oluşturabiliriz?, Biyolojik çeşitliliği nasıl koruyabiliriz?, İklim dostu gıda sistemlerini nasıl oluşturabiliriz?, Sürdürülebilir küresel gıda sistemleri için işbirliğini nasıl geliştirebiliriz?” sorularının cevapları aranıyor.

Tarım, gıda ve bahçecilik alanında dünyanın en büyük fuarı olan Uluslararası Yeşil Hafta Fuarı da Berlin’de devam ediyor. Bu yıl fuara 60 ülkeden 1.1400’den fazla şirket katılıyor. Şirketler 100 binden fazla ürün sergiliyor. Bu yıl 87’ncisi düzenlenen fuar, Almanya Çiftçiler Birliği ve Alman Gıda ve İçecek Sektörleri Federasyonu sponsorluğunda Messe Berlin tarafından organize ediliyor.

Fuarı yaklaşık 500 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuar 29 Ocak’a kadar açık kalacak. (AA)

Gıda fiyatlarındaki artış ocak ayında da hız kesmedi

Gıda fiyatlarındaki artış ocak ayında da hız kesmedi

İktidarın faiz indirterek tetiklediği yüksek enflasyon süreci bu yıl da tüm hızıyla devam ediyor. Halkın günlük harcamalarının en büyük kısmını oluşturan gıda fiyatlarındaki yükseliş hızı ocak ayında sürdü. Ocakta bir önceki aya göre yüzde 8,1 oranında artan gıda fiyatlarında geçen yılın ocak ayına göre ise yüzde 135,5 oranında artış oldu.  Vatandaşlar, faiz indirimlerinin başladığı Eylül 2021’de 100 liraya satın aldığı bir gıda sepetine bu yıl ocak ayında 361 lira ödemek zorunda kaldı.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMUAR, fiyatlarını Ankara’daki marketlerden düzenli olarak derlediği ve halkın en fazla tükettiği 64 temel gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak hazırladığı gıda fiyatları endeksinin Ocak 2023 sonuçlarını açıkladı. Araştırmayla, gelirinin büyük bölümünü gıdaya ayırmak zorunda olan ve enflasyona karşı herhangi bir koruması bulunmayan, dar ve sabit gelirlilerin, ücretlilerin ve yoksulların yaşadığı gerçek enflasyonun boyutunun tahmin edilmesi amaçlanıyor.

AÇLIK RİSKİ ARTIYOR
Yanlış ekonomik politikaların gıda fiyatlarında yol açtığı artış, açlık riskini giderek daha da büyütüyor.

Gıdaya erişimi zorlaştıran fiyat artışları vatandaşları yetersiz ve sağlıksız beslenmeye zorluyor. Uzmanlar bu durumun, özellikle çocuklarda önemli sağlık sorunlarına yol açma riski taşıdığını belirtiyor. Eylül 2021’den bu yana kamu çalışanları ve kamu emeklilerinin ücret ve aylıkları enflasyon farkları da dahil yüzde 141 oranında arttı. Asgari ücretteki artış yüzde 200 oldu, işçi ve bağımsız çalışanların emekli aylıkları ise yüzde 132,2 oranında arttı.

Faiz indirimleriyle Türkiye’nin, yıllarca sürecek bugünkü enflasyon sarmalına sürüklendiği eylül ayından bu yana gıda fiyatları ise yüzde 361 oranında arttı. Diğer bir ifadeyle Eylül 2021’de 100 liraya satın alınan bir gıda sepetini satın almak için yıl ocak ayında ayında 361 lira ödemek gerekirken, kamu çalışanı ve emeklisinin Eylül 2021’deki 100 liralık geliri bugün 241 lira, asgari ücretlininki 300 lira, işçi ve bağımsız çalışan emeklisininki ise 232 lira oldu.

AYLIK FİYAT ARTIŞI
Ocakta, gıda fiyatlarındaki artışta yağ dışındaki bütün harcama gruplarında yaşanan yüksek oranlı zamlar belirleyici oldu. Aylık fiyat artışına en büyük katkıyı ise et, sebze ve süt ve süt ürünleri yaptı.

Ekmek, pirinç, un, bulgur fiyatları, ocakta bir önceki aya göre yüzde 0,8 oranında artış kaydetti. Et ve balık grubu fiyatlarında yüzde 16,3 oranında artış yaşanan ocak ayında süt ve süt ürünleri ile yumurta grubu fiyatları ise yüzde 6,6 oranında yükseldi. Yağ fiyatlarında ise yüzde 1,8 oranında düşüş oldu. Meyve fiyatlarının yüzde 5,8 oranında arttığı ocakta sebze fiyatlarında, bir önceki aya göre ortalama yüzde 15,3 oranında artış yaşandı. Kuru bakliyat fiyatlarının yüzde 2,3 arttığı ocakta, salça, zeytin, bal, çay, tuz ve benzeri gıda maddelerinden oluşan diğer işlenmiş gıda fiyatlarında ise yüzde 3,6 oranında artış kaydedildi. Böylece, vatandaşlar mevcut gıda tüketim alışkanlıklarına göre seçilen 64 gıda maddesinden oluşturulan gıda sepetini satın alabilmek için ocakta, bir önceki aya göre yüzde 8,1 oranında daha fazla para ödedi.

YILLIK DEĞİŞİM
Bu yıl ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 113,5, et-balık fiyatlarında 94, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 104 oranında artış oldu. Bir yıl öncesine göre yağ fiyatları yüzde 40,7 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 240, sebze fiyatları ise yüzde 343 oranında artış gösterdi. Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 51,9, diğer gıda fiyatları ise yüzde 105,4 oranında zamlandı. Tarımsal girdi maliyetleri ve tarım ürünü üretici fiyatlarındaki artışlar gıda fiyatlarındaki yıllık artışın önümüzdeki aylarda da üç haneli oranlarda kalmaya devam edeceğine işaret ediyor.

Gıda fiyatlarındaki son 12 aylık ortalama fiyatlar esas alınarak yapılan hesaplamaya göre ise 152,6 oranında artış yaşandı.

Tarıma katkı ödül getirdi

Tarıma katkı ödül getirdi

Başak Traktör, Türk tarım sanayine yaptığı katkılardan dolayı Gaziantep Sanayi Odası tarafından ödüllendirildi.

Uluslararası “Tractor Of The Year” yarışmasında BAŞAK 5120 Red Power Stage V modeli ile “Best Utility” kategorisinde finalist olan BAŞAK Traktör, İtalya’da dünya devleri ile yarışarak önemli bir başarıya imza atmıştı. Gaziantep Sanayi Odası meclis toplantısı sonrası geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Ödül töreninde, Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu ile GSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Başar Küçükparmak plaketi, ASKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Konukoğlu’na takdim etti.

Lüleburgaz'da örtü altı sebze yetiştiriciliği kursu sürüyor

Lüleburgazda örtü altı sebze yetiştiriciliği kursu sürüyor

Lüleburgaz’da örtü altı sebze yetiştiriciliği kursiyerleri örnek seraları gezdi.
Lüleburgaz Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Halk Eğitimi Merkezi işbirliğinde gerçekleştirilen kurs faaliyetleri kapsamında, eğitim gören kursiyerlere örtü altı sebze yetiştiriciliği yapılan işletmeler gezdirildi.

Pınarhisar Belediyesi tarafından kurulumu devam eden sera ile Kavakdere köyünde topraksız üretim seralarını gezerek yapılan çalışmaları inceledi. Kursiyerler, hastalıktan ari üretim unsurları, topraksız tarımın avantajları ve fide üretimi hakkında bilgilendirildi. İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy da kursiyerlere eşlik ederek, tarımsal üretimin önemini anlattı

Main Menu