24.11.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Tarım arazisi olanlara ve yurt dışında yaşayanlara EYT müjdesi

Tarım arazisi olanlar EYT kapsamına girecek -

Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) heyecanla beklediği yasal düzenleme için geri sayım başlarken, İş Kanunu’nda yer alan bazı önemli ayrıntılar da emeklilik kapısı açacak. Yasanın yeni yılda yürürlüğe girmesiyle birlikte başvurular başlayacak.

  • EYT kapsamında emekli olanlar normal emeklilere göre daha az aylık almayacak.
  • EYT yasasından yararlanma konusunda kamu ve özel sektör ayırımı söz konusu olmayacak.
  • Türkiye’de hiç sigorta girişi olmayıp 25-30 yıldır yurtdışında yaşayanlar borçlanma ve hizmet kazanıp EYT ile emekli olabilecek.
  • SGK girişi olmayıp adına tarım arazisi olanlar da yararlanabilecek. Fındık, çay, tütün ekip Toprak Mahsulleri Ofisi’nde satanlar için 1994 yılına kadar yapılan Bağ-Kur primi kesintileri Bağ- Kur’dan alınarak sigorta girişini 28 yıl geriye çekmek mümkün olabilecek.
  • Kadınların doğum borçlanması yapabilmesi için sigortalı işe başladığı tarihten sonra doğum yapması gerekiyor. Ancak çıraklık ile işe girilen tarih arasında yapılan doğumlar için de borçlanma imkânı bulunuyor. Örneğin 2001 yılında işe başlayan bir anne 1998 yılında çıraklık yaptıktan sonra doğum yaptıysa bu dönemi borçlanarak EYT’den yararlanabilir.

EMEKLİLİK PLANLARI YAPANLAR İÇİN BAZI KRİTİK SORULARIN CEVABI:

EYT kapsamında emekli olursam normal emekliden daha az mı aylık alacağım?

Normal emeklilere göre daha az aylık alınması söz konusu değil. İster normal emekli olun ister EYT kapsamında, aylık bağlama hesaplaması standart olacak. Prim gün sayısı düşük olan ile fazla olan arasında tabii ki gelir farkı olacak. Örneğin, 5 bin prim günüyle emekli olana göre 9 bin prim günüyle emekli olan daha yüksek alacak. SSK’da 2000 öncesi en düşük aylık 4 bin 678 lira olup bu tarihten sonra 3500 lira alanlar da var. En düşük aylıktaki taban EYT’liler için de geçerli olacak.

EYT’de kamu özel-ayrımı söz konusu olacak mı?

8 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olan kadınlarda 20 hizmet yılı ve 5 bin prim günü, erkeklerde 25 hizmet yılı ve 5 bin 400 prim gününü dolduranlar emekli olabilecek. EYT’li olmak için kamu ya da özel sektör ayırımı söz konusu olmayacak. Şartları taşıyanların yüzde 87’si özel sektörde bulunuyor. Kamu çalışanları da eksik günler için borçlanabilecek. 2008 öncesi yasa kapsamında memurda borçlanma tutarları kademe ve göstergeye göre değişiyor. Bağ- Kur’da borca bağlı olarak silinen günler de satın alınarak emeklilik için kullanılabilecek.

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşı da yasal düzenlemeden yararlanabilecek mi?

Türkiye’de hiçbir sigorta girişi olmayan 25-30 yıldır yurt dışında çalışan Türk vatandaşı borçlanma ile hizmet kazanıp EYT ile emekli olabilir. Eylül 1999 öncesinde Türkiye’de sigorta girişi olup Avrupa’da yaşayan 200 bin Türk vatandaşı bulunuyor. Örneğin işe 1995 yılında Türkiye’de başlayıp 3 yıllık primi olan bir kişi o tarihten sonra Almanya’da çalışmış. Şartlara sahipse emekli olabilecek.

Çiftçi Bağ-Kur primimi 2000 yılında yatırmaya başladım. Öncesinde Toprak Mahsulleri Ofisi’nce yapılan prim kesintileri sigorta başlangıcımı öne çeker mi?

Toprak Mahsulleri Ofisi’nce üreticiden satın alınan ürün bedelleri üzerinden 1 Nisan 1994 tarihinden itibaren yüzde 1 oranında Bağ- Kur primi kesilerek yasal süresi içinde ilgili Bağ-Kur İl Müdürlüğü hesaplarına yatırıldı. Bu tarihte sigorta girişi olmayan, adına tarım arazisi olup tütün, fındık, çay gibi ürünlerini Ofis’e satanlar için kesilen bu primleri almak mümkün. Böylece emeklilik başlangıcı 28 yıl önce çekilecektir.

Doğum borçlanması işe başlangıç tarihini öne çekebilir mi?

İşe başlanılan tarihten sonra gerçekleşen doğumlar borçlanılabilir, ancak bu sigorta başlangıcını öne çekmez. Çıraklık, staj ile işe girilen tarih arasında doğum yapıldıysa bu süreyi borçlanarak başlangıç tarihini öne çekmek mümkün. Staj başlangıç tarihi emeklilik primi ve yaş hesabında dikkate alınmıyor ama kadın sigortalılar staj sonrası doğumlarını borçlanabiliyor. Böylece, stajdan sonra doğum yapan kadınların sigortalılık süresini geri çekmesi mümkün hale geliyor.

EYT kapsamında emekli olup yeniden çalışmak isteyenler ne yapacak?

Emekli olup SSK’lı çalışmaya devam etmek isteyenler için 1 Ekim 2008 tarihli yasal düzenleme geçerli olacak. Bu tarihten önce işe başlayan veya emekli olanlar SSK’lı devam etmek için ya emekli aylığını kestirecek ya da sosyal güvenlik destek primine tabi çalışacak. Yeniden aynı işyerinde çalışan için yeni bir çalışma dönemi başlar. Emekli olduğu tarihte kıdemi ödendiği için sıfırlanmış kabul edilir. Ancak kıdemini almadan emekli olup çalışmaya devam edenler ayrılırken tazminat alabilir.

Küçük Menderes Havzası’nda Tarımın geleceği

İsmail Uğural

Genel tanımıyla 6 ilçeyi içeren havzaya tarımsal etki alanı bakımından Menderes, Torbalı ve hatta Selçuk ilçelerini de eklemek mümkün. Havzanın gerçekten büyük bir tarımsal potansiyeli var. Uzmanlar, bu yönüyle Küçük Menderes Havzası’nın dünyanın en önemli tarımsal üretim merkezlerinden biri olduğunun altını çiziyor. Ürün çeşitliliği bakımından ne yok ki diyebilirsiniz, çünkü her şey yetiştirilebiliyor! Ancak havza son yıllarda yeni tartışmaların da merkezi olmaya başladı. Bölgeyi iyi bilen tarım uzmanları, “Böyle gelmiş, böyle gitmez” diyor. Neden mi? Çünkü artık alarm çanları çalıyor! Bir yandan tarımsal ürün deseni, diğer yandan da kuraklık ve su kaynaklarında ortaya çıkan sorunlar tehlike sinyalleri veriyor.

GÜNDEM ÜRÜN DESENİ

Bu çerçevede şimdi sizlere bir haberim var. Bölgedeki tarım ve gıda sektörü bakımından büyük risk taşıyan söz konusu durumun farkındalığı içinde olan İzmir Tarım Grubu (İTG), bugün Ödemiş’te stratejik bir etkinlik düzenliyor. Ödemiş Belediyesi ile birlikte düzenlenecek etkinlik iki oturumdan oluşuyor. “Küçük Menderes Havzasında Tarım ve Suyun Geleceği” başlıklı panelde önemli konuşmacılar yer alacak. Ancak burada beklenen sonuç şu: Havzanın ürün deseni tartışmaya açılacak, sulama sorunlarıyla birlikte kuraklığın bölge tarımı üzerinde nasıl bir etki yaratacağı hususu ele alınacak. Hemen somut bir örnek vereyim. Türkiye’de en fazla süt Ödemiş’te ve dolayısıyla Küçük Menderes Havzası’nda üretiliyor. Peki, bu sürdürülebilir bir durum mu? Silajlık mısır üretiminde son yıllarda görülen büyük artış, bölgenin su kaynaklarına ne ölçüde zarar veriyor? Bu soruları daha da çoğaltabiliriz.
ÇÖZÜMÜ DE KONUŞALIM
İzmir Tarım Grubu (İTG), kendi içinde Dr. Hüseyin Akdemir, Ferdan Çiftçi, Ahmet Tomar, Bülent Oray, İsmail Uğural ve İrfan Akça’dan oluşan bir çalışma grubu kurarak panel hazırlıklarına başladı. Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş’in de büyük destekleriyle etkinliğin ciddi ilgi görmesi bekleniyor. Çünkü iki oturumlu panelde yeni şeyler söylenecek ve radikal söylemler dile getirilecek. Diliyorum ki bölge çiftçisi de kendi açısından hayati önem taşıyan sorunların gerek bugün, gerekse yarın için hangi sonuçlara yol açabileceğini görme ve anlama imkanı bulur. Sorun büyük, bunu iyi görmeliyiz.

Muğla'da meslek liselerinde akıllı tarım projeleri uygulanıyor

Muğla'da meslek liselerinde akıllı tarım projeleri uygulanıyor

Muğla Milli Eğitim Müdürlüğü, mesleki eğitim kurumlarında iş piyasasının taleplerine yönelik çalışmaları artırmak ve bölgesel kalkınmaya destek sağlamak amacıyla köy okullarında akıllı tarım ve akıllı arıcılık projesi başlattı.

Meslek liseleri bünyesinde ilk defa üretilecek olan akıllı tarım akıllı arıcılık makine ve ekipmanları Meslek liselerinin bilişim teknolojileri, elektrik elektronik, kimya teknolojileri, ahşap teknolojileri ve tarım alanları işbirliğinde gerçekleştiriliyor.

Köyceğiz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından akıllı tarım cihazı uygulama serasına yerleştirilerek ilk denemeler gerçekleştirildi.

Şehit Seyhan Yılmaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yaklaşık 29 bin metrekare tarım alanının bir bölümüne buğday ekildi. Okulun seracılık uygulama bölümünde 500 metrekarelik sera alanında yetiştirilen marulların hasadı yapıldı.

Ayrıca 5 bin metrekare alanda yetiştirilen biberiye ve adaçayı gibi tıbbi aromatik bitkilerden krem, kolonya, parfüm, sabun, bitki çayı gibi ürünlerde kullanılmak üzere proje kapsamında alınan damıtma cihazı ile aromatik yağ elde edildi.

Köyceğiz Şehit Seyhan Yılmaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin tarım alanı bölümü öğrencileri ile buğday ekim faaliyetine katılan Muğla Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu yıl tarımda adeta seferberlik ilan ettiğini söyledi.

Geleceğin tarımda olduğuna dikkat çeken Çay, “Bu anlamda artık gelişen teknoloji ve bu modern çağda nitelikli tarımın da önemi malum. Dolayısıyla biz akıllı tarımla ilgili geliştirdiğimiz Güney Ege Kalınma Ajansı destekli bir projemiz de var.” dedi.

Projeyle daha fazla nitelikli tarım yapabilmek ve daha fazla ürün elde edebilmek için çalışma yürüttüklerini anlatan Çay, amaçlarının meslek liselerinde ithal ürünlerin yerli bir şekilde üretimini, inovaktif şekilde gelişimini ve güncellenmesini sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.

Öğrencilerin nitelikli tarım yapabilmeleri için her türlü desteği verdiklerine işaret eden Çay, “Bu anlamda da tarıma yönelik faaliyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz. Gelecek tarımda diyoruz ve geleceğimize sahip çıkıyoruz.” diye konuştu.

Proje Koordinatörü Tuğçe Doğru ise, üzerinde çalıştıkları akıllı tarım cihazının kendi içerisinde fonksiyonları olduğunu söyledi.

Mümkün olduğu kadar öğrencileriyle yerli üretime katkı sağlamak için yazılım ve donanımları öğrencileriyle yaptıklarını anlatan Doğru, “Meslek liselerimizde tarım alanlarımızın olduğu büyük arazilerde bu otomasyon sistemlerini hayata geçirerek insansız tarım ve arıcılık uygulamalarını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Köyceğiz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Mehmetcan Saylık ise projeyle insan elinin yapacağı işleri akıllı robotlara bıraktıklarını dile getirdi.

Tarım fuarı Growtech, kapılarını açtı

Tarım fuarı Growtech, kapılarını açtı

Dünyanın önemli örtü altı tarım sektörü fuarlarından olan Growtech 2022 Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Ekipmanları Fuarı açıldı.

Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde bu yıl 21’incisi organize edilen fuar, 27 ülkeden 600 katılımcıyı, 140 ülkeden ziyaretçileri buluşturdu. Fuarda, “Sera ve Teknolojileri”, “Sulama Sistemleri ve Teknolojileri”, “Tohumculuk”, “Bitki Besleme” ve “Bitki Koruma” alanındaki ürün grupları yer aldı.

“Keşfet, Büyüt, Kazan” sloganıyla düzenlenen fuarda 600 firmanın yöneticileri, ürün ve teknolojilerini uluslararası tarım profesyonelleriyle buluşturdu.

Growtech Fuar Direktörü Engin Er, gazetecilere yaptığı açıklamada, bu sene Almanya ve Fransa’nın ilk kez milli katılımcı olduğunu, Hollanda, İspanya, Çin ve Güney Kore’nin de milli katılımla pavilyon kurduğunu söyledi.

Fuar açılmadan önce çevrim içi ziyaretçi kayıtlarını aldıklarını anlatan Er, şöyle konuştu:

“140 ülkeden ziyaretçiler kayıt yaptırmıştı. Antalya’da oteller dolmuş durumda, yoğun bir ilgi var. Hem yerli hem yabancı tohumculuk firmaları katıldı, yeni ürünlerini sergiliyorlar. Kuraklıkla birlikte sulama sistemleri çok daha önem kazandı. Farklı damlama sistemleri üreten firmalar var. Bitki besleme ve bitki koruma dediğimiz gübre ve ilaç firmaları yeni ürünlerini sergiliyor. 27 ülkeden katılımcılar fuarda buluştu. Antalya artık dünya tarım profesyonellerinin buluşma noktası oldu.”

– “Bu fuarlar ihracata açılan gizli kapılardır”

Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı da fuarın her geçen gün büyüdüğünü, ilgin yoğun olunca satışların üç ay önceden kapandığını ifade etti.

Bu tür fuarların sayısının artırılması gerektiğini vurgulayan Bıdı, “Ülke ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. Bu fuarlar ihracata açılan gizli kapı.” dedi.

Ziraat mühendisi Ali İmran Yılmaz ise ıslah çalışmaları sonucu elde ettikleri tohumlardan ürettiklerini sebzeleri fuarda sergilediklerini söyledi.

Talebe göre farklı çeşitler geliştirdiklerini bildiren Yılmaz, 20’nin üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını, fuarda yoğun ilgiyle karşılaştıklarını sözlerine ekledi.

Fuar, 26 Kasım’da sona erecek.

Çiftçilere tarım eğitimi

Kastamonu’da çiftçiler, kaliteli ürün alınabilmesi ve bu ürünlerden daha fazla verim elde edilmesi için verilen eğitimlerde bilgilendiriliyor.

Kastamonu’da çiftçiler, kaliteli ürün alınabilmesi ve bu ürünlerden daha fazla verim elde edilmesi için verilen eğitimlerde bilgilendiriliyor.


Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından başlatılan proje ile çiftçilere eğitim verilmeye devam ediliyor. Çiftçilerin karşılaştıkları sorunları çözmelerine yardımcı olacak yeteneklerin kazandırılmasının amaçlandığı eğitimlerde, kaliteli ürün alınabilmesi ve bu ürünlerden daha fazla verim elde edilmesi için bilgiler veriliyor. Bu çerçevede Kastamonu’nun merkez ilçesine bağlı Subaşı köyünde İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tankırıkulu, Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü Uğur Ertop, şube personeli, tarım danışmanları ve çiftçilerin katılımı ile çiftçilere eğitim verildi. Eğitim toplantısında Şube Müdürü Uğur Ertop, toplantıları her köyde, mahallede, okulda yapmaya devam edeceklerini belirterek, tarımın gelişmesinde ve yeni teknolojilerin üreticilere ve yeni nesillere aktarılmasında bu organizasyonların aktif rol oynadığını kaydetti.


Eğitimlerle ilgili konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu ise, “Erişilebilir ve sürdürülebilir tarımsal ürün arzını sağlamak, ulusal ve uluslararası alanda rekabet gücü yüksek tarım sektörü oluşturmak, çiftçilerimizin bilgi ve becerilerini artırarak gelir seviyelerini ve üretimde ürün artışı, ürün kalitesi ve standardını yükseltmek amacıyla bu toplantıları düzenliyoruz. Bu alanda üreticilere ve tüketicilere yönelik eğitim stratejileri geliştiriyoruz, çiftçilerin bilgi ihtiyaçlarının zamanında karşılanmasını sağlıyoruz. Bu sayede kaliteli üretim ve birim alandan daha fazla verim alınmasını hedefliyoruz” dedi.


Çiftçi eğitim ve yayım toplantısının son kısmında katılımcılar ile birlikte araziye çıkılarak, Yüksek Ziraat Mühendisi Neriman Delge tarafından çiftçilere arazi şartlarında toprak örneğinin nasıl alınacağı hakkında bilgi verildi.

Atıl araziyi tarıma kazandırmak isteyen liseye tohum desteği verildi

Atıl araziyi tarıma kazandırmak isteyen liseye tohum desteği verildi

Samsun’un Bafra ilçesinde atıl araziyi tarıma kazandırmak isteyen liseye, Büyükşehir Belediyesi tohum desteğinde bulundu.

Bafra Dedeli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Tarım ve Orman Bakanlığının Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi kapsamında, Alparslan Mahallesi’ndeki Milli Eğitim Bakanlığına ait kullanılmayan 30 dekar alanı tarıma kazandırmak istedi.

Bununla ilgili bir proje hazırlayarak Büyükşehir Belediyesi ile iletişime geçen okula, Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından, arazi ekime hazır hale getirilerek tohum desteği sağlandı.

Samsun Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı Ziraat Yüksek Mühendisi Hicran Çıkış Kanca, AA muhabirine, her tohumun toprakla buluşması için çaba gösterdiklerini, bu noktada hazırlanan projelere destek verdiklerini söyledi.

Kanca, “Projeyi incelediğimizde Milli Eğitim Bakanlığına ait atıl olan bu arazinin buğday ekilerek değerlendirilmesini uygun gördük. İlk geldiğimizde çalılarla kaplıydı, otlardı her tarafı. Arazi temizlendikten sonra şu anki durumuna getirildi. Tesviye çalışmaları yapıldı. Otuz dekara 750 kilogram buğday desteği sağladık.” dedi.

Buğdayın stratejik bir bitki olduğuna işaret eden Kanca, tarımsal üretim çalışmalarında yerli ve milli tohum çeşitlerini tercih ettiklerini vurguladı.

Kanca, ekim yapacakları arazide de kurak hava şartlarına dayanıklı ve verimi yüksek olan “kılçıklı buğdayı” tercih ettiklerini sözlerine ekledi.

Bafra Dedeli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Vedat Demir de atıl arazinin tarıma kazandırılması projesi kapsamında kendilerine destek veren Samsun Büyükşehir Belediyesine teşekkür etti.

Kars Ziraat Odasından çiftçilere "şifrenizi paylaşmayın" uyarısı

Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) son başvurunun 31 Aralık’ta sona ereceğini belirterek, çiftçilerin e-Devlet şifrelerini kimseyle paylaşmamasını istedi.

Kars Ziraat Odasından çiftçilere "şifrenizi paylaşmayın" uyarısı

Ertaş, gazetecilere, 2022 ÇKS’lerini yapmış olan çiftçilerin desteklemelerden şu anda faydalandığını, 2023 yılı ÇKS müracaatlarının da 31 Aralık’ta sona erdiğini belirtti.

Tarım ve Orman Bakanlığınca başlayan uygulamayla, artık tüm çiftçilerin e-Devlet üzerinden işlemlerini yapabildiğini hatırlatan Ertaş, çiftçilere bilgilerini başkasıyla paylaşmaması uyarısında bulundu.

Ertaş, “İşlemlerini e-Devlet’ten yapamayan çiftçilerimiz kesinlikle bilgilerini hiç kimse ile paylaşmasınlar. Dışarıda zahirecilerle, tanımadıkları insanlarla ve kahvehanelerde otururken ‘amca verin biz sizin yerinize işlemi yapalım’ diyen hiç kimse ile e-Devlet şifrelerini paylaşmasınlar. Kesinlikle ziraat odalarına gelsinler, personelimiz kendilerine bu konuda yardımcı olacaktır.” dedi.

Çiftçi dostu laboratuvar

Antakya Ticaret Borsası’nın Laboratuarı tam bir çiftçi dostu Laboratuvar. Türkiye’nin seçkin laboratuvarları arasında yer alan ATB laboratuvarında yapılan analizlerle hem çiftçi hemde toprak korunuyor. Bilinçli tarımın önünü açan laboratuvar yerelde Hatay’ın, genelde de Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlıyor.

Antakya Ticaret Borsası (ATB) Laboratuvarı, gerek sahip olduğu araç gereçlerle ve gerekse yaptığı başarılı analizlerle Türkiye’nin en seçkin Laboratuvarları arasına girdi. Yıllardır çiftçilere hizmet veren Laboratuvarda gıda, pamuk, toprak, bitki ve su analizleri yapılabiliyor.

Gıda Laboratuvarında arz talepten kaynaklı olarak genelde zeytinyağı analizleri yaptıklarını belirten Yüksek Kimyager Dilek Kuseyri, “Zeytinyağı’nın dışında yörede üretilen un ve bal analizleri yapıyoruz. Toprak Laboratuvarında Tarım Bakanlığı’nın yayınladığı genelgede kapsam 1 diye adlandırılan analizleri yapıyoruz. Kapsam 1 Analizlerinde yetkiliyiz. Toprak analizlerinin yanı sıra bitki ve sulama suyu analizleri de yapıyoruz. Pamuk Laboratuvarında da standart ölçümler yapıyoruz.” dedi.

BÖLGENİN YETKİLİ LABORATUVARIYIZ

 

2009 yılında Toprak Laboratuvarı için yetki aldıklarını belirten Kuseyri, “13 yıldır yetkili olarak çalışıyoruz. Dış ticarette ihracat izni alabilmek için en yakın Laboratuvar Mersin’de, biz burada bu konuda tempon görevi görüyoruz. Yani üyelerimiz Mersin’de herhangi bir sıkıntı yaşamamak için gıdalara burada bir baktırıyorlar. Burada yaptığımız analiz sonuçlarına göre ürünlerin ihracata uygun yada uygun olmadığını görebiliyorlar. Üyelerimize o şekilde yardımcı oluyoruz.”

TÜRKİYE’NİN SAYILI LABORATUVARLARI ARASINDAYIZ

“Bölgemizde Mersin’de bir Laboratuvar var. Biz varız ve fabrikalarda bulunan Laboratuvar var. Bu Laboratuvar arasında özellikle Zeytinyağı analizi konusunda Türkiye’nin sayılı Laboratuvarları arasındayız. Bölgede cihazların çeşitliliği açısından, hemde analiz çeşitliliği açısından bu alanda iyi bir noktadayız. Yeterlilik, teknoloji ve bilgi birikimi açısından bölgede Mersin’de bulunan Laboratuvardan sonra ikinci sıradayız. Buna rağmen kar amacı gütmüyoruz ve üyelerimizin ürünlerini çok uygun fiyatlarla gerekli analizleri yapan tek Laboratuvarız”

ÇİFTÇİYE KAZANDIRIYORUZ

Laboratuvarlarında yaptıkları analizlerle çiftçilerine de kazandırdıklarını belirten Kuseyri, “Yaptığımız gıda analizleriyle üyelerimizin gıdalarının kalitesini ortaya çıkartıyoruz. Ne kadar kaliteliyse o kadar kazanıyorlar. Yaptığımız toprak analizlerimizle çiftçilerimizin fazla gübre kullanmalarının önüne geçiyoruz. Toprak analizleri sonucuna göre çiftçimiz ne kadar gübre kullanması gerektiğini öğreniyor ve o miktarda gübre kullanıyor. Kısacası yaptığımız analizlerle hem toprağı korumuş oluyoruz hemde çiftçimizin zarar etmesini önlüyoruz.”

ANALİZ SONUÇLARINA GÖRE ÖNLEM ALABİLİYORLAR

“Toprakta kapsam 1 dediğimiz analizleri yapıyoruz. Toprağın forsfor, organik madde, potasyum, kireç ve tuzluluk gibi bir çok değerlerini ölçüyoruz. Bu analizler toprağın bünyesini belirleyip alınabilir toprağın organik, potasyum ve sodyum miktarını gösteriyor. Ona göre de çiftçilerimize gübreleme tavsiyesi verebiliyoruz. Bu tavsiyeleri de çiftçinin üretmek istediği ürüne göre veriyoruz. Su analizleri de suyun kireçlimi, tuzlumu olup olmadığını çiftçinin yetiştireceği ürüne etkisi ne olur? Sorularına cevap veriyor. Çiftçide çıkan analiz sonuçlarına göre önlemlerini alabiliyor.” dedi.

HEM ÇİFTÇİMİZİ HEMDE TOPRAĞI KORUYORUZ

Yaptıkları analizlerle hem toprağı hemde çiftçileri koruduklarını belirten Kuseyri, “Burada yaptığımız analizler sayesinde çiftçilerimiz daha ekonomik gübreleme yapıyorlar. Fazla gübre kullanımından ürünlerini yakma tehlikesi yaşamıyorlar. Veya eksik gübre kullanarak yeterli verimi alamama riskini yaşamıyorlar. Üretmek istedikleri ürünün ihtiyacı ne ise onu sağlamış oluyorlar. Daha ekonomik davranmış oluyorlar. Hemde geleceğe yönelik topraklarına ağır yükler yüklememiş oluyorlar. Yaptırdıkları yaprak analizlerinde yapraklarda neyin eksik olduğunu anlayabiliyorlar. Bu eksiği de yaprak gübrelemesi yoluyla tamamlıyorlar. Yaptığımız gıda analizleri de o gıdanın kalitesini ortaya çıkartıyor ve çiftçimiz ürününün kalitesine göre fiyat belirlemesi kolaylaşıyor.” diye konuştu.

21 yaşındaki genç kız devlet desteğiyle çiftçi oldu

21 yaşındaki genç kız devlet desteğiyle çiftçi oldu

Balıkesirli kadın girişimci Sueda Demirci, Altıeylül ilçesi Aslıhantepecik Mahallesi’nde Tarım ve Orman Bakanlığından aldığı hibe desteğiyle kurduğu işletmede coğrafi işaret tescilli Balıkesir kuzusu yetiştiriyor.

Uşak Üniversitesi Eşme Meslek Yüksekokulu Laborant ve Veteriner Sağlık Bölümü’nden geçen yıl mezun olduktan sonra baba mesleği hayvancılığı sürdürmeye karar veren 21 yaşındaki Sueda Demirci, Mayıs 2022’de Bakanlığın Uzman Eller projesine müracaat etti.

Temmuz ayında projesi kabul edilen Demirci, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında geri ödemesiz verilen 100 bin lirayla 50 koyun ve 2 koç aldı.

Ailesiyle yaşadığı mahalledeki ağılda hayvanlarının bakımıyla ilgilenen Demirci, ailesine ait mevcut hayvanlarının yanı sıra koyunlarının yavrulamasıyla sürüyü 100 başa çıkardı.

Süt, peynir ve yağ üreterek ekonomiye katkı sağlayan Demirci, sürüsünü büyütmeyi hedefliyor.

Genç girişimci Sueda Demirci, AA muhabirine, annesi, babası ve babaannesiyle birlikte hayvancılık yaptıklarını söyledi.

Proje başvurusu sürecinde yetkililerin kendisine çok destek olduğunu belirten Demirci, “Genç yaşımda kendime ait bir işletmem oldu, bu durum sabahları uyanmak için güzel bir neden. Kuzularım çok tatlı, aşırı sevimliler. Hastalandıklarında aşırı üzülüyorum. Gece gündüz koyunlarımla ilgileniyorum. Kuzularımızın eğlenmesi bizi çok mutlu ediyor, oturup keyifle izliyoruz.” diye konuştu.

– “Kadınlar bu işi daha güzel yapıyor”

Demirci, işletmesini kurma sürecinde ailesinin hep yanında olduğunu dile getirdi.

Bu tür işler yapmak isteyen gençlere çağrıda bulunan Demirci, şunları kaydetti:

“Hiç çekinmesinler. İl ve ilçe tarım ve orman müdürlüklerindeki görevliler çok ilgilenip yardımcı oluyorlar. Yetkililer gerekli yönlendirmeleri yapıyor. Hiç korkmasınlar, Allah bir şekilde yardım ediyor. Yeter ki kendilerine güvensinler. Bir de ‘Ben kadınım, yapamam’ gibi bir düşünceleri olmasın, kadınlar bu işi daha güzel yapıyor. Bizim elimize daha çok yakışıyor. Şu an bir sürü koyunum ve kuzum oldu. Her iş çok özel ve güzel ama kendi işimi yapmak benim için daha mutluluk verici. Kendi işimin patronu olduğum için de daha çok benimsedim. Başka işlerde de çalışılabilir ama imkanı olan ve isteyen bu tür girişimlerde bulunsun. Birçok proje var, ben bu projeden hibe aldım fakat yem bitkileri projesi ve bunların desteklemeleri var.”

Baba Mustafa Demirci de her zaman kızının yanında olduğunu ifade ederek, “İşletmemizin patronu kızım, biz artık onun dediğini yapıyoruz. Sürümüzü artırıp, Balıkesir kuzusunu üretip Türkiye’mize sunacağız. Elimizden gelen çabayı göstereceğiz, sonrasında takdir Allah’ın. Şu anda bereketli bir şekilde ilerliyoruz.” dedi.

Main Menu