28.10.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

KAYIT DIŞI TARIM

KAYIT DIŞI TARIM

Hiç düşündünüz mü buzdolabına koyup canımız istedikçe yediğimiz elmanın, ıspanağın, portakalın, tavaya koyduğumuz etin, sütün soframıza gelene kadar kimlerin elinden, emeğinden geçtiğini…

Geçen hafta Antalya Ticaret Borsası, Antalya Tarım Konseyi, Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü ile ASKON iş birliğiyle ‘Antalya’da Tarımın Geleceği ve Kırsal Kalkınma Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştayda, genel olarak tarımın neden kan kaybettiği konuşulurken, gençlerin tarıma ilgi duymaması, kırsalın boşaltılmasındaki nedenler gündeme geldi.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, verdiği rakamlarla tarımın fotoğrafını çekti. İstihdamın yüzde 16.2’sini tarım sektörü sağlıyor. Tarımda 4 milyon 984 kişi çalışıyor, 2 milyon 894’ü yani yüzde 58’i erkek, 2 milyon 91’i yani yüzde 42’si ise kadın. Çalışan kadınlar içerisinde tarımda çalışan kadınların oranı yüzde 21 iken, erkeklerde bu oran yüzde 13.9.

TARIMDA KADININ ADI VAR

Şimdi sıkı durun… Tarımda kayıt dışılık oranı yüzde 83.9. Tarımda çalışan kadınların yüzde 93.1’i kayıt dışı iken, erkeklerde kayıt dışılık oranı yüzde 78.2. Yani kadınların tamamına yakını tarımda VAR ama YOK.

Kadınların yüzde 96’sı ücretsiz aile iş gücü sayılıyor yani çalışmalarının karşılığında ellerine geçen hiçbir ücret yok.

Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) kayıtlı çiftçi sayısı 477 bin, kadın çiftçilerde ise SGK’ya kayıtlılık oranı yüzde 11.6. Tarımda 4 milyon 984 kişinin çalıştığı göz önüne alındığında tarımda çalışanların sosyal güvenceden yoksunluğunu görmek mümkün.

5-17 yaş arasındaki çalışan çocukların ekonomik faaliyet koluna bakıldığında çocukların yüzde 30.8’i yani 5-17 yaş grubundaki çalışan her üç çocuktan biri tarım sektöründe. Çocuklar ailelerinin geçimine katkı sağlamak için mecburen çalışıyor.

SEKTÖRÜN SORUNU ÇOK

Prof. Dr. Bülent Gülçubuk’a göre, tarımsal istihdamdaki sorunların başında kayıt dışılık geliyor. Kayıt dışılık ne demek hukuksal olarak yok demek. İş güvencesizliği, düşük ücret, örgütsüzlük, gıda güvencesizliği, artan yoksulluk, gıda yoksunluğu, kadın ve çocuk işçiliği, yabancı işgücü, insana yakışır iş ve tarımın sorunlarına karşı duyarsızlık… Evet tarımın başlıca sorunları bunlar, ne çok madde var değil mi?

Siz empati yapın ve kendinizi tarımda üretenlerin yerine koyun, tarımda kalır mısınız?

Mesela bir şirkette şoför olarak işe başlayacaksınız, ilk sorduğunuz soru “Sigortası var mı?” oluyor değil mi? Peki ya tarımda…

Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Pınar Enstitüsü ve İzmir Tarım Orman İl Müdürlüğü’nün İzmir kırsalında yaptıkları araştırmanın sonucunu da paylaştı. Tarımsal istihdam sorununu mercek altına alan araştırmada, en çarpıcı konulardan biri gençler. Gençlere “kırsalda sürdürülebilir yaşam tarzı için gereken fırsatlar neler?” diye sorulmuş. Eğitim fırsatı, gelir getirici iş olanakları, sosyal fırsatlar, hızlı internet altyapısı, ulaşım altyapısı, sosyal yardımlar, dijital teknolojiye ulaşım, eğlence tesisleri, kırsala gençleri çekmek için ifade edilen talepler.

TARIMDA YAŞ ORTALAMASI 56

Tarımda yaş ortalaması 56. FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık’ın da ifade ettiği gibi tarımsal nüfus giderek yaşlanıyor. Neden gençler tarıma ilgi göstermiyor, neden kırsal boşalıyor, neden tarlalar ekilmiyor, biçilmiyor diyenler için sonucu iyi değerlendirilmesi gereken bir çalışma.

Size soruyorum peki neden gençler tarımdan kaçıyor, kadın kırsalı istemiyor ve kırsal boşalıyor?

Elazığlı kadınlar atıl arazileri aromatik bitkilerle tarıma kazandırıyor

Elazığlı kadınlar atıl arazileri aromatik bitkilerle tarıma kazandırıyor

Elazığ’da tarım eğitimi verilen 200 ev kadını, şahsa ve hazineye ait atıl durumda bulunan bin dönüm arazide tıbbi ve aromatik bitki yetiştirerek gelir elde edecek.

Kentte sosyal sorumluluk faaliyeti yürüten Kırmızı Montlular İyilik ve Gönüllülük Hareketi’nin kadın üyeleri tarafından atıl arazilerin tarıma kazandırılması, ev kadınlarının gelir elde etmesi için “Birlikte Üretip Birlikte Kazanıyoruz” projesi hazırlandı.

Proje kapsamında Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Arıcak ilçesi Erimli Belediyesinin katkılarıyla 200 ev kadınına İpek Yolu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Merkezinde tarımsal üretime ilişkin eğitim verilirken, Valilik ve İl Özel İdaresinin desteğiyle merkeze bağlı Alatarla köyünde kullanılmayan hazine ile şahsa ait atıl araziler de belirlendi.

Alatarla köyünde belirlenen ve tarıma elverişli hale getirilen arazide eğitimlerini tamamlayan kadınlar devletin desteğiyle ada çayı, sarı kantaron, kekik ve papatya gibi tıbbi ve aromatik bitkilerin ekimine başladı.

Kadınlar yetiştirecekleri ürünlerin satışından gelir elde ederek, aile bütçelerine katkı sunacak.

– “Atıl arazilerimizi tarımla buluşturuyoruz”

Kırmızı Montlular İyilik ve Gönüllülük Hareketi Başkanı Erhan Eğit, AA muhabirine, kendi bünyelerinde bir araya gelen gönüllü kadınlara istihdam sağlamaya çalıştıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ekilmedik bir karış alan kalmasın” sözünün kendilerine ilham kaynağı olduğunu belirten Eğit, hazırladıkları “Birlikte Üretip Birlikte Kazanıyoruz” projesinin Avrupa’da son zamanlarda uygulanan bir model olduğunu ifade etti.

Eğit, kadınlara proje ile eğitim desteği verildiğini, atıl arazilerin kullanımlarına sunulduğunu, fide desteği verildiğini dile getirerek, yetiştirilecek bitkilerin ev kadınlarının ekonomilerine ciddi katkı sağlayacağını kaydetti.

Her bir kadına 5 dönüm arazi tahsis edildiğini ifade eden Eğit, kadınların bu alanda ekonomik değeri olan bitkileri yetiştirmeye başladığını anlattı.

– “Devletimiz her türlü imkanı sağladı”

Üretime katılan kadınlardan 2 çocuk annesi 47 yaşındaki Esra Aras, bu projenin kendilerine çok iyi geldiğini belirtti.

“Devletimiz bize her türlü imkanı sağladı. Bize arazi ve fide verdi. Bize, ‘Çalışın, üretin size her konuda desteğiz.’ dediler.” ifadelerini kullanan Aras, üretip, ekonomiye katkı sunacaklarını söyledi.

Aras, kadınlar olarak üzerlerine düşen her şeyi yapacaklarını dile getirerek, “Devletimize çok teşekkür ediyorum. Bize de bugün emek vermek düşüyor. Emeğimizin karşılığını alacağız. Böylece hem ailemize hem de devletimize katkımız olacak.” dedi.

– “Ev kadınları olarak ayaklarımızın üzerinde durabileceğiz”

Kadınlardan 3 çocuk annesi 48 yaşındaki Gülender Gürkan ise kendilerine verilen tarım eğitimi sayesinde bu işe başlama cesaretini gösterdiklerini belirtti.

Bu imkanı kendilerine sağlayan herkese teşekkür eden Gürkan, şunları söyledi:

“Arkadaşlarımızla tarlada bir aradayız. Fidelerimizi toprakla buluşturuyoruz. İnşallah hem ailemize hem de çocuklarımıza katkıda bulunacağız. Maddi olarak evimize büyük bir destek sağlayacağız. Bismillah diyerek başladık. İnşallah bahar sonunda ektiklerimizin sonuçlarını alacağız. Ev kadınları olarak ayaklarımızın üzerinde durabileceğiz.”

3 çocuk annesi 38 yaşındaki Aylin Palaoğlu da tarıma hep ilgisinin olduğunu anlatarak, devletin sağladığı imkanla üretim yapacağını belirtti.

Günümüzde tarımın çok daha önemli hale geldiğini dile getiren Palaoğlu, aile bütçelerine katkıda bulunmalarını sağlayacak bu çalışmaya katkı sunan herkese teşekkür etti.

Geliştirilmesi 15 yıl sürdü! Yüksek verimli milli buğdayla üretim başladı

Geliştirilmesi 15 yıl sürdü! Yüksek verimli milli buğdayla üretim başladı

Ülker’in, Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle 2007’den bu yana yürüttüğü çalışmaların sonucunda geliştirilen Aliağa Bisküvilik Buğdayı, Ülker ürünleriyle buluştu. Ülker önümüzdeki dönemde de yeni buğday tohumu geliştirme çalışmalarına devam ederek, ham madde tedarikini uzun yıllar güvence altına almayı hedefliyor.


Geliştirilmesi 15 yıl sürdü! Yüksek verimli milli buğdayla üretim başladı

Ülker’in sürdürülebilir ham madde tedariki için, bisküvilik un üretimine uygun buğday türü geliştirmek amacıyla 2007 yılında Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle başlattığı “Aliağa Bisküvilik Buğday” projesinde yeni bir aşamaya geçildi.

Geçen yıl Ankara, Konya, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat, Kayseri, Eskişehir, Tekirdağ ve Çorum olmak üzere on ildeki 80 bin dekar arazide ekilen buğdaylar, bu yıl hasadın ardından Ülker Ankara Un fabrikasında toplandı. Buğdaylar Ülker’in Pötibör, Halley, Çizi, Çubuk Kraker, Dokuz Kat Tat, O’lala, Dankek gibi ürünlerinin tariflerine girmek üzere hazırlandı. İlk kez Ekim ayı itibariyle Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın içinde yer aldığı ürünler raflarda yerini almaya başladı.


SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM UYGULAMALARI ÇOK ÖNEMLİ

İklim değişikliği ve beraberinde getirdiği su stresi gibi çevresel sorunların, küresel gıda sistemlerinin üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çeken Ülker CEO’su Mete Buyurgan “Bu nedenle iklim değişikliğine dayanıklı sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak büyük önem taşıyor” dedi.

Buyurgan, yerli üretimi ve sürdürülebilir ham madde tedarikini desteklemek için büyük önem taşıyan Aliağa Bisküvilik Buğday Projesi’yle ilgili şu bilgileri aktardı: “Buğday bizim önemli ham maddelerimizin başında geliyor. Yıllık ortalama 280 bin ton buğday alıyoruz. Sürdürülebilir ham madde tedariki ve yüksek kalitede üretim için ideal buğday çeşidi geliştirmek amacıyla 2007 yılında Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle ortaklaşa hayata geçirdiğimiz, ilk hasadını 2020 yılında gerçekleştirdiğimiz Aliağa Bisküvilik Buğday projesinde tohum yaygınlaştırma çalışmalarımız devam ediyor. Bu seneki hasadın sonunda da buğdayımızı ürünlerimizle ilk kez buluşturmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Sonuna yaklaştığımız yeni ekim döneminde de Ankara, Konya, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Çorum, Eskişehir, Kayseri, Kırşehir illerinde yaklaşık 120 bin dekar alanda buğdayımız ekiliyor. Bu vesileyle 15 yıl önce projenin hayata geçmesinde ilk adımı atan Ülker Ankara Un Fabrikası eski Genel Müdürü Ali Çelik başta olmak üzere projeye emek veren tüm çalışma arkadaşlarımıza, Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Fatih Özdemir ve ekibine çok teşekkür ediyoruz.”


ÜRETİMDE DAHA AZ SU, ÜRÜNDE DAHA YÜKSEK VERİM

İklim değişikliğine, hastalık ve kuraklığa dayanıklı, yüksek kaliteli, verimli, yerli, milli Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nı sektöre kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Buyurgan, buğdayın faydalarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Mevcut buğday türlerine göre sulak arazide dekar başına %17-20, kurak arazide %35-40 arası, ortalamanın üzerinde verim sağlıyor. Çiftçilerin bu sayede minimum %20 gelir artışı yaşamaları bekleniyor. Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın kurak arazilerde mevcut buğday türlerine kıyasla daha verimli olmasının bir diğer avantajı da daha az suya ihtiyacı olması. Yüksek kalite standartlarında bir bisküvilik buğday türüyle üretim güvence altına alınabilecek. Ayrıca çiftçilerimiz de Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın verimliliğinin kendilerini son derece mutlu ettiğini söylüyor. Buğdayın yüksek kaliteli sapından hayvancılıkta da yararlanılabiliyor.”

YENİ BUĞDAY TÜRLERİ GELİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

Ayrıca yeni bisküvilik buğday çeşitleri elde etmek için Enstitü’yle birlikte ‘Bisküvilik Buğday Geliştirme Programı’nı hayata geçirdiklerini hatırlatan Buyurgan “Bu program kapsamında geliştireceğimiz yeni çeşitler sayesinde çiftçilerimize yaşadıkları bölgenin iklim ve toprak yapısına uygun, verimli ve kaliteli tohum çeşitleri arasında seçim yapma imkânı sunacağız. Böylece bisküvilik buğdayların daha geniş bir coğrafyada yüksek verimli ve kaliteli olarak üretim devamlılığı sağlanacak” dedi.

ALİAĞA ON BİNLERCE FARKLI TÜR ARASINDAN SEÇİLDİ

Özel sektör-kamu iş birliğinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü çatısında yer alan Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün Müdürü Dr. Fatih Özdemir, Ülker’le birlikte hayata geçirilen Aliağa Bisküvilik Buğday projesinde elde edilen sonuçların gelecek adına son derece ümit verici olduğunu belirtti.

Özdemir şu bilgileri aktardı: “Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın uzun gelişim sürecindeki büyük emek ve zaman, bugün ülkemizin yerli ve milli bisküvilik buğdayının oluşmasına katkı sağladı. Bu buğdayın bir ilk olarak, tamamen bisküviye özel ve ıslah yönüyle geliştirilmiş bir tür olması, endüstriyel anlamda da Türkiye’de büyük bir sistem değişikliğidir. Aliağa buğdayı on binlerce aday arasından yapılan binlerce gözlem ve analizle seçilerek geliştirildi. 2014 yılında Bakanlığımız bünyesinde bulunan Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezine sunuldu. Bağımsız testlerle de onaylanarak 2017 yılında Aliağa ismiyle tescil edildi. Aliağa Bisküvilik Buğdayı, yüksek verimi, kuraklığa ve hastalıklara dayanıklılığı ve bisküviye özel kalitesiyle ön plana çıkıyor. 2017 -2019 yılları arasında buğdayın yaygınlaşması için tohum üretme çalışmaları Enstitümüzün ekim alanlarında yapıldı. 2019 yılından itibaren Ülker’in tohum üretme çalışmalarıyla süreç devam ediyor”

 

Mazot gübre desteği ne zaman yatırılacak 2022? Çiftçileri ilgilendiren açıklama... Ödeme tarihi 6 ay öne çekildi

ÖDEMELER NASIL SORGULANIR

Mazot gübre desteği ödeme tarihi için beklentiler ekim ayının son haftasıyla yoğunlaştı. Tarım ve Orman Bakanlığınca çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olan çiftçilere ödenecek olan mazot gübre desteği hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Kişci, ödeme tarihinin 6 ay öne çekildiğini duyurmuştu. Tohum, hububat, mazot, gübre, toprak analizi ve kırsal kalkınma alanlarında verilen desteklerden yararlananların, 2023 ödemeleri Ziraat Bankası üzerinden yatırılacak. Peki, mazot gübre desteği ne zaman yatırılacak 2022? İşte, o konu hakkında bilgiler.

Mazot gübre desteği ne zaman yatırılacak 2022 Çiftçileri ilgilendiren açıklama… Ödeme tarihi 6 ay öne çekildi


Mazot gübre desteği ne zaman yatırılacak, sorusu son gelişmeler ile takip ediliyor. 2023’ün Mart ayında ödenmesi planlanan 2022 yılı mazot ve gübre desteği ödemeleri alınan kararla erken yatırılacak. Bakan Kirişci yaptığı açıklamada ödemelerin 6 ay öne çekildiğini belirterek bu ayın sonunda önümüzdeki ayın başında Ziraat Bankası üzerinden yatırılacağını söyledi. Ödemelerin ekimin son haftasında yatırılması bekleniyor.

Bakan Kirişci, 2023’ün Mart ayında ödenmesi planlanan 2022 yılı mazot ve gübre desteği ödemelerinin 6 ay öne çekildiğini hatırlatarak şunları söyledi:

“Biz 2023’te ödeyeceğimiz 2022 yılına ait desteklerimizi, mazot ve gübre desteklemelerimizi 6 ay öne çekip bu ayın sonunda önümüzdeki ayın başında en geç sizin kendinize ait Ziraat Bankası kartlarınıza ayni olarak yükleyeceğiz. Yani sadece mazot ve gübre alabileceksiniz. Çünkü biz üreticimizin kendilerine vermiş olduğumuz parayı sektör dışında veya başka bir amaçla kullanmasına rıza göstermeyeceğiz. İstiyoruz ki para tarım sektöründe kullanılsın. Bunun için 6 ay öncesinden size verilecek karta ayni olarak yüklenecek. Bu desteği inşallah bu ayın sonunda sizlere veriyor olacağız. Siz de tarlaya giderken ekim için öncesinden mazot ve gübrenizi kartınıza yüklenmiş olacak olan krediden kullanmış olacaksınız.”

Hububat, baklagil dane mısır desteği, sertifikalı tohum üretim desteği, mazot gübre desteği, sertifikalı fidan üretim desteği, sertifikalı tohum kullanım desteğinden faydalananlar hesaplarını kontrol ederek, ödemelerin yatıp yatmadığını öğrenebilirler.

Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olan vatandaşlar e-Devlet üzerinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleriyle sorgulaması yapabilir.

5 tarım işçisini tavanında taşıyan midibüs, trafikten menedildi

5 tarım işçisini tavanında taşıyan midibüs, trafikten menedildi

Karataş ilçesinde dün işlerini bitiren bir grup tarım işçisi, kaldıkları mahallelere gitmek için midibüslere bindi. 5 işçi ise araçlarda yer kalmayınca 01 EZN 53 plakalı midibüsün tavanına çıktı. İşçiler, hem kendilerini hem de trafiği tehlikeye attı. Yoldaki diğer araçlarda yolculuk yapanlar, cep telefonlarıyla işçilerin yolculuğunu kayda alıp, görüntüleri sosyal medyada paylaştı.


Olayı görüntüleyenlerden biri, “Böyle bir saçmalık olur mu? Can taşıyorsun sen. Yazık, günah. Bu tür şoförler işçilerin canını hiçe sayıyor. Böyle bir saçmalık hiç gördünüz mü?” diyerek tepki gösterdi.

9 BİN 517 TL CEZA

Olayla ilgili çalışma başlatan İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, sürücünün kimliğini belirledi. İsmi açıklanmayan midibüs şoförüne, ‘araç dışına izin alınmaksızın reklam yazı yazmak’, ‘araç üzerinde yapılan teknik değişikliği 30 gün içerisinde ruhsata işletmemek’ ve ‘ilgili büyükşehir belediyesinden izin almadan taşımacılık yapmak’ suçlarından toplam 9 bin 517 TL para cezası kesildi. Midibüs de 60 gün trafikten menedildi.

Ulaşıma ve tarıma 1.1 milyar TL yatırım

Ulaşıma ve tarıma 1.1 milyar TL yatırım

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, yeni raylı sistem araçları, otobüsler, kapalı duraklar, istasyonlar ve ulaşımda kolaylık sağlayacak uygulamalarla bu alanda 900 milyon TL’lik yatırım yaptıklarını duyurdu.


3.5 yıllık süre içinde şehrin kalkınması için büyük önem arz eden ve Kayserililerin hayatını kolaylaştıracak uygulamaları yerel halkın hizmetine sunduklarını belirten Büyükkılıç, “Raylı Sistem İstasyonları’nda yolcu bilgilendirme ekranlarını devreye aldık. 6.9 milyon TL güncel yatırım bedeli ile 23 noktaya otomatik bilet dolum makinesi ilave ettik. İndirimli Abonman Kartı 100 TL’ye, Tam Abonman Kartı 300 TL‘ye indirdik. İndirimli abonman kullanıcı sayısında 14 kattan fazla artış sağladık. Ayrıca akıllı Trafik yönetiminin gerçekleştirileceği ‘Trafik Kontrol Merkezi’ yapımı tamamlanmış ve hizmete açılmıştır. İlk etapta 55 adet Kavşak Akıllı Kavşak’a çevrilmiş, 73 kavşakta ise çalışmalar devam etmektedir. 26 milyon TL’ye mal olan projede, bu kavşakların tamamlanmasıyla mevcut trafiğin yüzde 80’i yönetilecek konuma gelecektir. 35 milyon TL maliyetli Yatay Düşey Trafik İşaretlemeleri, Yol Çizgi Boya İşleri ve bu işlemler için makine teçhizat alımı gerçekleştirilmiştir.


Öte yandan 65 milyon TL’lik belediyemiz bünyesinde kullanılmak üzere 24 Adet İş Makinası da alınmıştır” yorumunu yaptı.
Dr. Memduh Büyükkılıç, Büyükşehir Belediyesi tarafından 1000 Ton Buğday Tohumu ve 500 Ton Yem Bitkileri Tohumu Dağıtım Töreni’nde ise “Üretmesi sizden, dağıtması, destek olması hem Bakanlığımızdan hem bizden diyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum. 226 milyon TL’lik tarım ve hayvancılık alanında Yatırım yaptık. Ar-Ge çalışmalarında da ‘biz varız’ demişiz.
Tarımsal Sulamalar İçin Güneş Enerji Santrali Yapımı, İklim Değişikliği Kuraklıkla Mücadele Projesi, Tıbbi Aromatik Bitki Üretim Geliştirme Projeleri, Seracılık ve Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsü gibi tesislerin yanı sıra Sulama Suyu Tesisi bağlamında 90 bin dekar arazi sulamaya açıldı” bilgisini verdi.

Bingöl'de Tarım ve Hayvancılık çalıştayı

Bingöl'de Tarım ve Hayvancılık çalıştayı

Bingöl’de Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu (TÜMBİKON) ve Zikte Bölgesi Sürdürülebilir Kalkınma Platformu (Zikte SÜRKAP) ortaklığıyla, tarım ve hayvancılık konulu çalıştay gerçekleştirildi.


Bingöl: Bingöl’de TÜMBİKON ile Zikte SÜRKAP ortaklığıyla, üniversite salonunda tarım ve hayvancılık konulu ‘Bingöl Sürdürülebilir Kalkınma Çalıştayı’ gerçekleştirildi.

Modaretörlüğünü Can Çobanoğlu’nun yaptığı çalıştay, 5 oturum şeklinde gerçekleşti. Çalıştayda, 20’ye yakın profesör ve yerelde hayvancılık sektöründe yer alan STK temsilcileri görüşlerini bildirdi. Çalıştayın amacının, Bingöl’ün tarım ve hayvancılık sektörü başta olmak üzere havza bazlı doğal kaynaklara dayalı ekonomik modeller ve yatırım imkanlarının tespit edilerek, kırsal ve bölgesel kalkınma potansiyelini ortaya çıkarmak ve üniversite-kamu-STK-sanayi işbirliğini somut hale getirmek olduğu belirtildi.


Programın açılış konuşmasını yapan TÜMBİKON Başkan Vekili Metin Keskin, “Ülkemizin gelişmekte olan illeri arasında yer alan Bingöl’ümüzde böylesine değerli bir organizasyonun düzenlenmesi her bakımdan kıymetli ve takdire şayandır. Bu çalıştayın Bingöl’de düzenlenmesinin amacı, ilimizin keşfedilmemiş doğal, kültürel ve insani kaynaklarına dikkat çekmektir. Her bakımdan bakir ve keşfedilmemiş bir coğrafyanın masaya yatırılacağı bu çalıştayda ilimize dokunacak çıktıların vücut bulmasını temenni eder, hepinizi en derin saygı ve hürmetlerimle selamlarım” dedi.


Çalıştay hakkında bilgi veren düzenleme kurulu başkanı Prof. Dr. Alaaddin Yüksel ise “Bu çalıştayın amacı, Bingöl ili mevcut sosyo-ekonomik durumunu dikkate alarak tarım ve hayvancılık sektörü başta olmak üzere havza bazlı doğal kaynaklara dayalı ekonomik modeller ve yatırım imkânlarının tespit edilerek kırsal ve bölgesel kalkınma potansiyelini ortaya çıkarmak ve bu amaçla üniversite-kamu-STK-sanayi işbirliğini somut hale getirmektir. Çalıştayda özellikle Bingöl Tarım ve hayvancılığı başta olmak üzere, Bingöl ili doğal kaynakları, jeotermal ve sağlık turizmi gibi potansiyeli olan doğal kaynakların yönetimi ile bu kaynakların ekonomiye katma değer sağlaması için sürdürülebilir kalkınma modelleri ve yatırım potansiyelleri konularını bilimsel oturumlarda ele alınacaktır. Aralarında eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Yüksel Yalova’nın da olduğu 20 civarında bilim ve iş insanı da çalıştaya katılarak sunumlarını yapacak ve tecrübelerini aktaracaklardır. Çalıştayın ilimiz ve bölgemiz için hayırlı olmasını diliyor, tüm paydaşları ve halkımızı davet ediyoruz” diye konuştu.


Eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Yüksel Yalova da tarım ve hayvancılık konusunda görüşlerini aktardı.

Çalıştaya Bingöl dışından davet edilen 20’ye yakın profesör ve akademisyenin yanı sıra yereldeki STK temsilcileri, kurum amirleri ve öğrenciler katıldı.

Başkan Özcan: "Tarım ve hayvancılıkta önemli işler gerçekleştiriyoruz"

Malatya Ticaret Borsası (MTB) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan, bir ziyarette yaptığı konuşmada, “Malatya bir taraftan sanayileşirken bir taraftan da tarım ve hayvancılıkta önemli işler gerçekleştiriyoruz” dedi.

Başkan Özcan: 'Tarım ve hayvancılıkta önemli işler gerçekleştiriyoruz'
Malatya – Türkiye Muhtarlar Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Şube Başkanı Mustafa Eren ile yönetim kurulu üyeleri, MTB Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan’a ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu.

 

Malatya Ticaret Borsası’nda 1 Ekim’de gerçekleştirilen seçimde yeniden başkanlığa seçilen Özcan’a ziyaretler devam ediyor. Türkiye Muhtarlar Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Şube Başkanı Mustafa Eren ile yönetim kurulu üyeleri, yeniden başkanlığa seçilen Ramazan Özcan’a ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulunarak, yeni dönemde çalışmalarında başarılar dilediler.


“Önemli işler gerçekleştiriyoruz”


MTB Başkanı Ramazan Özcan, ziyarette yaptığı konuşmada, Malatya bir tarım şehri olduğunu ifade ederek, “Malatya bir taraftan sanayileşirken bir taraftan da tarım ve hayvancılıkta önemli işler gerçekleştiriyoruz. Kayısı da son yıllarda yapmış olduğumuz yatırımlarla beraber ihracatta çok önemli noktalara geldik. Sizlerin de desteğini ve gayretinizi göz ardı etmiyoruz. Bu dönemde tamamlayamadığımız projelerimizi var. Bu projeleri de tamamlayarak Malatya’mızın ve üyelerimizin hizmetine sunacağız. Çiftçi üretici bize ne kadar yakınsa bizden daha çok sizlere yakın. Kendi mahallelerinizde özellikle kayısı ile ilgili karşılaştığınız sorular ve sıkıntılarla siz daha çok muhatap oluyorsunuz. Bizde her zaman sizlerle istişarelerde bulunuyoruz. İstikrarlı kayısı ve fiyat politikası bundan sonraki dönemlerde de devam edecektir. Üretici ne kadar mutlu ise sizde o kadar mutlusunuz bizde o kadar mutlu oluyoruz. Gerçekleştirdiniz ziyaretten dolayı hepinize teşekkür ediyorum” dedi.


Türkiye Muhtarlar Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Şube Başkanı Mustafa Eren ise “Borsa bir şehrin ürün deposudur. Sizin döneminizde yaptığınız yatırımlarla kayısı değeri buldu. Çiftçi ve üreticilerimiz bundan çok memnunlar. Tarım ve hayvancılık sektörü ile ilgilide önemli çalışmalar yapıyorsunuz. Özellikle Yazıhan Mısırdere’de yapılacak olan Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi tarım ve hayvancılık sektörüne ciddi bir ivme kazandıracaktır” diye konuştu.

Main Menu