05.10.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Tarımda yapay zekâ dönemi

Tarımda yapay zekâ dönemi

Tarım ve Orman Bakanlığı, hububatın verim kalitesini düşüren sünenin yapay zeka ile takip edileceğini, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün (TAGEM) geliştirdiği uzaktan kamera sistemi ve sensörlerle yapılacak izleme sayesinde, sadece ihtiyaç duyulan alanda ilaçlama yapılacağını açıkladı. Böylece maliyetler azalırken, toprağın veriminin de düşmeyeceği ifade edildi.


Hububatta, ürünün verimini ve kalitesini düşüren süne ile mücadele için geliştirilen, “Tahmini Uyarı Modeli Geliştirilmesi Projesi”nde sona gelindi. Projeyle, ergin süneleri uzaktan kameralar ile tespit edebilecek yapay zekaya dayalı bir sistem oluşturuldu. TAGEM’in geliştirdiği yapay zeka tabanlı sensör, Aksaray ve Kırşehir’de iki yıl test edildi. Çalışma ayrıca Konya’da da uygulandı. Süne mücadelesinin daha az sayıda personel ve daha düşük maddi kaynakla yürütülmesi amaçlanırken; sünelerin sensör ve kameraya takılmasıyla çiftçiye ilaçlama uyarısı yapılacak. Böylelikle sadece ihtiyaç duyulan alanda ilaçlama yapılacak ve maliyette yüksek oranda tasarruf sağlanacak.


VERİMLİLİK ARTACAK

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, sektördeki teknolojik ve bilimsel gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, tarımda dijital hizmetleri yaygınlaştıracaklarını kaydetti. Kirişci, şunları söyledi: “Geliştirilen algoritma ve yazılımlar ile bitkisel üretim planlamaları, bitkilerin sınıflandırılması, verim tahmini, bitki hastalık, zararlı ve yabancı otlarının tespiti mümkün hale gelmiştir. Bu alana yapılan yatırımlar, ülkemizin tarım sektörünü daha ileri bir noktaya taşıyacaktır. Akıllı tarım sistemlerinin kurulması, ülkemizin de parçası olduğu küresel gıda üretiminde, işlemesinde ve dağıtımında çok önemli verimlilik artışlarının yakalanmasını vadetmektedir. Ülkesel ölçekte stratejik hedeflerimize ulaşmada geçmişte olduğu gibi gelecekte de Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretim modeline katkı koyacak uygulamalara devam etme kararlılığındayız.”

İl Tarım Müdürü Karaca Silivrili çiftçilere 'Çiftçi Kayıt Sistemi'ni anlattı

İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, 1 Ekim’de e-Devlet üzerinde uygulamaya başlayan Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile ilgili Silivrili çiftçilere bilgi verdi. Karaca, Türkiye genelinde ÇKS’de 3 günde 59 bin başvuruya ulaşıldığını belirterek, “Daha önce çiftçi muhtara gidiyordu, 2 aza ile birlikte imza alıyordu. Ziraat odasına, ilçe tarıma gidiyordu. Bu da çiftçiye zaman, ziraat mühendislerimize iş kaybına neden oluyordu” dedi.

İl Tarım Müdürü Karaca Silivrili çiftçilere 'Çiftçi Kayıt Sistemi'ni anlattı

Oman Bakanlığı tarafından oluşturulan çiftçilerin kayıt altına alındığı tarımsal veri tabanı ÇKS, 1 Ekim’den itibaren e-Devlet üzerinden uygulamaya girdi. Çiftçilerin ekeceği ürünü bildirmek gibi işlemleri artık, e-Devlet üzerinden ÇKS ile yapabiliyor. İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, bugün Silivrili çiftçilerle bir araya gelerek, sistemin detaylarını anlattı. 

“ÇİFTÇİ TRAKTÖRÜNDE, İNTERNET OLAN HER YERDE SİSTEMİ KULLANABİLİR” 

İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, uygulamayla ilgili şu bilgilendirmeyi yaptı, “ÇKS, çiftçinin kendi alanında ne ürettiğini belirttiği, kaydettirdiği bir sistem.

 

İl Tarım Müdürü Karaca Silivrili çiftçilere Çiftçi Kayıt Sistemini anlattı

 

ÇKS’de tüm arazilerde ne ekildiği, parsel parsel ne yapıldığıyla ilgili başvuru yapılıyor. Mazot desteği, gübre, alan, ürün ve birçok destek ödemeleri ÇKS üzerinden yapılıyor. Daha önce çiftçi muhtara gidiyordu, 2 aza ile birlikte imza alıyordu. Ziraat odasına, ilçe tarıma gidiyordu. Bu da çiftçiye zaman, ziraat mühendislerimize iş kaybına sebep oluyordu. ÇKS’ye kayıtlı olan çiftçimiz, e-Devlet üzerinden oturduğu yerden, traktöründen, internet olan her yerde bu sistemi kullanabilir. Türkiye genelinde 3 gün içerisinde 59 bin başvuruya ulaştık” dedi. 

Çiftçi İbrahim Elmaslı, “Şu anki süreç çok güzel oldu. Daha önce prosedürleri aşamıyorduk. Muhtara gidiyorduk, muhtar yok. Muhtarı buluyorsun aza yok. Siz işlemleri ne kadar hızlı yaparsanız yapın bir hafta sürüyordu. Şimdi internetin varsa her yerde yapıyorsun. Bize çok faydası olacağına inanıyorum” dedi.

Çiftçi Kayıt Sistemi'ne başvuru sayısı 60 bini aştı

Çiftçi Kayıt Sistemi'ne başvuru sayısı 60 bini aştı

İstanbul Tarım ve Orman İl Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, Çiftçi Kayıt Sistemi’nin (ÇKS) 1 Ekim itibarıyla başladığını ve çiftçinin kendi tarlasında ne ürettiğini kaydettirdiği bir sistem olduğunu belirtti.

Silivri’de çiftçilerle bir araya gelen Karaca, basın mensuplarına yaptığı değerlendirmede, Tarım ve Orman Bakanlığınca gerçekleştirilen düzenlemeyle Çiftçi Kayıt Sistemi’ndeki değişikliklerin e-Devlet üzerinden sağlanmasıyla ilgili bilgi verdi.

Karaca, çiftçinin ÇKS’de tüm arazilerde ne ekildiği ve ne yapıldığı ile ilgili başvurusunu yaptığını aktararak, “Bakanlığın desteklemeleri bu kayıtlar üzerinden gerçekleşiyor. Mazot desteği, gübre desteği, alan desteği, ürün desteği ve birçok ödemelerin tamamı ÇKS üzerinden temin ediliyor.” diye konuştu.

Karaca, Çiftçi Kayıt Sisteminin 1 Ekim itibarıyla başladığını ve çiftçinin kendi tarlasında ne ürettiğini kaydettirdiği bir sistem olduğunu belirten Karaca, “Çiftçimizde gerçekten bu bürokrasiden uzaklaşmak istiyormuş ki sistem Türkiye genelinde 3 gün içerisinde 60 bini aşkın başvuruya ulaştı.” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın aslında büyük bir devrim gerçekleştirdiğine işaret eden Karaca, “Çiftçimiz, e-Devlet üzerinden oturduğu yerde, tarlasında, traktöründe, evinde internet olan her yerde bu sistemi kullanabiliyor.” ifadelerini kullandı.

Karaca, “Bakanımızın birçok yerde ifade ettiği gibi üretim planlaması da bunun üzerinden olacak. Bir sonraki aşaması planlama. 31 Aralık’a kadar bu sistemi yapacağız. Çiftçimiz şubat ayında da yine ürün değişikliği yapmak isterse değiştiriyor. Sisteme girdikten sonra bilgilerini tekrar güncelliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Çiftçi Kayıt Sisteminin kendilerine de çok fayda sağladığına dikkati çeken Karaca, “Bizim ziraat mühendisi arkadaşlarımız sahaya inip, daha çok çiftçimizle bir arada olacaklar. Biz onlara daha çok gideceğiz. Onların bize gelmesinden ziyade zaten bizim amacımız bakanlık olarak sahada olmak, bizim onlara gitmemiz. Bu açıdan gerçekten son yıllardaki en güzel uygulama ve devrim gibi bir uygulama.” şeklinde konuştu.

Ziraat mühendisi ve Çiftçi Eray Araç da Çiftçi Kayıt Sisteminin kendilerine sağladığı kolaylıklara değinerek, “Danışmanlık firmanın bize desteğiyle birlikte ektiğimiz alanları, işlediğimiz yerin ürünlerini belirterek bunların hepsini tek tek çıkartarak muhtara gidiyorduk, muhtar ve azanın imzasıyla birlikte aldığımız evrakları ziraat götürüyorduk, orada onaylandıktan sonra ilçe tarıma götürüyorduk, orada işleme alınıyordu.

Uzun bir süreç oluyordu. En azından bunun önüne geçilmiş oldu. Şimdi bunu herkes artık evinde, burada traktörün üstünde veya arabada bile yani normal internet olan herhangi bir yerde kendisi tek başına bilgilerini girebilecek.” ifadelerini kullandı.

Çiftçi İbrahim Elmaslı ise “Çiftçi Kayıt Sistemi ile süreç çok güzel oldu. Daha önce bu uzun zaman alan prosedürü aşamıyorduk. Ne kadar hızlı yaparsanız yapın bir hafta sürüyordu. Şimdi, tarlada boş vaktinde dinlenmek için oturduğunda internetin varsa telefonla giriyorsun ve işlemi yapıyorsun. Prosedür ortadan kalkıyor.” diye konuştu.

Tarıma dayalı ihtisas OSB yönetmeliğinde değişiklik

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre kurucu kurum ve kuruluşlarca, katılma payı oranına göre müteşebbis heyette temsil edileceği her bir temsilci için yatırılması gereken meblağ, başvuru aşamasında değil, kuruluş protokolünün onayı aşamasında verilecek.

Ayrı bölümlerde kümelenmek suretiyle besi ve süt sığırcılığı faaliyetleri aynı TDİOSB’de yapılabilecek. Ayrıca bitkisel üretimde her bir sera işletmesi için ayrılacak parsel büyüklüğü 25 dekardan 10 dekara düşürüldü.

Yönetmeliğe, kuruluş aşamasında belirlenen üretim konusunun, ihtiyaç duyulması halinde, projenin devamlılığının sağlanması açısından Bakanlık onayı ile değiştirilebilmesine yönelik hüküm eklendi.

TDİOSB genel yerleşim planının “TDİOSB alanının tamamının tüzel kişilik adına tescilinden sonra hazırlanması” yönündeki sınırlayıcı hükümde, sürecin uzamaması için düzenleme yapıldı. Hüküm, tüzel kişilik kazanılmasından sonra işlemlere başlanabilmesi için “yeri kesinleşen TDİOSB alanında” olarak değiştirildi.

Hayvan refahının sağlanmasına yönelik üstyapı projelerinin hazırlanmasında dikkate alınacak ölçü kriterlerine, küçükbaş hayvan barınaklarıyla ilgili hususlar dahil edildi. Süt sığırı ve besi sığırı barınakları ile ilgili kriterlerde düzenleme yapıldı.

“Barınaklar arasında en az 50 metre mesafe bırakılması” yönündeki hüküm, uygulamada sıkıntılara sebep olduğundan 25 metreye düşürüldü.

Öte yandan, projelerin kesintiye uğramaması açısından, ihtiyaç duyulması halinde, imar uygulaması etaplar halinde yapılabilecek.

Çiftçiler bilinçlendi, 117 milyar TL'lik tarımsal varlık sigortalandı

Çiftçiler bilinçlendi, 117 milyar TLlik tarımsal varlık sigortalandıTARSİM Yönetim Kurulu Üyesi Serpil Günal, “Geçtiğimiz yıl eylül ayı sonu itibarıyla TARSİM Sistemi çerçevesinde 83 milyar TL’lik tarımsal varlık sigortalanmışken, bu yıl ekim ayı itibarıyla 177 milyar TL’lik varlık sigortalanmış durumda. Yüzde 112 oranında artış söz konusu.” dedi.Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Serpil Günal, Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi’ndeki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, küresel iklim değişikliğinin etkilerine bağlı olarak, doğal afetlerin ve risklerin frekans ve şiddetindeki artışların daha fazla hissedildiğini belirtti.

“Üreticilerimizin üçte biri TARSİM Sisteminde yer alıyor diyebiliriz” 

Tarımsal üretimde yaşanan hasarlarda artışlar olduğunu aktaran Günal, şunları kaydetti:

“Bu durum, tarım sigortasına olan eğilimi arttırıyor. Çiftçilerimiz sigorta konusunda bilinçlendi. Bu yılın ilk 9 aylık verilerine bakıldığında da bu artışı görebiliyoruz. Geçtiğimiz yıl eylül ayı sonu itibarıyla, TARSİM Sistemi çerçevesinde 83 milyar TL’lik tarımsal varlık sigortalanmışken, bu yıl ekim ayı itibarıyla 177 milyar TL’lik varlık sigortalanmış durumda. Yüzde 112 oranında artış söz konusu. Aynı zamanda toplam prim üretiminde de artışlar meydana geldi. Geçtiğimiz yıl tüm tarım sigortası branşlarında 3,3 milyar TL’lik prim üretilmişti. Bu yıl ise 5,5 milyar TL prim üretildiğini görüyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımızın geçtiğimiz günlerde açıkladığı resmi verilere göre, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olan 2 milyon çiftçimiz bulunuyor. Geçtiğimiz yıl sistemde 500 bin sigortalımız ve işletmemiz vardı. Bu yıl 606 bine çıktı. Bu durumda kayıtlı olan üreticilerimizin üçte biri TARSİM Sisteminde yer alıyor diyebiliriz.

Geçtiğimiz yıl çeşitli risklerden ötürü bitkisel ürünleri, seraları, büyükbaş ve küçükbaş hayvanları, kovanları, kümes hayvanları, su ürünleri zarar gören üretici ve yetiştiricilerimize 2,7 milyar TL tazminat ödemiştik. Bu yıl şimdiye kadar 2,1 milyar TL hasar ödemiş durumdayız. Yıl sonuna kadar bu tutarın 4 milyar TL’ye yükseleceğini öngörüyoruz. Durumu Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası özelinde değerlendirdiğimizde ise 2021 yılında Türkiye genelinde 84 bin poliçe tanzim edilmişti. Bu yıl 152 bin adet poliçe üretildi. Yüzde 81 oranında artış var. Geçen sene toplam sigortalı alan 1,5 milyon dekarken, bu sene 3 milyon dekar alana yükseldi. Bu yıl ülkemizde, belirli bölgeler dışında çok ciddi anlamda kuraklık yaşamadık. Toplam hasarlı alana baktığımızda, sigortalanan alanda yüzde 73 civarında bir hasar ödemesi yapılmıştı. Bu sene ise yüzde 45 civarında bir oranda hasar ödemesi yapılmış oldu. Geçtiğimiz yıl üreticilerimize 215 milyon TL hasar ödemesi yapmıştık. Bu yıl ise 365 milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirdik. Bu artış, sigorta bedeli ve poliçe adedindeki artıştan kaynaklandı.”

“Gelir Koruma Sigortası’nda gelir kayıpları karşılanıyor”

Serpil Günal, TARSİM olarak, yurt genelinde 16 farklı noktada bölge müdürlükleri olduğunu anımsatarak, sürekli olarak sahada olduklarını vurguladı.

Tarım ve Orman Bakanlığının il-ilçe teşkilatlarıyla birlikte bilgilendirme ve tanıtım çalışmalarının aralıksız devam ettiğini aktaran Günal, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Sigorta şirketlerinin, özel acentelerin, bankaların, tarım kredi kooperatiflerinin ve tüm paydaşların katkılarıyla sistemdeki sigortalılık oranı giderek artıyor. Havuz sistemleri, penetrasyonun yüksek olduğu ve başarılı sistemler. Dünyada tarım sigortalarında havuz sistemini başarıyla yürüten 4 ülke var. Amerika, Kanada, İspanya ve birisi de Türkiye. Kamu-özel sektör iş birliğini dünyada en iyi uygulayan ülkelerden birisiyiz. Burada devletin üreticiye sağladığı prim desteği çok önemli. Ülkemizde uygulanan sistemde, tüm tarım sigortası branşlarında yüzde 50 devlet prim desteği sağlanıyor. Aynı zamanda bitkisel üretimde meyvelerde don riskine yüzde 67’ye varan ve kuraklık verim sigortasında 2022 yılına özel olarak yüzde 70 devlet prim desteği sunuluyor.”

Günal, ilk aşamada, geçen yıl buğday ürününde Konya’nın Cihanbeyli, Karatay ve Kadınhanı ilçelerinde uygulamaya alınan Gelir Koruma Sigortası’nın, Konya’nın tüm ilçelerinde genişletilerek, 2023 yılında ise tüm Türkiye genelinde uygulanması üzerine çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini bildirdi.

Günal, “Bu sigorta programında üreticinin sigorta priminin yüzde 60’ı devlet tarafından karşılanıyor. Gelir Koruma Sigortası’nda teminat kapsamındaki nedenlerden kaynaklı verim değişimi ve hasat sonrası oluşan ürün fiyatının beklenen fiyattan farklı olması nedenlerine bağlı meydana gelen gelir kayıpları karşılanıyor. Üreticimizin bir parselden elde edeceği gelirindeki 100 liranın 70 lirasını koruma kapsamına alıyoruz, garanti ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Serpil Günal, Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi’ndeki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, küresel iklim değişikliğinin etkilerine bağlı olarak, doğal afetlerin ve risklerin frekans ve şiddetindeki artışların daha fazla hissedildiğini belirtti.

“Üreticilerimizin üçte biri TARSİM Sisteminde yer alıyor diyebiliriz”

Tarımsal üretimde yaşanan hasarlarda artışlar olduğunu aktaran Günal, şunları kaydetti:

“Bu durum, tarım sigortasına olan eğilimi arttırıyor. Çiftçilerimiz sigorta konusunda bilinçlendi. Bu yılın ilk 9 aylık verilerine bakıldığında da bu artışı görebiliyoruz. Geçtiğimiz yıl eylül ayı sonu itibarıyla, TARSİM Sistemi çerçevesinde 83 milyar TL’lik tarımsal varlık sigortalanmışken, bu yıl ekim ayı itibarıyla 177 milyar TL’lik varlık sigortalanmış durumda. Yüzde 112 oranında artış söz konusu. Aynı zamanda toplam prim üretiminde de artışlar meydana geldi. Geçtiğimiz yıl tüm tarım sigortası branşlarında 3,3 milyar TL’lik prim üretilmişti. Bu yıl ise 5,5 milyar TL prim üretildiğini görüyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımızın geçtiğimiz günlerde açıkladığı resmi verilere göre, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olan 2 milyon çiftçimiz bulunuyor. Geçtiğimiz yıl sistemde 500 bin sigortalımız ve işletmemiz vardı. Bu yıl 606 bine çıktı. Bu durumda kayıtlı olan üreticilerimizin üçte biri TARSİM Sisteminde yer alıyor diyebiliriz.

Geçtiğimiz yıl çeşitli risklerden ötürü bitkisel ürünleri, seraları, büyükbaş ve küçükbaş hayvanları, kovanları, kümes hayvanları, su ürünleri zarar gören üretici ve yetiştiricilerimize 2,7 milyar TL tazminat ödemiştik. Bu yıl şimdiye kadar 2,1 milyar TL hasar ödemiş durumdayız. Yıl sonuna kadar bu tutarın 4 milyar TL’ye yükseleceğini öngörüyoruz. Durumu Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası özelinde değerlendirdiğimizde ise 2021 yılında Türkiye genelinde 84 bin poliçe tanzim edilmişti. Bu yıl 152 bin adet poliçe üretildi. Yüzde 81 oranında artış var. Geçen sene toplam sigortalı alan 1,5 milyon dekarken, bu sene 3 milyon dekar alana yükseldi. Bu yıl ülkemizde, belirli bölgeler dışında çok ciddi anlamda kuraklık yaşamadık. Toplam hasarlı alana baktığımızda, sigortalanan alanda yüzde 73 civarında bir hasar ödemesi yapılmıştı. Bu sene ise yüzde 45 civarında bir oranda hasar ödemesi yapılmış oldu. Geçtiğimiz yıl üreticilerimize 215 milyon TL hasar ödemesi yapmıştık. Bu yıl ise 365 milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirdik. Bu artış, sigorta bedeli ve poliçe adedindeki artıştan kaynaklandı.”

“Gelir Koruma Sigortası’nda gelir kayıpları karşılanıyor”

Serpil Günal, TARSİM olarak, yurt genelinde 16 farklı noktada bölge müdürlükleri olduğunu anımsatarak, sürekli olarak sahada olduklarını vurguladı.

Tarım ve Orman Bakanlığının il-ilçe teşkilatlarıyla birlikte bilgilendirme ve tanıtım çalışmalarının aralıksız devam ettiğini aktaran Günal, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Sigorta şirketlerinin, özel acentelerin, bankaların, tarım kredi kooperatiflerinin ve tüm paydaşların katkılarıyla sistemdeki sigortalılık oranı giderek artıyor. Havuz sistemleri, penetrasyonun yüksek olduğu ve başarılı sistemler. Dünyada tarım sigortalarında havuz sistemini başarıyla yürüten 4 ülke var. Amerika, Kanada, İspanya ve birisi de Türkiye. Kamu-özel sektör iş birliğini dünyada en iyi uygulayan ülkelerden birisiyiz. Burada devletin üreticiye sağladığı prim desteği çok önemli. Ülkemizde uygulanan sistemde, tüm tarım sigortası branşlarında yüzde 50 devlet prim desteği sağlanıyor. Aynı zamanda bitkisel üretimde meyvelerde don riskine yüzde 67’ye varan ve kuraklık verim sigortasında 2022 yılına özel olarak yüzde 70 devlet prim desteği sunuluyor.”

Günal, ilk aşamada, geçen yıl buğday ürününde Konya’nın Cihanbeyli, Karatay ve Kadınhanı ilçelerinde uygulamaya alınan Gelir Koruma Sigortası’nın, Konya’nın tüm ilçelerinde genişletilerek, 2023 yılında ise tüm Türkiye genelinde uygulanması üzerine çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini bildirdi.

Günal, “Bu sigorta programında üreticinin sigorta priminin yüzde 60’ı devlet tarafından karşılanıyor. Gelir Koruma Sigortası’nda teminat kapsamındaki nedenlerden kaynaklı verim değişimi ve hasat sonrası oluşan ürün fiyatının beklenen fiyattan farklı olması nedenlerine bağlı meydana gelen gelir kayıpları karşılanıyor. Üreticimizin bir parselden elde edeceği gelirindeki 100 liranın 70 lirasını koruma kapsamına alıyoruz, garanti ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

"Balkız" görüntülendi: keyfi yerinde

Balkız' doğal ortamında görüntülendi

Düzce’de fenalaşan ve fazla bal yediği söylenen, sağlık kontrollerinin ardından doğaya salınan ayıya sosyal medyada yapılan oylamada “Balkız” ismi uygun görülmüştü.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Twitter hesabından yapılan açıklamada Balkız’ın doğada görüntülendiği ve durumunun gayet iyi olduğu söylendi. #HayvanlarıKorumaGünü etiketiyle yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Meşhur ayımız, sevimli kızımız #Balkız doğada, evinde görüntülendi😊 Kendini özletme Balkız🐻🍯

Sebze-meyve fiyatları yarı yarıya düşecek!

Sebze-meyve fiyatları yarı yarıya düşecek!

Vatandaşın sebze-meyveyi ucuza ve taze almasını sağlayacak ‘Kent Tarımı’ modeli ete kemiğe bürünmeye başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı bir taraftan üreticilere fideler dağıtıyor diğer taraftan şehirlerin kenarlarında tarım ürünlerinin üretimi için Organize Sanayi Bölgeleri inşa ediyor.


40 ilde, 57 Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması planlıyor. Tamamı faaliyete geçtiğinde yıllık 500 bin ton sebze üretilecek. Seralar jeotermal kaynakla ısıtıldığı için enerji maliyeti yüzde 40-50 oranında azalacak. Şehirlerin ihtiyacı yerelden karşılanacağı için ulaşım maliyetleri de düşecek. Bu da üretim maliyetlerini aşağı çekecek. Böylece vatandaş hem taze hem de ucuza sebze-meyveye kavuşacak.

BATAKLIKTAN BEREKET FIŞKIRACAK

Bu seralardan ilki İzmir’de kuruluyor. Dikili’deki 3 milyon metrekare alanda tarım yapılacak. Bölgeyi Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider ve Tarım Reform Genel Müdürlüğü Organize Tarım ve Hayvancılık Bölgeleri Daire Başkanı Deniz Oruç mihmandarlığında gezdik.

Gizligider, “Burası tamamen bataklıktı. Şimdi bataklıktan bereket fışkıracak” diyor. Bölgede iş makineleri harıl harıl çalışıyor. Hafriyat başlamış durumda… 2023 sonunda altyapısının tamamlanması 2024 sonuna kadar da bitirilmesi hedefleniyor. Alanın yüzde 55’i sera, 33’ü sanayi parseli olarak belirlenmiş.

Yüzde 100’ü satılmış… İzmir Dikili’deki Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin başında olan Ali Osman Öğmen, “Antalyalı firma da var, Hollandalı firma da… Avrupa’nın en büyük sera kümelenmesi olacak” diyor.

3.500 KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAK

Bölge 3.500 kişiye iş imkanı yaratılacak. Projede istihdam edileceklerin yüzde 90’ı kadın olacak. Yılda 80 bin ton üretim planlanıyor. 5 milyar liralık yatırım yapılıyor. Eonomiye yıllık 1.6 milyarlık katkı sağlanması hedefleniyor. Bölgede 21 noktada jeortermal kaynaklar için sondaj planlanıyor.

4 farklı yenilenebilir enerji kaynağının kullanılacağı tek OSB olacak. 2 rüzgar turbini, bir biyokütle tesisi, 169 dekar alanda da güneş santrali kurulacak. Buradan çıkan atıklar da biyoenerjiye dönüşecek. Reorganizasyonla jeotermal suları yeniden kullanılabilecek. Bölgede Seracılık Eğitim ve Ar- Ge Merkezi de inşa ediliyor.


NEVŞEHİR VE AĞRI SIRADA

Dikili’deki Jeotermal Isıtmalı Tarıma Dayalı İhtisas (Sera) Organize Sanayi Bölgesi Türkiye’nin en büyüğü… Ondan sonra 1.352 dekar alanda kurulacak olan Nevşehir-Kozaklı’daki bölge geliyor. Ebubekir Gizligider’in verdiği bilgiye göre, orada da çalışmalar hızlanmış. Ağrı- Diyadin’de 1.300 dekar alanda kurulacak olan projein de altyapı inşaatının temeli atılmış.

Bunların dışında altyapı inşaatları tamamlanan seralar da var. 729 dekar alanda kurulan Denizli- Sarayköy’deki jeotermal ısıtmalı sera OSB’de altyapı inşaatları tamamlandı. Sera işletme inşaatları devam ediyor. Burası faaliyete geçtiğinde yıllık 20 bin ton sebze üretimi yapılacak. 750 kişiye istihdam sağlanacak.

1.194 dekar alanda kurulan Samsun- Bafra ve 524 dekar alanda kurulan Zonguldak-Çaycuma seralarında da altyapı inşaatları 2023’te tamamlanacak. Tüzel kişilik kazanmış olanların dışında Aksaray-Kargın, Çanakkale- Ayvacık, Kayseri-Kocasinan projelerinde yer işlemleri tamamlandı. Afyonkarahisar, Uşak, Ankara, Manisa, Erzincan, Erzurum, Van’da sera kurma çalışmaları sürüyor.

DİĞER ŞEHİRLER İÇİN HAREKETE GEÇİLDİ


Kent Tarımı projesi için bakanlık diğer şehirlerde de adımlar atmaya başladı . 40 ilde 57 Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurmayı planlıyor. Bunların 31’i hayvansal üretim, 25’i bitkisel üretim, 1’i su ürünleri yetiştiriciliği üzerine olacak. 34’üne tüzel kişilik kazandırılmış durumda… Ağrı-Diyadin, Aydın-Efeler, Denizli-Sarayköy, Kütahya-Simav, Nevşehir-Kozaklı’da jeotermal ısıtmalı seralar için düğmeye basıldı.

YILDA 500 BİN TON SEBZE

Türkiye’nin 30 bin dekar serayı ısıtacak jeotermal enerji potansiyeli var. Şu anda 5 bin 293 dekar sera jeotermal kaynakla ısıtılıyor. Jeotermal kaynaklı seralarda, açıkta domates üretimine göre 5-6 kat verim artışı sağlanıyor. Jeortermal seraların tamamı faaliyete geçtiğinde yıllık 500 bin ton sebze üretilecek, doğrudan 20 bin kişiye istihdam sağlanacak.

Seracılıkta ısıtma giderleri, toplam üretim maliyetinin yüzde 60-70’ini oluşturuyor. Yeni yapılan seralar jeotermal kaynakla ısıtıldığı için enerji maliyeti yüzde 40-50 oranında azalacak. Şehirlerin ihtiyacı yerelden karşılanacağı için ulaşım maliyetleri ve nakliye kayıpları da düşecek. Aracı maliyetleri aşağı çekilecek. Bu da hem üretim hem ulaşım maliyetlerini aşağı çekecek. Böylece vatandaş hem taze hem de ucuza sebze-meyveye kavuşacak.

HAK sebze üretimini durduruyor

 

Elma sosu, kahverengi fasulye ve bezelye kavanozlarıyla tanınan Hollandalı gıda şirketi HAK, enerji fiyatlarındaki belirsizlik nedeniyle Ocak ayından itibaren altı hafta üretimi durduruyor .

Yönetmen Timo Hoogeboom, mevcut yüksek seviyenin kış aylarında konserve meyve ve sebze kavanozları üretmeyi ekonomik olmaktan çıkardığını söyledi.

Mevcut enerji maliyetleri fahiş ve bir yıl öncesine göre 10 kat arttı. Bu üretim molasında olduğu gibi, maliyeti kendimiz karşılamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ancak bu girişimlere rağmen ciddi fiyat artışlarının önüne geçemiyoruz.

Acı verici, ama ne yazık ki gerçek bu. ‘Tedarikler etkilenmeyecek çünkü hasat mevsimi o zamana kadar bitecek ve şirketin diğer ana maddesi olan bakliyat, üretim ve depolama açısından daha esnektir. Ulusal istatistik ofisi CBS geçen hafta, artan yakıt ve gıda fiyatları sayesinde enflasyonun geçen ay %17’nin üzerine çıktı.” dedi.

Main Menu