Kaş Tarım Sergisi açıldı
Ahmet ACAR/KAŞ, (DHA)- BU yıl ilk kez 24-26 Mayıs’ta düzenlenen Kaş Tarım Sergisi, Kınık Mahallesi’nde açıldı.
Kapalı Pazar Yerindeki açılışa, Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, İl Tarım Müdürü Gökhan Karaca, Büyük Birlik Partisi (BBP) Antalya İl Başkanı Murat Barış, AK Parti İl Başkan Yardımcıları, İlçe Müftüsü Turgut Topaloğlu, siyasi partilerin temsilcileri, kamu kurum müdürleri, meclis üyeleri, oda başkanları, muhtarlar, üreticiler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Başkan Mutlu Ulutaş, programda yaptığı konuşmada, verilere göre, Kaş nüfusunun yüzde 60’ının tarımla uğraştığını, buradan Türkiye’nin ve dünyanın birçok noktasına ihracat yapıldığını söyledi. Bölgede bereketli toprakların bulunduğuna dikkati çeken Başkan Mutlu Ulutaş, “Bizim insanımız kadirşinas, çalışkan, üretken, mazeret göstermeden memleketi, milleti için üretiyor. Pandemi sürecinde bile üreticimiz, tarım sektörü durmadı, üretimine devam etti. Çiftçilerimizle tarım sektörüyle bizler iftihar ediyoruz. Tarım sektörünü destekliyoruz” dedi.
Başkan Ulutaş, fuarın bundan sonra da devam edeceğini belirterek, “Bu bir başlangıç. Önümüzdeki günlerde güreş organizasyonunu da buradan başlatıyoruz. Yani Kaş ilkleri başlatıyor. Amacımız, hemşehrilerimizle hem üretmek, memleketin çehresini değiştirmek hem de hizmet etmek, Kaş’ı hak ettiği yere taşımak. Burada birlik, beraberlik, nezaket, hoşgörü var. Bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tarım fuarının hayırlı, mübarek olmasını diliyorum” diye konuştu.
Antalya Tarım İl Müdürü Gökhan Karaca da pandemi döneminde tarımın öneminin bir kez daha anlaşıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bizim hem üretimimiz hem de ihracatımız önemli yerlere geldi. Bu anlamda hem Kaş’tan hem de Antalya’dan yapmış olduğumuz ihracat, pandemi döneminde yaklaşık yüzde 30 arttı. Bu yıl içerisinde daha önce Kumluca’da, sonra Finike’de, Gazipaşa’da ve şimdi Kaş’ta tarım fuarı düzenleniyor. Tabii ki biz tarımın başkentiyiz ve bununla da gurur duyuyoruz. Bizim yaklaşık 360 bin hektar tarım alanımız var. Bu da Türkiye’deki toplam tarım alanının yüze 1,5’u yapıyor ama biz hem iklimimiz hem de çalışkan çiftçilerimizle tarımsal üretimin yaklaşık yüzde 6’sını karşılıyoruz. Yani bizim tarım arazilerimiz yaklaşık 4 kat daha fazla değer üretiyor. Dünyada Kaş turizm anlamıyla bilinir ama üretimde de alanlarımız son derece verimli. Fuarda mekanizasyon, sera teknolojisi, tohum, gübre ve fide anlamında önde gelen firmalarımız yerlerini almışlar. Bu tarımsal üretimin artarak devam ettiğinin çok önemli bir göstergesi ve bizim için de sevindirici. İnşallah bu fuar bölgemize ve ülkemize faydalı olur. Belediye Başkanımıza organizasyon için çok teşekkür ediyorum.”
Konuşmaların ve Müftü Topaloğlu’nun okuduğu duanın ardından protokol üyelerince kurdele kesimi gerçekleştirildi. Sonrasında katılımcılar tarım sektörünün seçkin markalarına ait ürünlerin yer aldığı sergiyi gezdi.
Kaş Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen sergiye, Kaş Kaymakamlığı, Ziraat Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) destek veriyor.
10 ilden 35 firmanın katıldığı sergide, yüzlerce farklı marka tarımsal ürün yer alıyor. Etkinlik kapsamında yerel ve uluslararası bitki besleme ve gübre şirketleri, traktörcüler ve traktör yedek parçası satan firmalar, tarım iş makineleri, sera kurulum sistemleri ve sera nayloncuları, sulama sistemleri ziyaretçilerle buluşturuluyor.
Sergi, üç gün boyunca 10.00-19.00 saatleri arasında gezilebilecek.
Tarım ürünlerinde ihracat azaldı
İklim değişikliği, tarım politikalarındaki aksaklıklar ve temel gıda üreticilerinin ihracatta daralmaya gitmesi, küresel gıda trafiğinde yavaşlamaya yol açıyor. Gelecekte adı duyulmamış bazı gıdalar sofralarımızda yerini alabilir.
Dünya genelinde, gıda temini ve üretiminde daralma söz konusu. ABD Tarım Bakanlığı yayımladığı raporla, 2022-2023 döneminde buğday üretiminin 4 milyon ton azalması olasılığına dikkati çekti.
Gıda uzmanı Prof. Dr. Nevzat Artık, gıda sorununu değerlendirdi.
“Birçok ülke şu anda ihracatı yasaklıyor. Örneğin hindistan buğday ihraç ediyordu yasakladı. Elinizde para bile olsa buğday alamayacaksınız. Endonezya yasakladı, Macaristan buğday ihracatını yasakladı. Bunun nedeni de önce ülkemiz insanına o gıdaları sunmak. Her ülke böyle düşünüyor.”
Gıda ürünü ihracatçısı ülkelerin daralmaya gitmesi, küresel krizi de tetikliyor. İklim değişikliği, tarım politikalarındaki bazı sorunlar ve bugün halihazırda Ukrayna’da devam eden savaş, bugün tükettiğimiz bazı gıdaların üretimini olumsuz etkileyebilir. Bu gıdaların başında et ve tahıl ürünleri geliyor.
“Bakliyatta azalma olabilir”
Gıda uzmanı Prof. Dr. Nevzat Artık, “Bakliyatta azalma olabilir üretimde düşme meydana gelirse. Et ve et ürünlerinde azalma meydana gelebilir çünkü yem fiyatları çok artmakta, gübre fiyatları çok artmakta”dedi.
İngiliz yayın kuruluşu BBC’deki bir habere göre, bugün az bilinen birçok bitki, 2050’ye kadar daha popüler olacak.
Kullanımı yaygın olmayan bazı baklagillerle yabani otlardan elde edilecek tahıllar ‘geleceğin sofralarında yer alması muhtemel gıdalar’ arasında.
Sahte muz ile çetin iklim şartlarında dahi yetişebilen pandanus ağacının yaprağı da listede.
Bakan Kirişci: Tarım ile gıda stratejik ve vazgeçilmez bir sektör
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası gördük ki tarım ile gıda stratejik ve vazgeçilmez bir sektör” dedi.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) “15. Yıl Değerlendirme Toplantısı ve Yatırımcı Buluşması” programını düzenledi. Ankara’da gerçekleşen programa Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, TBMM Tarım ve Orman Köyişleri Komisyonu Başkanı Yunusu Kılıç ve AB Türkiye Delegasyon Yardımcısı Eleftheria Perizinidou katıldı.
Programda konuşan Bakan Kirişci, “Meclis’te komisyon başkanı olduğum dönemde bu süreç başlamıştı. Elbette Avrupa Birliği’nin 1.4 milyarlık desteği önemli. Kendi milli bütçemizden de koyduğumuz destekte önemli. Ama çok daha önemlisi başta kadınlarımızın ve gençlerimizin olmak üzere böyle bir projede istihdamla ve üretimle buluşmuş olması bizim için son derece kıymetli. Türkiye ve benzeri ülkeler maalesef kırsalı terk etmeyi ve kentlerin çevrelerinde kendilerine pozisyon almayı zamanında bir marifet sanmışlardı. Belki o günün şartları da bir kısmını bu zorlamıştı. Önce pandemi ve sonra Rusya Ukrayna savaşı ile gördük ki tarım ile Gıda stratejik ve vazgeçilmez bir sektör. Bu sektör mutlak suretle asgariden yerli ve milli olmak zorunda. Ülke olarak görevimiz, üretebileceğimiz fazla bir ürün varsa onu ihtiyaç duyanlara sunmak. Ama önceliğimiz; 85 milyon ve 5 milyonda bu ülkeye sığınan geçici statüdeki insanlar. Daha sonra da ülkemizi ziyaret eden 50 milyonu aşmış turistler” dedi.
“KIRSALA RAĞBET SÖZ KONUSU”
Aile iş gücünün değerlendirilmesi adına oluşturulan işletmelerin önemini vurgulayan Kirişci, “Bu proje sayesinde yeniden kırsala bir rağbet ve yükseliş söz konusu. Benim önemsediğim bir başka konu; uluslararası ilişkiler ve AB heyetlerinin ülkemiz ile iş birliği yapmaktan kaynaklı olarak sürekli birlikteliğimiz. Bizim amacımız Tarım ve Orman Bakanlığı olarak devasa işletmeler kurmak değil. Bizim hedefimiz belirli bir ölçeği tutturması. Ama aile iş gücünün mutlak suretle değerlendirilmesi adına oluşturulan işletmeler” şeklinde konuştu.
Programın sonunda TKDK’dan 15 yıllık süreçte destek alan girişimcilere, Bakan Kirişci tarafından ödülleri takdim edildi.
Tokat'a Tarım OSB ile güçlenecek
Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Tokat için önceliklerinin şehre Tarım Organize Sanayi Bölgesinin kurulması olduğunu söylediTokat’ta bir otelde bölge planı il çalıştayı Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nun katılımıyla düzenlendi.Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Tokat için önceliklerinin şehre Tarım Organize Sanayi Bölgesinin kurulması olduğunu söylediTokat’ta bir otelde bölge planı il çalıştayı Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nun katılımıyla düzenlendi. Calıştayda konuşma yapan Başkan Eroğlu, ortak akılla yapılacak çalışmaların önemli olduğunu kaydetti. Tokat için önceliklerinin şehre bir Tarım Organize Sanayi Bölgesinin kurulması olduğunu belirten Başkan Eroğlu, “İl merkezimizde üretilen tarım ürünlerinin tarım organize sanayi bölgesinde endüstriyel ürünlere dönüştürülüp katma değeri artırılarak yurdun her yanına ulaştırılması ve uluslararası pazarda yerini alması bizim hiç vazgeçmeyeceğimiz bir hayalimiz. Bunun ülkemizde tam bir örneği yok. Bunu Tokat’ta başarmak istiyoruz. Tokat’ta üretilen tarım ürünlerinin entegre tesislerde hazırlanıp markalaştırılarak pazara sürülmesi hem Tokat’ımızın marka değerini yükseltecek hem de ilimizin, Tokatlı hemşerilerimizin ekonomisine önemli derecede katkı sağlayacak. Bu konu ile ilgili girişimlerimizi daha önce başlatmıştık. Soğuk hava deposunun da yer alacağı her açıdan iyi tasarlanmış bir tarım organize sanayi bölgesi Tokat’ımıza değer katacak” dedi.
Çin’in tedarik zincirinden çıkmasıyla Türkiye’de tekstil üretiminin her geçen gün daha fazla yaygınlaştığına dikkat çeken Başkan Eroğlu “Hem il merkezimizde hem de Erbaa ilçemizde Organize Sanayi Bölgesi fabrika sayısı bakımından doluluğa ulaşıyor, Niksar ilçemizde de sayı artıyor. Bölgemize yatırımların çoğalması bizi sevindiriyor, istihdam artıyor, ülkemiz kazanıyor. Bu gelişimin yükselerek devam etmesi için şimdi bize düşen organize sanayi bölgelerimizi genişleterek büyütmek olacaktır” diye konuştu.
Başkan Beyazgül, Küresel Tarım Forumu'na katıldı
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği tarafından düzenlenen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Teşkilatının (UCLGMEWA) Genel Kurulu ve Küresel Tarım Forumu’nun açılış törenine katıldı.
Tarım, hayvancılık, İklim değişikliği, kırsal kalkınma, hayvansal ve bitkisel üretimin desteklenmesi konularının konuşulduğu Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği (AGRICITIES) Genel Kurulu, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Teşkilatının (UCLGMEWA) Genel Kurulu ve Küresel Tarım Forumu Konya’da geniş katılımla yapıldı.
Toplantıya Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül’ün yanı sıra Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, UCLGMEWA Başkanı Mohamad Saadie, UCLGMEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman, AGRICITIES Genel Sekreteri Mücahit Sami Küçüktığlı, farklı illerden gelen belediye başkanları ve davetliler katıldı.
“Şanlıurfa tarımın ilk yapıldığı topraklardır”
Küresel Tarım Forumunda konuşan Beyazgül, Şanlıurfa’nın 12 bin yıllık geçmişi ile ilk tarımın yapıldığı topraklar olduğunu söyledi. Beyazgül, “Şanlıurfa bir tarım şehridir. Harran Ovası gibi bereketli topraklardan geliyoruz. 12 bin yıllık geçmişimizle ilk tarımın yapıldığı şehirdir Şanlıurfa Fırat Nehri ile topraklarımız sulanır. 300 günün üzerinde güneşli gün sayımız var. Tarımın her çeşidinin topraklarımızda yetiştiği bir şehirdir. Konya nasıl Mevlana ile hoşgörünün şehri ise Şanlıurfa da Peygamberler Şehri, sevgi ve sabrın şehridir. Burada çok önemli bir konu üzerine toplanmış bulunmaktayız. Yerel yönetimler şehirlerimizde neredeyse her konudan sorumludur. Şehrimde şunu görüyorum. Artık yağmurların mevsimi ve zamanı değişti, güneşli günler değişti ve yer altı suları gittikçe daha da azalıyor. Bu nedenle yapılan toplantıyı çok önemli buluyorum. Bir Kızılderili atasözü şöyle der, ‘Son ağaç kesildiğinde, son nehir kuruduğunda, son balık öldüğünde paranın yenilebilir bir şey olmadığını anlayacaksınız’ bugün iklim değişikliği ve tarımın önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Konya’da bu önemli Toplantı’nın düzenlenmesinde emeği geçen Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a teşekkür ediyor toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.
Mevsimlik tarım işçileri keneye karşı bilgilendirildi
Erzincan’da sağlık çalışanları, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kenelere karşı mevsimlik çalışan tarım işçilerini bilgilendirdi. Erzincan’da sağlık çalışanları, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kenelere karşı mevsimlik çalışan tarım işçilerini bilgilendirdi.
Erzincan’da ve çevre illerinde yaz mevsimi ile birlikte kene ısırması ile ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış yaşanıyor.
Nisan ayı ile ekim ayı arasında sıklıkla görülen bölgede İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde bulunan Toplum Sağlığı Merkezi çalışanları kırsal kesimde çadır kurarak konargöçer hayat yaşayan mevsimlik tarım işçilerini keneye karşı uyararak broşür dağıttı.
Özellikle hayvancılık, tarla ve bahçe işleri ile uğraşan vatandaşların keneye karşı tedbirli olmaları gerektiğini söyleyen sağlık ekipleri, vatandaşları keneden korunma yolları konusunda bilgilendirdi.
Ekipler, kent genelinde ve ilçelerde, tarlada çalışan işçilere, okullardaki öğrencilere, camideki cemaate kadar her vatandaşa ulaşmaya çalışarak kene farkındalığı konusunda eğitim gerçekleştiriyor.
Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Alp, KKKA hastalığı ile mücadelede il ve ilçelerde ulaşabildikleri herkese kene farkındalık eğitimlerini vereceklerini kaydederek, “İlimiz Erzincan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı yönünden endemik bir bölgededir. Hastalık nisan ve mayıs aylarında başlayıp ekim ayına kadar devam etmektedir. Hastalık için riskli gruplar; tarım işçileri, hayvancıkla uğraşanlar, tarımla uğraşanlar, piknik alanlarına gidenler, kırsal alanlara gezi düzenleyen insanlardır. Bugün de burada tarım işçilerine yönelik farkındalık eğitimleri verdik. Keneden nasıl korunacaklarını anlattık. Pantolonlarımızı çoraplarımızın içine koyup, açık renkli elbiseler giyinebiliriz. Bu şekilde kenenin görünürlüğünü artırabiliriz. Evimize gittiğimizde de vücudumuzu kontrol etmemiz gerekiyor ve görür görmez bunu bir bariyerle çıplak elle olmamak üzere çıkartmamız gerekmektedir. Tarlada çalışan işçilere, okullardaki öğrencilere, camideki cemaate, her yere ve herkese anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü kene her yerde olabilir. Hepimiz kırsal alanlara çıkıyoruz ne yapmamız gerektiğini bilmemiz gerekiyor. Bundan dolayı tüm vatandaşlarımıza eğitim faaliyetlerimiz devam ediyor” dedi.
Toplum Sağlığı Merkezi’nde hemşire olarak görev yapan Kübranur Gülnahar ise özellikle mevsimlik tarım işçilerinin gece gündüz çadırlarda ve kırsal alanlarda yaşadıkları için daha fazla risk altında olduklarını belirterek, “Özellikle merkeze bağlı köylerde, ilçelerde bütün okullara, onun dışında mahalle muhtarlarına, halk eğitim üyelerine ve bugün buradaki gibi kırsal alanlarda çalışan tarım işçilerine eğitim vermek için geldik. Kene bu aylarda ortaya çıkan bir böcek türüdür ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşine, ölümcül hastalığa sebep olabilmektedir. Burada da gördüğünüz gibi çadırlarda yaşayan halkımıza, insanımıza bilgilendirme faaliyeti gerçekleştirdik. Burada yaşayanlar gece ve gündüz daha fazla risk altında. Bizlerde bunlardan dolayı Sağlık Müdürlüğümüzün talimatlarıyla buradayız. Korunma açısından keneyi hafife almayın ve dikkate alın diyorum” diye konuştu.
Giresun'da topraksız tarımda ilk çilek hasadı başladı
Giresun’da topraksız tarımda ilk çilek hasadı başladı Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce yürütülen ve Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından finanse edilen proje içerisinde 2021 yılında kurulumu gerçekleştirilen ‘Topraksız Tarım Çilek Seralarında’ ilk…
Giresun’da topraksız tarımda ilk çilek hasadı başladı
GİRESUN – Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce yürütülen ve Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından finanse edilen proje içerisinde 2021 yılında kurulumu gerçekleştirilen ‘Topraksız Tarım Çilek Seralarında’ ilk ürünler alınmaya başlandı.
Konuyla ilgili olarak İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Muhammet Angın verdiği bilgide, “İlimiz genelinde 2021 yılında 8 adet 300 m2’lik topraksız tarım çilek seralarının kurulumu yapılmıştır. Kurulumu takiben 2022 yılı mart ayı içerisinde her bir seraya 6 bin adet çilek fidesi dikimi gerçekleştirilmiştir. Mart ayında dikimi gerçekleştirilen çilek fideleri ilk meyvelerini vermeye başlamıştır. İl Müdürlüğümüz teknik elemanlarınca yapılan incelemelerde çilek fidelerinin gelişimlerinin ve verim durumlarının oldukça iyi düzeyde olduğu gözlemlenmiştir” dedi.
Topraksız tarımla ilgili de bilgi veren Angın, “Topraksız tarım içerisinde toprak bulunmayan her türlü yetiştirme ortamında, modern tarım teknikleri kullanılarak bitki yetiştirilmesine verilen addır. Bu yetiştirme tekniğinde bitki yetiştirme ortamı olarak yalnızca besin çözeltileri kullanılabildiği gibi çeşitli organik ve inorganik katı materyallerden de yararlanılmaktadır. Topraksız tarımın amacı bitkilerin gelişmesini besin solüsyonu yardımıyla sağlamak, bitkilerin besin maddesi ve su gereksinimlerini stres oluşturmadan karşılamak ve bunu en ekonomik bir şekilde gerçekleştirmektir.
Kurulumu gerçekleştirilen seralarda yetiştirme ortamı olarak cocopeat (hindistan cevizi kabuğu) kullanılmış, yetiştiricilik sistemi katlı sistem şeklinde planlanmıştır. Sera içerisinde gübreleme, sulama ve havalandırma otomasyonlarının kurulumları yapılmıştır” bilgisini verdi.
