25.05.2022 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Teşvikle fiyatı 50 kuruşa çıktı

Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altınışık, patatesin 50 kuruşa kadar satıldığını söyledi.

Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altınışık, Nevşehir patatesinin 20 kuruş ile 25 kuruş arasında satılırken gelen teşvik sonrasında ve Suriye ile Rusya’ya patates satımının başlamasıyla birlikte patates fiyatının 50 kuruşa kadar çıktığını söyledi. Altınışık, “Nevşehir’de patates üreticiliği sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Yasaklı bölgelere patates ekilmiyor. Ekilmediği için ise Nevşehir çiftçisi patatesi Sivas, Kayseri, Bünyan, Tomarza gibi yerlere patateslerini ekiyor. Nevşehir’deki ekilen alanlardaki patates de üretim fazlası olması nedeniyle tüketimi biraz sıkıntılı oluyor. Patatesin yurt dışına gitmesi gerekiyor. Biz defalarca hasat zamanı vekillerimiz ile görüştük, bakanımız ile görüştük. Görüşmelerimiz sonrasında 50 Dolar bir teşvik çıkarttık. Bununla ilgili olarak 20 ila 25 kuruş arası olan patates bu teşvikten dolayı Rusya ve Suriye’nin açılmasından dolayı 45-50 kuruş arasında satılıyor idi. Çiftçilerimiz de patatesin 1 lira olacak gibi bazı spekülasyonlar sözlere aldanarak patatesini ambarda bekletiyor. Çiftçilerin patatesi ambarda bekletmesi kendi zararına oluyor. Çünkü patates Şubat ayından sonra çilleniyor. Çillenen patatesin de fiyatı düşüyor. Ama şu anda Nevşehir Patatesi 45 kuruşa, 50 kuruşa satılıyor. Ama Kayseri ve Sivas illerindeki patates ise 75 kuruşa satılıyor. Maalesef elinde fazla malı olup da bekletenler ise sıkıntı yaşıyor.” diye konuştu.

Milli Tarım Projesi'ne 875 bin TL hibe

Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı Milli Tarım Projesi kapsamında Türkiye’de ilk kez Adanalı iş adamının Damızlık Düve Yetiştirme Merkezi Projesi’ne 875 bin lira yüzde 50 hibe desteği verildi.

Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı Milli Tarım Projesi kapsamında Türkiye’de ilk kez Adana’da bir iş adamının Damızlık Düve Yetiştirme Merkezi Projesi’ne Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 875 bin lira, yüzde 50 Hibe desteği verildi.

Türkiye’nin 22 ilinde en az 500 baş kapasiteli damızlık üretim merkezleri kurulmasını kapsayan Milli Tarım Projesi’ni Başbakan Binali Yıldırım duyurmuştu.
Adana’da çiftlik işletmeciliği yapan Sarıçam ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili eski meclis üyesi Ali Acembekiroğlu’nun 500 düve alımı yapmak için 1 milyon 750 bin bütçeyle hazırladığı Damızlık Düve Yetiştirme Merkezi Projesi’ne Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yüzde 50 hibe desteği verdi.
Adana Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Muhammet Ali Tekin ile çiftlik sahibi iş adamı Ali Acembekiroğlu, hibe desteğine ilişkin protokolü imzaladı. Acembekiroğlu, devletten aldığı 875 bin lira destekle satın alacağı düveleri tohumladıktan sonra gebe olarak satarak bölge ekonomisine katkıda bulunacak.

Sahibi olduğu çiftlikte 6 yıldır hayvancılık yaptıklarını ve binin üzerinde hayvanla günde 13 ton kaliteli süt ürettiklerini ve aynı zamanda damızlık düve de yetiştirdiklerini anlatan Ali Acembekiroğlu, destek nedeniyle devleti mahcup etmeyeceklerini söyledi.

Adana Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürü Muhammet Ali Tekin ise damızlık düve yetiştiriciliğinin ilk defa Adana’da desteklendiğini hatırlatarak şunları söyledi:

“Bu çiftlikten elde edilen düveler diğer çiftliklerin kurulmasına altyapı oluşturacak ve en kaliteli düveyi yetiştirmeyi hedefliyoruz. Öncelikli olarak Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne hitap eden proje, Türkiye’ye hizmet edecek. Düvelerin bedeli ortalama 3 bin 500 liradan hesaplandı. 3-8 aylık danalar toplanacak, yetiştirilecek, ortalama 1.5 yaşında tohumlanacak ve gebe düve olarak bölgede ihtiyacı olan işletmelere verilecek. Biz de tüm süreçlerde denetimler yapacağız. Sayın Başbakanımızın duyurduğu bu projeyi uygulamaktan gurur duyuyoruz. Böyle güzel çalışmalarla Türkiye’ye örnek olacağız.”

Rus buğdayı inceleniyor

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Rus buğdayında mantar olabileceği yönündeki tartışmalara ilişkin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bir çalışma ve analiz yapması gerektiğine dikkat çekerek, “Eğer olumsuz bir durum ortaya çıkarsa eminiz ki Rusya’dan buğday alımı durdurulacaktır” dedi. 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında Ocak ayı tüketici-üretici fiyatlarını açıkladı. Bayraktar, içinde bulunulan tarımsal üretim döneminin kuraklıkla başladığına dikkat çekerek, “Aralık ve Ocak aylarında ülke genelinde devam eden kar yağışları tarımsal üretim açısından sevindirici olsa da aşırı ve uzun süreli kar yağışı bazı alanlarda afetlere de yol açtı. Bu aylarda en fazla zarar, serada üretimin yoğun olarak yapıldığı Mersin İlimizde gerçekleşti” şeklinde konuştu.

Doğal afetler ve iklim koşulları nedeniyle seradaki ürünlerin zarar görmesi sonucu arzda daralma yaşandığını kaydeden Bayraktar, “Bin bir emekle üretilen ürünler, tarlada yok fiyatına satılırken, marketlerde 5-6 kata varan fiyat farkıyla tüketicilerimize ulaşmaktadır. Üreticiden tüketiciye artan fiyattan üreticilerimiz yararlanamadığı gibi tüketicilerimiz de bu ürünleri pahalıya tüketmek zorunda kalmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

“Tarladan markete fiyat farklarının üreticilerimiz ve tüketicilerimiz açısından ana gündem konusu haline gelmesi ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından da sahiplenilmesi, tedbir alınmasını istemesi bizim açımızdan önemli gelişmedir” diyen Bayraktar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Bu konu, en son Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci tarafından da dile getirildi. Bütün bunlar, çözüm için bizi umutlandırmıştır. Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci’nin, üretici örgütlerine alım ve satım işlemlerinde KDV ve stopaj muafiyeti sağlayacaklarını, tasnifleme ve ambalajlama üniteleri ve nakil vasıtaları yatırımlarını teşvik edeceklerini ifade etmesi sevindirici bir gelişmedir. Sayın Bakanın, zincirin en zayıf halkasının üreticilerimiz ve üretici örgütlerimiz olduğunu vurgulaması, üreticilerimizin ürettiği ürünün fiyatının belirlenmesinde söz sahibi olmadığını belirtmesi, fırsatçılığa dikkat çekmesi bizim görüşlerimizle birebir uyuşmaktadır. Bilindiği gibi üretici örgütleri gelişmiş ülkelerde çok güçlüdür. Tarladan markete bütün aşamalarda ağırlıklarını hissettirirler. Üretim planlaması yaparlar, pazarlamayı gerçekleştirirler, üreticiye ucuz girdi temin ederler, ürüne katma değer kazandırırlar, piyasaya düzenli ürün arzı sağlarlar, fiyatta ve üretici gelirlerinde istikrarını temin ederler. Üretici örgütlerinin pazar payı ülkemizde binde 4 iken, Avrupa Birliği genelinde bu oran yüzde 47’ye ulaşmaktadır. Ülkemizde 482 adet üretici örgütü belgesi verilmiş olan kooperatif ve birliklerden sadece 54 tanesi işlem yapabilmektedir. Tarım Ürünleri piyasasındaki rakiplerimizden İspanya’da üretici örgütlerinin pazar payı yüzde 50’leri aşarken, Hollanda’da bu oran yüzde 95’e ulaşmaktadır.”

Konya üretiyor İstanbul içiyor!

Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği araştırmasına göre 2016’da Konya süt üretiminde birinci olurken, tüketimde ise İstanbul ilk sırada yer aldı.
Birliğin Yönetim Kurulu Başkanı Edip Yıldız, yaptığı açıklamada, geçen yıl süt sektöründeki arz-talep dengesinde yaşanan sorunun çiğ süt fiyatlarına olumsuz yansıdığını söyledi.

Yaşanan sorunun üreticiyi daha da mağdur etmemesi için birliğin süt toplama ve pazarlama kapasitesini artırdığını aktaran Yıldız, günlük süt pazarlama kapasitelerinin 350 tondan 520 tona çıktığını dile getirdi.

Yıldız, bu çabalarının üreticiye olumlu yansıdığını, yıl sonunda da Ulusal Süt Konseyinin çiğ süt referans fiyatını 1,15’ten 1,21 liraya yükselttiğini hatırlattı.

GEÇEN YIL 16 MİLYON 933 BİN 520 TON SÜT ÜRETİLDİ
Süt üretimi ve tüketimine ilişkin istatistiksel çalışma yürüttüklerini ifade eden Yıldız, Ambalajlı Süt Üreticileri Derneği ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derledikleri bilgiye göre, Türkiye’de geçen yıl 16 milyon 933 bin 520 ton süt üretildiğini belirtti.

Yıldız, Konya’nın büyükbaş hayvancılıkta birinci sırada yer aldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Konya 1 milyon 18 bin 936 ton süt üretimi ile liderliği kimseye bırakmadı. İstanbul’da geçen yıl 2 milyon 969 bin 589 ton Süt Tüketimi gerçekleşti. Üretimin az, nüfusun fazla olmasından dolayı da en fazla tüketim İstanbul’da gerçekleşmektedir. Süt ve süt ürünleri tüketimi her yıl artmasına rağmen ülkemiz, süt tüketiminde gelişmiş ülkelere oranla bir hayli geride bulunmaktadır. Kişi başı süt tüketimi Finlandiya’da 139, İsveç’te 111, İngiltere’de 100, Fransa’da 68, İtalya’da 63, Romanya’da 75 litre iken, ülkemizde 24 litre seviyesindedir. Son dönemdeki bazı kamu spotları ve okul sütü uygulaması gibi çalışmaların süt tüketimini olumlu yönde etkilediğini düşünüyorum. Okul sütü projesinin genişletilerek devam etmesi gerekir. Süt, ülkemizde çocukların en fazla tükettiği içecekler arasında ikinci sırada yer alırken yetişkinler de üçüncü sırada yer almaktadır.”

Yıldız, süt ve süt ürünlerinin tüketiminin her yıl arttığını ifade ederek, 2016’da Türkiye’de 1 milyon 133 bin 943 ton yoğurt, 670 bin 224 ton peynir, 74 bin 166 ton tereyağı tüketildiğini bildirdi.

Fındık ihracatı 980 milyon 729 bin dolar kazandırdı

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Edip Sevinç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 2016-2017 ihracat döneminde ilk 5 ayın geride kaldığını söyledi.

Türkiye’nin 1 Eylül 2016 ile 31 Ocak 2017 arasında 112 bin 723 ton fındık ihraç ettiğini belirten Sevinç, karşılığında 980 milyon 729 bin Dolar gelir edildiğini kaydetti.

Sevinç, geçen sezonun aynı dönemine göre ihracatta düşüş olduğunu ifade ederek, “Geçen sezonun aynı döneminde Türkiye yaklaşık 134 bin 97 ton iç fındık ihraç etmiş, karşılığında ise 1 milyar 306 milyon 491 bin dolar Döviz elde etmişti. Rakamlara bakıldığında birim bazında yaklaşık yüzde 16, döviz bazında ise yaklaşık yüzde 25 düşüş görülmektedir.” dedi.

Sevinç, 2016-2017 sezonunun 31 Ağustos’ta sona ereceğini anımsatarak, o tarihe kadar Türkiye’nin fındık ihracatını artırmayı hedeflediklerini bildirdi.

Tarım arazilerinde istila: İlk defa böyle yoğun çekirgeyle karşılaştık

Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde ekili tarım arazilerini istila eden çekirgeler çiftçilerin korkulu rüyası oldu. Binlerce çekirge tarım arazilerinde bir arada görüntülenirken, salgın yapabilen zararlı tür çekirgeyle mücadele başlatıldı.

Türkiye’de önemli tarım arazilerine sahip olan Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde ekili tarım alanlarında çok sayıda çekirge popülasyonu görüldü. Tarım arazilerini istila eden çekirgelerden kurtulmak isteyen çiftçiler durumu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne bildirdi.

lçe Tarım ve Orman Müdürü Fevzi Soner Çerçi, ziraat mühendisleri Yusuf Ziya Mart ve Mehmet Acembekiroğlu’yla birlikte Yenifarsak köyündeki ekili tarım arazilerinde incelemelerde bulundu. Gerekli incelemelerin ardından Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gönderilen özel ilaçla çekirgelerin yoğun olduğu bölümlerde ilaçlama yapıldı.

Çekirgeyle mücadele de 1 dekar alanda yapılan ilaçlamanın binlerce dönüm arazide etkili olacağını ifade eden Çerçi, salgın yapabilen ve zararlı tür olan çekirgeyle mücadelenin önemli olduğunu kaydetti.

Düziçi İlçe Tarım ve Orman Müdürü Fevzi Soner Çerçi, çekirgeyle mücadelenin çiftçilerin için önemli olduğunu belirterek, “Yenifarsak köyündeyiz. Çiftçilerimizin ve muhtarımızın çekirge şikâyeti bizlere ulaştı. Bizlerde geldik yerinde inceledik. Gerçekten de ciddi manada çekirge popülasyonu ile karşılaştık. Daha önceki yıllarda böyle bir şeyle karşılaşmamıştık. İlk defa böyle yoğun çekirgeyle karşılaştık. Çekirgeyle mücadele etmezsek salgın yapabilen bir zararlı türüdür. Çekirge bitki türü ayrımı da yapmaz. Çekirgeyle iki türlü mücadele yöntemi var. Birincisi yavru ikincisi de ergin mücadelesidir. Biz şimdi yavru mücadeleyi yapacağız. Çekirgeler yavru dönemlerinde uyuşuk oluyorlar. Şuan 1 dekarlık alanda yaptığımız ilaçlamayla binlerde dönüm alandaki zararlıyı engelleyeceğiz” diye konuştu.

KURBANLIK FİYATLARI 2022 NE KADAR? BÜYÜKBAŞ - KÜÇÜKBAŞ KURBANLIK FİYATLARI BU YIL KAÇ PARA?

Kurban Bayramı bu yıl, 9 Temmuz’da başlayacak, 12 Temmuz’da sona erecek. Toplam 4 gün sürecek olan Kurban Bayramı’nda dini görev olan kurbanlıklar kesilecek ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtılacak. Peki Kurbanlık fiyatları 2022 ne kadar, belli oldu mu?

KURBANLIK FİYATLARI 2022 NE KADAR, BELLİ OLDU MU?

Samsun Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Erdal Doğan, Samsun’da küçükbaş kurbanlığın fiyatının 2,5-4 bin TL, büyükbaş kurbanlık fiyatının ise 20-25 bin TL arasında olduğunu söyledi.

Fiyatlar hakkında bilgi veren Erdal Doğan, “Samsun ve çevre illerinde bu sene de kurbanlık hayvan sıkıntısı yaşanmıyor. Bölgemizde tarım ve hayvancılık oldukça yaygın. Fiyatlarda enflasyon ve maliyetler nedeniyle birtakım artış oldu. Geçen yıl Samsun’da büyükbaş canlı hayvanın kilo fiyatı 35 TL’den satılıyor. Bu sene ise 60 TL civarında satılıyor. Küçükbaş kurbanlık ise geçen yıl 800-1500 TL arasında değişiyordu. Bu sene küçükbaş kurbanlık fiyatı ise 2,5 ile 4 bin TL arasında değişiyor. Geçen yıl ortalama bir büyükbaş kurbanlığın fiyatı 15 bin TL’ye alabiliyordu. Bu sene ise ortalama büyükbaş kurbanlık fiyatları 20-25 bin TL arasında değişiyor. Canlı 600 kiloluk bir tosunun fiyatı ise 40 bin TL’yi buluyor” dedi.

GEÇEN YIL (2021) KURBANLIK FİYATLARI NE KADARDI?

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “2021 yılında ülkemizde ortalama kurban fiyatları, hayvan başına büyükbaşta 6 bin 500 lira ile 35 bin lira, küçükbaşta ise 1300 lira ile 5 bin lira arasında değişiyor. Canlı ağırlık fiyatı da kilogram başına büyükbaş hayvanlarda 24-35 lira, küçükbaş hayvanlarda ise 24-40 lira arasında.” ifadelerini kullanmıştı.

Üstün ırk arılar çalındı! Akılalmaz hırsızlık

Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde yürütülen milli arıcılık projesi talan edildi. Sabotaj olduğu değerlendirilen saldırıda 200 kovan yağmalandı, 4 milyon arı telef edildi. Üstün ırk arılar da kraliçe arılarıyla birlikte çalındı.

Tekirdağ’da yürütülen Tarım ve Orman Bakanlığı destekli milli arıcılık projesi arı hastalıklarına son verilmesi için büyük önem taşıyordu. Şarköy ilçesi Uçmak mevkiinde, Namık Kemal Üniversitesi tarafından bilimsel çalışmaların yürütüldüğü alan, kimliği belirsiz kişiler tarafından yağmalandı.

Gen çalışması yürütülen 200 kovan kullanılamaz hale getirildi, yaklaşık 4 milyon arı telef edildi. Hastalıklara dayanıklı üstün ırk arılar da çalındı.

“KRİTİK ÖNEME SAHİPTİ”

TRT Haber’e konuşan Namık Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necati Muz, alanda yürütülen çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi:

Burada ülkemiz için kritik öneme sahip, sadece ithalat yoluyla gelen bazı ilaç ham maddelerinin yerine geçecek, yerli imkanlarla üretilecek, organik ilaç ham maddesi üretimi amaçlanmaktaydı. Arıların bazı hastalıklarını tedavi etmek ve apiterapide kullanılan insan sağlığında kullanılan arı ürünlerinin kalıntısız ve yüksek kaliteli şekilde üretilebilmesi için organik, bitkisel içerikli ilaç üretim projesiydi bu. Tamamen milli imkanlarla desteklenen bir projeydi. 2016 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sunmuş olduğu destekle projeye başlandı. 10 dönüm arazide tarımdan, ziraatten uzak bir bölgede 200 kovan arıyla bu projeye başladık. Proje, Trakya’nın en izbe köylerinden topladığımız genetik olarak üstün arılar vardı. Bir ıslah yürüttük 7-8 yıl boyunca suni tohumlamalar yaptık. Anadolu’nun farklı yerlerinden topladığımız endemik bitkilerinden çeşitli maddelere ekstratte ettik. Bunlardan varroa zarralısına karşı yerli ve milli imkanlarla ilaç geliştirmeye çalıştık. Bu projeyi yürütürken arıların beslenmesinde ihtiyaç duyulan Türkiye’de yüksek protein içerikli, özel kekler geliştirmeyi de projeye eklemiştik.

“CİDDİ BİR GENETİK KAYBIMIZ VAR”

Muz, projenin sabote edildiğini belirtti:

Burada amacın adi bir hırsızlık değil, bizim yıllara sari genetik birikimimizi, projenin verilerini çalmak olduğunu anladık. Boş kovanların hiçbirisi açılmamış, dağıtılmamış sadece içerisinde genetik materyal olan kovanlar çıkarılmış, içerisindeki ana arılar alınmış, petekler ortaya atılmış, ilgilenmedikleri arı kolonilerini de etrafa atmışlar. Tabiiki bu peteklerdeki arılar ölmüş, kimisi kaçmış gitmiş. Ciddi bir genetik kaybımız var.

SUÇ DUYURUSU

Üniversite yetkilileri, sorumluların bulunması için suç duyurusunda bulundu.

Main Menu