Çiftçilere 595 ton sertifikalı buğday tohumunun dağıtımına başlandı
Yıldız Alparslan Tarım İşletmesi’nde düzenlenen “Yüzde 50 Buğday Tohumu Dağıtım Töreni”ne katılan Muş Valisi Avni Çakır, kentte ucu bucağı gözükmeyen ekili alanları gördüğünde çok mutlu olduğunu söyledi.
Tarım arazilerinin ekonomiye kazandırılması noktasında başlatılan projeleri başarıyla yürüttüklerini belirten Çakır, “Burada, 2020’den beri projeyi uyguluyoruz. Ekilmeyen ya da layıkıyla işlem görmeyen arazileri ekinle buluşturmak için yaklaşık 80 bin dekar alana tohumluk desteği vererek ekonomiye kazandırmışız” dedi.
Çiftçilere 595 ton sertifikalı buğday tohumunun dağıtımına başlandı
“İlimizdeki tüm tarım arazilerini tohumla buluşturma konusunda kararlıyız”
Çalışmaların titizlikle devam edeceğini vurgulayan Çakır, “Tarım gelişirse, kaba yem üretimi gelişirse buna bağlı olarak hayvancılık da gelişir, bunların yan sanayileri de gelişir. Ekipman üreten işletme sayıları da artar. Bunların hepsi birbirini tetikleyen unsurlardır. Memleketimizin her bir noktasını, ilimizdeki tüm tarım arazilerini tohumla buluşturma konusunda azimliyiz, kararlıyız. Bu anlamda ‘ben üretmek istiyorum’, ‘ben ekmek istiyorum’, ‘ben dikmek istiyorum’ diyen tüm kardeşlerimizin yanındayız. Yüzde 50’den yüzde 75’e kadar hibe desteği var. İnşallah önümüzdeki yıllarda çok daha artan miktarda destekler yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Çiftçilere 595 ton sertifikalı buğday tohumunun dağıtımına başlandı
Muş Belediye Başkanı Feyat Asya ise tarımın, üretmenin ne kadar kıymetli olduğuna bütün dünyanın vakıf olduğunu bildirerek, “Ülkemizde birçok gelişmenin yanında Türkiye Yüzyılı’na damga vuracak işleri yapmanın zamanıdır. Çiftçilerimize bereketli bir sezon olmasını diliyorum. Muş Ovası’nın kapalı sulama sistemiyle Türkiye’nin en önemli üçüncü ovası olacağına inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“Bu yıl iyi bir hasat elde ettik”
Muş Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Gün de Muş’un 357 bin hektarlık bir tarım arazisine sahip olduğunu kaydetti. Kentte 2023 verilerine göre 1 milyon 800 bin dekarlık bir alanda hububat ekiminin yapıldığını anlatan Gün, “İlkbahar’da kuru fasulye, ay çekirdeği ve nohut gibi tohumlar yüzde 75 hibeyle çiftçilerimize dağıtıldı ve hasatları tamamlandı. Bu yıl iyi bir hasat elde ettik. İkinci etap olarak bakanlığımıza sunduğumuz buğday tohumu projesi kabul edildi. Bugün çiftçilerimize dağıtacağız. Bu projeyle 4 yıl boyunca 262 bin dekarlık alanda bir ekim sağlandı. Bundan da 10 bin 459 çiftçimiz faydalandı. Şu anda dağıtacağımız 595 ton buğday tohumunun 23 bin 800 dekarlık alanda ekimi gerçekleşecek. Bundan da 1200 çiftçimiz faydalanacak.”
Törenin ardından çiftçilere tohumların dağıtımına başlandı.
Diyarbakır’da Tarım Konseyi kuruldu
Diyarbakır’da 68 sivil toplum kuruluşu (STK) ve özel sektör temsilcilerinin yer aldığı Diyarbakır Tarım Konseyi, düzenlenen basın toplantısı ile kuruluşunu ilan etti.
Merkez Yenişehir ilçesi Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde, Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil’in katılımıyla, tarımla ilgili sivil toplum örgütü ve özel sektör temsilcileri Diyarbakır’da ‘Tarım Konseyi’ni kurdu.
Basın açıklamasında bulunan DTB Başkanı Engin Yeşil, GAP sulama yatırımlarının tamamlanmasıyla üretimin 3 kat artırılacağını, Diyarbakır’da devam eden Silvan Projesi ile 2 milyon 350 bin dönüm, Dicle Kral Kızı Sulama Projesi’nin tamamlanmasıyla da 1 milyon 150 bin dönüm alanın sulu tarıma geçeceğini söyledi.
Diyarbakır’ın tarih boyunca tarım alanında önemli bir yere sahip olduğunu belirten Yeşil, “Diyarbakır’da tarımsal üretim 3 kat artacak. Diyarbakır tarih boyunca tarımda önemli bir yere sahip olmuştur. En eski köy yerleşmelerinden biri olan Ergani yakınlarındaki Çayönü Tepesi, günümüzden 10 bin yıl önceye kadar gitmektedir. Günümüzde de tarıma dayalı kalkınma projesi olan GAP Projesi’nde, Diyarbakır yüzde 25 sulanabilir alan ve sulama hedefleri açısından en büyük paya sahip illerden bir tanesidir” dedi.
Yeşil, konseyin kurulma nedenlerini de sıralayarak Diyarbakır’da tarım sektörüne gereken önemin verilmesi gerektiğini vurguladı.
Konseyin icra kurulu; Diyarbakır Ticaret Borsası, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanlığı, Ziraat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi, Veteriner Hekimleri Odası Diyarbakır Şubesi, SS Lice Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi, Bismil Pamuk Üreticileri Birliği, Damızlık Manda-Süt ve Kırmızı Et Yetiştiricileri Birliği ve tohum üreticileri temsilcilerinden oluşuyor.
Mardin 9. Uluslararası Tarım Ekipmanları, Gıda ve Hayvancılık Fuarı başladı
Mardin 9. Uluslararası Tarım Ekipmanları, Gıda ve Hayvancılık Fuarı kapılarını ziyaretçilerine açtı.
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde bir alışveriş merkezinin fuar alanında düzenlenen program, açılış konuşmalarıyla başladı.
Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, açılışta yaptığı konuşmada, tarım fuarlarının bu alanda faaliyet gösteren firmaların yeni ürün ve teknolojilerini çiftçilere tanıtmaları, yeni pazarlama ve satış kanalları bulmaları için önemli organizasyonlar olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından Vali Akkoyun ile protokol üyeleri tarafından fuarın açılış kurdelesi kesildi.
Akkoyun, fuar alanı ve stantları gezerek firma yetkililerinden ürünleri hakkında bilgiler aldı.
Açılış törenine, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral İdris Tataroğlu, İl Emniyet Müdürü Cebrail Buğday, Vali Yardımcısı Osman Çelikkol, Kızıltepe Kaymakamı Abdullah Şahin, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Fatih Eroğlu, kurum temsilcileri ve çiftçiler katıldı.
Firmaların tarım, hayvancılık ve gıda sektörlerindeki son teknolojiler ile ekipmanlarını tanıtacağı fuar 29 Ekim’e kadar sürecek.
Şanlıurfa’da hasat öncesi mısırın fiyatı belli oldu!
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı kapsamında sulama imkanlarının her geçen gün geliştiği kentte, sulanan arazilerin artması tarımsal üretime büyük katkı yapıyor.
Ülkedeki pamuk, buğday, kırmızı mercimek, arpa ve mısırın önemli bir kısmının üretildiği Şanlıurfa’da, özellikle son yıllarda mısırdaki üretim artışı dikkati çekiyor.
Ekim alanı her yıl genişleyen kentte 2004 yılında 72 bin 37 ton olan mısır üretimi, 2017 yılında 750 bin tona, 2018 yılında 1 milyon 400 bin tona, 2019 yılında yaklaşık 1 milyon 500 bin tona yükseldi. 2020 yılın ise 20 milyon dekar alanda mısır ekimine başladı. Şanlıurfa Ticaret Borsasında mısırın kilogramı en yüksek 5,45 liradan satıldı.
Şanlıurfa Ticaret Borsasında işlem gören bazı ürünlerin kilogram fiyatları aşağıdaki gibidir:
Yeşil Mercimek: 23,00 TL
Arpa: En düşük 5,50 TL, en yüksek 7,61 TL
Buğday: En düşük 9,34 TL, en yüksek 11,54 TL
Mısır: En düşük 5,00 TL, en yüksek 5,45 TL
Yağlık Çiğit: En düşük 5,28 TL, en yüksek 5,70 TL
Bakanlık ve FAO'dan ekolojik tarım projesi
FAO, Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliğinde ‘Ekosistem Odaklı Gıda Üretiminin Teşvik Edilmesi Yoluyla Agroekolojik (Ekolojik Tarım) Yönetim Sisteminin Geliştirilmesi’ projesi pilot il Bolu’da hayata geçirdi. GEF tarafından finanse edilen 7,2 milyon dolar bütçeli ekolojik tarım projesiyle, bölgenin toprak dokusuna uygun tohumlar ve yöntemlerle sürdürülebilir tarım, sağlıklı ve erişilebilir üretim yapılması hedefleniyor. Çevre odaklı üretim sisteminin Türkiye’de rol modeli olması planlanan projede saha çalışmalarının ilk etabı başladı. Bolu’da saha ziyareti öncesi toplantı düzenlendi. Toplantıda, Bolu Tarım ve Orman İl Müdürü Zekeriya Ar, il müdürlüğü çalışanları, FAO Tarım Uzmanı Fazıl Düşünceli, Tarla Bitkileri Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Hümeyra Yaman ve enstitüden uzmanlar yer aldı. Toplantıda FAO ekibi tarafından projenin amaçları ve beklenen sonuçlar sunularak, yapılacak uygulamalar ve demonstrasyonlar hakkında değerlendirme ve istişare gerçekleştirildi.
Projeyle yaklaşık 50 bin dekarlık alanda çevreye duyarlı ekolojik tarım yöntemleriyle sağlıklı gıda üretimi için üretici kapasitelerinin arttırılması ve gıda ihtiyaçlarının güvenli bir şekilde temin edilmesine katkıda bulunulmasının amaçlandığı belirtildi. Ayrıca, Bolu’da agroekolojik üretim modeliyle çevreye duyarlı örnek bir üretim modeli inşa edilerek deneyimlerin Orta Asya ülkeleri ile de paylaşılabileceği vurgulandı. Saha ziyaretlerinde ise demonstrasyon yapılacak alanlar noktasal olarak belirlenirken, toprak analiz sonuçlarına göre ekimi yapılacak uygun bitki türleri ve çeşitler için değerlendirmeler yapıldı. Proje kapsamında kurulacak demonstrasyonlar ve ekimi yapılacak ürün ve çeşitler Eylül ayında Prof. Dr. Erhan Akça önderliğindeki FAO ekibi ve bakanlık uzmanlarından oluşan heyetin verdiği, toprak örneklerinin alınmasıyla ilgili uygulamalı eğitimler sonucu alınan toprak örnekleri analizlerinin sonuçları doğrultusunda belirlendi.
Bolu’da sürdürülebilir tarım prensiplerinin yaygınlaştırılmasını hedefleyen proje, ekosistem odaklı gıda üretim modelinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için çalışacak. Projeyle küçük ölçekli tarımsal işletmelerin güçlendirilmesi ve doğal kaynakların korunmasına yönelik ekolojik tarımsal üretim yöntemlerinin yaygınlaştırılması ve yerel tarımsal ürünlerin güçlendirilmesi amaçlanıyor. Proje ile Türkiye’de entegre ve kapsamlı bir agroekolojik yönetim stratejisi geliştirmenin ve tarımsal ekosistemlerin daha sürdürülebilir ve verimli yönetimi için çevre, doğa, iklim değişikliği ve tarım uygulamaları arasındaki etkileşimleri dikkate alarak bütünleşik bir yaklaşımın hayata geçirilmesinin önünü açmak hedefleniyor.
Şırnak’ta çiftçi, yer altı damlama sistemi kurdu
ŞIRNAK’ın Silopi ilçesinde çiftçilik yapan Serdar Soysal, su tasarrufu ve hasat işlerinde kolaylık sağlamak için yeraltı damlama sistemi kurdu.
Silopi ilçesinin Özgen köyünde 242 dönüm arazi üzerinde zeytin yetiştiriciliği yapan Serdar Soysal, yer altı sulama sistemi kurdu. Yerüstü sulama sisteminden yaklaşık yüzde 30 maliyetli olmasına rağmen ilerleyen yıllarda kendini ekarte edebilen sistemle hem su tasarrufu yapılıyor, hem de toprak sürekli nemli kalıyor. Hasat döneminde de çiftçiye kolaylık sağlayan sistemin, toprağın 40 santim içine gömülüp, damlama sistemi ile ağaç köklerini beslediğini söyleyen Soysal, önceki sistemin daha zahmetli olduğunu ifade ederek, “Daha önce iz sulama sistemimizi yerüstü damlama sistemi olarak yapıyorduk. Her yıl boruları kaldırıp indirmek zorunda kalıyorduk. Bu da sistemin ömrünü kısaltıyordu. Şuanda yer altı sulama sistemine geçiş yaptık. Basınçlı sulama yapıyor. Hiçbir şekilde boru ve demirbaşları indirip kaldırmayla uğraşmıyorsunuz. Bu anlamda hem elektrikten hem sudan hem de işçilikten tasarruf ediyorsunuz. Bu sisteme uzaktan da müdahale edebiliyorsunuz. İstediğimiz vanaya bu suyu verebiliyoruz. İlk etapta kurulumunda yüzde 30 daha maliyetli görünüyor ancak çiftçi daha sonrasında rahatlıyor. Çiftçilerimize tavsiye ediyorum” dedi.
Devlet desteğiyle çiftliğe, sonra düve merkezine sahip oldu
Akaryakıt istasyonu işletmecisi 70 yaşındaki Acembekiroğlu, 2012 yılında üretime yönelme düşüncesiyle hayvancılık yapmaya karar verdi.
O dönem Tarım ve Orman Bakanlığından temin edilen destekle ABD’den 480 büyükbaş hayvan getiren Acembekiroğlu, “Ali Baba Süt ve Süt Ürünleri” firmasını kurarak Sarıçam ilçesi Avcılar Mahallesi’nde “Ali Baba’nın Çiftliği” adını verdiği tesiste süt üretimine başladı.
Geçen sürede işine devam eden Acembekiroğlu, Bakanlığın 2017 yılında hayata geçirdiği “Damızlık Düve Yetiştirme Merkezi” projesine başvurdu.
Proje kapsamında 500 düve temin eden Acembekiroğlu, çiftliğinde yılda ortalama 2 bin başa kadar çıkan hayvan sayısına ulaştı.
Bakanlıktan aldığı destekle bugüne kadar 1017 gebe düveyi yetiştirip satışını yapan Acembekiroğlu, yine bu destekle süt ürünleri konusunda da işi geliştirip kapasitesini artırdı, tereyağı ve peynir üretimine başladı.
2019’da keçi yetiştiriciliğine başlayıp halen 350 baş keçiden elde ettiği sütle dondurma ve peynir imalatı yapan Acembekiroğlu, ürünleri Adana ve Mersin’de kurulan merkezlerle tüketiciye perakende olarak ulaştırıyor.
“Senede 350-400 gebe düve yetiştiriyoruz”
Acembekiroğlu, AA muhabirine, hayvancılık tecrübesi olmamasına rağmen bu işe başladığında insan kaynağına önem vererek işletmeyi kurduğunu söyledi.
2012’de 480 hayvanla başladığı işinde 2017 yılında aldığı destekle çiftliğini Damızlık Düve Yetiştirme Merkezi haline getirdiğini anlatan Acembekiroğlu, “Biz şu anda damızlık düve merkeziyiz. Senede 350-400 gebe düve yetiştiriyoruz. Bunların önemli bir kısmını iç piyasaya satıyoruz. Hayvanlarımız talep görüyor. Bilhassa Ege, Marmara Bölgesi’ndeki yetiştiriciler düvelerini bizden alıyorlar. Düvenin yanı sıra bir o kadar da erkek olarak tosun yetiştiriyoruz.” dedi.
Acembekiroğlu, çiftlikte embriyo transferi yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Sürümümüzde 25 kadar embriyo transferiyle dünyaya gelmiş buzağımız, halen de 50 kadar embriyo transferi yapılmış taşıyıcı hayvanımız var. Embriyo transferine önem veriyoruz. Aslında Türkiye’de hayvancılıkta devlet olarak da hükümet olarak da desteklenmesi gereken en önemli konu bence bu olmalı. Kendini ispat etmiş çiftliklere embriyo transferi yapmak üzere destek verilmeli.”
Kapasite artıyor
Acembekiroğlu, firma olarak Türkiye markası haline geldiklerini, bu kapsamda büyüme kararı verip çiftliğin yanında kendi kaynaklarıyla 400 başlık yeni bir ahır yapmaya başladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Akaryakıt istasyonu çalıştırırken para kazanıyordum ama beni çok tatmin etmiyordu çünkü direkt ürettiğim şeyi görmüyordum. İnsanlar arabasına mazotu, benzini alıp çekip gidiyordu ama burada ben hayvan üretiyorum, süt üretiyorum, tereyağı üretiyorum, dondurma üretiyorum. İşletme merkezinde yaklaşık 50 kişi çalışıyor. Bir de pazarlama ağını düşündüğümüz zaman onlarla 130-150 kişiyiz. Böyle bir üretim yapmış olmam bana büyük bir zevk veriyor. Hayvanın da çiftliğin de hemen hemen her şeyinden yararlanmaya çalışıyoruz. Ekonomiye katkıda bulunuyoruz, bu da beni mutlu ediyor.”
Çiftlik kendi elektriğini üretiyor
Halihazırda 120 dönüm alana sahip çiftlikte, ahırların çatısına kurulan güneş enerjisi sistemiyle ihtiyaç duyulan elektrik üretilirken, doğal su kaynağının beslediği ve yağmur sularının tutularak aktarıldığı gölet de çiftlikte kullanılıyor.
Hayvanların yemleri yine çiftlik içinde kurulan tesiste üretiliyor, atıkları da meyve bahçesinde gübre olarak değerlendiriliyor.
Kentte istihdama da önemli katkı sunan firma, günde ortalama 27 bin litre süt üretim kapasitesiyle hizmet veriyor.