05.10.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Bakan Yumaklı: 87 milyar liralık hibe desteği verdik

Bakan Yumaklı: 87 milyar liralık hibe desteği verdik

Bakan Yumaklı, Tarım Orman Gençlik Konseyi üyeleri ile bakanlıkta bir araya geldi. Yumaklı, Tarım Orman Gençlik Konseyinin ilk kez geçen yıl toplandığını hatırlatarak, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle ikinci kez bir araya gelebildiklerini ve çalışmaların bundan sonra daha yoğun bir şekilde devam edeceğini söyledi.

Gençlerin enerjisini ve dinamizmini, stratejik bir sektör olan tarıma mutlaka yansıtmaları gerektiğini söyleyen Yumaklı, gençlerin tarım sektöründe daha fazla yer almasıyla ilgili dünyada da benzer sorunlar yaşandığına dikkat çekti.

“Topyekun bir seferberlik başlattık”

Bakanlığın çalışmalarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yumaklı, “Ülkemizde tarımsal üretimi artırmak istiyoruz. Bu konuda topyekun bir seferberlik başlattık. Ulaşmak istediğimiz şey; sürdürülebilir bir tarımsal üretim, bunun verimli bir üretim metodolojisiyle yapılması, ürünlerimizin kaliteli olması, bütün bunların kayıtlılığının en üst düzeyde olması ve günün sonunda tarımsal üretim için yatırım yapılması” dedi.

Bakan Yumaklı: 87 milyar liralık hibe desteği verdik

Kırsal kalkınmaya sağlanan desteklere de değinen Bakan Yumaklı, “Kırsal kalkınma başlığı altında 21 senede 90 binden fazla projeye yaklaşık 87 milyar liralık hibe desteği verdik. Bunların tarımsal üretime, yatırıma ve istihdama dönüştüğünü biliyoruz” diye konuştu.

Bakan Yumaklı, tarımsal üretimin öneminin dünyada yaşanan son gelişmeler sonrası daha iyi anlaşıldığını belirterek, “Tarım ve ormanın gelecek vizyonunu siz kıymetli kardeşlerimizle birlikte oluşturacağız. Tarımsal üretimin planlanması konusunun altyapısını bitirdik, ikincil mevzuatlar ile ilgili çalışmalar da büyük oranda tamamlandı. Bir daha ülkemizde tarımsal üretim planlamasıyla alakalı kimsenin şüphesinin olmayacağı ya da büyük oranda memnuniyetin sağlanacağı bir çalışma ortaya konuldu. Ülkemiz açısından son derece önemli olan özellikle tarımsal üretimin planlanması, sözleşmeli üretim, kayıtlılık konuları ve alt başlıklarıyla alakalı yoğun bir çalışma gerçekleştirildi” ifadelerini kullandı.

Balıkesir'de 3'üncü Yerel Yönetimler ve Tarım Çalıştayı düzenlendi

Balıkesirde 3üncü Yerel Yönetimler ve Tarım Çalıştayı düzenlendi

BALIKESİR Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 3’üncü Yerel Yönetimler ve Tarım Çalıştayı’nda, 30 büyükşehir belediyesi ile birçok ülkeden yerel yönetimler ortak hedef ve projeler için Balıkesir’de bir araya getirdi.

Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği (Agricities) tarafından Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 3’üncü Yerel Yönetimler ve Tarım Çalıştayı başladı. 30 büyükşehir belediyesinin katılımıyla düzenlenen çalıştay, bilgi paylaşımı ve ortak projeler konusunda iş birliği geliştirilmesini amaçlıyor. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Mücahit Sami Küçüktığlı, ‘tarım belediyeciliği’nin, belediyeciliğin en önemli ilkelerinden birisi haline geldiğini ifade etti. Birliğin; 18 ülkeden 265 üyesi ile tarım alanında, yerel yönetimleri teşvik etmek amacıyla çalıştığını belirten Küçüktığlı, “Burada 70 şehirden katılımcı var. Ev sahipliği için Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Yücel Yılmaz’a şükranlarımı arz ediyor, çalışmaları için kendilerini gönülden alkışlıyorum” dedi.

‘TARIMIN BAŞKENTİ BALIKESİR’
Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükyeğen, sanayi ve tarımın birbirine güç veren iki sektör olduğunu belirtirken; Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Tarım Komisyonu Başkanı ve Havran Belediye Başkanı Emin Ersoy ise Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin üreticilere destek olmak için büyük bir çaba gösterdiğini dile getirerek “Tarımın Başkentinde sizleri ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

‘DÜNYA, GIDA KRİZİNİN EŞİĞİNDE ‘
Sürdürülebilir tarım konusunun önemine vurgu yapan Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, “Yücel Başkanımızı; hayata, topluma dokunan çalışmaları ve bu organizasyonu nedeniyle tebrik ediyorum” dedi. Dünyanın kuraklık ve gıda kriziyle karşı karşıya olduğunu ifade ederek “Artık kalkınmanın yerelden başladığını ve dünyanın eşiğinde olduğu gıda krizini düşünürsek; yerel yönetimlerin rolünün ne kadar önemli olduğunu görürüz. Özellikle pandemi bunu bize çok iyi hatırlattı” ifadelerini kullandı.

‘AMACIMIZ ORTAK’
“Amacımız bir; hepimiz tarımı geliştirmek istiyoruz, belediyeler bu işin içinde olsun istiyoruz” diyerek konuşmasına başlayan TBB ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz; maliyeti ve israfı azaltacak, katma değeri artıracak, üreticinin elini güçlendirecek ve şehrin bereketini artıracak çalışmalar yaptıklarını söyledi. Yılmaz, “Bu işi bilimsel yapmalarını sağlamak için Balıkesir Çiftçi Eğitim Merkezimiz var. Ürünlerimizin verimliliğini artıracak üreticinin ise maliyetlerini azaltacak yatırımlar yapıyoruz. Balıkesir Kuzusunda verimliliği artırmak için Damızlık Üretim Merkezleri kurduk. Birkaç yıl içerisinde çok daha iyi noktaya geleceğimize inanıyoruz” dedi. Türkiye’nin birbiriyle kaynaştığında işlerin çok daha güzel olduğunu vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, bu güzellikleri seviyoruz. Bal konusunda çok iddialıyız. Zeytinyağımız ve süt ürünlerimiz çok iyi. Kuzumuzda çok iddialıyız. Bir şehrin her şeyi mi güzel olur? Evet, hepsi çok güzel. Çalıştayımızın, Türk tarımının çok daha iyi yerlere gelmesine vesile olacağına inanıyor; fikirleriyle değer katan herkese teşekkür ediyorum.”

Çalıştaya; Türkiye Belediyeler Birliği ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Nazmi Yarış, Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Çetin, Balıkesir İl Tarım ve Orman Müdürü Erkan Alkan, Balıkesir Gençlik ve Spor İl Müdürü Adem Özalp, Adıyaman Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç, Kuzey Kıbrıs Tatlısu Belediye Başkanı Ahmet Hayri Orçan, Bigadiç Belediye Başkanı İsmail Avcu, Havran Belediye Başkanı Emin Ersoy, Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan, Susurluk Belediye Başkanı Nurettin Güney, AK Parti İl Başkanvekili Vahdettin Çiftçi, MHP İl Başkanı Niyazi Tunç, Senegal Dialembere Belediye Başkanı Mamadou Salif Sow, Kuzey Makedonya Gastivar Belediye Başkan Yardımcıları Gzim Haciejup ile Namik Durmuşi ve Mali İşler Sorumlusu Sadat Arifi, Somali Mogadişu Belediyesi Daire Başkanı Abdikani Mohamed Ahmed, Balıkesir Süt Üreticileri Birliği Başkanı Cihat Şimşek, sanayi ve ticaret odalarının temsilcileri, oda ve borsa başkanları, 30 büyükşehir belediyesinin ilgili daire başkanları ve bilim insanları katıldı.

Birinci sınıf tarım arazisine plastik OSB kurulmasına mahkeme izin vermedi

 Birinci sınıf tarım arazisine plastik OSB kurulmasına mahkeme izin vermedi

TEKİRDAĞ’ın Ergene ilçesinde 1’inci sınıf tarım arazisine kurulması planlanan Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin (PAKOP) iptali için açılan davada Tekirdağ 1’inci İdare Mahkemesi, OSB’ye izin vermedi. Kararda, “1’inci sınıf mutlak tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanım şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından, söz konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun görülmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.

Tekirdağ’ın Ergene ilçesi Marmaracık mevkisinde bin 823 dönüm 1’inci sınıf tarım arazisine PAKOP kurulması için yapılan başvuruya Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, ‘taşınmazların tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun görüldüğü’ yönünde karar verdi. Kararın ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı verdi. Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası’nın, Tekirdağ 1’inci İdare Mahkemesi’nde açtığı davada ÇED olumlu sonucuna, yürütmeyi durdurma kararı verdi.

`ALANDA TOPRAK SINIFLAMASINDA SINIRLANDIRICI FAKTÖR YOKTUR´

Bu kararın ardından Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası ve Ergene Çevre Gönüllüleri, Tarım Reforma Genel Müdürlüğü’nün PAKOP’un kurulması planlanan alanın tarım dışı amaçla kullanılması uygun kararının iptali için Tekirdağ 1’inci İdare Mahkemesi’nde açtığı davada, mahkeme bu kararı iptal etti. Mahkeme, oluşturulan bilirkişi heyetinin PAKOP kurulacağı alanda inceleme yaptığını ve toprak numuneleri alıp incelendiğini ve yeterli toprak sınıfında olduğunun ülke ve Trakya’da ortalama değerde olduğunun belirlendiği vurgulandı. Bilirkişi heyetinin raporunda, “Toprakların kabiliyet sınıflamasında sınıf değişikliğine neden olabilecek kriterler; bünye, eğim, taşlılık, yaşlık, sığlık gibi kriterlerdir. Dava konusu alan düz ve düze yakın eğimdedir. Bünye tın ve kil tektürdedir. Örnek alımı sırasında 90 santimetre derinliğe kadar inilmiştir, derin topraklardır, bu yüzden sığlık problemi yoktur. Keşif günü yapılan incelemelere göre arazide taşlılık ve yaşlık (ıslaklık -drenaj sorunu) görülmemiştir. Dava konusu alanda toprak sınıflamasında, sınırlandırıcı faktör yoktur. Bütün bu faktörler arazinin işlemeli tarıma uygun olduğudur. Bu değerlendirmeler dava konusu alanın 1’inci sınıf mutlak tarım arazisi olduğunu göstermektedir” denildi.

’14 OSB VAR, ZARURİ YER KAPSAMINDA DEĞİL’

Bilirkişi raporunda, PAKOP’un kurulmasının alternatifi olmayan zaruri bir yer kapsamında olup olmadığı konusunda, Tekirdağ’da 14 Organize Sanayi Bölgesi bulunduğu, bunlardan 2’sinin PAKOP’un kurulacağı Ergene ilçesi sınırları içinde bulunduğu kaydedildi. Parseller üzerinde bilirkişinin yaptığı hesaba yer verilen raporda; Ergene 1, 112 parsele sahip ve 87 tanesi tahsis edilmiş. Ergene 2 ise 256 toplam parsele sahipken 144 tanesi tahsis edilmiş durumdadır. Bu verilere göre, sadece tahsis edilmiş parseller üzerinden bir hesaplama yapılacak olursa Ergene 1 OSB yüzde 88, Ergene 2 ise yüzde 56 doluluk oranına sahiptir. Ayrıca bölgeye çok yakın konumda bulunan Kapaklı OSB yüzde 61, Velimeşe OSB yüzde 49, Çorlu-1 OSB yüzde 45 ve Muratlı OSB yüzde 47 doluluk oranına sahiptir. Oranlardan da görüleceği üzere yakın civarda yaklaşık yarı yarıya boş 5 tane OSB bulunmaktadır. Bu OSB’lerin söz konusu amaçla kullanılabileceği görüşündeyiz. Ayrıca söz konusu taşınmazın bulunduğu alan 1’inci sınıf mutlak tarım alanıdır. Toprakların amacı dışında kullanılmaması, 1’inci sınıf alanların tarımsal amaçlarla kullanılmaması tarım topraklarının korunması açısından önemlidir.

Dolayısıyla dava konusu taşınmazlar, PAKOP kurulması için alternatifi olmayan zaruri bir yer kapsamında değildir” ifadelerine yer verildi.

ERGENE HAVZASI’NIN KİRLİLİĞİ ÖRNEK GÖSTERİLDİ

Sanayi faaliyetlerinin tarım arazilerine 2 şekilde olumsuz etki edebileceğinin altı çizilen raporda, “1’incisi, çevre kirliliğine neden olması, 2’ncisi ise tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı nedeni ile elden çıkmasıdır. Sanayi kuruluşları çevre kirliliğini önlemek amacı ile gerekli tedbirleri alsalar da bu tür tesislerin çevre (toprak, su ve hava) kirliliğine neden oldukları açıktır. Burada ana faktör maliyetlerdir. İşletmelerin maliyetleri azaltmak amacı ile tedbirleri uygulamada özensiz davranmaları kirliliğin ana nedenlerindendir. Bölgemizde özellikle Ergene Havzası’nda, Muratlı Deresi, Çorlu Deresi gibi akarsularda görülen kirlilik buna örnektir. Bu bölgelerdeki bütün sanayi kuruluşları gerekli tedbirleri aldıkları halde yine de kirlilik bu alanlarda önlenememektedir. Sanayi, bazı önemli hava kirleticilerinin ve sera gazlarının yanı sıra kirleticilerin suya ve toprağa salınımı, atık üretimi ve enerji tüketimi dahil olmak üzere diğer önemli çevresel etkilerin toplam emisyonlarının da yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Ülkemizde ilave tarım alanlarına her zaman ihtiyaç vardır. Artan nüfus nedeni ile tüketimin artması tarımsal üretiminde aynı paralelde artmasını gerektirmektedir. Bunun 2 yolu vardır. 1’incisi birim alandan alınacak ürün miktarını arttırmak, 2’ncisi tarım alanlarını genişletmektir. Birim alandan elde edilecek ürün miktarını arttırmak mümkün olsa da bu amacı karşılamak için günümüzde tek başına yeterli olmamaktadır” denildi.

‘TARIM ALANLARI YÜZDE 7 AZALDI’

Tarım alanlarının miktarının amaç dışı kullanımının çeşitli nedenlerle yıldan yıla azaldığı belirtilen raporda, “Türkiye de son 20 yılda toplam tarım alanları yaklaşık olarak 41 milyon hektardan 38 milyon hektara azalış (yaklaşık yüzde 7 oranında) göstermiştir. İşlenebilir tarım alanları da yaklaşık 24 milyon hektardan 20 milyon hektara kadar azalmıştır. Dava konusu alan düz-düze yakın eğimde (yüzde 0-2), su erozyonu riski olmayan, yüzeyde yer yer kumlu-tınlı ve killi-tınlı toprak bünyesine sahip, taşsız, tarımsal faaliyetler açısından işlemeli tarıma bir engeli olmayan birinci sınıf mutlak tarım arazisidir. Dava konusu taşınmazlara yapılması düşünülen OSB, tarım alanının elden çıkmasına neden olacağı gibi, civarda başka OSB veya sanayi kuruluşlarının yapımına örnek teşkil edecektir. Oysa ki dava konusu arazilerin çevresinde de tarım alanları yaygın olarak bulunmaktadır. Zamanla bu tarım alanları da elden çıkacaktır” denildi.

MAHKEME: TARIM DIŞI KULLANILMASI UYGUN DEĞİL

Mahkeme heyeti, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlilik ve nitelikte olduğuna karar verdi. Kararda, “Dava konusu alanın 1’inci sınıf mutlak tarım arazisi olduğu, Bakanlar Kurulu kararı ile Tekirdağ Saray Ovası koruma alanı içinde bulunduğu, Tekirdağ il sınırları içinde 14 OSB bulunduğu ve bunlardan dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgeye yakın civarda bulunan 5 OSB’nin doluluk oranlarına bakıldığında yaklaşık olarak yarı yarıya boş olduğu tespiti dikkate alındığında, dava konusu alanın Plastik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması için alternatifi olmayan zaruri bir yer kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla 1’inci sınıf mutlak tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanım şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından, söz konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun görülmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” ifadelerine yer verildi.

‘MAHKEME KARARI BİZİ MUTLU ETTİ’

Ergene Çevre Gönüllüleri Derneği üyesi Ercüment Tuncay, mahkemenin hukuka uygun bir karar verdiğini belirterek, karardan mutlu olduklarını söyledi. Bölgede çevreciler, köylüler ve sivil toplum örgütlerinin bu konuda büyük çaba gösterdiğini belirten Tuncay, “Bölgemizdeki OSB’lerde yüzde 42’lik bir doluluk oranı varken tekrar farklı bir OSB’in olması anlamsız kalıyor. Bizler istihdama karşı değiliz. Ama sanayi bölgelerinin gerçekten doluluk oranına göre hareket edilmesine ve konumlarının daha çorak arazilerde, verimsiz arazilerde konuşlanmasından yanayız. Bizler toprağımızı seviyoruz, havamızı seviyoruz, suyumuzu seviyoruz. Bizler bölgemizde yaşayan insanlar olarak verimli tarım arazilerimize sonuna kadar sahip çıkmayı planlıyoruz” dedi.

Ergene’de çiftçilik yapan Anıl Bilgen, mahkeme kararının çiftçileri de sevindirdiğini ifade ederek, “Bu bölgede oldukça verimli tarım arazileri var. Mahkemenin verdiği karar bence çok yerinde oldu, kendilerine teşekkür ediyoruz. Bölge çiftçileri olarak karşıydık buna. Umarım bu şekilde verimli topraklar sanayiye açılmaz ve tarımımız daha fazla zarar görmez” diye konuştu.

Hububatta mazot ve gübre destekleri erken ödenecek

Hububatta mazot ve gübre destekleri erken ödenecek

Hububatta 2023 Üretim Yılı Mazot ve Gübre Desteklerinin 2023 Yılında Ödenebilmesine ve Bu Ödemelere İlişkin Finansman Maliyetlerinin Karşılanmasına İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı”, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Kararla hububatta (buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale ve çeltik) 2023 üretim yılı tarımsal desteklerinden mazot ve gübre desteğinin bu yıldan itibaren ödenebilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi.

Bu kapsamdaki tarımsal destek tutarları, bu tutarları hak etmiş üreticilerin talep etmeleri halinde, Ziraat Bankası’nca, destek amacına uygun şekilde kullanılmak şartıyla, 29 Mart 2024 vadeli kredi kullandırılmak suretiyle ödenebilecek.

Destek ödemesinin banka tarafından kredi kullandırılarak üreticilere yapılması halinde, kredilerin vade tarihine kadar oluşacak faiz tutarı, gelir kaybı ödemeleri kapsamında Hazine ve Maliye Bakanlığınca, anapara ödemeleri ise Tarım ve Orman Bakanlığınca tarımsal üreticiler adına bankaya yatırılacak.

 

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, üreticilerin hak edişlerine yönelik listeler bu yıl, destekleme ödeme takvimi ise 2024 yılında bankaya iletilecek.

KREDİ NASIL KULLANDIRILACAK?

Kredinin kullandırılması, hak edişin tespitine ve üreticinin bankaya başvurmasına bağlı olacak. Karar kapsamında kredi tahsis edilecek üreticilerin kredi tahsis kriterlerinin belirlenmesi, borçlandırma, kullandırma, takip ve tahsil gibi işlemleri bankanın kendi usul ve mevzuat esasları dahilinde yürütülecek.

Merkezi yönetim bütçe imkanları çerçevesinde krediler vadesinden önce kapatılabilecek.

Bankaca, karar kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle oluşan gelir kaybı tutarları, kredilerin faiz tahakkuk tarihinde/erken kapatma olması durumunda kredinin kapatıldığı tarihte banka tarafından uygulanan cari faiz oranları esas alınarak hesaplanacak. Bu kapsamda kredi kullanan tarımsal üreticiler adına Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan gelir kaybı ödemeleri, Bakanlık bütçesinin ilgili tertibine tefrik olunan ödenekten karşılanacak.

Kredinin vadesinden önce kapatılması durumunda kalan vadeye yönelik olarak bankaya ilave herhangi bir ödeme yapılmayacak.

Gelir kaybı ödemeleri, bankanın, karar kapsamında kullandırılan kredilere ilişkin vade sonuna/erken kapatma tarihine kadar hesaplanan ve ilgili dönem sonunda kendi kayıtlarına göre kesinleşmiş gelir kaybı tutarlarını Hazine ve Maliye Bakanlığınca bildirilen formatta iletmelerini takiben gerçekleştirilecek. Tarımsal destek ödemelerinin tamamlandığı tarihe kadar kullanılmayan krediler için bankaya ödeme yapılmayacak.

Karar, 15 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.

Antalya Ticaret Borsası Tarım Sektörüne Yeşil Mutabakat Eğitimi Düzenledi

Antalya Ticaret Borsası (ATB), tarım sektöründe yeşil mutabakat konusunda üyelerini ve tarım sektörünü bilgilendirmek amacıyla ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Tarım’ başlıklı eğitim düzenledi. Eğitimde, AB Yeşil Mutabakatı’nın tarım sektörüne etkileri ve karbon salımının azaltılması konuları ele alındı.

Antalya Ticaret Borsası (ATB), tarım sektöründe yeşil mutabakat konusunda üyelerini ve tarım sektörünü bilgilendirmek amacıyla “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Tarım” başlıklı eğitim düzenledi.

ATB Toplantı Salonu’nda “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Tarım” konulu toplantı düzenlendi. Toplantının açılışında ATB Başkan Vekili Halil Bülbül konuştu. Antalya Ticaret Borsası olarak, son 3 yıldır üyelerini ve tarım sektörünü yeşil mutabakata hazırladıklarını belirten Bülbül, “Çünkü çevre dostu sürdürülebilirlik, önümüzdeki dönemdeki ihracatımız için çok önemli bir konu haline geliyor. Tarımsal ticaretimizin devamı için işletmelerimizin karbon ayak izini azaltmak zorundayız. Aksi halde AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde sınırda karbon düzenlemesi mekanizması devreye girdiğinde, tarımsal ihracatımızın uğrayacağı karbon vergisi maliyeti bugün itibariyle 150 milyon euro’yu bulabilir. Muhtemelen önümüzdeki dönemde bu maliyet rakamı daha da artacaktır” diye konuştu.

“Tarımsal karbon ayak izi hesaplama yazılımını kullanın”

Borsa olarak, çevreyi tehdit eden, iklim değişikliğine neden olan karbondioksit salınımını azaltmaya yönelik çalışmalarının bir etabı olarak ‘Tarımsal Karbon Ayak İzi Hesaplama” yazılımı geliştirdiklerini hatırlatan Halil Bülbül, tarım sektörüne bu hizmetten yararlanmaya davet etti. Antalya’nın ülkede yaş sebze, meyve ile kesme çiçek ihracatının lokomotifi olduğunu vurgulayan Bülbül, “Antalya’nın ihracatının yarısından fazlası da yine ağırlıklı olarak AB ülkeleri olmak üzere tarım sektöründendir. Tarım sektörümüz hazırlığını yapmalıdır” dedi. Bülbül, tarım sektörünü yeşil mutabakata hazırlamak için eğitimlerinin devam edeceğini bildirdi.

“Karbon salımını azaltmayanın ticareti tehlikede”

Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Civelekoğlu, AB Yeşil Mutabakatı ve Ortak Tarım Politikası başlıklı sunum gerçekleştirdi. Avrupa ülkelerinin yeşil mutabakatı kabul ettiği ve bu çerçevesinde 2050 yılında karbon nötr hedefini ortaya koyduğunu belirten Civelekoğlu, AB ülkelerinin emisyon yüksek ürünlerin ithalatına vergilendirme sistemi getireceğini kaydetti. Civelekoğlu, “AB’nin ülkemizin, kentimizin ve tarım sektörünün en büyük ihracat pazarı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Avrupa Yeşil Mutabakatı ülkemizin ihracattaki rekabet gücünün devamlılığı ile birlikte tarım sektöründeki üretim ve istihdam açısından da kritik önem taşımaktadır” diye konuştu.

AB’nin hayata geçireceği sınırda karbon düzenlemesi Türkiye’nin ihracatını doğrudan etkileyeceğini vurgulayan Civelekoğlu, ticaretine devam etmek isteyen tarım işletmelerinin sera gazı emisyonlarını hesaplamalarını ve kendilerine yol haritasını çizmesini önerdi. Civelekoğlu, bu konuda Antalya Ticaret Borsası’nın geliştirdiği Tarımsal Karbon Ayak İzi Hesaplama” yazılımından yararlanılabileceğini vurguladı. Civelekoğlu, “AB ülkeleri, 1 Ekim 2023- 31 Aralık 2025’e kadar karbon salımıyla ilgili mali yükümlülük doğmayan geçiş dönemi belirledi. ‘Karbon salımınızı azaltmak için hedef belirleyin diyor, karbon salımını azaltmazsanız 2025’ten sonra ya sizden ithalat yapmam ya da sınırda karbon vergisi alırım diyor. Tarım işletmeleri buna göre hareket etmeli” diye konuştu.

Eğitimde katılımcıların soruları yanıtlanırken, katılımcılara sertifika verildi.

MÜSİAD Gıda Tarım ve Hayvancılık Sektörü bir araya geldi

MÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu 2. Bölge Tanışma ve İstişare Toplantısı’nı Antalya’da gerçekleştirdi. Bu toplantıda üyelerin tanışarak ürünlerini de tanıtma imkânı bulduklarını söyleyen MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Ali Akçay, hedeflerinin ticareti geliştirmek olduğunu ifade etti.

MÜSİAD Gıda Tarım ve Hayvancılık Sektörü bir araya geldi
Toplantıda 14 ilden ve genel merkezden gıda, tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren üyeler bir araya gelerek ürünlerini tanıtma imkânı buldu. MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Ali Akçay, Gıda Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu Başkanı Cemal Özen, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı Nedim Kulaç, Antalya Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu Başkanı Soner Kurucan da katılımcılar ile bilgi ve tecrübelerini paylaşırken, ortak konuları ise ticaretin geliştirilmesi oldu.

 

2024 planlaması da yapıldı


Toplantıda gıda güvenliği, tarımın gelişmesi ve artması, arz talep dengelerinin sağlanması için gerekli çalışmalar, tarım ve hayvancılığın teşvikleri ve verilmesi gereken destekler, İhracatın gelişmesi ve artması, ehil, bilgili ve tecrübeli personelin yetiştirilmesi ve istihdamı, akademik altyapıların geliştirilmesi, ihtisas alanlarının artması, tarım seferberliği, 2024’ün tarım yılı ilan edilmesi, tarım meslek liselerinin artması, ekilmeyen ve dikilmeyen alanın kalmaması, arazilerin doğru ve verimli kullanılması başlıkları konuşuldu.

 

“Üyelerimizi destekliyoruz”


Bölgesel tanışma istişare toplantılarının üyelerin tanışması, aidiyet oluşturması ve ticaret yapması için önemli olduğuna dikkati çeken Antalya Şube Başkanı Ali Akçay konuşmasına şu şekilde devam etti:


“Aile olmak için illa kan bağı olmadığını gösteren resmi bir kuruluşuz. Genel Merkezimiz birlik ve beraberlik içerisinde olmanın önemini her zaman vurgulamıştır. Antalya’da bunu başarıyor ve başarmaya da devam edeceğiz. MÜSİAD içinde 5 arkadaşımız ile ortak inşaat yapım projesi ve 13 üye arkadaşımız ile dış ticaret şirketi kurarak ihracat yapıyoruz. Bilindiği üzere Antalya tarım ve turizmin başkentidir. Yapılacak projelere MÜSİAD Antalya olarak elimizden geldiğinden fazla destek vermeye hazırız”.

 

MÜSİAD Gıda Tarım ve Hayvancılık Sektörü bir araya geldi

Main Menu