Ukrayna, tarım ürünleri ithalatını yasaklayan 3 ülkeye dava açtı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Avrupa Birliği (AB) üyesi Polonya, Slovakya ve Macaristan’ın, Ukrayna’dan tarım ürünlerinin ithalatına yönelik yasak getirdiği anımsatıldı.
Bunun kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, bu ülkelerin uluslararası yükümlülüklerini ihlal ettikleri öne sürüldü.
Açıklamada, “Bazı AB ülkeleri, Ukrayna’dan ürünlerin ithalatını yasaklayamaz. Bu nedenle söz konusu ülkelere yönelik Dünya Ticaret Örgütü nezdinde dava açıyoruz. Aynı zamanda, bu ülkelerin kısıtlamaları kaldıracağını ve mahkeme sürecinin uzun sürmeyeceğini umuyoruz. Dayanışmaya ve çiftçilerin çıkarlarının korunmasına ihtiyacımız var.” ifadeleri kullanıldı.
Ukrayna tarım ürünlerinin ithalatına yönelik yasaklar
AB Komisyonu, Ukrayna’nın AB’ye tahıl ve diğer gıda ürünlerinin ihracatına yönelik uygulanan kısıtlayıcı önlemlerin süresinin 15 Eylül’de sona ereceğini bildirmişti. Böylece, AB’nin Polonya, Macaristan, Romanya, Slovakya ve Bulgaristan’a Ukrayna’dan tahıl ithal etmemeye yönelik kararı sona ermişti.
Çiftçilerini korumak için Ukrayna tahılına yönelik kısıtlamanın uzatılmasını isteyen Polonya, Macaristan, Slovakya ve Romanya da AB’nin karar almaması halinde kısıtlamaları tek taraflı uzatabileceklerini açıklamıştı.
Polonya Tarım Bakanı Robert Telus, 15 Eylül’de söz konusu AB Komisyonu kararının açıklanmasının ardından, “Komisyon, Ukrayna tahılına uygulanan yasağı uzatmıyor, biz kendimiz uzatacağız.” ifadesini kullanmıştı.
İzmir Ticaret Borsası, "Tarım gençlerle yükseliyor" fikir yarışması düzenliyor
İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) tarım alanında çalışma yapmak isteyen gençlere destek amacıyla hazırladığı “Tarım gençlerle yükseliyor” fikir yarışması sekizinci kez düzenlenecek.
İTB’den yapılan açıklamaya göre, düzenlenen yarışmayla, tarımda sürdürülebilirlik ve rekabet gücünü artırmak, tarımsal uygulamaları geliştirmek, genç kesimin tarım sektörüyle olan ilişkisini güçlendirmek ve gençleri tarımda yenilik yaratacak fikirler üretmeye teşvik etmek hedefleniyor.
“Akıllı tarım”, “Çevre dostu tarım”, “Tarımsal pazarlama, markalaşma ve iletişim”, “Kırsal kalkınma” ile “Bitkisel ve hayvansal üretim” konularında açılan yarışmaya başvurular 25 Aralık’a kadar www.itb.org.tr adresinden çevrim içi kabul edilecek.
Değerlendirmeler sonucunda dereceye giren yarışmacılara para ödülü verilecek. Ayrıca, jüri tarafından uygun görülecek 3 projenin sahibi ise İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’nde hızlandırıcılık programına katılma hakkı elde edecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme yolunda tarımın hayati role sahip olduğunu belirtti.
132 yıldır İzmir’e ve ülke ekonomisine hizmet eden Türkiye’nin ilk borsası olarak tüm alanlarda evrensel değerler ışığında çalışmayı ilke edindiklerini aktaran Kestelli, “Ülkemizin geleceği olan gençlerimizin tarım ve hayvancılık sektörünün içinde tutulması oldukça önemsediğimiz ve uzun yıllardır çalışmalar yürüttüğümüz bir konu. Ayrıca bu yıl Cumhuriyetimizin 100. yılı ve İzmir Ticaret Borsası olarak ülkemiz tarımının daima ileriye gitmesi adına yüklendiğimiz bu önemli misyonla tarımın servetini gençlerimizle birlikte dönüştürmek bu yıl bizler için çok daha büyük bir anlam taşıyor.” ifadelerini kullandı.
SBB Tarım Dergisi'nin 7’inci sayısı yayında
SAMSUN Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan dijital tarım dergisi, SBB Tarım Dergisi’nin yedinci sayısı çıktı. Samsun’da tarımın gelişmesi için her türlü katkıyı vermeye devam ettiklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Hem bitkisel hem de hayvansal üretime katkı sunan çok önemli projeler hayata geçirdik. Büyükşehir Belediyesi olarak tarım için seferber olduk” dedi.
Tarımsal içerikli derleme, makale ve Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen tarımsal çalışmalara dair haberlerin yer aldığı SBB Tarım Dergisi, dijital ortamda hazırlanıyor. 4 ayda bir yayınlanan dergiye belediyenin web sayfası üzerinden erişim sağlanıyor. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan derginin 7’inci sayısında Büyükşehir Belediyesi’nin üreticilere sağladığı destekler, bal arısı virüsleri, su: yaşamın önemli temel taşı, hasat zamanının önemi, iklim değişikliği ile mücadelede öncelikle mahalle muhtarlarının farkındalık ve bilgi düzeyinin artırılması, zerdaçalın muhteşem faydaları, kooperatif tarım ve kadın, flake yemler, aile çiftçiliği, uyuz paraziti olmak üzere birçok konu yer aldı.
‘TARIM BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ’
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Samsun’un Türkiye’nin en önemli üretim havzalarından biri olduğunu belirterek “Şehrimize tarımsal alanda destek olmak amacıyla hem bitkisel hem de hayvansal üretime katkı sunan çok önemli projeler hayata geçirdik. Tarım bizim vazgeçilmezimiz olup bundan sonraki süreçte de yeni çalışma ve projelerle Samsunlu üreticilerimize katkı sunmaya devam edeceğiz. ‘Tarımsal üretim artışında üreticilerimizin yanındayız’ diye öncelediğimiz üreticilerimize yönelik faaliyetlerimizi geliştireceğiz. Çünkü Büyükşehir Belediyesi olarak biliyoruz ki ‘Tarımın Geleceği, Samsun’un Önceliği” diye konuştu.
Destekler zamanında verilmeli
YURT HABERLERİ SERVİSİ
Çiftçinin uzun süreden beri beklediği 2023 tarım destekleri geçen hafta açıklandı. Resmi Gazete’nin 15 Eylül 2023 tarihli sayısında yayınlanan Cumhurbaşkanlığının “2023 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemeler ve 2024 Yılında Uygulanacak Sertifikalı Tohum Kullanım Desteğine İlişkin Karar”ına göre alan bazlı desteklerden gübre desteğinde geçen yıla göre artış yapılmadı. Mazot desteğinde ürüne göre artışlar oldu. Çiftçiye yapılacak gübre ve mazot desteğinde toplamda dekar başına 2 lira ile 95 lira arasında değişen oranlarda artış yapıldı.
‘DOĞRU YERE ULAŞMALI’
Vatan Partisi Çiftçi Bürosu Başkanı Cenk Özdemir, üreticiye verilecek her 1 TL’nin bile çok önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Fakat bununla beraber üreticilere verilecek olan desteklemelerin Anayasa’da belirtilen miktarda olması gerektiği de unutulmamalıdır. Dünyada hiçbir ülke gıda güvenliğini sağlamak ve üretimin sürdürülebilirliğini oluşturabilmek adına desteklemelerden vazgeçmez. Ülkemizde de tarımsal üretimde hem bitkisel hem hayvansal alanda üreticilerimize destekleme yapılmaktadır fakat önemli olan konu, bu desteklemelerin zamanında, yeteri kadar yapılması ve doğru yerlere ulaşmasıdır. Yapılan tarımsal desteklemelerin amacı üreticileri maddi olarak desteklemek, üretimin devamını ve Türkiye’nin gıda güvenliğini sağlamaktır. Fakat günümüzde desteklemelerin tarımın köklü sorunlarının çözmeden yapıldığını görüyoruz. Bu da tarımın içerisinde bulunduğu sorunların daha da derinleşmesine ve üretimin tehlikeye girmesine, üreticilerin çiftçilerin üretimden çekilmesine sebep olmaktadır.
‘SU SORUNU ÇÖZÜLMELİ’
“Tarımda susuzluk sorununu çözmeden, çiftçi örgütlenmesini sağlamadan, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi kamu kurumlarını daha etkin hale getirmeden, özelleştirilen tarımsal KİT’leri yeniden kurmadan, köyleri mahalle yapan ve böylece kırsalı üretim merkezi olmaktan uzaklaştıran Büyükşehir Yasasını kaldırıp köylere yol, su, elektrik, okul, sağlık ocağı, internet altyapısı gibi hizmetleri götürüp köyleri yeniden yaşamın ve üretimin merkezi yapmadan, parçalı küçük tarım arazilerinde üretim yapan işletmeleri büyük ölçekli hale getirmeden verilen desteklemeler yama çözümler ve durum kurtarma adımları olmaktan ileri gidemez.
‘KAMUCU SİSTEM DESTEKLERİ VERİMLİ HALE GETİRİR’
“Ülkemizde verilen tarımsal desteklemeler maalesef zamanında verilmemektedir. Zamanında verilmeyen tarımsal desteklemeler de ne yazık ki çiftçinin işini görmemektedir. Bir diğer önemli konuysa verilen tarımsal destekleme miktarları tarımsal girdilere gelen zamlar karşısında çok düşük kalmaktadır. Bazı durumlarda ise verilen desteklemeler arttırıldığında tarım girdilerine serbest piyasada zam yapılmakta yine böylece çiftçiye verilen desteklemeler piyasa ekonomisi içerisinde çiftçi dışında tüccarın ya da sanayicinin cebine gitmektedir.
İşte tam da bu noktada ülkemizin Vatan Partisi’nin Türkiye’ye sunduğu devletçi ve kamucu ekonomi sisteme kavuşması gerekir. Böylece üreticiye verilen tarımsal desteklemelerin faydalı olması sağlanabilir.”
Tarımda teknoloji kullanımı verimliliği arttırıyor
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, tarımdaki teknolojik yeniliklerin tarımsal üretimin verimliliğini ve kalitesini artırdığını daha fazla verim elde etmeye yardımcı olduğunu söyledi.
Teknolojik gelişmelerin, tarım üreticilerine büyük bir avantaj sağladığına dikkat çeken Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “İnsanlığın varoluşundan beri önemli bir rol oynayan tarım sektörü, son yıllarda, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte dönüşüme uğramaktadır. Tarımsal üretimdeki bu değişimler, sektörde pek çok farklı etki oluşturmuştur. Tarımda teknoloji kullanımının ilk ve belki de en önemli etkisi, üretim süreçlerinin daha verimli hale gelmesidir. Özellikle otomatik sulama sistemlerinin yaygınlaşması, tarım alanlarının su kaynaklarından maksimum verim almasını, su kaynaklarının verimli kullanılması sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, otomatik gübreleme ve ilaçlama sistemleri de üretim süreçlerinde büyük kolaylık sağlayarak, ürün kalitesini ve verimliliğini arttırmaktadır’’ dedi.
Tarımda kullanılan yeni teknolojilerin tarım üreticilerine daha fazla bilgi ve analiz imkanı sunduğuna da değinen Doğan, “Sensör teknolojileriyle donatılmış tarım ekipmanları sayesinde toprak verimliliği, bitki büyümesi, su seviyeleri ve hava şartları gibi veriler daha çabuk ve hassas bir şekilde takip edilebilmektedir. Bu da çiftçilerin daha doğru kararlar almasına yardımcı olmaktadır’’ şeklinde konuştu.
Tarımda teknoloji kullanımının getirdiği avantajlarla birlikte, küçük ölçekli çiftçiler için, yüksek maliyetlerin zorlayıcı olacağına dikkat çeken Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan, “Tarımda teknoloji kullanımı hem üretim süreçlerinde verimliliği artırırken hem de tarım üreticilerine daha fazla bilgi, analiz ve iş gücü tasarrufu imkanı sunmaktadır. Ancak, bu teknolojik gelişmelerin bütün çiftçiler tarafından benimsenmesi ve yaygınlaşması için Tarım Bakanlığımızdan, finansal destek ve teşvik verilmesini bekliyoruz. Tarımda teknoloji kullanımının getireceği bu değişiklikler, gelecekteki tarımsal ihtiyaçlara daha iyi cevap verebilmek adına önemlidir’’ diye konuştu.
Şanlıurfa’da hasat öncesi Mısırın fiyatı belli oldu!
Şanlıurfa Ticaret Borsasında mısırın kilogramı en yüksek 7 liradan satıldı.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı kapsamında sulama imkanlarının her geçen gün geliştiği kentte, sulanan arazilerin artması tarımsal üretime büyük katkı yapıyor.
Ülkedeki pamuk, buğday, kırmızı mercimek, arpa ve mısırın önemli bir kısmının üretildiği Şanlıurfa’da, özellikle son yıllarda mısırdaki üretim artışı dikkati çekiyor.
Ekim alanı her yıl genişleyen kentte 2004 yılında 72 bin 37 ton olan mısır üretimi, 2017 yılında 750 bin tona, 2018 yılında 1 milyon 400 bin tona, 2019 yılında yaklaşık 1 milyon 500 bin tona yükseldi. 2020 yılın ise 20 milyon dekar alanda mısır ekimine başladı.
Şanlıurfa Ticaret Borsasında mısırın kilogramı en yüksek 7 liradan satıldı.
Borsada işlem gören bazı ürünler ve fiyatları (kilogram/TL) şöyle:
Ürün Miktar En düşük (TL) En yüksek (TL)
Kırmızı mercimek Kg 9,25 12,50
Nohut Kg 8,70 9,70
Buğday Kg 8,40 9,85
Mısır Kg 5,20 7,00
Yağlık çiğitKg 5,00 6,00
Türkiye'de hayvancılık: sorunlar ve çözüm önerileri
Hayvancılık Sektörünün Sorunları
Türkiye’de hayvancılık sektörünün karşı karşıya olduğu başlıca sorunlar şunlardır:
Kırsal nüfusun azalması: Kırsal nüfusun azalması, hayvancılık sektöründe işgücü sıkıntısına neden olmaktadır.
Yem fiyatlarının artması: Yem fiyatlarının artması, hayvancılık maliyetlerini artırmaktadır.
Hastalık ve salgınlar: Hayvan hastalık ve salgınları, hayvancılık sektöründe büyük kayıplara neden olmaktadır.
Kalite standartlarının düşüklüğü: Hayvancılık ürünlerinin kalite standartlarının düşüklüğü, ihracat potansiyelini engellemektedir.
Hayvancılık Sektöründe Çözüm Önerileri
Hayvancılık sektörünün karşı karşıya olduğu sorunların çözümü için çeşitli öneriler sunulmaktadır. Bu önerilerden bazıları şunlardır:
Kırsal nüfusun desteklenerek artırılması: Kırsal nüfusun desteklenerek artırılması, hayvancılık sektöründe işgücü sıkıntısının giderilmesine yardımcı olacaktır.
Yem fiyatlarının düşürülmesi: Yem fiyatlarının düşürülmesi için, yem bitkileri üretiminin artırılması ve yem ithalatına yönelik teşviklerin verilmesi gibi önlemler alınabilir.
Hastalık ve salgınlarla mücadelenin güçlendirilmesi: Hayvan hastalık ve salgınlarıyla mücadelenin güçlendirilmesi için, gerekli önlemlerin alınması ve hayvancılıkta bio-güvenliğin geliştirilmesi gerekmektedir.
Hayvancılık ürünlerinin kalite standartlarının yükseltilmesi: Hayvancılık ürünlerinin kalite standartlarının yükseltilmesi için, gerekli eğitimlerin verilmesi ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir.
Hayvancılık Sektörünün Önemi
Hayvancılık sektörü, Türkiye ekonomisi için önemli bir yere sahiptir. Sektör, istihdam, ihracat ve gıda güvenliği açısından önemli katkılar sağlamaktadır.
İstihdam: Hayvancılık sektörü, Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kişiye istihdam sağlamaktadır. Bu, toplam istihdamın yaklaşık %6’sını oluşturmaktadır.
İhracat: Hayvancılık ürünleri, Türkiye’nin önemli ihracat ürünleri arasında yer almaktadır. 2022 yılında, hayvancılık ürünleri ihracatı 10 milyar doları aşmıştır.
Gıda güvenliği: Hayvancılık, gıda güvenliğinin sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Hayvancılık ürünleri, insan beslenmesinde önemli bir yer tutmaktadır.
