07.09.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Muğla'da dolu ve fırtınadan etkilenen tarım alanlarında hasar tespiti yapıldı

 Muğla'da dolu ve fırtınadan etkilenen tarım alanlarında hasar tespiti yapıldı

Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, TARSİM Denizli Bölge Müdürü Oktay Çayıroğlu ve beraberindeki teknik personelle Gazeller Mahallesi’nde zarar gören üreticileri ziyaret etti.

Çevre mahallelerin muhtarlarının da katıldığı toplantıda konuşan Saylak, bölgede etkili olan fırtına ve dolu nedeniyle 21 üreticinin zarar gördüğünü, silajlık mısır üreten 17 çiftçinin 187,5 dekarlık arazisinin de doludan etkilendiğini söyledi.

Bazı bahçelerde ceviz ve dut ağaçları ile sebze alanlarının da hasara uğradığını belirten Saylak, “Bir ton tütün zararının da oluştuğu afet sonrası yapılan hasar tespit çalışmalarında zararın 1 milyon 617 bin 625 lira olduğu belirlendi.” dedi.

Muğla’da da küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişikliklerinin doğal afetler ve şiddeti artan yağış rejimleri ile kendisini gösterdiğini anlatan Saylak, tarımsal üretimde sigortanın önemli olduğunu kaydetti.

Çayıroğlu da devlet destekli tarım sigortaları sisteminin işleyişi ve başvuru koşulları hakkında üreticilere bilgi verdi.

Prof. Dr. Özgül: Türkiye'de 27 milyon hektar tarım alanı 23 milyonun altına düştü

 

 

 

Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müdahir Özgül, Türkiye´deki tarım arazileriyle ilgili DHA´ya açıklamalarda bulundu. Arazi kullanımı ve yönetim meselesinin, Türkiye´de hatta dünyada büyük bir sorun olarak karşımızda durduğunu, bazı ülkelerde üretim sorunlarının önemli derecede ortaya çıkmasına bağlı olarak bazı adımlar atıldığını ifade eden Prof. Dr. Özgül, “Maalesef dünyanın tamamında tarım arazilerinin yönetimi, kullanımı ve bitkisel üretimde tutma, gıda arzının temel kaynağı olan toprak işlemeli tarım arazilerini, bitkisel üretimin bir argümanı olarak değerlendirme veya orada tutmak için çok önemli sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. Bunları ülkemizde de yoğun bir şekilde yaşıyoruz. Özellikle nüfusun kalabalık olduğu büyük şehirlerin yakınındaki ovalarda, ova niteliğinde olan tarımsal üretim açısından uygun düz ve düze yakın alanlarda, tarımsal faaliyetin yapıldığı yerlerde şehir yaşantısından uzaklaşmak isteyenlerin çeşitli hüllelerle farklı yöntemlerle bir yolunu bulup orada bir yer tesis etme, orada yaşama, doğaya yakın olma ama sonuçta da tarım arazisini amacının dışına çıkarmaya dönük birtakım çabaları var. Ülkemizde bunlarla bakanlık düzeyinde önemli derecede mücadele edilse bile tarım arazileri amacının dışına çıkarılıyor” dedi.

`TARIMSAL ÜRETİMDE HİÇBİR AMACI OLMAYACAK ŞEKİLDE KULLANILIYOR´

“Son birkaç yıldır gündemimizde olan tarım arazilerinde kurulma gayreti olan özellikle inşaat işleriyle uğraşan kişilerin bu inşaat faaliyetlerini geliştirme, yapma ve bunun üzerinden de müşteri bularak bunları pazarlama noktasında faaliyetlerinin olduğu belli alanlarda hobi bahçeleri isminde alanlar tesis ediliyor “diyen Prof. Dr. Özgül, şöyle konuştu:

“Bunun taliplileri var. Toplumun farklı kesimleri haklı olarak, şehrin gürültüsünden uzak, apartman dairesinde yaşamanın birtakım sıkıntılarıyla doğaya biraz daha yakın, bağımsız ve kendi şartlarında yaşamak istiyor. Bunlar tarihi açıdan incelendiği zaman hem dünyada hem de gelişmiş ülkelerin önemli bir kısmında artık modern şehirlerin bir parçası olarak tesis ediliyor. İmar alanları içerisinde, altyapısı belli, suyu, elektriği belli, kaynakları belli olan alanlarda tesis ediliyor. Şehrin bir parkı gibi bir kamunun kullandığı bir alan gibi veya bir sanayi tesisinin şehrin civarında veya çevresinde yapıldığı gibi imar alanları içerisinde tesis ediliyor. Bizde ise bir kooperatif adı altında tarım arazisi belli bir kitleye tesis ediliyor, onun üzerinde bunlar bir yoluyla yerel yönetimlerden destek alarak suyunu veya işte orada faaliyet gösteren birtakım şirketler aracılığıyla diğer altyapılarını yaptırarak bu alanlar da amacı dışında, tarımsal üretimde hiçbir amacı olmayacak şekilde kullanılıyor. Dünyadaki ve ülkemizdeki arazi yönetimi ve arazi kullanımı ihtiyaçları bakımından tarımsal alanlarda tarımsal niteliği üstün alanlarda yapılmasına veya test edilmesini asla müsaade etmemeliyiz.” `GÖZÜMÜZ GİBİ KORUMAYILIZ´

Tarım alanlarına yapılan toplu hobi evlerine değinen Prof. Dr. Özgül, “Şehrin dışında tarımsal üretimde kullanılan toprak işlemeli tarıma uygun alanlarda hangi gerekçelerle olursa olsun bu ve bu benzeri tarımın dışına çıkarılan bütün faaliyetlerden uzak durulmalıdır. Bunlar bir muhtarlığa da bağlı değiller. Yarın buralarda güvenlikte alakalı sosyolojik birtakım problemlerle alakalı ortaya çıkacak birtakım olumsuzlukları nasıl giderileceğini kendileri dahi bilmiyor. Bunların bir tanımı yok. Bunları yerel yönetimlerin ne yapacağı kanunlar üzerinde belli. Toprak Koruma Kurullarına geldiği ölçüde belli illerde zaten bunlarla ilgili yıkım kararları var ama bunları yapacak bunu uygulayacak kurumlar, valilikler aracılığıyla ilgili alt belediyelere yazar. Burayla ilgili tasarruf kendilerindedir. Nasıl bir tasarrufta bulunduklarını ve ne yapmaları gerektiğini de kendileri ifade etmesi gerekiyor” diye konuştu.

`BU ALANLARI KORUMAK, TOPLUMUN ORTAK GÖREVİDİR´

Türkiye’de son yıllarda nitelikli tarım arazilerinin amacı dışında kullanıldığı alanlarla ilgili rakamlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özgül, şöyle konuştu:

“Biz üniversite öğrencisi iken bundan 30 yıl öncesinde Türkiye’de 27 milyon hektar tarım arazisi var, deniliyordu. Bugün Bakanlığın rakamlarıyla nitelikli tarım arazisi 23 milyon hektar. Ben bunun altında olduğunu düşünüyorum. Tarım ve Orman Bakanlığı ‘Büyükova Koruma Alanı’ olarak ilan ettiği 450’nin üzerinde bir alanda yaklaşık 10 milyon hektarlık alan koruma altında. Geri kalan alanların tamamında çeşitli şekillerde yerleşim, iskan veya sanayi tesisleri veya yollar olsun başka amaçlarla tarımın dışına çıkarılıyor. Bu rakamlar büyük rakamlar. Özellikle ülkemizde arazinin toplamı düşünüldüğü zaman bu yaklaşık dörtte birine tekabül ediyor. Bunu tabir yerindeyse gözümüz gibi korumak durumundayız. Buna belli bahaneler, belli gerekçeler ve belli hileler uydurarak bunların alanını azaltamayız. Gözümüz gibi korumak durumundayız. Bu da sadece ziraat mühendislerinin, ziraat fakültelerinin, tarımcıların veya çiftçilerin görevi değil, toplumun ortak bir görevidir. İster konut, ister sanayi tesisleri, ister mezarlık olsun, hangi anlamda söylerseniz söyleyin, hangi alana ihtiyaç var ve biz onu tesis edeceksek o alana uygun araziyi bulup ilgili sektörün kullanımına sunmak durumundayız. Bunu ülkemizde yapmak zor değil. Bugün bunun bilimsel altyapısı akademik altyapısı bilgisi bu bilgiyi kullanan insan sayısı yeterli derecede var. Ancak bunu uygulamada yani bu alanları korumada var olan kanunları da uygulamada önemli derecede sıkıntılar çekiyoruz.”

İyi tarım uygulamalarıyla üretilen fındığın hasadı başladı

Düzce’de 29 fındık üreticinin yaklaşık 812 dekar alanda Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamalarıyla yetiştirdikleri fındığın hasadı başladı.

İyi tarım uygulamalarıyla üretilen fındığın hasadı başladı
İyi Tarım Uygulamalarını teşvik etmek amacıyla 2023 yılı için Tarım ve Orman Bakanlığına sunulan Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamalarının Yaygınlaştırılması ve Kontrolü yatırım projeleri dahilinde Düzce tarım ve Orman Müdürlüğünce teklif edilen ve Bakanlığın Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünce desteklenen İyi Tarımla Güvenilir Gıda Üretiyoruz, Geleceğimizi Güvence Altına Alıyoruz Projesindeki iyi tarım uygulamaları yapan çiftçiler fındık hasadına başladı.


Cumayeri ilçesi Iğdır köyünde bu yıl 29 fındık üreticimizle yaklaşık 812 dekar alanda gerçekleştirdiği İyi Tarım Uygulamaları projesinde yer alan üreticilerin her birinin proje ile sertifikasyon hizmet alımı ve İyi Tarım Uygulamaları için gerekli tüm masrafları karşılandı.


Iğdır köyündeki iyi tarım üreticilerini ziyaret eden Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun proje ile Melen Havzası’nın su kalitesi ve miktarının havza bazında korunması ve iyileştirilmesi, kirlenmesinin önlenmesi ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması amacıyla üreticilerin İyi Tarım Uygulamalarına geçişlerinin sağlandığını belirtti.

 

Konya’da ekilmeyen arazi kalmayacak!

 

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hayata geçirdiği ve tarım arazilerinin üretime kazandırılmasıyla ilgili çalışma Konya’da meyvelerini verdi. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, bu projeyle birlikte Konya’da neredeyse ekilmeyen arazinin kalmadığını söyledi

Konya’da geçtiğimiz yıl kiralık tarla fiyatlarının yüksek olması çiftçinin üretimini etkilemişti. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan çalışmayla birlikte tarımsal alanda kullanılmayan arazilerin yeniden tarıma kazandırılmasıyla Konya’da üretim arttı. Konya Ovası’nda toprakların büyük bir kısmının çorak olduğunu belirten Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, toprakları daha verimli hale getirmek için mücadele edeceklerini vurguladı. Başkan Kırkgöz, Konya’da yoğun olarak organik madde kullanılması gerektiği noktasında da çiftçilere uyarıda bulundu.


“KONYA’DA ÇORAKLAŞMA ORANI AZALDI”
Konya bölgesindeki toprakların çorak bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Başkan Burak Kırkgöz, “Konya bölgesindeki topraklarda uzun yıllardır tarım yapılması ve çok fazla miktarda gübre kullanılması toprağın çoraklaşmasına neden oldu. Konya’daki topraklarda organik madde oranı çok düşük. Çiftçilerin bu toprakları düzeltebilmeleri için organik gübreleri ve hayvan gübrelerini yoğun olarak kullanması gerekiyor. Şu anda bakanlığın organomineral ürünlere büyük bir desteği söz konusu. Bu desteklerden yaralanarak toprakların organik maddesinin arttırılması ileriki dönemlerde verim artışına ve gübre kullanımında azalmalara neden olacak. Çiftçilerimiz ziraat mühendisleri ile diyalog halinde oldukları ve gübrelerde tasarrufa gidip bilinçli şekilde gübre kullandıkları için çoraklaşma oranının biraz daha azaldığını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

“KONYA’DA EKİLMEYEN ARAZİ ÇOK AZ”
Bu yıl Konya’da ekilmeyen arazinin çok az olduğunu söyleyen Başkan Burak Kırkgöz, “Geçen yıl arazi kiralarında çok ciddi bir artış oldu. Çiftçilerimizde bu konuda büyük sıkıntılar çekti ve arazi kiralarının çok yüksek olduğunu söylediler. Bu yıl ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da söylediği gibi tarımsal alanda kullanılmayan arazilerin tekrardan tarıma kazandırılmasıyla ilgili bir çalışma başlatıldı. Şu anda Konya bölgesinde ekilemeyen arazi yok denecek kadar az seviyede. Çoğu arazide çiftçilerimiz tarım ile ilgili çalışmalara devam ediyor” diye aktardı.


“AYÇİÇEĞİ VE MISIR REKOLTESİNDE DÜŞÜŞ OLABİLİR”
Başkan Kırkgöz, Konya’da etkili olan hava sıcaklıklarının ayçiçeği ve mısır rekoltesinde düşüşe neden olabileceğini vurguladı. Kırkgöz, “Bu yıl nisan ayındaki yağışlar özellikle hububat alanları için çok verimli oldu. Bu yağmurların arkasından gelen sıcak hava dalgası ülkemizde olduğu gibi Konya bölgesinde de ciddi anlamda kendisini hissettirdi. Özellikle yeşil mahsul dediğimiz mısır, ayçiçeği ve pancar bitkileri sıcaklıklardan etkilendi. Sıcaklıkların aşırı derecede artması bitkilerin strese girmesi gibi sonuçlar doğurdu. Bu durum bitkilerin verimlerine yansıyacak gibi görünüyor. Özellikle mısır bitkisinde uç boşluğu dediğimiz boşlukların çok fazla olduğunu görebiliyoruz. Ayçiçekte ise döllenme zamanında oluşan sıcak hava bitkilerdeki çiçek kurumalarına ve danelerin tam anlamıyla kendilerini dolduramamalarına neden oldu. Pancardaki su ve sıcaklık stresi bitkilerin kendini kapatmasına ve yumru oluşumlarının biraz daha gecikmesi gibi sonuçları oldu. Bu dönemden sonra pancarda bir sıkıntının olacağını düşünmüyoruz. fakat ay çiçeği ve mısır rekoltesinde düşüş olacağı kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.

“ÇİFTÇİLER MISIR FİYATINI YETERSİZ BULUYOR”
Başkan Kırkgöz, TMO tarafından ton başına 6 bin lira olarak açıklanan mısır fiyatını çiftçilerin yetersiz bulduğunu söyledi. Kırkgöz, “Mısır fiyatının biraz daha yüksek olması bekleniyordu çiftçiler açıklanan fiyatı yetersiz buldular. Fiyatlar, politikalar ve dünya piyasası göz önünde bulundurularak açıklanıyor. Ülkemizde artan maliyetlerden dolayı bu yıl iklimden kaynaklı verim düşüklükleri de üst üstüne eklendiği zaman fiyatların 7 bin TL civarında açıklanması veya ekstra mısır bitkisine destek tarzında bir uygulamanın yapılmasını bakanlıktan talep ediyoruz. Ayrıca ödemeler konusunda çiftçilerimiz bu yıl TMO’dan vadelerin biraz daha kısalmasını ödemelerin erken dönemde yapılmasını bekliyorlar. Çünkü tarım camiası genellikle vadeli ticaretin döndüğü bir sektör. Bayi meslektaşlarımızın mağdur olmamaları için TMO’nun ödemelerini 30 günden 15 güne düşürmesini talep ediyoruz” dedi.

Kırsalda tarım arazilerine ulaşmak artık çok kolay

Büyükşehir, tarımsal kalkınmaya ve çiftçilerin gelir düzeyini artırmaya yönelik desteklerle üreticilerin her zaman yanında oluyor. Bu doğrultuda tarla ve bahçelerin bağlantı yollarının genişletilmesi ve düzenlenmesi için yoğun bir mesai harcanıyor.

ÜRETİCİLER İSTEDİ, BÜYÜKŞEHİR YAPIYOR
Kocaeli genelinde tarımsal faaliyetlerin yoğun olarak yapıldığı kırsal mahallelerde, çiftçilerin üretim alanlarına rahat ve konforlu bir şekilde ulaşabilmeleri için muhtar ve arazi sahiplerinin talebi üzerine İzmit, Kandıra, Körfez, Derince, Kartepe ve Gölcük ilçelerinde tespit edilen toplam 4000 kilometrelik bozuk tarla ve bahçe yolunda genişletme ve düzenleme çalışması başlatıldı.


ÇALIŞMALARDA SONA GELİNDİ
Kış mevsiminde olumsuz hava şartları ve yağışlar nedeniyle bozulan ve ulaşımda aksamalara sebep olan tarım arazilerinin bağlantı yollarındaki çukurlar dolduruldu, genişletilen yollarda istenmeyen sert kayalıklar kırıldı, tümsekler ise kazılarak düzeltildi. Böylece yollar hem sağlamlaştırıldı hem de güzel bir görünüme kavuşturulmuş oldu. Şu ana kadar tespit edilen 4000 kilometrelik yolun 3685 kilometrelik bölümünün reglaj çalışması bitirildi. Çalışmaların iki ay içinde tamamlanması planlanıyor.


ÇİFTÇİLER ÇOK MEMNUN
Daha önce bozuk ve çamurlu yollarda arazilerine ulaşmakta zorluk çeken çiftçiler, tarla ve bahçelerine hem traktörleri ile hem de otomobilleriyle rahat bir şekilde gidip gelebiliyor. Kırsal mahalle muhtarları ve çiftçiler, yapılan çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirerek, hizmetlerinden dolayı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teşekkür etti.


ÇELİK: BEREKETLİ BİR YIL OLACAK
Kandıra Sepetçi Mahalle Muhtarı Yasin Çelik, köylerine yapılan yol açma ve düzenleme çalışmalarından dolayı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Muhtar Çelik, “Tarım arazilerine giden yolların düzenlemesine ihtiyaç vardı. Bunlar güzel çalışmalar. Tahir Büyükakın Başkanımız başta olmak üzere bütün çalışanlara teşekkür ediyorum. Tarım arazilerimize yaz-kış demeden rahatlıkla gidip gelmek için çiftçilerimize büyük kolaylıklar oldu. Kış şartlarında arazilerimize, tarlalarımıza gidemiyorduk. Bu sayede çiftçilerimiz rahatlıkla tarlalarına ve bahçelerine ulaşabilecek. Ben de çiftçilik yapıyorum. Arpa, buğday, mısır, ayçiçeği, fındık yetiştiriyorum. Çiftçiler olarak Büyükşehir’in mazot, tohum, gübre başta olmak üzere tüm desteklerden yararlanıyoruz. Büyükşehir’in verdiği tohumlar bugün boy attı. Yakında hasat başlayacak ve bereketli bir yıl olacak inşallah” dedi.


BÖLÜK: BÜYÜKŞEHİR İLE YOLLARIMIZ PIRIL PIRIL
Derince’de çiftçilik yapan Aydın Bölük ise Büyükşehir ile yolların pırıl pırıl olduğunu söyledi. Bölük yaptığı konuşmada, “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yollarımızı pırıl pırıl yaptı. Artık binek araçlarımızla bile tarla ve bahçelerimize ulaşabiliyoruz. Mısır, buğday, arpa ektik, sebze de yetiştiriyoruz. Kış aylarında yollar bozuluyordu, traktörümde bile gitmekte zorlanıyorduk. Şimdi yollarımız hem genişletildi hem de düzeltildi. Çok memnunuz. Büyükşehir’in tarımsal desteklerinden de yararlanıyoruz. Büyükşehir’in verdiği tohumlar daha bereketli ve verimli. Çiftçiye destek verilmese, bu kadar fazla ekim ve dikim yapamazdık. Çiftçi 10 dönüm ekecekse şimdi 20-25 dönüm ekiyor. Bu desteklerle çiftçilerin işi daha kolay oluyor. Tahir Büyükakın Başkanımıza teşekkür ediyor, bu hizmetlerin ve desteklerin devamını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.


ŞENTÜRK: ARAZİLERİMİZE RAHAT BİR ŞEKİLDE ULAŞIYORUZ
Derince Karagöllü Mahalle Muhtarı Nevzat Şentürk de Büyükşehir’in çalışmalarından oldukça memnun. Şentürk, “Bölgemiz tarımın yoğun olarak yapıldığı bir yer. Eskiden köy yolları bozuktu, traktörler bile geçmekte zorlanıyordu. İnsanların tarlasına bağına bahçesine giderken sıkıntı çekiyordu. Şimdi yolların yapılması ile birlikte çiftçilerimiz kimsenin toprağına zarar vermeden arazilerine konforlu bir şekilde gidebiliyor. Büyükşehir, tarımsal destekler de veriyor. Çok memnunuz. Tahir Büyükakın Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Sağ olsun, var olsun. Allah, ona uzun ömürler versin” dedi.


TURAN: BÜYÜKŞEHİR CANLA BAŞLA ÇALIŞIYOR
Derince Çavuşlu Mahalle Muhtarı İsmail Turan ise Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin canla başla çalıştığını ve bu sayede hiçbir eksiklerinin olmadığını söyledi. Muhtar Turan, “Çalışmalar sayesinde bölgemizde çiftçilerimizin arazilerine ulaşamayacağı yol kalmadı. Hepsi gayet güzel bir şekilde genişletildi, düzeltildi. Su kanallarımızda elden geçirildi, onarıldı, temizlendi. Bugün çiftçilerimiz çok rahat bir şekilde tarlasına, bahçesine ulaşabiliyor. Şu anda hiçbir eksiğimiz yok. A Takımı ekipleri gece geç saatlere kadar canla başla çalışıyor. A takımının kurulması, özellikle kırsal mahallelerdeki biz muhtarlar için çok iyi oldu. Taleplerimizi internet ortamında “Muhtar Aktif Sistemi” aracılığıyla Büyükşehir’e iletiyoruz. Taleplerimiz en geç 12 saat içerisinde cevaplandırılıyor. Yollarımız yapıldı, tarımsal destekler devam ediyor. Bölgemizde ekilmedik bir karış toprak kalmadı. Çiftçiler daha çok ekim ve dikim yapıp üretiyorlar. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın’a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Eskişehir 4. Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı başladı

Vali Hüseyin Aksoy, ETO-TÜYAP Fuar Merkezi’ndeki açılışta yaptığı konuşmada, Eskişehir’in, tarım sektörü bakımından potansiyelinin yüksek olduğunu söyledi.

Organizasyonda emeği geçen paydaşlara teşekkür eden Aksoy, beraberindekilerle fuarın açılış kurdelesini keserek alandaki stantları gezdi.

Programa, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TÜYAP Fuarlar Yapım AŞ Genel Müdürü İlhan Ersözlü, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş ile diğer ilgililer katıldı.

Tarım ve hayvancılıkla ilgili son teknolojiler ve ekipmanlara yer verilen fuar, 10 Eylül’de sona erecek.

Urfa’da hasadı öncesi Pamuk fiyatı belli oldu!

Türkiye’nin önde gelen tarım bölgelerinden biri olan Şanlıurfa, Harran Ovası’nda yetişen pamuğun kilogram fiyatını açıkladı. Ticaret Borsası’nda gerçekleşen işlemlerde, pamuğun kilogramı en yüksek 44 lira seviyesinden alıcı buldu.

Şanlıurfa’da, ‘ beyaz altın’ olarak nitelendirilen pamuğun kilogramı en yüksek 44 liradan satıldı.
Ülke ekonomisi açısından önemli bir yere sahip olması nedeniyle “beyaz altın” olarak nitelendirilen pamuk, lifiyle tekstile, çiğidiyle yağ sanayisine, küspesiyle de hayvancılık sektörüne ham madde sağlaması dolayısıyla stratejik ürünlerin başında geliyor.

Sağladığı avantajlarla Türkiye’nin tekstilde söz sahibi olmasına katkı sunan pamukta Şanlıurfa, ülke üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını karşılıyor.

Borsada işlem gören bazı ürünler ve fiyatları (kilogram/TL) şöyle:


Ürün Miktar En düşük (TL)
En yüksek (TL)
Kırmızı kabuklu mercimek Kg 14,05 16,29
Nohut Kg 22,50 22,50
Yeşil mercimek Kg 25,81 25,81
Buğday Kg 5,80 9,95
Mısır Kg 6,00 6,50
Preseli pamuk Kg 37,50 44,00
Yağlık çiğit Kg 4,95 5,20

Main Menu