28.08.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Trouw Nutrition'ın "NutriOpt" teknolojisiyle sürdürülebilir hayvancılık

Trouw Nutrition'ın "NutriOpt" teknolojisiyle sürdürülebilir hayvancılık

Hayvan besleme uzmanı Trouw Nutrition’ın 100 yıllık deneyimini ileri teknoloji ve AR-GE çalışmalarıyla birleştirerek geliştirdiği ‘NutriOpt’ teknolojisi, hayvancılık sektöründe katma değer yaratmayı sürdürüyor.

Şirket açıklamasına göre, doğru ve tekrarlanan analizlere olanak tanıyarak hayvan sahiplerine verimlilik avantajı yaratmayı hedefleyen ‘NutriOpt’ teknolojisi sayesinde kayıplar minimize ediliyor, kazanç artıyor.

Yem ve ham maddelerin içeriğinin dakikalar içinde analiz edilmesine imkan tanıyan NutriOpt teknolojisi, yem ham maddelerinin tam bileşimini belirlemek, besin içeriğinin doğru ve hızlı bir şekilde analiz edilmesini sağlamak, bu besinleri hayvanların ihtiyaçlarıyla optimum düzeyde eşleştirmek gibi avantajlar getiriyor.

Farklı hayvan türlerine yönelik yem ve ham maddelerin besin içeriklerinin laboratuvara gönderilmesine gerek kalmadan yerinde hızla analiz edilebilmesi sistemin en büyük faydalarından biri olarak görülüyor.

Yem üreticileri, ham maddelerin besin içeriği ve kalitesi hakkında daha doğru bilgilere sahip olurken, yem formülasyonlarını optimize edebiliyor, hayvan besleme maliyetlerini düşürebiliyor. Çiftçiler, hayvanların beslenme gereksinimlerini daha nitelikli karşılayarak sağlıklı büyümeyi destekleyerek, hastalık riskini azaltabiliyor. Yem üreticileri ve çiftçiler, sektörün değişen koşullarına hızla uyum sağlayarak, rekabet avantajı kazanabiliyor.

– ‘Müşterilerimiz daha doğru kararlar alarak verimliliklerini artırabiliyor’

Açıklamada görüşlerine yer verilen Trouw Nutrition Türkiye Dijital Servisler Satış Müdürü Merve Kılıç Gündoğar, NutriOpt’un 100 yıldır titizlikle toplanan büyük verinin mükemmel bir çıktısı olduğunu belirterek, ‘NutriOpt, yılların deneyimine dayanan güçlü bilgi tabanını, son teknoloji analiz yöntemleriyle birleştirerek müşterilerimize hızlı ve güvenilir veriler sunma kapasitesine sahip. Bu teknoloji sayesinde müşterilerimiz daha doğru kararlar alarak verimliliklerini artırabiliyor.’ ifadelerini kullandı.

Hayvancılık sektöründe sürdürülebilir başarının, yem ve ham maddelerin kalitesini ve besin değerini bilmekle yakından ilişkili olduğunu aktaran Gündoğar, şunları kaydetti:

‘NutriOpt, yumurtacı tavuklar, piliçler, süt inekleri, besi sığırları, balık yetiştiriciliği ve pet sektöründe de kullanılmak üzere tasarlanan ve sektöre entegre dijital çözümler sunan sistemler bütünüdür. Bu kapsamda işletmelere, taranan yem numunelerinin analiz sonuçlarını görüntüleme, dışa aktarma, bir işletmede yaşanabilecek farklı senaryolar için en iyi sonucu hesaplama ve hayvanlar için diyet formülasyonunu optimize etme gibi pek çok avantaj olanağı sunuyoruz. NutriOpt teknolojisi yem ve hayvancılık sektörünün çok hızlı değişen koşullara uyumunda da büyük bir avantaj yaratıyor. Dünya gezegeni sıra dışı bir iklimsel değişimle karşı karşıya. NutriOpt, küresel veriyi tüm değişkenleriyle analiz ediyor ve yem endüstrisinin kullanımına sunuyor.’

Şahinbey’de hayvancılık gelişiyor

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu daha önce 16 koyun 1 koç ve 2 gebe inek hibe ettiği aileleri ziyaret ederek sohbet etti. Küçükbaş hayvan yetiştiren aile 16 koyun 1 koçun sayısını yaklaşık 80’e 2 gebe inek alan aile ise bu sayıyı 7’ye çıkardı. Şahinbey Belediyesi ailelere vermiş oldukları bu desteklerle ailelerin geçimini sağlayıp çocuklarını okutmalarını sağlıyor.

“ŞAHİNBEY’DE HAYVAN SAYISI ARTTI”

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, ailelere verilen hayvanların sayısının artarak çoğaldığını belirterek, “Serince Köyü’nde 16 koyun 1 koç ve 2 gebe inek verdiğimiz ailelerimizi ziyaret ettik. Bu ailelerimiz kendilerine verilen hayvanların sayısını çoğaltarak ailelerinin geçimini sağlıyorlar. Verdiğimiz desteklerle Şahinbey İlçemizdeki hayvancılığı yaygınlaştırırken diğer yandan da ihtiyaç sahibi ailelerimizin kendi ayakları üstlerinde durmalarını sağlıyoruz. Hayvan yetiştiricilerimize kendilerine verilen hayvanlara gözleri gibi baktıkları ve sayılarını çoğalttıkları için teşekkür ediyorum” dedi.

“BAŞKANIMIZ SAYESİNDE HAYVANCILIK YAPIYORUZ”

Başkan Mehmet Tahmazoğlu sayesinde hayvancılık yaptıklarını belirten aileler ise, “Başkanımızın verdiği hayvanlara çok iyi baktık. 17 olan hayvan sayısını çoğaltarak sütünü yoğurdunu sattık. Sattığımız ürünlerle çocuklarımızı okutup ailemizin ihtiyaçlarını giderdik. Allah Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’ndan razı olsun” diye konuştu.

Batman'da Tarım ve Hayvancılık Yapan Çiftçiler, Aşırı Sıcaklarda Gece Mesaisinde

Batman’da tarım ve hayvancılık yapan çiftçiler, aşırı sıcaklar nedeniyle hasat ettikleri arpa ve buğdayları akşam gün batımından sonra toplayarak patoz işlemini yapıyor. Gündüz sıcaklığın 40 derecenin altına düşmediği Batman’da çiftçiler, gece mesaisinde imece usulüyle tarlalarını biçiyor, hasat ettikleri buğday ve arpaları taşıyarak patoz yapıyor. Özellikle büyük tarla ve bahçelerin bulunmadığı Sason ilçesinde biçer döver kullanamayan çiftçiler, buğday ve arpalarını oraklarla hasat ederek, traktörlere bağladıkları patozlarla ürünlerini döverek tahıl ve saplarını ayırmak zorunda kalıyor.Batman’da kavurucu sıcaklar nedeniyle çiftçiler gece çalışıyorBATMAN – Batman’da tarım ve hayvancılık yapan çiftçiler, aşırı sıcaklar nedeniyle hasat ettikleri arpa ve buğdayları akşam güneş batımından sonra toplayarak patoz yapma işlemini yapıyor.Gündüz sıcaklığın 40 derecenin altına düşmediği Batman’da, çiftçiler işlerini akşam saatlerinde devam ettiriyor. Güneşin altında çalışmakta zorlanan çiftçiler, gece mesaisinde imece usulüyle tarlalarını biçiyor, hasat etikleri buğday ve arpaları taşıyarak patoz yapıyor.

Özelikle büyük tarla ve bahçelerin bulunmadığı Sason ilçesinde biçer döver kullanamayan çiftçiler, buğday ve arpalarını oraklarla hasat ederek, traktörlere bağladıkları patozlarla ürünlerini döverek tahıl ve saplarını ayırmak zorunda kalıyor.

Yozgat Tarım, Gıda ve Hayvancılık Fuarı'na yoğun ilgi

Tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerinde faaliyet gösteren 120 firmanın katılım sağladığı fuar, 27 Ağustos 2023 tarihine kadar devam edecek.

Fuarın açılışını yapan Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan yaptığı kısa konuşmada tarım ve hayvancılığın Yozgat ve İç Anadolu için önemini ifade ederek şöyle konuştu:

“Açılışını yaptığımız fuarın üretici ile teknolojiyi bir araya getirerek sektörün gelişimine büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Fuarımıza emek veren bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bizlere düşen görev, modern teknolojileri tarım ve hayvancılıkla buluşturarak, çiftçilerimizin işlerini kolaylaştırmaktır. Fuarın hem üretici firmalara hem de emek veren çiftçilere hayırlı olmasını diliyorum.”


Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Taylan Alakoç da fuar hakkında bilgi verdi. 120 firma ve 380 markanın katıldığı fuarın, tarım ve hayvancılık alanındaki potansiyeli ortaya koyduğunu belirtti. Alakoç, “Pandemi ve sonrasında yaşanan uluslararası gelişmeler, tarım ve gıda sektörünün önemini artırdı. Türkiye, 85 milyon nüfusa yetecek tarım üretimiyle dünya çapında öne çıkan ülkelerden biridir. Bu alanda verimliliğin artırılması için de makineleşme oldukça önemlidir.” dedi.

BEBKA'nın desteklediği proje ile Osmaneli'de tarım ve hayvancılık canlanıyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), Bilecik’in Osmaneli ilçesinde tarım ve hayvancılığı canlandırmak amacıyla desteklediği proje kapsamında yapay göletlerden üretim dışı kalan arazilerde tesis edilen bahçeler ile bazı meralara güneş enerjisiyle su veriliyor. Proje sayesinde çiftçilerin geliri artırılırken, köyden kente göçün engellenmesi ve bölgedeki arazi fiyatlarının artması hedefleniyor.Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansının (BEBKA), Bilecik’in Osmaneli ilçesinde tarım ve hayvancılığı canlandırmak amacıyla desteklediği proje kapsamında yapay göletlerden üretim dışı kalan arazilerde tesis edilen bahçeler ile bazı meralara güneş enerjisiyle su veriliyor.

Ortalama 800 metre rakımlı ilçenin Hisarcık, Adliye, Boyunkaya ve Sarıyazı köylerinde tarımsal üretimi artırmak amacıyla 2021 yılında tamamlanan 6 yapay göletle ilgili proje hazırlandı.BEBKA tarafından arazi ve meraların bulunduğu alana 1,4 milyon liralık destekle toplam bütçesi 3 milyon lirayı aşan “Osmaneli Yaylaları Sulanıyor Tarımsal Üretim Katlanıyor Projesi” çerçevesinde 150 kilovatsaat kapasiteli güneş enerjisi sistemi kuruldu. Hisarcık’ta 2 bin 150 dönüm mera ile sulanamadığı için ekilmeyen 2 bin 320 dönüm arazinin güneş enerjisi sisteminden faydalanılarak sulanması sağlandı. Osmaneli Kaymakamlığının başvuru sahibi olduğu ve birçok paydaşın katkısı ile BEBKA tarafından desteklenen proje kapsamında kurulan güneş panellerinden elde edilen elektrikle 6 yapay göletten şeftali ve domates bahçeleri ile bazı meralara su pompalanıyor. Böylelikle bölgede çiftçilerin gelirinin artırılması hedefleniyor.” Bölgedeki arazi fiyatları da ciddi bir artış gösterdi “BEBKA Genel Sekreteri Prof. Dr. Muhammed Zeki Durak, AA muhabirine, projeyle yenilenebilir enerji kaynakları ile sulama sistemleri kurarak enerji maliyetini düşürmeyi hedeflediklerini söyledi. Durak, sulama imkanı sağlayarak ekilemeyen arazileri üretime kazandırmayı ve meraları sulayarak hayvancılık kapasitesini artırmayı öncelik olarak belirlediklerini belirtti.Proje ile çiftçilerin gelirinin yüzde 50 artırılarak köyden kente göçün engellenmesinin de hedeflendiğini vurgulayan Durak, şöyle devam etti:”Sulanamayan arazilerimizde elektrik kullanarak yapay göletteki su, kurulan su depolama merkezine pompalanmakta. Buradan da tarımsal arazimize dağıtılmakta. Bu projenin en büyük katkısı daha önce sulanamayan, katma değer oluşturulamayan veya tarımsal amaçlı kullanımında kısıtlama olan arazilerin tekrar kazandırılmış olması. Bu şekilde hem çiftçilerimizin gelirleri arttı hem arazileri değerlendi hem de tarım üretimiyle, hayvansal üretimiyle alakalı tekrar bölgemizde canlanma oluştu. Ajansımızın destekleriyle kurulan güneş enerjisi santralleri vasıtasıyla çiftçilerimiz çok cüzi ücret ödeyerek bu imkanlardan faydalanmakta ve arazileri sulayabilmekte. Bölgede ciddi bir üretim artışı beklemekteyiz. Ayrıca bölgedeki arazi fiyatları da ciddi bir artış gösterdi. “Durak, örnek projenin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Bakanlığının işbirliğinde, bölgede sulanamayan kurak arazilerin üretime kazandırılması, hayvancılığın güçlendirilmesi, kentten köye tersine göçün sağlanması ve kırsal alandaki nüfusun yerinde kalmasına yönelik önemli bir proje olduğuna dikkati çekti.Üretimin devamlılığını sağlamak için BEBKA olarak önce bölgeye, sonrasında ülke ekonomisine katkı sağlayacak projelere destek vereceklerini dile getiren Durak, “Katma değer üretmek ve milletimizin refahını artırmak için her zaman olduğu gibi bundan sonra da çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Ajansımız kurulduğu yıldan itibaren Bilecik’te yürütülen toplam 67 projeye 2023 yılı rakamlarıyla toplam 163 milyon liralık destek verildi. Proje sahiplerinin koymuş oldukları eş finansman katkıları da dikkate alındığında ilimize toplam 257 milyon liralık yatırım kazandırıldı.” diye konuştu. Güneş enerjisiyle “neredeyse maliyetsiz” sulama imkanına kavuştular Hisarcık Muhtarı Mustafa Canbaz da 200 hanede yaklaşık 1000 nüfusa sahip köyde insanların geçimini tarım ve hayvancılıktan sağladığını belirtti. Osmaneli’nin en büyük köyünün Hisarcık olduğunu dile getiren Canbaz, “Projede BEBKA’mızın büyük desteği oldu. Tarımsal sulama başladı. Sebze ve meyvelerimiz sulanıyor. Buraya trafo sistemi de kurarak 24 saat su verebilirsek projemiz çok daha verimli olacak. Bütün arazilerimizi sulamış olacağız.” ifadesini kullandı.Köylülerden İdris Şimşek ise daha önce sulamayı şebekeden elektrikle yaptıklarını bildirerek, “Bunun bize maliyeti yüksek oluyordu. Şu anda meyvelerimizi neredeyse maliyetsiz suluyoruz. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.” dedi.

Ankara Kent Konseyi’nden tarım reçetesi

Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) ve Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Türkiye’de 2.1 milyon futbol sahası büyüklüğündeki 1.5 milyon hektarlık tarım arazisinin atıl durumda olduğuna dikkat çekti. Ortak akılla hazırlayacakları kapsamlı bir raporu, Tarım ve Orman Bakanlığı’na sunmaya hazırlandıklarını belirten TKKB ve AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, başkent Ankara’ya yönelik de “Ankara’daki teknoloji firmaları, yeteneklerini akıllı tarım uygulamalarına da aktarabilirler. Atıl tarım alanlarında Tarıma Dayalı İhtisas OSB’leri kurulabilir. Hem üretim hem de istihdam artışı sağlanabilir” önerisinde bulundu.

Dün, basın mensuplarıyla bir kahvaltı programında bir araya gelen Yılmaz, ‘Türkiye’nin bir tarım haritası olması gerektiği’ görüşüne vurgu yaptığı konuşmasında özetle şunları söyledi:

KIRSAL KALKINMANIN TEMELİ KOOPERATİFÇİLİKTİR

“Küçük üreticileri koruyucu bir yaklaşım içerisinde tarımsal üretim artırılmalıdır. Uygulanan ‘kent tarımı’ gibi projeler ile yerinde üretim ve tüketim desteklenirken, kentlerin dışında kalan köylü ve çiftçiyi de maliyetlere ezdirmemek gerekmektedir. Maalesef Türkiye dünyanın en pahalı soğanını, etini, sütünü tüketir hale geldi. Bunu aşmak için bir tarım haritası ve tarımsal kalkınma planı hazırlanmalıdır. Biz de 81 ilde bu harita ve planların hazırlanması noktasında kent konseylerinde biriken deneyimi, tüm bilgi ve birikimimizi sahaya yansıtmak istiyoruz. Kırsal kalkınmanın temeli kooperatifçiliktir. Bu sebeple kırsalda çiftçi örgütlenmelerini artırarak küçük ve orta boy aile işletmelerinin sistem dışına çıkarılması önlenmelidir.

1.54 MİLYON HEKTAR ALAN SULANMAYI BEKLİYOR
Türkiye’de 24 milyon hektar alan ekilebilir tarım arazisi olup, bunun da ekonomik olarak sulanabilir miktarı 8.5 milyon hektar olarak belirlenmiş durumda. Ülkemizde halen, ekonomik olarak sulanabilecek 8.5 milyon hektar tarım alanının yaklaşık yüzde 81.9’u sulanabilmektedir. DSİ Genel Müdürlüğü; kuruluşundan günümüze kadar 8.5 milyon hektar tarım sahasının yaklaşık yüzde 54.9’unu suya kavuşturmuştur. 2022 yılı sonu itibarıyla ülkemizde sulamaya açılan alan, diğer kurumlarca sulamaya açılan alanlarla birlikte toplam 6.96 milyon hektara ulaşmıştır. Beslenme ihtiyacının karşılanması, sanayinin ihtiyacı olan zirai ürünlerin dengeli ve sürekli üretilebilmesi, tarım kesiminde çalışan nüfusun işsizlik probleminin çözülmesi ve hayat standardının yükseltilmesi için kalan 1.54 milyon hektar alanın da sulanması ve bunun için gereken sulama tesislerinin bir an önce inşa edilmesi özel bir önem taşımaktadır.”

ANKARA’DAKİ TEKNOLOJİ FİRMALARINA ‘TARIMA DAYALI İHTİSAS OSB’ ÇAĞRISI

TKKB ve AKK Başkanı Halil İbrahim, ‘Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE)’ adlı proje ile atıl tarım arazilerinin kullanımının planlanması gerektiğine de değindi. Yılmaz, başkent ANKARA’da tarım konusunda atılabilecek adıma yönelik, “Teknolojinin ve bilimin başkenti olan Ankara’da, teknoloji firmaları hem savunma sanayisinde hem de sağlık sektöründe başarılı, örnek uygulamalar sergilemektedirler. Ankara’daki teknoloji firmaları, yeteneklerini akıllı tarım uygulamalarına da aktarabilirler. Atıl tarım alanlarında Tarıma Dayalı İhtisas OSB’leri kurulabilir. Hem üretim hem de istihdam artışı sağlanabilir” ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa’da en acı hasat başladı!

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Akçakale yolu üzerinde kurulan seralarda ata tohumları kullanılarak ekimi gerçekleştirilen biberlerin hasat işlemleri başlamış durumda. Güneşte kurutulan biberler özenle işlenerek, sonunda ünlü “isot” biberine dönüşüyor.

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Tarım Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından görevlendirilen mühendislerin denetiminde, 40 dönümlük alana ekilen biberlerin hasat zamanı gelmiş bulunuyor. Şanlıurfa mutfağının karakteristik acı tadını sağlayan bu biberler, şimdi hasat edilmeye başlandı. Tarlada çalışan kadınlar, Büyükşehir Belediyesi’nin ürettiği biberleri özenle dallarından topluyorlar.

Türkiye’nin yemeklerinde sıkça kullanılan pul biber ihtiyacının büyük bir bölümünün karşılandığı Şanlıurfa’da biber hasadının başlamasıyla birlikte isot üretimi de hız kazanıyor. Çeşitli yemeklere lezzet katan tadı ve kokusuyla öne çıkan pul biber, sıcak yaz günlerinde zorlu bir sürecin ardından sofralara ulaşıyor. İlkbaharda ekimi yapılan, bakım ve sulama süreçlerinin ardından Ağustos ayının başlarında hasat edilen kırmızı biberler, emekçi kadınlar tarafından özenle yıkanıyor ve saplarından arındırılıyor.

 

Sonrasında özel tasarlanmış makinelerde kurutulan biberler, temiz bezlerin üzerine serilerek kurumaya bırakılıyor. Bu aşamaların ardından çeşitli işlemlerden geçirilen biberler, sonunda isot veya biber reçeli haline dönüşüyor.

Main Menu