Yaklaşık 900 milyon çiftçi için sıcaklık stresi alarmı
İklim değişikliğinin etkisiyle rekor kıran sıcaklıklar toplumun tüm kesimlerini etkilerken, tarım sektöründe çalışan 870 milyon insan daha fazla “sıcaklık stresi” riskiyle karşı karşıya…Sıcaklığın 25 dereceyi geçmesi durumunda insan vücudunun fonksiyonları etkilenmeye başlıyor.
İklim değişikliğinin etkisiyle rekor kıran sıcaklıklar toplumun tüm kesimlerini etkilerken, tarım sektöründe çalışan 870 milyon insan daha fazla “sıcaklık stresi” riskiyle karşı karşıya…
Sıcaklığın 25 dereceyi geçmesi durumunda insan vücudunun fonksiyonları etkilenmeye başlıyor. Daha yüksek derecedeki sıcaklıkların ise çalışanlar, yaşlılar, hamile kadınlar ve engelli insanların sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturma riski bulunuyor.
Küresel ortalama sıcaklık, geçen hafta üst üste 3 kez rekor kırdı. Dünya Meteoroloji Örgütü, öncü verilere göre, geçen haftanın kayıtlardaki en sıcak hafta olduğunu ve El Nino’nun da etkisiyle sıcaklık rekorlarının devam edebileceğini açıkladı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, sıcaklık rekorları sonrası iklim değişikliğinin “kontrolden çıktığını” belirterek, iklim değişikliğini önlemek için daha fazla ve adil şekilde aksiyon alınması gerektiğini bildirdi.
Çin, Hindistan ve ABD başta olmak üzere son günlerde dünyanın farklı bölgelerinde etkisini gösteren aşırı sıcaklar, insan sağlığını etkilemesinin yanı sıra çalışanların verimliliklerini de düşürüyor.
İş verimliliği kaybı 2030’a kadar yüzde 57 artabilir
Uluslararası Çalışma Örgütü’nden (ILO) alınan verilere göre, sıcaklık stresi nedeniyle dünyada iş verimliliği kaybının 1995’teki yüzde 1,4 seviyesinden 2030’da yüzde 2,2’ye çıkacağı öngörülüyor. Bu oran, aşırı sıcaklık kaynaklı iş gücü kaybının 35 yılda yüzde 57 artacağı anlamına geliyor.
ILO Araştırma Bölümü Başkanı Catherine Saget, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, aşırı sıcaklığın çalışanların verimliliğini azalttığını ve insanları daha yavaş çalışmak durumunda bıraktığını söyledi.
Tarım ve inşaat başta olmak üzere atık yönetimi, turizm ve spor sektörleri gibi açık alanlarda çalışanların aşırı sıcaklıktan etkilendiğini ifade eden Saget, “Tarım ve inşaat sektörü çalışanları aşırı sıcaklardan özellikle etkileniyor. 2021 itibarıyla dünyadaki toplam istihdam 3,2 milyar. Tarım sektörü bu istihdamın 870 milyonunu oluşturuyor.” dedi.
Saget, yılın birkaç ayı veya haftasında tarım sektöründe çalışan insanların aşırı sıcaklığa maruz kaldığını belirterek, “Aynı şekilde inşaat sektörü çalışanları da sıcaklık stresinden daha çok etkileniyor. Birçok ülkedeki istihdamın yüzde 10 ila 15’ini ise inşaat sektörü çalışanları oluşturuyor. Yani bir ülkede en az her 10 çalışandan biri inşaat sektöründe ve bu oldukça yüksek bir oran.” diye konuştu.
Sıcaklık stresinin sağlık üzerinde birçok etkisi var
Yeterli havalandırma olmaması durumunda kapalı mekanlarda çalışanların da aşırı sıcaklar nedeniyle verimlilik kaybı yaşayabileceğini dile getiren Saget, şunları kaydetti:
“Sıcaklık stresinin insan sağlığında birçok etkisi olabilir. Sıcaklık stresi, yorgunluk, bitkinlik, konsantrasyonun azalması, kronik böbrek rahatsızlıkları, sıcak çarpması ve bazen ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Ayrıca, sıcaklık stresi bazı çalışan gruplarında diğer riskleri de doğurabiliyor. Örneğin, tarım sektöründe çalışanlar daha fazla sıcaklık stresi riski yaşarken, aynı zamanda sağlıkları için zararlı olabilecek pestisitlere yüksek oranda maruz kalma riskiyle de karşılaşabiliyor.”
Saget, insanların sıcaklık nedeniyle her zamanki gibi performans gösteremedikleri veya hastalandıkları için işletmelerin de sıcaklık stresinin sonuçlarından olumsuz etkilendiğini ifade ederek, “İş gücündeki verimlilik kaybı işletmelerin ekonomik faaliyetlerini yavaşlatıyor ve ekonomik kalkınmayı tehdit ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Hükümetlere büyük rol düşüyor”
Catherine Saget, çalışanları sıcaklık stresinin etkilerine karşı korumak için birçok adım atılabileceğini, sıcaklık stresinin belirtilerini tanıma konusunda çalışanlara eğitimler verilebileceğini söyledi.
Saget, daha yüksek sıcaklık seviyelerine kademeli olarak uyum sağlamaya yönelik bilgilendirme çalışmalarının da verimli sonuçları olduğuna işaret ederek, “Güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sağlamakla yükümlü olan işverenler, su erişimi ve dinlenme süreleri gibi imkanları sağlamak zorunda. En sıcak saatlerden kaçınmak için çalışma saatlerini uyarlamak da mümkün.” dedi.
Bu konuda hükümetlere de büyük rol düştüğünü vurgulayan Saget, şunları kaydetti:
“Hükümetler, işçilere ve halka mevcut ve beklenen sıcaklıklar ve sıcaklık stresiyle ilgili riskler hakkında bilgi vermeli, sıcaklık stresinin kurbanı olan işçilerin ücretsiz ve uygun fiyatlı sağlık hizmetlerine erişimini sağlamalı. Ayrıca, ülkenin farklı sektör ve bölgelerinde öncelikle işçilerin maruz kaldığı riskleri değerlendirerek sıcaklık stresini önlemeye yönelik kapsamlı bir politika oluşturulmalı. Yüksek ısı seviyelerine daha iyi uyum sağlayan şehirler geliştirmeye yönelik daha dikkatli şehir planlaması yapılması da işçiler üzerindeki sıcaklık stresini azaltmak için önemli bir rol oynayabilir.”
Tarım sektöründe en yüksek istihdam Asya ve Sahra Altı Afrika’da
Hakemli tıp dergisi Lancet verilerine göre, aşırı sıcaklık nedeniyle 2021’de 470 milyar saat iş gücü kaybı yaşandı. Bu rakam, 1990-1999 dönemi yıllık ortalamasına göre yüzde 37 yükselirken, kişi başı iş gücü kaybı 139 saat oldu.
Bu dönemdeki tüm iş gücü kaybının üçte ikisi tek başına tarım sektöründe görüldü. Tarım sektöründeki kayıpların büyük kısmı, insani kalkınmanın en düşük olduğu ülkelerde kayda geçti.
ILO verilerine göre, dünyada tarım sektöründe 2021 itibarıyla 870 milyon olan istihdamın 273,4 milyonunu Güney Asya, 213,8 milyonunu Sahra Altı Afrika ve 194,6 milyonunu Doğu Asya bölgeleri oluşturuyor.
Güney Doğu Asya ve Pasifik bölgesinde tarım sektöründe 95,4 milyon, Latin Amerika ve Karayipler’de 40,6 milyon ve Kuzey Afrika’da 15,6 milyon insan çalışıyor.
Orta ve Batı Asya bölgesinde 14 milyon, Doğu Avrupa’da 11,1 milyon, Kuzey, Güney ve Batı Avrupa’da 6,4 milyon ve Arap ülkelerinde 5,2 milyon kişi tarım sektöründe çalışırken, Kuzey Amerika’da bu sektörde 2,9 milyon kişi istihdam ediliyor.
Ülke bazında tarım sektöründe en yüksek istihdam ise 206 milyonla Hindistan ve 183,5 milyonla Çin’de bulunuyor.
Geleceğin çiftçilerini yetiştirmek için bir ilçe adeta seferber oldu
Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesindeki Çok Programlı Anadolu Lisesinde bu yıl ilk kez eğitime başlayan tarım bölümünün 25 öğrencisi için kaymakamlık ve belediye tohum, tarım alanı ve ekipman desteği sağlarken, iş insanlarından da burs imkanı sunuldu.
Kaymakamlık koordinesinde 2022-2023 eğitim öğretim yılında Sarıcakaya Çok Programlı Anadolu Lisesi Tarım Bölümündeki öğrencilerin derslerde öğrendiklerini uygulayabilmeleri amacıyla ilçe belediyesi ile ilçe milli eğitim müdürlüğü iş birliğiyle proje geliştirildi.
Belediyeye ait 36 dönüm tarım arazisi, 11 dönümlük zeytinlik, topraksız tarım imkanı sunulan bir sera ile lavanta bahçesi öğrencilerin ders kapsamında kullanımına tahsis edildi.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden sağlanan tohum ve fideler, belediyenin tarım ekipmanları aracılığıyla öğrenciler tarafından toprakla buluşturuldu. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan merkezi sınav puanıyla tarım bölümüne yerleşen her öğrenciye 1 dönüm arazi, 4 zeytin ağacına sahip olma imkanı sunuldu.
Bölümün öğrencilerince üretilen buğday, zeytin, lavanta, çilek, domates, salatalık ve biber gibi ürünler hasat edilip, satışa sunuluyor. Elde edilen gelirse bölüm öğrencilerine burs oluyor. Bu sene ikinci kez öğrenci kabul edilecek bölümü seçenlere ücretsiz barınma imkanı da sağlanıyor.
Tarım lisesine dönüşmesi amaçlanan projeyle geleceğin modern tarım yapan çiftçilerinin yetiştirilmesi hedefleniyor.
– “Her anlamda öğrencilerimizin yanındayız”
Sarıcakaya Kaymakamı Hasan Çakır, AA muhabirine, 2022-2023 eğitim ve öğretim döneminde Sarıcakaya Çok Programlı Anadolu Lisesi bünyesinde tarım bölümünü faaliyete geçirdiklerini anımsattı.
Bu bölümde okuyan öğrencilerin teorik olarak aldıkları dersleri seralar ve zeytinlikler ile tarım arazisinde pratiğe dönüştürdüğünü anlatan Çakır, şöyle konuştu:
“Her bir öğrenciye birer dönümlük arazi tahsisi gerçekleştirdik. Uygulamalarını yerine getirdiler. 36 dönümlük araziden hasat sonrası elde edilen gelirleri de öğrencilere burs olarak vereceğiz. Henüz hasadı yapmadık. 2023-2024 eğitim ve öğretim döneminde de kayıt yaptıracak öğrencilerimize de burs imkanı sağlayacağız. Öğrenciler gönül rahatlığıyla tarım bölümüne kayıtlarını yaptırabilirler. Çünkü kız ve erkek öğrenciler için ayrı pansiyon imkanımız var. Her öğrenci için burs imkanı sunuyoruz. Her anlamda öğrencilerimizin yanındayız. Tarım Bölümü’ndeki teorik eğitimin, ilçedeki arazilerde uygulama alanı bulması eğitim açısından çok önemli.”
Çakır, Sarıcakaya ilçesinin birçok tarımsal uygulamanın yapılabildiği bir bölge olduğunu, bu yüzden öğrencilerin farklı çalışmalar yapabildiğini vurguladı.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak ve Ziraat Fakültesi yöneticileriyle yaptıkları görüşmelerde tarım bölümünden bahsettiklerine değinen Çakır, “Bölüme akademisyen desteği de sağlayacaklar. Akademisyenler yeni eğitim öğretim yılında öğrencilere seminer ve konferanslar aracılığıyla bilgilerini aktaracak.” dedi.
Çakır, Sarıcakaya ilçesinde tarım lisesi açmayı hedeflediklerini belirterek, “Belediyenin desteğiyle mevcut 36 dönümlük uygulamalı tarım arazisini artırabiliriz. Eğitimdeki ürün çeşitliliğini de zenginleştirebileceğiz. Eskişehir merkez, Bilecik ve Bolu gibi kentlerin yanı sıra Türkiye’nin her bölgesinden öğrenciyi eğitim için Tarım Bölümü’ne bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
– “Gençlerin tarımla uğraşması için yetkililer seferber oldu”
Sarıcakaya Belediye Başkan Hüseyin Çam da öğrencileri tarıma alıştırmak için belediyeye ait 36 dönüm araziyi okula tahsis ettiklerini ve söz konusu araziye İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün tohum desteğiyle öğrencilerle buğday ekimi yaptıklarını söyledi.
Öğrenciler için bedelsiz tahsis edilen tarım arazisinin sürülmesi işini de üstlendiklerini aktaran Çam, şunları kaydetti:
“Hasat edilmesinin ardından satılan buğdayın geliri öğrencilerin olacak. Tarıma meraklı, bu işi yapmak isteyen öğrenciler yetişmeye başladı. Genç yaştayken tarımla uğraşmak çok önemli. Öğrencilerimizden tarım alanında çaba sarf etmelerini istiyorum. Genç nesillerin tarımla uğraşması için ilçedeki yetkililer adeta seferber oldu. Biz onlara her türlü altyapı desteği veriyoruz. Öğrencileri tarıma tutundurmayı sağlarsak gelecekte çok daha iyi olacak. Öğrencilere Japon Kalkınma Ajansı desteğiyle hazırlanan seralarda topraksız tarımı da öğrettik. Görsünler, yapsınlar, kendilerini geliştirsinler istiyoruz. Gelecekte hem bize ve memleketimize hem de kendilerine faydalı olsunlar. Bütün çabamız bu yönde. Öğrenci başına bir dönüm arazi veriyoruz. Sayıları artıkça arazi tahsisine de yükseltebiliriz.”
Sarıcakaya İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Yazar ise LGS puanıyla öğrenci kabul eden tarım bölümüne ilk yıl 25 kayıt yapıldığını dile getirdi.
Barınma ihtiyacı olan öğrencilerin ilçedeki yurtlarda kalabildiğini belirten Yazar, şunları söyledi:
“Öğrencilerimizin uygulamaları için Kaymakamlığımızca çiftçi eğitim merkezindeki sera tahsis edildi. Sarıcakaya Belediyesi Laçin Mahallesi’nde 36 dönüm bir araziyi öğrencilerimize tahsis etti. Bu tarım alanındaki buğdayı kasım ayında öğrencilerimizle birlikte toprakla buluşturduk. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüze tahsisli toplam 69 tarım arazimiz ve 11 dönüm zeytinliğimiz var. Bu zeytinliğimizde bulunan 4’er ağacı uygulamalarda kullanmaları için öğrencilere verdik. Hem yeni kayıt yaptıracak hem de mevcut öğrencilerimiz için iki farklı firmadan burs sağladık. Tarım bölümümüz her türlü donanım ve eğitim imkanına sahip. Tarımsal alanda eğitim almak isteyen Türkiye genelindeki tüm öğrencilerimizi LGS puanıyla müracaatlarını bekliyoruz. Onları Orta Sakarya Havzası’ndaki Sarıcakaya ilçemizde ağırlamak ve eğitimlerini en iyi şekilde tamamlamalarını sağlamalarını istiyoruz. Gelecek yıllarda katma değeri yüksek ürünler de yetiştirmeyi hedefliyoruz. İlçemiz geleceğin çiftçileri yetiştirmek için Türkiye Yüzyılı’nda seferber oldu.”
– Öğrenciler bölümlerinden memnun
Tarım bölümü öğrencilerinden 14 yaşındaki Toprak Köylü de okuldaki teorik eğitim sırasında tarımsal faaliyetlerde de bulunduklarına değinerek, ilçedeki iki mahallede eğitimleri için ayrılan tarım alanlarında ekim, dikim ve biçim işlemlerini yaptıklarının altını çizdi.
Köylü, bölümün tarımı öğrenmek ve gelecekte tarımsal faaliyetlerle uğraşacaklar için çok avantajlı olduğunu vurguladı.
Öğrencilerden Cemre Yılmaz ise çiftçi ailesinden öğrendiği tarımsal faaliyetleri modern biçimde sürdürmek için bölümü tercih ettiğini söyledi.
Okulda açık ve örtü altı tarımsal faaliyetleri öğrendiklerine değinen Yılmaz, “Geleceğin kadın çiftçisi ve ziraat mühendisi olmayı hedefliyorum.” dedi.
Jandarma Tarım Arazilerinde Anız Yangını Eğitimi
Aksaray’da tarımsal hasadın başlamasıyla birlikte anız yangınlarına yönelik harekete geçen jandarma ekipleri, aldığı güvenlik önlemlerinin yanı sıra ilçe, köy ve beldelerde çiftçilerle buluşarak anız yangın eğitimi veriyor.
Nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da tarım hasadının başlamasıyla birlikte jandarma ekipleri de bu alanlarda geniş çaplı güvenlik önlemleri alıp uygulamalar yapıyor. Anız yangınlarına karşı bir çalışma yapan Aksaray İl Jandarma Komutanlığı ekipleri aldığı güvenlik önlemlerinin yanı sıra ilçe, belde ve köylerde çiftçilerin kapısını çalıyor. Çiftçi ve biçerdöver sürücülerine ulaşan jandarma ekipleri anız yakılmaması gerektiğini, anız yakmanın toprağa ve dolayısıyla ekilen ürünlere zarar verdiğini anlatan jandarma ekipleri, traktör ve biçerdöver sürücülerine de araçlarında mutlaka yangın söndürme tüplerinin hazır bulunması gerektiğini söyledi. Anız yakmanın toprağa, çevreye ve doğaya verdiği zararlar hakkında geniş çalı bilgiler veren jandarma ekipleri ayrıca üreticilere bilgilendirme broşürleri dağıttı.
Çubuk Belediyesi Tarım Projesiyle Sarımsak Üretimine Başladı
Ankara’nın Çubuk ilçesinde belediye tarafından üretilen sarımsağın hasadı başladı. Çubuk Belediyesi, tarımsal üretimi artırmak amacıyla yaklaşık 15 dekar arazide sarımsak üretimi yapıyor. Hasat edilen sarımsaklar turşu üretim tesislerine taşınıyor. Proje, çiftçilere yeni bir gelir kapısı olmayı hedefliyor.
Ankara’nın Çubuk ilçesinde alternatif tarım ürünlerini yaygınlaştırmak amacıyla belediye tarafından üretilen sarımsağın hasadına başlandı.
Çubuk Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğünün, tarımsal üretimi artırmak ve çeşitlendirmek amacıyla başlattığı proje kapsamında yaklaşık 15 dekar arazide ürettiği sarımsağın hasadı sürüyor.
Belediye çalışanları tarafından hasat edilen sarımsaklar, kamyonetlerle üretiminde kullanılmak üzere turşu üretim tesislerine taşınıyor.
Çubuk Belediye Başkan Yardımcısı Lokman Kılıç, çalışmalarının çiftçilere yeni gelir kapısı olacağına inandığını vurgulayarak, “Bu tip ekim alanlarını artırarak, yeni teknikler kullanarak mevcut pazarın ihtiyacını karşılayacağız. Çubuk sarımsağının turşularımızda kullanılmasını sağlamak, en önemli amaçlarımızdan biri. Çubuk’u ön plana çıkartan salatalık, domates, fasulye, biber ve kavunun yanına sarımsağı da ekleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Sarımsak hasadına katılan belediye çalışanlarından Atiye Savaş ise kendi elleriyle diktikleri sarımsağın hasadını yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirerek, “Bu işi yaptığımızdan dolayı arkadaşlarımızla mutluyuz. Sarımsaklar turşu yapımında kullanılacak. Sarımsaklarımız çok güzel. İnşallah ilçemizde yetiştirmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Aysel Göçmen de turşuda kullanılan sarımsağı bundan sonra ilçelerinde üreteceklerini belirterek, “Bu yıl ilk defa ürettik, şimdi hasadını yapıyoruz. Emeğimizin karşılığını alıyoruz. Sarımsak olmazsa turşu da olmaz.” dedi.
Çiftçi umduğundan daha fazla ürün aldı
Eskişehir’de hububat hasadı başlarken, çiftçilerin dönümden elde ettikleri ve iyi olarak nitelendikleri 300 kilogramlık verim, yağışlarla bu yıl 500 kilograma çıktı.
Ülke geneline yaz aylarının gelmesiyle birlikte çiftçilerin tatlı telaşesi olan hububat hasadı başladı. Eskişehir’de de olgunlaşan altın sarısı başaklar biçilmeye başlandı. Bu yıl yoğun bir biçimde yağan yağmurlar dönümde bekleneninin üzerinde verim verince üreticinin yüzü güldü. Normal şartlarda dönümüne 300 kilogram kâfi olarak kabul edilirken bu yıl yağışlarla birlikte çiftçiler dönümden ortalama 500 kilogram hububat hasat etti. Tane dolgunluğu ve genel verimden memnun olan üreticiler, bu yıl samanında fazla olduğunu ve balya fiyatlarının düşeceğini öngördü.
Çiftçi umduğundan daha fazla ürün aldı
“Verimden dolayı hiçbir sıkıntımız yok”
Yukarı Söğütönü Mahalle Muhtarı ve aynı zamanda da çiftçi olan Önder Özel, verimden memnun olduğunu bildirdi. Umduğunun üzerinde dönümden verim aldığını belirten Özel, “Arpa biçiyorum, umduğumuzun üzerinde verim var, gayet memnunum. Bir dönümden 500 kilogram aldık, Allah’a şükürler olsun, Allah afetlerden korusun. Verimden dolayı hiçbir sıkıntımız yok, ağırlık da güzel her şey de güzel. Dün ofisteydim, umduğum ağırlığın üzerinde çıktı, 20 dönüm alanı biçmiştim ve 10 ton ağırlık tahmin ediyordum, ama 11 ton 106 kilogramlık ürün çıktı. Afetler herkesi etkiledi, bize bir zararı olmadı, ama hepimiz afet olacak diye korktuk. Yıllar önce dolu vurmuştu, o zaman çok zararımız olmuştu, millet ağlayıp, üzülmüştü ama bu sene Allah’a şükür iyiyiz maşallah. Bu sene saman da iyi çıkıyor, gayet güzel ama para etmiyor çünkü verim çok. Bir dönümden en az 10-12 balya saman çıkıyor. Duyduğuma göre balyanın tanesi de 27 ila 30 lira arasında değişiyormuş” dedi.
İngiltere’de yöneticiydi, aşkı için Türkiye’de hayvancılık yapmaya başladı
İngiltere’de 20 kişinin çalıştığı yazılım şirketinde yöneticilik yapan 47 yaşındaki Sarah Durrant, iki yıl önce doğum günü kutlaması için geldiği Fethiye’de 44 yaşındaki Ergün Baldır’a aşık oldu.
Bir süre arkadaşlıkları devam eden çift, evlenme kararı aldı. Aydın’da hayvancılık yapan Baldır, Durrant’a, Türkiye’ye geldiği takdirde birlikte bu işi yapmaları gerektiğini anlattı.
Sarah Durrant’ın da hayvancılığa sıcak bakmasıyla geçen yıl yaşamını birleştiren çift, Umurlu Mahallesi’nde 15 büyükbaş hayvanın bulunduğu çiftlikte el ele işlerinin başına geçti.
Üniversite of Huddersfield’de işletme eğitimi alan, İngiltere’deki ofis hayatını terk edip sabahları hayvan sesleri arasında uyandığı bir hayatı tercih eden Sarah Durrant, bu yaşama kısa sürede alıştı.
Gün doğumunda çiftliğe giren kadın, süt sağımından büyükbaş hayvanların beslenmesine kadar tüm işleri tek başına yürütebiliyor.
Peynir ve tereyağını da kendisi yapan Sarah Durrant, sabah çiftlikteki tavuk kümesine girip taze yumurtaları evine götürüyor.
Eşinin en büyük destekçisi olan Durrant, geçen Kurban Bayramı’nda pazarda kurbanlık satışı da yaptı.
Hayvan dostu Talas'ta anlamlı destek
Kayseri’nin Talas Belediyesi’nin tarım ve hayvancılığa desteği artarak devam ediyor. Bu kapsamda İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile protokol imzalayan Talas Belediyesi, ilçe genelindeki küçükbaş ve büyükbaş hayvanların aşılama ve küpeleme ücretlerini karşılıyor.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
Uygulama kapsamında 7 bin 285 küçükbaş ve bin 600 büyükbaş hayvan küpelenirken aynı zamanda da aşılama işlemleri yapılıyor.
Yıl boyunca devam edecek olan uygulamada küpeleme ve aşılama işlemlerinin ücretlerinin tamamı Kayseri’ninTalas Belediyesi tarafından karşılanıyor. Projeden yararlanmak isteyen üreticilerin başvurularını Talas İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne yapmaları gerekiyor.
ÜRETİCİLERDEN BAŞKAN YALÇIN’A TEŞEKKÜR
Uygulamadan yararlanan hayvan üreticileri duydukları memnuniyeti dile getirdi. Başkan Yalçın’a teşekkürlerini ileten üreticiler, proje ile büyük kolaylık sağlandığını ifade etti.
İlçede hayvancılık yapan Burhan Beydili isimli bir üretici, “Devletimizi her şeyi yaptı daha ne yapacak ki. Başkan Yalçın’dan da Allah razı olsun işi gücü rast gelsin.” diyerek memnuniyetini ifade etti.