12.07.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Tarım ürünleri rekoltesi ve gıda fiyatlarında El Nino tehdidi

Tarım ürünleri rekoltesi ve gıda fiyatlarında El Nino tehdidi

Her geçen yıl tarımsal kuraklığın daha da şiddetlenmesi sorunuyla karşı karşıya kalan Türkiye tarımı, şimdi de El Nino tehdidiyle karşı karşıya.

İki ila yedi yıl aralıkla düzensiz olarak meydana gelen El Nino’nun yerel hava durumu üzerindeki etkisinin Türkiye’ye ulaşacağı belirtildi.


Afrika sıcaklarının bu haftanın ortası itibarıyla Türkiye’yi de vurması, ortalama sıcaklıkların dünyanın geri kalanıyla birlikte Türkiye’de de yükselmesi beklenirken; El Nino’nun bir diğer etkisinin de aşırı yağış, sel ve dolu şeklinde kendisini göstereceği belirtiliyor.

Sozcu.com.tr’ye konuşan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, El Nino’nun kuraklık etkisi nedeniyle sulu tarım yapılan alanlarda; aşırı ve düzensiz şekildeki yağış ve dolular nedeniyle de meyve ve sebzelerde verim ve rekolte kayıpları yaşanabileceğine işaret etti.

HANGİ ÜRÜNLERİ ETKİLEYEBİLİR?
Suiçmez, artma ihtimali bulunan sel ile hem üretim alanlarının zarar göreceğini hem de dikili olan her türlü tarım ürününün olumsuz etkileneceğini söylerken; dolunun da özellikle ayçiçeği, şeker pancarı, ikinci ürün olarak ekilen buğday, kavun ve karpuz ürünlerinde rekolte kaybı yaratabileceğini ifade etti.

Doluların seralar üzerindeki olumsuz etkilerine de değinen Suiçmez, örtüaltı tarımda da üretimin olumsuz etkilenebileceğini kaydetti.

‘SOMUT ETKİLERİ OLURSA GIDA ENFLASYONUNU ARTIRIR’
El Nino’dan bağımsız olarak sene başında ilk etkilerine işaret edilen tarımsal kuraklığın, ilk etapta hububat ürünlerini etkilemesi beklense de sebze ekim alanlarını daraltması, meyve ve hatta bal üretiminde de rekolteyi düşürüp, gıda enflasyonunu tırmandırması bekleniyordu.


El Nino’nun hava durumu üzerindeki etkileri bu hafta itibarıyla Türkiye’de görüleceği için tarım ürünleri üzerinde yaratacağı olumsuzlukların ne seviyede olacağı henüz bilinmiyor.

Ancak belirtildiği gibi sulu tarım alanlarında ya da meyve-sebze ekili alanlarda beklenen verim kaybı ve rekolte eksikliklerini yaratması durumunda, zaten 34 aydır üst üste artan gıda fiyatlarına yeni bir artış olarak yansıyacağı belirtiliyor. Bunun da sonbahar aylarında netleşeceği belirtildi.

DÜNYADA DA TARLALARI KURUTMASINDAN KORKULUYOR
El Nino’nun başlamasıyla birlikte sıcak hava dalgasının dünyada da ekili arazileri kurutacağı ve ekinlere zarar vereceğinden endişe ediliyor. Bu korku bazı ithalatçıların stoklar oluşturmasıyla da sonuçlanmış durumda.

Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre, El Nino koşulları 7 yıl sonra ilk kez tropikal Pasifik’te gelişti ve Güneydoğu Asya’da kuraklık riski oluşturdu.

ABD’deki Maine Üniversitesi’nin Climate Reanalyzer cihazının verilerine göre, 5 Temmuz ile sonlanan hafta, sıcaklıkların kaydının tutulduğu son 44 yılın en sıcak haftası olarak kayıtlara geçmişti.

EL NİNO NEDİR?
Küresel bir okyanus-atmosfer olayı olan El Nino, okyanus yüzey sularının sıcaklığındaki büyük salınımlar ve bunların yol açtığı atmosferik olayların genel adı olarak kullanılıyor.

El Nino’nun gücüne bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde kuraklık ve şiddetli yağış riskinin artması gibi çeşitli olumsuz etkilere yol açabileceği ve sıcaklık rekorunun yaşanabileceği düşünülüyor.

GIDA FİYATLARI ZATEN 34 AYDIR ARALIKSIZ ARTIYOR
Öte yandan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, dünya gıda fiyatları endeksi haziranda Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyeye gerilemişti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ise, Türkiye’deki gıda fiyatları Ağustos 2020’den bu yana geçen 34 aydır aralıksız artıyor.

Buna göre, haziranda aylık enflasyon yüzde 3,92, yıllık enflasyon yüzde 38,21, 6 aylık enflasyon yüzde 19,77 olmuş; ENAG’a göre ise haziranda tüketici fiyatları aylık yüzde 8,54, yıllık yüzde 108,58, 6 aylık yüzde 50,53 artmıştı.

Haziranda yıllık gıda enflasyonu yüzde 53,92 olarak hesaplanmıştı.

“Tarladan Sofraya Tarım Lisesi” projesi meyvelerini vermeye başladı

“Tarladan Sofraya Tarım Lisesi” projesi meyvelerini vermeye başladı

Malatya’da üreticilerin yanında olmak için çalışmalar yürüten Malatya Büyükşehir Belediyesi 2022 yılında İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak yürütülen “Tarladan Sofraya Tarım Lisesi” projesi meyvelerini vermeye başladı.


Malatya Büyükşehir Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile 2022 güz dönemi “Tarladan Sofraya Tarım Lisesi” ortak projesi çerçevesinde Battalgazi Fırat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi sahasın da ekimi gerçekleştirilen 5 bin kg ekmeklik buğdayın hasadı gerçekleştirilen törenle yapıldı.

 

Proje kapsamında elde edilecek nihai ürün olan ekmeğin yüzde 15’i Büyükşehir Belediyesi Sağlık Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığından yardım alan ihtiyaç sahibi ailelere dağıtımı gerçekleştirilecek.


‘Tarladan Sofraya Tarım Lisesi’ ortak proje çerçevesinde gerçekleştirilen hasat sırasında bir konuşma gerçekleştiren Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sığırcı, “2022 yılının üretim sezonunda Tarım ve Orman Bakanlığımız ile Malatya Büyükşehir Belediyemizin ortaklaşa yaptığı proje çerçevesinde çiftçilerinize arpa, buğday, fasulye ve nohut tohumu dağıtımı yaptık. Daha sonra Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz, Battalgazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz buğday ekimi yaptığımız bu alanı değerlendirmek ve üretim yapmak istediklerini ifade ettiler. Akabinde Büyükşehir Belediye Başkanımız Milli Eğitim Müdürlüğü ile bir protokol imzaladı. Battalgazi Fırat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi sahasına ekimini yapmış olduğumuz tohum halis buğday çeşididir. Verimi oldukça yüksek bir tohum olan halis dekar başına bin kg kadar çıkmakta. Bu alanda yüzde 25 Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğü hibeli, yüzde 75 Malatya Büyükşehir Belediyesi hibeli bir çalışma yaptık. Bu projenin başlatılmasında büyük emeği olan Sayın Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan’a canı gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca bu projede bizimle birlikte olan İl Milli Eğitim Müdürümüze ve okul müdürümüze de teşekkür ediyorum. 200 dekarın üzerinde bir üretim alanımız var. Bu üretimde protokolün bir maddesi de vardı. O da şuydu, buradan çıkan buğday ile elde edilen undan ekmek yapılacak ve bu ekmekler belediyemizin Sağlık Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığımız tarafından ihtiyaç sahibi ailelere destek olarak, dağıtılacaktır. Projemizin böyle güzel bir sosyal yanı da var. Belediye olarak gerek Tarım ve Orman Bakanlığımız gerek valiliğimiz gerekse de İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile her türlü sürdürülebilir tarım projeleri yapmaya devam edeceğiz. Bizler üretimden gelen gücümüzü artırarak, yaşadığımız depremin etkilerini en aza indirgeyeceğiz. Çiftçilerimize her zaman ‘destek bizden üretim sizden’ diyoruz. Bu projede emeği geçen herkese canı gönülden teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.


Gerçekleştirilen hasat programına katılan katılımcılardan böylesine güzel bir projeye destek verdiği için başta Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan başta olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ettiler.


Battalgazi Fırat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi sahasında gerçekleştirilen hasat programına, Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sığırcı’nın yanı sıra, Malatya İl Milli Eğitim Müdürü Hatice Özdemir, Battalgazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Korkmaz, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Damızlık Koyun Keçi Yetiştirticileri Birlik Başkanı İhsan Akın, Battalgazi Fırat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Hacı Ali Tayfun’da katıldı.

Manisa İl Tarım Müdürlüğünden anız yangını uyarısı

Manisa İl Tarım Müdürlüğünden anız yangını uyarısı

Hava sıcaklıklarının artması ile birlikte orman yangını ihtimalleri de yükselirken, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, orman yangınlarının sebeplerinden biri olan anız yakımı konusunda üreticileri uyardı.


Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, anız yangınlarıyla ilgili uyarılarda bulundu. İl Müdürü Öztürk, “İlimizde hububat hasadından sonra kısa sürede toprak hazırlığını tamamlamak, toprak işlemede kolaylık sağlamak, hastalık ve zararlılarla mücadele edilmesi, yabancı ot kontrolü ve hasat sonrası artıkların ekonomik bir değer taşımadığı düşünceleri ile yasak olduğu halde anız yakma olaylarıyla karşılaşılmaktadır. Hububat hasadı sonrasında geriye kalan anızın yakılması atmosferdeki karbondioksit oranının yükselmesine, rüzgar etkisi ile ormanlık alanlara ulaşarak yangınların çıkmasına, sis oluşumu nedeniyle çeşitli trafik kazalarına neden olmaktadır. Hasat edilmemiş komşu tarlalara yangın sıçraması, yakın köylerdeki hayvan barınaklarının ve yerleşim birimlerinin yanması gibi birçok riskleri ortaya çıkarmaktadır. Anız yangınları; toprak içerisindeki faydalı canlıların ve topraktaki organik maddenin yanarak yok olmasına, doğal dengenin bozulmasına, hastalıkların ve zararlı popülasyonlarının artmasına neden olmaktadır. Anız yakılan toprakta bitkilere yarayışlı besin maddeleri azalmakta ve zamanla toprağın verimliliği düşmektedir. Verimli tarım topraklarımız zamanla verimsiz çorak topraklar haline gelebilmektedir. Anız yangınlarına engel olmak amacıyla; biçerdöverle hububat hasadı, toprak yüzeyine yakın yapılmalıdır, böylece kalan sap miktarı az olacağı için çürümesi ve mikroorganizmalar tarafından parçalanması daha kolay olacaktır. Sap ve saman tarladan uzaklaştırıldıktan sonra geriye kalan anız sap parçalayıcı makineler ile parçalanarak toprağa karıştırılmalıdır. Bu şekilde bir toprak işleme ile anızın toprağa karıştırılması toprağa birçok fayda sağlar ve anız yakmanın doğuracağı zararlar da önlenir. Anızlar toprağa karıştırılarak, toprağın organik maddesi artırılır. Organik maddece zengin toprağın su tutma kapasitesi artar, erozyona ve kurağa dirençli toprak oluşturulur. Anız ve kuru otlarla kaplı boş alanların yakılması yasaktır. Anız yakıldığını gören veya duyan üreticilerimizin idari ve adli mercilere veya İl-İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerimize haber vermeleri gerekmektedir. 2872 Sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde, anız yakanlara 244,09 TL idari para cezası verilmektedir. Ayrıca anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ise bu ceza beş kat arttırılmaktadır” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Macar mevkidaşı ile bir araya geldi

Bakan Yumaklı, Macar mevkidaşı ile görüştü - Haber 7 EKONOMİ

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Macaristan Tarım Bakanı Istvan Nagy ve beraberindeki heyetle görüştü.

Bakanlıktaki görüşmede, Tahıl Koridoru Anlaşması’nın süresinin uzatılması yönündeki Türkiye’nin ve uluslararası kuruluşların çalışmaları, Türkiye ile Macaristan arasında tarım ve ormancılık alanındaki ilişkilerin geliştirilmesi gibi konular ele alındı.

Türkiye’nin Tahıl Koridoru Anlaşması’nın uzatılmasına önem verdiğine dikkati çeken Yumaklı, bu çabaların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde artarak süreceğini belirtti.

Yumaklı, iki ülke ilişkilerine de değinerek, karşılıklı çabalarla tarım ve ormancılık alanlarındaki işbirliğinin daha iyi noktalara gelebileceği inancını ifade etti.

Bakan Nagy ise Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan sel ve taşkınlar dolayısıyla Bakan Yumaklı’ya “geçmiş olsun” dileğinde bulundu.

Tahıl Koridoru Anlaşması’nın devam etmesinin önem taşıdığını vurgulayan Nagy, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin çabalarının çok değerli olduğunu bildirdi.

265 milyar TL’lik tarımsal ürün sigortalandı

265 milyar TL’lik tarımsal ürün sigortalandı

TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Bekir Engürülü, 265 milyar liralık tarımsal değeri sigortaladıklarını açıkladı. Engürülü, yılın ilk yarısında devlet destekli tarım sigortasındaki gelişmeleri değerlendirdi. İlk 6 ayda 1.8 milyon adet poliçe ve 9.5 milyar TL prim üretildiğini belirten Engürülü, toplamda da 265 milyar liralık tarımsal değeri sigortaladıklarını ifade ederek, “Yılın ilk yarısında çiftçinin 265 milyar liralık ürününü sigortalamış durumdayız” dedi.

HASAR 5.5 MİLYAR TL

Bekir Engürülü, yılın ilk yarısında 23 milyon dekar alanın sigortalandığını, 8.5 milyon hayvanın da sigorta kapsamına alındığını kaydetti. İklim değişikliği nedeniyle meteorolojik olayların hem şiddetinin hem de frekansının arttığını vurgulan Engürülü, “Bunun neticesinde ilk altı ayda 330 bin adet hasar ihbarı aldık. Toplamda 5.5 milyar liralık hasar ödemesi yapacağız, bunun da 1.2 milyar lirasını ödedik. 330 bin hasar ihbarının 217 bini bitkisel sigortalardan geliyor. Başta Manisa olmak üzere; Giresun, Malatya, Samsun çok fazla ihbar aldığımız yerler” dedi.

EN BÜYÜK RİSK DOLU

Hasara neden olan olayların başında ise dolu, ardından don, su baskını ve fırtınanın geldiğine dikkat çeken Engürülü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım sigortası açısından en önemli risk, dolu. Şimdilerde özellikle havaların ısınmasıyla yağışlardan dolayı dolu riski daha çok artıyor. Hasarın büyük çoğunluğu bitkisel üretimden geliyor. Mesela, kayısıda ve üzümde yaklaşık birer milyar liralık bir hasar ödemesi var. Keza, buğdayda 300 milyon, elmada 200 milyon, arpada 190 milyon, fındıkta da 170 milyon liralık ilk altı ay içerisinde bekleyen hasarlarımız var.”

İntansif Tarım Nedir? İntansif Tarım Nasıl Yapılır, Verimli Mi?

İntansif Tarım Nedir? İntansif Tarım Nasıl Yapılır, Verimli Mi?

İntansif tarım nedir sorusuna, sözlük araştırması ile dahi cevap bulabilirsiniz. İntansif tarım nasıl yapılır konusu ise çok daha teknik ve incelenmesi gereken bir konudur. İntansif tarım ile neler yetiştirilir araştırması, bu tarım yönteminin önemini kavramanızı sağlayacaktır. Bu tarım yöntemi verimli mi sorusu da akla gelenler arasındadır. İntansif tarım Türkiye’de nerelerde yapılır sorusunun cevabı yazımızın devamında.

İntansif Tarım Nedir?

İntansif tarım, modern tarım uygulamalarının bütün şekilde uygulandığı bir tarım çeşididir. Söz konusu uygulama ile tarımdan en yüksek verimi elde etmek amaçlanır. Tarımdan alınacak verim, toprağın durumuna bağlı olarak değişir. Uygulanacak yöntem ile hayvanlardan da daha fazla et ve süt alınması sağlanır. İntansif tarım içinde ilaçlama, gübreleme ve sulama, önemli bir yere sahiptir.

 
Tarımdan en yüksek verimi almak için tarımsal işletme tesislerine ve güçlü bir pazara ihtiyaç vardır. Bu teknikte insan gücünün yerini ağırlıklı olarak makineler almıştır. İntansif tarımda yapılan tüm faaliyetler doğal olarak verimi artırır. Bu yöntemin en dikkat çekici özelliği, çok fazla nadas uygulaması yapılmamasıdır. Daha doğrusu üretici, nadası tercih etmez.

İntansif Tarım Türkiye’de Nerelerde Yapılır?

İntansif tarım, Türkiyede de uygulanan bir tarım yöntemidir. Bu yöntem dünyanın birçok yerinde 1960 ve sonrasında yaygınlaşmaya başlamıştır. Özellikle Akdeniz ve Ege bölgeleri, intansif tarım için uygun coğrafyalardır. Dünyada ise Danimarka ve Hollanda, intansif tarımda başı çeken ülkeler arasındadır.

Elazığ'da tarım araçları denetlendi

Elazığ'da tarım araçları denetlendi

Elazığ’da İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından tarım araçları denetlendi.


Elazığ – Elazığ’da İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri kent genelinde çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede ekipler, yaz ayının gelmesi ve hasat döneminin başlaması nedeniyle, artan tarım araçlarının trafik güvenliğini tehlikeye düşürmemesi ve herhangi bir olumsuzluğa sebebiyet vermemesi için tarım araçlarını denetledi. Denetlemelerde reflektörü eksik olan tarım araçlarına, reflektörler takılmasının ardından sürücülerin trafik kurallarına uymaları gerektiği aktarıldı.

Main Menu