12.05.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Fethiyedeki Tarım Fuarı açılışında gerginlik

CHPli vekil adayı İl Tarım Müdürü Saylakın konuşmasını kesti. Muğla’nın Fethiye ilçesinde İl Tarım Müdürü Barış Saylakın konuşma yaptığı sırada CHP Muğla Milletvekili Adayı Mehmet Demir kendisine tepki gösterdi. Demir İl Müdürü Saylakın siyaset yaptığını iddia etti. Saylak ise Tarım Fuarında İl Müdürünün konuşmasından daha anlamlı bir şey yoktur diyerek konuşmasının kesilmek istenmesine karşı çıktı ve CHPli isimleri şov yapmakla suçladı.Fethiye’deki Tarım Fuarı açılışında gerginlikCHP’li vekil adayı, İl Tarım Müdürü Saylak’ın konuşmasını kestiMUĞLA – Muğla’nın Fethiye ilçesinde İl Tarım Müdürü Barış Saylak’ın konuşma yaptığı sırada, CHP Muğla Milletvekili Adayı Mehmet Demir kendisine tepki gösterdi. Demir, İl Müdürü Saylak’ın siyaset yaptığını iddia etti. Saylak ise, “Tarım Fuarında, İl Müdürünün konuşmasından daha anlamlı bir şey yoktur” diyerek konuşmasının kesilmek istenmesine karşı çıktı ve CHP’li isimleri şov yapmakla suçladı.

12. Fethiye Tarım, Hayvancılık, Seracılık, Gıda ve İhtisas Fuarı açılış töreninde konuşan Muğla İl Tarım Müdürü Barış Saylak’ın “Bu ülkede 1980 darbesinden sonra IMF, Dünya Bankası, uluslararası kapitalist devletler Türk işçisine ‘sen ekme, sen dikme, Avrupa Birliği işçileri eksin, biz onlardan ucuz parayla alırız’ dediler. Rahmetli Kemal Derviş, 1999’da bu ülkeye geldiğinde şeker pancarına kota, tütüne kota; 1974’te rahmetli Bülent Ecevit’e ABD, Afyon’daki üreticinin haşhaş ekimine kota koymuştu. Türkiye ekmez, dikmez ve bağımsızlığını kaybederse elbette uluslararası finans güçleri yine gelir. Sizin ne ürettiğinize ne ektiğinize ne ekmediğinize karar verir. Dolayısıyla biz Muğla Orman ve Tarım Bakanlığı olarak işte bugün Nif’teydik. Kiraz üreticilerimizle beraber Bornova araştırmadan gelen uzmanlarımızla eğitimdeydik. Bunun ötesinde hızlıca bir konuyu ifade etmek istiyorum. Muğla’da 209 tarımsal kalkınma kooperatifi var. 27 oda ve üst birlik var. Muğla’da 6 tane kooperatifi bir araya getirdik, merkezi kooperatif kurduk diyorlar” dedi. Saylak’ın konuşması sırasında ve İl Müdürlüğünün yaptığı çalışmaları ve devletin tarım politikalarını anlattığı sırada CHP’li milletvekili adayı Mehmet Demir ve bir grup partili “Burada siyaset yapma” diye bağırıp tepki gösterince müdür Saylak “Tarım fuarında bir tarım müdürünün konuşmasından doğal ne olabilir? Demokrasi anlayışınız bu mu? Her zaman tarım müdürü konuşacak. Hazırlıklı olun, ben gerçekleri konuşuyorum” diye cevap verdi.Bunun üzerine CHP Muğla milletvekili adayı Mehmet Demir’de “Gerçekleri söyle! Gübre kaç para, mazotun litresi kaç para onu söyle” diyerek çıkışınca İl Müdürü Barış Saylak da, “Siz şov yapmaya devam edin. Arkadaşlar bir kez daha demokrasi anlayışınızı gördük. Vekil adayı sizin muhatabınız, diğer vekil adayları ve diğer siyasi partiler. Muğla’da da apiterapik ürünlerin üretildiği projeyi hep beraber yaşama geçirdik, tıkır tıkır işliyor. Arkadaşlar gerçekler, algı operasyonlarının üstündedir. Muğla tarımı da Türkiye tarımı da her türlü güçlüğe rağmen pandemide bir gün bile sebze, meyve, tahıl, bakliyat eksiği çekmemiştir. Beni sabırla dinlediğiniz için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Ancak benim geçmişte bulunduğum CHP’nin demokrasi kültürüne de yaptığınız yakışmaz” diyerek sözlerini tamamladı.CHP’li Demir’de “Biz şov yapmıyoruz, gerçekleri söylüyoruz, senden CHP’li olmaz. CHP’yi ağzına alma” derken, CHP İl Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Pehlivan’da “Müdür şov yapmayı bırak. Kemal Derviş’e dün öldü diyorsun. Ülke patlamak üzere” ifadelerini kullandı.Bu tartışmalar konuşmanın ardından karşılıklı olarak devam ederken Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca araya girip gerginliği sonlandırmaya çalıştı.

ABD'nin Florida eyaletinde Çinlilerin tarım arazisi satın alması yasaklanıyor

ABD'nin Florida eyaletinde Çinlilerin tarım arazisi satın alması yasaklanıyor

Florida Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, Cumhuriyetçi Partiden 2024 başkanlık seçimlerine adaylığını duyurması beklenen DeSantis, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) “casusluk ve ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğunu” öne sürdüğü bazı faaliyetlerine karşı bir dizi yasa tasarısına imza attı.

DeSantis, bu kapsamda ABD vatandaşı veya daimi ikametgahı olmadıkça Çinlilerin ve ÇKP ile ilişiği bulunan kişi ve kuruluşların, Florida’da tarım arazisi satın almalarını yasaklayan yasa tasarısını onayladı.

Çinlilerin, ABD’de tarım arazisi satın almak istediğini öne süren DeSantis, “Gıda güvenliği, ulusal güvenliktir” değerlendirmesinde bulundu.

DeSantis, tarım arazilerinin yabancılara devrini kısıtladıklarının altını çizdi.

Tasarıyla Florida’da Amerikan askeri tesislerine yakın bölgelerden Çinlilerin belli büyüklükte arazi satın almaları da engelleniyor. Düzenlemeyle Rusya, Küba, İran, Suriye ve Venezuela vatandaşlarının da askeri üslerin yakınlarında mülk satın almaları yasaklandı.

TikTok’un devlet ve eğitim kurumlarında kullanılmasını yasaklayan tasarı onaylandı

DeSantis, eyalet eğitim kurulunun onayı olmadan üniversite ve okulların yabancı bir eğitim kurumundan hibe kabul etmesini de yasaklayan tasarıya imza attı. Böylece Çinli kuruluşların eyalet eğitim kurumlarındaki nüfuzunun engellenmesi hedefleniyor.

Bu adımlarla ABD’ye “en büyük jeopolitik tehdit oluşturan ÇKP’ye” karşı Florida’nın harekete geçtiği değerlendirmesinde bulunan DeSantis, TikTok’un devlet ve eğitim kurumlarında kullanılmasını yasaklayan tasarıyı onayladı.

DeSantis, Çin’in Amerikalıların hassas dijital verilerinin elde edilmesini durdurmak için bu adımları attıklarını ifade etti.

Çok sayıda Çin kökenli Amerikalı ise eyalet yönetiminin bu kararlarını, kendilerine karşı ayrımcılığa neden olabileceği gerekçesiyle protesto etti.

Tarım sektörüne yönelik müjdelerin detayları neler?

Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarım sektörüne yönelik verdiği müjdelerin detaylarını açıkladı.

Tarımsal üretimin, istihdama katkısı, sanayiye sağladığı ham madde ve gıda arz güvenliği noktasında ülkeye önemli katma değer sağlayan sektörlerin başında geldiğini dile getiren Kirişci, “Bu nedenle kırsal alanlarımızın geliştirilmesi, ülkemizin ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir kalkınmasının sağlanması noktasında önem arz etmektedir. Bakanlık olarak biz de tarım sektörünün mevcut durumunu analiz ederken, geleceğe dönük sürdürülebilir politikalar üretirken bu noktaları göz önünde bulunduruyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kirişci, küresel iklim değişikliği, Kovid-19 salgını, savaşlar ve doğal afetlerin de gıdanın önemini her geçen gün artırdığına dikkati çekerek, bu risklerin dışında, nüfus artışı, kentleşme oranı, ülkeye gelen turist sayısı, tüketim alışkanlıklarının değişmesi, gelir düzeyinin yükselmesi, toplu tüketim yerlerinin çoğalması, göçler, hava, kara ve deniz ulaşımının gelişmesi gibi konuların gıdaya olan talebi her geçen gün daha da artırdığını bildirdi.

Gıda arz güvenliğinin, milli savunma sanayisi kadar önemli bir konu olarak gündemlerinde yer aldığını söyleyen Kirişci, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu riskler, dünyayı, tarımsal üretimde her zamankinden daha çok korumacı politikalar uygulamaya sevk etti. Yani ülkelerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, dünya için tarımsal üretim, ikamesi mümkün olmayan ve hayati önem taşıyan bir sektör haline gelmiştir. Biz de son 20 yılda olduğu gibi şimdi de tarımsal politikalarımızı bu doğrultuda planlıyoruz. Tarımda güçlü ve kendine yeterli konumda olmadan, güçlü ve büyük Türkiye’yi inşa edemeyeceğimizi biliyoruz. Bu bakış açısıyla üretim kaynaklarımızı sürdürülebilir bir şekilde kullanacak politikalar geliştirmeye devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nın kapılarını araladığımız bu günlerde daha güçlü bir tarım sektörü için her zamankinden daha çok çalışıyoruz ve sektörü güçlendirecek hamlelere imza atıyoruz.”

“10 proje tarımsal üretimin altyapısını güçlendirecek”
Kirişci, bu minvalde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kırsal Dönüşüm Projesi” ile çiftçilere 10 yeni müjde açıkladığını anımsatarak, bu projelerin hayata geçirilmesiyle, Bakanlık olarak, üreticileri koruyup tüketiciyi kollayarak tarımsal üretim altyapısını güçlendireceklerini dile getirdi.

Bakan Kirişci, 10 müjdenin detaylarına ilişkin bilgileri de paylaştı.

İlk projenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 20 Nisan’da devreye alınan Karadeniz doğal gazı ile ilgili olacağını anlatan Bakan Kirişci, şunları kaydetti:

“Bu gazı çıkarmak bizim yıllar önce düşündüğümüz bir projeydi. Eğer inanır ve güvenirsek inandıklarımızın semeresini alırız. Bu memleketin etrafında doğal gaz rezervleri olduğu halde maalesef bunu gerçekleştiremedik. 46 yıl önce başlayan bu arama sondaj çalışmaları çok şükür 2 yıl önce bize çok olumlu bir sinyal olarak döndü. Bugün itibarıyla doğal gazı olan ve bu rezerviyle bizim 35 yıllık doğal gaz ihtiyacımızı karşılayacak olan bir kaynak, şu anda ulusal hattımıza entegre edilmek üzere. Bundan sonra doğal gazı olan ve bunu da en iyi şekilde kendi vatandaşlarının refahı, kendi ekonomisinin gelişmesi, kendi sanayisinin enerji kaynağı olarak kullanıyor olacağız.

1. projemiz, üretimin en büyük girdisi olan üre gübresinin Karadeniz gazıyla Zonguldak’ta üretilmesine başlanmasıdır. Karadeniz gazı, ilk keşiften üretime kadar dünyanın en kısa sürede yapılan deniz saha geliştirme projesi olarak da gurur duyduğumuz bir proje oldu. Ülkemizde yıllık ortalama 6 milyon ton gübre tüketilmekte olup bugünkü fiyatlarla maliyeti yaklaşık 60 milyar liradır. Karadeniz’den çıkan doğal gaz ile Filyos Endüstri Bölgesi’nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacaktır. Sabit yatım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacaktır.”

​​​​​​​Kirişci, kurulan gübre fabrikalarında, 581 bin ton üre, 660 bin ton kalsiyum amonyum nitrat, 330 bin ton DAP, 224 bin ton amonyum sülfat ve 60 bin ton potasyum nitrat gübresi üretileceğinin bilgisini verdi, bugünkü fiyatlarla yeni kurulacak gübre fabrikalarında üretilecek gübrenin maliyetinin 19 milyar liranın üzerinde olmasını öngördüklerini söyledi.

Kirişci, 2. projenin, sözleşmeli üretime dair olduğunu belirterek, bu yöntemle üretimi yaygınlaştıracaklarını ifade etti.

Üretici gelirini garanti altına alacaklarını dile getiren Kirişci, “Sözleşmeli üretimin yaygınlaşmasıyla, tarımsal üretimde planlamaya önemli katkı sağlayacağız. Çiftçilerimiz hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamayacak. Tarıma dayalı ham madde ihtiyacı olan sanayicimiz istediği miktar ve kalitede ham maddeye erişim sağlayacak. Fiyat dalgalanmalarının önüne geçilerek, tarım ve gıda piyasalarında istikrar sağlayacağız.” diye konuştu.

Tarıma Dayalı İhtisas OSB’lerin sayısı artırılacak
Kirişci, sera yatırımlarının yükseltilmesinin 3. proje olduğunu anlatarak, jeotermal organize sanayi bölgesi (OSB) başta olmak üzere sera yatırımı desteklerini yükselteceklerini söyledi.

“Yerinde üretim – yerinde tüketim” anlayışını geliştirmek için kent tarımı uygulamalarının en önemli ayağı olan tarıma dayalı ihtisas OSB’lerini (TDİOSB) yaygınlaştıracaklarını vurgulayan Kirişci, şöyle devam etti:

“Jeotermal enerji potansiyeli yönünden Avrupa’da 1., dünyada ise 7. sıradayız. Şunu da gururla belirtmek istiyorum. Jeotermal seracılıkta dünya lideriyiz. Bugün itibarıyla 57 olan TDİOSB’lerin, jeotermal kaynaklarımızı kullandığımız gibi rüzgar, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarımızı kullanarak sayılarını artıracağız. Bu kapsamda, önümüzdeki 5 yılda TDİOSB sayımızı 100’e çıkararak, ilave 5 milyon ton sebze üretip, 200 bin kişiye yerinde istihdam oluşturacağız. Böylece temiz enerjiyle çevremizi korurken enerji maliyetlerini önemli ölçüde aşağıya çekeceğiz. Hem enerjideki dışa bağımlılığı azaltacağız hem de daha ucuza ürün üretmiş olacağız.”

Kirişci, sulama konusunun 4. proje olduğuna dikkati çekerek, basınçlı sulama altyapısını güçlendirme çalışmalarıyla tarımda verimi artırdıklarına dikkati çekti.

Ülkede kullanılan suyun yüzde 77’sinin tarımsal sulamada harcandığına işaret eden Kirişci, şu ifadeleri kullandı:

“Küresel iklim değişikliğinin sonucu, 2030 yılı itibarıyla, sulanan tarım arazilerinde yüzde 78 su açığı olacağı tahmin edilmektedir. Bu gerçekten hareketle su varlığımızı verimli bir şekilde kullanmak için çalışmalarımıza hız verdik. Eski sulama sistemlerinin modernizasyonu ve yeni yapılacak sulama sistemlerinde, borulu sisteme geçerek şu an yüzde 32 olan su tasarrufunu yüzde 45-50’ye çıkaracağız. Böylece 6 milyar metreküp su tasarrufu sağlanacak. Tasarruf edilebilecek bu suyla 11 milyon da ilave alan sulanabilir ve 7 milyar lira net zirai gelir artışı sağlanarak 990 bin kişiye istihdam sağlanabilir. Ayrıca üreticilerimizin bireysel basınçlı sulama sistemlerine yüzde 50 hibe desteği vermeye devam edeceğiz.”

3 projeyle hayvancılık geliştirilecek
Kirişci, ülke hayvancılığını geliştirmek, ülkeyi dünyanın önemli damızlık hayvan üretim merkezlerden biri haline getirmek ve Türkiye’nin kırmızı et ve süt konusunda gıda arz güvenliğini sağlamak için de 3 etkin projeyi hayata geçireceklerini vurguladı.

Bu kapsamda açıklanan 10 müjdenin 5, 6 ve 7. projelerinin hayvancılığı geliştirmeye yönelik olduğunu hatırlatan Kirişci, şu ifadeleri kullandı:

“Ayrıca bu projeler kapsamında 6 Şubat’ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde hayvan varlığımızın yüzde 17’sinin olması nedeniyle, bölgede hayvancılık sektörünün gelişmesi için pozitif ayrımcılık uygulayacağız. 5. projemizle, 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretim merkezlerini teşvik edeceğiz. 6. projemizle, aile tipi işletmelere büyükbaş ve besi hayvancılığı desteği sağlıyoruz. Her haneye en az 1 asgari ücret garantisi veriyoruz. Ayrıca sözleşmeli besicilikle tarımda ‘yerli ve milli üretim’ hamlemizde yeni bir aşamaya geçtik. Sözleşmeli besicilikte sağladığımız ‘alım garantisi’ ile maliyete göre fiyat politikasıyla üreticimize mutlak karlılık sunuyoruz. Sözleşmeli besicilik ile kırmızı ette fiyat istikrarı ve piyasa regülasyonunu da hedefliyoruz. Sözleşmeli besicilikle, hayvancılık yapan çiftçilerimiz kazansınlar, emeklerinin karşılığını alsınlar istiyoruz. 7. projemizle, afet bölgesindeki çiftçilerimize sıfır faizli kredi veriyoruz.”

Kirişci, diğer projelerin kırsal kalkınmayı güçlendirerek tarımsal üretimde yaşanılan sorunlara çözüm sunacağını belirterek, kırsalın cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğini bildirdi.

Bu nedenle, kırsal alanların ekonomilerini canlandırmanın ve tarım, hayvancılık ve diğer sektörlerde verimliliği artırmanın, gıda güvenliğini ve nüfusun sağlıklı olmasını sağlamak açısından önemli yararı bulunduğunun altını çizen Kirişci, şunları kaydetti:

“Ayrıca, kırsal kalkınma, kırsal alanlardaki insanların yaşam kalitesini artırarak kırsal göçü de azaltmada önemli bir argümandır. Bu minvalde, kırsal kalkınma ve kırsalın cazibe merkezi haline gelmesi için bazı önemli adımların atılması gerekiyordu. Bunlar arasında, kırsal hizmetlerin iyileştirilmesi ve erişimin artırılması, kırsal alanların altyapılarının geliştirilmesi, gerekli yatırımların yapılması ve insan kaynaklarının geliştirilmesi yer almaktadır. Bu doğrultuda, deprem bölgesinde kırsal alanların cazip hale gelmesi için planlayarak uygulamaya koyduğumuz köy evleri modelinin ülke satına yayarak kırsalı cazibe merkezi haline getireceğiz. Böylece gençlerin ve kadınların kırsala ilgisini artıracağız.”

Bakan Kirişci, 8, 9 ve 10. projelere ilişkin ise şu bilgileri verdi:

“8. projemizle, gelişmiş altyapısıyla akıllı köy evleri modelini ortaya koyuyoruz. Depremden etkilenen kırsal kesime 143 bin 261 köy evi inşa edeceğiz. 22 Nisan’da Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ve Gaziantep Nurdağı ilçelerimizdeki köylerimizde köy evlerini vatandaşlarımıza teslim ettik.

9. projemizle, ‘İlk Evim Kampanyamız’ şartlarıyla ‘akıllı köy evi’ sahibi olma imkanı getiriyoruz.

10. projemizle, evini ‘akıllı köy evine’ dönüştürmek isteyen çiftçimize destek veriyoruz. Her birinin tarımımıza ve ülkemize büyük katkılar vereceğine inandığım 10 altın müjdenin sektörümüz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”

"Tahıl koridorunda mutabakata doğru gidiliyor"

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, görüşmeleri devam eden tahıl koridorunda tarafların mutabakata yaklaştığını ifade etti.  
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İstanbul’da Türkiye, Rusya ve Ukrayna savunma bakan yardımcıları ile BM yetkilileri arasında gerçekleştirilen dörtlü formattaki toplantıya ilişkin, “Tahıl anlaşmasının süresinin uzatılması konusunda mutabakata doğru gidiliyor.” dedi.

Tahıl koridoruyla ilgili olarak Türkiye, Rusya ve Ukrayna savunma bakan yardımcıları ile BM yetkilileri arasında İstanbul’da gerçekleştirilen dörtlü formattaki toplantıya ilişkin de Akar, şu değerlendirmeyi yaptı:

Gelen ilk bilgiler kapsamında İstanbul’daki toplantı olumlu geçti. Tahıl anlaşmasının süresinin uzatılması konusunda mutabakata doğru gidiliyor. Bununla beraber bizim Ukrayna limanlarında ticari gemilerimiz var. 6 geminin güvenli bir şekilde ülkemize dönmesi konusunda çerçeve bir mutabakat sağlandığını söylediler. Bu istikamette çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Main Menu