22.03.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Tarımsal girdi enflasyonu ocakta yüzde 96 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 Ocak’a ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksini (Tarım-GFE) açıkladı.

Tarımsal girdi enflasyonu ocakta yüzde 96 arttı
Buna göre, Tarım-GFE’de 2023 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,24, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,24, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 95,99 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 118,18 artış gerçekleşti.

Aylık bazda yüzde 6,24’lük artış dikkat çekti. Tarım-GFE en son 2022 Haziran’da yüzde 7,92 artmış; daha sonraki aylarda aylık enflasyon yüzde 1-2 seviyelerinde kalmıştı.

Ana gruplarda bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksi yüzde 5,77, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksi yüzde 9,62 yükseldi.

Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 95,54, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 99,13 artış gerçekleşti.

YILLIK EN YÜKSEK ARTIŞ HAYVAN YEMİNDE
Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 40,24 ile makine bakım masrafları ve yüzde 46,16 ile veteriner harcamaları oldu.

Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 117,25 ile hayvan yemi ve yüzde 115,38 ile tohum ve dikim materyali oldu.

Aylık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 1,81 ile enerji ve yağlar ve yüzde 2,94 ile tarımsal ilaçlar oldu.

Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 35,17 ile diğer mal ve hizmetler ve yüzde 21,45 ile veteriner harcamaları oldu.

Bir önceki aya göre azalış gösteren tek alt grup ise yüzde 4,86 ile gübre ve toprak geliştiriciler oldu.

Bakan Kirişci, depremde ölen vatandaşlar için fidan dikti

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlar anısına kurulan ’Deprem Şehitleri Ormanı’nda fidan dikti.
Bakan Kirişci, depremde ölen vatandaşlar için fidan dikti - Gündem Haberleri

Tarım ve Orman Bakanlığı, ’21 Mart Dünya Ormancılık Günü’ ve ’Orman Haftası’ kapsamında, ’Deprem Şehitleri Ormanı Fidan Dikim Töreni’ düzenledi. Programa Tarım Ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, bakanlık yetkilileri, depremzedeler, madenciler, Türkiye’de görev yapan yabancı misyon şefleri katıldı. ’Deprem Şehitleri Ormanı’nda, depremde hayatını kaybeden vatandaşlar ile Türkiye’ye arama kurtarma ekibi gönderen ülkeler için, 2023 fidan toprakla buluşturuldu. Ankara’nın yanı sıra 80 ilde daha ’Deprem Şehitleri Ormanı’ kurulması kararlaştırıldı.

Bakan Kirişci, depremin ilk anından itibaren bakanlık personelinin sürekli sahada olduğunu belirterek, “O bölge içerisinde yer alan 110 baraj, 30 göleti sürekli kontrol ettik, arama kurtarma çalışmalarına aktif olarak katıldık. Enkaz kaldırma çalışmalarında aktif olarak görev aldık. Çiftlik ve sahipsiz hayvanlar için yem ve mama dağıtımını gerçekleştirdik. 334 kişilik Orman Arama Kurtarma (ORKUT) ekibi, arama kurtarma çalışmalarında görev aldı. 60 bin ton yakacak odun temin edildi. Gıda temin ve tedarikinde aktif olarak görev aldık” diye konuştu.

’YILLIK YAĞIŞIN 3’TE BİRİNİ ALDI’

Bakan Kirişci, Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya’da medyana gelen su baskınlarına ilişkin, “Şanlıurfa’nın yıllık yağış miktarı metrekareye 460 kilogram. Mart ayı uzun yıllar ortalaması ise metrekareye 63 kilogram olduğu halde 3 günde toplam metrekareye 138 kilogram yağış düştü. Yani 1 yılda aldığı yaşın 3’te birini bu 3 günlük sürede almış oldu” dedi.

’MÜDAHALE SÜRESİ 11 DAKİKA’

Orman yangınları başta olmak üzere her türlü afetle gerek hava gerekse yer araçlarıyla etkin mücadele yürütüldüğünü söyleyen Kirişci, “Orman yangınları ile mücadele için kiraladığımız hava araçlarından ayrı olarak ilk defa bu yıl 22 uçak, 9 yangın helikopteriyle 31 hava aracı satın alarak hava filomuzu oluşturmuş olduk. Yangına müdahale süremizi son 20 yılda 40 dakikadan 11 dakikaya düşürdük” ifadelerini kullandı.

Bakan Kirişci, ormanlar ve tarımsal üretimle ilgili düzenlemeler içeren kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldüğünü anımsatarak, “Arzumuz, tarım ve orman alanında bir devrim niteliğinde bize katkı sağlayacak bu kanun teklifinin en kısa zamanda yasalaşması. Ormanların daha etkin korunması sağlanacak, orman yangınlarında hayatını kaybeden orman personeli ve diğer kamu görevlileri ve gönüllüler şehit statüsüne alınmış olacak” dedi.

’2 KATI HAZİNE ARAZİSİ ORMAN ENVANTERİNE GİRECEK’

Deprem bölgesinde inşa edilecek kalıcı konutlarla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı’na da görevler düştüğüne işaret eden Kirişci, şöyle konuştu:

“Yeni inşa edilecek konutlar, iş yerleri artık olabildiğince ovalardan uzakta ve sert zeminde kurulacak. Bildiğiniz gibi 11 ilimiz depremden etkilendi ve büyük bir yıkıma uğradı. Depremde yıkımın önemli sebeplerinden biri de ovalara, yani zemini sert olmayan alanlara inşa edilen konutlar oldu. Yeni inşa edilecek konutlar, iş yerleri artık olabildiğince ovalardan uzakta sert zeminlerde olacak. Bu şartları sağlayan taşlık ve kayalık orman olarak devamında fayda görülmeyen, ağaç dikimine elverişli olmayan orman alanlarına konut yapılabilecek; ancak verilen her orman alanına en az 2 katı kadar alan hazineden orman kurulması amacıyla orman envanterine geçirilmiş olacak. Mera ve tarım alanlarında da aynı hassasiyette çalıştığımızı belirtmek isterim. Bu nedenle kaygılanacak bir durumun söz konusu olmadığını da hassaten belirtmek istiyorum” dedi.

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey de yurt genelinde 600 milyon fidanı toprakla buluşturmayı planladıklarını belirterek, “Şu an itibarıyla ülkemizin yüzde 29,6’sıyla kaplı ormanlarımızı yüzde 30’a yükselteceğiz” ifadesini kullandı.

Tarım-GFE yıllık yüzde 95.99 arttı

Tarım-GFE yıllık yüzde 95.99 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ocak ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ne göre, 2023 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6.24, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 95.99 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 118.18 artış gerçekleşti. Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar; yüzde 40.24 ile makine bakım masrafları ve yüzde 46.16 ile veteriner harcamaları oldu. En yüksek fiyat artışı yüzde 117.25 ile hayvan yemi ve yüzde 115.38 ile tohum ve dikim materyalinde yaşandı.

Tarım ve orman alanlarında yeni düzenlemeler TBMM'de: Teklifin 7 maddesi daha kabul edildi

Tarım ve orman alanlarında yeni düzenlemeler TBMM’de: Teklifin 7 maddesi daha kabul edildi

Kabul edilen maddelere göre, tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı kabul edilecek.

Entegre idare ve kontrol sistemi oluşturuluncaya kadar üreticilere yapılacak destekleme ödemelerinde Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen kayıt sistemleri esas alınacak.

Takvim yılında yapılacak mahalli olmayan yarışlarda koşacak atların nitelik ve şartlarını, Tarım ve Orman Bakanlığı belirleyecek.

Mülkiyetindeki veya ortaklığındaki atları yarışlarda koşturan at sahipleri ile bunların vekilleri, antrenör, antrenör yardımcısı, at sahibi antrenör ve atın jokey, jokey yamağı, centilmen binici, seyisbaşı, seyis ile sair hizmetliler gibi ilgilileri; koşularda ve yarışlarda görevlendirilenlerden yarış usul ve nizamlarına, yarış dürüstlüğüne aykırı hareket eden, yarışların, yarış yerlerinin ve yarışlarla ilgili yer ve tesislerin düzen ve disiplinini bozanlar hakkında disiplin cezaları uygulanacak.

Yarış atlarına, doping kapsamında yasaklı maddeler listesinde yer alan ve performans artırmak amacı ile kullanılan maddelerin uygulanması durumunda, fiilin niteliğine göre cezalar artırılacak.

At Yarışları Hakkında Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen fiiller nedeniyle verilen disiplin cezası ve hak mahrumiyeti cezaları bir defaya mahsus olmak üzere bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılacak. Ancak bu durum, ilgililere daha önce verilen ve uygulanan cezalardan dolayı atın ikramiye, kupa ve sair mükafatları ile herhangi bir parasal talep için hak doğurmayacak.

DEVLET ORMANLARINDA MADENCİLİK FAALİYETİNE YÖNELİK DÜZENLEMELER

Devlet ormanlarına nakil vasıtaları ile yıkıntı veya inşaat atığı atmak ya da hafriyat veya çöp dökmek suretiyle ormanlara, doğal hayata ve çevreye verilen zarar “orman suçu” sayılacak.

Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri dışında bedeli alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilecek.

Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı ham maddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmayacak.

Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilecek. Bu takdirde kullanım bedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibi konular genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilecek.

Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi sonucunda idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları rehabilite edilecek. Rehabilite maksadıyla bu alanların orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilecek veya bakanlıkça uygun görülmesi halinde ihale mevzuatına göre gerçek ve tüzel kişilere yaptırılabilecek.

Teklifin 1. bölümünde yer alan 10. maddenin kabulünün ardından TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, birleşime ara verdi.

Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Bilgiç, birleşimi, yarın saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.

Kabul edilen maddelere göre, tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı kabul edilecek.

Entegre idare ve kontrol sistemi oluşturuluncaya kadar üreticilere yapılacak destekleme ödemelerinde Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen kayıt sistemleri esas alınacak.

Takvim yılında yapılacak mahalli olmayan yarışlarda koşacak atların nitelik ve şartlarını, Tarım ve Orman Bakanlığı belirleyecek.

Mülkiyetindeki veya ortaklığındaki atları yarışlarda koşturan at sahipleri ile bunların vekilleri, antrenör, antrenör yardımcısı, at sahibi antrenör ve atın jokey, jokey yamağı, centilmen binici, seyisbaşı, seyis ile sair hizmetliler gibi ilgilileri; koşularda ve yarışlarda görevlendirilenlerden yarış usul ve nizamlarına, yarış dürüstlüğüne aykırı hareket eden, yarışların, yarış yerlerinin ve yarışlarla ilgili yer ve tesislerin düzen ve disiplinini bozanlar hakkında disiplin cezaları uygulanacak.


Yarış atlarına, doping kapsamında yasaklı maddeler listesinde yer alan ve performans artırmak amacı ile kullanılan maddelerin uygulanması durumunda, fiilin niteliğine göre cezalar artırılacak.

At Yarışları Hakkında Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen fiiller nedeniyle verilen disiplin cezası ve hak mahrumiyeti cezaları bir defaya mahsus olmak üzere bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılacak. Ancak bu durum, ilgililere daha önce verilen ve uygulanan cezalardan dolayı atın ikramiye, kupa ve sair mükafatları ile herhangi bir parasal talep için hak doğurmayacak.

DEVLET ORMANLARINDA MADENCİLİK FAALİYETİNE YÖNELİK DÜZENLEMELER

Devlet ormanlarına nakil vasıtaları ile yıkıntı veya inşaat atığı atmak ya da hafriyat veya çöp dökmek suretiyle ormanlara, doğal hayata ve çevreye verilen zarar “orman suçu” sayılacak.

Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri dışında bedeli alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilecek.

 

Ancak temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydıyla devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, verimli orman alanları, orman parkları, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Tarım ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlı olacak.

Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı ham maddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmayacak.

Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilecek. Bu takdirde kullanım bedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibi konular genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilecek.


Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi sonucunda idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları rehabilite edilecek. Rehabilite maksadıyla bu alanların orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilecek veya bakanlıkça uygun görülmesi halinde ihale mevzuatına göre gerçek ve tüzel kişilere yaptırılabilecek.

Teklifin 1. bölümünde yer alan 10. maddenin kabulünün ardından TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, birleşime ara verdi.

Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Bilgiç, birleşimi, yarın saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.

Türkiye'de kuraklık sorununa karşı sürdürülebilir tarım politikaları

Dünyada su kaynaklarının azaldığı ifade edilirken, 22 Mart Dünya Su Günü öncesinde tarım politikalarında sürdürülebilirliğe ve şuurlu su kullanımının önemine dikkat çekiliyor.


Dünyada su kaynaklarının azaldığı, içme suyuna erişim noktasında sıkıntılar yaşandığı ifade eden uzmanlar, suyun şuurlu kullanımı konusunda uyarıyor. Son yıllarda zaman zaman doluluğu azalan barajlarda su tehlikesinden bahsedilirken, 22 Mart Dünya Su Günü öncesi tarım politikalarında sürdürülebilirliğin önemi ve suyun şuurlu kullanımına karşı şuurlandırma çalışmalarına dikkat çekiliyor. Son dönemde bakliyat sektörünü doğrudan etkileyen dönemler yaşandığını belirten Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, “İlkbahar mevsiminde beklenen yağışın olmaması durumunda ülkemizi bekleyen kuraklık etkilerinin her geçen gün artacağı öngörülüyor. Tehlikenin boyutunu ve uzun vadede hayatımıza olan etkilerini iyi değerlendirip buna yönelik çalışmalar yapmalı ve tedbirler almalıyız. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Şubat ayı yağış raporuna göre Türkiye geneli Şubat ayı yağışları, normalinin ve geçen yıl Şubat ayı yağışlarının altında gerçekleştiği belirtiliyor” şeklinde konuştu.

 

“Sürdürülebilir bir tarım hedefliyorsak telafi edilemez değişiklikleri önlemeliyiz”


Sözlerini sürdüren Duru, “Uzmanların açıklamalarına göre Konya’da artık her yıl 20-30 arası obruk oluştuğunun gözlemlendiği bildirildi. Türkiye’nin “tahıl ambarı” olarak adlandırılan İç Anadolu bölgesinde bakıldığında ise 2022 yılı Şubat ayı yağışlarına göre yüzde 43 azalma gerçekleşti. Yanlış ürün ekimleri, aşırı sulama, anız yakma gibi yanlış tarım uygulamaları toprağın yapısal ve fiziki kimyasal özelliklerine zarar verdiğinden kuraklık kaçınılmaz olarak karşımıza çıkıyor. Yanlış tarım uygulamaları konusunda uzun yıllardır toplum genelinde farkındalık sağlamaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir bir tarım hedefliyorsak tarım yapılan arazilerde telafi edilemez değişiklikleri önlemeliyiz. Sürdürülebilir tarımı destekleyerek, ekilebilir alanlarımızı daha iyi değerlendirmek ve besin değeri yüksek daha fazla ürün elde etmek zorundayız” dedi.

81 İle İçme Suyu

22 Mart, BM tarafından kabul edilen kararla ‘Dünya Su Günü’ olarak kutlanıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ise bu yıl su konusundaki bilinci artırmak üzere açtığı çeşitli yarışmalar yanında, ’81 İle İçme Suyu Eylem Planı’ ile bu günü anlamlandırıyor. Bu kapsamda 90 ayrı içme suyu projesi devam ediyor.

 

Dünyanın dörtte üçü sularla kaplı ancak bunun yüzde 2,5’u ancak içilebilir ve kullanılabilir su. Diğer bölüm ise tuzlu su olduğu için içmek ya da tarım için elverişli değil.

Hayatın kaynağı olan suyun önemini hatırlatmak ve temiz su kaynaklarını israf etmeden kullanmayı özendirmek için BM 22 Mart 1993 tarihinde bir kararı kabul edilerek, 22 Mart’ı Dünya Su Günü ilan etti. BM üyesi ülkeler, tatlı su kaynaklarını korumak ve çoğaltmak için gereken adımları atmayı taahhüt ettiler. Dünya nüfusunun dörtte birine yakınının güvenli ve temiz suya ulaşımda sorun yaşıyor olması ise bu çalışmaların her yel daha geniş kapsamlı yapılmasına neden oluyor. Özellikle 2050 yılında dünya nüfusunun yarınının su sıkıntısı yaşayacağına ilişkin karamsar tahminler, ‘Dünya Su Günü’nü daha anlamlı hale getiriyor.

81 İle İçme Suyu Projesi

Türkiye’de sulardan sorumlu olan Tarım ve Orman Bakanlığı, bu yılı ’81 İle İçme Suyu Eylem Planı’ ile değerlendiriyor. Ocak ayında ‘Su Verimliliği Seferberliği’ başlatan bakanlığın planına göre tarım gibi su da ‘milli güvenlik meselesi’ olarak ele alınıyor ve “21. Yüzyılın en stratejik ve değerli kaynağı” olarak gösteriliyor. Bakanlık hesaplamalarına göre 2030 yılında 104 milyon, 2050 yılında 110 milyon nüfusa ulaşacak olan Türkiye ‘de, bugün itibariyle kişi başı kullanılabilir su miktarı yıllık bin 313 metreküp. Bu rakam Türkiye’yi ‘su stresi çeken ülke’ sınıfına sokuyor. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) aracılığıyla, 1968’den bugüne 386 içme suyu projesi işletmeye alınmış ve yıllık 5 milyar metreküp içme suyu temin edilmişti. Bu yıl kuraklık yaşanması ve su ihtiyacının da artması nedeniyle, ’81 İle İçme Suyu Eylem Planı’ hazırlandı. Bu yılın teması ise ‘Ortaklıklar ve İş Birliği Yoluyla Değişimi Hızlandırmak’ olarak belirlendi.

 

81 İle İçme Suyu

 

Suda Sıfır Kayıp

Türkiye’nin 2050 yılından itibaren su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasına gireceği tahmin ediliyor. 100 yıllık iklim değişikliği hesapları ise su kaynaklarının yüzde 25 azalacağını gösteriyor. Bu nedenle eldeki suyu daha verimli kullanmak için ‘Suda Sıfır Kayıp’ ilkesiyle tasarruf tedbirleri devreye sokulacak.

Tarımda su kaybı yüzde 50, belediyelerin sorumluluk alanındaki içme suyu sistemlerinde kayıplar ortalama yüzde 33 olarak hesaplanıyor. Bu oranın 2033 yılına kadar yüzde 25’in altına çekilmesi hedefleniyor. Konu, “siyaset üstü” olduğu için bütün belediyeler de bakanlıkla iş birliği yapmaya ve su kayıplarını önlemeye davet edildi.

Azalt, Yeniden Kullan, Değiştir

‘Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ ile 2100 yılına kadar içme suyu sistemlerinde kayıp oranı yüzde 10’a indirilecek. Tarımsal sulamadaki yüzde 25’in altına düşürülecek ve tarımda kullanılan suyun yüzde 50’si yeniden kullanılabilir hale getirilecek. Kişi başı günlük su tüketimi 75 litreye düşürülecek. Bu amaçla ‘azalt, yeniden kullan ve değiştir’ prensibi ile suyun tekrar kullanımı yaygınlaştırılacak.

 

81 İle İçme Suyu

 

2071’e Kadar Planlandı

İçme Suyu Eylem Planı ile Türkiye’nin 2071 yılına kadar içme suyu ihtiyacı planlandı. Plana göre 81 il için ayrı ayrı içme suyu temini projesi hazırlandı. İçme suyu konusunda en kritik yerlerden biri olan Sivas il merkezinin su kaynağı olan ‘4 Eylül Barajı’na, ‘Pusat Özen Barajı’ndan su verilmeye başlandı. Sisteme su verilmesine ise 30 Aralık 2022 tarihinde geçildi. Benzer durumdaki Artvin, Denizli ve Karabük illerinde de çeşitli projeler devreye sokuldu. İl merkezlerinin yanı sırası 100’den fazla ilçe merkezi içinde eylem planı hazırlandı.

13 İl Acil Dönem Kapsamında

Ağrı, Batman, Diyarbakır, Düzce, Gümüşhane, Kastamonu, Mersin, Muğla, Muş, Nevşehir, Samsun, Trabzon ve Mardin illeri, ‘Acil Dönem’ kapsamına alındı. Bu şehirlere içme suyu sağlanması için öncelik verildi. Türkiye genelinde halen 90 adet içme suyu projesi devam ediyor. Bu projeler tamamlandığında, 18 milyon nüfusa, mevcuda ek olarak 1,8 milyar metreküp içme suyu daha götürülmüş olacak.

 

81 İle İçme Suyu

 

KKTC Ayağı da Var

Suyla ilgili projeler ülke içiyle sınırlı kalmadı. KKTC’ye yapılan su hattı ile bu ülkedeki temiz su ihtiyacı büyük oranda çözüldü. 2003 yılında yürürlüğe giren ‘Afrika ile Ticari ve Ekonomik İlişkileri Geliştirme Stratejisi’ kapsamında ‘Afrika’da Temiz İçme Suyuna Ulaşım Projesi’ başlatılmıştı. Bu proje kapsamında Afrika’da 512 su sondaj kuyusu inşa edildi, 1 milyon 850 bin kişiye yetecek temiz içme ve kullanma suyu sağlandı. Ayrıca Suriye’nin kuzeyinde, yerel halkın ihtiyacı için de su kuyuları inşa edildi.

26 Havzaya Koruma

Doğal bir kaynak olan suyun korunması amacıyla, ‘havza bazında koruma’ yaklaşımı benimsendi. Bu amaçla Türkiye’deki 26 su havzası için koruma eylem planları hazırlandı.

DSİ tarafından tamamlanan 24 atık su arıtma tesisi ile de günlük 322 bin metreküp atış su temizlenerek tarımsal sulamada kullanılabilecek hale getiriliyor. Afyonkarahisar’da 905 hektarlık tarım arazisi ve Kilis’te 472 hektarlık alan, bu arıtılmış suyla sulanabilecek.

Ulusal Su Kurulu Oluşturuluyor

Tarım ve Orman bakanlığı, su-gıda-enerji-ekosistem ilişkini temel alan ve su politikaları geliştirecek, stratejik planlar hazırlayacak bir ‘Ulusal Su Kurulu’ oluşturulması için harekete geçti. Bunun yasal altyapısı için ‘Su Kanunu Taslağı’ hazırlandı. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ise Su Günü ile ilgili yaptığı açıklamada, “Değişen iklim nedeniyle su kaynakları üzerinde oluşan olumsuz etkiyi, verimlilik uygulamaları ile bertaraf edebiliriz. Ülkemizin su kaynaklarının tek bir damlasının dahi israfına tahammülümüz yoktur. Su israfının önlenmesi, topyekûn bir seferberlik ile mümkündür” değerlendirmesini yaptı.

 

81 İle İçme Suyu

Tarım aracıyla minibüs çarpıştı

Tarım aracıyla minibüs çarpıştı

Kaza, Şuhut ilçesi Bademli köyü yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, V.A., yönetimindeki 03 AAF 519 plakalı minibüs yol ayrımında henüz belirlenemeye bir sebepte ötürü H.İ.Ç., isimli şahsın kulladığı patpat isimli tarım aracı ile çarpıştı. Kazanın ardında yaralanan patpat sürücüsü çevredekilerin haber vermesi ile olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldı.
Kaza sonrası jandarma tarafından inceleme başlatıldı.

İngiltere’de enflasyon şubatta beklentileri aştı

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) şubatta bir önceki aya göre yüzde 1,1, yıllık bazda ise yüzde 10,4 artış kaydetti.

TÜFE’nin şubatta aylık yüzde 0,6 ve yıllık yüzde 9,9 artması bekleniyordu.

İngiltere’de enflasyon şubatta beklentileri aştı



ONS’den yapılan açıklamada, şubatta hane halkının doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarındaki artışların enflasyon üzerinde etkili olduğu belirtildi.

 
Ülkede şubat ayı itibariyle alkollü ve alkolsüz ürünlerin fiyatlarındaki artışın son 45 yılın en yüksek oranına ulaştığı belirtilen açıklamada, Avrupa’da sert iklim şartları ve yoğun yağışların İngiltere’ye yapılan taze sebze ve meyve ithalatını ciddi şekilde aksattığı, bu durumun gıda krizi ile karşı karşıya kalan marketlerdeki taze gıda fiyatlarını arttırdığı ifade edildi.

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) şubatta bir önceki aya göre yüzde 1,1, yıllık bazda ise yüzde 10,4 artış kaydetti.

TÜFE’nin şubatta aylık yüzde 0,6 ve yıllık yüzde 9,9 artması bekleniyordu.


ONS’den yapılan açıklamada, şubatta hane halkının doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarındaki artışların enflasyon üzerinde etkili olduğu belirtildi.


Ülkede şubat ayı itibariyle alkollü ve alkolsüz ürünlerin fiyatlarındaki artışın son 45 yılın en yüksek oranına ulaştığı belirtilen açıklamada, Avrupa’da sert iklim şartları ve yoğun yağışların İngiltere’ye yapılan taze sebze ve meyve ithalatını ciddi şekilde aksattığı, bu durumun gıda krizi ile karşı karşıya kalan marketlerdeki taze gıda fiyatlarını arttırdığı ifade edildi.

Main Menu