21.03.2023 TARIM VE HAYVANCILIK HABERLERİ

Depremin tarım sektöründe yarattığı zarar 24,2 milyar lirayı buldu

Depremin tarım sektöründe yarattığı zarar 24,2 milyar lirayı buldu

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler sonrası hazırlanan raporda, ilk tespitlere göre 24,2 milyar liralık hasar meydana gelen tarım sektöründe sorunların çözümüne yönelik yol haritası niteliğinde önerilere yer verildi.

AA muhabirinin Başkanlığın “Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu”ndan derlediği bilgilere göre, bitkisel üretim ve hayvancılık sektörlerinin deprem öncesi durumuna kısa sürede ulaştırılarak sürdürülebilir üretim ortamının sağlanması amacıyla çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

Bu kapsamda depremden etkilenen illerde zarar gören tarımsal altyapının rehabilite edilmesi veya yeniden inşası, canlı hayvan kayıplarının yerine konulmak suretiyle karşılanması, tarımsal pazarlama konusunda kamunun etkinliğinin artırılması, bölgeden göçün tarımsal üretim üzerine olabilecek olumsuz etkisinin azaltılması için tarım işçisi istihdamının teşvik edilmesi ve çiftçilerin üretimden vazgeçmelerinin önlenmesini sağlamak üzere gerekli tedbirlerin alınması hedefleniyor.

Su ürünleri sektöründe uzun dönemde yetiştiricilik üretiminin artırılmasına yönelik tarımsal desteklerden alınan payın artırılması ile sektörün büyümesi ve yöre halkına alternatif iş imkanlarının oluşturulması, bölgenin yeniden rehabilitasyonu kapsamında barajlarda yetiştiricilik kullanım sahalarının küçük ölçekli işletmelere tahsisinin artırılması, yetiştiricilik tesislerinin tam kapasite çalışması ile istihdamın artırılması, aynı zamanda yeni tesis kurulumuna finansman desteği sağlanması önemli görülüyor.


Binalarda depreme dayanıklı ahşap kullanımının yaygınlaştırılması, sıfır atık ve sıfır emisyon çerçevesinde ahşabın yaygın kullanıldığı örnek köyler oluşturulmasının göçün önlenmesine ve tarımsal üretimin sürdürülmesine katkı sağlaması bakımından önem taşıdığının altı çiziliyor.

Sulama sektöründe uzun dönemde ise tesislerin onarımının sağlanarak bölgede tarımsal ekonomi ve istihdam açısından önemli olan sulama hizmetlerinin devamının sağlanması ve tarımsal desteklerin artırılması yoluyla bölgeden göçün önlenmesi önem taşıyor.

EN FAZLA HASAR SULAMADA
Hayvancılık sektöründe toplam hayvan varlığındaki hasarın tespitine yönelik çalışmalar sürdürülürken, mevcut durumda 8 bin 241 büyükbaş, 64 bin 260 küçükbaş, 42 bin baş kanatlı hayvanın telef olduğu belirlendi. Ayrıca Adıyaman’da 533 bin, Malatya’da ise 168 bin civciv telef oldu. Bu kapsamda, hayvan ölümleri nedeniyle yetiştiricilerin 602,5 milyon lira kayba uğradığı tahmin edildi.

Deprem bölgesinde bulunan 233 bin 230 ağıl ve ahırın 13 bin 284’ü yıkıldı.

Bölgede bulunan yaklaşık 1,6 milyon arı kovanından 5 bin 756’sının zarar gördüğü belirlendi. Bunların yeniden temin edilmesinin maliyetinin 8,6 milyon lira olduğu öngörüldü.

Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Hatay’da bulunan özel sektöre ait 12 ürün deposunda hasarların toplam maliyetinin 221 milyon lira olduğu saptandı.

Deprem bölgesinde yer alan özel sektöre ait bazı iç su yetiştiriciliği tesislerinde meydana gelen hasar nedeniyle 101 ton balık ve 37,4 milyon yavru balık öldüğü ve toplam maliyetin 63,2 milyon lira olduğu hesaplandı.

Gıda sektöründe ise Hatay Gıda Kontrol Laboratuvarında yer alan makine-teçhizatta depremde çıkan yangına bağlı olarak yaklaşık 50 milyon liralık, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’ye bağlı Malatya ve Elazığ Şeker Fabrikalarında ise yaklaşık 1,3 milyon lira tutarında hasar tespiti yapıldı.

Orman Genel Müdürlüğüne (OGM) ait bina ve ekipmanlardaki hasarın toplamının yaklaşık 3 milyar lira olduğu öngörüldü. DSİ tarafından ilk etapta hesaplanan sulama sektörü tahmini hasar tutarı 19,5 milyar lirayı buldu.

Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) ait 18 depoda toplam hasarın 81,6 milyon lira ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) tesislerinde tespit edilen hasarın ise toplam maliyetinin 134,1 milyon lira olduğu tahmin edildi.

Bu kapsamda tarım sektöründe meydana gelen hasarların toplamının ilk tespitlere göre 24,2 milyar lira düzeyinde olduğu belirlendi.

Depremden zarar gören hayvanların telafisi için ise tarımsal destekleme bütçesine 580,3 milyon lira ödenek tahsis edilmesine ihtiyaç duyuluyor. Hayvan yetiştiricilerine dağıtılmak üzere yem için 1 milyar lira ödenek ihtiyacı bulunuyor.

ÖNCELİKLE BESİCİNİN İHTİYACI KARŞILANMALI
Söz konusu rapora göre, kısa vadede alınması gereken politika önerileri arasında hasar gören ahır ve ağılların onarımı, yıkılanların yeniden inşa edilmesi, yıkılan ahır ve ağıllar nedeniyle barınma sorunu bulunan hayvanlar için hayvan çadırı tedarik edilmesi ile hayvan yetiştiricilerine kaba ve kesif yem, ilaç ve aşı tedarik edilmesi yer alıyor.

Ayrıca depo, işleme tesisi ve silo gibi yapıların onarımı ve yeniden yapılması, hayvan kayıpları nedeniyle oluşan zararın, yetiştiricilerin yeniden hayvan alımını sağlayacak şekilde tazmin edilmesi, ilkbahar ekilişlerinin yapılmasının temini amacıyla üreticilere tohum ve gübre desteği verilmesi, bölgede yeterince mevsimlik tarım işçisinin istihdamı için tedbirlerin alınması da kısa vadeli politika önerileri kapsamında bulunuyor.

Öncelikle yapılması gerekenler arasında, traktör başta olmak üzere tarım makinelerinde gerçekleşen hasarın tespiti ve bunların çalışır hale getirilmesi, yıkılan şehirlerin mimarisi yeniden tasarlanırken kent ekolojisi için büyük öneme sahip olan şehir yaşamı ile ormanın bir arada olduğu kent ormancılığı anlayışıyla hareket edilmesi de öneriliyor.

Bölgedeki sulama tesislerinin borçlarının yapılandırılması, Tarım ve Orman Bakanlığınca söz konusu hasarların telafi edilmesine başlanması, bölgedeki yeraltı sularının sulamada kullanımının yeniden değerlendirilmesi de kısa vadeli politika önerileri arasında bulunuyor.

ORTA VE UZUN VADELİ POLİTİKA ÖNERİLERİ
Orta vadeli politika önerileri arasında TMO tarafından ürün alım işlemlerinin daha etkinleştirilmesi için geçici alım merkezlerinin sayısının artırılması, göç nedeniyle ekilmeyecek arazilerin belirlenerek Tarım ve Orman Bakanlığı aracılığı ile kiralanmasının sağlanması yer aldı.

Diğer orta vadede öneriler ise “yangın, deprem, sel, çığ gibi afetlere müdahale edebilecek kamu kurum ve kuruluşlarının kaynak envanterinin oluşturularak afet öncesi ve esnasında koordinatör kuruma bilgi akışı sağlayan bir program geliştirilmesi, orman yangılarıyla mücadelede kullanılan hava ve kara taşıtlarının sayısının artırılması ve bunların afetlerle mücadele kapasitesinin geliştirilmesi ve depolama tesislerinin güvenliğinin belirlenmesi ve sürdürülebilmesi amacıyla AR-GE faaliyetlerine kaynak ayrılması” şeklinde sıralandı.

Uzun vadede ise uygulanması önerilen politikalar arasında ise şöyle özetlendi:

– Tarım sektöründen çıkışların önlenmesi için deprem bölgesine yönelik destekleme programlarının uygulanması,

– Barajlarda depremler sırasında maruz kalınan sismik aktiviteyi kaydeden deprem kayıt cihazlarının kurulması, barajların depremlerdeki davranışına yönelik bilgi ve tecrübenin artırılması için gözleme dayalı bilgi edinilmesi,

– Deprem bölgesindeki barajlara rezervuar/kuyruk suyu seviyesi izleme, akış göstergeleri ve hava durumu ölçümleri dahil olmak üzere çeşitli sensör türlerini içeren erken uyarı sistemlerinin kurulması. (AA)

TARSİM 26 milyon TL hasar ödemesi yaptı

TARSİM 26 milyon TL hasar ödemesi yaptı

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı ve TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Engürülü, “Şu ana kadar deprem bölgesinde hayvan hayat sigortaları branşında 26 milyon TL hasar ödemesi yapıldı.” dedi.
TARSİM’den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Engürülü, depremde bitkisel üretim genel itibarıyla zarar görmediğini kaydetti.

Ağırlıklı olarak büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanları ve kovanların zarar gördüğünü belirten Engürülü, “Küçük lokal zararlar var ancak biz bu zararlara daha büyük bir eksen üzerinden bakıyoruz. Ürünlerde çok fazla zarar meydana gelmedi. Hayvancılıkta ahırlarda yıkılma, çökme ve hayvanların zarar görmesi gibi durumlar söz konusu oldu. TARSİM 7/24 çalışan bir Sistem. 6 bine yakın ihbar alındı. Sigortalılarımızdan gelen ihbarlara bağlı olarak, çevre illerdeki 100 eksperin deprem bölgesindeki illere hızlıca intikal etmesi sağlandı.” değerlendirmesinde bulundu.

Engürülü, şu bilgileri paylaştı:

“Sigortalılarımız bir hayvanı öldüğü zaman TARSİM Çağrı Merkezi’ni arayarak, hasar ihbarında bulunuyor, bunun üzerine TARSİM tarafından eksper yönlendirilerek, hasar tespiti yapılması sağlanıyor. Eksper bu esnada hayvanın kulak küpesini özellikle kontrol ediyor ki bu hayvan sigorta edilen hayvan mıdır diye. Netice itibarıyla, zararın tazmin edilmesi için raporunu hazırlıyor. Depremden zarar gören 11 ilimizde bunu sağlamak kolay değildi elbette. TARSİM Yönetim Kurulu’nun ve Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) kararıyla, Genel Şartlar’da hızlıca değişikliğe gidildi. İhbar aldığımızda işlettiğimiz normal süreçleri bir kenara koyduk

Depremden zarar gören bölgedeki sigortalı hayvanlar zarar gördüğünde, eğer eksper, hayvan sahibini bulabildiyse hayvanın sahibiyle ya da hayvan sahibi vefat ettiyse yakınlarıyla beraber tutanak tutuyor. Burada küpe tespit edilebiliyorsa küpe ama tespit edilemiyorsa da hayvanın öldüğünü gösteren bulgular, belgeler, Tarım İl-İlçe Müdürlüğümüzün raporları doğrultusunda tutanak hazırlanıyor ve hasar ödemesinin sigortalıya hızlıca yapılması sağlanıyor. Şu ana kadar deprem bölgesinde hayvan hayat sigortaları branşında 26 milyon TL hasar ödemesi yapıldı. Yine 10 milyon TL daha devam eden işlemlere bağlı olarak bir muallak hasar var. Hasar tespitlerini, mümkün olabildiğince eldeki belge ve bulgularla yapıyor ve çiftçimizin mağduriyetini karşılıyoruz. Çünkü mücbir sebep dediğimiz bir olayla karşı karşıyayız. Herkes üzerine düşen vazifeyi yapmak ve elini taşın altına koymak zorunda. Bunun dışında Tarım ve Orman Bakanlığımızın ayni destekleri de var.”

“İşlemleri teknolojiyle, şeffaf, görünür ve hızlı bir şekilde yapma gayreti içindeyiz”

TARSİM modelinin, sigorta mantığı içerisinde online çalışan ve son teknoloji uygulamalara sahip bir sistem olduğunu aktaran Engürülü, “TARSİM Çağrı Merkezimizin numarası olan 0850 250 82 77’yi daha kolay ve hatırlanabilir bir hale getirerek, değiştirdik. ALO TARSİM 172 yaptık. Üretici ve yetiştiricilerimiz, ALO TARSİM 172’yi arayarak, kolaylıkla hasar ihbarında bulunabiliyor, hasar dosyası hakkında bilgi alabiliyor, talep ve sorularını iletebiliyor. TARSİM Mobil uygulaması da var. Üreticimiz buradan da hasar ihbarında bulunabiliyor ve hasar sürecini takip edebiliyor. Yani olabildiğince insanımızın işlemlerini teknolojiyle, şeffaf, görünür ve hızlı bir şekilde yapma gayreti içindeyiz.” şeklinde konuştu.

Çiftçinin tarımsal üretimden kopuşunu engelleme amacını taşıdıklarını bildiren Engürülü, “Amacımız tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak. TARSİM pek çok ülkeye örnek olan bir model noktasına ulaşmıştır. Bu uygulama içerisinde üreticilerimizin memnuniyetini ölçüyoruz. Çiftçimizin bu konudaki taleplerini alıyoruz. Her yıl çiftçilerimizden ve paydaşlarımızdan aldığımız geri dönüşler ve talepler doğrultusunda kapsamı genişletiyoruz. Çare, üreticinin diğer tedbirleri almasıyla birlikte tarım sigortasını mutlaka yaptırmasıdır. TARSİM, kâr amacı güden bir sistem değildir. Devletin kontrolünde ve denetiminde olan bir sigorta modelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci Şanlıurfa'da açıklamalarda bulundu

Selin ardından Şanlıurfa’da incelemelerde bulunan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, yapılan ön tespitlere göre sel nedeniyle tarım ve hayvansal üretimde ciddi bir sıkıntı olmadığını belirtti.


Çalışmaların yağışlar durduğunda devam edeceğini söyleyen Bakan Kirişci, Şanlıurfa kent merkezinden geçen derelerle ilgili yeni bir çalışma yaptıklarını ifade etti. Derelerin üstünün tamamen açılarak genişletileceğini söyleyen Bakan Kirişci, “Bu derelerin bir kesinlikle genişlik olarak yeterli olması, iki üstlerinin açık olması, asla kapatılmaması, bunlar çok çok önemli ve tabii ki ondan sonra derenin geçtiği havzada diğer yapılması gerekenler var. Şu anda Devlet Su İşlerimiz bu çalışmaları büyük bir hızla sürdürüyor. Yaklaşık bin 200 metrelik Sırrın Deresi üzerinde, yine 800 metrelik de Karakoyun Deresi üzerinde dere üstünün açılması çalışmalarını inşallah süratle tamamlayacağız. Budan sonra yapmak istediğimiz kesinlikle ve kesinlikle bu derelerin hem genişlikleri, hem derelerin güzergahları, hem de bu derelerin belirli alt geçitlerin altından veya binaların yanından geçiyor olmasını dikkate alarak tamamıyla dereleri rahatlatacak sıfırdan yeni bir projelendirme çalışmasının içindeyiz. Bu da ben eminim Şanlıurfa’mıza bütün bu yaşanılan üzücü hadiselerden sonra onları mutlu edecek ve memnun edecek bir çalışma olacak. Ve bu çalışmalar tamamlandıktan sonra da inanıyorum ki bir daha böyle taşkınlar olmayacak” dedi

Tarım ve orman alanlarında düzenlemeleri içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda

Tarım ve orman alanlarında düzenlemeleri içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda

TBMM Genel Kurulunda, Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

TBMM Genel Kurulunda, Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Teklifin tümü üzerine İYİ Parti Grubu adına söz alan Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, orman havzalarıyla ilgili temel kanuna ihtiyaç olduğunu belirterek, ” Millet İttifakı’nın iktidarında, hem su kanunu hem de orman havzaları kanunu çıkaracağız.” dedi.

Yanlış tarım ve ekonomi politikalarıyla çiftçinin tarım maliyetleri altında ezilmeye terk edildiğini ileri süren Yokuş, milletin bu bereketli topraklara rağmen ete, sebzeye, meyveye ve bakliyata ulaşamaz hale geldiğini iddia etti.

Yokuş, ekonomi, gıda ve iklim kriziyle en hızlı ve en etkili baş etme yönteminin tarımsal ekonomi politikaları olduğunu dile getirerek, “Tarımda asıl amacımız, çiftçinin ürettiği ürünün piyasada gerçek değerini bulması, hak ettiği fiyatı almasıdır. Bunun için kazanç odaklı yeni bir model kuracağız. Çiftçi ister süt ister fındık üretsin, ürettiği ürünün fiyatını önceden bilecek, asla belirsizliğe mahkum olmayacak.” ifadelerini kullandı.

MHP İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, kanun teklifinde, stratejik ürünler açısından bakanlık tarafından yapılan düzenlemenin üreticiyi rahat ettireceğine işaret ederek, “Sözleşmeli tarımın güçlendirilmesiyle, ülkede üretilen ürünlerin envanteri bakanlık tarafından bilinecek ve hangi ürünün nerede yetiştirileceği ve değişimleri de kontrol edilebilecektir.” diye konuştu.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, sözleşmeli tarımın, zengini zengin; çiftçiyi ise yok eden bir sistem olduğunu öne sürerek, “Sözleşmeli tarım ancak koşulların çiftçiyi, üreticiyi koruduğu bir mekanizmayla olur, ekim yaptıran şirketin hakları korunduğu kadar, çiftçinin haklarının korunduğu bir sistemle olur.” değerlendirmesinde bulundu.

-“Üretimin planlanması kaçınılmaz bir zorunluluk”

AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, gıda tüketiminin ve israfının arttığı dünya gerçekliğinde, üretimin planlanmasının kaçınılmaz zorunluluk olduğunu vurguladı. Minsolmaz, çiftçilerin en temel beklentisinin geleceği görebilmek ve planlayabilmek olduğunu söyledi.

Tarım politikalarının amaçları, ilkeleri ve öncelikleri doğrultusunda tarımsal üretimi planlamak için üretim öncesinde bakanlıktan izin alınmasını sağlayacak düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu anlatan Minsolmaz, şöyle devam etti:

“Yaptığımız bu düzenleme ile arz ve talep durumuna göre üretim gerçekleştirilecek, kaynakların sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde verimli kullanımı sağlanacaktır. Kanun teklifinin bir diğer önemli maddesi de sözleşmeli üretimin geliştirilmesidir. Bu sayede tarımsal üretimi planlamanın yanı sıra üreticilerimizin pazarlama sorununun ortadan kaldırılması, tüketicilerimiz açısından ise fiyatların artmasının önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Sözleşmeli üretim esnasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların en hızlı şekilde çözülebilmesi ve tarafların korunması amacıyla gerekli düzenlemeler kanun teklifinde mevcuttur.”

HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan ise, “Bir planlama yapmak gerekiyorsa AKP’nin tarım kurmaylarına ve tarım zihniyetine yönelik bir planlama yapmak gerekir.” görüşünü savundu.

 

Tarlada nohut kadına umut' projesi

Elazığ’da İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Diyarbakır GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi tarafından hazırlanan ‘Tarlada nohut kadına umut’ projesi, İçme köyünde gerçekleştirildi.

Projeye çerçevesinde Halk Eğitim Merkezi’nde kadınlara yönelik nohut yetiştiriciliği kursu verilecek. Kursu başarıyla tamamlayan kadınlara ise İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından 10 dönüm nohut ekimi gerçekleştirileceği bildirildi.

Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Kılıç, yaptığı açıklamada; “Tarımsal üretimde yenilikler ve yenilikçi bir yaklaşım her zaman bir başlangıcın örneği olmuştur. Özellikle tarımsal yeniliklerde kadınlarımızın daha çok haşır neşir olması, bilgi ve birikimlerinin kapasitesinin arttırılması için Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın sahadaki çalışmaları devam ediyor.

Bizde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak çiftçi kadınlarımızın daha fazla üretime katmak, farkındalık oluşturmak ve onları üretimin bir parçası haline getirme konusunda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Bu çerçevede İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak ‘Tarlada nohut kadına umut’ projesi adı altında teklifte bulunmuştuk. Bu projemiz bakanlığımız tarafından kabul edildi. Bugün de inşallah projenin ilk açılışını buradan vereceğiz. İlimizde ki tarımsal üretim içerisinde nohudun payı yaklaşık 20 bin dekar alanda bin 400 tondur.

İlimizde nohudun işlendiği, leblebi haline getirildiği ve farklı şekilde işlendiği bir kültür var. Bu kültürü ayakta tutabilmek ve geliştirmek için elimizden geldiğince tarımsal üretimimizi arttırmamız gerekiyor” dedi.

16 ton yem desteği Hataylı üreticilere ulaştı

Tepebaşı Belediyesi tarafından deprem bölgelerindeki hayvan üreticilerine destek olmak amacıyla başlatılan “Bir çuval yem benden” kampanyasında toplanan 16 ton yem Hatay Kırıkhan’a ulaştı. Depremzede üreticiler destekleri için Eskişehir halkına teşekkürlerin iletti.

Tepebaşı Belediyesi, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından bölgeye yardım eli uzatmaya devam ediyor. Tepebaşı Kırsal Kalkınma Kurulu, Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi iş birliği ile depremden etkilenen küçükbaş ve büyükbaş hayvan üreticileri için başlatılan “Bir çuval yem benden” kampanyasında ayni ve nakdi olarak 15 ton yem bağışlanmış ve Adıyaman Yaylakonak ilçesindeki üreticilere gönderilmişti. Bu kez de 16 ton yem, Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde hayvancılık yapan üreticilere ulaştırıldı.


Tepebaşı Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanı Mehmet Kızılinler, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Depremin özellikle insanlar ve hayvanlar kadar hayvancılık üzerinde de yıkım etkisi oldu. Depremzede üreticilerin yaşadığı sorunların başında yeme ulaşma zorluğu geliyor. Üretici parası olsa da yem bulamıyor. Ayrıca pazarlama noktasında büyük sıkıntılar var. Bu süreçte tarım ve hayvancılığın desteklenmesi çok önemli. Yem konusundaki yetersizlikten hareket ile başlattığımız kampanya çok değerliydi. Doğru noktalardaki ihtiyaç sahibi üreticilere ulaştırılması da çok önemliydi, bunu sağladığımız için mutluyuz. Her bir çuval yemin ihtiyaç sahibine gittiğinden emin olduk. EAL Mezunları Derneği de kampanyamıza katkı sağladı, teşekkür ediyoruz. Üreticiler de Tepebaşı halkına gösterdiği duyarlılıktan dolayı selam ve dualarını iletti” dedi.


TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Levent Özbunar ise “Oda olarak özellikle ülkemizdeki hayvancılığın sıkıntılar yaşadığı bir dönemde 11 ilimizde yaşanan deprem felaketi ile birlikte o illerde hayvanlarımızda da can kayıpları yaşandı. Beraberinde barınma ve tabii ki yem ihtiyacı karşılanmasında sıkıntılar yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Tepebaşı Belediyemize, Tepebaşı Kırsal Kalkınma Kurulu’na ve tabii ki üyelerimize verilen destekler için çok teşekkür ediyoruz. Bir çuval yemin çok değerli olduğu deprem bölgelerimize bir nebze katkı sunmaya çalıştık. Emeği geçen herkese teşekkürler” diye konuştu.


Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç da “Tepebaşı ve Eskişehir sakinleri yine ne kadar yardımsever bir topluluk olduğunu ortaya koydu. Üretimin önemini çok iyi anladığımız bu zamanlarda, üreticilerimize destek olmamız da çok kıymetli. Yaralarımızın sarılması için duyarlılık gösteren tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum” dedi.


Toplam 31 ton yem bölge üreticilerine teslim edilirken, Adıyamanlı ve Hataylı üreticiler de Tepebaşı Belediyesi’ne ve Eskişehirlilere destekleri için teşekkürlerini iletti. Üreticiler, yaşanan depremler nedeniyle hayvancılığın olumsuz etkilenmemesi adına yapılan yem desteğinin çok değerli olduğunu kaydetti. Tepebaşı Belediyesi yetkilileri de “Bir çuval yem benden” kampanyasının sona erdiğini belirterek kampanyaya destek olan vatandaşlara teşekkür etti.

Balıkçılık ile ilgili TBMM Araştırma Komisyonu kurulacak

Balıkçılık ile ilgili araştırma komisyonu kurulacak

Balıkçılık ve su ürünleri sektöründe yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu kurulmasına dair karar Resmi Gazete’de yayımlandı.

AA’nın haberine göre kara ile balıkçılık ve su ürünleri sektöründe yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açıldı.

Araştırmayı yapacak komisyon 21 üyeden oluşacak, komisyonun çalışma süresi başkan, başkanvekili, sözcü ve katip seçimi tarihinden başlamak üzere 3 ay olacak ve gerektiğinde komisyon Ankara dışında çalışabilecek.

Yaş meyve sebze ihracatçılarının "Asya Yüzyılı" stratejisi hazır

SULTANBEYLİ HAL - BOZKURTLAR YAŞ MEYVE SEBZE PAZARLAMA A.Ş SULTANBEYLİ HAL

Türk yaş meyve sebze sektörü, Asya-Pasifik ülkelerine ihracatın artırılması için yeni hedefler belirledi. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, “Taze Kiraz, Üzüm ve Nar Ürünlerinde Hedef Pazarlar URGE Projesi” ile 10-18 Mart tarihleri arasında Güneydoğu Asya’nın en büyük iki ekonomisi Singapur ve Endonezya’ya sektörel ticaret heyeti ile gezi düzenledi. Türk ihracatçılar, Singapur ve Endonezya’ya 50 milyon dolar ihracat hedefliyor.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Araştırmalara göre 2040 yılında dünyanın en büyük 5 ekonomisinden 4’ünün Asyalı olması bekleniyor. Biz 21’inci yüzyılı ’Asya Yüzyılı’ olarak görüyoruz. Geçen sene URGE projemiz ile Hindistan’a çok verimli bir sektörel ticaret heyeti düzenlemiştik. Bu sefer de birliğimizce URGE projemiz çerçevesinde 10-18 Mart tarihleri arasında küresel ticaretin en önemli oyun kurucularından Singapur ve Endonezya’yı kapsayan bir ticaret heyeti organize ettik” dedi.


Türkiye’nin Endonezya ve Singapur ile arasındaki ticaret hacminin 4 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini açıklayan Uçak, “Ticaret heyetimizin ilk ayağında 9 Türk yaş meyve sebze ihracatçısı firmamız Endonezya’da 50, ikinci ayağında ise Singapur’da 60’a yakın ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi. Sonrasında ise Singapur ve Endonezya’da meyve sebze ithalatçıları ve ihracatçıları birlikleri, ithalatçı firmalar ve toptancı hallerini ziyaret ettik. Endonezya ve Singapur’a ürün çeşitliliğinin artırılmasına yönelik girişimlerde bulunduk” diye konuştu.

Hedef 50 milyon dolarlık ihracat

Hayrettin Uçak, “2022 yılında Türkiye, Singapur ve Endonezya’ya toplamda 805 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu rakamın 6,3 milyon dolarlık kısmını yaş meyve sebze ihracatımız oluşturdu. Yaş meyve sebze ihracatımızın yüzde 38’ini, 2,5 milyon dolarını kiraz oluşturuyor. Elma, limon, kayısı da en fazla ihraç ettiğimiz ürünler arasında yer alıyor. Endonezya 273 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi, Singapur ise dünyanın en önemli re-export merkezi. Karşılıklı anlaşmalar sağlandığı takdirde hızlı sonuç alınabilecek pazarlar. Önümüzdeki süreçte iki ülkeye 50 milyon dolarlık yaş meyve sebze ihracatı hedefliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Endonezya’da toplantının açılışına Cakarta Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı Ömer Orhun Çelikkol, Cakarta Ticaret Başmüşaviri Erkan Kiper, Cakarta Ticaret Müşaviri Burak Avcı ve Endonezya Yaş Meyve Sebze İhracatçı ve İthalatçıları Birliği Başkanı Ayub A. Fina katıldı. Singapur’da ise toplantının açılışına Türkiye’nin Singapur Büyükelçisi Mehmet Burçin Gönenli, Singapur Ticaret Müşaviri Mihriban Esin Arslan ve Singapur Meyve Sebze İhracatçı ve İthalatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Jerry Tan katıldı. Singapur ve Endonezya sektörel ticaret heyeti organizasyonlarına Ege İhracatçı Birliklerini temsilen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Cengiz Balık ve yönetim kurulu üyeleri Vural Güleç ve Vildan Akgedik katılım sağladı.

Main Menu