Malkara'da çiftçilere tarım destekleri ve hibe programları anlatıldı
Malkara ilçesinde çiftçilere yönelik, Tarım ve Orman Bakanlığının Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP) kapsamında, makine, ekipman ve hibe desteklerinin anlatıldığı toplantı düzenlendi.
Malkara Ziraat Odası Salonu’nda düzenlenen toplantıda, Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Kırsal Kalkınma ve Örgütlenme Şube Müdürlüğünden ziraat mühendisi Aziz Sezek, çiftçilere sunum yaptı.
Sezek, makine ekipman destekleri başvurusunun 9 Aralık’ta başladığını ve 20 Ocak’a kadar süreceğini söyledi.
Başvuruların tamamının internet üzerinden yapıldığını belirten Sezek, şunları kaydetti:
“Başvurular Bakanlığımızın web sistemi üzerinden gerçekleştiriliyor. Ondan sonra değerlendirme aşaması başlıyor. İlk aşamada vali yardımcımızın başkanlığında oluşturulan değerlendirme komisyonu, sizler tarafından yapılan müracaatları derleyip bir puanlamaya tabi tutuyor ve nihayetinde hibe desteği almaya hak kazananların belirlenmesi amacıyla genel müdürlüğe gönderiyor. Genel müdürlük 81 ilden gelen başvuruları değerlendirerek kendi bütçesi doğrultusunda hangi başvuruların hibe desteği almaya hak kazanacağına karar veriyor.”
ATB ve AGC'den Tarım Haberciliği protokolü
Antalyalı gazetecileri ve iletişim fakültesi öğrencilerini tarım haberleri konusunda bilinçlendirmek, gazetecilerin; gazeteci adaylarının mesleki gelişimlerine katkı sunmak ve toplumun tarım haberleriyle ilgili doğru bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla Antalya Gazeteciler Cemiyeti ile Antalya Ticaret Borsası arasında eğitim ve iş birliği protokolü imzalandı.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti, üyelerinin ve genç gazeteci adaylarının tarım haberleri konusunda yetkinlik kazanması için Antalya Ticaret Borsası ile birlikte yürütülecek bir projeye imza attı. AGC idare merkezinde imzalanan protokolle hayata geçirilen proje çerçevesinde AGC üyesi gazeteciler ve Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri uzmanlardan tarım haberciliği konusunda eğitim alacak. Ocak ayında başlayacak ve bir ay sürecek eğitimler sonunda katılımcılar için sertifika töreni düzenlenecek.”Bu sayede toplum da doğru bir habere ulaşmış olacak”AGC Başkanı İdris Taş, “Tarım haberciliği özel bir ihtisas alanı olarak değerlendirilmelidir. Antalya gibi tarımsal faaliyetleriyle dünyada rekabet eden bir şehirde görev yapan meslektaşlarımızın her alanda kendilerini geliştirmesi için biz meslek örgütü olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Öğrenmenin, eğitimin yaşam boyu devam eden bir süreç olduğunu her fırsatta dile getiriyorum. Kentimizin önemli dinamiklerinden Antalya Ticaret Borsası ile bugün çok önemli bir protokole yine bir ilke imza atıyoruz. Protokol çerçevesindeki eğitimler ile üyelerimiz ve iletişim fakültesi öğrencileri tarım haberlerini toplama, yazma ve sunma aşamalarında nelere dikkat edecekleri, nelerden yararlanacakları, hangi dili kullanacakları konularında konunun uzmanları tarafından bilgilendirilecek. Bu sayede toplum da doğru bir habere ulaşmış olacak” diye konuştu.”Örnek bir projeye imza atmaktan mutluluk duyuyoruz”Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Başkanı Ali Çandır, Antalya’nın marka değeri açısından önemli bir iş birlikteliğine imza atmaktan mutluluk duyduklarını ifade ederek, “Antalya Gazeteciler Cemiyeti ile eğitim alanında değerli bir çalışma başlatıyoruz. Protokol çerçevesinde verilecek eğitimlerle; tarımsal haberlerin anlatımında standart bir dile kavuşulması, okuyucunun tarımsal konularda doğru bilgilendirilmesi, habere konu kişi, grup ya da kurumları zedeleyici bir dilden kaçınılması, bilgi toplama ve talep etme yolları hakkında bilgi sahibi olunması amaçlanıyor. Örnek bir projeye imza atmaktan mutluluk duyuyoruz. Turizmin yanında tarım ile de marka bir kent olan, “Tarımın başkenti” olarak tanımladığımız Antalya’mızda tarımın daha iyi anlatılmasını sağlayacak iş birliğinin hayırlı olmasını diliyorum. Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ne bu konudaki hassasiyetleri için ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.
2023 Yılı Tarım Raporu: Gıda fiyatlarındaki artışın sebebi çiftçiler değil
Adana Çiftçiler Birliği 2023 Yılı Tarım Raporu’nu açıkladı. Raporda tarım sektöründe yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri tek tek sıralandı.
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, tüm dünyayla birlikte Mart 2020’den geçtiğimiz yaz aylarına kadar yaşanan ve can kayıplarının yanı sıra büyük ekonomik kayıplara da yol açan pandemi süreci sona ermesine rağmen uluslararası piyasalardaki tarımsal girdi ve emtia fiyatlarındaki yükselişin devam ettiğini vurguladı.
Doğru, “Bu süreç tarımın ne kadar vazgeçilmez ve stratejik bir sektör olduğunu bir kez daha tüm insanlığa göstermiştir. Bu düşünceler ışığında 2023 yılına girerken, tarım ve hayvancılık sektöründe başlıca yaşanan sorunlar, düşüncelerimiz ve çözüm önerilerimizi içeren Tarım Raporu’muzu ilgili tüm kesimlerin görüşlerine sunar, bereketli bir yıl dileriz” dedi.
İşte Adana Çiftçiler Birliği tarafından hazırlanan 24 maddelik 2023 Yılı Tarım Raporu:
SULAMA ALTYAPISINA HIZ VERİLMELİ
1- İklim değişikliğinden en olumsuz etkilenecek ülkelerden birisi olarak, tarımsal sulama konusunda su kaynaklarımızı daha iyi koruyacak, daha az suyla, daha az enerji sarf ederek, daha fazla verim alınabilecek kapalı basınçlı sulama altyapı yatırımlarına hız verilmelidir. Tarımsal sulama projeleri, Türk tarımının geleceği için en önemli yatırımdır.
ARTAN MALİYETLERE KARŞI GÜNEŞ ENERJİSİ DESTEKLENMELİ
2- Artan enerji maliyetleri nedeniyle; tarımsal sulama, hayvancılık ve tarımsal üretim ile tarım ve hayvancılık ürünlerinin işlenmesinde güneş enerjisiyle elektrik üretmenin daha fazla teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu teşvikler sadece finansman desteğiyle değil; çorak ve taşlık arazilerin GES yatırımına açılması, küçük alanda daha fazla enerji üretebilecek yeni panellerin geliştirilmesi, bürokrasinin azaltılması gibi konuları da kapsamalıdır.
FİYAT ARTIŞININ SEBEBİ TÜRK ÇİFTÇİSİ DEĞİL
3- Gıda enflasyonu ile mücadelede öncelik tarımsal girdi maliyetlerini düşürücü tedbirlerin alınmasına verilmelidir. Tüm dünyayla birlikte yaşanan gıda fiyatlarındaki artışın sebebi Türk çiftçisi değildir. Hatta tarım, gıda fiyatlarındaki artıştan en olumsuz etkilenen sektörlerin başında gelir.
YASAK VE CEZA DEĞİL, TEŞVİK VE DESTEK
4- Planlı Üretim modeli ile ülkemizde üretim miktarı tüketimden az olan stratejik ürünler değil, arz ve talep dengesizliği nedeniyle fazla ekildiğinde ihracat şansı da olmayan özellikle yaş meyve ve sebzede sulama imkanı, verimlilik, kalite ve alternatif ürün imkanları da gözetilerek planlama yapılmalıdır. Yasaklama veya cezalandırma ile değil, teşvik ve ucuz finansman da dahil farklı destekleyici politikalarla planlamanın daha cazip ve uygulanabilir olacağı kanaatindeyiz.
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru
HIZLI TREN HATLARI KULLANILMALI
5- Büyük kentlerde yaşayanlar ürettiğimiz yaş meyve, sebze ve hayvancılık ürünlerinin en büyük müşterisidir. Tarımsal ürünlerin büyük kentlere yakın yerlerde üretimi şeklinde düşünülen Kent Tarımı Projesi, yeraltı sıcak su kaynakları, ucuz enerji, kolay lojistik ve yoğun istihdam imkanları olan yerlerde kurulacak organize tarımsal üretim merkezleri ile sağlanabilir. Ancak sadece nakliye giderlerini düşürmek amacıyla düşünülürse, karayoluyla yapılan nakliye yerine, yaş meyve sebzelerin yoğun olarak ekildiği yerlerden hızlı tren hatlarıyla frigolu vagonların da kullanılması sağlanarak teşvik edilmelidir.
SPEKÜLASYONLAR ÖNLENMELİ
6- Serbest piyasada oluşan tarım ürünleri fiyatları; spekülasyonlara, yalan haberlere, yanlış ve yanlı stok ve üretim tahmini bilgi kirliliğiyle ani değişimler göstermekte ve haksız kazançlara sebep olurken, üretici ve tüketicilerimize de olumsuz yansımaktadır. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından bakan yardımcısı düzeyinde bakanlık sözcüsü tayin edilerek, en yetkili ağızdan kamuoyunu bilgilendirme amaçlı düzenli basın toplantısı yapılmalıdır.
DESTEKLER MALİYETLERİ DÜŞÜRMEYE ODAKLANMALI
7- Tarımsal desteklemelerin sadeleşmesi ve gereksiz bazı desteklerin kaldırılarak, üretim ve verimliliği özendirici, direk nihai üretilen ürün ve girdilere yönelik desteklemelerin ağırlık kazanması üreticilerimiz tarafından da beklenmektedir. Tarımsal destekleme; üretime, verime ve üretim maliyetlerini düşürmeye odaklı olmalıdır.
DESTEKLER EN GEÇ 31 MART’TA VERİLMELİ
8- Tarımsal destekler içinde; mazot, gübre ve yem gibi önemli girdiler ile fiyat fark desteği ödenen ürünlere ait birim fiyatlar gelecek yılki üretimi teşvik için minimum rakamlarla en geç 1 Aralık tarihinde açıklanmalıdır. Piyasada oluşacak girdi maliyetlerindeki ve ürün fiyatlarındaki değişimler bakanlıkça takip edilerek 30 Ekim tarihinde ilk açıklanan destek miktarları revize edilerek nihai destekler belirlenmelidir.
Çiftçinin serbest piyasada oluşacak fiyatlarla zarar etmesini engellemek amacıyla belirlenen son destek tutarlarının tamamı en geç takip eden yılın 31 Mart tarihine kadar çiftçi hesaplarına yatırılmalıdır.
SİGORTADA DEVLET DESTEĞİ ARTIRILMALI
9- TARSİM sigorta risk kapsamı her yıl oluşan yeni risklerle artmaktadır. Ancak çiftçimizin sigortaya olan talebinin yeterli olmadığı da maalesef görülmektedir. Bu nedenle sigorta havuzunun dolması ve maliyetin azalması için TARSİM sigortası yaptırılması; devlet desteğinin arttırılması yanında çiftçi tanıtımları ve acente eğitimleri ile daha cazip hale getirilmelidir. TARSİM tarafından pilot bölgelerde uygulanan Gelir Kaybı Sigortası da sektörümüz için çok faydalı olacaktır. Ancak uygulamanın borsa fiyatları oluşan hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar ile sınırlı kalacağı inancındayız.
BÖLGESEL PROJE VE POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİ
10- Tarım ürünleri dış ticaret dengesinde ülkemizin döviz fazlası vermesi sevindiricidir. Ancak ithalata ödenen dövizin azaltılması için açığımız olan ürünlerin üretimini ve verimini arttırıcı bölgesel proje ve politikalar ile tarım ürünleri ihracat miktarımızı, paketleme kalitemizi ve birim ihracat fiyatlarımızı arttırıcı teşvikler gerekmektedir. Lojistik konumu ve üretilen farklı tarımsal ürünleri ile Türkiye’nin bu konuda önü çok açıktır.
ÇİĞ SÜT MALİYETLERİ TARAFSIZ BİR BAKIŞLA BELİRLENMELİ
11- Çiğ süt tavsiye fiyatlarının açıklandığı Ulusal Süt Konseyi daimi başkanı Hayvancılık Genel Müdürü olmalı ve USK üretici ile sanayici arasında, üretimin devamlılığını sağlayan, güvenilir ve tarafsız bir uzlaşma masası haline dönüştürülmelidir. USK, Gıda Komitesi’nin talimatıyla, belirlenen fiyatın sadece duyurusunu yapan bir kurum konumundan kurtarılmalı, aylık çiğ süt maliyetleri tarafsız bir bakış ile belirlenmelidir.
Üreticilerimizin üyesi olduğu dernek statüsündeki kuruluşlar da tıpkı sanayicilere verilen hak gibi USK’da temsil edilmeli, yönetime girebilmelidir. Bu konuda USK kuruluş yönetmeliğinde Bakanlığımız tarafından yapılacak bir değişiklik yeterli olacak ve üreticilerimiz daha adil temsil edilecektir. .
ÖDEMEDE GECİKMEYE SEBEP OLANLAR İFŞA EDİLMELİ
12- Hayvancılık yapan çiftçilerimizin yem, enerji, sperma, veteriner ilaçları gibi girdi alımları her ay olduğu için; beyan, askı ve inceleme süreleri tamamlanan 3 ay önceki süt ve et prim hak edişleri aylık olarak düzenli bir şekilde ödenmelidir. Belgelerin askı ve inceleme süreçlerinde gecikme yaşatan üretici birlik ve kooperatifleri kamuoyuna duyurularak, ödemelerde gecikmeye sebep olanlar kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
DENETİMLER DAHA SIK YAPILMALI
13- Tarım ürünlerinin işlenmesiyle tüketiciye sunulan gıda ürünlerinde taklit ve tağşişle mücadeledeki denetim ve analizler, çiftçimizin ve işini doğru yapan sanayicimizin hakkını korumak amacıyla daha sık yapılarak uygulanmalı ve yanlış yapanlar kamuoyuna aylık olarak duyurulmalıdır.
ÇİFTÇİ MALLARINA VERİMEN CEZALAR İNDİRİMSİZ UYGULANMALI
14- Son yıllarda çiftçilerimizin açık arazide bulunan; tarımsal ürün, tarım alet ve ekipmanları ile trafo, kapı, tel örgü ve canlı hayvan gibi birçok malına karşı işlenen hırsızlık suçlarına ilişkin şikayetlerde artış olması sebebiyle, çiftçi mallarını koruma kanunu güncellenerek yeniden hayata geçirilmeli ve suçluları yakalayan asayiş görevlilerimizin de muzdarip olduğu, çiftçi malına yönelik hırsızlık suçlarına verilecek hapis cezalarının indirimsiz olarak uygulanması ve caydırıcı olması Adalet Bakanlığı gündemine alınmalıdır. Şehir merkezlerinde olduğu gibi, güvenlik amaçlı her köye bir bekçi görevlendirilmelidir.
TARIMSAL ATIKLAR ENERJİ TESİSLERİNDE DEĞERLENDİRİLMELİ
15- Tarımsal atıkların tarlada yakılarak yok edilmesi yerine balya yapılarak enerji tesislerinde yakılıp enerji üreterek, hem çiftçimize hem de ekonomiye katkı sağlanmaktadır. Ancak yerleşim yerlerine ve tarım arazilerine yakın yerlerde inşa edilen bu tesisler halk sağlığına ve tarımsal üretime zarar vermektedir. Ayrıca balya halinde toplu muhafaza edilen atıklarda bitkisel ürün zararlıları yaşam döngülerini sürdürmekte ve tarımsal üretime büyük zararlar vermektedir. Bu tesislerin yatırım aşamasında; yer seçimlerinde daha titiz davranılmalı, tarımsal üretimden uzak yerler seçilmeli, tarımsal atık balyaları zararlılara karşı ilaçlanmalı ve işlemlerin takibi çevre ile tarım il müdürlüğü ekiplerince yapılmalıdır.
STK’LARLA DAHA SIKI İŞBİRLİĞİ YAPILMALI
16- Tarım ve Orman Bakanlığı ile tarım ve hayvancılık konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları arasında daha sıkı görüş alışverişini sağlamak ve uygulamalarla ilgili sorunlar ve çözüm önerileri için daha yakın işbirliği için, bakanlığımızın belirleyeceği bölgeler bazında düzenli toplantılar yapılmalı, toplantılar rapor edilerek bakanlığa bağlı ilgili genel müdürlüklere iletilmelidir.
PAKETLEME KİMYASALLARI TEST EDİLMELİ
17- Kamuoyunda oluşan yanlış algı ve kafa karışıklıklarına son vermek amacıyla tarımsal ürünlerin paketlemesinde kullanılan hasat sonrası kimyasalları da TAGEM tarafından denemeleri yapılıp test edildikten sonra insan ve çevre sağlığı açısından Gıda Kontrol Genel Müdürlüğünce ruhsatlandırılmalıdır.
ZİRAİ İLAÇ MEVZUATI GÜNCELLENMELİ
18- Zirai ilaçların kullanımı, dozları ve kalıntı limitleri ile ilgili mevzuat güncellenerek, zirai ilaç kullanımı talimatnamesi yenilenmelidir. Ürün bazında tavsiye dışı ilaç kullanımına yer vermeyecek şekilde ziraat mühendisleri odası ile birlikte çalışma yapılarak yeni bir düzenleme yapılmalıdır.
KALİTE STANDARDI GETİRİLMELİ
19- Turunçgil ve muz gibi meyvelerde; karantina kapsamında olmayan, meyvenin çürüme ve hızlı bozulmasına yol açmayan, sadece dış kabuk görünümündeki kusur boyutları, meyve kalibresi, renk ve asit oranı gibi konularda kalite standardı getirilerek, üretici ve alıcı arasındaki alım sözleşmelerinde şart koşulup, ticari anlaşmazlıkların önlenmesi gerekir.
SADECE FİNANSMAN DEĞİL YÖN VERİLMELİ
20- Ziraat Bankası aracılığıyla verilen hazine destekli tarımsal işletme ve yatırım kredilerinin sadece finansman imkanı sunmaktan öteye giderek, Türk tarım ve hayvancılığına yön verir hale gelmesinden memnuniyet duymaktayız. Bu kredilendirme politikası ile Türk tarımının eksiği olan; birleşme, ortak iş yapma, pazarlama, KOBİ’leşerek ürün işleme ve markalaşma gibi konular da teşvik edilmeli ve kredi imkanları bu alanlarada da şartlı olarak tanımlanmalıdır.
BUĞDAY VE ARPA ÜRETİMİ FARKLI DESTEKLENMELİ
21- Ülkemizin tarımsal ürün deseninde buğdayın insan beslenmesinde, arpanın ise hayvancılıktaki önemi tartışılmazdır. Sulama imkanı olmayan ve buğday ile arpadan başka ürün yetiştirme şansı bulunmayan bölgelerdeki çiftçilerimizin; üretime devamları ve genç kuşaklarının da aynı işi sürdürmeleri için pozitif ayrımcılık yapılarak, bu çiftçilerimizin buğday ve arpa üretimleri farklı şekilde desteklenmelidir.
YER OLMASINA RAĞMEN MAL ALMAYAN DEPOLARIN LİSANSI İPTAL EDİLMELİ
22- Tarımsal ürünlerin hasat zamanı aynı anda piyasaya arz edilerek fiyat düşmelerini engellemek için kurulan lisanslı depolarda; tüm ürünler için ürün kalite standartları ve fire oranları yeniden belirlenerek yayınlanmalı, depolardan alınan ürünlerin nakliyesinde serbest piyasa şartlarının çalışması sağlanmalı, deposunda yer olmasına rağmen mal almak istemeyen depo sahiplerinin lisansları iptal edilmelidir. Türkiye’nin her yerinde faaliyet gösteren tüm lisanslı depolar aynı standart ve çalışma şartlarını çiftçi ve sanayicimize sunmalıdır.
HALE GİRİŞ MECBURİYETİ KALDIRILMALI
23- Yaş meyve ve sebzenin toptan olarak alıcı ile buluştuğu hallerle ilgili çıkan hal yasası, tüm yaş meyve ve sebze üretiminin hale girişini veya bildirim yapılarak ticaretinin yapılmasını öngörse de hal kayıt sisteminin ne üreticiye, ne tüccarlara, ne de karar alıcı konumundaki kamuya hiçbir katkısı olmamıştır.
Bu nedenle yeni çıkacak olan hal yasasında; hale giriş mecburiyetinin kaldırılması ve mevcut hallerin sayısının azaltılarak, merkezi ve daha büyük, soğuk hava depoları olan ve lojistik imkanları açısından güçlü hal komplekslerinin inşası gerekmektedir. Hallerdeki ticaret sırasında kesilen ve belediyelere aktarılan hal rüsum ve çevre temizlik vergileri hallerin modernizasyonu için yatırıma dönüşmelidir.
ARAŞTIRMALAR DESTEKLENMELİ
24- Zirai mücadelede kullanılan kimyevi ilaçların azaltılması için biyolojik ve biyoteknik mücadele metodları daha fazla desteklenmeli, bu konuda yatırım yapmak isteyen özel sektöre finansman desteği sağlanmalıdır. Yaş meyve sebze ihracatında sıfır tolerans değerine sahip olan akdeniz meyve sineği ile mücadelede Tarım ve Orman Bakanlığı ve TÜBİTAK tarafından ortak yürütülen kısır böcek üretim yatırımı çalışmaları hızlandırılmalı ve kısır böceklerin doğaya salımı bir an önce hayata geçirilmelidir.
‘Tarım sektörünün tek beklentisi destek’
“Türkiye, ekonomik zorluklara adapte olmayı başaran üretim gücü ve bunu önceleyen destek politikaları ile bunun da üstesinden gelecektir” diyen Kestelli, “2023 yılına baktığımızda enflasyonun baz etkisiyle hız keseceğini söyleyebiliriz. Yılın ilk döneminde parasal açıdan bir genişleme yaşanacak. Seçimden sonra ise cari açığı kapatmaya ve ülke risk primini düşürmeye yönelik adımlar öne çıkacaktır. Üretim yapan kesimlerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve tarım gibi stratejik sektörlerde destekleme mekanizmalarının işletilmesi şarttır. Bunlar yapılırsa bereketli ve huzurlu bir 2023 yılına imza atmak mümkün” mesajı verdi.
Başkan Büyükkılıç'tan Tarım ve Hayvancılığa 100 Milyon TL'nin Üzerinde Yatırım
Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından tarım ve hayvancılık alanında son 1 yılda 100 milyon 780 bin TL tutarında yatırım gerçekleştirdi.
Tarım ve hayvancılık konusunda tohumdan koyuna, arıcılıktan AR-GE çalışmalarına kadar pek çok konuda gerek proje ve gerekse destekler aracılığıyla tarım ve hayvancılığın gelişmesine katkı sağlıyor. Büyükşehir Belediyesi, Kayseri’deki tarım ve hayvancılığı geliştirme anlamında adeta el değmedik alan bırakmadı. Bu çerçevede koyun dağıtımı, tohum desteklemeleri, arıcılık desteklemeleri, tarımsal makineler, hayvancılık su desteği, tarımsal üretim desteklemeleri, AR-GE çalışmaları, SST Sulama Suyu Tesisleri, His Tesisleri beton sıvat-gölet gibi başlıklarda; yem ve tahıl bitkileri tohumu, küçükbaş hayvan dağıtımı, süt soğutma tankı, yem ezme makineleri, gacer buğdayı unu değirmeni, katı gübre dağıtma makinesi ve sabit ile seyyar sellektör gibi makine ve teçhizatların yanı sıra, arı kolonileri, sulama tesisleri ile su tahsisi, aspir soğuk sıkım tesisi ve ayçekirdeği kurutma tesisi, slaj paketleme tesisi, kooperatif üretim tesisi ile beraber kuraklığa dayanıklı tohum yaygınlaştırma, tıbbi aromatik bitki üretim geliştirme ve coğrafi işaretli gilaburu fidan yetiştirme gibi AR-GE faaliyetleri gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediyesi, tarım ve hayvancılık alanında söz konusu faaliyetlere ek olarak sac ve beton sıvat ile hayvan içme suyu tesisi beraberinde mebran ve kil kaplamalı göletler de inşa etti. Öte yandan Sulama Suyu Tesisi (SST) sayesinde sular iletilerek, Kayseri’de 30 bin dekar arazi de sulamaya açıldı. Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 yılındaki 1 yıllık süreçte Kayseri’deki tarım ve hayvancılık faaliyetleri için gerçekleştirdiği harcama 100 milyon 780 bin TL olarak gerçekleştirildi. Söz konusu miktar ile tarım ve hayvancılık alanında adeta A’dan Z’ye pek çok destek ve projeye imza atıldı. Çiftçi ve besicilerden büyük beğeni toplayan proje hizmetler, şehre katkı sağlamaya başladı.
Büyükşehir Belediyesi’nin Kayseri’deki tarım ve hayvancılığı geliştirmek adına yaptığı çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. Bu çerçevede her yıl arttırılarak daha geniş bir kitleye yayılması planlanan ‘Koyunlar Artıyor, Meralar Şenleniyor’ projesi çerçevesindeki küçükbaş hayvan dağıtımında koyunlar kuzulamaya başladı. Öte yandan yine aynı şekilde tohum sayısı her yıl arttırılarak çapı genişletilecek olan tohum dağıtımı projesinde de gerek buğday ve gerekse aspir ürünlerinde ilk hasatlar da gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediyesi’nin tasarlayarak ortaya koyduğu projeler ve yaptığı destekler ülke çapında ses getirerek Kayseri’yi tarımsal üretimde üst sıralara taşıdı. Kayseri Büyükşehir Belediye’sinin desteklerini alan Kayseri çiftçisi, işlenen tarım alanları miktarında Kayseri’yi büyükşehirler arasında 4’üncü sıraya taşıdı. Kayseri, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafından yapılan araştırmada, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın ‘Kayseri Tarım Şehri Olacak’ hedefi doğrultusunda 30 büyükşehir arasında ilk 4’te yer aldı.
Seyhan'dan mevsimlik tarım işçisilerine giyim ve soba desteği
SEYHAN Belediyesi ilçenin kırsalındaki mahallelerde zor koşullarda çalışan mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının yüzünü yeni yıl armağanlarıyla güldürdü.
Belediye Başkanı Akif Kemal Akay’ın talimatıyla Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne bağlı mavi ekipler, yılbaşı öncesinde Köylüoğlu Mahallesi’nde çadırlarda yaşayan mevsimlik tarım işçilerini ziyaret etti. Palyaçoların eşlik ettiği ekipler, Seyhan Dikimevi’nde hazırlanan armağanlarla çocukların yüzünü güldürdü. Mavi ekipler, zorlu kış şartlarıyla mücadele eden çocukların aileleriyle birlikte yaşadığı ısınma sorununu gidermek için de ihtiyaç duyulan çadırlara soba desteğinde bulundu.
İtalyan Çiftçi Birliği: Ağır Hava Şartlarının İtalya'nın Tarım Üretimi Üzerinde Ciddi Etkisi Oldu
İtalya’nın önde gelen tarım birliklerinden Coldiretti’den Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, İtalya’da kaydedilen en sıcak yıl, ülkenin tarım sektörü üretiminde önemli ölçüde düşüşe neden oldu.
ROMA, 29 Aralık (Xinhua) — İtalya’nın önde gelen tarım birliklerinden Coldiretti’den Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, İtalya’da kaydedilen en sıcak yıl, ülkenin tarım sektörü üretiminde önemli ölçüde düşüşe neden oldu.
İtalya Ulusal Araştırma Konseyi LaMMA meteoroloji konsorsiyumunun Salı günü, 2022 yılının kayıtların tutulmaya başlandığı 1880’den bu yana en sıcak yıl olduğunu açıklamasının ardından Coldiretti, olağanüstü hava modellerinin ülkenin tarım sektöründe ağır bir zarara yol açtığını gösteren veriler yayınladı.
Natürel sızma zeytin yağı üretiminde yüzde 30 azalma, domates ürünlerinde yüzde 10 daha düşük üretim ve makarna yapımında kullanılan durum buğdayı üretiminde yüzde 5 azalma söz konusu olumsuz etkiler arasında bulunuyor.
Soyulmuş ve püre haline getirilmiş domates ile domates konsantresi dahil olmak üzere domates ürünleri üretimindeki azalma, İtalya’nın bu ürünlerde dünyanın üçüncü büyük üreticisi olmasından dolayı özellikle önem taşıyor.
Coldiretti’den yapılan açıklamada, “Hava koşullarının yarattığı zor durum, son iki yüzyılda kaydedilen en sıcak yılların tamamının son 10 yılda yoğunlaştığı İtalya’da kalıcı hale gelme riski taşıyor” denildi.
İtalya’da 2022’den sonra kaydedilen diğer en sıcak yıllar sırasıyla 2018, 2015, 2014, 2019 ve 2020 olmuştu.
İtalyan tarım birliği ayrıca, bu eğilimin muhtemelen gelecekte de devam edeceğini bildirdi.
Coldiretti, “İklim değişikliğine… yüksek sıklıkta şiddetli hava olayları, mevsimsel gecikmeler, kısa ve yoğun yağışlar ve güneşli havadan kötü havaya belirgin sıcaklık değişimleriyle birlikte hızlı geçişler eşlik etti” ifadelerini kullandı.
Shell, Nijeryalı çiftçilere 15 milyon euro tazminat ödeyecek
Petrol devi Royal Dutch Shell’in internet sitesinden yapılan açıklamada, Nijerya’da sebep olduğu petrol sızıntısıyla ilgili davada Nijeryalı çiftçiler adına davayı yürüten Çevresel Savunma (Milieudefensie) derneğiyle tazminat miktarında anlaşıldığı belirtildi.
Açıklamada, 2004 ile 2007 yılları arasında meydana gelen petrol sızıntısından zarar gören davacı dört çiftçi ve Nijerya’nın Oruma, Goi ve Ikot Ada Udo köylerindekilere verilmek üzere 15 milyon euro tazminat ödeneceği kaydedildi.
Tazminat anlaşmasının 29 Ocak 2021’deki Lahey Temyiz Mahkemesinin Shell’i sızıntıdan sorumlu bulan kararının ardından yapıldığı ifade edilen açıklamada, anlaşma kapsamında bölgeye yeni bir “sızıntı tespit sistemi” inşa edildiği bilgisine yer verildi.
Açıklamada, Nijerya hukukuna göre de geçerli olan anlaşmaya göre, tazminatın Shell’in Nijerya’daki iştiraki tarafından çiftçilere ödeneceği aktarıldı.
LAHEY TEMYİZ MAHKEMESİ SHELL’İ SORUMLU BULMUŞTU
Lahey kentindeki temyiz mahkemesi Shell’in Nijerya’da sebep olduğu iki petrol sızıntısıyla ilgili davada 29 Ocak 2021’deki kararında şirketin sorumlu olduğuna karar vermişti.
Mahkeme, sızıntının petrol borularına yönelik sabotaj neticesinde gerçekleşmesi sebebiyle Nijerya yasalarına göre Shell’in sorumlu olmadığı şeklindeki savunmayı reddederek Shell’den sızıntının tekrar yaşanmaması için daha iyi bir “sızıntı tespit sistemi” kullanması gerektiğine ve tazminat miktarının daha sonra yapılacak hasar tespitine göre belirleneceğine hükmetmişti.
Shell, Ocak 2015’te sonuçlanan bir davada, 2008 ve 2009’da neden olduğu iki petrol sızıntısı için Nijerya’da açılan bir dava neticesinde Ogoni halkına 84 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etmiş ve kirlenen Bogo Nehri’ni temizleyeceğini bildirmişti.
BESAŞ’la çiftçiye destek, sofralara lezzet
Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BESAŞ, 2022 yılında da süt üreticisi için can simidi olurken, hem unlu mamuller hem de süt ürünlerini en sağlıklı ve ekonomik şartlarda Bursalılarla buluşturdu.
BESAŞ’la çiftçiye destek, sofralara lezzet
Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BESAŞ, 2022 yılında da süt üreticisi için can simidi olurken, hem unlu mamuller hem de süt ürünlerini en sağlıklı ve ekonomik şartlarda Bursalılarla buluşturdu.
Kırsal kalkınmanın sağlanması hedefiyle Türkiye’ye örnek yatırımları Bursa’da hayata geçiren ve 2013 yılında hizmete açtığı Keles Süt Ürünleri Tesisi ile bölge çiftçisine can suyu olan Büyükşehir Belediyesi, bir taraftan çiftçinin ürününü değerlendirirken diğer taraftan da Bursalıları sağlıklı gıda ile buluşturmaya devam ediyor. Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık ilçelerindeki kalkınma kooperatifleri ile birlikler vasıtasıyla 2022 yılı boyunca çiftçiden 4 milyon litreye yakın süt alan BESAŞ, buna karşılık 28 milyon TL’nin üzerinde ödeme yaptı. Dağ bölgesi çiftçilerinden alınan sütler ‘yeni teknolojilerle geliştirilmiş tesiste, tamamen hijyenik koşullarda’ kaliteli ve sağlıklı pastörize günlük süt, klasik beyaz peynir, gurme kaşar, tost peyniri, dil peyniri, yoğurt, ayran, lor ve krema olarak Bursa sofralarındaki yerini aldı.
Çiftçiye siyez desteği
Ayrıca kırsal kalkınma projesi doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi Kırsal Kalkınma Daire Başkanlığı tarafından çiftçilere, genetiği değişmeden günümüze kadar gelmiş ve günümüz buğdayının atası kabul edilen siyez buğdayı tohumu dağıtıldı. Dağ ilçelerinde ekimi yapılan 10 tona yakın siyez buğdayı, BESAŞ tarafından satın alındı. Kilogramı 8 TL’den alınan siyez buğdayı karşılığı çiftçilere ödemeleri gerçekleştirildi. BESAŞ, 2022 yılında 210 bine yakın siyez ekmeğini tüketici ile buluşturdu.
85 milyon ekmek
Bursa’da 1979 yılında kurulan ve 1982 yılında faaliyete geçen, Türkiye’nin üçüncü Bursa’nın ise en büyük ekmek fabrikası olma özelliğini taşıyan BESAŞ, unlu mamul üretiminde de hız kesmedi. Organize Sanayi Bölgesi’nde 6 bin 250 metrekaresi kapalı, toplam 13 bin 500 metrekare alanda 5 adet tam otomatik tünel tipi tesiste 3 vardiya 24 saat hiç durmadan üretim yapan BESAŞ, 2022 yılında 85 milyon adedin üzerinde ekmeği Bursalılarla buluşturdu.
Bursa’nın markası
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, BESAŞ’ın kurulduğu günden bu yana ‘Tek karımız sağlığınız’ sloganı ile üretime devam ettiğini hatırlatarak, kalite, ekonomi ve hijyenden taviz verilmediğini hatırlattı. Gerek süt ürünleri gerekse unlu mamullerde mevzuata tamamen uyulduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Artan ekmek talebine istinaden yapılan iyileştirmelerle birlikte geçen yıla oranla francala ekmek üretiminde yaklaşık yüzde 30 oranında fazla üretim gerçekleştirdik. Göreve geldiğimiz 2017 yılı Kasım ayından bu yana 22 milyon litreden fazla sütü çiftçilerimizden aldık. Halkımızın ürünlere olan ilgisi bir anlamda kalitenin göstergesi. BESAŞ kurulduğu zamanda sadece ekmek üreten bir firmaydı. Bugün ise ‘gün geçtikçe artan ihtiyaçlar doğrultusunda’ 500’ün üzerinde satış noktasıyla üretilen ürünlerin yanında 150 çeşide yakın temel tüketim ve gıda maddelerinin satışını da gerçekleştiren bir kurum haline geldi. Vatandaşlarımız bayilere gittiğinde kalite kontrolü BESAŞ tarafından gerçekleştirilen ürünleri güvenle alıyor. 2023 yılında da BESAŞ’ın kendi üretimi olan ürün çeşitliliğini, yapılan ar-ge çalışmaları doğrultusunda artırmayı hedefliyoruz. Her geçen gün ürünlerin sayısını vatandaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda artırarak, yelpazemizi genişletmeye devam ediyoruz. BESAŞ’ta hizmet kalitesini artırmak adına yatırımlarımıza devam ediyoruz” diye konuştu.
Çiftçi eğitimleri devam ediyor
Verimli toprakları, başat ürünleri ile bir tarım kenti olan Muğla’da, Büyükşehir Belediyesi üreticilerin bilgilendirilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.
Muğla genelinde Büyükşehir personeli veteriner hekim ve ziraat mühendisleri tarafından üreticilere eğitim veriliyor. Tarımda eski usul teknikler yerine bilimsel veriler ve yöntemlerle üreticiyi bilgilendiren Büyükşehir ekipleri üreticinin tarlasından ve hayvanlarından daha fazla verim almasını sağlıyor. Verilen eğitimlerle sürdürülebilir hayvancılık için hayvan sağlığı, yetiştiriciliği konusunda doğru uygulamalar üreticiye anlatılıyor. Zeytincilik ile ilgili olarak zeytin zararlıları ve mücadele yöntemleri, gübreleme, budama ve birim alanda verimliliğin arttırılması konuları tarlada üreticilere birebir aktarılıyor.
Seydikemer ilçesi Eşen Mahallesi ve Menteşe İlçesi Bayır ve Paşapınarı Mahalleleri’nde başlayan eğitimlere katılım sağlayan üreticilerin bahçelerinde de uygulamalı şekilde bakım, budama ve gübreleme eğitimleri yapıldı. Diğer ilçelerde de çiftçi eğitimleri devam edecek.