Tarım fuarı Growtech, 58 bini aşkın ziyaretçi ağırladı
Antalya’da düzenlenen Growtech 2022 Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Ekipmanları Fuarı, 4 günde 58 bin 555 kişiyi konuk etti.
Growtech Fuar Direktörü Engin Er, yaptığı açıklamada, Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde bu yıl 21’incisini organize ettikleri fuarda, 27 ülkeden 600 firmanın ürün ve teknolojilerini uluslararası tarım profesyonelleriyle buluşturduklarını belirtti.
“Keşfet, Büyüt, Kazan” sloganıyla gerçekleştirdikleri fuarla tarımda hedef büyütüldüğünü vurgulayan Er, “Dünyanın en büyük örtü altı tarım sektörü fuarı Growtech, 27 ülkeden katılımcıları 123 ülkeden 58 bin 555 ziyaretçiyle buluşturdu. Ziyaretçilerin 8 bin 107’sini yabancılar oluşturdu. Toplamda ve yabancı ziyaretçi sayısında bir önceki yıla göre yüzde 9’luk artış yaşandı. Fuarda tarım sektöründeki son teknoloji ve yenilikler görücüye çıktı, yerli ve yabancı güçlü markalar uluslararası alıcılarla buluştu.” değerlendirmesinde bulundu.
Fuarın ülkeler bazında en çok ziyaretçisinin İran, Ürdün, Mısır, Irak, Rusya, Azerbaycan, Fas, Özbekistan, Lübnan ve Kazakistan’dan geldiğine dikkati çeken Er, Türkiye’nin tarımdaki gücünün, küresel ölçekteki başarısının bir kez daha sergilendiğini belirtti.
Er, profesyonel ziyaretçilere tarım sektöründeki inovatif yaklaşımları, teknolojileri, ürün ve hizmetleri keşfetme, işlerini büyütme ve daha fazla kazanma fırsatı sunduklarını ifade etti.
Growtech fuarında farklı etkinliklere de ev sahipliği yaptıklarını belirten Er, şunları kaydetti:
“Tarımsal üretime katma değer katan ve sektörel farkındalık yaratan yenilikçi çalışmaları destekleyen Growtech’te, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle ATSO Growtech Tarım İnovasyon Ödülleri, Antalya Teknokent organizasyonunda 6. Bitki Islahı Proje Pazarını ve Kazanan Projeler Melek Yatırımcılarla Buluşuyor etkinliklerini gerçekleştirdik. Tarım Sohbetleri düzenleyerek tarım teknolojileri ve tarımın geleceği hakkında ufuk açıcı paylaşımlarda bulunduk.”
"İyi Tarım Has Ürün" projesi teknik gezisi gerçekleştirildi
İlgili personelin iyi tarım uygulamalarını yerinde görmesi, iyi tarım uygulaması yapılan işletmelerde ürünlerin yetiştirilmesinden hasadına, depolanmasından pazarlanmasına tüm aşamalarının incelenmesinin amaçlandığı proje çerçevesinde ilk olarak 127 ülkenin katıldığı Dünyanın en büyük örtü altı (seracılık) tarım sektörü fuarı Growtech 2022 ziyaret edildi.
Türkiye’de ki örtü altı üretiminin en önemli merkezi olması münasebetiyle Antalya’da örtü altı iyi tarım uygulaması yapan işletmelerin üretim seraları proje çerçevesinde ziyaret edildi. Bu çerçevede tohum üretimi yapan bir firma ziyaret edilerek yeni ürünlerinin deneme ekimlerinin ve üretiminin yapıldığı seralarda incelemede bulunuldu ve yapılan üretim ile ilgili teknik bilgi alındı. Ardından 2000 dekar alanda geniş ürün yelpazesinde örtü altı iyi tarım uygulaması yapan bir işletmenin seralarında incelemelerde bulunuldu. Üretimden paketlemeye ve depolamaya kadar her aşama yerinde görüldü ve iyi tarım uygulamaları hakkında bilgi alındı.
Antalya’da son olarak Erzincan yöresinde yoğun üretilen önemli ürünlerden birinin de domates olması sebebiyle iyi tarım uygulamalarıyla örtü altı topraksız tarımla domates üretimi yapan bir işletme ziyareti de gerçekleştirildi. Üretim teknikleri maliyet ve pazarlama hususlarında işletme sorumlu mühendisinden teknik bilgi alındı.
Erzincan’da da uygulanması planlanan bir başka örtü altı üretim şekli olan jeotermal seracılık hakkında bilgi almak, üretim tekniklerini ve sera teknolojisini yerinde görmek amacıyla teknik ekip Afyon’da bulunan jeotermal seraları da ziyaret ederek işletme sahibinden kuruluş, maliyet ve üretim hakkında teknik bilgi aldı
Tarım bitti mi?
Dünyanın en önemli örtü altı tarım fuarı Growtech 23-26 Kasım tarihleri arasında Antalya Anfaş Fuar Merkezi’nde yapıldı. Son günlerin en önemli sohbet konusu tarım, bu sefer sektörün gerçek paydaşları ve gerçek teknolojilerle Antalya’da ilgilileriyle buluştu.
ENDÜSTRİ EL ELE GROWTECH’TE
Kamu kurumlarının temsilcileri, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Sanayi ve Ticaret Odası, Antalya Ticaret Borsası, Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği, Türkiye Tohumcular Birliği ve Alt Birlikler, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Serkonder, Basınçlı Sulama Sanayicileri Derneği gibi sektörün tüm paydaşları Growtech’te bir araya geldi.
FUARIN GÖZDELERİ TEKNOLOJİ FİRMALARI
Fuarda en çok Doku kültürü, CRISPR, IOT, hidroponik tarım, tarım robotları, sensörler ve çeşitli biyoteknoloji ürünleri dikkatimi çekti. Hem sevindim hem de Türk tarımı adına umutlandım. Growtech Fuar Direktörü Engin Er, “fuara bu yıl Almanya ve Fransa ilk kez milli katılımcı olarak yer alırken, Hollanda, İspanya, Çin ve Güney Kore milli katılımla pavyon kurmaya devam etti” dedi. 140 ülkeden ziyaretçinin olması Antalya ve Growtech’in ne kadar aşama kaydettiğinin de göstergesi. Tarımsal verimlilikteki her iyileşme çiftçi gelirlerini artırırken, gıda fiyatlarının da düşmesine katkı sağlıyor.
Fuar boyunca sektörün önemli temsilcilerini dinleme, tarımın son günlerdeki sorun ve yeniliklerini konuşma fırsatımız oldu.
FUARLAR İHRACATA AÇILAN GİZLİ KAPILARDIR
“Fuarlar ihracata açılan gizli kapılardır” diyen Antalya Fuarcılık İşletme Yatırım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı’nın ne demek istediğini stantlardaki ürünlere bakarken anladım. Tohumcuların ürettiği tohumlardan elde ettikleri ürünler oldukça büyük, çoğu Türkiye pazarından çok dünya pazarları için. Bu bağlamda fuarı gezerken insan kendini Türkiye’de olduğunu unutuveriyor.
SÜS BİTKİLERİNDE KDV % 8’E DÜŞÜRÜLSÜN
Türkiye Tohumcular Birliği ve SÜSBİR Başkanı Savaş Akcan, “yeşil ekonomiye uyum çerçevesinde süs bitkilerinde KDV oranının %18’den % 8’e düşürülmesi talebini” tekrarladı. TÜRKTOB’un yaptıklarıyla tohumculuk son yılarda çok gelişti.
TARIMSAL KARBON AYAK İZİ
Antalya Ticaret Borsa Başkanı Ali Çandır, ihracatı geliştirebilmemiz için “Yeşil Mutabakat” kapsamında geliştirdikleri “Tarımsal Karbon ayak İzi Hesaplama” yazılımından bahsederek, “ürün gamını gelecekte küresel rekabet avantajı sağlanabilecek, yoğun arge gerektiren tohumculuk, fide üretimi ve sera teknolojilerine yapmamız gerektiğini” ifade etti.
ÜLKE SERACILIK MARKA DEĞERİ
Growtech’in önemli başlıklarından biri olan sera teknolojileri. Sera Konstrüksiyon Donanım ve Ekipman Üreticileri ve İhracatçıları (SERKONDER) Başkanı Halil Kozan, “Growtech; Avrupa, Orta Asya, Afrika, Rusya gibi ülkelerden çok sayıda farklı firma profilini bir araya getirebilen ender oluşumlardan biridir” diyerek Growtech’in “ülke seracılık marka değerine” yaptığı katkıya dikkat çekti.
KEŞFET, BÜYÜT, KAZAN
Fuarın teması olan “Keşfet, Büyüt, Kazan” sloganı tüm stantlardaki ikili ilişkiler ve anlaşmalara yansıyarak yerli ve yabancı markaların yaptığı iş birliktelikleriyle desteklendi. Fuarda “Sera ve Teknolojileri”, “Sulama Sistemleri ve Teknolojileri”, “Tohumculuk”, “Bitki Besleme” ve “Bitki Koruma” gibi alanlardaki yeni teknoloji ve ürünler vardı. Uzun zamandır takip ettiğim en profesyonel fuarlardandı. Son yıllarda fuarlar yeni ürün ya da teknoloji geliştirmekten çok tanıdık ziyaretine ve eğlence amaçlı yapılırken Growtech 27 farklı ülkeden profesyonelin satış, inovasyon, işbirliği, ihracat gibi alanlarda yapılan verimli toplantı ve görüşmelerle ticaretteki canlılığa katkı sunmasıyla profesyonellerin de yüzünü güldürdü.
YEŞİL MUTABAKAT İÇİN GROWTECH
İklim değişikliği pek çok çevresel etkilerle ortaya çıkıyor. Küresel anlamda iklim krizinin getirdiği tehditlerden korunmak için Avrupa Birliği; kaynakların etkin kullanılacağı, rekabetçi ve çevre dostu yeni bir büyüme ve dönüşüm stratejisi belirledi. “Green Deal” yani “Yeşil Mutabakat”
2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarının sıfırlanması, ekonomik büyümenin devam etmesi, dezavantajlı coğrafya ve ülkelerin de iklim krizinden korunması başlıklarını kapsayan “Yeşil Mutabakat” pek çok alanda dönüşüm yapılmasını gerektiriyor. En büyük dönüşüm tarımda. Yeteri miktarda sağlıklı gıda üretmek ve çevreye zarar vermemek.
İki başlık Growtech fuarına damgasını vurdu. Fırsat ve tehditlere karşı bilimin ortaya koyduğu yeni teknoloji ve ürünler tarım endüstrisini bekleyen fırsat ve dönüşüm şansını da aslında bir kez daha ortaya koydu. Temiz ve döngüsel ekonomide tarımın payı hiç kuşkusuz çok büyük. Kaynakların verimli kullanılması, çevresel etkilerin planlanması, biyoçeşitliliğin korunması, karbon salınımın azaltılması tüm bu konuların tarım endüstrisi içindeki karşılığı olan teknolojiler Growtech’e damga vurdu.
Biyoteknoloji doku transferi, yapay zeka, sensörler konusunda çalışan firmalar fuar kapsamında ürün ve teknolojilerini sergilediler, bilimin ürettiği bilgileri ürüne dönüşmüş halde elle tutmak hem sektöre hem de geleceğe inancımızı yineledi.
GROWTECH SEKTÖRÜ BULUŞTURUYOR
Dünyadan olduğu gibi Türkiye’nin dört bir tarafından gelen çiftçilerin de fuardaki teknolojilere ve ürünlere oldukça ilgili olmasıydı. Tohum, toprak bakım, bitki koruma/ besleme, sulama, fide gibi alanlarda stant açmış markalara yoğun ilgi vardı. İklim kriziyle mücadele eden ve girdi maliyetlerini düşürmeye çalışan çiftçilerin ortak paydası verimliliği artırmak, değer katmak için teknoloji kullanımının gerekliliğine inanmış olmaları. Çiftçi Antalya’da tarım bilimin en kıymetli paydaşı olan bilim insanlarına, inovasyona ve teknolojiye sahip çıktı.
GROWTECH ARTIK BİR MARKA
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu Growtech fuar Haber’e yaptığı açıklamada; “BAİB olarak düzenlediğimiz “alım heyeti programı” ile fuara gelen yapancı sektör temsilcileriyle üye firmalarımızı aynı masada buluşturup, bayilik, satış, distribütörlük gibi konularda işbirliği yapılmasını sağlıyoruz. BAİB olarak 2023 hedefimiz 3 milyar dolarlık ihracat. Rusya Ukrayna savaşı, COVİT ve Çin’de yaşanan sorunlar nedeniyle 2022 zor geçse de 2023’ten umutluyuz tarımın kalbi Kasım’da Antalya’da atmakta” dedi.
GROWTECH AKLI
Son yıllarda özel sektörün en büyük problemlerinden biri ARGE’ye bütçe ayıramamak, Tarım ARGE’nin çok önemli olduğu sektörlerin başında geliyor. Fuarın en sevindirici yanlarından biri hemen hemen her stantta iş birliği yapmış, teknoloji ve ürün geliştirmiş bilim insanlarının olmasıydı. Türk tarımı pek çok farklı sektörün aksine üniversiteler ve hocalarla işbirliği içinde. İklim krizinden tarımı koruyacak, verimi artıracak yeni teknoloji ve inovasyonun peşinde. Ziraat Fakülteleri, Mühendislik Fakülteleri, Tıp, Mikro biyoloji, Moleküler Biyoloji daha pek çok disiplinden uzman, tarım için ürettikleri akıl ve bilim ile Antalya’daydı. İşte bu yüzden “aklım, Growtech’te üretilen devasa akıl, bilim ve yeniliklerde” kaldı.
HERKES GROWTECH’TE
Tarımın son yıllarda popülerleşmesinden kaynaklı yatırımlar hız kazansa da gerçek tarım endüstrisi hala istenilen desteği göremiyor. Bankalar, Sivil toplum Kuruluşları, Vakıflar hatta Hükümet bile çoğu zaman tarıma destek adı altında küçük çaplı, endüstride karşılığı olmayan girişimleri destekliyor. Gerçek tarım endüstrisi Antalya’da gövde gösterisinde bulundu, tarıma yatırım yapmak isteyenlerin görmelerini isterdim.
TARIMIN YENİ FIRSATLARI
Tüketim alışkanlıkları, tarımsal üretimin çevresel etkileri, gezegenin geleceğini tehdit ederken firmalar geliştirdikleri yeni teknolojilerle tarımın önündeki fırsatları anlamamızı sağladı.
START UP’LARDAN TARIMA İLGİ
Fuarda birçok türde katılımcı vardı. Yeni nesil tarım “start up” örneklerinden tutun da tarıma yatırım yapmış devasa holdinglerin stantları oldukça ilgi çekiciydi. Tarımın paydaşları temsilcileriyle birlikte fuar boyunca yapılan çeşitli oturumlarda bilgi ve deneyim aktarımı yapmayı ihmal etmedi.
TARIMIN SUYUNA FARKINDALIK
Growtech sektörün tüm paydaşlarını aynı çatı altında toplamada oldukça başarılı. Basınçlı Sulama Sanayicileri Derneği (BASUSAD) Başkanı Rahmi Çakarız, “yeryüzündeki kullanılabilir suyun dörtte üçü tarımda kullanılıyor. Onun da yarısı yanlış teknoloji nedeniyle israf ediliyor” diyerek, fuarın modern sulama tekniklerinin tanıtımına sağladığı katkıya dikkat çekti. Su milli ve stratejik bir mesele, gelişmiş ülkeler yıllardır su kotası koyuyor, modern sulama tekniklerini teşvik ediyor. Su Şurası’nın üzerinden yıllar geçti, Türk tarımında sulamanın hala % 75’den fazlası vahşi sulama ile yapılıyor.
İNOVASYON ÖDÜLLERİ
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile gerçekleştirilen “ATSO Growtech Tarım İnovasyon Ödülleri” sahiplerini buldu.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar; “Dijital Tarım akademisi” kurma projelerinden de bahsetti. Bahar, gelecek 100 yılda iklim değişikliği ekseninde “Antalya Ürün Deseni” çalışacaklarını ifade etti.
TÜRK TARIMI TİCARETİN ÇATLAKLARINI DOLDURABİLİR
Rusya Ukrayna savaşı ve iklim değişikliği ile birlikte ticaret yolları ve yeni ekonomi coğrafyaları değişiyor. Tüm dünya iklim krizinin olumsuz etkileriyle mücadele ederken kuzey ülkeleri artan güneşlenme süreleri ve yeni tarım topraklarıyla geleceğin şanslı tarım ülkeleri olabilir. Avrupa, enerji krizi nedeniyle gübre fabrikalarına kilit vurdu sera gazı salınımları nedeniyle katma değersiz tarım ürünlerini üretmekten vazgeçiyor. Dünyadaki gelişmeleri takip eden tarım sektörü, geliştirdiği yeni teknoloji ve ürünlerle dünya tarım ticaretinden alacağı payı artırmayı hedefliyor. Tüm bunları konuk olduğum stantlarda, dinlediğim konuşmalarda ve ürünlerde gördüm.
AKIL TUTULMASI DEĞİL AKIL BİRLEŞMESİ LAZIM
Fuarda birlikte dolaşma imkânı bulduğum Frankfurt School of Finance Management tarım direktörü ve meslektaşım İbrahim Oğuz’un şu tespiti çok önemliydi. “Bu fuarda gördüğümüz her şeyi üretim ve sürdürülebilirlik anlamında birleştirebilir ve bunu ortak akla indirgeyebilir isek bugün gıda sektöründe yaşadığımız ya da gelecek ile ilgili endişe duyduğumuz sorunların kendiliğinden ortadan kalktığını görebiliriz”
GROWTECH’TE TARIM AKLINI GÖRDÜM
İnovasyon, teknoloji, onlarca farklı pazar, fuara inanmış sektör paydaşları, bilim insanları, profesyonellik, çaba ve umut. Tüm bunları Growtech’te Antalya’da gördüm. Antalya tarımı farklıdır, güçlü, iradeli ve akılcıdır, bir daha gördüm, bir daha inandım.
Özetle; Türk tarımında pek çok olumsuz gelişme, strateji eksikliği, plansızlığa rağmen, Antalya’da “tarım aklı” “akıllı tarım” dayanışma ve çiftçi ilgisi gördüm, katkı sunanların eline, emeğine sağlık.
Dünyanın en önemli örtü altı tarım fuarı Growtech 23-26 Kasım tarihleri arasında Antalya Anfaş Fuar Merkezi’nde yapıldı. Son günlerin en önemli sohbet konusu tarım, bu sefer sektörün gerçek paydaşları ve gerçek teknolojilerle Antalya’da ilgilileriyle buluştu.
ENDÜSTRİ EL ELE GROWTECH’TE
Kamu kurumlarının temsilcileri, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Sanayi ve Ticaret Odası, Antalya Ticaret Borsası, Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği, Türkiye Tohumcular Birliği ve Alt Birlikler, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Serkonder, Basınçlı Sulama Sanayicileri Derneği gibi sektörün tüm paydaşları Growtech’te bir araya geldi.
FUARIN GÖZDELERİ TEKNOLOJİ FİRMALARI
Fuarda en çok Doku kültürü, CRISPR, IOT, hidroponik tarım, tarım robotları, sensörler ve çeşitli biyoteknoloji ürünleri dikkatimi çekti. Hem sevindim hem de Türk tarımı adına umutlandım. Growtech Fuar Direktörü Engin Er, “fuara bu yıl Almanya ve Fransa ilk kez milli katılımcı olarak yer alırken, Hollanda, İspanya, Çin ve Güney Kore milli katılımla pavyon kurmaya devam etti” dedi. 140 ülkeden ziyaretçinin olması Antalya ve Growtech’in ne kadar aşama kaydettiğinin de göstergesi. Tarımsal verimlilikteki her iyileşme çiftçi gelirlerini artırırken, gıda fiyatlarının da düşmesine katkı sağlıyor.
Fuar boyunca sektörün önemli temsilcilerini dinleme, tarımın son günlerdeki sorun ve yeniliklerini konuşma fırsatımız oldu.
FUARLAR İHRACATA AÇILAN GİZLİ KAPILARDIR
“Fuarlar ihracata açılan gizli kapılardır” diyen Antalya Fuarcılık İşletme Yatırım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı’nın ne demek istediğini stantlardaki ürünlere bakarken anladım. Tohumcuların ürettiği tohumlardan elde ettikleri ürünler oldukça büyük, çoğu Türkiye pazarından çok dünya pazarları için. Bu bağlamda fuarı gezerken insan kendini Türkiye’de olduğunu unutuveriyor.
SÜS BİTKİLERİNDE KDV % 8’E DÜŞÜRÜLSÜN
Türkiye Tohumcular Birliği ve SÜSBİR Başkanı Savaş Akcan, “yeşil ekonomiye uyum çerçevesinde süs bitkilerinde KDV oranının %18’den % 8’e düşürülmesi talebini” tekrarladı. TÜRKTOB’un yaptıklarıyla tohumculuk son yılarda çok gelişti.
TARIMSAL KARBON AYAK İZİ
Antalya Ticaret Borsa Başkanı Ali Çandır, ihracatı geliştirebilmemiz için “Yeşil Mutabakat” kapsamında geliştirdikleri “Tarımsal Karbon ayak İzi Hesaplama” yazılımından bahsederek, “ürün gamını gelecekte küresel rekabet avantajı sağlanabilecek, yoğun arge gerektiren tohumculuk, fide üretimi ve sera teknolojilerine yapmamız gerektiğini” ifade etti.
ÜLKE SERACILIK MARKA DEĞERİ
Growtech’in önemli başlıklarından biri olan sera teknolojileri. Sera Konstrüksiyon Donanım ve Ekipman Üreticileri ve İhracatçıları (SERKONDER) Başkanı Halil Kozan, “Growtech; Avrupa, Orta Asya, Afrika, Rusya gibi ülkelerden çok sayıda farklı firma profilini bir araya getirebilen ender oluşumlardan biridir” diyerek Growtech’in “ülke seracılık marka değerine” yaptığı katkıya dikkat çekti.
KEŞFET, BÜYÜT, KAZAN
Fuarın teması olan “Keşfet, Büyüt, Kazan” sloganı tüm stantlardaki ikili ilişkiler ve anlaşmalara yansıyarak yerli ve yabancı markaların yaptığı iş birliktelikleriyle desteklendi. Fuarda “Sera ve Teknolojileri”, “Sulama Sistemleri ve Teknolojileri”, “Tohumculuk”, “Bitki Besleme” ve “Bitki Koruma” gibi alanlardaki yeni teknoloji ve ürünler vardı. Uzun zamandır takip ettiğim en profesyonel fuarlardandı. Son yıllarda fuarlar yeni ürün ya da teknoloji geliştirmekten çok tanıdık ziyaretine ve eğlence amaçlı yapılırken Growtech 27 farklı ülkeden profesyonelin satış, inovasyon, işbirliği, ihracat gibi alanlarda yapılan verimli toplantı ve görüşmelerle ticaretteki canlılığa katkı sunmasıyla profesyonellerin de yüzünü güldürdü.
YEŞİL MUTABAKAT İÇİN GROWTECH
İklim değişikliği pek çok çevresel etkilerle ortaya çıkıyor. Küresel anlamda iklim krizinin getirdiği tehditlerden korunmak için Avrupa Birliği; kaynakların etkin kullanılacağı, rekabetçi ve çevre dostu yeni bir büyüme ve dönüşüm stratejisi belirledi. “Green Deal” yani “Yeşil Mutabakat”
2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarının sıfırlanması, ekonomik büyümenin devam etmesi, dezavantajlı coğrafya ve ülkelerin de iklim krizinden korunması başlıklarını kapsayan “Yeşil Mutabakat” pek çok alanda dönüşüm yapılmasını gerektiriyor. En büyük dönüşüm tarımda. Yeteri miktarda sağlıklı gıda üretmek ve çevreye zarar vermemek.
İki başlık Growtech fuarına damgasını vurdu. Fırsat ve tehditlere karşı bilimin ortaya koyduğu yeni teknoloji ve ürünler tarım endüstrisini bekleyen fırsat ve dönüşüm şansını da aslında bir kez daha ortaya koydu. Temiz ve döngüsel ekonomide tarımın payı hiç kuşkusuz çok büyük. Kaynakların verimli kullanılması, çevresel etkilerin planlanması, biyoçeşitliliğin korunması, karbon salınımın azaltılması tüm bu konuların tarım endüstrisi içindeki karşılığı olan teknolojiler Growtech’e damga vurdu.
Biyoteknoloji doku transferi, yapay zeka, sensörler konusunda çalışan firmalar fuar kapsamında ürün ve teknolojilerini sergilediler, bilimin ürettiği bilgileri ürüne dönüşmüş halde elle tutmak hem sektöre hem de geleceğe inancımızı yineledi.
GROWTECH SEKTÖRÜ BULUŞTURUYOR
Dünyadan olduğu gibi Türkiye’nin dört bir tarafından gelen çiftçilerin de fuardaki teknolojilere ve ürünlere oldukça ilgili olmasıydı. Tohum, toprak bakım, bitki koruma/ besleme, sulama, fide gibi alanlarda stant açmış markalara yoğun ilgi vardı. İklim kriziyle mücadele eden ve girdi maliyetlerini düşürmeye çalışan çiftçilerin ortak paydası verimliliği artırmak, değer katmak için teknoloji kullanımının gerekliliğine inanmış olmaları. Çiftçi Antalya’da tarım bilimin en kıymetli paydaşı olan bilim insanlarına, inovasyona ve teknolojiye sahip çıktı.
GROWTECH ARTIK BİR MARKA
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu Growtech fuar Haber’e yaptığı açıklamada; “BAİB olarak düzenlediğimiz “alım heyeti programı” ile fuara gelen yapancı sektör temsilcileriyle üye firmalarımızı aynı masada buluşturup, bayilik, satış, distribütörlük gibi konularda işbirliği yapılmasını sağlıyoruz. BAİB olarak 2023 hedefimiz 3 milyar dolarlık ihracat. Rusya Ukrayna savaşı, COVİT ve Çin’de yaşanan sorunlar nedeniyle 2022 zor geçse de 2023’ten umutluyuz tarımın kalbi Kasım’da Antalya’da atmakta” dedi.
GROWTECH AKLI
Son yıllarda özel sektörün en büyük problemlerinden biri ARGE’ye bütçe ayıramamak, Tarım ARGE’nin çok önemli olduğu sektörlerin başında geliyor. Fuarın en sevindirici yanlarından biri hemen hemen her stantta iş birliği yapmış, teknoloji ve ürün geliştirmiş bilim insanlarının olmasıydı. Türk tarımı pek çok farklı sektörün aksine üniversiteler ve hocalarla işbirliği içinde. İklim krizinden tarımı koruyacak, verimi artıracak yeni teknoloji ve inovasyonun peşinde. Ziraat Fakülteleri, Mühendislik Fakülteleri, Tıp, Mikro biyoloji, Moleküler Biyoloji daha pek çok disiplinden uzman, tarım için ürettikleri akıl ve bilim ile Antalya’daydı. İşte bu yüzden “aklım, Growtech’te üretilen devasa akıl, bilim ve yeniliklerde” kaldı.
HERKES GROWTECH’TE
Tarımın son yıllarda popülerleşmesinden kaynaklı yatırımlar hız kazansa da gerçek tarım endüstrisi hala istenilen desteği göremiyor. Bankalar, Sivil toplum Kuruluşları, Vakıflar hatta Hükümet bile çoğu zaman tarıma destek adı altında küçük çaplı, endüstride karşılığı olmayan girişimleri destekliyor. Gerçek tarım endüstrisi Antalya’da gövde gösterisinde bulundu, tarıma yatırım yapmak isteyenlerin görmelerini isterdim.
TARIMIN YENİ FIRSATLARI
Tüketim alışkanlıkları, tarımsal üretimin çevresel etkileri, gezegenin geleceğini tehdit ederken firmalar geliştirdikleri yeni teknolojilerle tarımın önündeki fırsatları anlamamızı sağladı.
START UP’LARDAN TARIMA İLGİ
Fuarda birçok türde katılımcı vardı. Yeni nesil tarım “start up” örneklerinden tutun da tarıma yatırım yapmış devasa holdinglerin stantları oldukça ilgi çekiciydi. Tarımın paydaşları temsilcileriyle birlikte fuar boyunca yapılan çeşitli oturumlarda bilgi ve deneyim aktarımı yapmayı ihmal etmedi.
TARIMIN SUYUNA FARKINDALIK
Growtech sektörün tüm paydaşlarını aynı çatı altında toplamada oldukça başarılı. Basınçlı Sulama Sanayicileri Derneği (BASUSAD) Başkanı Rahmi Çakarız, “yeryüzündeki kullanılabilir suyun dörtte üçü tarımda kullanılıyor. Onun da yarısı yanlış teknoloji nedeniyle israf ediliyor” diyerek, fuarın modern sulama tekniklerinin tanıtımına sağladığı katkıya dikkat çekti. Su milli ve stratejik bir mesele, gelişmiş ülkeler yıllardır su kotası koyuyor, modern sulama tekniklerini teşvik ediyor. Su Şurası’nın üzerinden yıllar geçti, Türk tarımında sulamanın hala % 75’den fazlası vahşi sulama ile yapılıyor.
İNOVASYON ÖDÜLLERİ
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile gerçekleştirilen “ATSO Growtech Tarım İnovasyon Ödülleri” sahiplerini buldu.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar; “Dijital Tarım akademisi” kurma projelerinden de bahsetti. Bahar, gelecek 100 yılda iklim değişikliği ekseninde “Antalya Ürün Deseni” çalışacaklarını ifade etti.
TÜRK TARIMI TİCARETİN ÇATLAKLARINI DOLDURABİLİR
Rusya Ukrayna savaşı ve iklim değişikliği ile birlikte ticaret yolları ve yeni ekonomi coğrafyaları değişiyor. Tüm dünya iklim krizinin olumsuz etkileriyle mücadele ederken kuzey ülkeleri artan güneşlenme süreleri ve yeni tarım topraklarıyla geleceğin şanslı tarım ülkeleri olabilir. Avrupa, enerji krizi nedeniyle gübre fabrikalarına kilit vurdu sera gazı salınımları nedeniyle katma değersiz tarım ürünlerini üretmekten vazgeçiyor. Dünyadaki gelişmeleri takip eden tarım sektörü, geliştirdiği yeni teknoloji ve ürünlerle dünya tarım ticaretinden alacağı payı artırmayı hedefliyor. Tüm bunları konuk olduğum stantlarda, dinlediğim konuşmalarda ve ürünlerde gördüm.
AKIL TUTULMASI DEĞİL AKIL BİRLEŞMESİ LAZIM
Fuarda birlikte dolaşma imkânı bulduğum Frankfurt School of Finance Management tarım direktörü ve meslektaşım İbrahim Oğuz’un şu tespiti çok önemliydi. “Bu fuarda gördüğümüz her şeyi üretim ve sürdürülebilirlik anlamında birleştirebilir ve bunu ortak akla indirgeyebilir isek bugün gıda sektöründe yaşadığımız ya da gelecek ile ilgili endişe duyduğumuz sorunların kendiliğinden ortadan kalktığını görebiliriz”
GROWTECH’TE TARIM AKLINI GÖRDÜM
İnovasyon, teknoloji, onlarca farklı pazar, fuara inanmış sektör paydaşları, bilim insanları, profesyonellik, çaba ve umut. Tüm bunları Growtech’te Antalya’da gördüm. Antalya tarımı farklıdır, güçlü, iradeli ve akılcıdır, bir daha gördüm, bir daha inandım.
Özetle; Türk tarımında pek çok olumsuz gelişme, strateji eksikliği, plansızlığa rağmen, Antalya’da “tarım aklı” “akıllı tarım” dayanışma ve çiftçi ilgisi gördüm, katkı sunanların eline, emeğine sağlık.
Ziraat Odalarından Nevşehir Tarım Fuarı İçin Davet
İl ve ilçe ziraat odalarından oluşan Nevşehir Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanlığı, tüm vatandaşları, çiftçileri ve üyelerini, Nevşehir’de 1 Aralık’ta açılacak olan Tarım Fuarı’na davet etti. 1 Aralık Perşembe günü açılacak olan fuar 4 Aralık pazar akşamı sona erecek. 1-4 Aralık 2022 tarihleri arasında gerçekleşecek olan fuar, Nevşehir Kapalı Pazar yerinde olacak. 1 Aralık Perşembe günü saat 11.00 da fuar ziyaretçilere açılacak, 2 Aralık Cuma günü saat 10.30’da da protokolün katılımıyla açılış töreni düzenlenecek. Nevşehir de ilk kez yapılmasından dolayı katılımın yüksek olması bekleniyor. Bir çok sektörden firma fuarda ürünlerini sergileyerek vatandaşlara tanıtım ve satışta bulunacak. Konu hakkında açıklama yapan Nevşehir Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanlığı; “Nevşehir İl ve İlçe Ziraat Odalarımızın talebi üzerine, Tarım ve Orman Bakanlığının desteği ve odalarımızın katkılarıyla 1-4 Aralık 2022 tarihlerinde Nevşehir’de ilk kez Tarım Gıda ve Hayvancılık Fuarı düzenlenecektir. Vatandaşlarımızı fuar alanında açtığımız standımıza çeşitli ikramlarda bulunarak çay içmeye, sohbet etmeye bekliyoruz. Fuara katılmak isteyen herkes davetlidir” denildi.
DAVUTOĞLU KUR KORUMALI TARIM DÖNEMİ BAŞLAYACAK
GELECEK Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Organik tarımı teşvik edeceğiz ve katma değeri yüksek üretim alanlarına yöneleceğiz.
GELECEK Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Organik tarımı teşvik edeceğiz ve katma değeri yüksek üretim alanlarına yöneleceğiz. Faizciyi değil üreticiyi destekleyeceğiz. Hayat pahalılığına karşı tüketiciyi koruyacağız fakat üreticiyi ezerek tüketiciyi korumak değil üreticiyi teşvik edecek anlayışı tarıma getireceğiz. Kur korumalı tarım dönemi başlayacak dedi.
Burdur’da temaslarda bulunan Ahmet Davutoğlu, Bucak Ziraat Odası’nı ziyaret edip, Oda Başkanı Bilal Özel’den tarımsal üretime ilişkin bilgi aldı. Daha sonra Bucak Organize Sanayi Bölgesi’nde süt fabrikasına giden Davutoğlu, işletme sahibi Süleyman Duran ile konuşup sorunları dinledi. Burada işçilerle de bir araya gelen Davutoğlu, fabrika çıkışı açıklama yaptı.
Tarımda alarm verici sinyaller olduğunu kaydeden Davutoğlu, Bu sadece Burdur’da değil tüm Türkiye’de var. Özellikle hayvancılıkta bu bölge. Türkiye’nin en saf, en temiz tütünün üretildiği, en doğal hayvanların yetiştirildiği bir bölge fakat son dönemde süt maliyetleri ile fiyatları arasındaki dengesizlik, üreticiden tüketiciye giden kanalların tıkanması; süt üreticisinin bu alanı bırakıp, ineklerini kesime gönderdiği dönemden geçiyoruz. Bu Türkiye için büyük bir tehlike. Süt çocukluktan itibaren insanoğlunun en temel ihtiyacıdır. Türkiye gibi bir ülkede süt konusunda böyle bir kriz yaşanıyorsa bu temel ihtiyaç güvenlik sorunu haline gelmiş demektir. Çocuklarımızın ilk ve ortaokul çağlarındaki büyüme kaynağı peynirden yoğurda birçok alanda temel malzemesi süt dedi.
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü
Önümüzdeki dönemde milletin tercihi ile tekrar iktidar nasip olduğunda faizcilere giden, kur korumalı mevduata giren, hiç üretmeden, oturduğu yerde para kazanan kesimlere giden kaynakları keseceğiz. Burdur ve Bucak gibi güzel diyarlarda alnının akıyla helal rızık için çaba sarf eden çiftçilerimize bu kaynakları aktaracağız. Tarım politikasını devreye sokarak, havza bazlı tarım üretimlerini teşvik edeceğiz. Çiftçilere bugün verilen destekler 40 milyar TL civarında. Çiftçilerimizi ayağa kaldırmadan Türkiye’yi ayağa kaldıramayız. Özellikle meralar, hayvancılık alanlarını genişletmek, yem fiyatlarını mutlaka sübvanse edip, kur korumalı mevduat yerine, kur korumalı yem, gübre ve mazot gibi kur artışlarından etkilenmeyecek şekilde bunları yapacağız. Burdur’a has çörekotu sıkıntılarını az önce dinledim. Çörek otu, Burdur’un en kaliteli ürünlerinden biri. Organik tarımı teşvik edeceğiz ve katma değeri yüksek üretim alanlarına yöneleceğiz. Faizciyi değil üreticiyi destekleyeceğiz. Hayat pahalılığına karşı tüketiciyi koruyacağız fakat üreticiyi ezerek tüketiciyi korumak değil üreticiyi teşvik edecek bir anlayışı tarıma getireceğiz. Kur korumalı tarım dönemi başlayacak.
Tozlaştırıcı arılarla daha sağlıklı ve daha fazla tarımsal üretim yapılacak
Eskişehir il tarım ve orman müdürlüğünün mihalgazi ve sarıcakaya ilçelerinde, tarım ve orman bakanlığı’nın ankara zirai mücadele merkez araştırma enstitüsü müdürlüğü ile birlikte yürüttüğü “alternatif tozlaştırıcılar ile tarım (att) projesi” kapsamında üretici ve kadın kooperatiflerinin katılımı ile toplantı gerçekleştirildi.
Üreticiler ve kadın kooperatiflerinin katılımı ile yapılan toplantıda, tozlaşma, tozlaştırıcı arılar, verimde kalite gibi konulara değinildi. Alternatif Tozlaştırıcılar ile Tarım (ATT) Projesinin neden uygulanması gerektiği konusunda üreticilere bilgi verilmesinin ardından, ülkemizde verimi arttırabilecek birçok etkili tozlaştırıcı arı türünün mevcut olduğu ve bu tozlaştırıcı arı türlerinin hangileri olduğu konusuna değinildi. Ayrıca tozlaştırıcıları koruyarak polinasyon hizmetlerinden daha fazla yararlanıp kaliteli ürün elde edilebileceği vurgulandı. İlaçlama zamanının önemine değinilen toplantıda; doğru toprak işleme, tozlaştırıcıları desteklemek için hangi bitkilerin ekilebileceği ile arıların yuvalanma alanları ve su desteğinin önemi de anlatıldı. Tozlaştırıcıların tüm dünyada hızla azaldığı ve tozlaştırıcı cenneti olan ülkemizde de bu tehditle karşı karşıya kalmamak için çözüm olarak üreticilerin tarlalarındaki tozlaştırıcıları desteklemeleri gerektiği ve bunun karşılığında yüksek verim elde edebilecekleri ve bölgede söz sahibi olduğumuz sebze üretiminde pestisit kullanımının azaltılması gerektiği vurgulandı. Toplantı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Biyolojik ve Biyoteknik Mücadele konusunda üreticilere verilen desteklerin bahsedilmesinin ardından sona erdi.
Toplantıya Ankara Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nde görevli Doç. Dr. Yasemin Güler, Dr. Aydemir Barış, Isparta Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nde görevli Dr. Cumhur Sarısu, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Çiğdem Özenirler, Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Nizamettin Çetiner, Mihalgazi İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Gürel, Sarıcakaya İlçe Tarım ve Orman Müdürü Haydar İpek ve teknik personel katıldı.
Konuyla ilgili açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığının, bitkisel üretimde zararlı organizmalar ile mücadele çerçevesinde kimyasal ilaç kullanımının azaltılması, insan sağlığının ve doğal dengenin korunması için biyolojik ve /veya biyoteknik mücadeleye öncelik verdiği ve üreticileri desteklediği belirtildi.
Süt ürünü etiketlerine ilişkin yeni düzenleme
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tebliğine göre süt ürünlerinin etiketinde ‘köy’, ‘ev’, ‘geleneksel, çiftlik’ ve ‘yüzde 100’ gibi ifadeler yer alamayacak. Ayrıca süt ve süt ürünlerinde aroma vericilerin kullanımı da yasaklanırken, ısıl işlem görmüş fermente ürünler için yeni hükümler getirildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Fermente Süt Ürünleri Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tebliğe göre fermente süt ürünlerinin etiketinde ‘köy’, ‘ev’, ‘geleneksel, çiftlik’ ve ‘yüzde 100’ gibi ifadeler yer alamayacak.
Tebliğ, fermente süt ürünlerinin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, ambalajlanması, depolanması, taşınması ve pazarlanması için gereken ürün özelliklerini belirliyor.
Yapılan revizyonla ayrıca kefir ürününün tanımı yeniden düzenlendi. Türkiye’ye özgü bir ürün olan süzme yoğurdun ayrıca tanımı yapılarak, ürüne dair kriterler belirlendi.
AYRANA EKLENEBİLECEK TUZ ORANI DÜŞÜRÜLDÜ
Isıl işlem görmüş fermente süt ürünü için de yeni hükümler eklenerek, ürüne ait kriterler düzenlendi. Ayrana eklenebilecek tuz oranı ise yüzde 1 iken, bu oran yüzde 0,8’e düşürüldü.
Tebliğ kapsamındaki ürünlerin üretiminde kullanılan starter kültürlere ilave olarak eklenebilecek yan kültürlerin etiket bilgilerinde belirtilmesi zorunlu hale getirildi.
Tebliğde yapılan bir diğer düzenleme ile ürünlerde laktaz enzimi hariç hiçbir enzimin kullanılamayacağı hükme bağlandı. Üretilecek ürünlerde birden fazla farklı hayvan türüne ait süt kullanılması durumunda, sütün elde edildiği hayvan türlerinin adlarının, etikete belirtilmesine ilişkin düzenleme yapıldı.
Yeni düzenleme ile süt ve süt ürünleri aroma vericilerinin kullanımı da yasaklandı.
AMBALAJ DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN SON TARİH 31 ARALIK 2023
Tebliğ kapsamındaki ürünlerin etiketinde ‘köy’, ‘ev’, ‘geleneksel, çiftlik’ ve ‘yüzde 100’ gibi ifadelerin yer almayacağı hususuna yönelik düzenleme yapıldı.
Peynir olarak oldukça fazla ihracatı olan ve peynir mayası kullanılmadan yoğurt kültürü kullanılarak üretilen labne (labneh), ilgili tebliğinde düzenlenmek üzere bu tebliğ kapsamından çıkartıldı.
Piyasada var olan veya basılı ambalaj materyali olan gıda işletmecilerine, tebliğe uyum sağlamaları için 31 Aralık 2023’e kadar geçiş süreci tanındı. Yapılan düzenlemelerle, Avrupa Birliğine uyumun yanında taklit ve tağşişin önlenmesi, tüketicilerin korunması ve haksız rekabetin önlenmesi amaçlanıyor.
İtalya Tarım Bakanı Francesco Lollobrigida A Haber’e konuştu: Türkiye’ye teşekkür ederiz.
Dünyada gıda kıtlığının konuşulduğu bir dönemde Türkiye uluslararası bir sorunun daha çözümünde kilit rol oynadı. Karadeniz tahıl koridorunun kurulmasında öncü olan Türkiye’nin bu başarısı İtalya’dan da büyük takdir topladı. A Haber muhabiri Dündar Keşaplı’ya konuşan İtalyan Tarım ve Ormancılık Bakanı tahıl koridoru konusundaki başarıları nedeniyle Türkiye’ye teşekkürlerini iletti.
İTALYA BAKAN A HABER’E KONUŞTU!
Avrupa’nın doğusunda savaş batısında ise gıda kıtlığı tehlikesi söz konusu. Küresel siyasette isminden sıkça söz ettiren Türkiye, sorunların çözümünde ön ayak olmaya devam ediyor…
Türkiye’nin arabuluculuğuyla Birleşmiş Milletler gözetiminde imzalanan tahıl anlaşması Türk diplomasisinin bir kez daha tüm dünyadan takdir toplamasıyla sonuçlandı. Türkiye’nin bu başarısına son övgü İtalya’dan geldi. Tarım, Gıda egemenliği ve Orman Bakanı Francesco Lollobrigida, Başkent Roma’da düzenlenen Uluslararası Tarım ve Gıda Forumu’nda A Haber’in sorularını cevapladı.
Francesco Lollobrigida, “Türk hükümetine, gıda maddelerinin Ukrayna’dan çıkartılması için oynadığı arabulucu rolüyle ortaya koyduğu iş nedeniyle teşekkür ediyoruz. Türkiye, tahıl sorunun çözümünde önemli rol oynadı. Bununla bazı ihtiyaç sahibi ülkeler kurtulacak, diğer taraftan Avrupa’da gıda ürünlerindeki fiyatlar düşecek ama en önemlisi bazı Afrika ülkeleri var ki sadece bu tahıl ihracatıyla hayatta kalabilecek. Biz de hükümet olarak bazı dış misyonlarda bu operasyonu desteklemek üzere sembolik olarak bazı ekonomik katkılarda bulunuruz.” dedi.
Yeni italyan hükümetinin Tarım Bakanı Francesco Lollobrigida, İtalyan tarımının dünyadaki durumunu da değerlendirdi ve “İtalyan tarımı büyük bir kalite sunuyor bizim çiftçilerimizin çabaları sayesinde. Tabii ki bizim bunun kalitesini uluslararası düzeyde korumamız gerekiyor özellikle benzer ürünler karşısında. Biz hükümet olarak bunu yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
İtalyan Tarım ve Orman Bakanı Francesco Lollobrigida, yeni hükümetin bütçede tarıma önemli kaynak ayırdığına vurgu yaptı. Hükümetin önceliğinin tarım ürünlerinde maliyeti düşürmek olduğuna dikkati çekti. Francesco Lollobrigida, “Tabii ki yaşanan sorunlar var ve yeni bütçede var olan günlük sorunları çözmek için yatırımlar yaptık. Üretimde maliyetleri düşürmek hedefimiz. Üretim maliyetlerini düşürmek için birtakım adımlar atmaya çalıştık çünkü üretimden alıcıya ulaştığında alıcı yüksek fiyatlarla karşılaşabiliyor. Amacımız bunun önüne geçmek yani tüketiciye yüksek maliyetli ürünlerin ulaşmaması.” diye konuştu.
İtalyan Bakan Francesco Lollobrigida, ulusal tarım için bir diğer konunun da tohumculuk olduğunu belirtti. İtalya’nın yerli tohum projesini anlattı ve “İtalya’yı yeniden tohumlamak stratejisi üzerine çalışıyoruz. Bu üzerinde durduğumuz bir proje. Bize, sürdürülebilir İtalyan tarımı ve hem tarım ürünlerimizin ihracatında teminat verecek bir proje.” sözlerini kullandı.
.
Mersin'de tarım işçilerinin sabah çorbası belediyeden
Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından, kent genelindeki 60 farklı noktada gerçekleştirilen ‘1 ekmek 1 çorba’ uygulaması, soğuk kış aylarında henüz gün doğmadan tarla ve bahçelere çalışmaya giden tarım işçileriyle de buluştu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından, kent genelindeki 60 farklı noktada gerçekleştirilen ‘1 ekmek 1 çorba’ uygulaması, soğuk kış aylarında henüz gün doğmadan tarla ve bahçelere çalışmaya giden tarım işçileriyle de buluştu.
Sabah saat 05.00’de başlayan çorba ikramı, Okan Merzeci Bulvarı ile Çiftçiler Caddesi birleşim kavşağında yapılıyor. Çalışma hakkında bilgi veren Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Sosyal Yardımlar Şube Müdürü Özlem Yaşar, amaçlarının işçilere, işlerine gitmeden önce sıcak bir çorba ve ekmek ikram ederek, katkı sunmak olduğunu söyledi.
“İşlerinin başına gitmeden, onlara sıcak bir çorba ikram ediyoruz”
Her gün sabah 05.00’de tarım işçilerine ikramla başlayan ‘1 ekmek 1 çorba’ hizmetinin, kentteki 60 farklı noktada devam ettiğini belirten Yaşar, “Çorba ikramımız, özellikle sirkülasyonu fazla olan noktalarda, saat 09.00’a kadar devam ediyor. Mevsimlik tarım işçileri, bu noktada yoğunlukla bulunuyor. Geçiş noktaları 2. Çevre Yolu ile Çiftçiler Caddesinin kesişimi olan bu nokta. Burada toplanıp gidecekleri tarlalara, bahçelere dağılıyorlar. Biz de işlerinin başına gitmeden önce, bir sıcak çorba ve ekmekle onlara katkı vermeyi amaçladık. Bu noktada amacımıza ulaşıyoruz. Bu hizmeti sunabildiğimiz ve yanlarında olabildiğimiz için mutluyuz” dedi.
“Sabah sabah içimiz ısındı”
Yapılan ikramdan dolayı çok mutlu olduğunu belirten Asiye Doğan isimli vatandaş, “Çok güzel olmuş. Narenciye işinde çalışıyoruz. Mandalina-portakal kesiyoruz. Böyle bir hizmet verdiği için belediyemize teşekkür ederiz” derken, Zeynep Korkmaz isimli kadın ise “Sabah sabah içimiz ısındı” dedi.
Dağıtımın yapıldığı bölgede esnaflık yapan Mehmet Ali Navruz isimli vatandaş, “Burada işçiler var, çorbalarını içip gidiyorlar bahçeye. Ben de burada marketçilik yapıyorum, biz de hizmet yapıyoruz. Ben de faydalanıyorum, hanımla beraber içiyoruz. Sabahları çok güzel oluyor. Havalar soğudu zaten, çorba güzel geldi, insanların içi ısınıyor” ifadelerini kullandı.
Yağışlar çiftçinin yüzünü güldürdü
Adıyaman Ziraat Odası Başkanı Salih Şahan, yağmur yağışının çiftçinin yüzünü güldürdüğünü kaydetti.
Tohum ekim döneminde yağışların olmasının üretimi ciddi manada arttıracağını kaydeden Ziraat Odası Başkanı Salih Şahan, Aralık ayı içerisinde gerçekleşen nohut ve mercimek ekiminde de aynı şekilde yağışın olmasıyla çiftçinin sevincinin ikiye katlanacağını vurguladı.
Mevsimin yağışlı geçmesi ve tohum ekme döneminde yağışların yeterli düzeyde olmasının çiftçi için çok önemli olduğunu belirten Şahan, “Tarım, üstü açık bir fabrikadır. Her zaman doğal afetlerle karşı karşıyadır. Özellikle kuraklık ve don bu afetlerin en önemlisidir. İnşallah önceki yıllarda yaşadığımız kuraklık ve don afetini bu yıl yaşamayız. Aksi takdirde maliyetlerin yüksek oluşu, şartları daha da ağırlaştıracaktır” dedi.
Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvurularının 31 Aralıkta sona ereceğini hatırlatan Başkan Şahan, “Önceki yıllarda ÇKS başvuruları 1 Eylül’de başlayıp bir sonraki yılın 30 Haziran’ın da sona ermekteydi. Ancak bu yıl ÇKS başvuruları 1 Eylülde başlamış ve 31 Aralıkta sona erecektir. Çiftçilerimiz mağduriyet yaşamamaları için 31 Aralığa kadar ÇKS başvurularını yapmaları gerekmektedir. Bu yıl başvurular e-Devlet üzerinden ve fiziki olarak Tarım ve Orman İl, ilçe müdürlüklerine gidilerek başvuru yapabilecek. Ancak üyelerimiz ÇKS başvurularını gerek e- devletten veya Tarım ve Orman İl veya ilçe müdürlüklerine giderek ÇKS başvurularını yaptıktan sonra en geç 31 Aralık’a kadar bağlı oldukları Ziraat Odalarına giderek üyeliklerini güncellemeleri önem arz etmektedir. Aksi takdirde üyelerimizin aktif üyelikleri sistemde pasif duruma düşecek, dolayısıyla pasif duruma düşen üyeler tarımsal destekler konusunda sıkıntılar yaşayacaklardır” ifadelerini kullandı.