Topraksız tarımla 21 dönümde 210 dönüme denk ürün yetiştiriyor
İstanbul yaşayan Mehmet Emekli, yaklaşık 7 yıl önce aldığı bir kararla topraksız tarım üreticiliği alanında girişimci olarak, Beykoz’da yılda 500 ton civarında tarım ürünü toplanabilen arazi kurdu.
Kamu ve özel sektörde uzun zaman çalıştıktan sonra girişimci olmaya karar veren Mehmet Emekli, Beykoz’un Cumhuriyet Mahallesi’nde kurduğu 21 dönümlük kapalı alanda 210 dönümlük bir sahanın üretimine denk gelecek kadar ürün yetiştiriyor.
Girişimci Emekli, çalışanların büyük bir bölümü kadınlardan oluşan üretim sahasındaki çalışmaları, topraksız tarıma giriş hikayesini ve yakaladığı başarıyı, anlattı.
Topraksız tarımla 21 dönümde 210 dönüme denk ürün yetiştiriyor
Topraksız tarımın, Doğu Bloku ülkelerinde toprakların kullanılamaması nedeniyle ortaya çıkmış bir üretim model olduğunu ifade eden Emekli, bu yöntemin daha steril bir üretim yöntem ve toprağa gerek olmaksızın bitkinin ihtiyaç duyduğu şeylerin temin edildiği bir üretim metodu olduğunu aktardı.
“Yüzde 70 daha verimli”
Toprağın içindeki makro ve mikro elementleri suyla birlikte bitkiye verdiklerini, suyun iletken hızının çok yüksek olmasından dolayı da yüzde 70 daha verimli olduğunu anlatan Emekli, şu bilgileri aktardı:
“Tesiste kullanılan ekstrem materyallere baktığımızda aslında çok olağanüstü şeyler yok. Elektriği kullanıyoruz. Çok düşük kullanıyoruz. Yine suyu kullanıyoruz ama konvansiyonel tarıma göre yüzde 95 daha az su kullanarak ürün yetiştiriyoruz. Çünkü kapalı devre üretim metodunu benimsediğimiz için çok daha az kullanıyoruz. Bulunduğumuz alan 37 bin metrekare ve 21 bin metrekaresi kapalı alan. Yıl sonuna kadar 30 bin metrekare kapalı üretim sahası olacak ve 30 dönümü tamamladığımızda Türkiye’deki çalışan en büyük üretim sahası olacak.”
“Yılda yaklaşık 500 ton civarında bir yeşillik üretiyoruz”
Emekli, tesiste 40’ın üzerinde yenilebilir ot grubu ürettiklerini, bunların hazır salata ya da aromatik bitki olarak kullanılabildiğini belirtti.
Daha çok yeşil bitki ürettiklerini ifade eden Mehmet Emekli, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim üretim mantığımız şu: Sürdürülebilirlik ilkesini en iyi yaşayacağımız nokta burası. Çünkü Akdeniz ikliminde yetiştiği için o lokasyondan geliyor. Oradan buraya gelirken çok ciddi bir fire oluşuyor. Biz burada ürettiğimiz için hem şehre çok daha yakınız hem de çok daha taze olarak kullanıcıya ulaştırıyoruz. Yılda yaklaşık 500 ton civarında bir yeşillik üretiyoruz. Biz zaten ürettiğimiz ürünlerin bir kısmını hazır salata olarak kullanıcıya iletiyoruz. Bir kısmını da nihai ürün olarak, adet olarak vermekteyiz.”
“Üretirken zirai ilaç kullanmıyoruz”
Herkesin tüketim ihtiyacı olduğunu ve kendisinin de temel bir ihtiyacı karşılayabilmek için bu işe girdiğini kaydeden Mehmet Emekli, 21 dönümlük alanda 210 dönümlük bir sahanın üretimine denk gelecek kadar ürün ürettiklerini söyledi.
Topraklı tarım yöntemiyle yılda 15-20 bin kök ürün alırken topraksız tarımla yılda 100 bin kök topladıklarını aktaran Emekli, neredeyse 6-7 kat daha büyük bir alanda üretim yapıyormuş gibi ürün elde ettiklerini ifade etti.
Ürünleri yetiştirirken zirai ilaç kullanmadıklarına dikkati çeken Emekli, “Zirai ilaç kullanmadığımız için de insanlara doğrudan negatif bir etkisi yok. Yurt dışına ya da yurt içine ürünlerimizi gönderdiğimizde, klas markalara gönderiyoruz. O markalar ürünlerimizi SGS laboratuvarlarında analize tabi tutuyorlar. O analiz sayesinde de ürünün üzerinde hiçbir kalıntı olmadığını her ay içerisinde görmüş oluyoruz” dedi.
Sahada 22 kişilik bir ekibin çalıştığını, bunların yüzde 70’ini kadınların oluşturduğunu belirten Emekli, “Bu bizim için çok keyif veren bir durum. Çünkü doğrudan üretimin içerisindeyiz ve bu üretimi en sağlıklı ve en doğru yapacak insanların yine kadınlar olduğunu düşünerek biz üretim kadromuzu kadınlardan oluşturuyoruz” ifadelerini kullandı.
Tarihler öne çekildi! Mazot gübre desteği ne zaman ödenecek?
Bakan Kirişçi mazot ve gübre desteklerinin öne çekilmesiyle çiftçilerin, ekim döneminde girdi maliyetlerini düşünmeden üretim yapabileceğinin altını çizdi. Açıklamalar sonrasında tarımsal destek ödemeleri hakkında merak edilenleri haberimizde derledik. İşte detaylar…
Tarım Bakanı Kirişci, “Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı hububat üreticilerine 2022 yılına ait mazot ve gübre desteklerini Mart 2023 yerine bu ay ödeyeceğiz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 29 Ekim itibarıyla tahıl koridorundan 9,3 milyon ton tahıl taşındığını belirterek, bunun yüzde 61’inin Avrupa, yüzde 26’sının Asya, yüzde 13’ünün de Afrika ülkelerine ulaştırıldığını bildirdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2023 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yapan Kirişci, tarım ve orman faaliyetlerini ulusaldan küresele taşıma çabası içinde olduklarını söyledi.
Bu çerçevede bu yıl 82 üst düzey uluslararası görüşme gerçekleştirdiklerinin altını çizen Kirişci, 10 ülke ile 13 anlaşma imzaladıklarını aktardı.
Kirişci, Rusya-Ukrayna savaşının, küresel gıda arzına olumsuz etkisinin 22 Temmuz’da İstanbul’da yapılan anlaşmayla çözüme kavuştuğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
Tarımsal destek ödeme takvimi: Ödemeler öne çekildi! 2022 Mazot ve gübre desteği ne zaman ödenecek, ne kadar? Tarımsal destek ödemeleri ne zaman yatacak?
“Sayın Cumhurbaşkanı’mız bütün dünyaya örnek olacak bir diplomasi trafiği yürütmüş ve Birleşmiş Milletler (BM) ile bu darboğaz aşılmıştı. 29 Ekim itibarıyla tahıl koridorundan 9,3 milyon ton tahıl taşınmış, bunun yüzde 61’i Avrupa, yüzde 26’sı Asya, yüzde 13’ü Afrika ülkelerine ulaştırılmıştır. BM’nin en az gelişmiş ülkeler kategorisinde yer alan ülkelere giden tahılın oranı ise sadece yüzde 5,9’dur. Ukrayna tahılının alıcıları, maalesef yoksul olmayan ülkelerdir. Biz Türkiye olarak, gıda sıkıntısı çeken ülkelerin daha fazla yararlanması şartıyla ilk dönemi 19 Kasım’da sona erecek olan tahıl koridorunun ikinci dört aylık dönemde de açık tutulmasını arzu ediyorduk. Maalesef son yaşanan gelişmeyle Rusya’nın konu ile ilgili almış olduğu aksiyon, ‘yeniden başa mı dönülüyor?’’ sorusunu gündeme getirmiştir.”
Tarımsal destek ödeme takvimi: Ödemeler öne çekildi! 2022 Mazot ve gübre desteği ne zaman ödenecek, ne kadar? Tarımsal destek ödemeleri ne zaman yatacak?
Üretimde sürdürülebilirlik için planlamayı, planlama için ileri teknolojiyi önceleyerek tarım politikalarını geliştirdiklerine işaret eden Kirişci, politikalarla hem üretici hem de tüketicinin yanında olduklarını vurguladı.
Kirişci, tarım sektörünün son 19 yılın 15’inde büyüme gösterdiğini söyledi. “Tarımsal hasılamız, 2002 yılında 25,1 milyar dolardan yüzde 78,1 artışla 2021 yılında 44,7 milyar dolara yükseldi.” diyen Kirişçi, tarımsal ihracatta dikkate değer bir artış trendi içinde olunduğunu söyledi.
Vahit Kirişci, şöyle devam etti:
Tarımsal destek ödeme takvimi: Ödemeler öne çekildi! 2022 Mazot ve gübre desteği ne zaman ödenecek, ne kadar? Tarımsal destek ödemeleri ne zaman yatacak?
“Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız 2002’de 3,8 milyar dolar iken 2021’de 6,5 katına çıkarak 25 milyar dolara ulaştı. Fındık, kuru üzüm, kayısı, incir, ayva ve buğday unu ihracatında dünyada birinci sıradayız. Son 20 yılda 87 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla, tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçıyız. Ocak-Eylül 2022 döneminde ihracatımız 21,2 milyar dolar ile önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22 arttı. Aynı dönemde 17,4 milyar dolar ithalat gerçekleşmiş olup dış ticaretimiz 3,8 milyar dolar fazla verdi. Yıl sonu itibarıyla tarım ve gıda ürünleri ihracatımızın 30 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz.”
Çiftçilere 1 Ekim’den itibaren Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) e-Devlet Kapısı’ndan erişim imkanı sağladıklarını anımsatan Kirişci, bugün itibarıyla e-Devlet üzerinden 440 binden fazla ÇKS belgesi oluşturulduğunu söyledi.
Kirişci, mazot ve gübre desteklerinin öne çekilmesiyle çiftçilerin, ekim döneminde girdi maliyetlerini düşünmeden üretim yapabileceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
Tarımsal destek ödeme takvimi: Ödemeler öne çekildi! 2022 Mazot ve gübre desteği ne zaman ödenecek, ne kadar? Tarımsal destek ödemeleri ne zaman yatacak?
“ÇKS’ye kayıtlı, hububat üreten çiftçilerimize, 2022 yılı üretim dönemine ait mazot ve gübre desteklerini, 2023 Mart ayı yerine bu yıl içinde ödemeye başlayacağız. Bundan böyle söz konusu destekler çiftçilerimize nakit olarak verilmeyecek, Ziraat Bankası kartlarına yüklenecek. Başvurular internet ve mobil bankacılık da dahil olmak üzere bugün itibarıyla başladı. Çiftçilerimiz, kartlarına tanımlanan destekleme ödemelerini sadece mazot ve gübre alımında kullanabilecek. Ayrıca Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin verdiği 100 bin lira tutarındaki faizsiz kredi miktarını 200 bin liraya çıkardık. Bunun 100 bin liralık kısmı yine ayni olarak sadece mazot ve gübre alımında kullanılmak üzere banka kartlarına yüklenecek.”
Tarımsal destek ödeme takvimi: Ödemeler öne çekildi! 2022 Mazot ve gübre desteği ne zaman ödenecek, ne kadar? Tarımsal destek ödemeleri ne zaman yatacak?
Son 20 yılda sertifikalı tohum üretiminin yüzde 813 artışla 1,3 milyon tona çıktığını belirten Kirişci, tohum ihracatının, 2002’de 17 milyon dolarken 2021’de 215 milyon dolara çıkarıldığını söyledi.
“HAYVANCILIK DESTEKLERİNİN TARIMSAL DESTEK İÇİNDEKİ PAYINI YÜZDE 25’E ÇIKARDIK”
Kirişci, büyükbaş, küçükbaş, kanatlı ve arıcılıkta yürütülen çalışmalarla hayvancılığı güçlendirdiklerini belirtti.
Dijital tarım çözümüyle yüzde 30'a varan su tasarrufu
Vodafone Business, abcoFARM’ın Adana Sarıçam’daki narenciye ve sert çekirdekli meyve arazilerine Dijital Tarım ve Toprak Nem Takip İstasyonları kurdu.
Vodafone Business, abcoFARM’ın Adana Sarıçam’daki narenciye ve sert çekirdekli meyve arazilerine Dijital Tarım ve Toprak Nem Takip İstasyonları kurdu. Bu entegre tarım çözümü ile dijital platform, sulama otomasyon sistemini doğrudan topraktan aldığı veri ile yönetiyor. Tarım şirketi de bu çözümlerle, sulamada yüzde 20-30 verimlilik, zararlı takibi ve hastalık erken uyarı sistemiyle etkin bitki koruma ürünleri kontrolü sayesinde yüzde 15 tasarruf sağladı.
İşletmelerin dijital iş ortağı Vodafone Business, 1000 dönümlük narenciye ve sert çekirdekli meyve bahçesine uçtan uca otomasyona sahip bir çözüm arayan tarım şirketi abcoFARM’a dijital tarım çözümüyle destek veriyor. Tarım şirketinin ihtiyaçları doğrultusunda tarım alanında entegre bir yapı kuran Vodafone Business, araziye kurulan Dijital Tarım ve Toprak Nem Takip İstasyonları sayesinde sulama otomasyon sistemini doğrudan topraktan aldığı veri ile yönetip en doğru sulama planlamasını yapabiliyor.
Yapılan açıklamaya göre, tarım şirketinin arazilerine kurulan Dijital Tarım İstasyonları ile her 10 dakikada bir toprak nem verisi sulama otomasyonuna iletiliyor. Buradan gelecek veri ile sulama ihtiyacı karşılandığı an itibariyle otomasyon sulamayı durduruyor. Bu şekilde hem gereksiz sulamanın önüne geçiliyor hem de enerji tasarrufu sağlanıyor. Bu yapı aynı zamanda insansız olarak uçtan uca sulama yönetiminin sağlandığı Dijital Tarım İstasyonları ile tam entegre bir kurgu içinde çalışıyor.
Tarım şirketine sunulan bu çözüm, ulaşılması zor ve kapsamanın düşük olduğu bölgelerde uzun süre etkin kalması gereken cihazlar için yüksek kalitede iletişim sağlayan Dar Bant Nesnelerin İnterneti (NB IoT) ile birlikte ilk defa Vodafone Business’ın dijital tarım çözümlerinde kullanılıyor. Tarım şirketi, bu sayede 1000 dönümlük narenciye ve sert çekirdekli meyve bahçesinde 28 ayrı noktadan sulamanın kontrolünü uzaktan yapabilen, anlık toprak altı ve dış ortam sıcaklığını bildiren, Akdeniz meyve sineğini doğaya bir kimyasal bırakmadan yerinde takip edip raporlayabilen, olası diğer hastalık ve zararlılarda erken uyarı veren sistemleri hayata geçirdi.
Dijital Tarım İstasyonları üzerinden gelecek yağış bilgisine istinaden otomasyon, yağışlı günlerle ilgili sulama operasyonunu değiştirebiliyor. Böylece gün içinde ya da haftalık olarak olası yağış durumu ve yağış miktarı ile araziyi etkileme durumları, o haftaki sulama planlamasında erken operasyon yönetimi ile tasarruf ve verimlilik sağlıyor. Tarım şirketi şimdiden hava şartlarına da bağlı olarak sulamada yüzde 20-30 verimlilik, zararlı takibi ve hastalık erken uyarı sistemiyle etkin bitki koruma ürünleri kontrolü sayesinde yüzde 15 tasarruf sağladı.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, gerçekleştirilen iş birliği ile ilgili şunları söyledi:
“Vodafone Business olarak, dijital dönüşümü tarım sektöründe de sağlıyor ve verimlilik çalışmalarımızla tarımsal üretimi geliştiriyoruz. Geleneksel yöntemlerle yapılan çiftçilikte, çok daha fazla su, gübre, mazot ve başka kaynaklar harcanıyor ve bu durum maliyetleri de artırıyor. Dijital teknolojiler kullanıldığında çiftçilerin iş yapış şekilleri tamamen değişiyor. ‘Dijital Tarım’ projesine başladığımız günden itibaren 384 adet dijital tarım istasyonunda 13 binden fazla üreticiye ulaştık. Anlık uyarılar ve doğru zamanlama ile sulama, gübreleme, ilaçlama alanlarında hem ekonomik katkı sağladık hem de ürün ve ekipman kayıplarını azalttık. abcoFARM’ın narenciye ve sert çekirdekli meyve arazilerine kurduğumuz Dijital Tarım İstasyonları ve Toprak Nem İstasyonları ile aldığımız sonuçlar da bunun güzel bir örneği. Bu istasyonlarımız ile sulama otomasyon sistemini doğrudan topraktan aldığımız veri ile en doğru sulama planlamasını sağlayabilmesi adına tam entegre yönetiyoruz. Böylece marka, ürünlerini, iyi tarım uygulamaları ve dijital tarım üretim sertifikaları ile kendi paketleme tesisi içerisinde operasyonu tamamlayıp son tüketici ile buluşturabiliyor. Tarımda dijitalleşmenin hız kazanacağına ve yaygınlaşmaya devam edeceğine inanıyoruz. Üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.”
abcoFARM Yönetim Kurulu Üyesi Neşe Sütçü ise şöyle konuştu: “Vodafone Business’ın tarım alanındaki ilk entegre çözümünün arazilerimizde kurulmasından memnuniyet duyuyoruz. Bu, bir Abdioğulları şirketi olarak şirketimizin öncü ve yenilikçi karakteriyle de örtüşüyor. Tarım çokça söylendiği gibi üstü açık bir fabrika ve risklerin yaklaşık yüzde 70’i iklime ve saha koşullarına bağlı. ‘Ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz’ mantığı ile çıktığımız bu yolda ‘Dijital Tarım İstasyonları’nı kullanarak bu riskleri daha kontrol edilebilir hale getirdik. Zeytinyağı ve sofralık zeytin üretimi gerçekleştirdiğimiz zeytin bahçelerimizde halihazırda dijital tarım yatırımlarımız vardı. Bu yatırımlar dijital tarımın bize sağladığı kazanımların bilincine varmamızı sağlamıştı. Bu sebeple, narenciye ve sert çekirdekli meyve üretimi yaptığımız bahçelerimize tam entegre sistemle yeni yatırım yaparak güvenli, tasarruflu ve çevre dostu bahçecilik anlayışımızı bir üst seviyeye taşıdık. Bahçemize kurulumu sağlanan iklim istasyonundan gelen bilgilerle don, fırtına, yağış risklerini görerek iş gücümüzü, entegre mücadelemizi, bitki besleme programlarımızı, kurduğumuz toprak nemi takip sensörleri ile sulamanın ne zaman ve ne kadar yapılacağını planladık. Böylece hem enerjiden ve sudan tasarruf sağladık hem de bitkiye ihtiyacı kadarını vererek verimi ve kaliteyi artırmayı hedefledik. Dijital zararlı takip kameraları kurarak zararlıların bahçemizdeki yoğunluğunu takip etme fırsatı yakaladık. Bu sayede sadece gerektiği zaman müdahalede bulunarak ekosistemi ve biyoçeşitliliği korumuş ve gıda güvenliğine katkıda bulunmuş olduk. Dijital Tarım İstasyonları’nın kurulması ile elektrik maliyetinde yüzde 20-25, bitki besleme-bitki koruma ürünleri maliyetlerinde yüzde 15-40, işçilik maliyetinde de yüzde 15-20 oranlarında tasarruf edeceğimizi öngörüyoruz. Dijital Tarım, Çukurova’nın bereketli topraklarının gelecek nesillere gerektiği gibi bırakılmasında önemli bir araçtır. Sürdürülebilir tarım uygulamaları; çiftçilik mesleğinin refahı ve devamlılığı için lüks değil, bir zorunluluktur.”
Dijital Tarım İstasyonu’nun sağladığı faydalar
Yapılan açıklamaya göre, hava durumunu anlık olarak takip ederken, toprağın nemini ve kalitesini de analiz eden Dijital Tarım İstasyonları, haşere, doğal afet gibi konularda da erken uyarı sistemi hizmeti sunuyor. Çiftçilere tarımsal işlemlere dair sulama ve gübreleme zaman önerileri sunan ürün, ayrıca toprak sıcaklığı ve nemine bağlı tohum ekim zamanı öneriyor; bitki besleme, bitki koruma, budama, hasat zamanına yönelik iş planlaması yapılmasına yardımcı oluyor. Dijital Tarım İstasyonu ile tarımsal veriler anlık takip edilip depolanıyor, analiz ediliyor ve güvenilir bir şekilde raporlanabiliyor. Bu verilerle risklere karşı efektif önlemler alınarak, daha güvenli tarım yapılması ve üretimin artırılması mümkün oluyor. Çiftçilere online ortamda erken uyarı gönderen sistem, doğru zamanda müdahale ile verimlilik artışı ve tasarruf sağlıyor.
TMSF, Aynes Gıda’yı Tarım Kredi’ye devretti
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ihale süreci tamamlanan Aynes Gıda’yı, KDV dahil 926 milyon 89 bin TL tutarındaki satış bedelini tahsil ederek Tarım Kredi Kooperatifi’ne devretti.
TMSF’den yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 1.000 işçinin çalıştığı ve her gün yaklaşık 20 bin çiftçinin süt sattığı Denizli’deki Aynes Gıda, iflastan kurtarıldıktan sonra ihaleye çıkarılmış ama satılamamıştı.
Son olarak 8 Eylül 2022 ‘de düzenlenen ihaleyle satış süreci başlatılan Aynes Gıda’nın, kapalı teklif, açık artırma ve pazarlık aşamalarının ardından Rekabet Kurulu’nun da olumlu görüş vermesiyle en yüksek teklifi veren Tarım Kredi’ye satışına onay verildi.
Tarım Kredi Kooperatifi bugün KDV dahil 926 milyon 890 TL ödeme yaptı ve Aynes Gıda’nın yönetimi TMSF’den Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri’ne ait TKT Hayvancılık ve Tarım Ürünleri AŞ’ye geçti.
SAHİPLERİ DOLANDIRICILIKTAN MAHKUM OLDU
Gerçeği yansıtmayan bilançolarla Aynes Gıda’yı olduğundan çok daha iyi durumda göstererek tahvil ihraç edilmesi ve bankalardan yüklü miktarda kredi kullanılması sebebiyle Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.
Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Aynes Gıda’nın eski yönetim kurulu başkanı Nevzat Serin, eski yönetim kurulu başkan yardımcısı Ayhan Batur ile eski yönetim kurulu üyesi Mehmet Ali Özkan’ın tahvil ihracı sürecinde finansal tablolarda kasıtlı bir şekilde, gerçeğe aykırı düzenlemeler yaptıklarını tespit etti.
Sanıklara dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından 3 yıl 4 ay hapis ve 20 bin Türk lirası adli para cezası verildi. Ayrıca eski hissedar ve yöneticiler haklarında terör örgütü FETÖ soruşturması kapsamında açılan davalar devam ediyor.
TMSF kayyımlığı döneminde şirketin cirosu ve karlılığı artmasına rağmen, bankalara ve tahvil sahiplerine olan eski borçların ödenebilmesine imkan olmadığı ortaya çıkmıştı.
Bu durum “sürdürülemezlik raporu” ile resmileşince, Aynes Gıda “Ticari İktisadi Bütünlük” (TİB) ihalesi yoluyla satışa çıkarılmış ancak ilk ihalede gelen teklifi TMSF düşük bulmuş ve Fon Kurulu satılmasını onaylamamıştı. (AA)
Tesadüfen bulunan taşlar 1700 yıllık tarım takvimini ortaya çıkardı
Kayseri’nin Develi ilçesinde tesadüfen bulunan ve üzerinde kırmızı boyalı şekiller yer alan kesme taşların, ay ve yıldızların konumlarına göre tarımsal faaliyet zamanlaması yapılan Roma dönemine ait biyodinamik tarım takvimi olduğu belirlendi.
5 TAŞA RASTLANDI
Kültepe Koramaz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Bilgin Yazlık, 2013 yılında arkadaşlarıyla Develi’de gezerken üstünde kırmızı kök boyalar işlenmiş çeşitli figürlerin yer aldığı 5 kesme taşa rastladı.
2005 yılında başlatılan kazılarda çıkarılan 4. yüzyıla ait sikkeler sayesinde taşlara tarihlendirme yapıldığı biliniyor.
Taşlarda resimler bulunduğunu anlatan Yazlık, “Üzerlerinde ayın evreleri ve takım yıldızlarına benzeyen belirli bir sistematikle dizilmiş noktalar olduğunu gördüm” dedi.
“ANADOLU’DA BİLİNEN İLK VE TEK ÖRNEK”
Araştırmaları sonucunda taşların, ay ve yıldızların konumlarına göre tarımsal faaliyet zamanlaması yapılan biyodinamik tarım takvimine ait parçalar olduğunu tespit ettiğini aktaran Yazlık, Roma döneminde kullanılan takvimin, Anadolu’da bilinen ilk ve tek örnek olarak öne çıktığını ifade etti.
İşte Kayseri’de ortaya çıkarılan tarım takvimine dair görüntüler…
Yüreğir Belediyesi Tarım Fuarı'nda yerini aldı
YÜREĞİR Belediyesi, Adana Uluslararası Tarım, Sera ve Bahçe Fuarı’nda yerini alarak tarım alanında yaptığı çalışmaları, projeleri ve ilçeye özgü değerleri ziyaretçilere aktarma fırsatı yakalıyor.
Yüreğir Belediyesi, dün başlayan ve 5 Kasım’a kadar devam edecek olan Adana Tarım ve Sera Bahçe Fuarı’nda yerini aldı. Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir’in de hazır bulunduğu fuarın açılışı Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin yanı sıra kent protokolünün katılımı ile yapıldı.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci açılışın ardından protokol üyeleri ile birlikte Yüreğir Belediyesi standını ziyaret ederek Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir’den ilçede uygulanan tarımsal çalışmalar hakkında bilgi aldı. Başkan Kocaispir, Bakan Kirişci’ye ‘Biyobozunur Atık Yönetimi Projesi’ kapsamında devam eden çalışmaları anlattı.
Biyobozunur projesi ile ilgili bilgi veren Başkan Kocaispir, “Biyobozunur atık yönetimi projemiz ile atıkların kompost şeklinde geri dönüşümünü sağlayarak ekonomiye, istihdama, sürdürülebilir tarıma ve toplumda geri dönüşüm bilincinin artırılmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Şantiyemizde 6 bin metrekarelik alanda kompost serim alanı oluşturduk. Kompost serim alanında topladığımız gıda ve peyzaj atıkları, özel makineler yardımıyla harmanlanarak 8 haftanın sonunda kompost denen bir maddeye dönüşüyor ve bu madde doğaya faydalı organizmalar içeriyor. Elde ettiğimiz kompostu çiftçimize ücretsiz dağıtmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Bilinçli tarım ve üretime dikkat çeken Başkan Kocaispir, “Yüreğir Belediyesi olarak önceliğimiz, ilçemizin başlıca ekonomik girdilerinden biri olan tarım üretimi konusunda çiftçilerimizin ve üreticilerimizin bilinçlendirilmesi. Bu nedenle eğitime büyük önem verdik. Kırsal Hizmetler Müdürlüğümüz bünyesinde bu kapsamda tarımsal eğitim kursları düzenledik. Kurslarımız yoğun ilgi görüyor” dedi.
Başkan Fatih Mehmet Kocaispir’in standı ziyaret eden çiftçi ve üreticilerle yakından ilgilendiği fuarda Yüreğir Belediyesi, tarımsal alanda yaptığı çalışmaları, projeleri ve ilçeye özgü değerleri ziyaretçilere aktarma fırsatı buluyor.
Herbalife’tan sürdürülebilir tarıma üretim desteği
Pandemiyle birlikte tüm dünyada artan bitkisel ürün tüketimi artmaya başladı. Artan talebi karşılamak için harekete geçen Herbalife Nutrition, bitkisel bazlı ürün portföyünü her geçen gün yeni ürünler ekleyerek sürdürülebilir tarıma destek veriyor. Günümüzde obeziteden mikro besin eksikliğine kadar her üç kişiden birinin yetersiz beslendiğini kaydeden Herbalife Nutrition Doğu Avrupa ve Afrika’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ozan Özsavaşcı, bitkisel bazlı yüksek miktarda üretim, sürdürülebilir ve besleyici gıdaların geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Şirketin büyüme planları ve 2023 hedefleri hakkında bilgi veren Özsavaşcı, dünyada özel beslenme ürünü pazarlarında hızlı büyüyen ve gelecek vaat eden ülkelerin başında olan Türkiye’nin de dahil olduğu toplam 95 ülkede faaliyet gösterdiklerini bildirdi. Öğün yerine geçen gıda ve protein takviyeleri kombinasyonunda marka olarak dünyada önde geldiklerini aktaran Özsavaşcı, 2021 yılında faaliyet gösterdikleri pazarlarda 2 binden fazla ürün ve 84 milyon kutu protein içeceği satışı gerçekleştirdiklerini duyurdu.
Geçen yıl 5,8 milyar doları küresel net satış rakamına ulaştıklarını belirten Özsavaşcı, “Bu yılın ikinci çeyreğinde ise 1,4 milyar doları net satışla şirketimizin karlılık hedeflerini sürdürüyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda 11 bin çalışana istihdam sağlıyoruz ve 50’si doktorasını tamamlamış 300 bilim insanı ile çalışarak ürünlerimizi tüketicilerimizin ihtiyaçlarına uygun inovasyonlarla geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.
“Dünyanın geleceği bitkisel beslenmede”
Sürdürülebilir gıda çalışmalarını şirketin odağına aldıklarını ifade eden Özsavaşcı, gıda endüstrisine sürdürülebilir beslenme sunma yolunda öncü bir rol üstlendiklerini vurguladı. Geleceğin nüfusunun beslenme alışkanlıklarına katkı sunma hedefiyle çalışmalarını yürüttüklerini dile getiren Özsavaşcı, “‘Nutrition for Zero Hunger’ programıyla; besleyici gıdalara erişimi kolaylaştırma, beslenme hakkında daha iyi eğitim verme, sürdürülebilir gıda kaynaklarını tespit etme ve dünya çapındaki krize dikkat çekmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, soya gibi bitkisel proteinlerin dünyanın artan nüfusunu sürdürülebilir bir şekilde beslemede kritik rol oynayacağını düşünüyoruz ve ürettiğimiz bitkisel proteinli ürünlerle bu alana katkı sunmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Euromonitor International tarafından yapılan araştırmada kilo yönetiminde 1 numaralı marka seçildiklerini ifade eden Özsavaşcı, dünyada başta Cristiano Ronaldo, LA Galaxy futbol takımı, olmak üzere 200’den fazla spor takımına, etkinliğe ve sporcuya sponsor olduklarını söyledi.
Distribütörlerinin %65’i kadınlardan oluşuyor
Beslenme alışkanlıklarındaki sorunlara dikkat çeken Herbalife Nutrition Türkiye Genel Müdürü Ediz Haksal ise Dünya Sağlık Örgütü’nün hareketsizliğin etkileri üzerine hazırladığı raporda dünyada 2030 yılına kadar yaklaşık 500 milyon kişinin fiziksel hareketsizlik nedeniyle kalp krizi, obezite, diyabet gibi çok ciddi hastalıklar yaşayacağı bildirildi.
Özellikle pandemi sonrasında hareketsizlik ve beslenme alışkanlıklarında yaşanan sorunların arttığını aktaran Haksal, beslenme alışkanlıklarını geliştirme misyonuyla faaliyetlerini sürdüren Herbalife olarak obeziteyle mücadele çok önemsedikleri konuların başında geldiğini belirtti.
Doğrudan satış sektöründe yer alan girişimcilerin yüzde 70’inden fazlasını oluşturan kadın girişimcilerin Herbalife’ın distribütör ağının merkezinde yer aldığını bildiren Haksal, kadının iş gücüne katılımında girişimcilik ekosisteminin desteklenmesinin büyük önem taşıdığını kaydetti.
Önemli paydaşları olan distribütörlerine sağladıkları desteklerle girişimcilik ekosisteminin gelişmesine katkı sunduklarına vurgu yapan Haksal, “Türkiye’de 150 bine yakın distribütörümüzle 250 bin civarında müşteriye bire bir dokunan Herbalife, 500 binin üzerinde perakende müşteriye temas ediyor. Türkiye’de kendi işinin sahibi girişimciler olarak konumlandırdığımız Herbalife distribütörlerinin yüzde 65’i kadınlardan oluşuyor” dedi.
Hektaş’tan 615,9 milyon lira net dönem kârı
Hektaş, 2022’nin 9 ayına ilişkin finansal sonuçlarını duyurdu. Hektaş, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, satış gelirlerinin 2022’nin üçüncü çeyreğinde 1 milyar 530 milyon TL gerçekleşerek geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 190,9 büyüme kaydettiğini, brüt karının da 650,2 milyon TL’ye çıktığını belirtti.
KAP’a yapa yapılan açıklamaya göre, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre şirketin brüt kâr marjı 4,5 puan iyileşerek yüzde 42,5 yükseldi.
Şirketin faaliyet kârı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 213,4 artarak 490,2 milyon TL’ye çıkarken, FAVÖK’ü de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,42 yükselerek yüzde 34 oldu. Hektaş’ın ocak-eylül dönemi ana ortaklık net dönem kârı da yüzde 234,81 artışla 615,9 milyon TL’ye yükseldi.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hektaş Genel Müdürü Zafer Terzioğlu, OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem’in stratejik öneme sahip gıda, tarım ve hayvancılık alanlarında hem Türkiye hem de OYAK adına önemli adımlar atılmasını sağladığını belirterek, bu çeyrekte de finansal göstergelerin son 6 yılda olduğu gibi hız kesmeden büyümeye devam ettiğini aktardı.
Terzioğlu, yatırımcıların bedelli sermaye artırımına tam katılımının Hektaş’a duyulan güvenin bir göstergesi olduğunu kaydetti.
Tariş, sızma zeytinyağı alım fiyatını açıkladı
Tariş 2022-2023 sezonunda sızma zeytinyağı alım fiyatını 81 lira olarak açıkladı. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Hilmi Sürek, yaptığı açıklamada, dünya çapındaki fiyat oluşumlarını dikkate alarak bir alım kampanyası başlattıklarını kaydetti.
Yapılan saha çalışmalarının bu sezon, ülke tarihinin en yüksek rekoltesinin elde edileceğini gösterdiğini bildiren Sürek, şu değerlendirmelere yer verdi: “Diğer yandan dünyanın en büyük üreticisi İspanya’da kuraklık nedeniyle ciddi verim kaybı olduğu bilinmektedir. İspanya’nın yanı sıra benzeri durum İtalya ve Portekiz’de de görünmektedir. Bu durum ülkemiz zeytinyağlarının değerlendirilmesi açısından önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu fırsatı hep beraber kazanca dönüştürmeliyiz. Zeytin ve zeytinyağı üretimi için çabalayan herkese başarılı ve bereketli bir sezon diliyorum. Birliğimiz, üreticisini mağdur etmeyecek fiyatlarla alım kampanyasını açmıştır.”
Arz kısıldı, son 2 ayda pirinç fiyatı %30 arttı
Çeltik rekoltesinde herhangi bir kayıp olmamasına rağmen natürel pirinç fiyatları son 2 ayda yüzde 30 arttı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) çeltikte taban fiyatı yüzde 200’ün üstünde artırması üreticisinde yüksek fiyat beklentisi yarattı. Üretici serbest piyasada fiyatlar artacak diye arzı kısmaya başladı. Arz sıkıntısı işlenmemiş naturel pirinç fiyatlarını da yüzde 30 arttırdı. Naturel baldo pirinç fiyatı son 2 ay içinde 24,5 liradan 32 liraya yükselirken, Osmancık çeşitlerinde yüzde 15,5, Luna çeşidinde ise yüzde 23,6’lık fiyat artış yaşandı. Naturel ürün fiyatında artışın yakın zamanda işlenmiş ürün fiyatına da yansımasının kaçınılmaz olduğunu kaydeden sektör temsilcileri DÜNYA’ya yaptıkları açıklamada, serbest piyasada çeltik fiyatlarının TMO’nun açıkladığı fiyatın 2 ile 3 lira üstünde yer almasına rağmen çiftçinin elindeki ürünü satmaya yanaşmadığı söylediler.
Bu fiyat artışında TMO’nun yarattığı beklentinin etkin rol oynadığını vurgulayan sektör temsilcileri, “TMO’nun geçen yıla oranla 2 kattan fazla fiyat artışının üstüne artı 1 lira daha vermesi çiftçileri daha fazla beklenti içine soktu. Çiftçi elindeki ürünün ancak yüzde 20’sini sattı. Geri kalanını ise depoya koydu. Bundan dolayı çeltik arzının sınırlı olması, serbest piyasada fiyatların artmasına yol açıyor. Diğer yandan bakliyat grubunda ise en fazla artış yüzde 14,6 ile nohutta yaşanırken, en az artış ise yüzde 10,8 ile kırmızı mercimekte yaşandı” dediler
Serbest piyasada fiyatlar taban fiyatın üstünde
Yeterince ürünün çeltik fabrikalarına gelmediğini ifade eden sektör temsilcileri DÜNYA’ya yaptıkları açıklamada “Türkiye’de çeltik hasadın yüzde 100’ne yakını yapıldı. Rekoltenin de geçen yılın yaklaşık 1 milyon ton üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Çeltik üretiminin en çok yapıldığı Trakya Bölgesi’nde çiftçi üretiminin yüzde 20’sini satarken, geri kalanını ise elinde tuttu. Balıkesir Gönen’de ise çiftçi ürününün yüzde 40’ını satarken, yüzde 60’ını da depolarına koydu. Serbest piyasada çeltik fiyatlarının TMO’nun açıkladığı fiyatın 2 ile 3 lira üstünde yer almasına rağmen çiftçinin elindeki ürünü satmaya yanaşmadığı belirtiyor” dediler.
TMO’nun fiyat artışı çiftçide daha fazla beklenti yarattı
Trakya’da bölgede harmanın bittiğini belirten bir çeltik alıcısı, çiftçinin fabrikaya pek mal vermeye yanaşmadığını, kendilerinin de şaşkın olduklarını dile getirdi. Bu yıl fiyatların iyi olduğunu ve devletin verebileceği rakamlar fazlasıyla verdiğini ifade etti. Bir başka çeltik alıcısı ise iki üç yıldan bu yana üreticilerin iyi para kazandığını, ihtiyacı olduğu kadar sattığını söyledi. Şu an fabrikalara giden ürünün miktarı yüzde 20 olarak belirtiliyor. TMO’nun ek 1 lira daha fiyat artışına gitmesi üreticide bir beklenti yarattığını ve herkesin ürününü içeriye attığı aktarılıyor.
Gönen bölgesinde üretimin yüzde 60’a yakını depoya gittiğini belirten bir çeltik alıcısı ise geçen yıl çeltik fiyatının aşırı yükselmesinden dolayı çiftçinin temkinli davrandığını ifade etti. Alıcılar Baldo pirinç fiyatlarının kalitesine göre naturel olarak 30 ile 33 lira arasında fabrikada satıldığına dikkat çekerek, yeterince ürün olduğunu ve çiftçinin biraz ağır davrandığı söyledi.
Gümrük vergisi düşürülürse fiyatlar düşebilir
Çeltik ithalatında şu an yüzde 45’lik gümrük vergisinin bulunduğunu ve bugünkü fiyatlarla dışardan getirilmesinin mümkün olmadığını belirten sektör temsilcileri, gümrük vergisinin yarıya düşürülmesi veya tamamen kaldırılması ile dışarıdan ürün gelebileceğini belirtiyorlar. Temsilciler, şu an gümrük duvarının yüksek olduğunu, kalkması halinde bu durumun değişebileceğini ifade ediyorlar.
TMO tonunu 15 bin liradan açıklamıştı
TMO’nun 13 Eylül’de 2022 yılı çeltik alım fiyatı ton başına baldo çeşit çeltik için yüzde 173 artışla 15 bin lira, Osmancık çeşidi için yüzde 200 artışla 13 bin 500 lira, luna çeşidi için ise yüzde 213 artışla 12 bin 500 lira fiyat açıkladı. Ardından Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 5 Ekim’de yaptığı açıklamada gelişen piyasa koşullarını dikkate alınarak çeltik fiyatlarını her çeşidi için ton başına 1000 lira verildiğini duyurmuştu.