Üniversite öğrencilerinden insansız tarım aracı projesi
İstanbul’da farklı üniversitelerde okuyan 5 öğrenci, tarım sektöründe kullanılmak üzere iki farklı insansız araç tasarladı. Uzaktan kumanda ve bilgisayar üzerinden de kontrol edilebilen araçlar, üzerlerine entegre edilmiş sensörler sayesinde otonom bir şekilde de hareket edebiliyor. Bostan bitkileri olan patlıcan, domates ve biber gibi ürünlere odaklanan proje, ürün kontrolünü sağlamayı, bitki hastalıklarıyla mücadele etmeyi ve bitki kalitesini artırmayı amaçlıyor.
5 kişiden oluşan ekibin tasarladığı ilk araç olan “Yoma” yalnızca ilaçlama ve yabani bitki tespiti yapabiliyorken, “Omnivor” isimli ikinci versiyon ise tarlalarda böcek tespiti de yapabiliyor. İki araç da, haznelerinde taşıdıkları tarım ilaçlarıyla, ilaçlama işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Ekip, araçlarını “Tarımsal İnsansız Kara Aracı” olarak tanımlıyor.
“YALNIZCA YABANİ BİTKİLERİ DEĞİL, BÖCEKLERİ DE TESPİT EDEBİLİYORUZ”
Yatırım alma hedeflerinin olduğunu belirten mekatronik mühendisliği bölümü öğrencisi Emre Uçar, “İlk projemizin ismi “Yoma”, “Yabani Otla Mücadele Aracı olarak geçiyor, içinde bulunan sensörler sayesinde tarlalarda otonom, yani insansız bir şekilde ikili bitki sıralarında ilerleyebiliyor, aracımızın üzerinde bulunan kameralar sayesinde alanlardan görüntüler alabiliyoruz. Kendi geliştirdiğimiz yerli ve milli yazılımımız ile tarlalardaki bitkilerin yabani ot ya da normal kültür bitkisi olduğunu ayırt edebilip, yabani otlara müdahale edebiliyoruz. Diğer projede, yani; ikinci versiyonda ise yalnızca yabani bitkileri değil, böcekleri de tespit edebiliyoruz. Zaten, ismi “Omnivor, bu kelime de hem etçil hem otçul hayvanlara verilen bir isim, aracımız hem otlara hem de böceklere müdahale edebildiği için bu ismi vermek istedik. Yazılım kısımlarını ekipçe, arkadaşlarımızla yaptık. Maddi kısımlarda ise “Teknofest ve okulumuzdan destek aldık. İlk aracımızı geliştirmemiz 7-8 ay sürdü, ikinci aracımızı ise 5-6 aylık bir geliştirme süresi içerisinde tasarladık, geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.
“İNSAN GÜCÜNÜ AZALTACAĞIZ”
Projelerin gelişime devam ettiğini ifade eden Emre Uçar, “Şu an bu araçlarımızla yalnızca bitkilerin kontrolünü yapabiliyoruz. İleride ise; hem otonom bir şekilde tohum ekebilen, hem ektiği tohumdan çıkan domates, patlıcan, biber gibi sebzeleri toplayabilen araçlar yaparak, tarlalarda bir robot ekosistemi kurma hedefimiz bulunuyor. Bu araçlar daha büyük, on dönüm, on beş dönümlük arazilerde sabah akşam fark etmeksizin çalışacağı için tarlalardaki böceklenmeyi daha erken tespit edecekler, sebzeleri daha önceden böceklenmeye karşı koruyacaklar. İnsan gücünü azaltacağız. Normalde, bitkilerin %10’u böceklendikten sonra biz bunu görebiliyorken, bitkiler belki daha böceklenmeden biz bunu tespit edebileceğimiz için daha sağlıklı sebze üretimine katkıda bulunacağız” dedi
Denizli haberleri! Denizli tarım sektörüne dev bir yatırım daha
Denizli habere göre Kırsal kalkınma projelerini sürdüren Denizli Büyükşehir Belediyesi, tarım sektörünün vazgeçilmezi lisanslı depoculuk için işbirliği protokolü imzaladı.
Kırsal kalkınma projelerini sürdüren Denizli Büyükşehir Belediyesi, tarım sektörünün vazgeçilmezi lisanslı depoculuk için işbirliği protokolü imzaladı. Çiftçinin ürünlerinin güvence altına alınarak, Denizli tarımına ve ekonomisine büyük katkı sağlayacak Denizli Merkez ve Çivril Lisanslı Depoculuk Tesisinin toplam kapasitesi 45 bin ton olacak.
Denizli’de hayata geçirdiği kırsal kalkınma projeleri ile üretici ve çiftçilere desteğini sürdüren Denizli Büyükşehir Belediyesi örnek bir çalışmaya daha imza atıyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi bu çerçevede tarımsal üretimin gıdaya dönüşmesinde önemli bir aşama olan, hububat, yağlı tohum ve bakliyat ürünlerinin emniyetli ve sağlıklı koşullarda depolanarak kent ve ülke ekonomisine kazandırılması amacıyla inşa edilecek lisanslı depo yapımına ilişkin işbirliği protokol imzaladı. Denizli Merkez Lisanslı Depoculuk Tesisi ve Çivril Lisanslı Depoculuk Tesisi yapımını içeren protokolün imza töreni Büyükşehir Belediyesinde yapıldı. İmza törenine Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Aydın ile beraberindekiler katıldı. “Çiftçiler ürününün hemen elden çıkarmak zorunda kalmayacak “Başkan Zolan, üretimin çok kıymetli olduğunu ancak ürünlerin korunmasının, ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere sağlıklı ve güvenli bir şekilde depolanmasının da çok çok önemli olduğunu vurguladı. Lisanslı depoculuğun Türkiye’de yaygın hale geldiğini anlatan Başkan Zolan, lisanslı depolardaki ürünlerin nakil olmadan satışlarının gerçekleştirildiğini ve ihtiyaç duyulduğunda ise tüketiciye sunulduğunu kaydetti.
Çiftçinin ürünlerini hemen elden çıkarmak zorunda kalmaması, ürünlerin bozulmadan uygun ortamlarda depolanması ve niteliğini kaybetmeden korunabilmesi için lisanslı depoculuğa ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Başkan Zolan, şöyle konuştu: “İnşallah Ticaret Borsamızla birlikte şehrimizde lisanslı depoculuğu hayata geçireceğiz. Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak maddi anlamda yapımına destek vereceğiz. Cankurtaran Mahallemizde ve Çivril ilçemizde lisanslı depo inşa edilecek. Allah’ım bir an önce hizmete almayı nasip eylesin. Şehrimize ve çiftçi kardeşlerimize, tarımla uğraşan tüm vatandaşlarımıza hayırlı olsun. “Lisanslı depoculuk Denizli’ye neler kazandıracak
Denizlili çiftçilerin ürünlerinin emniyetli ve sağlıklı koşullarda depolanacağı, ürün arzının sürdürülmesi ve fiyat istikrarının sağlanması için büyük öneme sahip Denizli Merkez Lisanslı Depoculuk Tesisi kapasitesinin 25 bin ton, Çivril Lisanslı Depoculuk Tesisi kapasitesinin ise 20 bin ton olmak üzere toplam kapasitenin 45 bin ton olacağı kaydedildi. Tarım ürünlerinin bilimsel yöntemlerle, sağlıklı bir şekilde, uzun süre depolanmasını sağlayan sistemin
Denizli’ye kazandıracakları ise şöyle açıklandı: “Hasat dönemlerinde tarım ürünlerindeki arz yığılması nedeniyle oluşan fiyat düşüşlerinin önüne geçerek çiftçilerin daha çok kazanç elde etmesini sağlayacak. Finansman sıkıntısı çeken çiftçilerin ve ticaretini yapan küçük esnafın lisanslı depolara verdikleri ürünleri karşılığında aldıkları ürün senetleri aracılığıyla bankalardan kredi ve finansman elde etmesini sağlayacak. Tarım ürünleri ticaretinin herkesçe kabul gören standartları belirlenmiş ürünler üzerinden yapılması, kaliteli üretimi teşvik edecek, güvenli bir piyasanın oluşturulmasını sağlayacak.” – DENİZLİ
Tarım ve Orman Bakanlığı dondurma için yeni kriterler belirledi
Meyve veya sebze kullanılarak üretilen çeşnili dondurmada meyve veya sebze oranı kütlece en az yüzde 15 olacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Dondurma Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tebliğle dondurmanın, tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlanması, işlenmesi, taşınması, depolanması ve piyasaya arz edilmesini sağlamak üzere özelliklerinin belirlenmesi amaçlandı.
Buna göre, dondurmada hacim artış oranı en fazla yüzde 100 olacak. Meyve veya sebze kullanılarak üretilen çeşnili dondurmada meyve veya sebze oranı kütlece en az yüzde 15’i bulacak.
Fındık, fıstık, ceviz, Antepfıstığı, badem gibi sert kabuklu meyve çeşnileri katılarak üretilen çeşnili dondurmalarda, bu çeşnilerin bir veya birkaçının birlikte kullanılması halinde toplam çeşni oranı kütlece en az yüzde 5’e ulaşacak.
ÇEŞNİSİZ DONDURMALARDA AROMA VERİCİ KULLANILAMAYACAK
Tebliğ kapsamındaki ürünlerin üretiminde ve piyasaya arzında alkol ve/veya alkol içeren ürünler bileşen olarak kullanılamayacak.
Çeşnili dondurmalardaki çeşni maddesinin adı ürün adıyla kullanılacak. Tebliğ kapsamında yer alan ve tek bir hayvan türüne ait sütün yüzde 100 kullanıldığı ürünlerde, sütün ait olduğu hayvan türü ürün adıyla kullanılabilecek.
Çeşni maddesi bulunmayan dondurmalarda, aroma vericiler ve aroma verme özelliği taşıyan gıda bileşenleri kullanılmayacak ancak sade dondurmada sadece vanilya aromalarının kullanımına izin verilecek.
Başkan Eroğlu: 'Tarım Organize Sanayi Bölgesi Projesi' Tokat için önemli
TOKAT Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, tamamlanan Oka Bölge Planı İl Çalıştayı 2024-2028 Hedef Planın kapanış toplantısında turizm, tarım ve ekonomi başlıkları altında kentin geleceğine yönelik açıklamalarda bulundu. Başkan Eroğlu, “Tarım Organize Sanayi Bölgesi ile Tokat bir Tokat daha olacak” dedi.
Belediye Başkanı Eroğlu açılış programında yaptığı konuşmada Tokat için büyük Tarım Organize Sanayi Bölgesi kurulması hedefini yeniden gündeme taşıdı. Başkan Eroğlu Tarım Organize Sanayi Bölgesi hakkında şunları söyledi:
“Tokat’ımızda son yıllarda yapılan çalışmalarla tarımsal üretimde başta meyve olmak üzere önemli artışlar oldu. Bununla birlikte örtü altı tarımın daha fazla güçlenmesi gerekiyor. Bir çok projeyi hayata geçirdik. Tokat’ın daha fazla gelişmesi, gelişmesinin hızlanması için projelerimiz arasında bir anda önce gerçekleştirmemiz gereken Tarım Organize Sanayi Bölgesi projesi olduğunu ifade etmek istiyorum. Tokat için önemli bir proje. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansının bu konuda bize vermiş olduğu ayrıntılı fizibilite raporları vardı. Bir hayalimiz var. Tokat’ta bir Uluslararası Yaş Sebze Meyve Lojistik Merkezi ve yanında ihtisaslaşmış bir tarım gıda konserve alanı çalışmasını hayata geçirmek istiyoruz. Bu bizim şehrimizin dokusuna coğrafi yapısına ve tarımsal potansiyeline uygun olan bir çalışmadır. Eğer bunu başarabilirsek Tokat, bir Tokat daha olur diyoruz. Bu çalışmalarla katma değer üreterek çiftçilerimizin ekonomik kazançlarını yükselterek Tokat’ımızın ekonomik anlamda gelişmesine önemli katkılar sağlamış olacağız. Tarımsal ekonomi bağlamında bu çalışmalarla Tokat’ımızı bütün Türkiye’de adından söz ettirecek sonuçlara kazanımlara kavuşacağına inanıyorum”
Başkan Büyükkılıç'a tarım teşekkürü
Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Dr. Memduh Büyükkılıç başkanlığında tarımsal üretim ve hayvancılık alanında üreticilere verdiği destekle, kentin ülke tarımının önemli bir üretim üssü haline gelmesi hedefine adım adım ilerliyor. Tarım ve hayvancılık alanında 226 milyon TL’lik yatırımda önemli katkıları olan Başkan Büyükkılıç’a, Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, üreten Kayseri’nin mimarı olacak desteklerinden dolayı teşekkür etti.
Yerel yönetim hizmetlerinin yanı sıra tarım ve hayvancılık alanında önemli bir görev üstlenen Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın liderliğinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın destekleri ve Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğinde Kayseri üretim üssü olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Hayata geçirilen tarım ve hayvancılık destekleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan ve 226 milyon TL’lik yatırımlara dikkat çeken Başkan Büyükkılıç, “Tarımsal üretim yapan hemşehrilerimize çeşitli türlerde tohumluk buğday başta olmak üzere nohut, aspir, yem bitkisi tohumluğu; küçükbaş hayvan ve arı kolonisinin yanı sıra tarımsal ekipman desteği sağladık. Büyükşehir Belediyesi olarak kentin alışılagelmiş tarımsal ürün ağına, bölgeye uygun tarım ürünlerini ekleyerek daha fazla verim, daha fazla üretim ve ülke ekonomisine daha fazla katma değer sağlanmasını amaçlayan bir üretime destek anlayışı sergiliyoruz” dedi.
Büyükkkılıç, son olarak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğinde, ‘Anadolu’nun Bereketi Buğday Projesi’ çerçevesinde ekmeklik buğday tohumluğu ile yem bitkisi tohumluğu dağıtımı gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bin ton ekmeklik buğday tohumluğu ve 500 ton yem bitkisi tohumluğunu verimli topraklarımızla buluşturmaları için üreticilerimize dağıttık. Çiftçilerimizi, daha fazla verim elde etmeleri amacıyla yeni tarım ürünleriyle tanıştırırken, çok önemli bir başka konu olan nadasa bırakılan tarım arazilerinin azaltılmasına da önemli bir katkı sağladık” diye konuştu.
Tarım ve hayvancılık alanındaki işbirliği ve önemli destekleri için Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a teşekkür eden Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, “Kayseri üreticimizi ve Kayseri’yi yeniliklerle ve yeni tohumlarla buluşturmanın keyfini yaşıyoruz. Kayseri, Türkiye’deki en önemli tarımsal üretim merkezlerinden birisi. Özellikle son üç dört yıl içerisinde Cumhurbaşkanlığımızın, bakanlığımızın, belediyelerimizin hep birlikte elini taşın altına uzatarak yapmış olduğu çalışmalar neticesinde üretim desenlerimizi değiştirmeye başladık. Kayseri birçok ürünle tanışmaya başladı. Geçmişte yapmış olduğu ama beraberinde unutmuş olduğu yazlık buğday üç sene öncesinde tekrar hatırlatıldı” şeklinde konuştu.
Şahin, bu sene Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle birlikte hareket ettiklerini kaydederek, “Bu sene yine hasadında sayın başkanımızla ve birçok katılımcıyla beraber olduğumuz sahada dekardan 540 kilo civarında yazlık buğdaydan verim aldık. Biz artık 1 metrekare alanı dahi boş bırakmamak için elimizden gelen tüm gayreti sarf edeceğiz. Biz Kayseri’deki nadas alanlarının yüzde 15’in altına indirilmesi için hem kurum olarak hem de partnerimiz ve her zaman destekçimiz olan Büyükşehir Belediyemizin de katkılarıyla bunun da önüne geçeceğiz” ifadelerini kullandı.
Büyükşehir Belediyesi ile birlikte buğday desteğini çok güzel yaptıklarının altını çizen İl Tarım ve Orman Müdürü Şahin, “Özellikle buğday konusunda geldiğimizde, belediyemizle bunu çok güzel yapıyoruz. ‘Buğday ve koyun, gerisi oyun’ demiştik başlarken, aynısına devam ediyoruz. Hem Büyükşehir Belediyemiz hem de bakanlığımızın destekleriyle hem buğday dağıtıyoruz hem koyun dağıtıyoruz. Her ikisinin de bereketini inşallah önümüzdeki yıllarda fazlasıyla göreceğiz” diye konuştu.
Şahin, Kayseri’de buğday üretiminde 2019 yılında yaklaşık 395 bin ton üretim yapılırken bu yıl 490 bin ton verime ulaşıldığını ve alan olarak da 1 milyon 660 bin dekardan 1 milyon 800 bin dekarlara kadar çıkıldığını kaydederek, “Özellikle son 3 yıl içinde dağıtılan tohumlarla birlikte bu sene yine proje ortağı olarak hareket ettiğimiz, yazlık buğdayda bin 86 ton buğdayı Kayseri’ye, Kayserili üreticilerimize birlikte kavuşturmuş olmanın da keyfini yaşamış olduk. Güzlükte de Büyükşehir Belediyemizin 1000 tonluk buğdayı ve beraberinde de bakanlığımızın katkılarıyla 440 ton buğdayı da bir araya getirdiğimizde 1440 ton buğdayı şehrimize dağıtıyoruz. Dağıtımını yaptığımız bütün tohumlarda ülke ihtiyaçlarını göz önünde bulundurup, gereken tüm desteği vermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Ayrıca Şahin, Büyükşehir Belediyesi’nin de yer aldığı proje çerçevesinde 1 milyon 500 bin dekarlık nadas alanının bu yıl 1 milyon dekara indiğine işaret ederek, “Yani biz birlikte el ele verdik ve 1/3’ünü azaltmış olduk. Önümüzdeki yıl üreticilerimizin de destekleriyle verilecek olan tohumlarımızla nadas alanlarının daha da aşağıya indirilmesi için elimizden gelen tüm gayreti sarf edeceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.
Şahin, bu işin belediyelerin de elini taşın altına uzatarak yapmış olduğu işler olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Bugün burada teşkilat olarak, Büyükşehir’imize bir kez daha teşekkür ediyoruz. Çünkü sadece bu iş Tarım Bakanlığı’nın tek başına altından kalkacağı bir iş değildir. Bu iş yerelde belediyelerimizin de elini taşın altına uzatarak yapmış olduğu işlerdir. Biz destek veriyoruz, benzerini Büyükşehir destek veriyor. Büyükşehir destek veriyor, benzerini biz destek veriyoruz. Dolayısıyla tek bir kurum, tek bir çatıymış gibi hareket ediyoruz ve tek derdimiz üreticilerimizin alanını boş bırakmaması ve onların gelir seviyelerini biraz daha yükseltmek olacaktır.”
Kayseri Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Abdülkadir Güneş de Başkan Büyükkılıç’a desteklerinden dolayı teşekkür ederek, “Kayseri’nin en ücra mahallesine de gitsek, Büyükşehir Belediye’mizin ismini görüyoruz. Büyükşehir Belediye’mizin adını okuyoruz. Destek belediyemizden, destek devletten üretmek çiftçilerimizden. Allah’a şükürler olsun iyi de bir konumdayız. Biz Kayseri çiftçisi olarak sonuna kadar üretmeye devam edeceği” şeklinde konuştu.
Başkan Erdem, tarım yatırımcılarını Ceyhan’a çağırdı
CEYHAN Belediye Başkanı Hülya Erdem, iklimi, verimli toprakları, yetişmiş insan gücüyle Ceyhan ilçesinin tarıma elverişli önemli bir ilçe olduğunu belirtti.
Ceyhan Belediye Başkanı Hülya Erdem, ulusal ve uluslararası firmaları, çiftçileri, üreticileri ve yatırımcıları Ceyhan’a çağırdı. Geniş ürün yelpazesi, verimli toprakları, iklimi, sulama imkanlarıyla Ceyhan’ın en avantajlı bölge olduğunu söyleyen Erdem, “Yatırım yapacak tüm iş insanlarımıza, çiftçimize her türlü kolaylığı sağlayacağız. Tarımdaki tecrübesi, iş gücü potansiyeli, yetişmiş insanlarımızla katma değeri yüksek ürünlerin ülkemize ve dünyaya kazandırılmasını istiyoruz” dedi.
Başkan Hülya Erdem ilçenin mısır, yerfıstığı, pamuk, ayçiçeği, soya gibi tarla tarımının yanı sıra zeytin, nar, üzüm, mandalina, portakal, limon gibi bahçe tarımının da yüksek potansiyelde ilerlediğini ifade etti. Erdem, hasat sonrası yağı ve tohumu değerlendirilen, sanayide parfümeri ve kozmetikte cilt temizleyici losyon, koku verici, kokulu banyo sabunu ve köpüklerin yapımında kullanılan, aynı zamanda merkezi sinir sistemini düzenleyici ilaçların bileşiminde yer alan lavanta üretiminin de Ceyhanlı genç kadın girişimciler sayesinde artmaya başladığını söyledi.
“CEYHAN ÖNEMLİ BİR ÜRETİM MERKEZİDİR”
Ceyhan ilçesinin çayır ve mera alanlarıyla da hayvancılığın gelişimine büyük katkı sunacak potansiyelde olduğunu söyleyen Başkan Hülya Erdem, “Sürdürülebilir tarımsal ve küçükbaş, büyükbaş hayvan üretimine örnek teşkil edecek, iyi tarım uygulamalarının hayata geçirildiği Ceyhanımız, tüm tarım paydaşları için önemli bir üretim merkezidir” ifadelerini kullandı.
Çukurova’nın bereketli toprakları Ceyhan’daki üretim çeşitliliğinin artması için tüm çabayı göstereceklerini kaydeden Başkan Erdem, “Ceyhan ilçemize tarım alanında yatırım yapanlar kazançlı çıkacaktır” diye konuştu
Kumluca'da bu sezon 20 bin ton nar yetiştirilmesi bekleniyor
Antalya’nın Kumluca ilçesinde 7 bin dekar alanda yetiştirdikleri narın hasadına başlayan çiftçiler, bu yıl yaklaşık 20 bin ton ürün elde edecek.
Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökce, nar hasadı yapan çiftçileri ziyaret etti.
İlçede yaklaşık 7 bin dekar alanda üretimi yapılan narın hasadına başlandığını belirten Kökce, “Bu yıl ürünlerimiz gerçekten çok kaliteli ve güzel. Yaklaşık 20 bin ton nar rekoltesi bekliyoruz. Geçmiş yıllarda daha çok nar ağacı vardı, para etmediği için birçok vatandaşımız söktü yerine zeytin gibi çeşitli meyveler dikti.” dedi.
Çiftçi Fatma Uysal, bu yıl ürünün hem kalitesinden hem de fiyatından memnun olduklarını söyledi.
Narın yetiştirilmesi kadar hasadının da önemli olduğunu dile getiren Uysal, bir işçinin günde 40-50 kasa nar toplayabildiğini ifade etti.
Uysal, narın hasat edilirken yere düşürülmemesi ve kasalara atılmaması gerektiğine dikkati çekerek, “Çünkü narın içindeki tanecikler en ufak darbede zarar görüyor. Bu tanecikler çürüyerek narın raf ömrünü kısaltıyor. Bu nedenle toplarken nara yumurtaymış gibi hassas davranıyoruz.” diye konuştu.
Metin Küçükalcan da bahçesindeki nar ağaçlarını sökmeyi düşünürken bu yıl fiyat ve kaliteden memnun kaldığı için nar yetiştirmeye devam etme kararı aldığını kaydetti.
Yurt dışından talebi artan ejder meyvesinin üretim alanı da artacak
Elverişli iklimi ve verimli toprakları ile Alanya’da deneme dikimi yapılan ejder meyvesi bahçelerinden yüksek rekoltenin yanı sıra kaliteli ürün elde edildi. Halen sınırlı sayıda ihraç edilmeye başlanan ejder meyvesinden olumlu dönüş alınması, bu ürünün daha geniş alanlarda yetiştirilmesi hedefini ortaya koydu.
Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe, AA muhabirine, ilçede çiftçinin geçim kaynağı haline gelen tropik meyvelerin önemli bir ihracat potansiyeline ulaştığını söyledi. Alanyalı çiftçilerin 42 çeşit tropikal meyve yetiştirmeyi başardığı ifade eden Göktepe, bunlardan birinin de ejder meyvesi olduğunu kaydetti.
Ejder meyvesinin ihracat potansiyelinin yüksek olduğuna dikkati çeken Göktepe, “En büyük değerlerimizden olan muz ve avokadonun coğrafi işaretini aldık. Şimdi de ejder meyvesi (pitaya) ve mango geliyor. Bunların da coğrafi işaretini almak için çalışacağız. Bu ürünler ciddi bir ekonomik değere ulaştı.” dedi.
Göktepe, ejder meyvesinin özellikle su kıtlığı yaşanan alanlarda üreticiler tarafından tercih edildiğini belirterek, her yıl büyük bir artışla, yoğun bir üretim yapılmaya başlandığını kaydetti.
İlçede 2 bin 500 dekar alanda yetiştiriliyor
Üreticilerin ejder meyvesinden memnun olduğunu kaydeden Göktepe, “Yaklaşık 2 bin 500 dekar alanda ejder meyvesi üretimi yapılıyor. Artık üreticiler için ciddi bir ekonomik değer oldu. Ekonomik olarak üretiminin karşılığını alan çiftçiler, ejder üretimine yöneliyor.” dedi.
Bölgede beyaz, siyah, kırmızı ve sarı ejder meyvesinin üretimin yapıldığını aktaran Göktepe, beyaz ve kırmızının ise en çok tercih edilen tür olduğunu vurguladı.
Göktepe, ejder meyvesinin 80 türünün olduğu bilgisini vererek, daha yoğun bir üretime geçildiğinde diğer çeşitlerinin de deneneceğini belirtti.
Ejder meyvesinde ihracat potansiyelinin çok yüksek olduğuna işaret eden Göktepe, şunları söyledi:
“Rusya, Macaristan, Bulgaristan’dan ciddi talep var. Giden az sayıda üründen de memnunlar. Avokadoya da öyle başlamıştık. Şimdilerde avokadoda 12 ülkeye ürün gönderiyoruz. Ejder bitkisinde de ihracat başarısı yakalayabiliriz ama öncelikle daha fazla üretim yapmalıyız. Bunun için de üreticilerimize daha fazla destek olacağız. Ejder meyvesinin üretim alanının önümüzdeki 2 yılda 9 bin dekar alana ulaşmasını bekliyoruz.”
“Rekolteden memnunuz”
Konaklı Mahallesi’ndeki örtü altında ejder meyvesi yetiştiren 42 yaşındaki Hasan Peker de rekolteden memnun olduklarını dile getirdi.
Ejder meyvesi üretiminin yaygınlaşmasını istediklerini aktaran Peker, “Hobi bahçesinde deneme amaçlı yetiştirmeye başladığım ejder meyvesinden iyi sonuç alınca üretime geçtim. Bakımı kolay ve az su istiyor.” dedi.
