“Ekilebilir tarım alanlarının daha da artacağına inanıyoruz”
Her yıl 26 Temmuz’da kutlanan Hasat Bayramı vesilesiyle yazılı bir mesaj yayımlayan TÜMOSAN Genel Müdürü Halim Tosun, “Ülkemizde 88 bayimiz, 42 yedek parça bayimiz, 400’e yakın servisimiz ve 33 yurt dışı distribütörlüğümüzle dünyada binlerce çiftçiye hitap ediyoruz. TÜMOSAN olarak çiftçilerimizin her zaman yanındayız ve onların en büyük mesai arkadaşıyız. Yerli ve milli traktör ve tarım ekipmanlarımızla binlerce üreticiye dokunuyoruz” dedi.
Pandemiyle Tarım ekonomisine olan değerin arttığına işaret eden Tosun, çiftçilerin bu yılki hasattan geçen yıllara kıyasla daha bereketli mahsul gelmesini dilediklerini söyledi. Türkiye’de ekilebilir tarım alanlarının büyük bir çoğunluğunun ekilemediğinin altını çizen Tosun, pandemi ile birlikte tarıma yönelmenin etkisine değinerek konuşmasına şöyle devam etti:
“Önümüzdeki yıllarda ekilebilir tarım alanlarının artacağına inanıyoruz. Biz de bu anlamda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm ürünlerimizin hepsi yerli ve milli olarak üretiliyor. Türkiye’deki traktör ihtiyacının yarısını karşılayacak şekilde üretim kapasitemizle üreticilerimize hizmet veriyoruz. Üreticilerimizin toprak hazırlama, ekim zamanı ve hasat döneminde, kısacası tüm süreçte yanlarındayız.”
Üreticilerin en önemli yol arkadaşı olduklarını ifade eden Tosun, “Hasat, çiftçimizin toprağında bir yıllık sabırla bekleyişinin, emeğinin ve alın terinin hasılatını topladığı bir bayramdır. Bu vesileyle ekonomimizin kalkınmasında büyük emeği olan çiftçilerimize bereketli hasatlar dileyerek Hasat Bayramlarını kutluyoruz” diye konuştu.
Süleyman Girmen; “Tarım toprakları azalıyor, gıdaya erişim zorlaşıyor”
Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, tarımdaki büyük tehlikeye dikkat çekti ve önlem alınması gerektiğini vurguladı
- “Tarım toprağı, çiftçi sayısı azalıyor, köylü kırsalı boşaltıyor”
- “Tarım topraklarının betona teslim edilmesinin önüne geçilmelidir”
- “Tarım toprakları azalıyor, gıdaya erişim zorlaşıyor”
ADANA – Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, Türkiye’de tarım topraklarının hızla beton bloklara teslim edildiğini, çiftçi sayısının her geçen gün azaldığını vurguladı.
Dünyanın en verimli tarım topraklarına sahip başta Çukurova olmak üzere Türkiye’nin her bölgesindeki tarım topraklarından yine dünyanın en kaliteli ürünlerinin elde edilebileceğine dikkat çeken Girmen, yabancı ülkelerde tarım arazisi kiralanacağına başta Çukurovalı olmak üzere Türk üreticisine destek verilmesi çağrısında bulundu. Başkan Girmen, “Bizim verimli topraklarımız hızla elden çıkarılıyor. Çiftçi sayımız hızla azalıyor. Yüksek girdi maliyetleri çiftçimizi tarımdan, topraktan uzaklaştırıyor. Kırsal kesimde yaşayan köylümüz, üreticimiz topraklarında ürettiği üründen zarar ediyor. Bu nedenle kırsalda neredeyse üretim yapılamaz hale geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı, yurtdışından medet umacağına yerli üreticiyi desteklemeli, tarım topraklarını korumalıdır” dedi.
“ADANA’DA DA TARIM ALANLARI AZALIYOR!”
Bir santimetre toprağın oluşması için 150 ila 350 yıl arasında bir zaman gerektiğini dile getiren Girmen, tarım yapmak için ise en az 60 santimetre toprak gerektiğini vurguladı. En uygun şartlar altında tarım toprağının 20 bin yılda oluştuğuna işaret eden Girmen, “Tüm bu gerçekleri göz önüne alarak hareket etmek zorundayız ancak ne yazık ki tarım alanları son 10 yılda yüzde 5, son 20 yılda ise yüzde 12 azaldı. 2001 yılında 26 milyon 350 bin hektar tarım alanına sahip Türkiye’nin tarım toprakları 2010 yılında 24 milyon 395 bine, 2020 yılında ise 23 milyon 136 bin hektara geriledi. Tarım alanları Adana’da son 10 yılda yüzde 12,4 azaldı” diye konuştu.
“GIDA GÜVENLİĞİ TEHDİT ALTINDA!”
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinin çiftçi sayısının son yıllarda giderek düştüğünü ortaya koyduğunu vurgulayan Başkan Girmen, 2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısının 2011 yılında 1 milyon 122 bine düştüğünü, 2021 yılı sonu itibariyle ise çiftçi sayısının ne yazık ki 512 bine kadar gerilediğini söyledi. Son 10 yılda çiftçi sayısının yaklaşık yüzde 55 azaldığının verilerle sabitleştiğini dile getiren Girmen, önü alınamayan enflasyonun tarımdaki girdi maliyetlerini yüzde 500’ler seviyesine çıkardığını, tarımın vazgeçilmezi gübre ve ilaç fiyatlarına yetişmenin mümkün olmadığını ifade etti.
Artan Türkiye nüfusunun yanı sıra dünyadaki iklim krizinin gıdaya olan ihtiyacı daha çok artırdığını aktaran Girmen, “Covid-19 salgını, dünyadaki çeşitli savaşlar, iklim değişikliği gibi başlıca nedenler tarım ve gıdanın önemini açıkça ortaya koymuşken Türkiye’de tarım topraklarının betona teslim edilmesi, çiftçi sayısının her geçen gün azalması gıda güvenliğini tehdit ediyor. Vatandaşlarımız gıdaya erişimde zorlanıyor” dedi.
Adilcevaz’da üreticiler sulu tarımla kazanıyor
Bitlis’in Adilcevaz ilçesinin verimli arazilerinde çiftçiler, sulu tarımla ürün çeşitliliğini arttırdı, ilçe ekonomisine katkı sağladı.
Adilcevaz’da üreticiler sulu tarımla kazanıyorBitlis’in düz ve verimli araziye sahip ilçesi Adilcevaz’da çiftçiler, sulu tarıma yönlendi.
İl genelinde yapılan yatırımlar ile 6 bin 470 hektardan daha geniş alanda sulu tarım yapılıyor. Üreticiler de bu fırsattan faydalanıyor, sulu tarım ile üretimini artırarak ilçe ekonomisine katkı sağlıyor.
Üretici Ayhan Koçaklı, “Ben daha önce kuru tarım yani buğday ekerdim. Şimdi yaklaşık 2 bin dönüm arazide patates, ay çiçeği, fasulye ve şeker pancarı ekiyorum. Arazilerimiz her türlü ürüne elverişli. Son yıllarda çiftçilerin büyük bölümü sulu tarımla uğraşıyor. Bu da çoğu insanlar için ekmek kapısı oluyor. Ürettiğimiz ürünler hem Bitlis hem de Adilcevaz ekonomisine büyük katkı demektir.” dedi.
Son dakika haber | İki patpatın çarpıştığı kazada 1kişi öldü, 7 kişi yaralandı
Son dakika haberler: Afyonkarahisar’da patpat diye tabir edilen iki tarım aracının çarpıştığı kazada 1 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi yaralandı.
Afyonkarahisar’da patpat diye tabir edilen iki tarım aracının çarpıştığı kazada 1 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi yaralandı.
Kaza, Şuhut ilçesine bağlı Karacaören-Karadilli kara yolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Ali Ö., idaresindeki patpat ile Musa Özçelik’in kullandığı patpat henüz belirlenemeyen bir sebepten ötürü çarpıştı. Kazada, her iki tarım aracında da bulunan Musa Ö., Zeliha, Cemile, Melike Ç. ile Hasan, Ela ve Döndü Ö., yaralanırken, Şefika Ö., isimli kadın ise olay yerinde hayatını kaybetti. Kazanın ardından çevredekilerin haber vermesi ile olay yerine sevk edilen 112 Acil servis ambulansları ile yaralıları hastanelere kaldırıldı.
Tarım işçilerini taşıyan minibüs kamyona çarptı: 12 yaralı
Kaza, akşam saatlerinde Başköy Kavşağı’nda meydana geldi. Erhan Akyol yönetimindeki 11 AAR 400 plakalı kamyon, önünde seyreden otomobile çarptı. Hasan Özer’in kullandığı 43 EN 649 plakalı mevsimlik tarım işçilerini taşıyan Minibüs ise kaza yapan kamyona arkadan çarptı. Kazayı görenlerin ihbarıyla olay yerine jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan 12 kişi ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Tarım kampı tam not aldı!
Bodrum Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü tarafından bu yıl 2’ncisi düzenlenen Garaova Gençlik Tarım Kampı’na katılan 2022 yılının 3. dönem katılımcıları, sertifikalarını alarak kamptan memnun ayrıldı. Katılımcılara belgeleri, Başkan Ahmet Aras adına Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz tarafından teslim edildi. Lavanta hasadına da katılan öğrenciler, Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nün temin ettiği distilasyon makinesiyle de lavanta yağı üretimini deneyimledi.
Başkan Ahmet Aras, tarımsal kalkınma projelerini çok önemsediklerinin altını çizerek, “Bodrum’un sadece turizm destinasyonu olmadığını, tarımsal faaliyetlerin de kentimizde var olduğunu anlatmak ve misafirlerimizin güzel bir atmosferde, bizim tarımsal kalkınmada değerli bulduğumuz bir bölgede bunu deneyimlemeleri ve buradan memnun ayrılmaları için Tarımsal Hizmetler Müdürlüğümüz güzel bir organizasyon gerçekleştiriyor. Tüm katılımcılara ve emeği geçenlere teşekkür ederim” dedi. EÜ Felsefe Bölümü öğrencisi Işılca Tan, “Doğayla iç içe olarak tarım ve hayvancılık konusunda kendimizi geliştirdik” diye konuştu.
Tescilli Hüyük çileği çok sayıda kişiye gelir sağlıyor
Hüyük Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Tingiş, ilçede 10 bin dekar alanda çilek üretimi yapıldığını söyledi.
İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne kayıtlı 1600 çiftçinin Coğrafi İşaret Belgesi olan organik çilek üretimi yaptığını dile getiren Tingiş, Kovid-19 salgını döneminde dekarda alınan ürün miktarının 3 tona çıktığını anlattı. Yılda 4-5 kez ürün veriyor
Hüyüklü çilek yetiştiricisi 55 yaşındaki Saadet Yalçın, AA muhabirine, eşinin işsiz olduğu dönemde arazi kiralayarak 12 yıl önce çilek üretmeye başladığını anlattı.
Yalçın, yetiştirdikleri ürünleri bahçelerinin yanında kurdukları tezgahta sattıklarını söyledi.
Çileğin yılda 4-5 kez ürün verdiğini dile getiren Yalçın, “Kar yağana kadar çilekten ürün alırız. Ancak bu yıl bölgede kış şartlarının uzun sürmesi, yoğun yağışlar ve gece gündüz hava sıcaklığı farkı ve güneşli gün sayısının az olmasından dolayı verimde biraz kayıp yaşadık. Geç zamanda verim aldık. Birinci dönemde verimimiz gayet güzeldi ama ikinci dönem onun yerini tutmadı. Umudumuz artık diğer dönemlerde.” diye konuştu.
Emekli olduktan sonra memleketlerine döndüler
Müesser Karabulut da eşinin emekli olmasının ardından memleketleri Hüyük’e döndüklerini belirterek, daha önce icara (kira) verdikleri arazilerini çilek bahçesine dönüştürdüklerini söyledi.
İlçede çilek üretiminin 15 yıl önce başladığını belirten Karabulut, “Bu işten memnunuz. Hem işsiz kalmıyoruz hem çalıştırdığımız işçiler de memnun oluyor. Biz onlardan yararlanıyoruz, onlar da bizden yararlanıyor derken birbirimize sebep oluyoruz. Çilekte işlerimiz iyi.” dedi.
Mustafa Karabulut ise bahçelerinde yetiştirdikleri ürünü yol güzergahı olan bahçelerinin önünde sattıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Yoldan geçen vatandaşlarımıza en güzel çileği sunabilmek için bekliyoruz. Vatandaşlarımız kendileri tadına bakarak da toplayabiliyor. Kilosunu 25 liradan veriyoruz. Bazı müşterilerimiz kasayla alıyor. Biz burada tarladan halka taze taze satıyoruz. İşimizden çok memnunuz.”
Kahramankazan'da ayçiçeğinin bal üretimini artırması bekleniyor
Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde, bu yıl ekimi yapılan yağlık ayçiçeğinin ilçedeki bal üretimini yüzde 400 oranında artırması bekleniyor.
Kahramankazan Belediyesi, İlçe Ziraat Odası ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından ilçe genelinde 8 bin dönümlük alanda yağlık ayçiçeği ekimi gerçekleştirildi. Yağlık ayçiçeği eken çiftçilere Kahramankazan Belediyesi de yüzde 70 hibe tohum, gübre ve makina desteği verdi.
Ayçiçeğinin açmasıyla Kahramankazan Ovası sarıya boyanırken, gezgin arıcılar da kovanlarını ayçiçeği tarlalarının kenarlarına yerleştirdi.
İlçe Tarım ve Orman Müdürü Suat Yılmaz, AA muhabirine, Kahramankazan’da bu yıl yağlık ayçiçeği ekiminin artmasının arıcıların ilgisini de beraberinde getirdiğini belirtti.
Çok sayıda arıcının yer tahsisi için kendilerine müracaat ettiğini söyleyen Yılmaz, “Biz de muhtarlarımızla görüşerek arıcılarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yağlık ayçiçeği üretiminin artması bal üretimini de olumlu yönde etkiliyor. Ekilen alanlardan 2 bin 800 ton ayçekirdeği elde edilmesi planlanıyor. Arı, yağlık ayçiçeğinden sadece bal almıyor. Aynı zamanda yağlık ayçiçeğinin yağ üretimini yüzde 120 oranında artırıyor. Ayçiçeğinin tablasındaki tohum sayısını ve tane ağırlığını da yüzde 70’in üzerinde artırıyor. Biz de İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak sahada sürekli kontrollerimizi yaparak çiftçilerimizi bu konularda bilgilendiriyoruz.” dedi.
Kahramankazan’da 40 gezici arıcı bulunduğunu ve kovan sayısının 4 bin 500 adet olduğunu ifade eden Suat Yılmaz, ilçede yıllık 9 bin kilogram bal üretildiğini aktardı.
Yılmaz, 2022 yılının arıcılık açısından hava sıcaklığının farklılık göstermesi nedeniyle orta verimde bir üretim yılı olarak görüldüğünü ifade ederek, “Yağlık ayçiçeği ekili alanların ilçe geneline yayılmış olması nedeniyle bu yıl yüzde 400 artışla 36 bin kilogram bal üretimi bekliyoruz.” diye konuştu.
Ana arı ve bal üretimi yapan gezgin arıcı Ali Süslü de 38 yıldır arıcılık yaptığını ve yıllık 15 bin adet ana arı ürettiklerini belirterek, Kahramankazan’da bu yıl ilk defa ekimi gerçekleştirilen yağlık ayçiçeğinin, ana arı kalitesinin ve kondisyonunun artırılmasının yanı sıra bal üretimini de olumlu yönde etkilediğini söyledi.